Bölge Müdürlüklerinin çöküşü nasıl oldu ? yazımız ilgi gördü ve amacına ulaştı. https://bankavitrini.com/2020/10/25/bolge-mudurluklerinin-cokusu-nasil-oldu/
Biz sadece ayna tuttuk. Banka, bölge, şube ve şahıs ismi yazmadım ama aynada kendini gören birileri baya bozulmuş. Bozulabilirsiniz baylar / bayanlar. İsterseniz oturun oturduğunuz yerde de çalışma etik kurallarına uygun olmayan mail, WhatsApp mesajları, telefon konuşmaları, toplantı konuşmaları gibi pislikleriniz ortaya saçılmasın. Aman sıcak koltuklarınız soğumasın, boş bırakmayın olur ya birileri gelir oturur.
Gelelim ne idiği belirsiz, ne iş yaptığı belirsiz bölge Satış Müdürlerine.
BÖLGE SATIŞ MÜDÜRLERİ NASIL DOĞDU
Daha önce Bölge Müdürlüklerinin oluşmasını özetlediğim için tekrarını yapmayayım. Bankalarda 1990’lardan sonra Segment bazında Ticari, KOBİ / MİKRO, Bireysel olarak ayrımların keskinleşmesi ile Bölge Satış Müdürleri / Bölge Segment Müdürlerinin oluşması aynı döneme denk gelir. Bankalarda her segmentin Hedeflemesi, Bütçesi ayrılınca hali ile ayrı ayrı takip ve raporlama ihtiyacı doğdu. Bunları yönetecek, denetleyecek, yönlendirecek, ürün satış kampanyalarını koordine edecekti. Tamamen iyi niyet ile ve o günkü konjonktüre uygun olarak Genel Müdürlüklerde Segment bazda oluşumlar kendini gösterdi, paralel olarak bölgelerde de Segment bazında kadrolar oluşturuldu. Bu nur topu gibi Satış Müdürü arkadaşlar da bölgelerde bu şekilde doğdu
SATIŞ MÜDÜRLERİ NE İŞE YARAR
Aslında bir şube açılırken bir amacı vardır. O bölgede niçin şube açıldığının cevabı da beklentileri içerir. Yani bir OSB’ye şube açıyorsanız Ticari 1. Önceliğinizdir, kadroyu ona göre kurarsınız. Şehrin ana caddesine bir şube açıyorsanız hedefiniz Bireysel ve Kobilerdir, kadronuzu ona göre kurarsınız. Türkiye’deki ana sorunlardan biri şube açılırken yeterli Hinterland analizi yapmamasıdır. Kural ve işin kolayı şudur; herhangi bir banka orada bir şube açar ise diğer bankalar da mantar gibi çoğalır. Lokasyona göre; Hinterland analizi, bölgenin Swot analizi de yapılarak şube açılıyor diye düşünüyorsanız yanılırsınız, hiçbiri olmaz. İnanın Pizza firmaları bile daha detaylı analizler yapıyor. Başta amaca uygun şube açılmamış ise vay o şubenin haline. OSB’ye açılan şubede hali ile Bireysel segment zayıf olur. Tasarruf mevduat az olur, zaten şubeyi açar iken bunlar da öngörülür ona göre hedefleme yapılır. Pratikte öyle sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu tip şubelerde Performans toplantılarında bardağın boş tarafı konuşulur. Eskiden hiç olmaz ise yapılan işler için teşekkür edilirdi yeni nesil bankacılıkta unutun bunları. Şube lokasyonundan bir haber abi / ablalar atar tutar. Söylenir de söylenir. Başta şubelere destek olsun, Genel Müdürlük ile şubeler arasında köprü olarak bağlantının ve iletişim sağlıklı kurulsun, Bölge Müdürüne yardımcı olsun denilen bölge Satış Müdürleri zamanla bu asli görevlerini unutmuş, Ağa Yamağı gibi davranışlar sergilemişlerdir. Şube destek ekibi günümüzde söz, davranış ve yeterlilikleri ile şubelere köstek olmaktadır. Şube yeri açılırken en etkili olan kimdir. Tabi ki Bölge Satış müdürleri. Hoş şube açıldıktan 2 ay sonra yerin yanlış seçildiğini herkes fark eder ama çaktırmaz. Şube kadrosunu kim oluşturur : Bölge ekibi tabi ki. En etkili olanlar da satış müdürleridir ama kimse yanlış ve yetersiz kadro kurmasından bölgeyi sorumlu tutup hesap sormaz iş öyle olunca da personel seçiminde her bölgenin kriteri farklı olur. Terfilere, kimlerin şube müdürü olacağına kim karar verir, tabi ki satış müdürleri. Sözde bölgelerde İK ekipleri vardır ama onlar sadece evrak takibi yapar. Pratikte bir şubenin yer seçiminden, personel seçimine kadar her şeye satış müdürleri karar verir fakat yapılan yanlışlıktan dolayı savunmaları alınan bir satış müdürü örneği bulamazsınız. Bu arkadaşlar firma ziyaretleri de yapar kredi onaylandığında, güzel satış yapıldığında sorsanız bu arkadaşlar yapmıştır. Kredi batmasın sakın bu arkadaşları ortalıkta göremediğiniz gibi ilk hesap sormaya kalkanlar da bunlardır, sanki firmanın aktifleşip kredi ilişkisine girilme süreçlerinde kendileri işin içinde yokmuş gibi angut kuşu olur hepsi. Hiç kuşkunuz olması Satış Müdürleri işlevlerini tamamlamış, bankacılık tarihin çöplüğünde yerlerini almak için zamanlarının dolmasını beklemektedirler. Kısaca ha varlar ha yoklar, hatta kaldırın segment kadrolarını şubeler daha verimli çalışırlar.
BÖLGE SATIŞ MÜDÜRLERİNE, “YÜRÜ BRE KOÇ’UM” DİYEN KİM
Tembel biri işi başkasına yükler. Modern iş dünyasında bunun adına “Delegasyon” denir. Ne güzel değil mi. “Geç bölgeye yat gölgeye” tekerlemesi boşuna dillendirilmiyor. Bölge Müdürlüklerinde bankalar bir standart uygulama oturtamadıkları için her bölge müdürü kendi çalışma kurallarını belirledi, halen de öyledir. Çoğu “konfor tembelliği” tuzağına düşmüş, sıcak koltuklarından kalkmak istemediklerinden segment müdürlerine işleri delege edip camlı odalarına çekilmeyi tercih etmektedir. İstediğinde çay, kahve önünde, saatlerce eş dost ile telefon trafiği, araba binanın önünde, hatta yazları şoförler araçları ara sıra çalıştırırlar ki müdür bey olur ya bir yere gider isi terlemesin diye klima açılır, sorsanız çok yoğunlar işten başlarını kaldıramıyorlar : Yalan !
SATIŞ MÜDÜRLERİNİN ÇALIŞMA ŞEKİLLERİ
Bazı Satış Müdürlerindeki havalar Genel Müdürlerde yoktur. İpler elindedir. Şube ziyaretlerinde onlar konuşur, Bölge Müdürleri dahi onları dinler. Almıştır bölge müdürünü eline oynar da oynar. İş yükü üzerinden alındığı için pasif bölge müdürün zaten itirazı olmaz bu durumdan. Öyle şubeler var ki Bireysel Satış Müdürü bütün segmentlere, şube müdürlerine hükmeder hale gelmiştir. Bölge müdürü bostan korkuluğu haline gelmiştir, haberi yok. Ticari ağırlıklı şubeye Bireysel Satış Müdürü ile gelir konuşturur da konuşturur.
Sonuç : Tın !
SATIŞ MÜDÜRLERİ GERÇEKTEN ÇOK MU ZEKİ
Bölge Satış Müdürlerine sorarsanız dünyanın en zeki insanları. Bankacılığa hakimler her şeyi bilirler. Hinterlandınızı sizden daha iyi bilirler aslında. Diğer bankalar yapıyordur, almış başını gitmiştir, yapan yapıyordur da sorun sizdedir. Şubeler bu abi / ablalara “o iş öyle değil” diye itiraz edemedikleri için bu arkadaşlar saçmaladıklarını da fark etmezler. Öyle yuvarlanıp giderler. Bölge kapanıp da bu abi / ablalar şubelerde çalışmaya başlayınca “buyur, dediklerini yap dersin” kem küm, bir mazeret bir mazeret sormayın gitsin, böylelerini dinlemek pek keyifli olur. Cahil Cesaretindeki zeka ve bilgi düzeyleri şubelerde başlayana kadardır bu arkadaşların.
SATIŞ MÜDÜRLERİ ÇOK MU GEREKLİ
Unvanlarında “Satış” ibaresi var diye bu arkadaşları çatır çatır ürün satıyor felan sanmayın. Ama mesai arkadaşlarını satmada üstlerine yoktur. Dijitalleşmenin günümüz koşullarına gelmediği dönemlerde bu Segment Satış Müdürleri çok işe yaradı. Raporlama, geri bildirim işleri, hele kampanya yönetmedeki becerilerine diyecek yoktu. Ukala ukala eline verilen tablolar üzerinden sunumları evlere şenliktir. Her saat başı mail atmaları, whatsapp grupları oluşturmaları, mesajlar mesai saatleri dışına taştı. Oysa günümüz dijital ortamında raporlama sorunu ortadan kalktı. Ama ısrarla Ağanın Yamağı da olsun diyen bankaların yolu açık olsun, ama şunu bilsinler ki geleceğin kadro yapılanmasında bu kadar bölge ve bu kadar bölge personeline gerek kalmayacak. Maliyetlerine katlanırım derseniz sizin bileceğiniz iş. Bölgeler maliyet olarak şubelere bu kadar yük mü, hiç kuşkusuz evet ! Bölgeler gelir getiriyor mu sanıyorsunuz, tabi ki hayır. Bölgelerde harcanan her kuruşu her gün yerden yere vurdukları şubeler karşılar. Yani adamlar senin paran ile seni dövüyor, üstüne maaş veriyoruz !
SATIŞ MÜDÜRLERİNİN ÇALIŞMA TARZLARI YASAL MI?
Mobbing şikayetlerin çoğu bölgelerden ve bölge Satış Müdürlerinden. Telekonferans için Sabah sabah personeli erken çağırmak, akşam geç saatlere kadar şubede tutmak en çok yapılan uygulama. Mesai ücreti mi, o da ne? Yok tabi. Bir de kalkıp şube müdürleri işveren konumunda deme yalan ve yüzsüzlüğünü gösterdiler iyi mi. Oysa Çalışma Bakanlığı kayıtlarında baya baya : İşçiyiz ! Emekçi yani, doğrusu da bu. Ayrıldığım bankadan 1 saat mesai parası almamışım, hala hukuksal süreç devam ediyor. Bankadan gelen cevaba bakılır ise hiç mesaiye kalmamışım. İş kanunu ne diyor. 8 saati geçen çalıştırmalarında mesai parası ödeyeceksin, hafta sonları toplantı, eğitim için çağırdığında da mesai ücreti ödeyeceksin ! Bunlara göre, Çalışma Bakanlığı, İş Kanunu da neymiş, Bankalar kanun üstü kurumlar. Bankalara sorarsanız akşam geç saatlere kadar toplantılar hiç olmamış, iç denetim, teftiş dönemlerinde gece yarılarına kadar hiç çalışılmamış, hafta sonları hiç toplantı ve eğitim olmamış. Kredi dosyası yetiştireceğim diye mesai saatlerinde ve hafta sonları hiç çalışmamışsın. Bölgelerin gönderdiği listelerden kampanyalar için geç saatlere kadar müşterileri telefon trafiğine tutmamışsın. Hatırlayın “gecenin bu saatinde ne bankası” diye dolandırıcı muamelesi gördüğünüz, küfürler yediğiniz günleri. Adına “Kul Hakkı” mı dersiniz, “emek hırsızlığı” mı dersiniz nasıl isimlendireceğinizi size bırakayım. Bizim İş Mahkemeleri de bir garip, “mesai paramı alamadım” diye dava açıyorsun mesai yaptığını ve para almadığını kanıtla diyor. Almadığım maaş bordosunda gözüküyor zaten neyini soruyorsun, bundan daha iyi belge mi var. Abi bütün belgeler Bankada iste onlardan sistem açılış ve kapanış saatleri raporlarını versin sana, ha veremiyor ise zaten dava açan haklıdır demek kes cezayı geç. Öyle olmaz aynı işyerinden, aynı anda çalıştığın 2 şahit şart. Allahtan son yıllarda işten ayrılanlar, atılanlar fazla da şahit bulmakta zorlanmıyoruz. Konuyu dağıtmayalım asıl konumuza devam edelim. Satış Müdürlerinin söz ve davranış şekilleri, çalışma tarzları gayri insanı ve gayri yasaldır. Bunlar hukuksal olarak suç işlediğinin de farkında değiller, farkında iseler iş daha da vahim zaten.
SATIŞ MÜDÜRLERİ NASIL KRAL OLDU ?
Eskiler, “iki evlek bostan, yan gel Osman” derler. Bu anlayışta olan bölge müdürleri sayesinde yetkiyi kapan kendini bir şey sanma ruhu ile saldırır şubelere. Ortalık karnaval yerine dönmüştür artık. Krallık güzel şey. Bazı satış müdürlerine bir bakarsın şubeden çıkmaz, sanmayın ki şube işi koşturuyor, sonra duyarsın ki şube personelini kafaya takmış peşinde koşuyor. Düğün dernek yaptığımız bile oldu iyi mi !. Mutlu son ! Ya mutsuzlar ! Kısaca balık baştan kokuyor. Nerden tutsanız elinizde kalıyor. Firavuna sormuşlar : Nasıl Firavun oldun ? “Hiç itiraz eden olmadı” demiş. Firavun tarihin çöplüğünde yerini nasıl aldı ise emin olun bu iş hayatındaki modern görünümlü Firavunların da sonu gelmiştir.
Erol TAŞDELEN
25 yıllık banka emekçisi