Connect with us

BANKA HABERLERİ

Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?

KORKUT BORATAV, Merkez Bankası değişikliği ve sonraki süreci açıklayan bir yazı yayınladı. İşte o yazı …

Yayınlanma:

|

Mart 2021’de ekonomi politikalarında bir haftaya sıkışmış yalpalamalar izledik. Önce Hazine ve Maliye Bakanlığı, bir “ekonomi reformları” belgesi yayımladı (12 Mart). Sonra TCMB politika faizlerini iki puan (yüzde 17 → yüzde 19) yükseltti (17 Mart). Üç gün sonra da TCMB Başkanı Naci Ağbal görevinden alındı; yerine Şahap Kavcıoğlu atandı.

Geçmişe dönelim: Ağbal’ın 7 Kasım 2020’de TCMB Başkanlığı’na atanması Berat Albayrak’ın istifasını tetiklemiş; döviz piyasaları sakinleşmiş; dolar gerilemeye başlamıştı.

Şimdi takvim Kasım 2020 öncesine döndü. TCMB Başkanı’nın görevden alınması, doları 8 TL eşiğinin üzerine sıçrattı. Arkadaşımız Mustafa Sönmez, operasyonu “ekonomik intihar” olarak nitelendirdi (31 Mart).

Saray’ın gerekçeleri nedir? Anlamaya çalışalım.

Kasım 2020-Mart 2021 seçeneği: İstikrar ve büyüme…

Naci Ağbal, dört buçuk ay içinde TCMB’nin politika faiz oranını üç aşamada 8,75 puan (yüzde 10,25 → yüzde 19,0) yükseltti. TÜFE’nin son yıllık artışı (yüzde 15,6) dikkate alınırsa, TCMB faizi enflasyonu 3,4 puan aşmaktadır. Para Politikası Kurulu (PPK), Mart’ta faizlerin iki puan yükseltilmesini, olası olumsuz gelişmelere karşı “önden yüklemeli” bir önlem olarak açıklamıştı.

Yükseltilen faizlere, ek finansal disiplin kararları refakat etti. Bankaların (“aktif rasyosu” gibi) kredi genişlemesini zorlayan yöntemlere son verildi. Sermaye hareketlerini dolambaçlı yöntemlerle kısıtlayan uygulamalar kaldırıldı. TCMB rezervlerini tüketerek döviz fiyatlarını frenleme çabaları durduruldu.

Mart 2021’e gelindiğinde TCMB özerkliğini yeniden kazanmış görünmekteydi. Neoliberal enflasyon hedeflemesinin üç ana ilkesine büyük ölçüde dönülmüştü. Bunları hatırlatayım: Serbest sermaye hareketleri, sıkı para politikası, dalgalı döviz kuru… Uygulamada TCMB’nin politika faizi enflasyonu aştı; döviz kuru piyasaya teslim edildi.

Para politikalarında “sağduyuya dönüş”, Batı finans çevrelerince alkışlandı. Olumlu değerlendirmeler, Türkiye ekonomisine ilişkin 2021 öngörülerine de yansıdı.

Meslektaşımız Mustafa Durmuş OECD’nin son öngörülerini 23 Mart tarihli bir yazısında (“İktidar Blokunun Yeni Stratejisi”) özetliyor. Bunlara göre bu yıl Türkiye yüzde 5,9’luk büyüme temposu ile dünya beşincisi olacaktır. Dahası, “2019 ile kıyaslandığında 2022 sonunda sadece ABD ekonomisinin binde 9 ve Türkiye ekonomisinin binde 5 olmak üzere daha yüksek bir hâsıla düzeyine sahip olabileceği” tahmin ediliyor.

Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye’yi öne çıkaran bu “istikrarlı büyüme” senaryosunu simgeleyen Naci Ağbal niçin görevden alındı? Mustafa Durmuş, bu soruyu yanıtlıyor: “Siyasal İslam’ın ekonomik (faizler, devlet garantileri) kazanımlarını genişletmekten başka seçeneği yoktur.

Teşhis bence doğrudur; ama genişletilmesi gerekir. Bunu yapmaya çalışalım.

AKP finansal disiplini niçin kabul edemez?

Ağbal’ın görevden alınma nedenlerini arkadaşımız Oğuz Oyan da sorguladı (“Ekonomide Fırtına Günleri”, Sol Haber, 23 Mart). Temel belirleyicinin “iktidar-içi güç çatışmaları” olduğunu düşünmektedir. Ama, önemli ek tespitleri de var:

“Batık/sorunlu kredilerin, yükselen faizlerin, inşaat-konut sektöründe… zora düşen şirketlerin (ki bunların epeycesi iktidarın eteklerinde semirtilmişlerdir) baskıları vardır. Güçlü bir anti-faiz lobisi oluşmuştur çünkü takipteki, yakın izlemedeki kredilerin toplamı… yüzde 15’in hayli üzerinde olabilir… İnşaat, hem toplam kredilerden…en çok pay alan, hem de kullandığı kredilerin takibe dönüşmesi bakımından en riskli sektördür.”

“AKP’nin bir sermaye iktidarı olduğuna kuşku yok. Ama sermayenin en etkin kesimlerini temsil düzeyi giderek düşüyor… İç ve dış sermayenin güvenini… yitiren böyle bir iktidarın sermaye tarafından daha fazla sorgulanır olduğu yeni bir döneme girildiği söylenebilir.”

Bu gerçekçi tespitler, bence, Merkez Bankası operasyonunun temel nedenine de işaret etmektedir. Çünkü, düşük faiz, KÖİ projelerindeki garantiler, ayrıcalıklı ihaleler sayesinde “iktidarın eteklerinde semirtilmiş” olan, inşaat odaklı sermaye çevreleri 2021 Türkiyesi’nin iktidar blokuna yerleşmiş durumdadır.

Oğuz Oyan’ın teşhisinin aksine, bu çevreler, bir süredir, “sermayenin en etkin kesimlerini” oluşturmaktadır. İktidar çevreleri ile yoğun, karşılıklı çıkar ilişkileri ortadadır.

“Türkiye’de tekelci sermaye” tanımına en uygun tespiti, sözünü ettiğim sermaye çevrelerine Beşli Çete simgesini yakıştıranlar yapmıştır.

İktidar blokunun sermaye kanadı, 7 Kasım 2020 sonrasında uygulanmaya başlayan finansal disiplin koşullarında ayakta duramaz. Oyan, bu çevrelerin kırılganlığını özetlemiştir. Merkez Bankası operasyonunun nedenini de burada aramalıyız.

12 Mart reform programına dikkat…

Politika değişikliğinin ilk adımı 12 Mart 2021’de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan bir belge oldu: İstiklalden İstikbale, Ekonomi Reformları…

Düzensiz, aceleye getirildiği anlaşılan, “şişirilmiş” 98 sayfalık bu belgenin finansal sistemle ilgili bölümlerine bakalım.

AKP iktidarının TCMB’nin yüksek politika faizleri ile gerilim yaşadığı 2015 sonrasında dahi (OVP gibi) resmî belgelerin çoğunda neoliberal enflasyon hedeflemesi ilkelerine uyum ifadeleri yer almıştı. 12 Mart tarihli Ekonomi Reformları belgesinde bu özen terk edilmiştir. Örneğin fiyat istikrarı için uygulanacak faiz ve döviz kuru politikalarına değinilmiyor. Fiyat istikrarı arayışlarında piyasaları “idarî” yöntemlerle denetleyecek kurumsallaşma öne çıkmaktadır.

Kasım 2020’de benimsenmiş görülen TCMB özerkliği metinde yer almıyor. Dahası da var: Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde bir Finansal İstikrar Komitesi (FİK) kurulacak; ayda bir toplanacak; üç ayda bir Rapor yayımlayacaktır. C.B. Strateji ve Bütçe Başkanı ile birlikte yedi üyeden oluşan Komite’de TCMB tek bir üyeyle temsil edilecektir (s. 67 vd.)

Anlaşılan, FİK’in bugün TCMB bünyesinde yer alan PPK’nin işlevlerini üstlenmesi tasarlanmaktadır. Politika faizlerinin belirlenmesi dahil…

İktidar blokunun sermaye kanadı için, Ekonomi Reformları belgesinin “Bankacılık Sektörü” bölümü ayrıca önemlidir. Donuk / batık /izlenen kredi yükümlülüğü taşıyan tüm şirketler için kapsamlı kurtarma, “kamulaştırma” operasyonlarının ana çerçevesi tasarlanıyor: “Yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonlarının, Girişim Sermayesi Fonlarının kurulması; alacakların Varlık Yönetim Şirketlerine satışı, aktiften silinmesi, bilanço dışına çıkarılması; donuk kredilerin menkul kıymetleştirilmesi…” (s.35 vd…)

Yatırımlara dönük destek ve teşvik önlemleri (ss. 72 vd.) de dikkate alınırsa, Ekonomi Reformları programı, 7 Kasım 2020 – 20 Mart 2021 döneminde TCMB yönetiminin benimsediği, uyguladığı finansal istikrar ilkeleri ile uyum sağlayamaz.

Merkez Bankası operasyonu ve sonrası…

Şahap Kavcıoğlu, 16 Mart’ta Yeni Şafak’taki köşesinde, “Ekonomi reform paketinin piyasaya etkisi” başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda, dört gün önce yayımlanan reform programının, “Cumhurbaşkanımızın üzerine basa basa söylediği yatırım, üretim, istihdam ve ihracat” öncelikleri övülmektedir.

18 Mart’ta TCMB bunları değil, finansal istikrar önceliklerini gözeten bir karar aldı; politika faizlerini iki puan yükseltti. İki gün sonra Şahap Kavcıoğlu TCMB Başkanlığı’na atandı.

Bu aşamaların (belgelerin, kararların) arka planında, kişilerin tutumlarını, rollerini, katkılarını bilemem; spekülasyon gereksizdir.

Öyle anlaşılıyor ki, iktidar blokunun siyaset ve sermaye kanatları arasında ekonomik politikalarda bir uzlaşma sağlanmış; 12 Mart Ekonomi Reformları belgesine taşınmıştır. Sözü geçen sermaye çevreleri finansal disiplin ilkelerine kurban edilemeyecektir… Bu uzlaşmayı fiilen reddeden TCMB yönetiminin değiştirilmesi de kaçınılmaz olmuştur.

Ancak, takvim Kasım 2020 öncesine taşınmıştır; o dönemdeki ekonomi politikaları bugünün koşullarında bir yıldan fazla sürdürülemez.

Saray’ın (Mart 2021’de hale gelen) siyasal önceliklerini burada tartışamadım. İktidar, ekonomide ve siyasette sıkışmıştır; 2017’deki gibi hızla “atı alıp Üsküdar’ı geçmek” çabası içindedir. “Meşruiyet görünümü” ne kadar gözetilecektir?

Sorgulayacağız; tartışacağız.

Korkut Boratav – sol.org.tr

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Bankalar 8 ayda 351 milyar TL net kar yaptı

Yayınlanma:

|

Yazan:

2022 sonunu 14,3 trilyon TL Aktif büyüklük ile kapatan sektör 2023 ilk sekiz ayında %42 büyüme ile 20,3 trilyon TL bilanço büyüklüğüne ulaştı. Sektör Kredilerde %38 büyüyerek 2022 sonundaki 7,6 trilyon TL Kredi hacmini 10,4 trilyon TL seviyesine ulaştırdı. Buna karşılık yıl sonunda 163 milyar TL olan Takipteki Krediler hacmi %6 büyüyerek 173 milyar TL seviyesine ulaştı. Sektör Beklenen Zarar Karşılıkları için de 424 milyar TL ayırdığı görüldü.

Mevduat artışı devam etti

2022 sonunu 8,8 trilyon TL Mevduat hacmi ile kapatan Bankacılık sektörü 2023 ilk sekiz ayını %46 büyüme ile 12,9 trilyon TL seviyesine yükseltirken; mevduatın %36,1’ine denk gelen 4,7 trilyon TL’lik kısmı vadesiz mevduat hacminden oluştuğu görüldü.

Sektörün özkaynak hacmi de 1,8 trilyon TL seviyesine ulaşmış durumda.

Net Faiz Gelirleri düştü

Bankacılık sektörü 2022 ilk sekiz ayında 422 milyar TL Net Faiz Geliri elde ederken 2023 aynı dönemde kredi hacmi artışına rağmen %14 düşüş ile 362 milyar TL Net Faiz Gelirinde kaldı. Sektör Net Faiz Gelirindeki kaybını Ücret ve Komisyonlara yüklenerek telefi ettiği görüldü.   Zira Sektörün 2022 aynı dönemdeki Faiz Dışı Geliri 188 milyar TL iken bu tutar 2023 aynı dönemde %128 artış ile 422 milyar TL seviyesine ulaştığı görüldü. Aynı şekilde Diğer Faiz Dışı Gelirleri de %280 artış ile 45 milyar TL’den 171 milyar TL seviyesine ulaştığı görüldü.

Karlılık arttı

2022 ilk sekiz ayında 252,2 milyar TL Net kar açıklayan bankacılık sektörü 2023 aynı dönemde %39 artış ile 350,6 milyar TL karlılık seviyesine ulaştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kartlı ödemeler ağustos ayında 798,9 milyar TL oldu

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile ağustos ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 131 artarak 798,9 milyar TL oldu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), ağustos ayına ilişkin verilerini açıkladı.

Buna göre, ağustos itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısı 111,4 milyon, banka kartı sayısı 182,6 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 82,8 milyon adet oldu.

2022 yılının ağustos ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 19’luk, banka kartı adedinde yüzde 13’lük, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 25’lik artış yaşandı.

Toplam kart sayısı ise 376,8 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artış gösterdi.

Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile ağustos ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 131 artarak 798,9 milyar TL oldu.

Kartlı ödemelerin 650,2 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 135,1 milyar TL’sinde banka kartları, 13,6 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

Ağustosta mağaza içi yapılan her 4 kartlı ödemeden 3’ü temassız gerçekleştirildi

Kredi kartı ile yapılan ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 138, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 101 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 122 oldu.

Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile ağustosta yapılan toplam ödeme adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 1,4 milyar adet oldu.

Kartlı ödemelerin 804 milyonu kredi kartları ile yapılırken 541,5 milyon adedinde banka kartları, 86,5 milyonunda ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

Kredi kartları ile yapılan ödeme adetlerinde büyüme oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31, banka kartları ile yapılan ödeme adetlerinde yüzde 29 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme adetlerinde ise bu oran yüzde 26 olarak gerçekleşti.

Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44 artarak 883 milyon adet oldu. Ağustosta mağaza içi yapılan her 4 kartlı ödemeden 3’ü temassız gerçekleştirildi.

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

QNB Finansbank batık kredileri sattı

Yayınlanma:

|

Yazan:

QNB Finansbank 907,7 milyon TL tutarlı kredi kartı, bireysel kredi ve ticarî kredi türlerindeki tahsili gecikmiş alacağı Ortak Varlık Yönetim Şirketi A.Ş. ve Dünya Varlık Yönetim A.Ş. ile Emir Varlık Yönetim Şirketi AŞ’ye devredildi.

Banka kap açıklamasında devir iskonto oranları veya tutar bilgisi yer almaması dikkat çekti.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

ABONELIK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.


Notice: date_default_timezone_set(): Timezone ID 'UTC+3' is invalid in /home/maviatlas/public_html/wp-content/plugins/notice-bar-old/inc/frontend/front-notice-bar.php on line 27