Connect with us

GÜNDEM

Prof. Dr. Boratav : Çin’de sermaye ve iktidar mücadelesi

‘Batı burjuvazilerini tedirgin eden adımlar Çin sermayesinin iktidar arayışına karşı atılmıştır. Sonuç tarihsel önem taşımaktadır. Kim kazanacak? Şimdilik ÇKP ağır basıyor. Sonrası?’

Yayınlanma:

|

Çin nereye gidiyor? Batı burjuvazisi endişelidir.

Endişeler, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP’nin) sola yöneldiğine ilişkin kimi gelişmelerden kaynaklanıyor. Çin kapitalizmini simgeleyen dev şirketleri frenleme önlemleri dikkat çekiyor.

Geçen hafta bu konuyu, ÇKP’nin Ağustos 2021 tarihli bir belgesini inceleyerek tartışmaya başladım (Sol Haber, 1 Ekim 2021.) Bugün bazı somut olguları gözden geçirmek, değerlendirmek istiyorum.

Şirketlere Çağrı: “ÇKP’yi destekleyin…”

Trump’ın  Çin’e karşı soğuk savaş  söylemini yükselttiği günlerde ÇKP, özel sektörden “stratejik ulusal hedeflere ulaşmak için destek” talep eden bir belge yayımladı. Belgede, özel şirketlerde “Parti inşası”nın hızlandırılması, Parti Komiteleri”nin personel atamaları gibi konularda da öne çıkması yer aldı.

Ertesi gün özel şirket temsilcilerinin de katıldığı bir Birleşik Cephe Konferansı, ÇKP Genel Sekreteri Şi Jinping’in bir konuşması ile açıldı. Konuşmadaki bir vurgulama dikkat çekicidir: “Kamu-dışı [özel] sektörün, Çin’e özgü sosyalizmin geliştirilmesinde  kritik rolü var. Müteşebbislerin ÇKP’yi dikkatle izlemeleri, Parti’ye ayak uydurmaları önemlidir. Birleşik Cephe çalışmalarının özel sektörü bu doğrultuda eğitmesi, yönlendirmesi gerekiyor.” (South China Morning Post 17 Eylül 2020).

Ertesi yıl yayımlanan bir ÇKP belgesi de, “özel sektör içinde kritik dönemlerde güvenilebilecek çekirdek bir liderler grubu oluşturulmasını” hedeflemekteymiş.

Dev şirket patronların bir bölümü ÇKP’nin bu çağrı ve uyarılarını “ortak refah” programlarına katkılarla desteklemiş. Tencent, Xiaomi, Meituan, TikTok patronlarının adları ve katkıları haberleştiriliyor. (War on the Rocks, 26 Ağustos 2021).

“Jack Ma’nın korkunç haftası” ve sonrası…

“Jack Ma’nın korkunç haftası” ifadesi BBC News’ta yer alıyor (8 Aralık 2020).  Öğreniyoruz ki bilişim alanındaki dev Alibaba şirketinin patronu ÇKP çağrısını umursamamış; Şanghay’daki bir konferansta Çin hükümetini teknoloji ve finans sektörlerinde yenilikleri kösteklediği için eleştirmiş; devlet bankalarını de rehincilere (“pawn shops”a) benzetmiş.

Bir ay sonra Alibaba’nın türevlerinden Ant Grubu, Şanghay ve Hong Kong borsalarında nominal değeri 34,4 milyar dolara ulaşan hisse senedini satışa sunmayı kararlaştırıyor. Ön-talepler hasılatın fazlasıyla aşılacağını gösteriyor.

Ne var ki, bu işlem finansal denetleme kurumlarının müdahalesi ile engelleniyor. Jack Ma’nın kişisel varlığında milyarlarca dolara ulaşacak artış da önlenmiş oluyor. Engelleme gerekçesi, Ant Grubu’nun yeterince   saydam olmadığı ve yasal finansal koşulları uygulamadığıdır.

Ant, Alibaba’nın perakende ödeme platformudur ve Çin’de her ay ortalama 730 milyon kişinin kullandığı Alipay’i içermekte; işlem hacminde kredi kartlarını, hatta nakit kullanımını aşmaktadır. Faaliyetlerini, sigortacılık, yatırım danışmanlığı, tüketici kredisi alanlarına da taşımış. Bankalarla işbirliği içinde, ancak bankacılığın (rezerv sorumluluğu gibi) kurallarını uygulamayan finansal faaliyetler…

Jack Ma’nın sorunları bu kadarla kalmıyor. Birkaç ay sonra, Devlet Piyasa Denetimi Kurulu Alibaba’ya piyasadaki gücünü tekelci doğrultuda kullandığı için 2,75 milyar dolar tutarında ceza kesiyor.

Dahası da var: Denetçi kurullar Alibaba, Alipay ve Ant Grupları’nın  çeşitli ve iç içe giren faaliyetlerinin yeniden yapılandırılmasını kararlaştırıyor. Şirket yönetimleri kapsamlı bir yapılandırma için denetçilerle işbirliğine giriyor. (BBC News, 11, 13 Nisan 2021).

Jack Ma’nın 2015’te kurduğu Lakeside / Hupan Üniversitesi de (bu kez Eğitim Bakanlığı’nın) denetimine takılıyor. Bakanlık, bu kuruluşun “diploma verme yetkisi sağlayacak akademik nitelikler taşımadığını” belirleyerek, adında yer akan “Üniversite” unvanını iptal ediyor (Asia Times, 18 Mayıs 2021).

Diğer patronlar, şirketler, sektörler

ÇKP’nin sermaye çevrelerine dönük, “Parti’yi destekleyin” çağrısını izleyen “hizaya getirme” hamleleri Jack Ma ve Alibaba ile sınırlı kalmadı.

BBC’den öğreniyoruz ki, bilişim teknolojisi alanında öne çıkan (Tencent, Baidu, Softbank ve Byte Dance dahil) 12 şirkete daha para cezası kesilmiştir. Tekel-karşıtı kuralları çiğnedikleri için…  Denetçiler, teknoloji alanında yer alan 34 şirket yöneticisini, kurallara uymaları hususunda ayrı ayrı uyarmış

Bilgisayar-internet oyunlarını pazarlayan şirketlere de kötü bir haber: 14 yaşın altındaki çocuklara günde 40 dakika; 18 altındaki gençlere ise sadece hafta sonları için üç saatlik sınırlamalar getiriliyor (BBC News, 20 Eylül 2021).   

Şirketlerin, patronların, sektörlerin giderek çeşitlendiğini gözlüyoruz. Günde 20 milyon kişiyi taşıyan (Über düzenlemesinin bir benzeri olan) “araç kiralama” şirketi Didi, New York borsasına açıldı; ardından Çin’deki faaliyetlerine sınırlamalar getirildi. Müşterilerin kişisel bilgilerinin kullanımı nedeniyle (BBC News, 5 Temmuz 2021)

Üniversite giriş sınavlarına hazırlık alanında sivrilmiş, kâr amaçlı özel dershaneler tümüyle yasaklandı. Genç kuşakta “ortak refah” arayışına aykırı eşitsizliklerin kaynağı olduğu gerekçesiyle…  Eğitim alanında önde gelen New Oriental şirketinin New York borsasındaki hisselerinin %61 oranında değer yitirdiği; milyarder patronu Yu Minhong’un “uyum göstereceğiz” dediği haberleştiriliyor (Asia Times, 27 Temmuz 2021).

Toplam yükümlülükleri 430 milyar dolara ulaşan dev gayrimenkul yatırım şirketi Evergrande iflas sınırındadır. 2008’de Batı  krizini derinleştiren Lehman’ın iflasını andıran bir risk gündemde mi? ÇKP’nin yarı-resmî İngilizce gazetesi, “iflas ederse etsin…” diyor: “Konutlar insanların yaşaması içindir; spekülasyon değil… Evergrande da iflas etmeyecek kadar büyük değildir. Hükümet tarafından da kurtarılmayacaktır” (Global Times, 23 Eylül 2021).

Bir gözlemciye göre Evergrande’ın iflasa sürüklenmesi, Çin hükümetinin gayrimenkul alanındaki kredi şişkinliğini sınırlaması nedeniyle gerçekleşmiştir. Şirketin kurtarılmayacağı kararı spekülatif balonu söndürecek; “ortak refah” hedefi açısından da olumlu sonuçlar verecektir (David Goldman, Asia Times, 24 Eylül 2021).

Temel hesaplaşma: İktidar sorunu

Çin kapitalizmi, tehdit altında mı?  Batı’da tedirginliklere yol açan bu soruyu  Başbakan yardımcısı Liu He yanıtlıyor: “Özel sektörü destekleme politikası değişmemiştir; değişmeyecektir.” (Global Times, 6 Eylül 2021). O zaman sormak gerekiyor: ÇKP’nin Çin kapitalistlerine karşı sertleşen tutumu nereden kaynaklanıyor?

Yanıtı galiba ÇKP’nin yarı-resmî bir yayın organının editörü Hu Şijin veriyor:  “Çin’e özgü sosyalizm  Batı’dan farklıdır. Sermaye Çin’e hâkim olamaz; siyaseti etkileyemez; toplumsal yönetimi, ideoloji ve değer sistemlerini biçimlendiremez. Buna karşılık ulusal ekonomiyi, halkın refahın geliştirici bir rol oynamalıdır.” (Global Times, 3 Ağustos 2021).

Hu, fark etmiştir ki sermaye, doğası gereği, iktidarı fethetme önceliği izlemektedir. “Çin’e özgü sosyalizm”de ise  iktidar,  halkı temsil ettiği kabul edilen ÇKP tekelinde kalmalıdır.

Alibaba patronu Jack Ma tarafından kurulan Hupan Üniversitesi’nin “üniversite”  unvanının  Eğitim Bakanlığı tarafından iptal edildiğini yukarıda  aktardım. Hupan Mütevelli Heyeti’nde Lenovo, Fosun gibi dev şirket patronlarının yer aldığını; “öğrenci kabul” koşullarının çok seçkin iş çevreleri ile sınırlı olduğunu da öğreniyoruz.

Dahası da var: Aynı kaynak aktarıyor ki Jack Ma, “Hupan’ı 30 yılda 3000 müteşebbis yetiştirme” beklentisi ile kurmuş. Bu beklentiyi “deşifre edelim”: 30 yıl sonra Çin kapitalizmini, hatta mümkünse Çin devletini yönetecek kadroların yetiştirilmesi…

Anlaşılıyor ki ÇKP yönetimi de benzer bir tespit yapmıştır. Batı burjuvazilerini tedirgin eden adımlar da Çin sermayesinin iktidar arayışına karşı atılmıştır.

Sonuç tarihsel önem taşımaktadır. Kim kazanacak? Şimdilik ÇKP ağır basıyor. Sonrası???   

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Tüzel Kişilerde Mutlak Butlan

Yayınlanma:

|

Yazan:

Tüzel Kişilerde Mutlak Butlan: Şirket, Dernek, Vakıf ve Siyasi Partiler Açısından Hukuki Geçersizlik

Hukuk düzeninde bazı işlemler, baştan itibaren geçersiz sayılır. Bu tür işlemler “mutlak butlan” (yokluk) kavramı ile açıklanır. Türk hukuk sisteminde; şirketler, dernekler, vakıflar ve siyasi partiler gibi tüzel kişiler açısından da bu geçersizlik ciddi sonuçlar doğurur.

Mutlak Butlan Nedir?

Mutlak butlan; hukuka, kamu düzenine, ahlaka veya emredici şekil kurallarına aykırı bir hukuki işlemin başlangıçtan itibaren hükümsüz olması halidir. Bu işlemler sanki hiç yapılmamış gibi değerlendirilir. Mutlak butlan hâlinde:

  • Herkes geçersizliği ileri sürebilir.

  • Mahkemeler re’sen (kendiliğinden) dikkate alır.

  • Zamanaşımı söz konusu değildir.

  • Hukuki sonuç doğurmaz.

1. Şirketlerde Mutlak Butlan

Ticaret hayatında şirketler üzerinden gerçekleştirilen bazı işlemler, hukuki şekil şartlarına ve kanuni kurallara aykırıysa mutlak butlan gündeme gelir.

Örnekler:

  • Geçersiz Kuruluş: Asgari sermaye şartını taşımayan bir anonim şirketin kurulması.

  • Kanuna Aykırı Amaç: Yasa dışı işler (örneğin kaçakçılık) için kurulan şirketler.

  • Şekil Eksikliği: Genel kurul toplantısı, zorunlu çağrı ve nisap şartları olmadan yapılırsa alınan kararlar geçersizdir.

2. Derneklerde Mutlak Butlan

Dernekler Kanunu’na göre, bir derneğin hem kuruluş hem de faaliyet süreçlerinde kamu düzeni ve yasalara uygunluk esastır. Aksi hâlde mutlak butlan söz konusu olur.

Örnekler:

  • Kanunsuz Kuruluş: Dernek tüzüğü, yürürlükteki yasalara aykırıysa (örneğin yasadışı örgüt propagandası içeriyorsa).

  • Geçersiz Genel Kurul: Üyelerin haberi olmadan yapılan toplantıda alınan kararlar hükümsüzdür.

  • Amaç Ahlaka Aykırı: Toplumda nefret, ayrımcılık, ırkçılık gibi ahlaka aykırı fikirleri yayan dernekler geçersiz sayılır.

3. Vakıflarda Mutlak Butlan

Vakıflar, kuruluşlarında sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlara uyulmaması hâlinde vakıf tüzel kişiliği oluşmaz.

Örnekler:

  • Resmî Senet Eksikliği: Noter huzurunda düzenlenmeyen vakıf senedi geçersizdir.

  • Mal Varlığı Devri Yoksa: Kurucu tarafından belirtilen taşınmazın vakfa devri yapılmamışsa kuruluş yok hükmündedir.

  • Kamu Düzenine Aykırı Amaç: Terör finansmanı veya ayrımcı amaç güden vakıflar geçersizdir.

4. Siyasi Partilerde Mutlak Butlan

Siyasi partiler, Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olarak faaliyet yürütmek zorundadır. Anayasa Mahkemesi, bu konuda nihai denetim merciidir.

Örnekler:

  • Anayasa’ya Aykırılık: Laiklik, insan hakları, devletin bütünlüğü gibi ilkelere aykırı partiler kapatılır ve işlemleri mutlak butlanla geçersiz sayılır.

  • Usulsüz Kurultay: Parti tüzüğüne aykırı yapılan seçimler geçersizdir.

  • Tüzük ve Program İhlalleri: Toplumsal barışa tehdit oluşturan ifadeler taşıyan programlar yok hükmündedir.

Tüzel Kişilerde Hukuki Ciddiyet Şart

Mutlak butlan, yalnızca bireysel sözleşmelerde değil; kurumların varlığını ve işlemlerini de doğrudan etkileyen bir hükümsüzlük türüdür. Şirketler, dernekler, vakıflar ve siyasi partiler; kuruluş ve faaliyet süreçlerinde şekil, içerik ve amaç yönünden hukuka uygun davranmadıklarında, yaptıkları işlemler geçersiz sayılır. Bu durum, hem kamu düzeninin korunması hem de hukuki güvenliğin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

ZENGİNLİK İLLÜZYONU: Gerçek Zenginlik mi, Borçla Alınmış Bir Hayal mi?

Yayınlanma:

|

Günümüzde birçok birey, şirket ve hatta ülke; sahip olduğundan çok daha fazla zenginmiş gibi davranıyor. Lüks arabalar, büyük evler, gösterişli tatiller ve sosyal medyada sergilenen “refah dolu” hayatlar… Ancak tüm bu görüntülerin arkasında çoğu zaman borçla finanse edilen bir tüketim yatıyor.

Bu duruma ekonomi literatüründe “Zenginlik İllüzyonu” adı veriliyor. Yani kişi ya da kurumlar gerçek zenginlik yerine, borçla veya geçici gelirlerle sürdürülen bir refah algısı içinde yaşıyorlar.

BİREYSEL DÜZEYDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Kredi kartıyla yapılan lüks harcamalar

  • Taksitle alınan araba, ev, tatil vb.

  • Sosyal medyada sergilenen “lüks yaşam” gösterileri

Gerçek: Sahip olunan varlık değil, borçla finanse edilmiş bir tüketimdir.

Kredi kartıyla alınan pahalı telefonlar, taksitle gidilen lüks tatiller ve gösteriş için yapılan harcamalar… Tüm bu tüketim örnekleri, zenginlik illüzyonunun bireysel düzeydeki tezahürüdür. Kişi, aslında gelecek gelirini bugünden harcamakta, ama kendini “zengin” hissetmektedir.

ŞİRKETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Sürekli borçlanarak yapılan yatırımlar

  • Gerçekleşmemiş kârlar üzerinden yapılan büyüme planları

  • Finansal tablolarda şişirilmiş varlıklar

Gerçek: Firmanın nakit akışı sorunlu olabilir, ancak dışarıdan “büyüyen ve zenginleşen şirket” algısı yaratılır.

Bazı firmalar; sürekli kredi kullanarak yatırım yapmakta, borçla büyümektedir. Finansal tablolarda görülen “kâr” çoğu zaman nakit akışıyla desteklenmeyen hayali bir kârdır. Böyle firmalar dışarıdan güçlü görünse de içeride ciddi risk taşır.

DEVLETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Aşırı borçlanmayla finanse edilen büyük altyapı projeleri

  • Yapay şekilde düşük faizle genişleyen ekonomi

  • Kısa vadeli döviz girişleriyle büyüyen cari açık

Gerçek: Ekonominin temelleri zayıftır ama halk kendini refah içinde hisseder. Bu, genellikle krizle sonuçlanır (örneğin 2001 Türkiye krizi, 2008 ABD mortgage krizi).

Makroekonomik düzeyde, bazı devletler büyük projeler yaparak vatandaşlarına “refah” algısı yaratır. Ancak bu projelerin finansmanı borçla sağlanıyorsa ve üretim-tasarruf dengesi bozulmuşsa, bu durum sadece geçici bir illüzyondur. Ekonomik kriz kaçınılmaz hale gelir.

Zenginlik İllüzyonunun Nedenleri

  • Tüketim kültürü ve reklamlar

  • Sosyal medya ve gösteriş toplumu

  • Finansal okuryazarlık eksikliği

  • Yatırım yerine tüketimin teşvik edilmesi

  • Kısa vadeli politikalar

ZENGİNLİK İLLÜZYONUNUN SONUÇLARI VE ZARARLARI

  • Gerçek olmayan refah, tasarrufları azaltır.

  • Aşırı borçlanma ekonomiyi kırılgan hale getirir.

  • Kriz anlarında bu illüzyon bir anda dağılır.

  • Sosyal huzursuzluk ve gelir adaletsizliği artar.

GÖSTERİŞ DEĞİL GERÇEK ZENGİNLİK

Gerçek zenginlik; üretim, tasarruf ve sürdürülebilir gelir artışıyla mümkündür. Tüketim ve borçla sürdürülen bir yaşam tarzı, sadece zenginlik illüzyonu yaratır. Bu yanılsamadan kurtulmak için finansal bilinçlenme ve sadeleşme şarttır. Zenginlik illüzyonu, finansal gerçeklerden kopmuş bir algı oyunudur. Ekonomide sürdürülebilir refah; gerçek gelir artışı, üretim gücü ve tasarruf ile olur, borç ve gösterişle değil.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.