Avrupa’da II. Dünya Savaşı’ndan beri ulus devletler arasında çıkan ilk savaş olma özelliği taşıyan Rusya – Ukrayna savaşı, eski bir KGB subayı ile Batı’nın dolduruşuna gelen Sorosçu komedyen arasındaki farkı ortaya koydu.
Savaşla ilgili bazı tespitlerimi sunayım:
1- Savaşın başladığı günün ilk gecesi televizyonu izliyorum; Kiev ışıl ışıl, karartma hak getire. Hatta Bağımsızlık Meydanı romantik sarı ışıklarla aydınlatılmış. Gözlerime inanamadım, televizyonun sağ üst köşesine baktım ve “Kiev – canlı” yazıyordu. 1974 Kıbrıs Çıkarmasını hatırlıyorum da, savaşın ihtimali bile Türkiye’nin haftalarca karartma uygulamasına neden olmuştu. Nerede Türkiye nerede Ukrayna…
2- Ülkede işgal başlamış, Zelensky 4 saat sonra lütfedip sıkıyönetim ilan ediyor. Belli ki işi hafife almış ya da işgalin başladığına bir türlü inanamamış.
3- Türkiye’nin 4 ordusu var; Ruslar sınıra 6 ordu yığmış. Düşünün yığınağın büyüklüğünü. Komedyen ise genel seferberliği anca kafasına füze düşünce ilan ediyor.
4- Savaşın başlamasından daha bir hafta öncesinde Zelensky; “NATO’ya alacak mısınız, almayacak mısınız; doğruyu söyleyin.” diyor. Oğlum, bugün başvursan en erken 2 yıl sonra girersin. Bu, bugünün konusu mu Allah aşkına?
5- Uzmanlar, “Ukrayna ordusu 2014’deki ordu değil artık, eğitimli 400 bin mevcutlu bir ordu.” diyordu. İkinci günde başkentin sokaklarında Rus tankları görüldü; iş halka kaldı. Komedyen kimliğini gösterene silah dağıttı; molotof kokteylinin nasıl yapıldığını öğretmeye kalkıştı. Halkı alelacele sokak çatışmalarına hazırlamaya çalıştı. Ama bu kontrolsüz uygulamalar sivil halkı hedef haline getirmekten başka hiçbir işe yaramadı.
6- Akılcı bir yol izleyerek tereyağından kıl çeker gibi krizi yönetebilecekken Batı’nın kışkırtmasıyla burnunun dikine bodoslama gidip ülkesine bu felaketi yaşatan komedyen, Finlandiya’nın NATO’ya girmeme karşılığında Rusya ile saldırmazlık antlaşması imzalamak gibi ya da II. Dünya Savaşı’nda Sovyetlerin işgal edip de Demirperdeye katmadığı tek ülke olan Avusturya’nın NATO’ya katılmama karşılığında Batı tarzı demokrasiyi ülkesine getirebilmeyi başarmış olması gibi ara çözümler önerebilir ve Rusya’yı ikna edebilirdi.
7- Batı, saldırı karşısında Rusya’ya sert (!) tepki gösterdi, şiddetle kınadı, yaptırımlar uygulamaya karar verdi, St.Petersburg’daki futbol maçı Paris’e alındı, Formula 1’in Rusya ayağı iptal edildi, Eurovizyon şarkı yarışmasından diskalifiye etti, swift antlaşması denilen para transferi sisteminden attı, yani EFT’yi yasaklayarak büyük darbe indirdi.
Özet olarak; Ukrayna meğer olayın vahametini kavramaktan çok uzak, hazırlıksız, savaşın ne olduğunu bilmeyen, savaşma azmini kaybetmiş, millet olmayı daha becerememiş bir halkın aynı vasıfları taşıyan bir komedyen tarafından yönetildiği zavallı bir ülkeymiş. Toplumlar layık oldukları yöneticiler tarafından yönetilir.
Komedi dizisindeki başkanı gerçek devlet başkanı yapan Ukraynalı ile Doktorlar dizisindeki beyin cerrahına ameliyat olmak isteyen Türk eşit zeka seviyesinin farklı ırklardaki yansımasıdır. Her ikisinin de sonuçları trajedi olur.
Taner Erim – Indigo
Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.
Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;
1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi
Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.
Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.
Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.
2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)
Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.
Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.
İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.
3. Takas Çek Ödemeleri
Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.
Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.
Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.
4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler
KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.
Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.
Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.
Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.
3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.
Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.
Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.
5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları
Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.
Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.
Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.
Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.
Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.
Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.
Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.