Connect with us

GÜNCEL

“YA TARİH YAZACAĞIZ, YA TARİH OLACAĞIZ” DEMİŞTİ: TARİH OLDU!

Yayınlanma:

|

Ankara siyasetinde eş başkanlık sistemi dışında tek kadın lider konumundaki Meral Akşener, bugün İYİ Parti Genel Başkanlığı’na resmen veda etti.

İYİ Parti’nin kurucu lideri Meral Akşener, 31 Mart’ta yerel seçimleri başarısızlığı ardından siyasete veda etmesiyle ilgili “İftiralarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Ez cümle seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin farkındaydım. Bugün Türkiye’nin alıştırılmış normalleri dışında sadece söz söylemede değil bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum” dedi.

İYİ Parti, Akşener’in liderliğinde “hür ve müstakil siyaset” iddiasıyla geçmişte Millet İttifakı ortağı CHP’yi de reddederek ittifaksız girdiği 31 Mart’taki yerel seçimlerinde başarı sağlanamaması üzerine bugün yenilenme arayışında. Bugün Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Merkezi’ndeki İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı sonrasında yeni lider dönemi başlayacak. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ile parti kuruluşunda teşkilatlanmayı sağlayan İYİ Parti Grup Başkanı Koray Aydın arasında çekişmeye sahne olan bugünkü liderlik yarışında yer alan isimler oldu. Bu isimler dışında, milletvekili olmayan isimler mevcut Başkanlık Divanı’nda Genel Başkan Yardımcısı görevindeki Avukat Mehmet Tolga Akalın ile parti kurucularından Avukat Günay Kodaz da yarışa katıldı.

İYİ Parti’nin Ekim 2017’den bugüne kurultay süreçlerinde tek aday olan Meral Akşener, yerel seçimler sonrasında 8 Nisan’da yaptığı yazılı açıklamasıyla bu sefer aday olmayacağını duyurmuştu. Hemen ardından Akşener’in desteğiyle Müsavat Dervişoğlu, beraberinde milletvekilleriyle kurultayda genel başkan adayı olacağını açıklamıştı.

Koray Aydın, yazılı açıklamasıyla adaylığını duyururken beraberinde milletvekilleriyle görüntü vermedi ancak bugün salondaki atmosferde de parti teşkilatı ve delegelerce ayakta alkışlanması ve yoğun ilgi görmesiyle öne çıktı.

Meral Akşener ise, 24 Haziran 2018’deki Genel Seçimler ve aday olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonrasında partisi TBMM’ye girmesine rağmen kendisi milletvekili de olamadığı için İYİ Parti içinde tartışmalar yaşanması üzerine ilk kez siyaseti bırakma restini çekmişti.

İYİ Parti Olağanüstü Kurultayı
İYİ Parti Olağanüstü Kurultayı

Afyonkarahisar’daki parti içi değerlendirme toplantısında 2018 yazında İYİ Parti’den ayrılacağını söyleyen Akşener, sonrasında İstanbul – Beylerbeyi’ndeki evi önünde “Bizi bırakma” eylemleriyle birlikte partiyi götürdüğü 2. Olağanüstü Kurultay’da tek aday olarak yeniden genel başkan seçilmişti.

Bu sefer Akşener, seçim ertesinde 1 Nisan günü yeniden partisini olağanüstü kurultaya götürme kararı aldıktan sonra kurultay salonuna sadece veda etmek üzere geldi.

Yıllardır Akşener’in yakın çalışma arkadaşı olarak parti içerisinde “abi” olarak adlandırılan Cihan Paçacı, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamasında, bunun siyasete tümüyle veda olduğunu düşünmediğini ve Meral Akşener’in İYİ Parti’yle ilişkisini korumasını beklediğini söyledi.

İYİ Parti’de genel başkan kim olursa olsun artık partiyi bir bütün olarak tutmaya çalışacağını da kaydeden Paçacı’ya göre; üç aday bakımından da kurultay sonrasında milliyetçi kadrolarla birbirini dışlamadan İYİ Parti’nin gelecek genel seçimlere hazırlanmasını sağlamak mümkün.

 

Meral Akşener Ankara siyasetine ve İYİ Parti’ye veda etti mi?
Meral Akşener: “Bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum, pişman değilim”

Meral Akşener, 31 Mart’taki yerel seçimlere “hür ve müstakil” olarak katılma kararını savundu ve bu kararı aslında İYİ Parti’yi fabrika ayarlarına döndürmek, iki kutuplu hale gelmiş Türk siyasetine nefes aldırmak amacıyla aldığını anlattı.

Türkiye’de bugün alıştırılmış normaller dışında bir yaklaşım sergileyerek bedel ödeme sırasında en önde durduğunu söyleyen Akşener, ittifaksız şekilde 31 Mart’taki yerel seçimlere girilmesi kararı, İYİ Parti’de 14 Mayıs 2023’teki milletvekili aday listesi hazırlığıyla ilgili maddi çıkar sağlama ve parti içinde maddi yolsuzluklar olduğu iddiasına da üstü kapalı göndermede bulundu.

İftiralara ve hakaretlere maruz kaldığını anlatan Akşener, “Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla, karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün farkındaydım. Taşın altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi o taşın bizi ezmesi için çalışanların da, iştahla el ovuşturanların da farkındaydım. Ez cümle seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin elbette farkındaydım. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye’nin alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum. Bugüne kadar her daim, kimseden bir beklentim olmaksızın gerektiğinde bedel ödemeyi bildim. Bundan dolayı da asla pişman olmadım. Nitekim bugün de pişman değilim. Çünkü haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum. Ve bugün üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım” ifadesini kullandı.

Yerel seçimler sonrasında “hür ve müstakil” kararında haksız olduğu için değil yetim, öksüz bırakmamak için mağlubiyet kararını üstlendiğini söyleyen Akşener, “Başarısızlığı ben aldım, artık başarıyı siz yakalayacaksınız! Bedeli ben ödedim, artık hesabı siz tutacaksınız! Kiminiz ‘abla’, kiminiz ‘kardeş’, kiminiz ‘anne’ diye geldiniz. Benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben de İYİ Parti’yi sizlere bir ev, bir yuva yaptım. Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak isteyenlere, çökmek isteyenlere müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık bu evi siz koruyacaksınız! Şairin de dediği gibi; ‘Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı, bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı… Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin. En son koşumuzdur bu, asırlarca bilinsin!” sözleriyle veda konuşmasını sonlandırdı.

2023’teki ortak adaylık için “feragatte ve fedarlıkta bulundum” dedi

İYİ Parti’deki genel başkanlığına veda konuşmasında Ankara siyasetine ve muhalefet cephesine ilişkin mesajlar verdiği gözlemlenen Akşener, özellikle CHP’ye yönelik Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili sitemini yeniden gündeme taşıdı.

Akşener, “Mesela 2017 yılında; devletimizin ‘kerim’ anlayışını ortadan kaldıran, milletimizi de ucube bir sisteme mahkûm eden Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumuna ‘Hayır’ demek için il il gezdim. ‘Bu sistem Türkiye’yi uçuruma sürükler.’ dedim. Ve maalesef haklı çıktım. 2018’de, 2019’da, 2020’de ve en nihayetinde 2023 yılında da ‘milletle inatlaşılmaz’ diyerek hem iktidarı hem de ana muhalefeti defalarca uyardım. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’ye nefes aldırmak için yeri geldi feragatte, yeri geldi fedakarlıkta bulundum. Yeri geldi herkes sustuğunda bile milletin sesini haykıran oldum” dedi.

Bu noktada Akşener’in, 31 Mart’taki yerel seçimlerde ittifak kurmama kararı aldığı CHP’ye yönelik 14 Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde kendi ifadesiyle “kazanacak aday” belirleme ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığında ısrarcı tutuma karşı tepkisini koruduğu görüldü.

Sıkça “Haklı çıktım” ifadesiyle sitemde bulundu, vedasını tamamladı

Meral Akşener, konuşmasında Türkiye’deki yakın siyasi tarihe ilişkin sıklıkla “Haklı çıktım” ifadesini kullanarak, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarına yönelik 2010’daki anayasa değişikliği referandumu da dahil olmak üzere yanlışlıklara karşı çıktığını kaydetti. Akşener, “Zihnim de, vicdanım da hep çok rahat oldu. Çünkü hiçbir zaman peşinden koştuğum kişisel bir çıkarım olmadı. Çünkü hiçbir zaman utanacağım bir yaram olmadı. Çünkü hiçbir zaman vicdanımı susturabilecek bir güç olmadı. Tehdide, baskıya, zorbalığa hiç eyvallahım olmadı. Allah şahit; toz zerresi kadar korkum da olmadı” sözleriyle kendisini anlattı.

Meral Akşener
Meral Akşener

“Hayatımın her döneminde sahip olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, Türkiye’nin ihtiyaçlarını gözeterek; sorumluluklar aldım, tutumlar sergiledim. Mesele millet, mesele memleket olduğunda inandığım yolda yürümekten hiçbir zaman çekinmedim. Milletin hakkı için, devletin itibarı için karşısında durduklarımın parmak sallayan elleri beni yıldıramadı. Hedef tahtasına koyan dilleri beni sindiremedi. Cazip teklifleri beni susturamadı. Makam vaatleri beni durduramadı. ‘Tutuklanacaksın’ tehditleri umurumda bile olmadı” diyen Akşener, 30 yıllık siyasi kariyerinde aldığı tüm kararların arkasında durmaya devam edeceğini söyledi.

Meral Akşener, kürsüde konuşmasını tamamladıktan hemen sonra salondan ayrıldı ancak birinci turda oy kullanmaya arada geri döndü. Hızlıca oyunu kullandıktan sonra yeniden ayrıldı.

İYİ Parti istifa rüzgarlarıyla nasıl dalgalandı, kim neden istifa etti?

İYİ Parti’de Meral Akşener’in liderliğinde ilk istifa rüzgarı aslında 24 Haziran 2018’deki genel seçimler süreciyle ortaya çıkmıştı.

MHP’den Devlet Bahçeli’ye karşı genel başkanlık değişimi tartışması yürüterek ayrılan ve İYİ Parti kuruluşunda görev alan milliyetçi çizgideki isimlerden ayrılanlar olmuştu. Yusuf Halaçoğlu gibi birkaç kurucu üye sonrasında, Ümit Özdağ gibi bazı isimlerse 31 Mart 2019’taki yerel seçimlerle birlikte CHP’yle ortaklaşma siyasetine karşı çıkmaya başlamıştı. Akşener’in yönetim tarzıyla da sıkıntı yaşadığını vurgulayan isimlerden Ümit Özdağ, 4 Mart 2021’de İYİ Parti’den istifa etmiş ve sonrasında Zafer Partisi’nin kurucu liderliğini üstlenmişti.

Kurucular ve partide milletvekilliği yapmış isimler arasındaki önemli bir ayrılık rüzgarı ise, Mayıs 2023’teki Millet İttifakı’yla ortak aday çıkarma sürecindeki sancılı günlerle birlikte yaşandı. Seçimler sona erdikten sonra İYİ Parti’nin, o dönemki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kaybetmesindeki rolü tartışması ve CHP’ye karşı yürütülen sert siyaset anlayışındaki çatışmalar ardından eski vekiller Durmuş Yılmaz ve Bahadır Erdem ayrılmıştı.

14 Mayıs Genel Seçimlerin’deki milletvekili listesiyle tartışma yaşanırken İYİ Parti’nin kurucularından Ümit Dikbayır tarafından Akşener ailesine ve yakınlarına yönelik maddi çıkar sağlama iddiaları da gündeme taşındı. Bu tartışma gölgesinde Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun Kasım 2023’te AK Parti’ye geçmesi dikkat çekti.

Milletvekili listesiyle ilgili tartışmada adı geçenlerden Ankara Milletvekili Adnan Beker de 16 Kasım 2023’te İYİ Parti’den istifa etti ve bağımsız vekil durumunda.

İstanbul Milletvekili Sibel Ayşe Yanıkömeroğlu, 6 Aralık 2023’te yerel seçimlerde CHP’yle iş birliği yapılması gerektiği görüşüyle istifa etti. Bu hafta Yanıkömeroğlu, 24 Nisan’ta CHP’ye geçti ve Özgür Özel tarafından grup toplantısında CHP rozeti takıldı.

Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, parti içi tartışmalar gerekçesiyle 21 Aralık 2023’te ise yerel seçimlerde CHP’li Mansur Yavaş’ı destekleyeceğini belirterek, istifa etti ve bağımsız vekil durumunda.

Son olarak 31 Mart 2019’taki yerel seçimler sonucunda ise Bilge Yılmaz ve Ümit Özaleli ise, İYİ Parti’den istifa etti.

Yeni başkan seçilen Dervişoğlu, seçilecek GİK üyeleri arasından Başkanlık Divanı’nı belirleyecek yani yakın çalışma ekibinde yer alacak genel başkan yardımcılarını seçecek.

VOA

Okumaya devam et

GÜNCEL

SSK SİGORTALILARI İÇİN EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI UYGULAMASI

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünyada ve ülkemizde sosyal güvenlik sistemlerinde sosyal devlet ilkesinin bir uzantısı olarak dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık niteliğinde haklar sağlandığı gibi,  aylık hesaplama sistemlerinde de alt sınır aylığı uygulamaları ile asgari bir güvenceye sahip olunmasının hedeflendiği görülmektedir. Alt sınır aylığı uygulamalarıyla, bağlanan aylıkların belirli bir miktarın altına düşmesinin önlenmesi ve asgari geçim düzeyinin korunması  ile aktif çalışma hayatında düşük ücret alan kişilerin, emeklilik dönemindeki refah düzeylerinin çok fazla etkilenmemesi amaçlanmaktadır.

Öte yandan, SSK sigortalılarının emekli aylıklarının hesaplanmasında, hizmet sürelerine göre en fazla 3 tane aylık hesaplama yöntemi kullanılmaktadır. Sigortalıların 2000 öncesi hizmetleri için Gösterge sistemi, 2000 ila 2008/Eylül (dahil) dönemi hizmetleri için 4447 sayılı Kanunla getirilen sistem, 2008/Ekim ve sonrası hizmet süreleri için 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Sigortalıların hizmet başlangıç tarihi 2000 ve sonrası ise 4447 ve 5510, 2008/Ekim sonrası ise sadece 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle emekli aylıkları hesaplanmaktadır. Dolayısıyla,  sigortalılara tekli (Gösterge, 4447 veya 5510)  sistemlere,  ikili (gösterge + 4447 veya 4447+5510)  ya da üçlü (Gösterge + 4447 + 5510),  sistemlere göre aylık bağlama işlemi yapılmaktadır.

1-Tekli Sistemlerde Bağlanan Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması

506, 4447 ve 5510 sayılı kanunlarda öngörülen her bir aylık hesaplama sisteminde alt sınır aylığı uygulaması bulunmaktadır.

Buna göre, tekli sistemde bağlanan aylıklar (Tablo 1) ile karma sistemde bağlanan aylıklar  (Tablo 2) için alt sınır aylığı kuralları ve yasal dayanakları özetlenmiştir.

2- Karma Sistemde Bağlanan Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması;

-İkili karma sistemde (Gösterge+4447) bağlanacak aylıklar, 506 sayılı Kanunun geçici 82. Maddesine göre hesaplanmaktadır. Bu madde kapsamında aylık bağlanacak sigortalılar; 2000 yılı öncesi sigortalı olup, 2008 yılı Ekim ayı öncesi aylık talebinde bulunanlardır. Bu sistemde alt sınır aylığı, iki kısmi aylığın toplamının, gösterge sisteminde hesaplanan tam aylığın, 2000 ila emeklilik talep yılı arasında geçen yılların TÜFE oranları ile güncellenen miktarının altında olamamaktadır.

Bu uygulama, sistemdeki aylıkların 2003 yılına kadar TÜFE artışları ile taşınması nedeniyle sorun yaratmamış olmakla birlikte, 2003 yılında emekli aylık artışlarında sosyal destek ödemesi uygulamasının yapılması nedeniyle, sistemde ödenen en düşük aylık miktarının, 506 sayılı Kanunun  geçici 82. maddesinde belirtilen ve gösterge sistemine göre bağlanmış tam aylığın sadece TÜFE ile aylık başlangıç tarihine taşınmış miktarını geçmesi nedeniyle, bu madde kapsamında bağlanan aylıklar en düşük emekli aylığının altında kalmaya başlamıştır. Bu durumun önlenmesi amacıyla 22/1/2004 tarihli ve 5073 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 89. Maddeyle, geçici 82. maddeye göre bağlanan aylıkların, en düşük emekli aylığının altında olamayacağı kuralı getirilmiştir.

-Üçlü karma sistemde (Gösterge +4447 + 5510) bağlanacak aylıklar, 5510 sayılı Kanunun geçici 2. Maddesine göre hesaplanmaktadır. Bu kapsamda aylık bağlanacak sigortalılar, ilk defa 2000 yılından önce  sigortalı olup, 2008 yılı Ekim ayından sonra aylık talebinde bulananlardır. Üçlü karma sisteme (Gösterge+4447+5510) göre hesaplanacak aylıklarda; her bir sistem içindeki alt sınır kontrolleri dışında, Geçici 2. Maddenin üçüncü fıkrasında, sadece (Gösterge+4447) sistemlerine göre hesaplanan kısım için alt sınır kontrolleri konulmuştur. Buna göre; 2008 yılı Ekim öncesi Gösterge+4447 kurallarına göre hesaplanan kısmi aylıklar toplamı;

-Gösterge sisteminde hesaplanan tam aylığın, 1999 yılı Aralık ayı TÜFE’si ve 2000 ila 2008 arasında geçen yılların TÜFE’si ile taşınan miktarının,

-Gösterge sisteminde hesaplanan en düşük emekli aylığının (Gösterge x Katsayı x yüzde 70)

2008 yılı Ocak ayına aylık artışları ile taşınmış miktarının, 2008 yılı Ekim ayı öncesi prim ödeme gün sayısı ile çarpılıp toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan aylıktan az olamamaktadır.

Üçlü karma sisteme göre hesaplanan (Gösterge+4447+5510) aylıklar için 2019 yılına kadar herhangi bir alt sınır aylığı öngörülmemiştir.

3-  5510 Sayılı Kanunun Ek 19. Madde Uygulaması

Çalışmalarına esas kazançları, asgari kazanç üzerinden bildirilen ve toplam hizmet süresi içinde, 2008 yılı Ekim ayı sonrası hizmetlerinin oranı artan ve 2008 yılı Ekim ayı sonrası emekli aylığı talebinde bulunan sigortalıların, emekli aylıkları düşmeye başlayınca, 18/1/2019 tarihli ve 30659 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 7161 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Kanuna ek 19 uncu madde eklenmiştir. Madde ile bu Kanun veya bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ödenen aylıkların, ek ödeme dahil, maddede belirli tarihlerde yapılan değişikliklerle belirlenen alt sınır aylıklarının altında olamayacağı öngörülmüştür. Ek 19. Maddede alt sınır aylığı miktarında yapılan değişiklikler aşağıdaki Tablo 3’te gösterilmiştir.

Emekli aylıklarına yapılan artışlar, emeklilerin kök aylıklarına yani kendi gerçek aylıklarına yapılmakta ve alt sınır aylıkları ile mukayese edilmektedir.

5510 sayılı Kanunun ek 19. Maddesi ile belirlenen alt sınır aylığı, en son 2025/Ocak ödeme dönemi itibariyle 14.469 TL’ye yükseltilmiştir. 14.469 TL’ye emeklilere aylık miktarlarına göre yüzde 4 veya yüzde 5 oranlarında ödenen ek ödeme tutarları dahildir. Kamuoyunda “kök aylık” olarak ifade edilen ve sigortalıların  prim gün ve prime esas kazançlarına göre hesaplanan gerçek aylıkları,  ödenmeden önce 13.912,50 TL ile mukayese edilmektedir. Kök aylık bu tutarın altında ise bu tutara yükseltilerek 13.912,50 TL aylık ve bu miktarın yüzde 4’ü olan 556,50 TL ek ödeme olmak üzere toplam 14.469 TL olarak ödeme yapılmaktadır. Sigortalıların kök aylıkları ile alt sınır aylıkları arasındaki fark Hazine tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmektedir.  Sigortalıların kök aylık  tutarları 13.912,50 TL’nin üstünde ise alt sınır aylığı uygulamasına girmemektedir.

Kanunun ek 19. Maddesi kapsamında uygulanan alt sınır aylığı, tek bir sisteme  veya belirli karma sisteme göre hesaplanan aylıklar için değil,  5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen tüm yaşlılık, malullük ve ölüm aylıklarını kapsamaktadır. Ölüm aylıklarında, hak sahiplerinin aylıktaki hisseleri oranında ödeme yapılmaktadır.

Alt sınır aylıklarının, seçim dönemlerinde popülist yaklaşımlarla kısa sürelerle ve yüksek artışlarla belirlenmesi, emeklilik sistemini büyük ölçüde bozmuştur. Emeklilerin yüzde 40’ına yakın bir kısmı alt sınır aylığı almaya başlamış  ve prime esas kazançları aynı olmakla birlikte, daha uzun süre (7.200-9.000 gün) prim ödeyen sigortalarla, daha kısa süre (3.600-5.000 gün) çalışanların aynı aylığı almasına yol açarak emekli aylıkları arasında adaletsizlik yaratmıştır. Ayrıca, alt sınır aylıklarının yüksek belirlenmesi ve aylık artışlarının kök aylıklara uygulanması nedeniyle emekliler, aylık artışı almadan birden fazla dönemde aynı miktarda emekli aylığı almak zorunda bırakılmıştır.

Nergis ŞİMŞEK-Cumhuriyet

Okumaya devam et

GÜNCEL

GÜLER SABANCI bırakıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sabancı Holding’i 21 yıldır yönetim kurulu başkanı olarak yöneten Güler Sabancı’nın görevi 27 Mart’ta bitecek. Yerine geçecek isim de belli oldu.

Sabancı Holding’in KAP bildirimi şöyle:

“2004 yılında, Sakıp Sabancı’dan sonra H.Ö. Sabancı Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Sn. Güler Sabancı, Şirketin 27 Mart 2025 tarihinde yapılacak Olağan Genel Kurulu (Genel Kurul) ile birlikte görevi bırakarak Yönetim Kurulu’ndan ayrılacaktır.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Genel Kurul’da yapılacak Yönetim Kurulu seçimi ve görev dağılımını takiben, halen Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmakta olan Sn. Hayri Çulhacı‘nın gelmesi planlanmaktadır.

Sn. Hayri Çulhacı yaklaşık 35 yıldır Sabancı Topluluğu’nda bulunmakta olup, Sabancı Holding’te Yürütme Kurulu Üyeliği, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ile Sabancı Holding ve iştiraklerinde Yönetim Kurulu Üyelikleri görevlerini icra etmiştir.

Sn. Güler Sabancı, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanlığı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam edecektir.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MEVDUATTA STOPAJIN DÜŞÜRÜLMESİ NE ANLAMA GELİR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Mevduatta stopaj düşürülmesi” ifadesi, banka mevduatlarından alınan stopaj vergisinin oranının düşürülmesi anlamına gelir.

Stopaj nedir?

Stopaj, gelir üzerinden kaynakta kesilen bir vergi türüdür. Mevduat hesaplarında bu, banka faiz geliriniz üzerinden vergi kesilmesi anlamına gelir. Yani siz bir vadeli mevduat hesabı açtığınızda ve faiz geliri elde ettiğinizde, bu gelirin belli bir oranı otomatik olarak vergi (stopaj) olarak kesilir ve devlete ödenir.

Mevduatta stopaj oranları nasıl?

Stopaj oranı; mevduatın vadesine ve para cinsine göre değişebilir. Örneğin TL mevduat için geçmişte uygulanan oranlar:

  • 6 aya kadar vadeli hesaplar: %15

  • 6 ay – 1 yıl arası: %12

  • 1 yıl ve üzeri: %10

Ancak bazı dönemlerde bu oranlar düşürülerek örneğin:

  • Tüm TL vadeli hesaplarda %0 ila %5 gibi oranlara çekilebilir.
    Bunun amacı vatandaşları mevduata yönlendirmek, yani tasarrufları bankalarda değerlendirmeye teşvik etmektir.

“Stopaj düşürülmesi” ne anlama gelir?

Bu şu anlama gelir:

Faiz geliri üzerinden daha az vergi ödersiniz.
Net faiz getiriniz artar.
Mevduat yatırımı daha cazip hale gelir.
✅ Ekonomide iç tasarrufları artırmak, dövize talebi azaltmak gibi amaçlar güdülüyor olabilir.

Örnek:

Diyelim ki 100.000 TL’lik bir mevduat hesabınız var ve 3 ay sonra 5.000 TL faiz kazanıyorsunuz.

  • Eski stopaj oranı %15 ise, 750 TL vergi kesilir, elinize 4.250 TL geçer.

  • Yeni oran %5’e düşürülürse, vergi 250 TL olur ve 4.750 TL alırsınız.

Aradaki fark, stopaj indiriminin etkisidir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.