Connect with us

Ali Coşkun

Ali Çoşkun yazdı: Firmalar çalıştığı bankaları iyi seçmeli

Yayınlanma:

|

Banka isimleri vermeksizin bir konuda bilgi vermek istiyorum. Firmanın kredibilitesi yüksek olsun. Firmanın portföyünde olmayan yeni bir banka ziyaret ettiğinde firma yetkililerinden şu ifadeleri çok duyuyoruz. ”Çalıştığım bankalar yeterli yeni bankaya ihtiyacımız yoktur.” Ancak firmanın portföyündeki bankalara baktığımızda birbirine benzeyen ve aynı ürünleri sunan bankalardan oluştuğunu görüyoruz.

Yatırım yaparken “yumurtaların aynı sepete koyulmaması” noktasında herkes hem fikir ise ( Bir ara hangi enstrümanlara yatırım yapmalıyız konusunda düşüncelerimi paylaşacağım.) bu durum bankalar içinde geçerlidir.

Ülkemizde 4 tür bankacılık vardır:

1. Kamu

2. Özel

3. Katılım

4. Yatırım Bankaları

Firmaların kredi büyüklüğüne göre portföyünde mutlaka ilk 3 bankadan bulunmalıdır. Yatırım Bankaları özellikli krediler verdiğinden bu konuya girmiyorum.

Hiç bir zaman “iyi banka-kötü banka” ayrımı yoktur. Bu kavramları oluşturan bankanın unvanları değil çalıştığınız Şubenin özellikle Müdürü ve Müşteri Temsilcisi’dir. En çok beğendiğiniz ve yoğun olarak çalıştığınız bir bankanın şube personeli değiştiğinde bir anda en kötü bankaya dönüşebildiği gibi, hiç sevmediğiniz bir bankanın şubesi zamanla en iyi bankanız olabilir. Burada önemli olan firmanıza sunulan ürünlerin ve hizmetin kalitesi yani firmanızın o bankadan sağladığı menfaattir.

Kamu Bankaları son yıllarda inanılmaz bir performans göstermektedir. Eskiden müşteri ziyareti nedir pek bilinmez, firmalar dosyalarını kendi elleriyle şubeye götürürdü. Şimdi ise çoğu özel bankayı geçen bir müşteri memnuniyeti yaklaşımıyla çalışıyorlar. Yüksek kredi limiti, oranları, komisyonları KGF ve özellikli diğer kredilerde ciddi avantajları olabiliyor. Mevcut kredi limiti dışında bazen ilave kredi limitleri de açabiliyorlar.

Şu anki ekonomik kriz ortamında bazı özel bankalar kredileri durdururken yada kredi limitlerinizi bloke ederken kamu bankalarının personelleri sahada yeni müşteri arayışındalar. Sürekli yeni veya mevcut firma ziyaretindeler. Bazı özel bankalar ise aktif çalıştıkları müşterileri bile ziyaret etmekten uzaklar. Bir kredi talebi gelir diye. Yada sadece piyasa bilgisi amaçlı ziyaretler yapılmaktadır.

Bir özel banka ile uzun yıllardır çalışıyorsunuz, ipoteklerinizi, müşteri çeklerinizi vermişsiniz, çalıştığınız sektör banka üst yönetimi tarafından bir anda kara listeye alındığında sektör riski nedeniyle tüm kredi limitlerinizi durdurabiliyor. Bir anda 1 kuruş kredi alamıyorsunuz. Ya da öde-kullan seçeneğini sunuyorlar. Kapattığınız kredinin mesela %80’i kadar yeni kredi. İstisnalar hariç kamu bankalarında genel olarak böyle bir yaklaşım göremezsiniz. Özellikle şu an ki gibi kriz dönemlerinde rahat uyumak istiyorsanız portföyünüzde kamu bankaları mutlaka yer almalıdır.

Kamu bankaları hakkında yazdıklarıma olumsuz yorumlar gelebilir. Bunlar benim şahsi gözlemlerim ve kamu bankaları ile olan yakın çalışmalarımın bir sonucudur.

Kredili çalıştığını bankada daha dikkatli olun!

Ülkemizde geçmiş yıllarda piyasa, sektörel, bankacılık ve küresel risk kaynaklı krizler yaşanmıştır. Her kriz döneminde bankaların yaklaşımları farklı olmuştur.

Firmalar için bankacılık açısından en önemli risklerin başında vadesi gelmeyen kredilerin erken geri çağrılmasıdır. 2008 yılında Tekstil sektöründe bugünkü krize benzer bir sıkıntı yaşanmış, piyasa yapıcı bankalar içerisindeki 2 büyük özel banka, bu sektördeki bazı firmalara kullandırdığı kredileri geri çağırmış ve pek çok firmanın batmasına sebep olmuştur. Sonraki yıllarda da bu tür olaylar yaşanmış, bunun önüne geçmek için bazı yasal düzenlemeler yapılmış ancak bankaların genel kredi sözleşmeleri (GKS) hükümleri çerçevesinde bu sorun kesin olarak çözülememiştir. Rotatif, BCH türü krediler her zaman erken çağırılabilir. Spot veya taksitli krediler için bir dönem çağırılamaz denilmesine rağmen bunu yapan özel bankaların olduğunu zamanla gördük.

Şu anda benzer bir süreçten geçiyoruz. Ancak son 2-3 yıldır yaşadığımız bu kriz geçmişte yaşanılan krizlere (1994, 1998, 2001, 2008) hiç benzememektedir. Geçmiş krizlerden çıkılması hızlı olmuş ve piyasalarda bu kadar durgunluk yaşanmamıştır. Bugün ise yurt içi ve yurt dışı kaynaklı sıkıntılar (yüksek faiz ve yüksek enflasyon, maliyet artışları, talep yetersizliği, düşük karlılık, ihracatçılar için düşük kur, resesyon, stagflasyon, navlun krizi, savaş vb) nedeniyle oldukça uzun sürmüştür. Yüksek kredi faizlerinin yanı sıra krediye erişim noktasında getirilen yasal kısıtlamalar %80-90 kredi ile faaliyetlerini sürdüren firmaların sıkıntı yaşamalarına neden olmuştur. Geçmiş yıllara göre konkordato alan, iflas eden, çekleri yazılan, kredi taksitleri geciken firma sayısında ciddi artışlar söz konusudur. Daha önce belli sektörlerde yaşanılan bu olumsuzluklar neredeyse tüm sektörlere yansımış durumdadır. Geçmişte firmalar için 3-5 adet olan riskli unsurlar bugün çok daha artmıştır. Firmalarımızın %99’nun aile şirketi olduğu, kurumsallaşmanın ve risk yönetiminin oldukça düşük olduğu bir ortamda firmalar bu kadar riskleri tek başlarına nasıl yönetebilirler?

Bu kadar zor şartlar altında firmalar hayatta kalmaya çalışırken bankaların firmalar aleyhine tek taraflı alacağı kararlar piyasaları daha da büyük sıkıntılara sokmaktadır. Piyasadaki bu olumsuzlukların en az 1 yıl daha devam etmesi beklenmektedir. Dolayısıyla herkes taşın altına elini koymalıdır.

Firmaların yapması gereken çalıştıkları bankalara dikkat etmeleri, gerektiği şekilde iletişimlerini sürdürmeleri, çalıştığı bankalar içerisinde kamu bankaları yok ise mutlaka katmalıdırlar. Firmalar iyi niyetli oldukça bankalar gerekeni yapacaklardır. Her banka en azından verdiği ana parayı geri almak ister. Bunun içinde öde-kullan, yapılandırma dahil her türlü firma lehine seçenekleri sunacaklardır.

Ali ÇOŞKUNMali Analist, Emekli Banka Müdürü, Finans Danışmanı, Konkordato Komiseri

Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Türkiye Bankacılık Sektöründe KMO Gerçeği: 2018-2025 Arası Dönüşüm

Yayınlanma:

|

Yazan:

KMO Nedir?

Kredi-Mevduat Oranı (KMO), bankaların topladıkları mevduatın ne kadarını kredi olarak kullandırdığını gösteren temel bir göstergedir:

KMO = Toplam Krediler / Toplam Mevduatlar

Finansal istikrar açısından bu oran, hem bankaların risk düzeyini hem de kredi politikalarının sürdürülebilirliğini izlemek için kritik önemdedir.

2018-2020: Aşırı Kredi Genişlemesi

Bu dönemde KMO oranı %115-120 seviyelerindeydi. Yani bankalar her 100 TL mevduata karşılık 115-120 TL kredi veriyordu. Bu durum:

  • Sistemin kendi kaynağının ötesinde kredi genişlemesi yaşadığını,

  • Kredi finansmanının bir bölümünün dış kaynaklar veya özkaynaklarla karşılandığını gösteriyordu.

Ancak yüksek KMO:

  • Likidite riskini artırıyor,

  • Dış şoklara karşı kırılganlığı büyütüyordu.

2021 Sonrası: Politikada Sıkılaşma ve Yeni Dönem

2021’den itibaren TCMB’nin uygulamaya koyduğu politikalar sektörü dönüştürmeye başladı:

  • Aktif rasyosu düzenlemesi

  • Makroihtiyati tedbirler

  • Kur korumalı mevduat uygulaması

  • TL’yi destekleyici adımlar

Bu düzenlemeler sonucunda:

  • Bankaların kredi verme iştahı azaldı,

  • Mevduat toplama motivasyonu arttı.

2023-2025: KMO Geriliyor

Bu politikalar sonucunda:

  • 2023 itibarıyla KMO %90’ın altına geriledi.

  • 2024 ve 2025’in ilk yarısında oran %80-90 aralığında seyrediyor.

Artık bankalar her 100 TL mevduata karşılık yalnızca 80-90 TL kredi kullandırıyor.

Bu durum, sistemin:

  • Daha temkinli ve kontrollü çalıştığını,

  • Likidite açısından daha güçlü konuma geldiğini göstermektedir.

Ancak Sorunlar da Var: Krediye Erişim Zorlaştı

Düşen KMO’nun bazı olumsuz yansımaları da oldu:

  • KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektör krediye ulaşmakta zorlandı.

  • Bu durum, konkordato ve iflaslarda artışa neden oldu.

Ne Yapılmalı?

Bu süreçte atılması gereken adımlar:

  1. Uzun vadeli, TL bazlı, istikrarlı mevduat yapısı oluşturulmalı.

  2. Bankaların kaynak yapısı çeşitlendirilerek dışa bağımlılık azaltılmalı.

  3. Tasarruflar artırılmalı, sermaye piyasaları derinleştirilmeli.

  4. Krediye erişimi kolaylaştıracak, yenilikçi finansman araçları geliştirilmeli.

Devletin Rolü: KMO ve Dolaylı Borçlanma

KMO’nun düşürülmesiyle birlikte:

  • Bankalar daha az kredi verirken,

  • Krediye verilmeyen kaynaklar devlet tahvillerine yönlendirildi.

Bu sayede:

  • Hazine, risksiz ve ucuz borçlanma imkânı buldu.

  • Ancak bankalar faiz riski taşıyan menkul kıymetleri bilançolarında tutmak zorunda kaldı.

KMO’daki düşüş, finansal istikrar için olumlu olsa da, reel sektöre verilen desteğin azalması, ekonomik büyümeyi sınırlandırmaktadır. Bu ikilem, Türkiye’nin kredi sistemi ile tasarruf yapısı arasındaki dengesizliğin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır.

Dezenflasyon sürecinde piyasadaki talebi azaltmak, kamu finansmanını sağlamak ve TL’ye geçişi desteklemek amacıyla uygulandı.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Gayri Resmi İşlemler ve Finansal Tablolara Etkisi: Görünmeyen Riskler

Yayınlanma:

|

Yazan:

Birçok firmada geçmişe kıyasla azalmış olsa da, gayri resmi ticari işlemler hâlâ yaygın şekilde sürmektedir. Özellikle nakit yoğun sektörlerde ve KOBİ ölçeğindeki firmalarda, bu durum daha belirgin şekilde gözlemlenmektedir.

Bu kapsamda yapılan bazı ödemeler banka kanalları yerine doğrudan elden gerçekleştirilmekte; bu da işletmenin resmi mali tablolarını doğrudan olumsuz etkilemektedir.

Gayri resmi ödemelerde kullanılan resmi gelirler, muhasebe sisteminde denge bozulmalarına yol açar. Bu bozulmalar en çok dönen varlık kalemlerinde kendini gösterir:

  • 🧨 Yüksek kasa bakiyeleri

  • 🧨 Ortaklara ait alacak senetleri

  • 🧨 Ortaklardan alacaklar

  • 🧨 İş avanslarında ortaklara ait tutarlar

Bu kalemlerde zamanla meydana gelen olağandışı artışlar, finansal tablo kullanıcıları için önemli risk sinyalleri taşır.

Başlangıçta küçük görünen bu tutarlar, süreç içinde büyüdükçe bilanço üzerinde ciddi baskı yaratır. Bu durum, kredi veren bankaların da dikkatinden kaçmaz.

Bankaların Yaklaşımı

Kredi değerlendirme süreçlerinde bankalar, bu tür şişirilmiş kalemleri tespit eder ve analiz aşamasında bu tutarları mali düzeltmeye tabi tutar. Yani:

Bu bakiyeler, özkaynaklardan düşülerek şirketin gerçek finansal durumu ortaya konur.

Bu düzeltmeler sonucunda:

  • Özkaynaklar ciddi şekilde azalır

  • Borç/özkaynak oranı önemli ölçüde bozulur

  • Finansal kaldıraç artış gösterir

Bazı firmalarda bu tür düzeltmelerin ardından özkaynaklar negatif seviyeye dahi gerileyebilir. Bu da:

  • Yasal olarak kredi kullanımı önünde engel oluşturur

  • Krediye erişimi zorlaştırır, hatta imkânsız hâle getirir

  • Firmanın sektörel itibarı ve ticari ilişkileri üzerinde olumsuz etki yaratır

Kredi Notuna Etkisi

Kredi veren kurumlar tarafından oluşturulan kredi risk puanı (raiting) da bu tabloya göre şekillenir.
Gayri resmi işlemler kaynaklı mali dengesizlikler:

  • Raiting notunun düşmesine

  • Kredi maliyetlerinin artmasına neden olur

Neler Yapılmalı?

Firmaların, özellikle 31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık bilanço tarihlerinde bu tür kalemlerdeki bakiyeleri minimuma indirmesi büyük önem taşır.

Aksi takdirde:

  • Bankalar,

  • Bağımsız denetçiler,

  • Yatırımcılar ve

  • Potansiyel iş ortakları

firmanın güvenilirliğini sorgulamaya başlayabilir.

Kısa Vadeli Kazançlar, Uzun Vadeli Riskler Yaratır

Kısa vadede pratik ve kolay gibi görünen gayri resmi ödemeler, uzun vadede firmaların büyüme kapasitesini, yatırım alabilirliğini ve finansmana erişimini ciddi biçimde sınırlar.

Kurumsallaşmak ve finansal yapısını güçlendirmek isteyen her işletme:

Bu tür uygulamalardan uzak durmalı, mali disiplini ve kurumsal itibarını öncelik haline getirmelidir.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.