Tükenmişlik Sendromunda insanın “İç Enerjisi” bitme noktasına gelir. Ruhsal çöküntü zamanla Fiziksel çöküntüyü de birlikte getirir. Stres, umutsuzluk, yalnızlık hissi, çaresizlik, sıkışmışlık duygusu Tükenmişlik Sendromunun göstergelerindendir.
Tükenmişlik Sendromu
İngiliz Edebiyatçı Graham Greene’nin “Bir Tükenmişlik Olayı ( A Burnt-Out Case )” romanı, Psikolojik olarak çöken bir mimarın işini bırakıp Afrika Ormanlarına kaçışı konu edinir. Roman, aşırı bıkkınlık, tükenmişlik, yorgunluk duygusunun, işi için öfkeye nasıl dönüştüğünü, işinden nefret eder hale bireyin nasıl geldiğini anlatır. Bankacılar için ne kadar tanıdık değil mi. Belki Afrika hayalimiz yok ama Ege Sahilleri her bankacının hayali.
Tükenmişlik Sendromunda insanın “İç Enerjisi” bitme noktasına gelir. Ruhsal çöküntü zamanla Fiziksel çöküntüyü de birlikte getirir. Stres, umutsuzluk, yalnızlık hissi, çaresizlik, sıkışmışlık duygusu Tükenmişlik Sendromunun göstergelerindendir.
Baş sorumlular sistem uygulayıcısı Mobbingçiler
Yaratılan vahşi ortamda, Tükenmişlik Sendromu yaratan Mobbingi Psikologlar, “Psikolojik Şiddet” olarak tanımlarlar. Tükenmişlik Sendromunu yaratanların baş sorumlusu Mobinçiler olarak gösteriliyor. Psikologlar, Mobingçileri ise; “ilgi açlığı çeken, övgüye aşırı muhtaç, şişirilmiş benlik algısı içinde olan, narsist, kendi eksikliklerinin telafisi için yıldırmaya başvuran güçsüz, güvensiz, korkak ve önyargılı kişilikteki insanlardır” olarak tanımlıyor. Ayrıca; mobbingçiler, kötü bir çocukluk geçirmelerinin, toplum ve aile baskısı yaşamalarının veya başa çıkamadıkları çeşitli olayların kurbanı olmalarının da mobbing davranışları sergilemelerinde etkili olduğu ifade edilebilir. Bir bakıma mağdur eden de çocukluktan mağdur aslında.
Tükenmişlik Sendromunun Belirtileri
Tükenmişlik Sendromu yaşayıp yaşamadığınızı, benzer belirtiler olup olmadığına bir bakalım. Bu belirtilere bakalar Tükenmişlik Sendromu tehdidi altında olup olmadığımızı test edebiliriz.
Duygusal olarak; kaygı, hüzün, karamsarlık halidir. Çalışan endişeli ve gergin olur. Gelecek ve İş kaygısı yaşar. Hizmet verdiği kişilere nesle gözü ile bakmaya başlar. Hizmet verdiği kişiler ile duygusal bağ azalır. Söyleneni yapma, ürün odaklı çalışma başlar. Karşı tarafın ihtiyacı olup olmamasının artık bir önemi yoktur. Başkalarının haz ve duygularının önemi yoktur artık.
Zihinsel olarak; düşünme ve hareketlerde yavaşlama görülür. Çok yönlü düşünemez olur, Analitik Düşünme yeteneğinde kayıplar olur. Sık hata yapmaya yatkın hale gelir. Becerileri körelir. Robotik davranış kalıpları gözlemlenir. Rutin içine hapsolur. Bağımsız karar verme becerilerinde gerileme görülür. Tüm çabasına rağmen bunun görülmediği, takdir edilmediği hissi yaşar. Mesleki beklenti kaybolur.
Fiziksel olarak; Baş ağrısı, eklem ağrısı kendini gösterir. Vücut direnci düşer, sık hastalanma halleri görülür. Boğaz kuruluğu, nefes darlığı, iştah kaybı, kilo kaybı, uyku bozuklukları kendini gösterir. Mide, Bağırsak, Kalp rahatsızlıkları başlar. Solunum ve Şeker hastalıkları gibi hastalıklar kendini gösterir. Kalp Çarpıntısı, tansiyon problemleri ortaya çıkar. Terleme ve deri hastalıkları başlar.
Davranışsal olarak; dikkat dağınıklığı başlar. Kararsızlık kendini gösterir. Alkol ve Sigara bağımlılığı artar. Dengesiz beslenme, sakarlık başlar. Kişiler arası ilişkilerde bozulma kendini gösterir. Öfke, saldırganlık davranışları gözlemlenir. Tahammül sınırı daralır. İşte gösteremediği tepkileri ailesine ve yakın çevreye göstermeye başlar. Yalnızlaşmaya başlar. Mekanik mesafeli, duygudan yoksun davranış değişiklikleri başlar. Sözel iletişimde kırıcı hal almaya başlar. Motivasyon Düşer. İş sadece ekonomik ve sosyal güvence için sürdürülür hale gelir. İş zorunluluk halinden başka bir şey değildir artık.
Motivasyon olarak; eski seri, iş bitirici, çözüm odaklı çalışma alışkanlıklarında olumsuz değişimler görülür. Şaşkınlık, Hayal kırıklığı hali görülür. İleriye yönelik kariyer planı yapamaz hale gelir. Yeni durumlara uyumda zorluklar yaşanır. İş ortamından şikayetler artar. İşe gelme isteği azalır. İşe odaklamada zorluklar başlar. Sadece “sorgulanan” işe odaklanılır, sorgulanmayan iş ile ilgilenilmez. Dayanışma, yardımlaşma duygusu azalır.
Ya aile
Tükenmişlik Sendromuna giren kişilerin sadece iş ortamında performansları düşmez. Sadece iş arkadaşları ile sorunlar yaşamaz. Bu olumsuz durumdan en çok etkilenen ise kişinin ailesidir. Sevgilisine, eşine, çocuğuna, anne, babasına ters davranmaya başlar. Mutsuzluk hali görülür. Aile bireyleri, sorunun kendisinden kaynaklandığını düşünerek gereksiz vicdan azabı çeker. Her iki kesimde de suçluluk duygusu ilişkileri iyice çekilmez hale getirir.
Tükenmişlik Sendromu tedavisi var mı?
Her hastalıkta olduğu gibi Tükenmişlik Sendromunun da hiç kuşkusuz klinik tedavisi mümkün. İlk çözüm telkin ve ilaç ile oluyor genelde. Köklü çözüm de bulunulan ortamdan ve tehdit unsurlarında uzaklaşmak ile oluyor. İşten ayrılanların kuş gibi hafiflemeleri bundandır. Bankacılıkta ileri sürülen Performans Düşüklüğü neden değil sonuçtur. Hiçbir kurum ise bunun nedenleri hakkında ne bir araştırma yapar, ne de sorgular kapasitede değil maalesef. Avrupa Almanya öncülüğünde, Sosyal Piyasa ekonomisini yakaladı. Bizde ise hala, “Vahşi Kapitalizm” ölmedi, şekil değiştirdi sadece, “Kullan at” modeli şu an uygulanan. Hobbes’un “insan insanın kurdudur” teorisi hale geçerli. Adam Smith’in “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler, dünya kendi kendine gider” tekerlemesi hala geçerli. Makina vidası aşındığında nasıl tamir ile uğraşmıyorlar yenisi ile değiştiriyorlar ise bugün Bankacılık sektöründe de aynı model geçerli. Organize olup, örgütlenip ses çıkarmadığımız sürece bu sistem de, vahşi özgüveni ile uygulamalarına devam edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.
Acılar evrenseldir, ne demişti Alman şair Bertolt Brecht;
kim mi alacak öcünü yenilmiş adam
vurulmuşsun madem
gel yaralıların yanına
gerçi biz zayıfız kardeş
zayıfız, yaralıyız ama
alırsak biz alırız öcünü senin
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
Erol TAŞDELEN – Ekonomist, Siyaset Bilimci