Connect with us

BANKA HABERLERİ

2020 yılında Bankaların ortalama personel maliyetleri ve şube başına karlılıkları ne oldu?

Yayınlanma:

|

Bankalar maliyet düşürmek için buldukları ilk çözüm personel çıkarmak olurken, Pandemi sürecinde Personel çıkarmanın yasaklanması bankaları fazladan personel çalıştırma durumuna düşürdü. Bu durum personel çıkarma hızlarını düşürürken bankalar arası maliyet farkının da açılmasında etkili oldu.

Kamu Bankaları ve T. İŞ BANKASI gibi bankalar hariç CEO’ların tasarruf denince ilk akıllarına gelen şube kapama ve personel çıkarma oluyor

CEO’lar ve İK ekipleri ( son dönemde unvanlarına ne alaka ise yeni moda “Kültür” de eklendi ) kendi maliyetlerini azaltma yerine, tasarruf denince ilk akla şube kapama ve personel çıkarma gelir. Çok yaratıcı! Yönetim Kurulları da “gelirleri arttığı için” bu uygulamaya onay verirler. En çok iş etik kurallarından bahseden ne kadar kurumsallaştıklarından ve yeni KÜLTÜR oluşturduklarından bahseden banka var ise bilin ki orada mutlaka daha fazla “anti personel iyileştirmesi” vardır. Çalışanlar en iyi şahitlerimiz. Bizim gibi bir avuç insan dışında sorunları dillendiren dahi yok. Yeni küflü Kültür bankalar banka çalışan sorunlarını “Dillendiriyormuş” gibi görünen omurgasızları da satın alıp kendilerini kutsallaştırdılar. Örneğim Körfez Sermayeli banka Yönetim kurulu üyesinin “duayen ve ilah” ilan edilmesini ibretlikle dinledik, okuduk. Bazıları duyduğunu yazdı, bizler yaşadıklarımızı. Sözde bazı banka artık “hedef odaklı değil İnsan odaklı” çalışıyormuş. Duyan da inanacak. Yalanınız tam da size yakıştı. Tahta Pinokyo’nun bile yalan söyleyince burnu uzar, bunlarda o da yok ya da yüzde uzayacak burun da kalmamış. Kimin samimi ve yol gösterici olduğuna okuyucu karar veriyor zaten. Konuyu takip edenler bazı bankaların personel çıkarırken ne kadar “delikanlıca davrandığını” dahi duydu, ötesi yok artık! Görmek isteyen görür. Hala bazı şeylerin belgesini görmek isteyenler var. Sen üç maymunu oynuyorsan biz ne yapalım. Belli ki kendi sitelerinde çıkan yazıları, kılavuzlarının yazdıklarını dahi okumuyorlar. Bir yandan Katar Sermayeli grupları “yağ sektörünü” ele geçirmekle suçlayacaksın, diğer yandan aynı yağı alıp vıcık vıcık nemalandığın bankalara / bankacılara süreceksin. Tek kelime ile iğrençlik! O yağlar paslanan ruhunuzu kurtarmaz bu saatten sonra. Yolunuz da, yağcılığınız da hayırlı olsun, herkes kendine yakışanı yazar ve yaşar! Özünü demirden olduğunu söyleyenler kendilerini çürüttü ise yapacak bir şey yok, “çürümeniz bize bulaşmasın” diye ortamlarından uzaklaşırız o kadar. Kendi adıma inanılmaz deneyim oldu. Öyle ya herkes aksi kanıtlanana kadar mükemmeldir. Kimse de sonsuza kadar rol yapamaz. Allah sonlarını hayır etsin! Yazdıkları yazıları madalya olarak boyunlarına assınlar, pek yakışır. Yolumuz Yunus’un yoludur : “Sen doğru dur, eğri belasını bulur!”. İçimizdeki vicdan ve Sosyal Sorumluluk gereği yolumuza devam ederiz.

Adam, Para, Madeni Para, Açgözlü, Bankacı, Cimri
Ruhu paslanmış insanlar, “her şeyin para olmadığını” bir gün anlayacaklardır.

Konumuza dönelim, daha önce de yazdığım gibi; TBB verilerine göre bankalar 2020 yılında 258 şube kapadı. Yasağa rağmen; Özel bankalar 1.548 personel azaltırken; Yabancı sermayeli bankalar 1.844 personel azalttı. Kamu dışındaki bankalar toplamda 3.392 personel azaltırken, Kamu bankaları 1.227 personel artış yapması sayesinde sektör 2.170 çalışan azalması ile yılı kapamış oldu. Yasakların kalkması ile benim tahminim sektördeki iş kaybı on bin çalışanı bulacak; çoğu bankada listeler hazır biline.

Karşılaştırılan 9 banka arasında personel başına en yüksek maliyet HSBC olurken en düşük maliyet de DENİZBANK olduğu ortaya çıktı. Son yıllarda AKBANK gibi bankalar Güvenlik ve Hizmetli Kadroyu Taşerona devrederek maliyetleri düşürmeyi tercih ederken; ING, QNB Finansbank gibi bankalar şubelerden operasyon servislerini kaldırarak merkezi operasyona geçti.

Siz 3’ü 1 aradayı sadece kahve mi sandınız, Bankacılıkta da var  

Şubelerde üçü bir arada personel istihdamları başladı. Üçü bir arada personel uygulamasında Gişe yaptığı iş dışında operasyonel işlemeler ( tahsil /teminat çek alımı, sisteme girişi ) yanında ATM / BTM işlemlerini de yapar halde çalışıyor. Ticari  /KOBİ MİY’ler de müşteri ziyaretleri yanında, kredi teklif girişleri, kredi kullandırım operasyonel işlemler, müşterilerin talimat ile ilettikleri Havale / ETF gibi işlemlerin sistemsel girişlerini yapıyor. 

Banka personel maliyet sırası nasıl oldu ?

Karşılaştırılan bankalar arasında özellikle dört büyüklerden GARANTİ BBVA ortalama maliyetin altında kaldı. Personel başına en fazla kar yaratan AKBANK maliyetlerde ise HSBC’den sonra 2. Sırada yer aldı. İŞBANK üçüncü sırada yer alırken YKB dördüncü sırada yer aldı. 2019’da en fazla personel çıkaran bankalardan olan ING ise personel azaltmasına rağmen 2020’de maliyetlerde ortalamanın üzerinde kaldı.

2020 yılında 976 personel azaltılması ile en fazla personel azaltan banka olan QNB Finansbank ise maliyetleri düşürmüşe benziyor. QNB Finansbank en düşük maliyete sahip olan DENİZBANK’ın üzerinde yer aldı. TEB ise ortalama maliyetlerin altında yer alan bankalardan oldu.

Karşılaştırılan bankalar arsında fark niçin var?

Bankacılık sektörünün personel maliyetlerini düşürmesinde en önemli etken hiç kuşkusuz personel çıkarmalar oldu. AKBANK gibi bankalar 15-20 yıllık personelin çoğunu görünürde “Performans” gerekçesi ama aslında maliyet hesabı ile son beş yılda çıkarırken, yaptığı teknolojik yatırımlar ile tecrübe farkının kapatılacağını düşündü. Gelen krizde tecrübesiz personelin üzerine pandemi süreci de eklenince bu mantık ile hareket eden bankalarda sorunlu kredilerin artması bu stratejinin aslında doğru olmadığı başka bir maliyet olarak bankaların karşısına çıktığı ortaya çıktı. Tecrübeli personeli maliyet olarak görüp çıkarak bankalardaki sorunlu kredi oranları % 20-25’e çıkmış durumda. Kar edeyim derken kısa vadede kazanılan kazanç uzun vadede kat ve kat maliyet olarak karşılarına çıkmış durumda. Bu tip bankalarda Üst yönetim bu strateji yanlışı kabul etmezken farklı mazeretler üreterek gerçekleri saklama yöntemi seçiyor. Personelini T.İŞ BANKASI gibi bankalar Taşerone devretmeyerek tüm çalışanlarına sahip çıkarken; AKBANK gibi bankalar Taşeronlaşma ile birlikte Bankacılıkta çok önemli olan EKİP RUHU’nu da kaybetmiş gözüküyor. Öyle ya maaş aldığın kurum ile çalıştığın kurum farklı, üstelik çalışma koşul ve maaş düzeyi olumsuz etkilenirken Taşeronda çalışan personelin ekip ruhu ile çalışmasını bekleme zorlama iyimserlik olur. 

Bazı bankalar Pandemi sürecinde personel azaltmada hile-i şeriyye  yaptı

Pandemi sürecinde başta QNB Finansbank olmak üzere personel çıkarma yasağını delerek personeli İKALE Yöntemi ( karşılıklı anlaşma ) ile personeli istifaya zorlayarak personel azaltma yöntemine başvurdu. Başka bir ifade ile hile-i şeriyye yöntemi uyguladılar. Rekabet Kurumu, SPK, TBB, BDDK ve Çalışma Bakanlığı’ndan tepki gelmemesi de bu yönteme göz yumulduğu olarak yorumlandı. AKBANK gibi bankalar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya başlarken gelen tepkiler üzerine bu uygulamasından vaz geçti. Bankaların Pandemi sürecinde personele yaklaşımı da personele verilen önemi ortaya çıkmış oldu.  Çoğu banka başta operasyon servisleri olmak üzere “evden çalışma” modeline geçiyor. Bu sayede Servis, Ofis, Yemek, Mesai maliyetlerinden de kurtulmuş oluyorlar.

Şube başına karlılıkta dört büyükler ilk sıralarda yer aldı

2020’de 56 şube ile en fazla şube kapatan banka olan AKBANK Şube başına karlılıkta ne yüksek karlılık ile birinci sırda yer aldı. AKBANK Net karlılıkta şube başına ortalama 8,7 milyon TL Net Kar yaparken; GARANTİ BBVA ortalama 7 milyon TL Net kar yaptı. 2020’de en yüksek net kar artışı yapan YKB 6 milyon TL Şube başı ortalama kar ile dördüncü sırada yer alırken; karşılaştırılan bankalar arasında 1.205 şube ile en fazla şube ağına sahip T. İŞ BANKASI 5,6 milyon TL ortalama kar yaptı.  

HSBC, QNB Finansbank, ING BANK, TEB karşılaştırılan bankalar arasında ortalama karlılık olan 5,5 milyon TL karlılık altında kalırken şube başına ortalama en düşük karlılığı DENİZBANK yaptı.

Personel başına en yüksek kar AKBANK yaptı

Daha önce de yazdığım için özet geçeyim; Personel başına en yüksek net karlılık AKBANK yaparken; GARANTİ BBVA ve YKB ilk üç sırada yer aldı.

İŞBANK dördüncü sırada yer alırken değerlendirilen dokuz bankadan aktif büyüklüğü en fazla olan dört banka aynı zamanda personel başına ortalama karlılıkta da ilk dört sırayı paylaştı. Personel başına en düşük karlılık da HSBC, ING BANK, DENİZBANK ve TEB oldu.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist [email protected]

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’nin ulusal borcu tüm zamanların rekoru olan 34,5 trilyon dolara ulaştı, ya diğer ülkeler?

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD ulusal borcu Şubat ayı sonunda ~ 34.5 trilyon dolara ulaştı ve şimdiye kadar kaydedilen en yüksek rakam oldu. Haziran ayından bu yana borç her 100 günde bir 1 trilyon dolar artıyor. Bir hatırlatmak gerekirse, bir ülke vergilerden ve diğer gelirlerden kazandığından daha fazlasını harcadığında borç seviyesi artar. Grafikte de görebileceğiniz gibi, ABD hükümetinin toplam borcu 15 Haziran 2023’te 32 trilyon doları, 15 Eylül 2023’te 33 trilyon doları ve 4 Ocak’ta 34 trilyon doları geçti. Hız devam ederse, Nisan ayında 35 trilyon dolar sınırına ulaşılacak.

Ayrıca, Şubat 2019’dan bu yana ABD’nin ulusal borcu 12,5 trilyon dolar veya yılda yaklaşık 2,5 trilyon dolar arttı. Öte yandan, ABD ekonomisi (GSYİH) aynı dönemde 7,2 trilyon dolar veya yılda yaklaşık 1,44 trilyon dolar büyüdü. Bu, son beş yılda bir birim ekonomik büyüme (GSYİH) için ABD hükümetinin 1,7 birim borç yarattığı anlamına geliyor. Başka bir deyişle, ABD ekonomisi zaman geçtikçe daha az üretken ve daha borçlu hale geliyor.

Global Markets Investor, okuyucu destekli bir yayındır. Yeni gönderiler almak ve çalışmalarımı desteklemek için ücretsiz veya ücretli abone olmayı düşünün.

Kaynak: BearTrapsReport

Bir ülkenin borcuna baktığımızda, en önemli ölçüt, bir ülkenin borçlarını (faiz ve anapara) ödeme ve geri ödeme kabiliyetini anlamaya yardımcı olduğu için ekonominin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzdesi olarak borçtur. Şu anda, ABD borcunun GSYİH’ye oranı %123,7 seviyesinde bulunuyor ve bu süre zarfında ABD GSYİH’sının önemli ölçüde düşmesi ve kilitlenmeler nedeniyle borcun artması nedeniyle pandemi sırasında elde edilen tüm zamanların rekoru olan %126,2’ye yakın. Grafikte görüldüğü gibi, bu oran 2007’den bu yana kabaca %60’tan hızla yükseliyor. Kongre Bütçe Ofisi tarafından 2034 yılında bu oranın %130,6’ya ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Kaynak: ABD Hazine Bakanlığı, St. Louis Fed ve Kongre Bütçe Ofisi (CBO) verilerine dayanarak, kırmızı çizgi 2024-2034 için CBO tahminini gösteriyor

ABD Kongre Bütçe Ofisi’nin bariz nedenlerden dolayı hiçbir zaman bir durgunluk öngörmediğini ve ekonomik gerilemeler her zaman daha büyük hükümet açıkları ve GSYİH’da düşüşlerle sonuçlandığından, bir durgunluk meydana gelirse oranın çok daha yüksek olacağını belirtmek önemlidir.

BU KADAR YÜKSEK BİR BORÇ SEVİYESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Tarih, bir ülke borç-GSYİH oranı için %100 eşiğini geçtiğinde, hükümetin bir tür temerrütten kaçınma olasılığının küçük olduğunu gösteriyor. Bir yükümlülüğü yerine getirememe anlamında temerrüt, burada hükümetin tahvillerine sürekli olarak enflasyondan daha düşük faiz ödediği durum olarak da kabul edilir. Başka bir deyişle, yatırımcılar (alacaklılar) enflasyona göre düzeltilmiş olarak paralarını kaybederler veya satın alma güçlerini kaybederler. Normal koşullarda, böyle bir ortamda yatırımcılar, ülke içinde daha yüksek borçluluk riskini telafi etmek için daha yüksek faiz talep ederler. Bununla birlikte, çoğu durumda, borç “çok yüksek” olduğunda, GSYİH’nın yaklaşık% 100’ü ve üzerine çıktığında, bir merkez bankası devreye girer ve aynı zamanda büyük miktarlarda devlet tahvili satın almaya başlar ve aynı zamanda getiri seviyesini (faiz) bastırır.

Bu fenomen, Lyn Alden tarafından yapılan ve Büyük Mali Krizden sonra, 2009’dan 2020’ye kadar TÜFE enflasyonuna göre düzeltilmiş Hazine bonosu (bir yıl veya daha kısa vadeli) getirilerinin negatif getirileri olduğunu gösteren analizle mükemmel bir şekilde gösterilmiştir. Aynısı 1940’larda ABD ulusal borcunun GSYİH’ya oranının da %100’ün üzerinde olduğu zaman oldu.

Geçmişe baktığımızda, bir ülkede borç-GSYİH oranlarının yüksek olduğu dönemlerde tahvil sahiplerinin satın alma gücünü kaybetmesinin mümkün olan en kötü senaryo olmadığını görebiliriz. Hirschman Capital tarafından Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 1800 yılından bu yana yaptığı çalışmalara dayanarak yaptığı analize göre, borcun GSYİH’ye oranı %130’un üzerinde olan 52 ülkeden 51’i yeniden yapılandırma, devalüasyon, yüksek enflasyon veya tamamen temerrüt yoluyla temerrüde düştü. Bunun tek istisnası Japonya idi.

Bu, ABD’nin yakında temerrüde düşeceği anlamına gelmez, özellikle de ülkenin bir rezerv para birimine sahip olduğu ve dramatik bir şey olmadıkça yabancılar tarafından ABD dolarının talep edileceği gerçeği göz önüne alındığında. Bununla birlikte, önümüzdeki yıllarda nakit ve tahvil sahiplerinin (vadeye kadar tutulursa) Federal Rezerv para politikasını normalleştirdiğinde enflasyona göre düzeltilmiş bir temelde para kaybedeceği neredeyse kesindir. Buna finansal baskı denir.

Satın alma gücünü kaybetmenin yanı sıra, bir ülkedeki GSYİH ile ilgili yüksek borç seviyesinden kaynaklanan sıradan insanlar için birkaç olumsuz etki daha vardır:

  1. Yüksek faiz ödemeleri, özellikle vergi makbuzlarıyla ilgili olarak, eğitim, altyapı, sağlık veya sosyal güvenlik için gelecekteki yatırım harcamalarını sınırlayabilir (dışarıda bırakabilir) ve aslında gelecekteki ekonomik büyümeyi düşürebilir ve yaşam kalitesini kötüleştirebilir. Faiz maliyetleri, yıllık bazda nominal olarak 1 trilyon doları çoktan geçti ve vergi gelirlerinin %35’ini oluşturuyor, bu da 25 yıldan fazla bir süredir en yüksek seviye.

Ayrıca 2023 Mali Yılında faiz harcamaları Medicaid ve diğer bütçe kategorilerinden daha yüksekti.

  1. Yüksek düzeyde borç, bir durgunluğa veya krize yanıt vermede daha az esneklik sağlar. Başka bir deyişle, Büyük Mali Kriz gibi bir olay meydana gelirse, hükümetin borç vermek için daha az yeri olacak ve kriz sonrası toparlanma, yeni yatırımların yanı sıra onu finanse etme kabiliyetinin daha az olması nedeniyle daha yavaş olacaktır.
  2. Bir hükümet, daha fazla harcamayı finanse etmek veya bütçe açığını azaltmak/ortadan kaldırmak için vergileri artırmaya karar verebilir. Vergiler yükselirse, bu, insanların ve özel sektörün mal ve hizmetlere harcayabileceği daha az gelir anlamına gelir. Bu, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, tüketici harcamalarının GSYİH’nın %67,6’sını oluşturması nedeniyle daha az ekonomik büyüme anlamına gelecektir:

ÖZET

ABD’nin ulusal borcu son birkaç yılda sadece nominal olarak değil, aynı zamanda GSYİH’nın bir payı olarak da hızla artıyor. Her 30 saniyede bir 1 milyon dolar ekleniyor, bu daha önce hiç görülmemiş bir hız. Hükümetin ve gelecek nesillerin bu konuyla başa çıkması birçok zorluk yaratacaktır. Geçmişte, bu kadar yüksek borç seviyeleriyle mücadele etmek için finansal baskı politikaları uygulandı ve sıradan insanları ve tahvil yatırımcılarını on yıllarca finansal olarak daha kötü durumda bıraktı. Büyük Mali Krizin ardından son on yılda Amerika Birleşik Devletleri’nde bile son zamanlarda yapıldı. Ancak pandeminin ardından enflasyon kontrolden çıktı ve tekrar böyle bir ortama geri dönmek için birkaç yıla ihtiyaç var. Her şey düşünüldüğünde, herkesin yapabileceği en iyi şey, kendilerini finansal olarak eğitmek ve geleceklerini korumak için sermayelerini akıllıca tahsis etmektir. Bu durumda, yüksek kaliteli hisse senetleri, gayrimenkul ve değerli metaller (özellikle altın) uzun vadede en iyi performansı gösterir. DAHA AZ riskten kaçınan yatırımcılar için (Riskten kaçınma, riskten kaçınma ve düşük risk toleransına sahip olma eğilimidir.), risk toleransına bağlı olarak Bitcoin ve Ethereum gibi bazı kripto para birimleri de bir portföyde uygun olacaktır.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Bankalar Birliği’nden dijital dolandırıcılık uyarısı

Türkiye Bankalar Birliği’nden (TBB) yapılan yazılı açıklamada dijital kanallarda güvenli işlemler için sıkça karşılaşılan dolandırıcılık yöntemlerine ve bu yöntemlerden korunma yollarına dair bilgilere yer verildi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son dönemde, internet ve mobil kanallarda yaşanan dolandırıcılık vakalarının artması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğduğuna değinilen açıklamada, sıklıkla karşılaşılan dolandırıcılık türleri sıralandı. Bunlar arasında; sahte internet siteleri ve güvensiz alışveriş platformları üzerinden yapılan dolandırıcılık, kişisel bilgilerin manipülasyon yoluyla ele geçirilmesi, sosyal medya platformlarında sahte hesaplar aracılığıyla yapılan dolandırıcılık, sahte e-posta adreslerinden gelen mesajlar ile kişisel bilgilerin ele geçirilmesi, sahte SMS ve e-postalar yoluyla kişisel bilgilerin çalınması, cihazlara uzaktan erişim sağlayarak bilgi ve para çalma girişimleri, bilgisayarlara veya mobil cihazlara zararlı yazılımlar yükleyerek veri hırsızlığı yapılması yer aldı.

Bilgilendirmede, SMS, e-posta veya sosyal medya yoluyla gelen bildirimlerdeki bağlantılara veya linklere kaynağından emin olunmadan tıklanmamasının altı çizildi.

Hizmet alınan kuruluşun resmi iletişim kanallarını kullanarak doğrulama yapılması gerektiği ve tek tıkın, kişiyi sahte sitelere veya virüslere yönlendirebileceğine dikkat çekildi.

“Emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin”

Kullanıcıların banka hesaplarının hiç kimseye kullandırılmaması gerektiği vurgulanan bilgilendirmede, “Şifrelerinizi kimseyle paylaşmayın. Kendini savcı, polis, asker, banka çalışanı, avukat olarak tanıtan veya bir ödül, prim iadesi, kart aidatı iadesi için sizden şifrenizi, kart bilgilerinizi ve kişisel verilerinizi talep eden kişilere itibar etmeyin, bu amaçla gelen linklere tıklamayın. Güvenliğinizden emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin. Güvenlik açığı bulunan veya korsan uygulamalar, kişisel bilgilerinizi ele geçirebilir, cihazınıza zarar verebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açabilir.” denildi.

Bankalarca yapılan güvenlik duyurularının takip edilmesi yönünde uyarıda bulunulan açıklamada, kişisel bilgilerin güncel kalması için bu duyurularda iletilen uyarıların da dikkate alınması gerektiğinin altı çizildi.

“Şifrelerinizi başka uygulamalarda ve alışveriş sitelerinde kullanmayın”

Açıklamada, kişisel cep telefonuna, bilgisayara ve tablete yüklenen uygulamanın istediği izinlerin dikkatlice kontrol edilmesinin önem taşıdığı ifade edilerek şu uyarılarda bulunuldu:

“Bankacılık uygulamalarınızı resmi uygulama mağazalarından indirin. Bilinmeyen veya güvenilir olmayan kaynaklardan uygulama indirmeyin. Bankacılık uygulamalarında kullandığınız şifrelerinizi, başka uygulamalarda ve alışveriş sitelerinde kullanmayın. Daha az güvenlikli sitelerde şifreleriniz ele geçirilebilir, bankacılık uygulamalarınıza bu şifreler denenerek giriş yapılabilir.

Güvenliğinden emin olmadığınız internet sitelerinden alışveriş yapmayın. Dolandırıcılık amaçlı açılmış sahte bir site üzerinden dolandırılabilirsiniz. Banka hesap özetlerinizi ve işlemlerinizi düzenli olarak kontrol edin, şüpheli bir durumda vakit kaybetmeden bankanızla iletişime geçin. Bu kapsamda; dolandırıcılık vakalarına ilişkin olarak resmi kurumlar ve hizmet alınan kuruluşlar tarafından yapılan tüm uyarılar ve bilgilendirmeler dikkate alınmalıdır.”

AA

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

‘Yorum dolandırıcılığı’ soruşturmasında 54 tutuklama

Google haritalar uygulamasında şirketlere yorum yapılması karşılığında küçük ödemelerle güven sağlayan, daha yüksek ödeme yapılabilmesi için ‘VIP gruba’ geçiş parası talebiyle 1500’ü aşkın kişiyi yaklaşık 1 milyar 200 milyon lira dolandırmakla suçlanan 54 kişi tutuklandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Nevşehir merkezli 19 ilde eş zamanlı düzenlenen nitelikli dolandırıcılık operasyonunda gözaltına alınan 76 şüpheliden 54’ü tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin dünkü operasyonunda, 1500’den fazla kişiyi dolandırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Nevşehir Devlet Hastanesindeki sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 54’ü tutuklandı, 15’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerden 7’sinin ise savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi.

Küçük ödemelerle güven sağladılar

İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, kentteki bir müştekinin şikayeti üzerine çalışma başlatmış, yapılan araştırmada şüphelilerin yurt dışına kayıtlı numara üzerinden mesaj göndererek müştekilere “Google haritalar uygulamasında belirtilen şirketlere yorum yapıp puan verdirdiği, görevi yerine getirenlere küçük ödemeler yapılarak güven sağladıkları, daha yüksek ödemeler yapılabilmesi için “VIP gruba” geçiş parası talep ettiklerini belirlemişti.

Polisin 16 ay süren takibatında, müştekilerden toplanan paraların izlerini kaybettirmek için farklı hesaplara, daha sonra da kripto para hesaplarına aktarıldığı, paranın son olarak hiçbir kripto borsasına veya kişiye ait olmayan soğuk cüzdanlarda toplanıp nakde dönüştürüldüğü, para hacminin 1 milyar 200 milyon lira olduğu tespit edilmişti. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla dün İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Mersin, Samsun, Diyarbakır, Adana, Karabük, Muğla, Çorum, Yalova, Kocaeli, Şırnak, Batman, Kırklareli, Hatay, Ordu ve Van‘da 95 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda 76 şüpheli yakalanarak Nevşehir’e getirilmişti.

Kaynak: AA

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.