Connect with us

GÜNCEL

“YA TARİH YAZACAĞIZ, YA TARİH OLACAĞIZ” DEMİŞTİ: TARİH OLDU!

Yayınlanma:

|

Ankara siyasetinde eş başkanlık sistemi dışında tek kadın lider konumundaki Meral Akşener, bugün İYİ Parti Genel Başkanlığı’na resmen veda etti.

İYİ Parti’nin kurucu lideri Meral Akşener, 31 Mart’ta yerel seçimleri başarısızlığı ardından siyasete veda etmesiyle ilgili “İftiralarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Ez cümle seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin farkındaydım. Bugün Türkiye’nin alıştırılmış normalleri dışında sadece söz söylemede değil bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum” dedi.

İYİ Parti, Akşener’in liderliğinde “hür ve müstakil siyaset” iddiasıyla geçmişte Millet İttifakı ortağı CHP’yi de reddederek ittifaksız girdiği 31 Mart’taki yerel seçimlerinde başarı sağlanamaması üzerine bugün yenilenme arayışında. Bugün Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Merkezi’ndeki İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı sonrasında yeni lider dönemi başlayacak. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ile parti kuruluşunda teşkilatlanmayı sağlayan İYİ Parti Grup Başkanı Koray Aydın arasında çekişmeye sahne olan bugünkü liderlik yarışında yer alan isimler oldu. Bu isimler dışında, milletvekili olmayan isimler mevcut Başkanlık Divanı’nda Genel Başkan Yardımcısı görevindeki Avukat Mehmet Tolga Akalın ile parti kurucularından Avukat Günay Kodaz da yarışa katıldı.

İYİ Parti’nin Ekim 2017’den bugüne kurultay süreçlerinde tek aday olan Meral Akşener, yerel seçimler sonrasında 8 Nisan’da yaptığı yazılı açıklamasıyla bu sefer aday olmayacağını duyurmuştu. Hemen ardından Akşener’in desteğiyle Müsavat Dervişoğlu, beraberinde milletvekilleriyle kurultayda genel başkan adayı olacağını açıklamıştı.

Koray Aydın, yazılı açıklamasıyla adaylığını duyururken beraberinde milletvekilleriyle görüntü vermedi ancak bugün salondaki atmosferde de parti teşkilatı ve delegelerce ayakta alkışlanması ve yoğun ilgi görmesiyle öne çıktı.

Meral Akşener ise, 24 Haziran 2018’deki Genel Seçimler ve aday olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonrasında partisi TBMM’ye girmesine rağmen kendisi milletvekili de olamadığı için İYİ Parti içinde tartışmalar yaşanması üzerine ilk kez siyaseti bırakma restini çekmişti.

İYİ Parti Olağanüstü Kurultayı
İYİ Parti Olağanüstü Kurultayı

Afyonkarahisar’daki parti içi değerlendirme toplantısında 2018 yazında İYİ Parti’den ayrılacağını söyleyen Akşener, sonrasında İstanbul – Beylerbeyi’ndeki evi önünde “Bizi bırakma” eylemleriyle birlikte partiyi götürdüğü 2. Olağanüstü Kurultay’da tek aday olarak yeniden genel başkan seçilmişti.

Bu sefer Akşener, seçim ertesinde 1 Nisan günü yeniden partisini olağanüstü kurultaya götürme kararı aldıktan sonra kurultay salonuna sadece veda etmek üzere geldi.

Yıllardır Akşener’in yakın çalışma arkadaşı olarak parti içerisinde “abi” olarak adlandırılan Cihan Paçacı, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamasında, bunun siyasete tümüyle veda olduğunu düşünmediğini ve Meral Akşener’in İYİ Parti’yle ilişkisini korumasını beklediğini söyledi.

İYİ Parti’de genel başkan kim olursa olsun artık partiyi bir bütün olarak tutmaya çalışacağını da kaydeden Paçacı’ya göre; üç aday bakımından da kurultay sonrasında milliyetçi kadrolarla birbirini dışlamadan İYİ Parti’nin gelecek genel seçimlere hazırlanmasını sağlamak mümkün.

 

Meral Akşener Ankara siyasetine ve İYİ Parti’ye veda etti mi?
Meral Akşener: “Bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum, pişman değilim”

Meral Akşener, 31 Mart’taki yerel seçimlere “hür ve müstakil” olarak katılma kararını savundu ve bu kararı aslında İYİ Parti’yi fabrika ayarlarına döndürmek, iki kutuplu hale gelmiş Türk siyasetine nefes aldırmak amacıyla aldığını anlattı.

Türkiye’de bugün alıştırılmış normaller dışında bir yaklaşım sergileyerek bedel ödeme sırasında en önde durduğunu söyleyen Akşener, ittifaksız şekilde 31 Mart’taki yerel seçimlere girilmesi kararı, İYİ Parti’de 14 Mayıs 2023’teki milletvekili aday listesi hazırlığıyla ilgili maddi çıkar sağlama ve parti içinde maddi yolsuzluklar olduğu iddiasına da üstü kapalı göndermede bulundu.

İftiralara ve hakaretlere maruz kaldığını anlatan Akşener, “Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla, karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün farkındaydım. Taşın altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi o taşın bizi ezmesi için çalışanların da, iştahla el ovuşturanların da farkındaydım. Ez cümle seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin elbette farkındaydım. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye’nin alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum. Bugüne kadar her daim, kimseden bir beklentim olmaksızın gerektiğinde bedel ödemeyi bildim. Bundan dolayı da asla pişman olmadım. Nitekim bugün de pişman değilim. Çünkü haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum. Ve bugün üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım” ifadesini kullandı.

Yerel seçimler sonrasında “hür ve müstakil” kararında haksız olduğu için değil yetim, öksüz bırakmamak için mağlubiyet kararını üstlendiğini söyleyen Akşener, “Başarısızlığı ben aldım, artık başarıyı siz yakalayacaksınız! Bedeli ben ödedim, artık hesabı siz tutacaksınız! Kiminiz ‘abla’, kiminiz ‘kardeş’, kiminiz ‘anne’ diye geldiniz. Benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben de İYİ Parti’yi sizlere bir ev, bir yuva yaptım. Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak isteyenlere, çökmek isteyenlere müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık bu evi siz koruyacaksınız! Şairin de dediği gibi; ‘Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı, bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı… Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin. En son koşumuzdur bu, asırlarca bilinsin!” sözleriyle veda konuşmasını sonlandırdı.

2023’teki ortak adaylık için “feragatte ve fedarlıkta bulundum” dedi

İYİ Parti’deki genel başkanlığına veda konuşmasında Ankara siyasetine ve muhalefet cephesine ilişkin mesajlar verdiği gözlemlenen Akşener, özellikle CHP’ye yönelik Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili sitemini yeniden gündeme taşıdı.

Akşener, “Mesela 2017 yılında; devletimizin ‘kerim’ anlayışını ortadan kaldıran, milletimizi de ucube bir sisteme mahkûm eden Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumuna ‘Hayır’ demek için il il gezdim. ‘Bu sistem Türkiye’yi uçuruma sürükler.’ dedim. Ve maalesef haklı çıktım. 2018’de, 2019’da, 2020’de ve en nihayetinde 2023 yılında da ‘milletle inatlaşılmaz’ diyerek hem iktidarı hem de ana muhalefeti defalarca uyardım. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’ye nefes aldırmak için yeri geldi feragatte, yeri geldi fedakarlıkta bulundum. Yeri geldi herkes sustuğunda bile milletin sesini haykıran oldum” dedi.

Bu noktada Akşener’in, 31 Mart’taki yerel seçimlerde ittifak kurmama kararı aldığı CHP’ye yönelik 14 Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde kendi ifadesiyle “kazanacak aday” belirleme ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığında ısrarcı tutuma karşı tepkisini koruduğu görüldü.

Sıkça “Haklı çıktım” ifadesiyle sitemde bulundu, vedasını tamamladı

Meral Akşener, konuşmasında Türkiye’deki yakın siyasi tarihe ilişkin sıklıkla “Haklı çıktım” ifadesini kullanarak, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarına yönelik 2010’daki anayasa değişikliği referandumu da dahil olmak üzere yanlışlıklara karşı çıktığını kaydetti. Akşener, “Zihnim de, vicdanım da hep çok rahat oldu. Çünkü hiçbir zaman peşinden koştuğum kişisel bir çıkarım olmadı. Çünkü hiçbir zaman utanacağım bir yaram olmadı. Çünkü hiçbir zaman vicdanımı susturabilecek bir güç olmadı. Tehdide, baskıya, zorbalığa hiç eyvallahım olmadı. Allah şahit; toz zerresi kadar korkum da olmadı” sözleriyle kendisini anlattı.

Meral Akşener
Meral Akşener

“Hayatımın her döneminde sahip olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, Türkiye’nin ihtiyaçlarını gözeterek; sorumluluklar aldım, tutumlar sergiledim. Mesele millet, mesele memleket olduğunda inandığım yolda yürümekten hiçbir zaman çekinmedim. Milletin hakkı için, devletin itibarı için karşısında durduklarımın parmak sallayan elleri beni yıldıramadı. Hedef tahtasına koyan dilleri beni sindiremedi. Cazip teklifleri beni susturamadı. Makam vaatleri beni durduramadı. ‘Tutuklanacaksın’ tehditleri umurumda bile olmadı” diyen Akşener, 30 yıllık siyasi kariyerinde aldığı tüm kararların arkasında durmaya devam edeceğini söyledi.

Meral Akşener, kürsüde konuşmasını tamamladıktan hemen sonra salondan ayrıldı ancak birinci turda oy kullanmaya arada geri döndü. Hızlıca oyunu kullandıktan sonra yeniden ayrıldı.

İYİ Parti istifa rüzgarlarıyla nasıl dalgalandı, kim neden istifa etti?

İYİ Parti’de Meral Akşener’in liderliğinde ilk istifa rüzgarı aslında 24 Haziran 2018’deki genel seçimler süreciyle ortaya çıkmıştı.

MHP’den Devlet Bahçeli’ye karşı genel başkanlık değişimi tartışması yürüterek ayrılan ve İYİ Parti kuruluşunda görev alan milliyetçi çizgideki isimlerden ayrılanlar olmuştu. Yusuf Halaçoğlu gibi birkaç kurucu üye sonrasında, Ümit Özdağ gibi bazı isimlerse 31 Mart 2019’taki yerel seçimlerle birlikte CHP’yle ortaklaşma siyasetine karşı çıkmaya başlamıştı. Akşener’in yönetim tarzıyla da sıkıntı yaşadığını vurgulayan isimlerden Ümit Özdağ, 4 Mart 2021’de İYİ Parti’den istifa etmiş ve sonrasında Zafer Partisi’nin kurucu liderliğini üstlenmişti.

Kurucular ve partide milletvekilliği yapmış isimler arasındaki önemli bir ayrılık rüzgarı ise, Mayıs 2023’teki Millet İttifakı’yla ortak aday çıkarma sürecindeki sancılı günlerle birlikte yaşandı. Seçimler sona erdikten sonra İYİ Parti’nin, o dönemki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kaybetmesindeki rolü tartışması ve CHP’ye karşı yürütülen sert siyaset anlayışındaki çatışmalar ardından eski vekiller Durmuş Yılmaz ve Bahadır Erdem ayrılmıştı.

14 Mayıs Genel Seçimlerin’deki milletvekili listesiyle tartışma yaşanırken İYİ Parti’nin kurucularından Ümit Dikbayır tarafından Akşener ailesine ve yakınlarına yönelik maddi çıkar sağlama iddiaları da gündeme taşındı. Bu tartışma gölgesinde Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun Kasım 2023’te AK Parti’ye geçmesi dikkat çekti.

Milletvekili listesiyle ilgili tartışmada adı geçenlerden Ankara Milletvekili Adnan Beker de 16 Kasım 2023’te İYİ Parti’den istifa etti ve bağımsız vekil durumunda.

İstanbul Milletvekili Sibel Ayşe Yanıkömeroğlu, 6 Aralık 2023’te yerel seçimlerde CHP’yle iş birliği yapılması gerektiği görüşüyle istifa etti. Bu hafta Yanıkömeroğlu, 24 Nisan’ta CHP’ye geçti ve Özgür Özel tarafından grup toplantısında CHP rozeti takıldı.

Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, parti içi tartışmalar gerekçesiyle 21 Aralık 2023’te ise yerel seçimlerde CHP’li Mansur Yavaş’ı destekleyeceğini belirterek, istifa etti ve bağımsız vekil durumunda.

Son olarak 31 Mart 2019’taki yerel seçimler sonucunda ise Bilge Yılmaz ve Ümit Özaleli ise, İYİ Parti’den istifa etti.

Yeni başkan seçilen Dervişoğlu, seçilecek GİK üyeleri arasından Başkanlık Divanı’nı belirleyecek yani yakın çalışma ekibinde yer alacak genel başkan yardımcılarını seçecek.

VOA

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BANKA HABERLERİ

İş Bankası’nın aktif büyüklüğü 2,7 trilyon liraya ulaştı

Türkiye İş Bankası’nın aktif büyüklüğü 2,6 trilyon liraya ulaştı. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: “2024’te 100. kuruluş yıl dönümümüzü kutlarken, yetkin insan kaynağımız, dinamik iş modelimiz, modern ve sağlam teknoloji altyapımız ile ikinci yüzyılımızda da ekonomiye kesintisiz destek vermeye devam edeceğiz” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Türkiye İş Bankası, aktif büyüklüğünü mart itibarıyla yıl sonuna göre yüzde 8,5 artırarak 2,6 trilyon lira seviyesine yükseltti ve 100. yılında “Türkiye’nin en büyük özel bankası” olmaya devam etti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye’ye karşı sorumluluklarının bilincinde olduklarını belirterek, “2024’te 100. kuruluş yıl dönümümüzü kutlarken, yetkin insan kaynağımız, dinamik iş modelimiz, modern ve sağlam teknoloji altyapımız ile ikinci yüzyılımızda da ekonomiye kesintisiz destek vermeye devam edeceğiz.”

Aran, sürdürülebilir ve uzun vadeli değer yaratmayı hedefleyerek eğitimden spora, bilimden çevre ve kültür-sanata katkı sunmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Ekonomiye 1,7 trilyon lira kaynak

Bankanın, mart sonu itibarıyla nakdi kredi hacmi 1,3 trilyon lira, gayri nakdi kredi hacmi ise 467,5 milyar liraya ulaşarak ekonomiye sağlanan toplam kaynak tutarı 1,7 trilyon lira oldu.

Tasarruf sahiplerinin öncelikli tercihi olan İş Bankası’nın TP mevduat hacmi Mart 2024 döneminde 837,2 milyar liraya ulaşırken, toplam mevduat hacmi de 1,7 trilyon liraya yükseldi.

Öncü ve güçlü konumunu her alanda muhafaza eden Türkiye İş Bankası, dünyanın önde gelen uluslararası marka değerleme ve strateji danışmanlığı kuruluşu Brand Finance tarafından açıklanan, bankacılık sektöründe en değerli markaların sıralandığı 2024 yılı “Banking 500” raporunda Türkiye’deki bankalar arasında ilk sırayı aldı.

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını da hız kesmeden devam ettiren banka, finans dünyasının saygın yayın kuruluşlarından olan Global Finance’in “Sürdürülebilir Finans Ödülleri” değerlendirmesinde 2024 yılında Orta ve Doğu Avrupa’da “Toplumsal Kalkınmaya Destekte En İyi Banka” ödülüne layık görüldü.

İş Bankası, yeşil dönüşüm ve çevresel sorumluluk alanında önemli bir adım daha atarak, halka arz yöntemiyle ihraç edilen ilk yeşil finansman bonosu olan “100. Yıl Bonosu”nu halka arz etti.

Bankanın 100. kuruluş yıl dönümü olan 26 Ağustos 2024 vadeli bu ihraçtan sağlanacak kaynak, yeşil projelerin finansmanı için kullanılırken, ihraca katılan her bir yatırımcı adına da TEMA’ya bir fidan bağışı gerçekleştirilecek.

Banka ayrıca, ülkemizdeki ormanlık alanları çoğaltmak ve toplumda çevre bilincini artırmak amacıyla 2008-2017 yıllarında Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen “81 İlde 81 Orman” projesini yeniden başlattı. Projenin ikinci aşamasında 5 yıl içerisinde 2 milyon 200 bin fidan dikilmesi planlanıyor.

Yılın ilk 3 ayında 14 milyar lira düzeyinde kar eden bankanın öz kaynak büyüklüğü 275 milyar liraya ulaşırken, sermaye yeterliliği oranı ise yüzde 18,5 seviyesinde gerçekleşti.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Sahte konkordato ilanıyla Bankalarda vurgun yaptılar

İstanbul’da kurduğu paravan şirketler üzerinden bankalardan yüklü miktarda kredi çekip, çekle alışveriş yaptıktan sonra şirketlerini iflas etmiş gibi göstererek borçlardan kurtulan M.A. ve liderliğindeki suç örgütüne operasyon düzenlendi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İstanbul emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, M.A. isimli bir kişinin, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketiyle aynı isimde yurt dışında paravan şirketler kurduğunu belirledi.

Konuyla ilgili inceleme başlatan polis, M.A.’nın bu paravan şirketleri için Türkiye’de çok sayıda bankadan kredi çekip piyasadan da çek karşılığı mal aldığını belirledi.

Ekipler, şüphelinin yaklaşık 200 milyon TL borç yaptıktan sonra söz konusu borçlu firmalar için, rüşvet verdikleri bağımsız denetçi C.T.’nin temin ettiği sahte raporlarla konkordato ilan ettiğini saptadı.

Sözcü Gazetesi’nin haberine göre; M.A.’nın sahte konkordato ilanından sonra elde ettiği haksız kazancı ise muvazaalı gayrimenkul devirleri ve sahte muhasebe kayıtlarıyla yurtdışında kurduğu paralel şirketlere aktardığı tespit edildi.

İstanbul ve Tekirdağ’da eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonlarda M.A., bağımsız denetçi C.T. ve biri emekli asker 7 çete üyesi gözaltına alındı.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türk Lirası: Bak bak şova bak, sen de şova bak

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Türk mali piyasalarda yerel seçimler ardından hâkim olan iyimser hava dün TCMB’nin yılın ikinci enflasyon raporunu açıklaması ardından daha da pekişti. TCMB, bizim beklentimizin aksine, yıl sonu enflasyon tahminlerini -yılın ilk dört ayında beklentilerinin üzerinde artış gösteren enflasyona paralel- 2 puan artışla %36’dan %38 seviyesine yükseltirken, 2025 ve 2026 yılsonu tahminlerini ise sırasıyla değiştirmeyerek %14 ve %9 seviyesinde korudu. TCMB Başkanı Karahan, enflasyonun hedeflerine uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşlarını korumakta kararlı olduklarını, enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin verilmeyeceğini, ‘ne gerekiyorsa’ da yapmaya hazır olduklarını söyleyerek ‘şahin’ bir duruş sergiledi.
  • Enflasyonda zirve seviyenin Mayıs ayında %75-76 seviyesinde görüleceğini belirten Karahan, yılın ikinci yarısında ise belirgin düşüş olacağına dikkat çekti. Öte yandan, yıl sonu için tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları %34 ve %42 olarak belirlenirken (orta noktası %38), TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, enflasyonun tahmin aralığının üst bandının bu yıl aşmayacağına emin olduklarını söyledi. TCMB’nin kararlı duruşu ve enflasyon raporu ardından soru cevap kısmında verdikleri samimi ve açık yanıtlar, piyasalar nezdinde olumlu olarak karşılandı.
  • Karahan ayrıca, Mart ayında yapılan 500 baz puan faiz artışının yurt içi ve dışı yerleşiklerin TL’ye güvenini artırdığını ve rezervlere olumlu yansıdığını söylerken, Londra swap piyasasının açılmasına yönelik bir soruya ise Başkan Karahan bu konuda düzenleme yetkisinin BDDK’da olduğu yanıtını verdi. Hatırlanacağı üzere, hafta başı, piyasalarda konuşulan swap sınırlamalarının gevşeteceği (Bloomberg International haberi) ve Türkiye’nin gri listeden çıkarılabileceği iddiaları (Reuters) Türk mali piyasalarında büyük bir heyecan yaratmıştı (bu iki konunun hâlen daha sıcaklığını koruduğunu not edelim).
  • Yerel seçimler öncesinde kur uçacak kaçacak korkularını besleyen yorumlara hiç katılmadığımız gibi otoritenin dezenflasyon sürecini tesis etmek adına ne gerekiyorsa yapacağını ve kurun yükselmesine de izin vermeyeceğini defaten söylemiştik. Yılın ilk çeyreğinde (özellikle de Mart ayında) kurun uçup kaçacağ endişesi ile TL’den yeniden koşar adım uzaklaşan yurtiçi yerleşikler TCMB’ye 29,2 milyar dolar rezerv kaybı yaşatırken, TCMB’nin de swap ve kamu dövizler hâriç net rezervleri eksi 74,6 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. Havanın yerel seçimler ardından beklentimize paralel iyimsere dönmesi ile son 23 iş gününde TCMB’nin 35 milyar dolar rezerv biriktirdiğini ve manşet rakamın da eksi 38,8 milyar dolar seviyesine kadar iyileştirdiğini görüyoruz (bakınız grafik).
  • Dün sabah saatlerinde Başkan Karahan’ın da işaret ettiği üzere şartlar müsade ettiği sürece bu tablo daha da iyileşecektir. Swap ve kamu dövizleri hâriç açıklanan son manşet veri, Ocak 2021’den bu yana en iyi seviyeye işaret ediyor (maalesef TCMB verileri daha da geçmiş dönemi göstermiyor). Seçim öncesi felaket tellallarının çığırtkanlığı ile yurtiçi yerleşikler Kapalıçarşı’ya hücûm etmeselerdi, TCMB’nin rezervleri erimeyecek ve belki de bugün yaşanan TL rallisi ile USDTRY kuru 27-28 seviyelerine kadar gerileyecekti.
  • Dün açıklanan haftalık TCMB verilere göre, 3 Mayıs ile biten haftada, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) 3,4 milyar dolar daha gerilerken, son 5 haftada düşüş 10 milyar dolar seviyesine ulaştı (bakınız grafik). Öte yandan, TCMB’nin menkul kıymet istatistiklerine göre, söz konusu haftada, hisse senetlerinde yabancının pozisyonu 309 milyon dolar, devlet tahvilinde ise 761 milyon dolar arttı. Geçen hafta belirttiğimiz üzere, Türk varlıklarına olan ilgi artarken, JP Morgan’ın tahvil endeksindeki TL tahvillerinin ağırlığını arttırması sonrası son iki haftada DİBS alımları yaklaşık 1,4 milyar dolar artış kaydetti. Tahvil piyasasında yabancının payı artarken, TL lehine gelişmeleri büyük bir mutluluk ile takip ediyoruz. Yabancı indinde Türkiye’nin 5 yıl vadeli riskleri gösteren CDS risk priminin de 4 yılın en düşük seviyesi olan 275 baz puana kadar gerilediğini not edelim (çok olumlu bir gelişme).
  • Çok da laf kalabalığı yapmadan… Türk varlıklarına yönelik hem içerden hem de dışardan büyük bir ilginin başladığını hep birlikte görüyoruz. Bu bağlamda, hafta başı yazdığımız “Türk Lirası ‘sahalara’ geri dönüyor” başlıklı yazımızda da belirttiğimiz üzere, ilk etapta sonbahara kadar TL olumlu havadan faydalanmak gerektiğini altını bir kez daha çizmek isteriz. TL’nin reel anlamda değerlenmeye devam edeceğini (kurun enflasyonun altında artacağını), hatta biraz iddialı olsa da, kurun göreceli sakin seyrini de gözeterek şirketlerin kısa vadede döviz kredisi kullanımını da artırabileceğini düşünüyoruz. TCMB hazır şartlar elverişli iken, bu süratte rezerv biriktirmeye devam ederse, Haziran ayında swap ve kamu dövizleri dışarı bırakılarak takip ettiğimiz net rezervlerin artıya geçtiğine de şahit olacağız!
  • TCMB döviz aldıkça hâliyle karşılığında piyasaya TL vermeye devam edeceğini ve bollaşan bir ürününü fiyatı düşer mantığından hareketle TL’nin de fiyatının (paranın da fiyatı faiz) düşeceğini düşünebilirsiniz. Tıpkı bu hafta ortası olduğu gibi. Lâkin bizler, mevduat faizinin Türk Lirasına geçişi teşvik seviyesinde kalmaya devam edeceğine işaret eden TCMB’nin rehberliğinde, piyasada oluşacak likiditenin sterilize edilmeye (kitabî bir yaklaşımla, sterilizasyon Merkez bankalarının, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan para arzı artışlarının etkilerini dengelemek için yaptıkları açık piyasa işlemlerine anlamına geliyor) devam edileceğini düşünüyoruz. Zaten, dün ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %52,57 seviyesine geri dönerken, TL referans faizi de %50 seviyesine yükseldi (bakınız grafik). Bu da mevduat faiz oranlarında yakın gelecekte %50’nin altında bir oranı düşünmenin çok da doğru olmayacağına işaret ediyor.
  • Yurtdışı piyasalarda ise temkinli iyimser seyrin korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Geçen hafta Cuma günü açıklanan ABD istihdam raporunun beklentileri karşılayamaması ardından iyimser bir seyre bürünen piyasalar, faiz indirim beklentilerini perçinleyecek yeni bir gelişme beklerken, dün ABD’de açıklanan haftalık işsizlik maaşı için yeni başvuruda bulunan Amerikalıların sayısı geçen hafta sekiz aydan uzun bir sürenin en yüksek seviyesine yükseldi. İstihdam piyasasının istikrarlı bir şekilde soğuduğuna dair daha fazla kanıt sunan dünkü veri ardından ABD borsaları geceyi %0,5 – 1 aralığında yükselişle tamamladı. Artık gözler haftaya Çarşamba günü açıklanacak ABD tüketici enflasyon verisine çevrildi.
  • ABD dolarının piyasa faizi olan 10 yıllık tahvil faizi %4,45 seviyesine gerilemesine paralel faiz getirisi olmayan altının ons fiyatı 2,355 dolar seviyesine yükselirken, geçen hafta 26 dolar seviyesini bir kez daha test ederek (re-test) teknik mânâda güçlü bir sinyal üreten gümüş ise 28,50 dolar seviyesine dayandığını görüyoruz. Kıymetli madenlerde uzun pozisyonumuzu korurken, gümüşün psikolojik 30 dolar seviyesini aşması sonrası daha da sürtalenmesini bekliyoruz. Ortadoğu’da ise tansiyonun yeniden arttığını görüyoruz. Reuters haberine göre, İsrail güçlerinin Refah bölgelerini bombaladığı iddia edilirken, Başbakan Netanyahu ise ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail’in güney Gazze şehrine saldırması hâlinde silahlarını keseceği tehdidini reddetti. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatının yeniden yükselişe geçerek 84,40 dolar seviyesine geldiğini not edelim.
  • İsveç Merkez Bankası’nın ekonomik yavaşlama nedeniyle politika faizin 8 yıl aradan sonra ilk kez indirime kararı ardından dün gözler gelişen ekonomilerde faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceğini anlamak adına İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) olağan faiz toplantısına çevrildi. BoE, dört yıl aradan sonra, ilk faiz indirimin sinyalini verirken, Başkan Bailey yatırımcıların beklediğinden daha fazla indirim olabileceğini de söyleyerek faiz indirimlerinin önümüzdeki ay başlamasının önünü açtı. GBPUSD paritesi 1,25 seviyelerinde yatay bir seyir izliyor.
  • Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında temkinli iyimser bir görünümün hâkim olduğunu görüyoruz. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa artılar göze çarpıyor. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye’de işsizlik ve sanayi üretimi, dışarıda ise İngiltere’de sanayi üretimi ve büyüme; ABD’de ise Michigan tüketici güven endeksi takip edilebilir. USDTRY kurunun güne TCMB’nin kurduğu 32,20 – 32,25 bandındaki ‘baraj’ seviyesinden başladığını, hisse senetlerinde ise iyimser görünümün devam edeceğini düşünüyoruz. Herkese güzel bir hafta sonu dileyerek bültenimizi tamamlayalım.

>TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri

1715314993d4aac38a0ef410a3f1687da15ab6563a_1_1200.jpg

>DTH

17153149931b3f62a8eb4cf1bf837323754d8fb394_2_1200.jpg

>TL referans faizi ve Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti

1715314994e4addabb1df92313ef22d09ffc583924_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.