Donald Trump’ın Temsilciler Meclisi tarafından azledilmesi yönünde ikinci kez karar alınan ilk ABD Başkanı olması sonrası, Trump destekçilerinin olası bir şiddet eylemini engellemek için binlerce Ulusal Muhafız, Kongre binasında görevlendirildi.
Eski FBI Başkanı James Comey de, Trump’ın görevi, Joe Biden’a devredeceği 20 Ocak’ta ABD’de ülke çapında güvenliğin “kritik derecede tehdit altında” olabileceğini söyledi.
BBC’nin Newsnight programına konuşan Comey, ülke genelinde silahlı, dağınık grupların şiddet içerikli eylemlerde bulunabileceği uyarısında bulundu.
2013-2017 arasında FBI Başkanı olan Comey, Trump göreve geldikten yaklaşık dört ay sonra istifa etmişti.
6 Ocak’ta Trump’ın destekçilerine yaptığı çağrı sonrası Kongre binasının basılması sonrası çıkan olaylarda 5 kişi hayatını kaybetmişti.
Olayların ardından devreye giren Ulusal Muhafızlar, 24 Ocak’a kadar geçerli olan “acil durum” kapsamında Kongre binasını korumaya devam ediyor.
Temsilciler Meclisi’ndeki oylama sonrası, olası şiddet olaylarını engellemek için sayıları artırılan Kongre’deki Ulusal Muhafızların görüntüleri sosyal medyada viral oldu.
Hafta sonu Başkent Washington DC’deki Ulusal Muhafızların sayısı 10 bine çıkarılacak. 20 Ocak’taki başkanlık devir-teslim töreninde bu sayının daha da artırılarak iki katına çıkarılması planlanıyor.
Geçen hafta çıkan olaylara karışanların bir kısmını gözaltına aldığını açıklayan FBI, diğer şüphelileri aramaya devam ediyor.
FBI, önümüzdeki günlerde ülke genelinde aşırı sağ grupların silahlı eylem yapabileceği uyarısında bulundu.
Senato’nun kararı merakla bekleniyor
ABD Temsilciler Meclisi, Trump’la ilgili kararını 197’ye karşı 232 oyla aldı.
Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyelerinin yanı sıra Cumhuriyetçi üyelerinden 10’u da “hükümete karşı isyana teşvik” nedeniyle Trump’ın azledilmesi yönünde oy kullandı.
Trump, Temsilciler Meclisi tarafından 2019’da da Ukrayna’dan Joe Biden ve oğluyla ilgili soruşturma başlatmasını talep ederek kanunları çiğnediği gerekçesiyle azledilmiş ancak o dönem Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da aklanmıştı.
Trump’ın suçlu bulunması için Senato’da üçte iki çoğunluk gerekiyor, yani en az 17 Cumhuriyetçi senatörün bu yönde oy vermesi gerekiyor.
Trump 20 Ocak’ta görevi devredeceği için bir hafta içerisinde Senato’daki sürecin tamamlanması olası gözükmüyor.
Senato, görev teslimi sonrası da yargı sürecini Trump’ın 2024 yılında yeniden başkan adayı olmasını engellemek için kullanabilir.
İş dünyasının diline pelesenk olan yeni kavram bu… Aslında ekonominin ve insan kaynağının dönüşümüyle çok alâkalı olan bir durumu, sanki sadece bizim gençlerle bağlantılı gibi anlatmak, hatta bu analizi bile yapmadan suçlamak esasen biraz ipe un sermek anlamına da geliyor.
Fakat bizim iş dünyamız bunu sever. Mesela 2 binli yıllarda da düşük ücret verip ardından ‘çalışmak istemiyorsan, kapıda iş isteyen binlerce insan dolu’ diyerek nasıl yetenek havuzlarının boşaldığını fark etmeyip, sonra da nitelikli personel açığı oluşan noktaya gelince de yakınanlar onlar oldu.
Elbette genç jenerasyon da sütten çıkmış ak kaşık değil. Ama eğer beğenmediğiniz bir özellik varsa size üzücü bir haberim var. Onları uzaylılar getirmedi. Hepsi bizim çocuklarımız ve biz yetiştirdik. İçinize sinmeyen bir şey varsa onları suçlamak yerine, dönüp aynaya bakmak gerekiyor.
“Türkiye genelinde 121 üniversiteden 91 bin 342 öğrenci ve iş yaşamının ilk 5 yılındaki 39 bin 533 gençle yapılan anket, gençlerin klasik mesaili asgari ücretli işleri istemediğini ortaya koydu.
Araştırmaya katılan gençlerin en fazla çalışmak istediği bölüm yüzde 23,39 payla üretim ve Ar-Ge oldu. İkinci sırayı pazarlama ve reklam, üçüncü sırayı IT (bilgi teknolojisi) aldı.”
Sizce bu fotoğrafta gençler iş beğenmiyor mu gözüküyor? Ar-Ge’nin yakınından bile geçmeyen, üretimden fasonculuğu anlayan bir yapıda, dünyadaki gelişmeleri takip etmek yerine, bildiğini okuyan ve değişime direnen şirketlerin oranı ne?
Pazarlama ile satışın karıştırıldığı, hatta reklama para harcamadan tanıtım yapmanın yollarının arandığı, reklama verdiği paranın boşa harcanan gider olduğunun düşünüldüğü bir reel sektör yapısı içinde sizce gençler aradıklarını bulabilirler mi?
Oysa bakın Henry Ford ne diyor? “Reklam bütçesini durdurarak, paradan tasarruf etmek isteyen biri, saati durdurarak zamandan tasarruf etmek isteyen biri gibidir.” Türkiye’deki işletmelerin yüzde kaçının bu bakış açısında olduğunun yanıtını size bırakıyorum. Çünkü bu para ile değil, bakış açısıyla ilgili bir durum.
Üçüncü başlığa gelince bilgi teknolojisi noktasında ya exit yapmaya çalışan işletmelerden ya derdini anlatamayan ve yaptığı işin bedelini alamayan şirketlerden söz ediyoruz. Bu nedenle de çoğu insan kaynağımızın yurtdışına giderek ya da çalışarak iş hayatında yer aldığını biliyoruz.
Asgari ücret almak istememelerine gelince, orası tam bir dram. Yüksek işçilik maliyetlerindeki ekonomi yönetimine ait hataları korkudan onlara söyleyemeyip, oklarını çalışmak isteyene çevirenin samimiyetinden şüphe duyarım.
Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği bir ülkede, biraz üzerinde maaş verdiklerini söyleyenlerin ortalaması da 30 bin TL’yi bulmaz. Bu da ülkedeki yoksulluk sınırının yarısı demek.
Tüm bunları alt alta koyduğunuzda ne çıkıyor? Gençler iş beğenmiyor tezi yanlış. Gençler çalışacak ve beğenecekleri bir iş yeri bulamıyorlar. Suçlamadan önce sorun. Ben gerçekten o firma mıyım?
Gücü olduğu halde iş aramayıp yardım alanlar ve yardımı almaya devam etmek için kayıtsız çalışanlar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın radarına girecek. Eşinden boşandığı halde birlikte yaşamaya devam ederek yetim aylığı alan kadınlar tespit edilerek sosyal yardım almasının önüne geçilecek.
Sosyalyardım alan milyonlarca kişi Maliye’nin incelemesine takılabilir. Eşinden boşandığı halde birlikte yaşamaya devam ederek yetim aylığı alan kadınlar tespit edilerek sosyal yardım almasının önüne geçilecek. Gücü olduğu halde iş aramayıp yardım alanlar ve yardımı almaya devam etmek için kayıtsız çalışanlar da Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın radarına girecek. Bu şekilde yardım alan kişilerin istihdama katılması sağlanacak. İşkur’un da devreye alınacağı uygulamada meslek danışmanları etkin rol oynayacak. Ayrıca sosyal yardım yararlanıcılarının istihdam edilebilirliği için eğitim ve meslek edindirme faaliyetleri yaygınlaştırılacak.
5 HANEDEN 1’İ YARDIM ALIYOR
Geçim mücadelesi veren ve yardımlarla ayalta kalan vatandaş sayısı her geçen yıl artıyor. 2017 yılında 3.2 milyon hane sosyal yardım alırken bu sayı 2023’te 4.99 milyona dayandı. Son 4 yılda sosyal yardım alan hane sayısı 1.7 milyon arttı. 5 haneden biri sosyal yardım alır hale geldi. Bu kişilerin nüfusa oranı, 2017 yılında yüzde 13.7 seviyesindeyken 2023’te yüzde 18.4’e yükseldi.
Yardımlar kesilecek
Eşinden boşandığı halde birlikte yaşamaya devam ederek yetim aylığı alan kadınlar tespit edilerek sosyal yardım almasının önüne geçilecek.
2023 yılında iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği nedeniyle Türkiye genelinde 1972 işçi hayatını kaybetti. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerine göre iş cinayetleri sayısı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Meclisi) raporundan daha yüksek çıktı. İSİG Meclisi, resmi rakamların eksik olduğunu ve gerçek ölümlerin çok daha fazla olduğunu belirtti.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin eksikliği, Türkiye genelinde her gün birçok işçinin hayatını kaybetmesine yol açıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yayımlanan 2023 yılı istatistiklerine göre, bu yıl SGK’ye kayıtlı 1972 işçi çalışırken hayatını kaybetti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), bu rakamın kendi raporlarındaki 1932 iş cinayetinden yüksek olduğunu ve eksik ya da gizlenen ölümler olduğunu belirtiyor.
SGK’nın verilerine göre, 2023 yılında 4a tipi sigortalı işçiler arasında 1966 iş cinayeti yaşanırken, 4b tipi sigortalılardan ise 6 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinin en çok yaşandığı sektörler arasında inşaat (466 ölüm), kara taşımacılığı ve boru hattı taşımacılığı (277 ölüm) başı çekti. En fazla iş cinayeti İstanbul’da (342 ölüm) gerçekleşti. Ayrıca, yaş dağılımında en yüksek rakam 48 yaş ile 71 işçi olarak kaydedildi. Çocuk işçilerden 20’si ve 65 yaş üstü 69 işçi de hayatını kaybetti.
500 İŞ CİNAYETİ BASINA YANSIMADI
Bir diğer çarpıcı veri ise 2023 yılı boyunca meslek hastalığından kaynaklanan ölümün yaşanmamış olması. Buna rağmen, toplam iş kazası sayısı 681 bin 401 olarak açıklandı. İSİG Meclisi, SGK verilerindeki farkın, basına yansımayan en az 500 iş cinayetini gizlediğini öne sürdü.
İSİG Meclisi İstanbul Koordinasyonu Üyesi Gökhan Turan, SGK verilerinin gerçek iş cinayetlerinin üstünü örttüğünü belirterek, “İktidar yıllardır iş cinayetlerini küçümsedi, ama SGK’nın verileri bu iddiaları çürütüyor. Bu veriler, üstü örtülen ölümlerin daha fazla olduğunu gösteriyor” dedi. Turan, meslek hastalıklarından ölüm yaşanmaması iddiasını da gerçekdışı buldu ve hastalık tespitinin ihmal edildiğini ifade etti.
Sonuç olarak, iş güvenliği tedbirlerinin eksikliği ve ihmaller, iş cinayetlerinin artmasına ve işçilerin hayatını kaybetmesine yol açıyor.