ABD mali piyasalarının dün tatil nedeniyle kapalı konumda olması, küresel mali piyasalarda da fiyat boylarının kısalmasına neden oldu. Gündem çok yoğun olsa da, risk iştahının korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, piyasa aktörlerinin Trump’a atfettikleri önemin bir nebze de olsun azalması bu süreçte kilit bir rol oynarken, kıtanın ağır sikleti Almanya’da hafta sonu düzenlenecek erken seçimden ise Büyük Koalisyonun ihtimali, aşırı sağ AfD partisinin yükselişini bir nebze de olsun bastırmışa benziyor. Bizler gerek Trump gerekse de AfD riskini piyasaların hafife aldığını düşünüyoruz.
Dönelim piyasa fiyatlamasına. Avrupa savunma hisseleri, Ukrayna’daki savaşın sona ermesiyle artacak savunma harcamaları beklentisiyle rekor seviyelere ulaştı. Avrupa genelindeki en büyük 600 şirketin performansını takip eden en geniş kapsamlı STOXX600 endeksi %0,5 yükselirken, savunma ve havacılık hisseleri %4,6 yükselerek zirve seviyelere yükseldi. Okuduğumuz raporlarda, yatırımcılar, sektörün büyümeye devam edeceğini ve savunma bütçelerindeki artışın “süper döngü” yaratacağını düşünüyor. Daha basit bir anlatımla, Ukrayna’da savaşın sonlanabileceği yönünde beklentiler Avrupa’da yatırımcı iştahının artmasına neden oluyor. EURUSD paritesi 1,0450 seviyelerinde yatay bir seyir izliyor. Bir aralar yelkenlerin arkasında esen teknoloji, AI rüzgârlarının yerini son dönemlerde savunma sanayi harcamalarının aldığını not edelim. Dün bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ABD yetkililerinin Avrupa’nın bu hafta Suudi Arabistan’da düzenlenecek Ukrayna konulu müzakerelerde yer almayacağını öne sürmesinin ardından, Ukrayna ile ilgili acil bir zirve düzenlerken, İngiltere barış gücü göndermeye hazır olduğunu açıkladı.
Türkiye cephesinde ise siyaset ve diplomasi başlıkları ön planda olsa da, finansal piyasalarda ana gündem enflasyon. Ocak ayı verisini piyasaların tadını kaçırması sonrasında genel hatları ile limoni bir görünümün hâkim olduğunu görüyoruz. Bu minvalde, TCMB’nin 6 Mart tarihinde düzenlenecek olağan PPK toplantısı öncesinde açıklanacak Şubat ayı enflasyon verisinin kritik olacağını düşünüyoruz. Eğer enflasyon Şubat ayında da beklentilerin üzerinde sonuçlanırsa, TCMB’nin para politikası duruşu sorgulanacağı gibi, faizi indirim döngüsü de yeniden soru işaretleri ile karşılaşacaktır. Dün bültenimizde de belirttiğimiz üzere, TCMB’nin enflasyon ile savaşta yalnız kaldığını, faizin tek başına yapacağı etkinin sınırlarına geldiğimizi, bu nedenle de bünyenin artık ‘ilaca’ alıştığını ve tepki veremediğini düşünüyoruz. Tıpkı Arjantin’de olduğu üzere, bütçe harcamalarının kısılması (sıkı maliye politikası) ve beraberinde yapısal reformların devreye girmesi gerekiyor.
USDTRY kuru 36,20’li seviyelerde dün gün boyu salınırken, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 242 baz puna son beş yılın en düşük seviyesinde yer almaya dün de devam etti. Borsa İstanbul, yeni para girişinin eksikliğinde ve belki de yabancı ilgisine mazhar olmadan son üç aydır hâlen daha psikolojik 10bin seviyesinin etrafından uzaklaşmazken, son üç haftadır yükseliş eğiliminde olan 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %39,50 seviyesine geldi. Hafta sonu düzenlenecek AK Parti Kongresi’ne gözler çevrilirken, olası Kabine değişikliklerinin de konuşulduğunu işitiyoruz. Baz senaryoda, Mehmet Şimşek isminin kabinede yerini koruyacağını düşünmekle birlikte, piyasaları olumsuz etkileyecek bir tablonunun da gerçekleşmeyeceğini düşünüyoruz.
Her sene önemle takip ettiğimiz yaşam memnuniyet anketinin 2024 sonuçları dün açıklandı. TÜİK verisine göre, kendini mutlu görenlerin oranı %49,6 ile pandemi döneminden sonra tarihinin en düşük seviyesine geriledi. Mutluluk oranı 25-34 yaş grubu hâricinde diğer tüm gruplarda azalırken, verinin alt kalemlerinde, erkeklerin kadınlara oranla daha az mutlu olduklarını, evli olanların evli olmayanlardan daha mutlu olduklarını gördük. TÜİK verisine göre, 2024 yılında hayat pahalılığı en önemli sorun olarak %29,2 ile ilk sırada yer alırken, %15,7 ile eğitim ikinci sırada ve yoksulluk %14,0 ile üçüncü sırada yer aldı. Elbette bu anketin direkt olarak finansal piyasalar üzerinde bir etkisi olmasa da, sosyal ve siyasal yansımalarının çok dikkatli bir şekilde okunması gerektiğini düşünüyoruz. Nasıl ki mutsuz insan verimsiz olur, gelecek beklentisi iyi olmayan insan da tasarruf yapamaz, bu da hâliyle ekonomik büyümeden enflasyona varan geniş bir yelpazede olumsuz etkiler yaratabileceği göz ardı edilmemelidir.
Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında genel hatları iyi iyimser bir başlangıç görüyoruz. Hong Kong borsası %2 yükselişle başı çekiyor. Japonya’nın Nikkei endeksi, Avrupa’daki savunma hisselerinin yükselmesini takiben Mitsubishi Heavy Industries ve diğer savunma hisselerinin önderliğinde yükselirken, Japonya’da enflasyon riskinin artması ve Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırma ihtimalinin de artması ile 10 yıllık gösterge faiz oranı son 15 yılın zirvesine ulaştı. Öte yandan, Avustralya Merkez Bankası (RBA) politika faizini beklentilere paralel şekilde düşürerek faiz indirimlerine başladı. Politika faizini koronavirüs salgınının görüldüğü 2020’den bu yana ilk kez indiren RBA, politika faizini 25 baz puan düşürerek %4,10 seviyesine indirdi. Altın olan biteni 2,915 dolar seviyelerinde, bitcoin ise 96bin seviyesinden sessizce ‘şimdilik’ takip ediyor.
Yaşam Memnuniyet Anketi

Emre Değirmencioğlu