Connect with us

ŞİRKETLER

Yurtdışından gelen hizmet faturaları

Yayınlanma:

|

Yurtdışından gelen hizmet fa­turalarıyla ilgili bazı hatırlat­malar yapacağım.

Stopaj yapılacak mı?

Yurtdışından alınacak ser­best meslek mahiyetindeki hiz­metler kural olarak Türkiye de sorumlu sıfatıyla stopaja tabi­dir. Yurtdışına bu kabil ödeme­leri yapanların bu ödemelerin brüt tutarları üzerinden KVK’nın 30.maddesi çerçevesinde BKK ile belirlenmiş oranlarda stopaj yapmaları ve ertesi ay muhta­sar beyanname ile beyan etmele­ri gerekmektedir. Ancak ödeme yapılan şirket Türkiye’nin Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) akdettiği bir ülke muki­mi ise, anlaşma şartları dikkate alınarak stopaj yapılmayabilir.

Genel olarak anlaşmalarda;

1.Hizmet yurtdışından Türki­ye’ye gelinmeksizin verilmişse stopaj yapılmayacağı,

2.Hizmet Türkiye’ye de geline­rek yapılıyorsa bir yılda (veya bazı anlaşmalardaki ifade ile birbirini izleyen 12 aylık dönemde) Türki­ye’de hizmet için geçen zamanla­rın 183 günü aşması gerekti­ği ifade edilmektedir.

Başlan­gıçta Mali İdare verdiği yazılı görüşlerde Türkiye’deki şir­ketlerin ÇVÖA’ları bir yana bırakarak, yurtdışındaki şir­ketlere bu türden ödemeler yaparken stopaj yapmaları gerektiğini, daha sonra yurt­dışında mukim şirketin ikili anlaşma hükümlerine uygun durumda olduğunu belgele­yerek kendisinden kesilen tuta­rı iade alabileceğini belirtti. Da­ha sonra idare yine yazılı görüş­lerinde eğer ödeme Türkiye’nin ÇVÖA’sı olan bir ülke mukimine yapılıyor ve baştan ÇVÖA’da be­lirtilen şartlara uyulacağı belli ise stopaj yapılmayabileceği nok­tasına geldi.

Uygulama eğer baş­tan ÇVÖA anlaşmasının şartları varsa stopaj yapmama şeklinde genellik kazanmış vaziyette. Ki, biz de aşağıdaki konulara da dik­kat edilmesi kaydıyla başlangıçta stopaj yapılmamasını tavsiye edi­yoruz.

2- Mukimlik belgesi almalı mıyım?

Ödeme yaptığınız taraf ÇVÖA yapılan bir ülke mukimi olduğu­nu iddia ediyor ve anlaşma şartla­rının varlığından hareketle stopaj yapmayacaksanız, karşı taraftan ilgili vergi idaresinden alınmış bir mukimlik belgesi isteyin.

3- Taahhüt belgesi almalı mı­yım?

Şayet yabancı şirket şirketinize veya başka şirketlere Türkiye’ye gelerek iş yapmadığı veya gelse bile bir yılda 183 günü aşmadığı, dolayısıyla ÇVÖA şartlarını taşı­dığı ve kendisinden stopaj yapıl­maması gerektiği iddiasında ise, stopaj uygulamayacağınız yaban­cı şirketten bu durumu teyit eden bir taahhütname almanızı tavsiye ederiz. Çünkü aksi bir tespit­te vergi idaresi sizi sorumlu tutacaktır.

4- Stopajı brütten mi, net­ten mi hesaplayacağız?

Stopaj hesaplanması gere­kiyor ve ödeme net tutar üze­rinden yapılıyorsa, stopajın brütleştirme sonrası hesap­lanması gerekmektedir.

5- 183 gün hesabı nasıl ya­pılıyor?

Tüzel kişiliği temsilen kaç ki­şi Türkiye’ye gelirse gelsin hepsi aynı tek (tüzel) kişiyi temsil et­mektedir. Dolayısıyla gün hesabı yapılırken o tüzel kişiyi temsilen kaç kişi aynı gün Türkiye’de olur­sa olsun 183 gün hesabında tek gün olarak dikkate alınacaktır.

Ödeme yaptığınız şirketin Tür­kiye’de sizin dışınızda başka pro­jeleri de varsa hepsi 183 gün hesa­bında dikkate alınmaktadır.

Bu nedenle stopaj yapmayacak­sanız taahhütname almanızda(­kendinizi güven altına almanız­da) fayda var.

Gelen gidenlerin, geliş gidiş ta­rihlerini, pasaport kopyalarını dosyalamakta fayda var.

6-Fatura dışında ne gibi bel­geler olmalı?

Yurtdışından alınan hizmet, ilişkisiz şirket ise sorun yok. Yurtdışından hizmet aldığınız şirket ilişkili şirketse transfer fi­yatlaması (eski adı ile; nam-ı di­ğer örtülü kazanç dağıtımı) hü­kümlerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Fatura yanında verilen hizmeti, hizmetin değeri­ni ortaya koyacak her türlü belge­nin muhafazası yararlı olacaktır. Rakam arttıkça belgeleme hacmi­nin de artmasında fayda vardır. Her türlü yazışma, rapor, öneri, tenkit vb. her şeyi saklamak ge­rekir.

Hizmetin bedelinin piyasa fi­yatlarına uygun olduğunu orta­ya koyabilecek her türlü belgenin muhafazası ve piyasaya uygun­luğunun araştırılması ve alınan hizmetin varlığını ortaya koyacak belgelerin saklanması gerekmek­tedir.

İlişkili şirketle ilişkiler ve bel­geleme çabasını ayrı bir yazı ko­nusu yapacağız.

7- KDV matrahı ne olacak?

Stopajın matrahı (brüt tu­tar) aynı zamanda sorumlu sıfa­tıyla yapılacak KDV beyanının da matrahı olacaktır. SS KDV ÇVÖA olsun olmasın, stopaj yapılsın ya­pılmasın her halükârda uygula­nacaktır.

8- İşin gümrük boyutu ne ola­cak?

Yurtdışından gelen fatura da­ha önce ithal edilen bir malla il­gili ve bu malın maliyetini artırı­cı mahiyette ise, ithalat sırasında beyan edilip edilmediği, bu tuta­rın da ithalat değerinin tespitin­de dahil edilip edilmediği sorgu­lanabilecektir.

9- Ödeme serbest bölgeden ya­pılıyorsa ne olacak?

Ödemenin serbest bölgeden ya­pılıyor olması stopaj yükümlülü­ğünü kaldırmamaktadır.

10- Ödeme ithalat veya ih­racat komisyonu ise ne olacak?

Yurtdışına ihracat komisyonu ödemesi yapılıyorsa SS KDV he­saplanması ve SS stopaj yapılma­sı gerekmemektedir.

Zeki GÜNDÜZ-Dünya

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Yaşayan Ölüler Aramızda: Finansal Zombi Krizi

Yayınlanma:

|

Ekonomide görünmez ama hissedilen bir tehlike var: Zombi şirketler. Gelirleri borçlarının faizini bile karşılamayan, piyasada sadece dış desteklerle ayakta kalan bu firmalar, yalnızca kendi varlıklarını değil, tüm ekonomik yapının sağlığını tehdit ediyor.

Zombi Şirket Nedir?

Zombi şirketler, faaliyetlerinden elde ettikleri kazançla borçlarının faizini dahi ödeyemeyen, ancak çeşitli yollarla piyasada tutulan işletmelerdir. Bu yollar arasında:

  • Sürekli borç çevrimi

  • Siyasi baskılarla alınan krediler

  • İflas erteleme ya da konkordato kullanımı

  • Kamu bankaları veya fonları yoluyla yapılan kurtarmalar

bulunur. Bu firmalar aslında çoktan iflas etmişlerdir; ancak piyasa gerçekleri bunu henüz kayda geçmemiştir.

Ekonomiye Verdikleri Zararlar

1. Kaynakların İsrafı

Finansal sistemde sınırlı olan kaynaklar (kredi, iş gücü, teşvik vb.) verimli firmalara değil, aslında çoktan ölmüş bu “zombilere” aktarılır. Bu durum, ekonomik büyümenin kalitesini bozar.

2. Rekabetin Bozulması

Zombi firmalar, zarar etmelerine rağmen piyasada kalabildikleri için fiyatları baskılar, daha sağlıklı ve verimli firmaların piyasadan çıkmasına neden olur. Bu da yenilikçiliği ve teknolojik gelişmeyi engeller.

3. Banka Bilançolarında Risk

Bankalar zombi firmalara kredi verdikçe tahsil edilemeyen alacaklar artar. Sorunlu krediler (NPL) yükselir ve banka sistemine duyulan güven zedelenir.

4. Yatırımcı Güvensizliği

Piyasada “kimin sağlıklı kimin batık” olduğu belli olmaz. Şeffaflık kaybolur. Bu da doğrudan yatırımların ve risk iştahının düşmesine yol açar.

5. Verimlilik Kaybı

Zombi firmalar büyüme rakamlarını yapay olarak şişirebilir ama toplam faktör verimliliği düşer. Ekonomi görünürde büyürken, içeride çürümeye başlar.

Türkiye Örneği: Sessiz Kriz

Türkiye’de özellikle son yıllarda düşük faiz politikaları ve kredi genişlemesi, zombi firmaların sayısını artırdı.

  • KGF destekli krediler,

  • İflas erteleme/kurtarma kültürü,

  • Siyasi olarak ayakta tutulan kamu projeleri,

bu yapıyı besledi. Bu durum, verimli firmaları cezalandırırken, “ölü şirketlerin” yaşamaya devam ettiği bir ekonomik iklim yarattı.

Ekonomik Risk: Zincirleme Çöküş

Faizler yükseldiğinde veya destekler çekildiğinde bu zombi firmalar zincirleme şekilde batmaya başlar. Bu da domino etkisiyle:

  • Bankacılık krizine,

  • İşsizlik artışına,

  • Güvensizlik ortamına,

neden olabilir. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı konkordato patlaması bu riski açıkça göstermektedir.

Yaşayan Ölülerden Kurtulmak

Ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için kaynakların doğru yönlendirilmesi şarttır. Zombi şirketlerin desteklenmesi değil, piyasa içi doğal seleksiyonun işlemesi, güçlü firmaların güçlenmesi gerekir.

Zombi ortamı kısa vadede siyasi rahatlama getirse de uzun vadede büyümenin yapısını çürütür.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Kara Para Aklamanın En Hızlı Yolu: Western Union Vakası

Yayınlanma:

|

Yazan:

Küresel para transfer devlerinden biri olan Western Union (WU), 2017 yılında ABD Adalet Bakanlığı tarafından açılan davada, kara para aklama ve dolandırıcılık faaliyetlerine göz yumduğu gerekçesiyle 586 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Bu olay, uluslararası finansal sistemin nasıl suç örgütleri tarafından istismar edilebildiğini ve denetim eksikliklerinin nasıl dev şirketleri dahi zor durumda bırakabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi.

Western Union Nasıl Aracılık Etti?

1. Zayıf Müşteri Tanıma (KYC) Süreçleri

WU’nun bazı ülkelerde uyguladığı gevşek müşteri tanıma protokolleri, dolandırıcıların ve suç örgütlerinin sistemden rahatça faydalanmasına olanak tanıdı.

2. Şüpheli İşlemlerin Raporlanmaması

ABD yasalarına göre finansal kuruluşların belirli eşiği geçen ve olağandışı görülen işlemleri SAR (Şüpheli Faaliyet Raporu) ile bildirmesi gerekirken, WU bu işlemlerin çoğunu ya fark etmedi ya da raporlamadı.

3. Çalışanların Bilinçli İhmali

Bazı Western Union acente çalışanlarının, yasa dışı faaliyetlere göz yumduğu hatta bazı durumlarda bizzat dahil olduğu da tespit edildi.

2017 Yılında ABD’de Açılan Dava ve Cezalar

ABD Adalet Bakanlığı, Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Hazine Bakanlığı’na bağlı FinCEN ve New York Finansal Hizmetler Departmanı, WU’ya yönelik çok boyutlu bir soruşturma başlattı. Şirketin itirafları sonrası:

  • 586 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.

  • Para, dolandırıcılığa uğramış mağdurlara iade için kullanıldı.

  • Suçlamalar arasında, kara para aklamayı önlemeye yönelik önlemlerde yetersizlik, dolandırıcılığa yardım ve yataklık, ve müşteri güvenliğini ihmal yer aldı.

Özet Tablo

Kurum / Anlaşma Tarih Ceza/Tutar Sebep Özeti
ABD DOJ & FTC Haz 2017 586 milyon $ AML+Wire dolandırıcılığı
FinCEN (ABD Hazine) Haz 2017 184 milyon $ SAR raporlamasında eksiklik
NY DFS Haz 2018 60 milyon $ AML zayıflıkları, şüpheli işlem ihlali
İrlanda Merkez Bankası May 2015 €1,75 milyon Düşük AML sistemi

Uluslararası Yansımalar ve Türkiye ile Bağlantılar

WU’nun dünya genelinde yoğun olarak kullanıldığı ülkelerde (özellikle gelişmekte olan pazarlarda) yapılan şüpheli işlemler, terörün finansmanı, yasadışı bahis gelirlerinin aklanması ve vergi kaçakçılığı gibi suçlarla ilişkilendirildi.

Türkiye’de de MASAK benzeri kurumlar, WU üzerinden gelen bazı transferlerde inceleme başlattı. Ancak WU, bu süreçten sonra Türkiye’de uyguladığı AML (Anti-Money Laundering) protokollerini gözden geçirdi ve sıkılaştırdı.

Ne Değişti?

Western Union, bu olay sonrasında:

  • AML uyum departmanlarını güçlendirdi.

  • Yüksek riskli ülkelerde işlemleri sınırlandırdı.

  • Kimlik kontrol süreçlerini dijital olarak güçlendirdi.

  • Şüpheli işlemlerin algoritmik tespiti için yeni sistemler kurdu.

Western Union’un aldığı bu ceza, uluslararası para transferi yapan tüm finansal aktörler için bir uyarı niteliği taşıyor. Yalnızca parayı değil, sistemi taşıyanlar da sorumluluk taşıyor.
“Finansal teknolojinin gücü, ihmal edildiğinde suça hizmet edebilir.”
WU vakası, bu gerçeğin en güçlü örneklerinden biridir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.