Connect with us

Erol Taşdelen

Konkordato alan firmalar artıyor: Hinterland kuralına uyulmaması tartışma yarattı

Mahkemenin verdiği geçici mühlet kararı, konkordato için ilk başvuru anlamına geliyor. İflas ertelemenin kaldırıldığı 2018 yılında konkordato geçici mühlet kararı sayısı 1384 iken, 2019’da 1391, 2020’de 419, 2021’de 451, 2022 yılında ise 404 olarak gerçekleşken; 2023 yılında bu sayı 519’e yükseldi.

Yayınlanma:

|

2024’de Konkordato kararları Türkiye genelinde artarak devam ederken UŞAK’ta Mahkemeler Konkordato için başvuru yapanlara ilk kararlarını verdi. ASA OTOMOTİV TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. ile ABDÜSSAMET AKCAN‘a 18.12.2023 tarihinde UŞAK 4. asliye hukuk mahkemesi karar verirken aynı mahkeme 02.01.2024 tarihinde de İSKENDER GERİ DÖNÜŞÜM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ,  İSKENDER DOĞAN SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. ile İSKENDER DOĞAN OTOMOTİV TİCARET A.Ş. ve İSKENDER DOĞAN firmaları için de 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verdi. Ayrıca 18.12.2023 tarihinde de CORDATEX TEKSTİL DIŞ TİCARET VE SANAYİ LTD.ŞTİ. firmasına da 18/12/2023 tarihinde Geçici mühlet kararı verildi. 19.01.2024 tarihinde  EROL YİĞİT TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.  ileÖmer Faruk AKCAN firmasına 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verdi

Piyasa borçları da yüklü miktarda

Diğer taraftan Uşak’ta faaliyet gösteren Tekstil-İp imalatçısı olan firmanın da Merkezi İzmir’de gösterip İzmir’deki bankalardan yeni milyonlarca liralık krediler kullandığı, kısa süre önce Merkezini tekrar Uşak’a alıp; ödeme güçlüğü çektiğini öner sürerek Konkordato kararı aldı. Söz konusu firma daha önce de 2 defa batma tehlikesi atlatmış; unvan değiştirerek faaliyetine devam etmişti.  Ayrıca bir elektirik taahhüt işi yapan İl genelinde bilinen bir firmanın da ismi bankacılar arasında Konkordato hazırlığı yaptığı konuşulur hale gelmiş durumda.

Faiz oranlarındaki artış firmaların nakit akışını bozdu

Banka kredi faiz oranlarının %50’lere kadar çıkması; Faktoring faiz oranlarının %70’leri bulması hazırlıksı zyakalanan firmaların nakit akışını bozmuş durumda. Çoğu firmada kar marjları %5-15 aralığında iken kredi faiz oranlarındaki ani artış piyasalarda yıkıcı etki yaratmaya başladı. Üzerine sıkılaştırılan Para Politikası ile banka kredilerindeki daralma ve talep düşmesi de eklenince bazı firmaların ciddi şekilde finans krizine süreklenmesine neden oldu. Piyasalardaki belirsizlik, vadeli satışlardaki sıkılaşmai nakit ihtiyacını otomatik artırdığı gibi daha önce vadeli mal satan firmaların da önemli ölçüde zarar yapmasına neden oldu. Zira vadeli satıştan elde edilen çek tutarları artan kredi faiz oranları ile firmaların elinde kalmış durumda. Çekleri reel değerinin altında nakte çeviren firmalar ise ciddi şekilde maddi kayba uğramış durumda.

UŞAK’taki bankalar kredi vermedi İZMİR’deki bankalardan aldılar

Banka borçları yanında piyasaya da milyonlarca lira borcu olan firmalardan bazılarının karşılıklı hatır çeki yazarak banka ve faktoring firmalarından krediler kullandığı da iddialar arasında. Bazı firmaların piyasa istihbaratı kötü olması nedeni ile UŞAK’ta bulunan bankalardan kredi girişimleri sonuçsuz kalınca hesapları İZMİR şubelerine devir yaptırdıklarını ve İZMİR’deki şubelerden milyonlarca lira kredi kullanılarak ödemediği; İzmir bankaların hinterland dışına nasıl kolay kredi verdikleri de sektörde tartışma yarattı. Bankalar HİNTERLAND kuralına uymadığı gibi istismar olup olmadığı ise banka içi denetim/teftiş raporlarından sonra netleşecek. Bankalar Ticari kredilerde piyasa istihbarat zaafı gösterdiği; dijital verilere aşırı güvendiği; liyakatsız yöneticiler sayesinde milyonlarca lira zarara uğradıkları gibi istismar olup olmadığı araştırılırken; bazı kredilerin verilişinden pis kokular gelmesi gecikmeyecek gibi.

Mahkemeler karardan önce Bilirkişi görüşü alması yararlı olur

Özellikle hinterland dışında kredi alan firmaların banka müdürlerine verdikleri rüşvet iddiaları ayyuka çıkmışken mahkeme konkordato başvurularının iyiniyet ve basiretli tüccar davranışı olup olmadığının yeterince sorgulanmaması da şaibelere neden oluyor. Mahkemelerin konkordato karar öncei Bankacı ve Mali Müşavirden oluşan Bilirkişi heyetinden KONKORDATO için görüş alması ve rapor hazırlatması yararlı olacak…

ilan.gov.tr’de yayınlanan ilanlar aşağıdaki şekilde bilgiler yer aldı:

T.C.
UŞAK4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2024/3
İ L A N

Uşak Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı, 12268 sicil numaralı ASA OTOMOTİV TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ile 20687743748 vergi kimlik numaralı gerçek kişi ABDÜSSAMET AKCAN hakkında 02/01/2024 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilmiş olup, alacaklıların ilan tarihinden itibaren yedi (7) günlük kesin süre içinde mahkememize itiraz edebilecekleri İİK’nun 287.maddesi gereğince ilan olunur.
T.C.
UŞAK 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)NDEN / BAŞKANLIĞINDAN
ESAS NO : 2024/2 Esas

Uşak Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı,8244 SİCİL NUMARALI İSKENDER GERİ DÖNÜŞÜM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ’nin, 7497 SİCİL NUMARALI İSKENDER DOĞAN SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ’nin,9833 SİCİL NUMARALI İSKENDER DOĞAN OTOMOTİV TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin,3040235466 VERGİ NUMARALI İSKENDER DOĞAN hakkında 02/01/2024 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilmiş olup, alacaklıların ilan tarihinden itibaren yedi (7) günlük kesin süre içinde mahkememize itiraz edebilecekleri İİK’nun 287.maddesi gereğince ilan olunur.
T.C.
UŞAK 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2023/509

Uşak Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı, 13023 sicil numaralı CORDATEX TEKSTİL DIŞ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ hakkında 18/12/2023 tarihinden itibaren başlamak üzere GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilmiş olup, alacaklıların ilan tarihinden itibaren yedi (7) günlük kesin süre içinde mahkememize itiraz edebilecekleri İİK’nun 287.maddesi gereğince ilan olunur. 18/12/2023
T.C.
UŞAK4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2024/29

Uşak Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı, 3670816120 vergi numaralı, 332 ticaret sicil numaralı EROL YİĞİT TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ hakkında 19/01/2024 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI, verilmiş olup, alacaklıların ilan tarihinden itibaren yedi (7) günlük kesin süre içinde mahkememize itiraz edebilecekleri İİK’nun 287.maddesi gereğince ilan olunur. 19/01/2024
T.C.
UŞAK 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2024/28 Esas

Uşak Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı, 20708743078 T.C kimlik numaralı Ömer Faruk AKCAN hakkında 19/01/2024tarihinden itibaren başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilmiş olup, alacaklıların ilan tarihinden itibaren yedi (7) günlük kesin süre içinde mahkememize itiraz edebilecekleri İİK’nun 287.maddesi gereğince ilan olunur. 26/01/2024
************

Konkordato Nedir?

İtalyanca bir kelime olan Konkordato, temel olarak borcu firmayı iflasın eşiğinden kurtarmak amacıyla, alacaklı ile yapılan hukuki anlaşmadır. Bu iflas anlaşması borçlu ve alacaklıyı korumak amacıyla yürürlüğe girer. Birçok kişi, Konkordato nedir sorusunu merak etmektedir. Konkordato, borçlu tarafından ödenmediği veya ödeyemediği borçlarına karşılık olarak, alacaklı tarafından indirim yapılması veya vadesini uzatarak borçluyu iflastan kurtarma şeklidir. Ticari faaliyetlere devam eden kişiler Konkordato ilan edemez. Bunun için borçlu kişi borcunu ödeyemeyecek duruma gelmesi gerekir.

Konkordato Çeşitleri

Konkordato çeşitleri yapılış zamanına göre ve yapılış biçimine göre farklı olmaktadır.

Yapılış zamanına göre verilen Konkordato çeşitleri

İflastan önce Konkordato: İflas etmeyen borçlu kişinin teklifi ile alacaklının anlaşarak borcun yapılandırmasıdır.

İflastan sonra Konkordato: Bu durumda iflas eden kişi, borçlarını yapılandırılmasını ister.

Mal varlığının terki suretiyle Konkordato: Borçlu kişi tarafından borcuna karşılık mal varlığını alacaklıya devri ile İflas etmekten kaçınmaktır.

Yapılış biçimlerine göre olan Konkordato

Tenzilat Konkordatosu: Yüzdelik Konkordato olarak bilinir. Alacaklı taraf, kanunlar gereği alacağından belirlenen yüzdelik oranında feragat eder.

Vade Konkordatosu: Borç tutarında bir değişiklik yapılmadan, alacaklı tarafından vade tanınır.

Karma Konkordato: Borçlu kişinin ekonomik anlamda çok zor durumda olması durumunda uygulanan yapılandırma çeşididir.

 

Erol Taşdelen

İsrail-İran Savaşı: Tezler, Stratejiler, Dersler ve Uluslararası Kurumların Sınavı

Yayınlanma:

|

Orta Doğu’da uzun süredir devam eden gerilimin adı haline gelen İsrail ve İran arasındaki çatışma, son dönemlerde doğrudan askeri karşılaşmalara evrilecek kadar tehlikeli bir boyut kazandı. Şam’daki İran diplomatik temsilciliğine düzenlenen İsrail saldırısı ve ardından İran’ın doğrudan misillemesiyle taraflar ilk kez bu kadar açık şekilde birbirini hedef aldı. Bu makalede, tarafların öne sürdüğü tezler, uyguladıkları stratejiler, bu çatışmalardan çıkarılması gereken dersler ve uluslararası kurumların bu süreçteki performansı değerlendirilmektedir.

1. Tarafların Tezleri

İsrail’in Tezleri

  • Meşru Müdafaa Hakkı: İsrail, İran’ın vekil unsurlar (Hizbullah, Hamas, Husiler) aracılığıyla İsrail’e saldırdığını savunmakta ve buna karşı doğrudan İran hedeflerine müdahaleyi meşru görüyor.

  • Nükleer Tehdit: İran’ın nükleer silah elde etme çabası, İsrail açısından kırmızı çizgi olarak görülüyor.

  • Bölgesel Kuşatma Algısı: İran’ın Suriye, Lübnan ve Gazze üzerinden İsrail’i kuşatma stratejisine karşı refleks geliştirildiği belirtiliyor.

İran’ın Tezleri

  • Filistin’e Destek: İsrail’in Filistin topraklarındaki uygulamalarını “işgal” olarak niteleyen İran, direniş hareketlerini desteklemenin meşru bir hak olduğunu savunuyor.

  • Bölgesel Savunma: İsrail ve ABD’nin kendisine karşı ittifaklar kurduğunu, bu durumun İran’ı savunmaya ittiğini öne sürüyor.

  • Diplomatik Saldırıya Misilleme: Şam’daki konsolosluğun vurulmasını doğrudan İran’a savaş ilanı olarak kabul ederek, misilleme hakkını kullandığını iddia etti.

2. Uygulanan Stratejiler

İsrail’in Stratejisi

  • Hedef Odaklı Operasyonlar: Vekil aktörler yerine İran’ın askeri ve nükleer altyapısına nokta operasyonlar yapıldı.

  • İstihbarat Gücü: Mossad ve askeri istihbaratla hedef tespiti konusunda üstünlük sağlandı.

  • ABD ile Koordinasyon: ABD’nin koşulsuz desteği ile uluslararası arenada yalnız kalmama stratejisi benimsendi.

İran’ın Stratejisi

  • Kontrollü Misilleme: 300’e yakın füze ve İHA ile doğrudan saldırı yapılmasına rağmen, geniş çaplı savaştan kaçınıldı.

  • Vekil Güçler Üzerinden Baskı: Hizbullah, Hamas ve Husiler vasıtasıyla İsrail’in farklı cephelerde meşgul edilmesi sağlandı.

  • Uluslararası Mesaj Verme: Sınırlı saldırıyla, caydırıcılık oluşturulmaya çalışıldı; ancak kriz büyümesin diye ölçülü kalındı.

3. Alınacak Dersler

Askeri ve Teknolojik Perspektiften

  • Hibrit Savaş Gerçekliği: Modern savaşlar, doğrudan değil, vekil aktörler ve teknolojik araçlar üzerinden yürütülüyor.

  • İHA ve Füze Savaşları: İran’ın İHA kullanımı, İsrail hava savunmasının sınırlarını gösterdi.

  • Caydırıcılığın Yeni Ölçütleri: Artık caydırıcılık sadece askeri üstünlükle değil, teknolojik ve diplomatik uyumla sağlanıyor.

Bölgesel ve Küresel Perspektiften

  • İttifaklar Yeni Döneme Giriyor: Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler açık pozisyon almaktan kaçındı, bu da bölgesel kartların yeniden karıldığını gösteriyor.

  • Enerji Güvenliği Riski: Hürmüz Boğazı gibi stratejik geçişlerin riski, küresel enerji piyasasını etkiledi.

  • Nükleer Tehdit Gündemde: İran’ın nükleer programı, yeniden diplomatik ve askeri çözüm arayışlarını tetikledi.

4. Uluslararası Kurumların Rolü

Birleşmiş Milletler (BM)

  • Yetersiz Kaldı. Güvenlik Konseyi tarafları sadece itidale çağırabildi; bağlayıcı adımlar atılamadı. ABD’nin vetosu İsrail lehine oldu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)

  • Sessizliğe Büründü. Konsolosluk saldırısı ve sivil kayıplar gibi ciddi meselelerde somut bir inceleme başlatılmadı.

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları

  • Raporlar Yayınlandı ama Etkisizdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Af Örgütü gibi kurumlar çağrılar yaptı ancak diplomatik etki oluşturamadı.

İsrail ile İran arasındaki bu çatışma, klasik savaş paradigmasının dışına çıkan, hibrit ve vekil unsurlarla örülmüş yeni nesil çatışmalara örnek teşkil etmektedir. Teknolojinin, istihbaratın ve diplomatik koordinasyonun öne çıktığı bu yeni dönemde, uluslararası kurumlar mevcut refleksleriyle yetersiz kalmaktadır. Bu kriz, sadece İsrail ve İran için değil, tüm bölge ve dünya barışı açısından çok yönlü derslerle doludur.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Türkiye’de Ekmek Üretimi: Katkı Maddeleri, Genetik Müdahaleler ve Kimyasal İşlemler

Yayınlanma:

|

Ekmek, binlerce yıldır sofraların temel besin kaynağıdır. Ancak günümüzde tüketilen ekmeklerin içeriği, üretim yöntemi ve hammaddeleri geçmişe kıyasla oldukça değişmiştir. Türkiye’de ekmek üretimi Tarım ve Orman Bakanlığı denetiminde yapılsa da, bazı katkı maddeleri ve endüstriyel yöntemler nedeniyle halk sağlığı açısından endişeler gündeme gelmektedir. Bu yazıda, Türkiye’deki ekmeklerde kullanılan katkı maddeleri, buğdayın genetik yapısıyla ilgili gelişmeler ve ekmek üretiminde uygulanan kimyasal işlemler ele alınacaktır.

1. Ekmeklere Katılan Maddeler Nelerdir?

Türkiye’de satılan ekmeklerin büyük bölümü, sadece un, su, maya ve tuzdan ibaret değildir. Özellikle endüstriyel üretimde yaygın şekilde katkı maddelerine başvurulmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Askorbik Asit (E300): Hamurun dayanıklılığını artırmak için kullanılır.

  • Emülgatörler (E471, E472): Hacim artırıcı ve yumuşatıcı etki sağlar.

  • Enzimler: (amilaz, proteaz gibi) Ekmek içi yumuşaklığını ve raf ömrünü artırır.

  • Şeker ve Glikoz Şurubu: Renk ve tat verici olarak kullanılır.

  • Soya Unu ve Süt Tozu: Kıvam ve besin değeri açısından katkı sağlar.

Bu katkılar sayesinde daha hacimli, daha parlak ve uzun süre bayatlamayan ekmekler üretilmektedir. Ancak bunların sürekli tüketimi, özellikle hassas bireylerde sindirim sorunlarına neden olabilir.

2. Buğdayın Genetiği ile Oynandı mı?

Türkiye’de GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizma) buğday üretimi yasaktır. Ancak bu, buğdayın tamamen doğal olduğu anlamına gelmez. Modern tarımda yaygın olan hibrit ve ıslah edilmiş buğday türleri, genetik müdahale olmaksızın yüksek verimli ve dayanıklı çeşitler oluşturmak amacıyla laboratuvar ortamında seçilmiştir.

Özellikle 1950 sonrası yaygınlaşan “cüce buğday” türleri, geleneksel buğdaylara göre daha kısa boylu, verimli ve glüten oranı yüksek çeşitlerdir. Bu tür buğdaylar, özellikle ekmeklik un üretiminde yaygın olarak kullanılmakta, ancak yüksek glüten içeriği nedeniyle sindirim sorunları ve gluten intoleransı gibi sağlık şikayetlerinde artışa neden olmaktadır.

3. Kimyasal İşlemler ve Endüstriyel Teknikler

Modern ekmek üretimi, geçmişin geleneksel yöntemlerinden oldukça uzaktır. Endüstriyel üretim süreçlerinde uygulanan bazı işlemler şunlardır:

  • Unun Beyazlatılması: Bazı ülkelerde (ve geçmişte Türkiye’de de) benzoil peroksit gibi kimyasallar kullanılmıştır. Günümüzde Türkiye’de bu tür kimyasalların kullanımı kısıtlıdır.

  • Hızlandırılmış Fermantasyon: Geleneksel ekmeklerde maya 6-8 saatlik uzun fermantasyonla çalışırken, fabrikasyon ekmeklerde bu süre 30-60 dakikaya kadar indirilebilmektedir. Bu da sindirimi zorlaştırabilir.

  • Yüksek Isı ve Kısa Süreli Pişirme: Raf ömrünü uzatmak ve üretimi hızlandırmak için yüksek ısıda kısa sürede pişirme yöntemleri tercih edilir. Bu, besin değerini azaltabilir.

  • Yumuşaklık İçin Katkılar: Raf ömrünü uzatmak ve bayatlamayı geciktirmek için kimyasal yumuşatıcılar, enzim karışımları ve katkı maddeleri kullanılır.

4. Halk Sağlığı ve Eleştiriler

  • Halk ekmek gibi kamu kurumlarının ürettiği ekmekler daha güvenli kabul edilse de, katkı maddesiz değildir.

  • Ucuz ekmek üretiminde kalitesiz un, fazla katkı maddesi ve hızlı üretim döngüsü nedeniyle sindirim sorunları ve sağlık riskleri artabilir.

  • Özellikle çocuklar, yaşlılar ve hassas bünyeli bireyler için bu katkıların uzun vadeli etkileri dikkatle incelenmelidir.

5. Daha Sağlıklı Ekmek Tüketimi İçin Öneriler

  • Ekşi mayalı ve uzun süre fermente edilmiş ekmekler tercih edilmelidir.

  • Tam buğday unu veya taş değirmende öğütülmüş un kullanılarak yapılan ürünler besin değeri açısından daha zengindir.

  • Katkı maddesi içermeyen, güvenilir butik fırınlardan ya da köy fırınlarından alışveriş yapılabilir.

  • Etiket okuma alışkanlığı geliştirilmelidir. “Un, su, maya, tuz” dışında çok sayıda içerik varsa uzak durulmalıdır.

Ekmek, basit bir besin gibi görünse de üretim sürecinde kullanılan maddeler ve buğdayın yapısal değişimleri nedeniyle sağlık üzerinde önemli etkiler oluşturabilir. Türkiye’de GDO’lu buğday kullanılmıyor olsa da, modern tarım ve endüstriyel üretim süreçleri buğdayın doğallığını tartışmalı hale getirmiştir. Katkı maddeleriyle raf ömrü uzatılmış, hacim artırılmış, estetik olarak cazip hale getirilmiş ekmekler, besin değerinden ve sindirim kolaylığından uzaklaşabilmektedir. Bu nedenle, bilinçli tüketici tercihi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Eşler Arasında Finansal İhanet: Aileyi Sessizce Yıkan Tehlike

Yayınlanma:

|

Aile içinde güven sadece duygusal sadakate değil, maddi şeffaflığa da dayanır. Ancak bazı çiftler arasında, dışarıdan görünmeyen ama ilişkinin temelini sarsan bir ihanet türü yaşanır: Finansal ihanet.

Bu yazıda finansal ihanetin ne olduğu, hangi biçimlerde ortaya çıktığı, aile üzerinde nasıl etkiler yarattığı ve nasıl önlenebileceği üzerinde duracağız.

Finansal İhanet Nedir?

Finansal ihanet, eşlerden birinin diğerinden gelir, borç, harcama ya da yatırım bilgilerini saklaması, mali kararlarda tek taraflı ve gizli hareket etmesi anlamına gelir. Bu davranış biçimi, evlilikteki güven bağını derinden sarsar ve duygusal sadakatsizlik kadar yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Finansal İhanetin Biçimleri

Finansal ihanet farklı şekillerde kendini gösterebilir:

  • Gizli kredi kartları: Eşten habersiz alınan ve yüksek harcamalara neden olan kartlar.

  • Gizli gelirler: Ek gelirlerin ya da primlerin gizlenmesi.

  • Gizli borçlar: Krediler, kefaletler ya da riskli borçların saklanması.

  • Kontrol dışı harcamalar: Pahalı alışverişlerin, kumar veya bağımlılık harcamalarının gizlenmesi.

  • Varlık saklama: Altın, döviz, borsa yatırımları gibi varlıkların eşten gizlenmesi.

Neden Yapılır?

Finansal ihanetin arkasında genellikle şu motivasyonlar yatar:

  • Güvensizlik: Eşin para yönetme becerisine güvenmeme.

  • Kontrol arzusu: Ekonomik gücü elinde tutma isteği.

  • Bireysel özgürlük arayışı: Bağımsız maddi hareket alanı oluşturma çabası.

  • Kötü alışkanlıklar: Kumar, alışveriş bağımlılığı gibi bağımlılıklar.

  • İletişim eksikliği: Maddi konularda yeterince konuşmama ve ortak dil kuramama.

Aile Üzerindeki Etkileri

Finansal ihanet sadece iki eş arasında değil, tüm aile üzerinde olumsuz etkilere neden olur:

1. Güven Krizi

Eşlerin birbirine olan güveni zedelenir. Duygusal uzaklaşma başlar.

2. Sürekli Tartışmalar

Harcamalar ve borçlar üzerine bitmeyen tartışmalar ortaya çıkar. İletişim bozulur.

3. Ekonomik Sarsıntı

Gizli borçlar ya da savurgan harcamalar aile bütçesini çökertir. Kredi notları düşebilir, icra süreçleri başlayabilir.

4. Çocukların Psikolojisi

Evdeki stresli ortam çocuklara da yansır. Güvensizlik ve kaygı gelişebilir.

5. Boşanma Riski

Finansal ihanet birçok boşanma davasında gerekçe olarak gösterilir. Özellikle tekrar eden vakalar ilişkiyi kurtarılamaz hale getirebilir.

Nasıl Önlenir?

✅ Şeffaf Finansal İletişim Kurun

Harcamalar, gelirler ve borçlar hakkında açık konuşulmalı. Aile bütçesi birlikte yapılmalı.

✅ Ortak Hesap ve Bilgilendirme

Erişimi her iki tarafın da sağladığı ortak hesaplar kullanılmalı. Gizli işlem yapılmamalı.

✅ Finansal Danışmanlık

Profesyonel destekle aile bütçesi yeniden düzenlenebilir.

✅ Evlilik Terapisi

Güven kaybı büyükse, ilişkisel destek alınmalı.

✅ Finansal Eğitim

İki taraf da bütçe yapmayı, tasarrufu ve yatırım bilincini geliştirmeli.

Finansal ihanet, evliliklerde görünmeyen ama en yıkıcı krizlerden biridir. Güveni ve ekonomik düzeni sarsarak aile birliğini tehdit eder. Bu nedenle çiftler, maddi konularda dürüstlük ve açıklık ilkesini temel prensip haline getirmelidir.

Unutulmamalı ki, bir evliliği sadece aşk değil; ekonomik sadakat de ayakta tutar.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.