Connect with us

GÜNDEM

Yeni Nesil Liderlik, Yeni Nesil Çalışma

Yayınlanma:

|

Profesyonel hayatımda pek çok etkinliğe konuşmacı olarak katılıyorum. Bu etkinliklere hazırlanırken geçirdiğim süreyi, günlük hayatta yaptığımız pek çok işi derinlemesine ve yeniden değerlendirmek için bir fırsat olarak görüyorum. Bu düşünce pratiğini en son HBR Türkiye ve Yıldız Holding iş birliğinde gerçekleşen “Yeni Nesil Liderlik, Yeni Nesil Çalışma” webinarına hazırlanırken yaşadım. Bu vesileyle de uzun bir ara verdiğim LinkedIn yazılarıma devam etmek istedim.

Sevgili Serdar Turan’ın moderatörlüğünde, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Mehmet Tütüncü’nün açış konuşmasını yaptığı, McKinsey & Company Ortağı Ezgi Demirdağ’ın konuk konuşmacı olarak yer aldığı, ING Türkiye CHRO’su Meltem Kalender ve Gitti Gidiyor Chief People and Culture Officer Murat Yüksel ile birlikte benim de panelist olarak yer aldığım verimli ve bir o kadar da keyifli bir sohbet oldu.

Bu keyifli sohbetten benim kendi heybeme attığım temel çıkarımlar şunlar oldu:

  1. İşe hangi açıdan bakarsanız bakın her şeyin ortasında amaç, o amacın merkezinde de insan var. İnsan odaklı olmayan, amacı olmayan yapıların beklenen değeri ortaya koyamayacağı genel kabul görüyor.
  2. Gelecek çok daha hızlı bir şekilde geliyor. Mevcut işlerimizin %26’sı 2030 yılından çok daha önce otomasyona uğrayacak.  
  3. İşin geleceğine hazırlanmak için bütüncül bir dönüşümden geçmemiz gerekiyor.
  4. Liderlerden beklenti yüksek. Değer odaklı, dijital ve katılımcı liderlik anlayışı ile kalpleri ve beyinleri kazanmak gerekiyor. 

Bu çıkarımlardan fazlasını merak edenler webinarın tekrarını buradan izleyebilirler. Yazının devamında ise, “İK Dönüşürken İK Liderlerinin Ajandası” başlığıyla gerçekleşen panelde Yıldız Holding’deki yaklaşımımız ve uygulamalarımıza ilişkin paylaştıklarım yer alıyor.

Geleceğe Dönüş: Yeni Çalışma Modellerinin Hayatımıza Girişi

Sanayi Devrimi ile insanların hayatında yaşanan değişimi düşünmek, bizim de 2020 yılının başında yaşadığımız tarihsel kırılımı anlamlandırmak için iyi bir araç. İngiltere’nin köylerinde yaşayan insanların Londra’ya göç etmesi, şehirleşmenin başlaması, “doğanın saatine” göre çalışırken “mesai saatine” göre çalışmaya başlamaları bugün çok basit gibi görünse de bireysel ve toplumsal olarak çok büyük etkilere sahip. Bugün yaşadığımız dönüşüm de koşullar farklı olsa da etkileri açısından benzerlikler taşıyor.

Dijital dönüşüm ve küresel salgın ile birlikte şirketler de büyük bir dönüşümü çok kısa bir zamanda gerçekleştirmek durumunda kaldı. Belki de onyıllara eşdeğer bir sıçrama yaşadık. Bu değişim doğrudan işe ve insana dokunduğu için de hepimiz için çok titizlikle ele alınması gereken bir dönem başladı.

Yıldız Holding’de biz de yeni çalışma modellerini küresel salgın ile birlikte gündemimize aldık ve projemize UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modelleri ismini verdik. UYDU, o günden bu yana “işin geleceği” odağında yaptığımız çalışmaların merkezine yerleşti.

Projeyi hayata geçirirken ana hedefimiz, yeni çalışma modellerini kurumsal yapımıza en uygun şekilde, ihtiyaçlarımız ve hedeflerimiz doğrultusunda uygulayabilmekti. Farklı coğrafyalarda ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren çok şirketli bir yapıya uygun bir model ortaya koymak için “terzi işi” bir yaklaşımla ilerledik.

Projenin ana hedefinin altında beş alt hedef belirledik:  

No alt text provided for this image

Bu hedefler doğrultusunda projeyi yönetirken, yaklaşımımız yaşayan bir süreç kurgulamaktı. İhtiyacı anlayıp çözüm üretmeye, ölçümleme ile öğrendiklerimizi gözden geçirmeye ve böylece ürettiğimiz çözümü geliştirmeye odaklandık. Bu bakış açısıyla UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modellerini kurgularken izlediğimiz yol haritası 7 aşamadan oluşuyordu. 

No alt text provided for this image
No alt text provided for this image

Bu adımları takip ederek, Uzaktan, Hibrit, Ofisten, Satış & Saha olmak üzere dört farklı modeli çalışma arkadaşlarımız ile paylaştık. 

Ardından da bir geri bildirim süreci başlatarak çalışma arkadaşlarımızın yorum ve önerilerini aldık. Gelen yorumları değerlendirip yeni modellerimize entegre edebileceğimiz çözümler geliştirdik. 

Araba Hareket Ederken Tekerlekleri Değiştirmek Mümkün Mü?

Şu anda birkaç sayfa yazı ile ifade ettiğim bu süreç bizim için iki yıla yaklaşan bir yolculuk. Bu kadar kapsamlı bir dönüşümü gerekleştirmeye hazırlanırken bir yandan da hayat devam etti. Kurumsal olarak ihtiyaçlarımız, çalışma arkadaşlarımızın beklentileri ve bizim de yapmamız gerekenler değişti. Ben bunu, araba hareket ederken tekerleği değiştirmeye benzetiyorum. Durmak için vaktimiz yok, ilerlemeye devam ederken bunu yapmak zorundayız.

Yalnızca çalışma modellerimiz değil, insan kaynağımızın ihtiyaç duyduğu yetkinlikler, ofislerin tasarımı, iş birliği yaptığımız araçlar da değişiyor. Biz de bu bakış açısıyla bu sürece, sadece organizasyonu değil liderleri, insan kaynağımızı ve süreçlerimizi buna hazırlamak olarak yaklaşıyoruz.

Örneğin, geçtiğimiz ay Makers Türkiye iş birliğinde UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modellerine Uyum Programını hayata geçirdik. Tüm çalışma arkadaşlarımız dört haftalık bir sürede Uzaktan Etkin Çalışma, Dijital Müşteri Deneyimi, Dijital Fasilitasyon ve Toplantı Yönetimi olmak üzere üç ana başlıkta eğitim aldı.

Yeni çalışma modellerinde kullandığımız dijital araçlar da değiştiği için Proje Yönetimi ve İş Takibi, İş Birliği ve Ortak Çalışma, Verimlilik ve Odaklanma alanlarında dijital platformların kullanımına ilişkin bilgi paylaştığımız atölye çalışmaları da gerçekleştirdik.

Bir yandan yeni çalışma modellerine uyumu artırırken, diğer yandan geleceğin yetkinliklerine de yatırım yapıyoruz. Webinarda McKinsey & Company Ortaklarından Ezgi Demirdağ, Türkiye’deki işlerin %50’sinin gelecekte otomasyona uğrama potansiyeli olduğunu, sadece önümüzdeki 5-6 yıl içinde mevcut işlerin %26’sının otomasyona uğrayacağı tahmin ettiklerini söyledi.

İnsan kaynağımızın bu dönüşüme hazır olması için geçtiğimiz yıl Analitik Akademi programını hayata geçirmiştik. “Evrensel okur yazarlık” olarak gördüğümüz bu alanda, tüm kademelerden çalışanlarımız kapsamlı bir eğitim alıyor. Bu programdan mezun olan arkadaşlarımızı “dijital dönüşüm elçisi” olarak görüyoruz. Aynı zamanda, öğrenme çevikliği ve aktif öğrenme yetkinliklerini desteklemek için çalışma arkadaşlarımıza online platformlar aracılığıyla sınırsız eğitim seçeneği sunuyoruz.

Ben her zaman bu adımların “kurumsal sosyal sorumluluk” olduğunu söyledim. Öte yandan, değişim rüzgarı o kadar hızlı esiyor ki, bu konu artık “kurumsal sorumluluk” değil “kurumsal zorunluluk” haline geldi. 

Yeni çalışma modellerinde, yüksek performans kültürünü devam ettirmek de önceliklerimiz arasında. Bu nedenle yeni çalışma modelleri ile birlikte eş zamanlı olarak OKR dönüşümünü başlattık. Hedefler ve Anahtar Göstergeler (Objectives and Key Results) olarak adlandırılan metodoloji ile değişen koşullara daha hızlı uyum sağlamak mümkün hale geliyor. Aynı zamanda, farklı modellerde çalışan kişilerin hedef birliği doğrultusunda hareket etmesine, bireylerin şirketin hedeflerine sağladığı katkının daha görünür olmasına imkan veriyor.

Tüm bunların yanı sıra, genel merkezimizde ofislerimizin yeniden tasarımı üzerine çalışıyoruz. Ofis alanlarını yeni çalışma modellerinde ortak çalışmayı ve iş birliğini destekleyecek şekilde yeniden düzenliyoruz. Hibrit çalışmayı ile birlikte mevcut ofislerimizin kapasitesini artırarak verimlilik sağlamak da hedeflerimiz arasında.

Son olarak, yeni çalışma modellerinde çalışanların ihtiyaçları da değişiyor. Geçmişte İK’cıların gündemlerinde olan “iş-yaşam dengesi” artık yerini “iş-yaşam geçişkenliğine” bırakıyor. Böyle bir dönemde de çalışanların iyi olma halinin desteklenmesi gerekiyor. İş dışında paylaşım platformlarının artırılması, çalışanların görüşlerini doğrudan paylaşabileceği alanlar oluşturulması eskisinden daha önemli hale geldi. Yıldız Holding’de iç iletişim çalışmalarımız ve Global Yıldız Kupası, İç İletişim Elçileri gibi uygulamalarımız ile çalışma arkadaşlarımızın esenliğini desteklemeyi hedefliyoruz.

Tüm bu süreçleri kurgularken de çalışan deneyimini gözden geçiriyoruz çünkü çalışanların şirket ile kurduğu etkileşim alanları değişiyor. Bugün çalışan deneyim haritasının büyük bir kısmına dijital altyapılar eşlik ediyor. Bu sebeple de çalışanın bir süreci nasıl, ne hızda, ne kadar zor ya da kolay yürüttüğü, sürecin ne derecede etkin ve verimli olduğu kritik önem taşıyor.

Burada kısaca değinmeye çalıştığım konuların hepsi ayrı ayrı makalelere konu olacak başlıklar. Bizim için bir bütünün vazgeçilmez parçaları. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Mehmet Tütüncü’nün webinarın açış konuşmasında belirttiği gibi, “işin geleceği” başlığı altında ele aldığımız bu dönüşüm sürecini bütünsel bir bakış açısıyla yönetiyoruz. İşin, iş gücünün, işi yaparken ihtiyaç duyduğumuz fiziksel ve teknolojik altyapının gerekliliklerine uygun çözümler üretmeye odaklanıyoruz.

Uyumdan Benimsemeye Geçiş: İK Liderlerinin Dönüşen Rolü

İnsanlık olarak sahip olduğumuz en önemli özelliklerinden birinin adaptasyon olduğunu düşünüyorum. Küresel salgın ile zorunlu geçiş yaptığımız yeni çalışma modellerine hızlı bir şekilde uyum sağladık. Öyle ki, Accenture’ın bir araştırması çalışanların yüzde 83’ünün yeni çalışma modellerini tercih ettiğini gösteriyor. McKinsey’in bir araştırması da çalışanların yüzde 30’unun küresel salgın sonrasında hibrit-uzaktan gibi esnek çalışma modellerinin olmaması durumunda iş değiştireceklerini belirtiyor.

Buraya kadar her şey çok güzel. Ama madalyonun bir de diğer yüzüne bakmak gerekiyor. Acar Baltaş’ın bu konuyu çok iyi özetlediğini düşündüğüm bir tespiti var: İnsan yeni koşullara çok hızlı uyum sağlar; ancak önemli olan uyum sağlamak değil ait olmaktır diyor [4].

Ben bu dönemi bir “çatışma çağı” olarak görüyorum. Yeni dönem pek çok değişikliği bir arada getiriyor, hepimiz bu değişimi yakalamaya çalışıyoruz. Hatta, pek çoğumuzda “acaba bir şeyleri kaçırıyor muyum?” sorusu oluşuyor. Bir nevi Fear of Missing Out (FOMO) yaşıyoruz. Dahası yeni döneme alışmaya çalışırken eski alışkanlıklarımızla da çatışıyoruz. Burada kritik olan, dengeyi yakalayarak iyi bir sentez ortaya çıkarmak. Bizlere düşen sorumluluk ise uyumdan benimsemeye geçişe liderlik etmek. Liderlerin büyük resmi görerek, olan biteni anlaması ve bunları pratikte bir çözüme dönüştürmesi şart. Kurumsal Akademilerle ilgili yazdığım yazıda, İnsan Kaynaklarının çalışanlara Şerpalık yapması gerektiğini paylaşmıştım. Tıpkı Everest Dağı’na tırmanan dağcılara yol gösteren, onlara rehberlik eden, yardımcı olan Şerpa halkı gibi, İK liderlerinin de bilinmezlerle dolu bu yola cesaretle çıkarak öncülük etmesi gerekiyor.

********

[1] Acar Baltaş’ın HR Dergi tarafından düzenlenen İşyerinde Kaygı Yönetimi Zirvesinde gerçekleştirdiği “Zor Zamanlarda Çalışmak ve Yönetmek” başlıklı sunumundan.

Bahattin AYDIN

Okumaya devam et

GÜNCEL

DOĞALGAZA ZAM GELDİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), doğalgaz fiyatlarına zam yapıldığını duyurdu. Konutlarda yüzde 24,6, sanayi tüketicilerinde ise yüzde 7,86’lık artış yarından itibaren geçerli olacak.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), doğalgaz tarifelerinde yeni bir fiyat güncellemesine gitti. Yapılan açıklamaya göre, konut ve sanayi abonelerini kapsayan zamlı tarife belli oldu.

Konutlarda kullanılan doğalgaz yüzde 24,6 oranında zamlandı. Sanayide kullanılan doğalgaz ise yüzde 7,86 oranında zamlandı. Zamlı tarife yarından itibaren geçerli olacak.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) açıklaması şöyle:

“Doğal gaz toptan satış fiyatlarında bütçe hedefleri doğrultusunda değişikliğe gidilmiştir.

BOTAŞ’ın internet sitesinde ilan ettiği BOTAŞ doğal gaz toptan satış fiyatları ışığında, nihai doğal gaz satış fiyatlarında sanayi tüketicileri için ortalama yüzde 7,86 konut tüketicileri için ise ortalama yüzde 24,6 oranında artış söz konusudur.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Tüzel Kişilerde Mutlak Butlan

Yayınlanma:

|

Yazan:

Tüzel Kişilerde Mutlak Butlan: Şirket, Dernek, Vakıf ve Siyasi Partiler Açısından Hukuki Geçersizlik

Hukuk düzeninde bazı işlemler, baştan itibaren geçersiz sayılır. Bu tür işlemler “mutlak butlan” (yokluk) kavramı ile açıklanır. Türk hukuk sisteminde; şirketler, dernekler, vakıflar ve siyasi partiler gibi tüzel kişiler açısından da bu geçersizlik ciddi sonuçlar doğurur.

Mutlak Butlan Nedir?

Mutlak butlan; hukuka, kamu düzenine, ahlaka veya emredici şekil kurallarına aykırı bir hukuki işlemin başlangıçtan itibaren hükümsüz olması halidir. Bu işlemler sanki hiç yapılmamış gibi değerlendirilir. Mutlak butlan hâlinde:

  • Herkes geçersizliği ileri sürebilir.

  • Mahkemeler re’sen (kendiliğinden) dikkate alır.

  • Zamanaşımı söz konusu değildir.

  • Hukuki sonuç doğurmaz.

1. Şirketlerde Mutlak Butlan

Ticaret hayatında şirketler üzerinden gerçekleştirilen bazı işlemler, hukuki şekil şartlarına ve kanuni kurallara aykırıysa mutlak butlan gündeme gelir.

Örnekler:

  • Geçersiz Kuruluş: Asgari sermaye şartını taşımayan bir anonim şirketin kurulması.

  • Kanuna Aykırı Amaç: Yasa dışı işler (örneğin kaçakçılık) için kurulan şirketler.

  • Şekil Eksikliği: Genel kurul toplantısı, zorunlu çağrı ve nisap şartları olmadan yapılırsa alınan kararlar geçersizdir.

2. Derneklerde Mutlak Butlan

Dernekler Kanunu’na göre, bir derneğin hem kuruluş hem de faaliyet süreçlerinde kamu düzeni ve yasalara uygunluk esastır. Aksi hâlde mutlak butlan söz konusu olur.

Örnekler:

  • Kanunsuz Kuruluş: Dernek tüzüğü, yürürlükteki yasalara aykırıysa (örneğin yasadışı örgüt propagandası içeriyorsa).

  • Geçersiz Genel Kurul: Üyelerin haberi olmadan yapılan toplantıda alınan kararlar hükümsüzdür.

  • Amaç Ahlaka Aykırı: Toplumda nefret, ayrımcılık, ırkçılık gibi ahlaka aykırı fikirleri yayan dernekler geçersiz sayılır.

3. Vakıflarda Mutlak Butlan

Vakıflar, kuruluşlarında sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlara uyulmaması hâlinde vakıf tüzel kişiliği oluşmaz.

Örnekler:

  • Resmî Senet Eksikliği: Noter huzurunda düzenlenmeyen vakıf senedi geçersizdir.

  • Mal Varlığı Devri Yoksa: Kurucu tarafından belirtilen taşınmazın vakfa devri yapılmamışsa kuruluş yok hükmündedir.

  • Kamu Düzenine Aykırı Amaç: Terör finansmanı veya ayrımcı amaç güden vakıflar geçersizdir.

4. Siyasi Partilerde Mutlak Butlan

Siyasi partiler, Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olarak faaliyet yürütmek zorundadır. Anayasa Mahkemesi, bu konuda nihai denetim merciidir.

Örnekler:

  • Anayasa’ya Aykırılık: Laiklik, insan hakları, devletin bütünlüğü gibi ilkelere aykırı partiler kapatılır ve işlemleri mutlak butlanla geçersiz sayılır.

  • Usulsüz Kurultay: Parti tüzüğüne aykırı yapılan seçimler geçersizdir.

  • Tüzük ve Program İhlalleri: Toplumsal barışa tehdit oluşturan ifadeler taşıyan programlar yok hükmündedir.

Tüzel Kişilerde Hukuki Ciddiyet Şart

Mutlak butlan, yalnızca bireysel sözleşmelerde değil; kurumların varlığını ve işlemlerini de doğrudan etkileyen bir hükümsüzlük türüdür. Şirketler, dernekler, vakıflar ve siyasi partiler; kuruluş ve faaliyet süreçlerinde şekil, içerik ve amaç yönünden hukuka uygun davranmadıklarında, yaptıkları işlemler geçersiz sayılır. Bu durum, hem kamu düzeninin korunması hem de hukuki güvenliğin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.