ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
SPK’dan yeni Kripto düzenlemesini açıkladı

Yayınlanma:
2 ay önce|
Yazan:
BankaVitrini
Türkiye’de kripto para piyasasını düzenlemek amacıyla yapılan ilk resmi düzenleme, Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) tarafından yayımlandı. Resmî Gazete’de yayımlanan yeni düzenleme ile birlikte, Kripto hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve faaliyet usullerinden sermaye yeterliliğine, iç denetim ve risk yönetimi kriterlerine kadar birçok yeni kural getirildi. Ayrıca, yatırımcıları korumak adına kaldıraçlı işlemler, türev ürünler ve kredi alımı yasaklanarak piyasanın daha güvenli ve şeffaf hale getirilmesi hedefleniyor. Bitcoin, yükselişe geçtiğinde SMS onay kodu bile göndermeyen Türkiye’de ki kimi Kripto borsaların yapılan bu düzenlemeye ne kadar uyacakları şimdiden merak konusu oldu.
Kripto şirketlerine yeni lisans ve sermaye yeterliliği şartı
Yeni düzenlemeye göre, Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen Kripto hizmet sağlayıcılarının SPK’dan lisans alması gerekecek. Lisans almak için belirli sermaye yeterliliği şartlarının sağlanması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, şirketlerin iç denetim mekanizmalarını güçlendirmesi ve risk yönetimi süreçlerini düzenli olarak raporlaması şart koşuldu. Bu adımların, yatırımcıların korunması ve piyasadaki güven ortamının sağlanması için önemli olduğu vurgulandı. Bu düzenlemeler küçük büyük yatırımcılar için oldukça faydalı. Her önüne gelen yerli veya yabancı sermayeli şirketler ‘Kripto Borsa’ hizmeti veremeyecek. Uzun yıllar önce yapılması gereken düzenlemeler 2025 yılında yapıldı. Bugüne kadar devlet denetiminde olmayan bu denetimsizliği kendi lehine çeviren birçok merdiven altı ‘Kripto Para Borsası’ binlerce insanı acımasızca mağdur etti. 1000 dolara aldıkları borsa web şablonu ve bir domain ile bunu yapmayı başaran kimi borsalar sırra kadem basmayı maalesef başardılar. Yıkılan yuvalar, buhar olan birikmişler ve intiharlar çok yaşandı bu ülkede. Kripto varlığı bir yatırım aracı olarak görmeyen ve adeta şans oyunu mantığı ile sektöre ilgi duyan ‘Kaybedenler’in ‘Kripto Varlık’ okuryazarlıklarının olmaması bu merdiven altı borsaların işine çok yaradı. Sosyal medya özellikle eski adı ile ‘Twitter’ üzerinden robot fenomenler icat eden bu borsalar binlerce insanı mağdur etmeyi başardılar. Bu düzenlemeler ile bu sorunların artık yaşanmamasını diliyoruz.
Kripto paraların kaldıraçlı işlemleri Yasaklandı
Aslında 2017 yılında Forex işlemlerine getirilen limit zorunluluğu ile Forex sektörü daralmıştı. Forex sektöründe işlem yapamayan bir çok yatırımcı veya grafik okuduğunu iddia eden kimi insanlar Kripto sektöre akın ettiler. Aralık 2017’de Bitcoin’in ilk defa 20.000 doları test etmesi ile piyasalara kitlelerin yoğun ilgisi olmuştu. Bu ilgiyi yatırımcıların mağduriyetine çevirmeyi bilenler binlerce insanı zarara uğratmayı başarmışlardı.
Yapılan yeni düzenleme kapsamında, yüksek risk taşıyan ve spekülatif hareketlere yol açabilen kaldıraçlı işlemler yasaklan yasaklanmasına ama özellikle Dubai ve Kolombiya merkezli Call Center’lar üzerinden ve Türkçe konuşanlar ile insanlar mağdur edilmeye devam ediliyor. Meta’ya ait sosyal platformlarda hala reklamları var ve maalesef engellenemiyor.
Bu karar, yatırımcıların büyük kayıplar yaşamasının önüne geçmek için alındı. Aynı zamanda, türev ürünlerin ve kredi ile Kripto varlık alımının da yasaklandığı duyuruldu. Bu adımın piyasada aşırı dalgalanmaların önüne geçer mi? Bireysel yatırımcıları koruyup koruyamayacağını bekleyip göreceğiz deyip klasik bir cümle kurmak oldukça kolay ama işin en can alıcı ve nihai sonuç getirecek en can alıcı noktası devlet mekanizmalarının ‘Denetim’ mekanizmasının işleyişine bağlıdır diyebiliriz.
Platformlar için listeleme komitesi zorunluluğu
Bundan sonra Türkiye’de faaliyet gösteren Kripto borsalarının listeleyecekleri kripto varlıklarını belirlemek için en az üç üyeden oluşan bir komite kurmaları gerekecek. Komite, listelenecek varlıkları belirlerken şeffaf ve güvenilir kriterlere dayanarak karar verecek. Böylece, dolandırıcılık riski taşıyan veya spekülatif amaçlarla piyasaya sürülen varlıkların engellenmesi amaçlanıyor. Buraya kadar herşey oldukça güzel.
Ama bu komite üyelerinin bağımsız kişilerden oluşması gerekiyor. ‘Kripto Borsaları’nın belirleyecekleri kişilerden oluşmaması lazım. Kripto Borsa şirketleri ile ilintili olmaları durumunda bahse konu düzenlemenin bir işe yarayamayacağını da söylemek zorundayım. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Alışveriş yapan müşterilerin ‘Araba’ kazanmaları için çekiliş yapan herhangi bir AVM ya da marka neden şartlarından biri de marka veya AVM çalışanı, çalışanın yakını kurayı çekecek olan şirket ile ilintili olmaması şartı sizce neden aranıyor? Hile olmaması için bu şartlar her zaman var. Aynı durum burada da olmalı. Bağımsız denetçilerden oluşacak bir komisyon. Hatta konularında uzman olan bu komisyon üyelerinin birbirlerini tanımamaları da ve birbirlerine erişim yapacak iletişim bilgisine de sahip olmamaları gerekmektedir.
Üniversite sınavlarında sınav sorularını hazırlayan komisyon üyelerinin prosedürü burada da olmalı diye düşünüyorum. White Paper’larına baktığımızda ne anlattığını ve ne vaat ettiğini bilmediğimiz binlerce Altcoin en popüler borsalarda bir gecede karşımıza çıkıp kazanç vaat ediyor. Hatta hosting tabanlı Altcoinlerden bahsetmiyorum bile. Evet yanlış duymadınız. Blockchain ürünü olması gereken tüm Altcoinlerin kimisi hosting tabanlı.
Web sitelerinde sadece cüzdan kısmı Blockchain erişimine sahip. O da bu sahtekarlığı yapanların kişisel cüzdanlarından başka bir şey değil. Sitenin yönetim panelinde e-ticaret sitesinde ki bir ürünün fiyatını değiştirir gibi bahse konu Altcoin (!) kurucuları el ile birim fiyat değiştirip özellikle donanımlı olmayan eş dost tavsiyesi ile yol alan yatırımcıları dolandırmayı başarıyorlar.
İşte bu ve benzer ‘Double Speading’ (çift haracama) özelliğine bile sahip sahte coinler borsaların tahtalarında yer bulabiliyorlar. Altcoin dolandırıcıları borsalara yüksek meblağda paralar vererek tahtada yer bulmaları büyük bir sıkıntı. Dolandırıcılar için yüksek meblağlar hiç sorun değil. 2 günde o parayı rahatlıkla kazanabiliyorlar.
Kaldı ki ‘Double Speading’ (çift haracama) sorunu Sastoshi Nakamoto’nun Cyberpunk denilen kriptoloji uzmanlarının da olduğu platformda ispat etmeye çalıştığı ve Blockchain’in güvenirliğini ispatlayan tek yöntem olduğu halde burada da sahtekârlık yapanlar var.
Kriptoloji bilimine oldukça fazlasıyla hâkim olan Cyberpunk üyeleri, Nakamoto’ya bu sorunu sormuşlardı. Nakamoto’da dile getirilen sorunu teknik olarak ispatladıktan sonra 3 Ocak 2009’da Bitcoin’i tedavüle sokmuştu. Enter tuşuna basıp zincirin ilk halkası olan ‘GENESIS’i aktif etmişti. Daha öncesinden de 2008 yılında da makalesini yazmıştı. Göstere göstere tartışmaya açık bir şekilde Blockchain’i aktif etmeyi başarmıştı.
Kripto transferlerinde güvenlik önlemleri artırıldı
Kripto para transferlerinde güvenliği artırmak adına yeni düzenlemeler getirildi. Özellikle, 1 milyon lirayı aşan transferlerde ek onay mekanizması devreye alınacak. Ayrıca, kullanıcıların Kripto transferlerini gerçekleştirmesi için çift faktörlü doğrulama şartı getirildi. Bu adımların, dolandırıcılık ve yasa dışı işlemleri engellemek amacıyla atıldığı ifade edildi.
Kripto reklamları SPK denetimine tabi olacak
Yeni düzenleme ile birlikte, kripto para ve kripto hizmet sağlayıcılarına yönelik yapılan reklamlar da artık SPK denetimine tabi tutulacak. Reklam içeriklerinin yatırımcıları yanıltıcı unsurlar içermemesi ve şeffaf bilgilendirme yapması zorunlu hale getirildi. Böylece, yatırımcıların spekülatif veya aldatıcı reklamlara maruz kalmasının önüne geçilmesi planlanıyor. Bu oldukça faydalı bir düzenleme olacak. Bekleyip göreceğiz.
Bir önce ki yazımda Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliği ilgili maddelerini paylaşmıştım. Konu ile alakalı olduğu için tekrar paylaşıyorum:
1-) KRİPTO VARLIK HİZMET SAĞLAYICILARIN KURULUŞ VE FAALİYET ESASLARI HAKKINDA TEBLİĞ (III-35/B.1)
2-) KRİPTO VARLIK HİZMET SAĞLAYICILARIN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI İLE SERMAYE YETERLİLİĞİ HAKKINDA TEBLİĞ (III-35/B.2)
3-) BİLGİ SİSTEMLERİ BAĞIMSIZ DENETİM TEBLİĞİ (III-62.2)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (III-62.2.b)
4-) BİLGİ SİSTEMLERİ YÖNETİMİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR TEBLİĞİ(VII-128.10)
Sevgiyle kalın..
Adnan Ateş
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
İhracatçıya Döviz Dönüşüm Desteği %3’e yükseltildi

Yayınlanma:
17 saat önce|
03/05/2025Yazan:
BankaVitrini
TCMB bir seri düzenlemeye gitti; bu düzenlemeler ile TL’ye olan güveni artırmak, döviz talebini azaltmak, bankacılık sistemindeki TL ağırlığını yükseltmek ve finansal istikrarı güçlendirmeyi hedefledi.
TCMB’den yapılan açıklamada döviz mevduatların karşılık oranları artırıldı. İhracatçıya verilen Dönüşüm Kur Desteği %2’den %3‘e yükseltilirken; İhracat Bedeli Asgari bozdurma oranı da %25’den %35‘e yükseltildi.
TCMB’den yapılan açıklamada aşağıdaki ifadeler yer aldı.
Türk lirasına (TL) geçişi desteklemek amacıyla makroihtiyati çerçevede aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır:
- Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranları tüm vadelerde 200 baz puan artırılmıştır.
- Yurt içi yerleşiklerle yapılan 1 yıla kadar vadeli yabancı para cinsinden repo işlemlerinden sağlanan fonlar için zorunlu karşılık oranı 400 baz puan artırılmış ve hesaplama yönteminde değişiklik yapılmıştır.
- Tüzel kişi TL mevduat payı yüzde 60’ın altında olan bankalara, ilgili pay için aylık 0,3 puan artış hedefi getirilmiştir.
- TL mevduat için tesis edilen zorunlu karşılıklara TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 84’ü yerine yüzde 86’sı oranında faiz veya telafi ödemesi yapılmasına karar verilmiştir.
- Hazine ve Maliye Bakanlığının kararına istinaden, İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklikle, ihracat bedellerinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) asgari satış oranının 31 Temmuz 2025 tarihine kadar yüzde 35 olarak uygulanması kararlaştırılmıştır.
- Firmaların ihracat bedeli dövizlerinin TL’ye dönüşümünün desteklenmesi uygulaması kapsamında sağlanan döviz dönüşüm desteği oranı 31 Temmuz 2025 tarihine kadar yüzde 3’e yükseltilmiştir.
KARARLAR NİÇİN ALINDI?
Bu düzenleme, bir önceki maddede belirtilen zorunlu satış uygulamasını tamamlayıcı bir teşvik mekanizmasıdır. Zorunlu %35’in üzerindeki döviz gelirlerinin de TL’ye çevrilmesini özendirmek için ihracatçılara maddi bir destek sunulmaktadır. %3’lük destek, ihracatçının çevirdiği döviz tutarı üzerinden hesaplanıp kendisine ek getiri olarak verilecektir. Bu sayede ihracatçı, dövizini bozdururken oluşabilecek kur farkı zararlarının bir kısmını telafi etmiş olacaktır. TCMB, dönüşüm desteğini artırarak TL’ye geçişi cazip kılmayı hedefliyor. Özellikle kur oynaklığının yüksek olduğu dönemlerde şirketler döviz tutmaya meyilli olabilir; ancak %3 gibi ek bir getiri, TL mevduata geçmenin getirisini yükselterek bu kararı kolaylaştırabilir. Ekonomik gerekçe olarak, gönüllü dönüşümü artırıp piyasaya daha fazla döviz girişi sağlamak ve TL talebini teşvik etmek sayılabilir. Hazine ve Maliye Bakanlığı ayrıca bu dövizlerini bozduran firmalara vergi indirimleri gibi ilave teşvikler de tanımlamıştır (örneğin elde edilen destek tutarının vergisel avantajı), ki bu da kararın arkasındaki çok yönlü teşvik mantığını göstermektedir.
KARARLARIN OLASI ETKİLERİ NE OLUR?
Dönüşüm desteğinin %3’e çıkarılması, ihracatçılar için dövizlerini zorunlu oran üzerinde bozdurmayı daha kârlı hale getirecektir. Bu teşvikin etkisiyle ihracatçılar, zorunlu %35’in ötesinde döviz gelirlerini de gönüllü olarak Merkez Bankası’na satıp TL’ye çevirmeye daha istekli olabilirler. Sonuç olarak, Merkez Bankası’na satılan döviz miktarında artış ve buna paralel olarak TCMB rezervlerinde ilave yükseliş görülebilir. Bu durum TL likiditesini de artıracağı için iç piyasada kredi ve para arzına yansıyan olumlu etkiler yapabilir. TL’ye çevrilen dövizlerin bir kısmı muhtemelen TL mevduat veya yatırıma dönüşeceğinden, ülke içinde kalan döviz gelirlerinin ekonomiye kazandırılması söz konusu olacaktır. İhracatçılar cephesinde ise, sağlanan %3’lük destek bir tür kur riski sigortası işlevi görerek firmaların kur dalgalanmalarından korunmasına kısmen yardımcı olur. Yine de, eğer ihracatçının TL’ye çevirdiği tutar daha sonra hızla değer kaybederse %3’lük destek bu zararı tam karşılamayabilir; bu nedenle firmalar döviz bozma kararında genel ekonomik beklentileri de dikkate alacaktır. Genel itibariyle, dönüşüm desteğinin artırılması “zorunlu + teşvik” kombinasyonuyla ihracat gelirlerinin azami ölçüde TL’ye döndürülmesini amaçlayan bir politika setinin parçasıdır ve TL’ye geçiş stratejisinin ihracat gelirleri boyutunu güçlendirmektedir.
BAŞARILI OLUR MU?
Öte yandan, bu tür makroihtiyati tedbirlerin başarıya ulaşması, piyasa aktörlerinin davranışlarına ve genel ekonomik konjonktüre bağlı olacaktır. Faiz artışlarıyla desteklenen bu liralaşma adımları sayesinde, TCMB bir yandan enflasyonla mücadele ederken diğer yandan da kur istikrarını sağlamayı hedeflemektedir. Sonuç olarak, her bir düzenlemenin ardındaki ortak ekonomik gerekçe, Türk lirasının kullanımını yaygınlaştırarak para politikasının etkinliğini artırmak ve ekonomiyi kur şoklarına karşı daha dayanıklı hale getirmektir.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Prof. Dr. Esfender KORKMAZ: Ekonomik Sorunlar Artacak

Yayınlanma:
3 gün önce|
30/04/2025Yazan:
BankaVitrini
2025 yılında, Trump’ın getirdiği ticaret gerilimleri, Ortadoğu, Hindistan – Pakistan, Putin ve Rusya’nın tutumu gibi jeopolitik belirsizlikler ile gelişmekte olan ülkelerde dış borç temerrüt riskinin artması, iktisadi konjonktürü olumsuz etkilemiştir. Küresel büyüme oranı da yüzde 2 ve altında olacaktır.
Türkiye ise, riskler açısından sıkıntılı bir döneme girdi. Ekonomi yönetimine ve makro verilere bakarsak, ekonomik istikrar sorunu artacaktır.
Bir ülkede istikrarın sağlanması ve doğru çözümler için, mevcut konjonktürü doğru değerlendirmek ve verileri doğru tespit etmek gerekir.
1- Kuru laf karın doyurmaz
Bloomberg’de dün sabah Mehmet Şimşek konuştu. Türkiye’de yaşamayan ve Türkiye’yi tanımayan birisi televizyona bakınca, her şey güllük gülistanlık zanneder. Gerçekte ise iyi niyet ve optimistlik motivasyonu yükseltir; ancak aynı zamanda gerçekler çok farklı ise fahiş hatalara neden olur.
Mehmet Şimşek’in söyledikleri ve iyi niyeti, Türkiye gerçeklerinden çok farklıdır.
Bütçe kaynakları üretken yatırımlara gidecek diyor.
Ama bütçe açıkları artıyor. Bütçenin yüzde 55’i transfer harcamalarına gidiyor. Bu harcamalar zaten üretken değil. Yüzde 45’i cari harcamalara ve yatırımlara gidiyor. Ancak cari harcamalarının da büyük bir kısmı personel harcamalarına gidiyor. Yatırımların payı yüzde 7 dolayındadır. Bakan personel harcamalarından mı kısacak? Yahutta Cumhurbaşkanlığı harcamaları ve diyanet harcamalarını mı kısacak da üretken yatırımlara yönlendirecek? Zaten baştan beri mali disiplin dedi ve fakat bütçe açıkları arttığı gözlemleniyor.
Yerli ve yabancı sermaye yatırımlarına yüksek teşvikler verilecek diyor.
Teknoloji yatırımları desteklenecek diyor. İhracat teşvikleri artacak diyor. Ama yatırım yapılması için hukuki altyapı olması gerekir. Hukuki altyapı sorulunca benim konum değil diyor. Hukuki altyapı ve güven olmazsa, yatırım ortamı olur mu? Zaten artık doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi de azaldı.
Cari açık düşecek diyor?
Cari açığın temel nedeni, üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanmamızdır. Yatırım ortamı olmayınca ve içerde ithal ikame yatırımları yapılmayınca cari açık kalıcı olarak düşmez.
Mehmet Şimşek, umudunu Euro -dolar paritesinin yüzde 10’u geçmesine bağlamış.
‘’Kamu iç ve dış borcunun GSYH’ya oranı düşük, yüzde 25’tir.‘’ diyor.
Bir defa iç ve dış borçların ekonomik etkileri farklıdır. Bu oran yalnızca finansman açısından anlam ifade eder. Kaldı ki ülkenin dış borçları önemlidir. İster devlet ister özel sektör olsun dış borçlar için dövize ihtiyaç vardır. Temerrüt sorunu ve kriz sorunu da döviz ihtiyacından dolayı ortaya çıkıyor.
Yetişmiş işgücü Türkiye’nin sermayesi diyor.
Ama beyin göçünden haberi yok galiba. Eğitimde dünyadan ne kadar geri düştüğümüzü de göremiyor.
Kayıt dışılıkla mücadele ediyoruz, diyor.
Ama ödemeler bilançosuna göre geçen sene ocak-şubat 2 aylık dönemde net hata ve noksan kaleminden kaynağı belirsiz döviz çıkışı 309 milyon dolar iken bu sene aynı iki ayda 2 milyar 549 milyon dolar oldu. Kayıt dışı çıkan döviz 8 kat artmış.
Ekonomi yönetimi gerçekleri göremezse, etkili çözümler de üretemez.
Bu kadar badireden sonra toplum Ziya paşanın meşhur sözünü benimsedi:
Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde
2- Doğru veriler yoksa, çözüm de yoktur.
TÜİK Mart ayı işsizlik verilerini açıkladı. İşsizlik oranı yüzde 7,9‘a gerilemiş görünüyor. Dahası işsizlik her yıl düşüyor. 2019 yılında 14,1 iken şimdi yarı yarıya düştü demektir. Bu demektir ki ekonomi yönetimi telaşlanmasın. Ama bu veriler, ister farklı iş tarifleri nedeni ile olsun, ister yanlış yorumdan olsun, Türkiye gerçekleri ile uyuşmuyor.
2021 mart ayında TÜİK’e göre işsiz sayısı 4 milyon 190 bindir. 2025 Mart ayında bu sayı 2 milyon 807 bine gerilemiş. Ne var ki, TÜİK’in işsiz saymadığı iş aramayanlar ve fakat iş bulsalar hemen başlayacak olanlarla iş bulma umudunu kaybedenler sayısı da aynı dönemde 3 milyon 615 binden 4 milyon 300 bine çıkmış. Eğer işsizliği çözmek istiyorsak, 2807 kişiye değil, 2807 artı 4300 eşittir 7 milyon 107 bin kişiye göre çözüm geliştirmemiz gerekir.
Dahası, 2021 mart ayında yüzde 10,1 olan işsizlik oranı yüzde 2,2 azalarak şimdi 7,9’a gerilerken, atıl işgücü oranı aynı dönemde yüzde 6,9 oranında artarak, 21,9’dan yüzde 28’e yükselmiş.
3- Gidişatı doğru okumak zorundayız.
Ekonomi yönetimi istikrar programı yapmadı ve ekonomiyi yalnızca algıyla yönetmeye çalışıyor. Bu nedenle üretici ve tüketiciye güven ve umut vermedi.
İç siyasette tutuklamalar, ekonomik ve sosyal gidişatı bozdu, negatif beklentiler oluştu.
Merkez Bankası anketinde hane halkının 12 aylık enflasyon beklentisi yüzde 59,3’tür. Beklentiler gerçekleşmeyi de negatif etkiler.
MB faizleri artırdı ve döviz sattı ve fakat dolarizasyonu engelleyemedi. 19 Mart 2025 tarihinden sonra döviz tevdiat hesapları 9 milyar dolar arttı. 14 Mart haftasında yüzde 40,26 olan döviz mevduat oranı da 18 Nisan haftasında yüzde 42,5’e çıktı.
Sanayi üretimi geriledi. 2021 baz yılına göre 2024 şubat ayında 103,1 olan endeks, 2025 şubat ayında 97,7 ye geriledi.
İSO PMİ endeksi 50 altına geriledi ve 48,3 oldu.
İlk çeyrek GSYH verileri açıklanmadı ve fakat gözlemlerimiz özel sektör yatırım yapmıyor.
Dış borçlarda temerrüt riski arttı. Çünkü CDS oranı yükseldi. Özellikle yabancı bankalardan her gün çok sayıda vatandaş başka ülkelerden vize veya vatandaşlık için yurt dışında gayrimenkul alıyor ve döviz gönderiyor. Cari açık geçen yıla göre arttı.
13 Mart 2025 bu köşede, yanlış bir siyasi karar olursa, sıcak para çıkar, kriz derinleşir dedim. Sıcak para çıkıyor. Dahası, doğrudan yabancı yatırım sermayesi de satıp çıkıyor. Döviz talebi artıyor. Yeni bir kur şoku daha yaşayacağız.
En risklisi de siyasi kararlarda ekonominin dikkate alınmıyor olmasıdır. Üretici ve tüketici mevcut krizin derinleşeceğini bilmeli ve önlem almalıdır.
esfenderkorkmaz.com
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
TCMB Başkanı KARAHAN : Parasal sıkılaşma devam edecek mesajı verdi

Yayınlanma:
3 gün önce|
30/04/2025Yazan:
BankaVitrini
TTCMB Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın 93. Olağan Genel Kurul Toplantısında Yaptığı Konuşma yaptı…
Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 93. Olağan Genel Kurul Toplantısına hoşgeldiniz.
Merkez bankalarının toplumsal refah artışına en büyük katkısı fiyat istikrarını sağlamalarıyla gerçekleşir. 2024 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu bilinçle kararlı adımlar attığı, böylece dezenflasyon sürecinin başladığı bir yıl oldu.
Genel Kurul’da görüşeceğimiz gündem maddelerine geçmeden önce 2024 yılı başından bu yana makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerimizi ve para politikası uygulamalarımızı özetleyeceğim. Daha sonra son dönemde piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında aldığımız tedbirlerden bahsedeceğim. Konuşmamın son bölümünde ise kısaca 2024 yılı kurumsal faaliyetlerimize değineceğim.
Saygıdeğer Katılımcılar,
2024 yılında küresel büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşme kaydedildi, işgücü piyasalarının arz ve talep dengesindeki normalleşme eğilimi sürdü. Son dönemde küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler 2025 yılı küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırdı. Küresel enflasyonda düşüş gözlenmekle birlikte, belirsizliğin yüksek ve risklerin canlı olması, merkez bankalarının temkinli duruşlarını devam ettirmelerine neden oldu.
Ülkemizde ise, 2024 yılının ilk çeyreğinde ücret ayarlamaları ve öne çekilen talep kaynaklı olarak güçlü seyreden iktisadi faaliyet, parasal sıkılaşmanın etkileri ile özellikle ikinci ve üçüncü çeyrekte yavaşladı. Yılın son çeyreğinde ise kampanyaların etkisiyle hanehalkı talebi ve iktisadi faaliyet önceki iki çeyreğe göre hızlandı. Bu gelişmeler çerçevesinde, 2024 yılı genelinde yurt içi talebin ve net ihracatın büyümeye katkısı dengeli seyrederek daha sağlıklı bir görünüme işaret etti. Söz konusu dengelenmeyle uyumlu olarak iktisadi faaliyet 2024 yılında yıllık bazda yavaşladı ve büyüme oranı yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Üretim tarafından bakıldığında, yılın genelinde büyümenin temel sürükleyicisi hizmetler sektörü olurken, inşaat sektörü bu büyümeye artış yönünde katkı sağladı. 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin talep göstergeleri, yurt içi talebin ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima ediyor. Bu noktada, talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz yönde etkilemesi durumunda, gerekli önlemleri alacağımızı vurgulamak isterim.
2024 yılında, ihracat yıllık bazda artarken, ithalat geriledi. Dış ticaret açığındaki azalma ve hizmetler dengesindeki güçlü görünümün etkisiyle, cari işlemler açığı 2024 yılında belirgin şekilde düştü ve 10 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesindeki güçlü görünüm cari işlemler dengesine olumlu yansırken, altın, enerji ve çekirdek dış ticaret dengesindeki iyileşmeler, cari açıktaki düşüşü destekledi. 2025 yılının şubat ayı itibarıyla 12 aylık birikimli cari açık, hizmetler dengesi fazlasındaki yüksek seviyeye karşın, altın ve enerji açıklarındaki artışın etkisiyle 12,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.
2024 yılının mayıs ayı itibarıyla yıllık yüzde 75,5 seviyesine ulaşan tüketici enflasyonu, 2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci ile hızlı bir gerileme eğilimine girerek, yıl sonunda yüzde 44,4 olarak gerçekleşti. Parasal sıkılaşmanın etkisiyle yıl boyunca zayıflama eğilimi gösteren yurt içi talep koşulları, yılın ikinci yarısında enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Kredi kullanımı yılın ilk yarısında artışlar sergiledi, ancak alınan makroihtiyati tedbirlerin desteğiyle yılın kalan döneminde ılımlı seyretti. Türk lirasındaki değer kaybının geçen yıla göre daha sınırlı olması bu kanaldan gelen enflasyonist baskıları hafifletti.
2024 yılında ücret ve hammadde kaynaklı maliyet artışları zayıfladı. Emtia fiyatları yılın ilk çeyreğinde bir miktar yükseldikten sonra yılın kalan kısmında enerji grubu öncülüğünde gerileme eğiliminde oldu. Enflasyon beklentileri enflasyon tahminlerinin üzerinde seyretmekle birlikte yıl boyunca geriledi. Bu gelişmelerin yanı sıra, gıda grubunda belirli dönemlerde ortaya çıkan fiyat artışları, enflasyon açısından bir risk unsuru oldu.
Değerli Konuklar,
Özetlediğim bu makro görünüm altında, para politikası duruşumuzu, dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak şekilde belirliyoruz. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başladığımız güçlü parasal sıkılaştırma süreci çerçevesinde, politika faizini 2024 yılı mart ayı itibarıyla yüzde 50 düzeyine çıkardık. 2024 yılı Nisan-Kasım döneminde enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruyarak politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuk.
Aralık ayında ise, politika faizinin seviyesini, enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyi dikkate alarak yüzde 47,5’e indirdik. Ayrıca gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdik.
Politika faizine ek olarak, iktisadi birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, 2024 yılında da makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ettik. Mevduata, kredilere ve likidite yönetimine ilişkin etkili düzenlemeler yaptık.
Bu kapsamda, parasal sıkılaştırmayı desteklemek amacıyla Türk lirası likidite fazlasının giderilmesine yönelik sıkılaştırıcı adımlar attık. Makroihtiyati çerçevedeki sadeleşme kapsamında menkul kıymet tesisi düzenlemesini yürürlükten kaldırdık, kaldıraç oranına göre ilave zorunlu karşılık tesisi uygulamasını sonlandırdık.
Kur Korumalı Mevduat hesaplarının TL’ye geçiş yoluyla kademeli olarak azaltılması amacıyla, KKM’den TL’ye geçişe ve yenilenmesine ilişkin hedef hesaplamalarında değişiklik yaptık. Buna ilaveten KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulamasını kaldırdık.
2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, 2025 yılının ilk çeyreğinde de devam etti. Mart ayı itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 38,1’e geriledi. Yılın ilk çeyreğinde emtia fiyatlarında petrol fiyatları öncülüğünde düşüş yaşandı. Temel mal yıllık enflasyonu oldukça ılımlı bir artış sergileyerek yüzde 20’nin altına geriledi. Hizmet enflasyonu ise, ocak ayında, ücret ve yönetilen/yönlendirilen fiyat ve maktu vergi ayarlamalarının etkisiyle bir miktar yükselmekle birlikte, şubat ve mart aylarında belirgin bir yavaşlama eğilimine girdi. Taze meyve ve sebze fiyatlarında yılın ilk iki ayında ılımlı artışlar gözlenirken, mart ayında yaşanan olumsuz hava koşulları, meyve ve sebze fiyatlarında artışa neden oldu.
Enflasyondaki bu gelişmelere paralel olarak, politika faizini ocak ayında %45’e mart ayında ise %42,5’e indirdik. Makro finansal istikrarı korumak, sıkı parasal duruşu desteklemek ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için, 2025 yılında da makroihtiyati tedbirlere devam ettik.
Bu kapsamda, kredi büyümesi ve kompozisyonunun dezenflasyon patikası ile uyumlu seyrini temin etmek amacıyla, yabancı para ticari krediler için aylık büyüme sınırını önce yüzde 1’e daha sonra yüzde 0,5’e indirdik. Türk lirası ticari kredilerde ise KOBİ kredi büyüme sınırını yüzde 2,5; diğer ticari kredi büyüme sınırını yüzde 1,5 olarak belirledik. Bankaların 1 yıla kadar vadeli Türk lirası cinsi yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranını yükselttik. KKM hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında tüzel kişilerin hesap açma ve yenileme işlemlerini sonlandırdık.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Konuşmamın bu bölümünde sizlere son dönem piyasa gelişmelerine ve bu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri sınırlamak amacıyla aldığımız tedbirlere değineceğim.
Bildiğiniz üzere mart ve nisan aylarında yurt içi ve yurt dışı finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler, finansal varlıklarda değer kayıplarına neden oldu. Bu gelişmelerin makroekonomik görünümü bozmaması için parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımları ivedilikle attık.
Para Politikası Kurulu olarak, 20 Mart tarihinde ara bir toplantı yaparak sıkı parasal duruşu destekleyici tedbirler aldık. Bu doğrultuda, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükselttik. Bunun yanı sıra bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdik. Bu sayede 19 Mart günü aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artış daha sınırlı kaldı.
17 Nisan tarihinde politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükselttik. Ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e artırdık. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkilerini yakından takip ediyoruz.
Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldık. Bu kapsamda TL depo ihalelerinin vadelerini uzattık. Ayrıca, likidite araçlarımızın çeşitliliğini artırarak vadesi 91 güne kadar likidite senetleri ihraç etmeye başladık. Tahvil piyasasının etkin işleyişini desteklemek için doğrudan tahvil alımları gerçekleştirdik.
Döviz likiditesine yönelik olarak da TCMB nezdinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladık. Likidite koşullarını yakından izlemeye ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Değerli Konuklar,
Finansal piyasaların etkin işleyişinin sürmesi amacıyla, piyasa kuralları içinde tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Adımlarımızı piyasalarda oluşan oynaklığın makroekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla proaktif bir yaklaşımla belirleyeceğiz.
Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizini; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.
Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,
Konuşmamın son bölümünde 2024 yılındaki bazı önemli faaliyetlerimizi özetlemek istiyorum.
Uyguladığımız politikaların ve aldığımız kararların etkin iletişimi ve diğer paydaşlarla eşgüdümü büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, fiyat istikrarını sağlama temel amacımız doğrultusunda attığımız kararlı adımları, 2024 yılında da yalın, şeffaf ve çift yönlü bir iletişim politikası çerçevesinde kamuoyuyla paylaşmaya devam ettik. İlk defa kamuoyu ile paylaşılan bir “Araştırma Gündemi” hazırladık.
Geçtiğimiz yıl teknoloji ve finansal altyapıyı daha yoğun ve etkin kullanmaya yönelik adımlarımız oldu. Bunlardan bazılarına kısaca değinmek istiyorum.
FAST kapsamında, ödemeler alanında rekabeti ve yenilikçiliği artırmak, yeni ve katma değerli hizmetlerin sunulmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımızı 2024 yılında da sürdürdük. FAST işlem tutar limitlerini kademeli olarak yükselttik.
Türk lirası tedavülünün kesintisiz sağlanması, şubelerimizde kullanılan banknot işleme sisteminin donanım ve yazılım modernizasyonu, banknot işleme kapasitemizin artırılmasına yönelik çalışmalarımız oldu.
Ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla iş birliğinin güçlendirilmesi ve mevcut ilişkilerimizin derinleştirilmesi kapsamında 2024 yılında da kendi görev ve yetki alanımız çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ettik.
Temel görev ve sorumluluklarımız çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürürken, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında akademik çalışmalara da katkıda bulunmaya devam ettik.
Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,
Bir kez daha vurgulamak isterim ki, fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. TCMB olarak dezenflasyon sürecini sürdürecek, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılık ve özveri ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Konuşmama burada son verirken, Bankamız faaliyetlerine büyük bir özveri ile destek veren değerli çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyor, katılımınızdan dolayı hepinize saygılar sunuyorum.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (816)
- BANKA ANALİZLERİ (137)
- BANKA HABERLERİ (3.060)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (436)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.819)
- GÜNCEL (2.987)
- GÜNDEM (3.107)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (132)
- ŞİRKETLER (2.135)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (449)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (959)
- Ali Coşkun (14)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (22)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (512)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (36)
- Onur ÇELİK (22)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (78)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

Alternatif Bank’tan Türkiye ekonomisine 92 milyar TL’lik katkı

Ali ÇOŞKUN yazdı: Zarar Açıklayan Firmalara Şaşırmak Neden Şaşırtıcı?

İhracatçıya Döviz Dönüşüm Desteği %3’e yükseltildi

Güler: “Batma noktasına gelen ama farkında olmayan işletmeler var”

Geleceğin Tarlası: Dikey Tarım!

Garanti BBVA’da Mobil Sistem çöktü, gece 00:00’ye kadar ve Cumartesi Şubeler açık olacak

Karşılıksız çekler bir ayda ikiye katlandı

Hintli Mukesh Ambani: Bedava Mobil uygulaması dağıtıp nasıl milyarder oldu?

İKLİM KANUNU NEDİR, TARIM VE HAYVANCILIĞA OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR MU?

İşletmeler Zorda, Bankalar Suskun: Kredi Krizi Büyüyor

Peter Zeihan: Amerikan Düzeni’nin (Pax Americana) Sonu

FİRMALAR NAKİT İÇİN KIVRANIRKEN, KREDİLER NİÇİN DURDU!

Kuşaktan Kuşağa Servet Döngüsü: Varlık Nasıl Kurulur, Nasıl Tükenir?

Likidasyon ve panik: Ne var ne yok sat!
- HAFTA SONU ALTIN FİYATLARI 3 MAYIS: Gram Altın, Çeyrek Altın, Yarım Altın ve Cumhuriyet Altını Ne Kadar? 03/05/2025
- Altından son 2 ayın en kötü haftası: Yönü ne olur? İslam Memiş yanıtladı 03/05/2025
- HABER... Nisan ayı enflasyon rakamları pazartesi günü açıklanacak 03/05/2025
- MAYIS AYI KİRA ARTIŞ ORANI 2025 TÜİK: Mayıs ayı kira zammı yüzde kaç olacak, ne zaman açıklanacak? 03/05/2025
- SON DAKİKA | Türk lirasını destekleyecek yeni adımlar devreye girdi 03/05/2025
- SON DAKİKA ON NUMARA SONUÇLARI AÇIKLANDI 2 MAYIS 2025 | 4.259.462 TL büyük ikramiyeli On Numara sonuçları nasıl öğrenilir? 02/05/2025
- Bakan Bayraktar canlı yayınında duyurdu! "Yeni müjde Karadeniz'den gelebilir" 02/05/2025
- Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti 03/05/2025
- ABD Suudi Arabistan'a 3,5 milyar dolarlık füze satışını onayladı 03/05/2025
- Çin'in ABD ile tarife pazarlığında yeni aşama 03/05/2025
- Trump'tan istihbarat kurumlarında işten çıkarma planı 03/05/2025
- Suriye'den Türkiye'ye enerji alanında yatırım çağrısı 03/05/2025
- Mera alanlarının tahsis amacının değiştirilmesi düzenlemesi 03/05/2025
- Resmi hesabından Papa-Trump fotoğrafı 03/05/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı