Connect with us

BANKA HABERLERİ

Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?

KORKUT BORATAV, Merkez Bankası değişikliği ve sonraki süreci açıklayan bir yazı yayınladı. İşte o yazı …

Yayınlanma:

|

Mart 2021’de ekonomi politikalarında bir haftaya sıkışmış yalpalamalar izledik. Önce Hazine ve Maliye Bakanlığı, bir “ekonomi reformları” belgesi yayımladı (12 Mart). Sonra TCMB politika faizlerini iki puan (yüzde 17 → yüzde 19) yükseltti (17 Mart). Üç gün sonra da TCMB Başkanı Naci Ağbal görevinden alındı; yerine Şahap Kavcıoğlu atandı.

Geçmişe dönelim: Ağbal’ın 7 Kasım 2020’de TCMB Başkanlığı’na atanması Berat Albayrak’ın istifasını tetiklemiş; döviz piyasaları sakinleşmiş; dolar gerilemeye başlamıştı.

Şimdi takvim Kasım 2020 öncesine döndü. TCMB Başkanı’nın görevden alınması, doları 8 TL eşiğinin üzerine sıçrattı. Arkadaşımız Mustafa Sönmez, operasyonu “ekonomik intihar” olarak nitelendirdi (31 Mart).

Saray’ın gerekçeleri nedir? Anlamaya çalışalım.

Kasım 2020-Mart 2021 seçeneği: İstikrar ve büyüme…

Naci Ağbal, dört buçuk ay içinde TCMB’nin politika faiz oranını üç aşamada 8,75 puan (yüzde 10,25 → yüzde 19,0) yükseltti. TÜFE’nin son yıllık artışı (yüzde 15,6) dikkate alınırsa, TCMB faizi enflasyonu 3,4 puan aşmaktadır. Para Politikası Kurulu (PPK), Mart’ta faizlerin iki puan yükseltilmesini, olası olumsuz gelişmelere karşı “önden yüklemeli” bir önlem olarak açıklamıştı.

Yükseltilen faizlere, ek finansal disiplin kararları refakat etti. Bankaların (“aktif rasyosu” gibi) kredi genişlemesini zorlayan yöntemlere son verildi. Sermaye hareketlerini dolambaçlı yöntemlerle kısıtlayan uygulamalar kaldırıldı. TCMB rezervlerini tüketerek döviz fiyatlarını frenleme çabaları durduruldu.

Mart 2021’e gelindiğinde TCMB özerkliğini yeniden kazanmış görünmekteydi. Neoliberal enflasyon hedeflemesinin üç ana ilkesine büyük ölçüde dönülmüştü. Bunları hatırlatayım: Serbest sermaye hareketleri, sıkı para politikası, dalgalı döviz kuru… Uygulamada TCMB’nin politika faizi enflasyonu aştı; döviz kuru piyasaya teslim edildi.

Para politikalarında “sağduyuya dönüş”, Batı finans çevrelerince alkışlandı. Olumlu değerlendirmeler, Türkiye ekonomisine ilişkin 2021 öngörülerine de yansıdı.

Meslektaşımız Mustafa Durmuş OECD’nin son öngörülerini 23 Mart tarihli bir yazısında (“İktidar Blokunun Yeni Stratejisi”) özetliyor. Bunlara göre bu yıl Türkiye yüzde 5,9’luk büyüme temposu ile dünya beşincisi olacaktır. Dahası, “2019 ile kıyaslandığında 2022 sonunda sadece ABD ekonomisinin binde 9 ve Türkiye ekonomisinin binde 5 olmak üzere daha yüksek bir hâsıla düzeyine sahip olabileceği” tahmin ediliyor.

Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye’yi öne çıkaran bu “istikrarlı büyüme” senaryosunu simgeleyen Naci Ağbal niçin görevden alındı? Mustafa Durmuş, bu soruyu yanıtlıyor: “Siyasal İslam’ın ekonomik (faizler, devlet garantileri) kazanımlarını genişletmekten başka seçeneği yoktur.

Teşhis bence doğrudur; ama genişletilmesi gerekir. Bunu yapmaya çalışalım.

AKP finansal disiplini niçin kabul edemez?

Ağbal’ın görevden alınma nedenlerini arkadaşımız Oğuz Oyan da sorguladı (“Ekonomide Fırtına Günleri”, Sol Haber, 23 Mart). Temel belirleyicinin “iktidar-içi güç çatışmaları” olduğunu düşünmektedir. Ama, önemli ek tespitleri de var:

“Batık/sorunlu kredilerin, yükselen faizlerin, inşaat-konut sektöründe… zora düşen şirketlerin (ki bunların epeycesi iktidarın eteklerinde semirtilmişlerdir) baskıları vardır. Güçlü bir anti-faiz lobisi oluşmuştur çünkü takipteki, yakın izlemedeki kredilerin toplamı… yüzde 15’in hayli üzerinde olabilir… İnşaat, hem toplam kredilerden…en çok pay alan, hem de kullandığı kredilerin takibe dönüşmesi bakımından en riskli sektördür.”

“AKP’nin bir sermaye iktidarı olduğuna kuşku yok. Ama sermayenin en etkin kesimlerini temsil düzeyi giderek düşüyor… İç ve dış sermayenin güvenini… yitiren böyle bir iktidarın sermaye tarafından daha fazla sorgulanır olduğu yeni bir döneme girildiği söylenebilir.”

Bu gerçekçi tespitler, bence, Merkez Bankası operasyonunun temel nedenine de işaret etmektedir. Çünkü, düşük faiz, KÖİ projelerindeki garantiler, ayrıcalıklı ihaleler sayesinde “iktidarın eteklerinde semirtilmiş” olan, inşaat odaklı sermaye çevreleri 2021 Türkiyesi’nin iktidar blokuna yerleşmiş durumdadır.

Oğuz Oyan’ın teşhisinin aksine, bu çevreler, bir süredir, “sermayenin en etkin kesimlerini” oluşturmaktadır. İktidar çevreleri ile yoğun, karşılıklı çıkar ilişkileri ortadadır.

“Türkiye’de tekelci sermaye” tanımına en uygun tespiti, sözünü ettiğim sermaye çevrelerine Beşli Çete simgesini yakıştıranlar yapmıştır.

İktidar blokunun sermaye kanadı, 7 Kasım 2020 sonrasında uygulanmaya başlayan finansal disiplin koşullarında ayakta duramaz. Oyan, bu çevrelerin kırılganlığını özetlemiştir. Merkez Bankası operasyonunun nedenini de burada aramalıyız.

12 Mart reform programına dikkat…

Politika değişikliğinin ilk adımı 12 Mart 2021’de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan bir belge oldu: İstiklalden İstikbale, Ekonomi Reformları…

Düzensiz, aceleye getirildiği anlaşılan, “şişirilmiş” 98 sayfalık bu belgenin finansal sistemle ilgili bölümlerine bakalım.

AKP iktidarının TCMB’nin yüksek politika faizleri ile gerilim yaşadığı 2015 sonrasında dahi (OVP gibi) resmî belgelerin çoğunda neoliberal enflasyon hedeflemesi ilkelerine uyum ifadeleri yer almıştı. 12 Mart tarihli Ekonomi Reformları belgesinde bu özen terk edilmiştir. Örneğin fiyat istikrarı için uygulanacak faiz ve döviz kuru politikalarına değinilmiyor. Fiyat istikrarı arayışlarında piyasaları “idarî” yöntemlerle denetleyecek kurumsallaşma öne çıkmaktadır.

Kasım 2020’de benimsenmiş görülen TCMB özerkliği metinde yer almıyor. Dahası da var: Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde bir Finansal İstikrar Komitesi (FİK) kurulacak; ayda bir toplanacak; üç ayda bir Rapor yayımlayacaktır. C.B. Strateji ve Bütçe Başkanı ile birlikte yedi üyeden oluşan Komite’de TCMB tek bir üyeyle temsil edilecektir (s. 67 vd.)

Anlaşılan, FİK’in bugün TCMB bünyesinde yer alan PPK’nin işlevlerini üstlenmesi tasarlanmaktadır. Politika faizlerinin belirlenmesi dahil…

İktidar blokunun sermaye kanadı için, Ekonomi Reformları belgesinin “Bankacılık Sektörü” bölümü ayrıca önemlidir. Donuk / batık /izlenen kredi yükümlülüğü taşıyan tüm şirketler için kapsamlı kurtarma, “kamulaştırma” operasyonlarının ana çerçevesi tasarlanıyor: “Yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonlarının, Girişim Sermayesi Fonlarının kurulması; alacakların Varlık Yönetim Şirketlerine satışı, aktiften silinmesi, bilanço dışına çıkarılması; donuk kredilerin menkul kıymetleştirilmesi…” (s.35 vd…)

Yatırımlara dönük destek ve teşvik önlemleri (ss. 72 vd.) de dikkate alınırsa, Ekonomi Reformları programı, 7 Kasım 2020 – 20 Mart 2021 döneminde TCMB yönetiminin benimsediği, uyguladığı finansal istikrar ilkeleri ile uyum sağlayamaz.

Merkez Bankası operasyonu ve sonrası…

Şahap Kavcıoğlu, 16 Mart’ta Yeni Şafak’taki köşesinde, “Ekonomi reform paketinin piyasaya etkisi” başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda, dört gün önce yayımlanan reform programının, “Cumhurbaşkanımızın üzerine basa basa söylediği yatırım, üretim, istihdam ve ihracat” öncelikleri övülmektedir.

18 Mart’ta TCMB bunları değil, finansal istikrar önceliklerini gözeten bir karar aldı; politika faizlerini iki puan yükseltti. İki gün sonra Şahap Kavcıoğlu TCMB Başkanlığı’na atandı.

Bu aşamaların (belgelerin, kararların) arka planında, kişilerin tutumlarını, rollerini, katkılarını bilemem; spekülasyon gereksizdir.

Öyle anlaşılıyor ki, iktidar blokunun siyaset ve sermaye kanatları arasında ekonomik politikalarda bir uzlaşma sağlanmış; 12 Mart Ekonomi Reformları belgesine taşınmıştır. Sözü geçen sermaye çevreleri finansal disiplin ilkelerine kurban edilemeyecektir… Bu uzlaşmayı fiilen reddeden TCMB yönetiminin değiştirilmesi de kaçınılmaz olmuştur.

Ancak, takvim Kasım 2020 öncesine taşınmıştır; o dönemdeki ekonomi politikaları bugünün koşullarında bir yıldan fazla sürdürülemez.

Saray’ın (Mart 2021’de hale gelen) siyasal önceliklerini burada tartışamadım. İktidar, ekonomide ve siyasette sıkışmıştır; 2017’deki gibi hızla “atı alıp Üsküdar’ı geçmek” çabası içindedir. “Meşruiyet görünümü” ne kadar gözetilecektir?

Sorgulayacağız; tartışacağız.

Korkut Boratav – sol.org.tr

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2025’in ilk çeyreğine mali verileri açıklandı

Genel Müdür Öztop, “Sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansımızı bir adım daha ileri taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz, kredi portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturarak önemli eşiği geride bıraktı” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 2025’in ilk çeyreğinde net karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırarak 1,8 milyar liraya çıkardı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, bankanın 2025’in ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlandı.

Buna göre, yılın ilk üç ayında aktif büyüklüğünü yüzde 13,3 artışla 160 milyar liraya yükselten banka, kredi hacmini yüzde 17,6 artışla 102,4 milyar liraya taşıdı. Brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 0,70 düzeyinde gerçekleşirken, ortalama öz kaynak karlılığı yüzde 37,1 kaydedildi.

Banka, 2025’in ilk çeyreğinde net karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırarak 1,8 milyar liraya çıkardı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TKYB Genel Müdürü İbrahim Öztop, yılın ilk çeyreğinde yatırım bankacılığı ve girişim sermayesi alanlarında önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti.

Söz konusu çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztop, şunları kaydetti:

‘Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait bazı yük ve yat limanlarının özelleştirilmesi sürecinde yürütülen çalışmalar doğrultusunda Kalamış Yat Limanı ihalesi tamamlanmış olup, 5 Şubat’ta işletme hakkı devri başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bununla beraber Kalyon Güneş Teknolojilerinin 3,26 milyar lira tutarındaki halka arz işlemini lider kurum olarak başarıyla tamamladık. Söz konusu çalışma, yenilenebilir enerji alanına katkılarımızı ve sermaye piyasalarındaki etkin rolümüzü bir kez daha ortaya koymaktadır.’

Öztop, sürdürülebilir tarımın finansmanına destek olmak amacıyla Tarfin Tarım AŞ adına Kalkınma Yatırım Varlık Kiralama AŞ aracılığıyla 150 milyon liralık sukuk ihracını başarıyla gerçekleştirdiklerini aktararak, ‘Bu işlem, alternatif finansman araçlarının kullanımında öncü rolümüzü pekiştirirken, tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağladı. Yeşil enerji ve gıda gibi ülkemizin kalkınması açısından stratejik öneme sahip sektörlerde işbirliklerimizi güçlendirerek sürdürmeye devam edeceğiz.’ açıklamasını yaptı.

Girişim sermayesi alanında da Türkiye Kalkınma Fonu çatısı altında kurulan TKYB Üst Fonu ile Mediterra Capital ve Revo Capital’in III. fonlarına yatırım yapıldığını kaydeden Öztop, bu yatırımlarla KOBİ’ler ve yenilikçi girişimlerin sermaye yoluyla destekleneceğini vurguladı.

– Deprem bölgesinde istihdamı destekleyen yeni proje

Öztop, deprem bölgesinin ekonomik ve sosyal açıdan yeniden güçlendirilmesi yönündeki çalışmalara da değinerek, bu doğrultuda Dünya Bankasından, Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında 500 milyon dolar finansman sağlandığını bildirdi.

Sağlanacak kaynakla 11 depremzede il ve komşu 7 ilde faaliyet gösteren işletmelere yatırım ve işletme sermayesi finansmanı sağlanacağını aktaran Öztop, ‘Böylelikle bölgedeki KOBİ’ler ve büyük ölçekli işletmelere uzun vadeli finansman sağlayarak, sürdürülebilir ekonomik toparlanmaya katkıda bulunacağız.’ ifadesini kullandı.

Öztop ayrıca, Türkiye Kalkınma Fonunun girişimcilik ekosistemine aktardığı toplam kaynağın 29 doğrudan yatırıma 20,4 milyon dolar, 7 fon yatırımına 23,4 milyon dolar ve 350 TÜBİTAK BiGG girişimine yaklaşık 9 milyon dolar olmak üzere 53,4 milyon dolara ulaştığı bilgisini paylaştı.

– ‘Sürdürülebilirlik temalı kredi toplam portföyümüz yüzde 96’sını oluşturuyor’

Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yatırımlara devam ettiklerini belirten Öztop, sözlerini şöyle tamamladı:

‘Sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansımızı bir adım daha ileri taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz, toplam kredi portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturarak önemli eşiği geride bıraktı. Temin ettiğimiz kaynakların yüzde 61’ini yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği temalı kaynaklar oluşturuyor. Ayrıca, 2025 Sustainable Finance Awards kapsamında Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde Sürdürülebilir Finans alanında ‘En İyi Kalkınma Bankası’ ödülüne layık görülerek uluslararası alanda da önemli başarıya imza attık. Tüm bu gelişmeler, sürdürülebilir kalkınma misyonumuza duyduğumuz bağlılığın ve bu doğrultuda attığımız somut adımların açık yansımasıdır.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kamu bankaları yönetiminde değişiklikler yapıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’nin üç kamu bankasında yönetim kurulları yeniden şekillendi. Bankalar, yeni görevleri Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptıkları açıklamayla bildirdi.

ZİRAAT BANKASI

Ziraat Bankası, 2024 yılı olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyeleri belirlendi.

Buna göre, yönetim kuruluna Burhaneddin Tanyeri, Veysi Kaynak, Alpaslan Çakar, Fazlı Kılıç, Serdar Kılıç, Serruh Kaleli, Abdullah Erdem Cantimur ve Fatih Aydoğan seçildi.

Denetim kurulu üyeliklerine ise Prof. Dr. Yılmaz Çolak ve Yakup Tekin getirildi. Söz konusu kurul üyeleri 3 yıllık süre için seçildi.

HALKBANK

Türkiye Halk Bankası, bankanın olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu görev dağılımının ve komitelerin belirlendiği bildirildi.

KAP’a yapılan açıklamada, Recep Süleyman Özdil’in yönetim kurulu başkanı, Mevlüt Uysal’ın yönetim kurulu başkan vekili, Osman Arslan’ın genel müdür olarak görevine devam etmesine karar verildiği belirtildi.

Osman Arslan, Recep Süleyman Özdil ve Mevlüt Uysal’ın kredi komitesi asil üyesi Sezai Uçarmak ve Maksut Serim’in kredi komitesi yedek üyesi olarak görevlendirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sayın Recep Süleyman Özdil’in denetim komitesi başkanı ve Sayın Mevlüt Uysal’ın denetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Recep Süleyman Özdil’in kurumsal yönetim komitesi başkanı ve Sayın Şeref Aksaç’ın kurumsal yönetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in ücretlendirme komitesi başkanı ve Sayın Meltem Taylan Aydın’ın ücretlendirme komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in sürdürülebilirlik komitesi başkanı ve Sayın Ebubekir Şahin’in sürdürülebilirlik komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Recep Süleyman Özdil ile Sayın Mevlüt Uysal’ın SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 6/3-a maddesi uyarınca Denetim Komitesi Üyeliklerinden dolayı Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kabul edilmesine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 6/3-b maddesi uyarınca Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam etmesine karar verilmiştir.”

VAKIFBANK

VakıfBank tarafından KAP’a yapılan açıklamada da bankanın 71. olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu görev dağılımının belirlendiği bildirildi.

Açıklamada, Mustafa Saydam’ın yönetim kurulu başkanı, Cemil Ragıp Ertem’in yönetim kurulu başkan vekili, Abdi Serdar Üstünsalih’in genel müdür olarak görevine devam etmesine karar verildiği bildirildi.

KAP’a yapılan açıklamada, yönetim kurulu üyesi olarak A grubunu temsilen, Mustafa Saydam, Abdi Serdar Üstünsalih’e görev verilirken, Vedat Demiröz’ün ise bağımsız üye olarak göreve başlamasına karar verildi.

Vedat Demiröz, Şubat 2025 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yapmakta olup, gerçekleştirilen olağan genel kurulda bağımsız üye olarak seçilmiştir.

Açıklamada, B grubunu temsilen, Adnan Ertem, C grubunu temsilen Haydar Kemal Kurt ile Şahin Uğur, D grubunu temsilen Halil Çelik ve E grubunu temsilen ise Cemil Ragıp Ertem ile Sadık Yakut seçildi.

Söz konusu kurul üyeleri 3 yıllık süre için seçildi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank, 2025’in ilk çeyreğini 13,7 milyar lira konsolide net karla tamamladı

Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Yüzde 19 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, 2025’in ilk çeyreğinde 13 milyar 732 milyon lira konsolide net kar elde ettiğini duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, küresel ölçekte ticaret ve ekonomi politikalarına dair artan endişelerin büyüme, enflasyon ve para politikalarının seyrine ilişkin belirsizliği artırdığına dikkati çekti.

Gür, bu gelişmelerin döviz kurları, emtia fiyatları, tahvil getirileri ve risk iştahında dalgalanmalara yol açtığını belirterek, yurt içinde ise yıllık enflasyondaki düşüşün devam ettiğini ve ekonomi yönetiminin hızlı ve koordineli adımlarıyla olası dalgalanmaları etkili bir şekilde kontrol altına aldığını vurguladı.

Bu süreçte Akbank ve Türk bankacılık sektörünün güçlü ve istikrarlı yapısını koruyarak ülke ekonomisini desteklemeyi sürdürdüğünü aktaran Gür, şu ifadeleri kullandı:

‘2025’in ilk çeyreğinde ekonomimize sağladığımız kredi desteğini 1 trilyon 451 milyar lirasını nakdi olmak üzere toplam 1 trilyon 839 milyar lira seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 1 trilyon 749 milyar liraya, aktiflerimiz ise 2 trilyon 851 milyar liraya ulaştı. Yüzde 19 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük. Bankamız 2025’in ilk çeyreğinde 4 milyar 344 milyon lira vergi gideri sonrası 13 milyar 732 milyon lira konsolide net kar elde etti. Başarılı performansları için çalışma arkadaşlarıma ve bizlere duydukları güven için başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.’

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.