Connect with us

BANKA HABERLERİ

Banka takip dosyalarında süreçler kısalabilir

Banka takip dosya sayısında adeta patlama var. Süreçin uzaması ise adaletin gecikmesine neden oluyor.

Yayınlanma:

|

Banka Takip dosyalarında süreçler kısalabilir
Türkiye genelinde, İcra dosyaları 21 milyon adeti geçti. Bankaların takipteki kredileri 15 Kasım 2019 itibarıyla % 5,45’i bulmuş durumda ve toplam Takip tutarı 140,6 milyar TL’ye ulaştı. Dolar karşılığı 24,5 milyar USD düzeyinde. Bunun 20,6 milyar TL’lık kısmı Bireysel Krediler ve Bireysel Kredi Kartları. Zaman zaman bu dataları paylaşıyoruz, Bankaların, TBB’nin, BDDK’nın Kamuya açık bilgileri bunlar gizli değil. Bunlara Bankaların sadece 2019 yılı içinde Varlık Şirketlerine sattığı 6 milyar TL’ye yakın batık krediler dahil değil.
Batık Kredilerin Varlık Şirketlerine veya Fona devri çözüm mü?
Takipteki Kredilerin buralara ulaşması hali ile Mahkemelerin de iş yükünü ciddi artırıyor. Bankalar kendi İş Süreçlerini hızlandırdı ama dosyalar Takibe atılıp Mahkeme sürecine geçince işler o kadar da umdukları gibi hızlı yürümüyor maalesef. O nedenle yıllarca uğraşıp üzerine karşılık ayırmaktansa özellikle teminatsız olan Bireysel Kredi dosyaları başta olmak üzere Varlık Şirketlerine Problemli kredilerin ortalama % 5 değerine devir yapılıyor. Varlık Şirketlerine dosyanın devir edilmesi  veya Büyük Şirketlerin batıklarını Fonda toplamak, Mahkemelerin iş yükünü azaltmıyor maalesef. Davalar aynen devam ediyor.
Mahkemelerdeki İş süreçlerini kısaltmak için “Bankacı Bilirkişi” olarak kendi gözlem, deneyimlerimi ve önerilerimi paylaşmak isterim :
İcra Dosyaları çok eksik

İstisnasız Bankaların takip kararı verip İcra takibi başlattıkları hemen hemen tüm dosyalar  sanki  Mahkemeler evrak tamamlama memurluğuymuş gibi eksik evrak dolu.  Oysa davayı açıyorsan “alacaklı olduğunu kanıtlayacak” tüm evrakları koymaz zorundasın. Çoğu İcra Dosyalarında sadece ihbarname ve Dava Ödeme Emri başvurusu var. “Nasılsa karşı taraf itiraz edecek İcra Müdürlükleri İcra talebini durdurup yargılama süreci Tüketici, Ticari ya da Asliye Hukuk Mahkemelerine gidecek” diye bir önyargı oturmuş durumda Türkiye’de. İcra Müdürlükleri de bu borç neye göre, hangi koşullarda verilmiş icra talebi doğru mu diye sorgulamıyor ve direkt İcra işlemlerini başlatıyor ta ki borçlu gözüken taraf itiraz edene kadar. İtiraz ettiğinde İcra otomatik duruyor nasılsa. Borçlunun, “borcum yok ya da borç hesaplamaya itiraz ediyorum” diye adi bir dilekçe beyanı vermesi İcrayı durdurmak için yeterli.
İcra Dosyaları eksik de Dava dosyaları çok mu tam
İcra Dosyalarına itiraz ile asıl dava sürecine borç kanıtlama sürecine geçiliyor. Burada kısmen evraklar tam olmasına rağmen ciddi eksiklikler var. En önemli eksiklikler.
Özellikle Ticari Kredilerde, Genel Kredi Sözleşmesi ( GKS / GKT ) gibi evraklar ya yok ya da sadece son imzalı sayfalar var. Bunu böyle koyan Banka avukatlarında demek ki  sözleşmenin maddelerinin hiç önemi yok. Oysa her banka da ciddi farklıklar olduğu gibi aynı bankanın farklı zamanlarda alınmış sözleşmeler bile farklı çoğu zaman.
Ödeme Planı ve Kredileri detaylı gösteren evraklar yok ( Kredi ana para, ödeme planı, kredi kullanım faiz oranı, kredi gecikme / temerrüt faiz oranı .. vs ). Mahkeme o borcu nasıl kontrol edecek o evraklar olmadan, borç miktarını ve faiz oranlarını nasıl belirleyecek davacının hiç düşündüğü yok. O davalar ilk dosya ile devam etse ömür boyu sürer kimse içinden çıkamaz.
Tabi dosyada ihtarname başvuru süreçlerini gösteren ne zaman tebliğ edildiği ile ilgili evrak da eksik çoğu dosyada. Karar verici Mahkeme üyeleri işin içinden çıkmaları çok zor. Hali ile iş Bilirkişilere geliyor.
Bilirkişiler süreci hızlandıracak ama dosyayı evrakları tam olsa
Mahkeme üyeleri tabi işin içinden çıkması mümkün değil. Bir defa yeni yeni krediler çıkıyor. Bankacılar bile o kredi koşullarını takip edemezken Mahkeme üyeleri nasıl takip etsin. KGF Kredileri, KOSGEB Kredileri, İvme Kredileri, Teşvikli Krediler, EXİMBANK Kredileri derken say da say. Örnek mi verelim; Banka KGF Kredisi vermiş firma ödememiş takip sonrası KGF  kefil olduğu için borcu kapanmış, Davalı Firma vekili Borçlu müşteri mahkemeye dilekçe veriyor “Bankaya borcum kalmadı ki dava kapansın bankanın menfaati kalmadı” diye. Kendine göre haklı. Oysa bilmiyor ki , KGF Protokolünde Borcu KGF Kapasa bile Kredi takip işlemlerini krediyi Borçlu ödeyene kadar dava sürecini Banka takip edecek” diye madde var. KGF’nın binlerce dava dosyasını takip edecek altyapısı yok ki, haklı olarak o görevi Bankalara vermiş. Batık kredilerini KGF’ye çakan bankaların çoğu bile bu durumdan haberi yoktu herhalde. Türkiye’de bazı işler başa gelince anlaşılır.  Tabi kimse imzaladığı sözleşmeyi okumadığı için düz mantık ile hareket ediyor sonra da komik duruma düşüyorlar. Bireysel Kredilerde bile onlarca çeşit var. Evraklar bir şekilde tamamlanıyor. En önemli evraklar tabi ki takibe konu olan kredilerin kullanım koşulları ile ilgili. Bilirkişi sadece takip sonrası (Kredinin Kat sonrası ) değil, Bankanın doğru faiz hesaplama yapıp yapmadığını da kontrol ediyor. Durum bu iken “kredi ile ilgili evrak olmadan” nasıl kontrol yapacak. Demek ki neymiş Bankalar / Banka vekilleri avukatlar bir defa dava dosyası evraklarını tam ve eksiksiz vermeleri gerekiyormuş. Tabi başta banka ile Banka Avukatlık bürosu arasında ciddi bir kopukluk var. Ya Banka evrakları eksik iletiyor ya da Avukatlık büroları iş yoğunluğundan evrakları  eksik dosyaya ekliyor. Yoksa Kredi Sözleşmelerin tamamını koymak yerine sadece son sayfayı koymalarını nasıl açıklayacağız. Evraklar tam olur ise en az 6 ay önce biter dava. Yoksa evrak tamamlamak için uğraşıp durursunuz. Mevcut durumda her kredinin ayrı bir hikayesi var.
Bilirkişiler ne yapıyor
Bilirkişiler normalde kendine gelen Dava dosyasındaki evraklara bakıp inceleyip raporu hazırlaması lazım ama iş öyle olmuyor, zira dosya evraklar o kadar eksik ki normalde o dosyaları “evraklar tamamlansın” diye mahkemeye iade edilmesi gerekir.  Zaman zaman da ediliyor zaten. Ama Bilirkişiler iyi niyetlerinden dolayı  banka şubelerine gidip eksik evrak tamamlamakla geçiriyor zamanının önemli bir kısmı. İşin hoş kısmı, bir şubeye gidip “Mahkeme Tarafından Bilirkişi atandığınızı” söyleyip evrak istediğinizde özellikle yeni acemi personelin panik hali sanki o krediyi kendileri vermemiş sanki siz gizli bir şey istiyorsunuz. Arkadaş “bilirkişi sizin evrak tamamlama memurunuz” değil ki keyfine istemiyor zaten kredi ile ilgili o evrakları dosyaya Davacı taraf olmanız nedeni ile koymanız gerekirdi zamanında. “Yok bir Banka Avukatına soralım, yok Genel Müdürlükten isteyelim” gibi bir şeyler mırıldanıp duruluyor genelde. Bilirkişinin o anda Mahkemeyi Temsil ettiğinin bile bilincinde değil çoğu Bankacı. Çözüm mü : Basit! “Banka davalarında Davacı taraf dosyada olması gereken tüm evrakları dosyaya koyma zorunluluğu sistemi getirilmeli ve bazı evraklar olmadan dava mahkemece kabul dahi edilmemeli”. Belki mahkemelerde “DAVA ÖN BAŞVURU KABUL MEKANİZMASI” oluşturulmalı. Bizdeki sistem davayı açalım “belgeleri zamanla nasılsa tamamlarız” üzerine kurulu bu durumda dava dosyalarında iş süreçlerinin uzamasına ve kısa sürede sonuçlanmaması önünde en büyük engel gördüğüm kadar. Bu cinayet davası değil ki delilleri sonra koyasın İş Davası “Borç / Alacak davası” sonuçta evraklar nasıl eksik olur. Bir Standart olmaz ise olur. Yani Türkiye’de İş Davaları açılma evrak talebinde bir standart yok. Düz bir dilekçe ile davayı açıyorsunuz, sonrada “dava niye bitmiyor” diye dövünüyorsunuz.
Fazla gereksiz evrak da başa bela
Özellikle Ticari Kredilerde BDDK henüz net ve açık bir şekilde bazı Standartları belirlemiş değil ve bu durum Mahkeme aşamasında ciddi sorunlara neden oluyor. Örnekleyelim: Bizdeki Ticari Genel Kredi Sözleşmeler “doğmuş doğacak borçları” kapsıyor. Ticari Kredi Kefillerin yarısından çoğu imza anında kullanılan kredi ile sorumluluğunun sınırlı olduğunu sanıyor. Öyle davalar var ki : Vatandaş devrettiği firması beş yıl sonra  yeni ortaklar tarafından batırılmış, kendisine önceden imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesine dayanarak ihtarname gelince “ne oluyor” diyor ve ”yeni kredilerden de sorumlu olduğunu”  o zaman anlıyor. Zira hiçbir bankacı “Ticari Kredilerde kefaletinin bitmesi için bankaya bir dilekçe veya Noterden Bir ihtar göndereceksin” diye kendinin uyarmamış.  Çözüm çok basıt son yıllarda el yazısı ile “müşterek borçlu müteselsil kefil olarak şu kadar TL veya USD’ye kefilim” diye yazdırıyor ya bankalar devamında ”Bankaya aksini bildirmediğim sürece doğmuş, doğacak borçlardan da sorumluluğum devam eder” ibaresini ekleme zorunlu olsun ki en azından kefillik imzası atan vatandaşın aklında kalsın veya bildirmediği sürece kefaletinin devam ettiğini bilsin. BDDK mutlaka bu konuyu da zorunlu hale getirmesi gerekir. Firmaya devre sonunda 3 ayda bir ekstre gidiyor ise mutlaka kefillere de gitmeli. Zaten kefil olan birini banka niçin uyarmaz veya BDDK bununla ilgili düzenleme yapmaz akıl alır gibi değil.
Temerrüt Faiz hesabı başa bela
Sorunlar çok ve uzun ama asıl yazının amacı olan Temerrüt Faiz hesaplama konusu. Konu o kadar önemli ki hemen hemen tüm banka kredi dosyalarında sorun çıkıyor. Karışıklık nereden kaynaklanıyor denince ilk başta Bankadan kaynaklanıyor. Zira banka takip dosyası yaratırken, Canlı kredilerde kullanılan Akdi faiz oranımız şu, gecikme / temerrüt faiz oranımız bu diye oran belirtmesi gerekirken hiçbir dosyada bu ayrıntıyı belirtmiyor. Öyle olunca da Avukatlık büroları kendi tecrübelerine göre hesaplamalar yapıyor. Genel de en çok yapılan hata Akdi / cari faizi dikkate almadan Temerrüt faizlerin Genel Kredi Sözleşmesine göre hesaplanması.  Hemen hemen tüm Genel Kredi Sözleşmelerinde Temerrüt Faiz Hesaplama başlığı altında, ”Temerrüt Faiz Bankanın o yıl içinde TCMB’ye bildirdiği en yüksek faiz oranının % 30 ( bazen % 50 ) fazlası ile hesaplanması ile bulunur” gibi bir madde vardır. Veya müşteriye o yıl içinde uygulanan faiz oranlarından en yüksek olanın % 30 ( bazen % 50, bazen % 100 ) fazlası ile hesaplanmasından bulunur” yazar.   Bazen öyle dosyalar var ki müşteriden 2-3 adet Genel Kredi sözleşmesi alınmış birinde % 30 birinde % 50 yazıyor.  Mahkeme ya da Bilirkişi hangisini esas alacak “en son alınan veya kredi aşamasında alınan Genel Kredi Sözleşmesi”  esas alınsın diyemeyiz zira tüm banka ticari sözleşmeler “doğmuş doğacak borçları kapsıyor” maddesi var. Buyurun çıkın işin içinden, hangisine göre hesaplarsanız hesaplayın illa ki bir tarafı mağdur yapıyorsunuz. Standart yok çünkü. Bu durumda Serbest Piyasa Koşulları ile belirlenir mantığı yürütülmemeli ve acil standart belirlenmeli.
Her Kredide Genel Kredi Sözleşmesindeki temerrüt Faiz uygulanmaz
Genel Kredi Sözleşmesini Temerrüt Faiz ile ilgili sık yapılan hata bunun ne zaman uygulanacağının net olmaması. Normalde bu madde, tabi ki kullanılacak, Dava konusu olan Kredide akde bağlanmış bir kredi yok ise o zaman kullanılmalı. Örneğin. Teminat mektubu nakde dönmüş burada başta nakdi kredi faiz sözleşmesi yok belli değil, o zaman Temerrüt Faiz oranın Genel Kredi Sözleşmesindeki işletilebilir. Veya dava konusu ücret, komisyon, sigorta prim alacağı gibi direkt kredinin kendisi olmadığı davalarda bu uygulanır. Yoksa “Nakdi Kredi kullanımda oran belli ile artık hesaplamalar o oran üzerinden yapılmalıdır” diye netleşmeli konu.  BDDK’nın acilen bu konuya da açıklık getirmesi gerekir.
Ortada akit edilmiş bir sözleşme varken nasıl Genel Kredi Sözleşmesine bakarız
Bazı Bilirkişiler ve Mahkemeler ortada hiç Banka ile borçlu ( müşteri ) arasında  akdi sözleşme yokmuş gibi Genel Kredi Sözleşmesindeki  TCMB’ye bildirilen en yüksek kredi faizden gecikme / Temerrüt faiz hesabı yapıyor”. Oysa bu hem yanlış hem de eksik. Zira o zaman bir standart belirlenmeli. BDDK’nın acil çözmesi gereken konulardan biri budur. Ortada Taksitli, Spor, BCH, Kredi Kartı, KMH  vb  faiz oranları belli bir kredi var ise takip durumda buradaki faiz oranları belli. Genel Kredi Sözleşmesine dönülemez ortada uzlaşılan sözleşmeye bağlanmış bir faiz oranı var çünkü. Gecikme / Temerrüt faiz de bu oran üzerinden olmalı. BDDK da tam bunun altını çizmeli tekrar ki davalar uzamasın bilirkişi ve Mahkemelerde iş süreçleri kısalsın. Hatta bu kredilerde gecikme /  Temerrüt  durumda Bankanın hangi faiz oranını uygulayacağı tam olarak kredi kullanımında belli olması gerekir. Çoğu dosyada bu belli iken bile Banka vekilleri Kredi Sözleşmesi üzerinden hesaplamalar yapıyor maalesef. Kredi Kartlarında ve KMH hesaplarda bu oturdu artık her ekstrede nerede ise yazıyor. Ticari Kredilerin diğerlerinde de aynı uygulama olmalı. Dijital çağdayız. Her ay mail ile Bankaların firmaya kredilerinin durumu ekstre ve akit faiz oranları ile temerrüt durumda uygulanacak faiz oranın bildirme zorunluluğu getirilmeli. BDDK’nın bu basıl uygulama kuralı getirmesi davalarda süreçleri yarı yarıya azaltır.
Düzeltilmesi gereken iş süreçleri çok fazla ama dava sürelerinin hızlanması için yukarıda altını çizdiği 2-3 konuda iş süreçlerinin çok acil çözülmesi gerekiyor. Bu basit düzenlemeler ile davaları uzatan karışıklıklar ortadan kalkacaktır.
Sorunları tespit edip ortada bırakmıyoruz, çözümleri de öneriyoruz. Ne kadar az mağdur yaratılırsa süreçler ne kadar hızlanır ise sistem de o kadar hızlı ilerler yoksa bu dijital çağda tozlu dosyaların tozunu yutmaya davam ederiz.

Erol TAŞDELEN
Siyaset Bilimci, Ekonomist
İzmir Bölge Bankacı Bilirkişi

BANKA HABERLERİ

DENİZBANK’TA İKİNCİ ERZAN VAKASI: YER ANTALYA!

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Denizbank Manavgat Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E. bir otelin hesabını boşaltarak bahis sitelerinde oynamışlar. Sorgulanan banka personelinden ikisi tutuklanırken, rakamın da en az 3 milyon Euro ( 205 milyon TL) olduğu ileri sürülüyor. Şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E., 2 banka personeli ve U.E.’nin tanıdığı 4 kişi olmak üzere 8 şüpheli tutuklandı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

2023’de Türkiye’de gündem S. Erzan olmuştu. Denizbank Levent  Büyükdere Caddesi Şube Müdürü olan Erzan, hayali fon bir fon yaratarak futbolcu ve iş insanlarını dolandırmasının ortaya çıkması ile tutuklanmış, zimmet suçundan yargılanmaya başlamıştı. Mahkemenin Banka üst yöneticilerini de duruşmaya çağırırken duruşma devam etmekte. Erzan’ın bu yönetemle 55 milyon 633 bin 222 Dolar topladığı iddia edilmişti.

Genel müdürlük uzmanları tarafından yapılan incelemeler sırasında Side Şube Müdür Yardımcısı U.E.’nin bankadaki hesabında olağan dışı hareketlilik tespit edilmesi üzerine müfettiş görevlendirildi. Banka müfettişleri Nisan ayı başında şubeye gelerek soruşturma gerçekleştirdi. Müfettişlerin yaptığı inceleme ve soruşturma sonucunda U.E.’nin 2021 yılından Nisan 2024’e kadar müşterilerin hesaplarından parça parça toplam 205 milyon lirayı çok tanıdığı kişilere aktardığı tespit edildi. Bu kişilerin daha sonra bu paraları U.E.’nin hesabına gönderdiği belirlendi.

 

DENİZBANK SİDE TİCARİ ŞUBE MÜDÜRÜ TUTUKLANDI

Türkiye’de aylarca konuşulan bu olay daha unutulmadan bir skandal da Denizbank’ın Antalya‘nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Side Ticari Şube‘de yaşandı. Ramazan Bayramı öncesi ortaya çıkan olayda Denizbank Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E.’nin mudileri olan ünlü oteller grubunun hesabını boşalttığı belirlendi. Yapılan inceleme sonrası konu adli makamlara taşındı.

KRİPTO PARA BORSASINDA KAYBETMİŞ

Bankanın, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir savcı görevlendirilerek soruşturma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT Timi ekibi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bankanın şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E. ile 2 banka personeli ile U.E.’nin yakın arkadaşı 4 şüpheli 6 Nisan cumartesi günü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden müdür yardımcısı U.E., verdiği ifadede, 2021 yılından bu tarafa müşterilerin hesabından fark edilmeyecek şekilde paraları alıp arkadaşlarına gönderdiğini, daha sonra bu paraların kendi hesabına geri geldiğini, toplanan paraları yurtdışında sanal bahis sitelerinde ve kripto para borsalarında kaybettiğini söylediği belirtildi.

Jandarmada işlemleri tamamlanan şüpheliler 8 Nisan pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan R.E.B. ve U.E. ile diğer 6 kişi çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimi tarafından tutuklandı.

MÜŞTERİ HESAPLARINI BOŞALTMIŞLAR

İddiaya göre ikilinin fon yoluyla değil, hesabın içerisini boşalttığı öğrenildi. Buradan alınan para ile yurt dışı bahis sitelerinde yüksek miktarda kumar oynandığı, zaman içersinde hesaptaki açığın büyüdüğü ve otel sahipleri tarafından durumun tespit edildiği iddia edildi.

 

İDDİALAR KARŞISINDA BANKA SESSİZ

Seçil ERZAN olayında olduğu gibi bankanın bu olayda da sessiz kaldığı görüldü. Bankanın haberin yayılması üzerine önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken; banka şube yönetici seçiminde gerekli özeni gösterip göstermediği de sorgulanır hale gelirken BDDK’nın bankayı bu yönde uyarması da gündeme geldi.

Kaynak: DHA/akdenizpazarı/antalyaningündemi

**********************************

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan uluslararası piyasalarda 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracı

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracını başarıyla tamamladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, VakıfBank, 550 milyon dolar tutarında, vadesiz ve 5. yıldan sonra erken itfa opsiyonuna sahip, tamamı yurt dışı yerleşik kurumsal yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye ihracı gerçekleştirdi.

Açıklamada, bankanın başarıyla tamamladığı ilave ana sermaye ihracıyla, yılbaşından itibaren uluslararası piyasalardan Türkiye’ye toplam 2,5 milyar dolar kaynak getirdiği belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, son ana sermaye ihracıyla bu alandaki öncü konumlarını koruduklarını belirterek, ‘Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır. Ayrıca, Türkiye’deki kamu bankaları arasında da piyasa işlemi olarak gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olduğunun altını çizmek isterim.’ ifadelerini kullandı.

İşleme, İngiltere, Kıta Avrupası, Orta Doğu, Asya ve Amerika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yoğun yatırımcı talebi gelmesinin oldukça memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Üstünsalih, şunları kaydetti:

‘İşlem büyüklüğünün 3 katına ulaşan güçlü talep sayesinde, işlemin getirisi ilk fiyat beklentisinden 37,5 baz puan iyileşerek yüzde 10,125 seviyesinde gerçekleşti. Bu durum, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye ve özellikle VakıfBank’a duyduğu güvenin açık bir göstergesidir.’

Üstünsalih, başarıyla tamamladıkları işlemin, yurt dışı kaynak olma özelliğinin yanı sıra ana sermayeyle toplam sermaye rasyolarına 100 baz puanlık pozitif katkı sağlamasını beklediklerini kaydederek, ‘Bu anlamda güçlenen sermaye rasyolarımızla, Türkiye’nin en büyük 2. bankası olarak her alanda verimlilik odaklı stratejilerimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bundan sonraki dönemde de uluslararası sermaye piyasalarını yakından takip ederek farklı yapılar altında yeni fonlama işlemlerine imza atmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Ziraat Bankası rekor sendikasyon kredisi aldı

Ziraat Bankası sürdürülebilir temalı 1,7 milyar dolarlık rekor sendikasyon kredisi temin etti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ziraat Bankası 742 milyon dolar ve 884 milyon euro olmak üzere toplamda 1,7 milyar dolarlık sendikasyon kredisi temin ederek geçen yıl sağladığı krediyi yüzde 132 oranında yeniledi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre 32 ülkeden 70 bankanın katılımıyla yenilenen kredi, Türkiye’de bir banka tarafından tek seferde ve toplamda sağlanan en büyük ve en geniş katılımlı, sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredisi oldu.

Sendikasyon kredisine ilişkin açıklamalarda bulunan Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, “Sendikasyon kredimize 7 yeni ülkeden 21 yeni bankanın katılım sağladığını görüyoruz. Ayrıca geçen
yılın aynı dönemine kıyasla sendikasyon kredisi faizlerinde 175 baz puanlık bir gerileme yaşandı. Bu kapsamda sendikasyondan elde edeceğimiz kaynaklar ile dış ticaretin finansmanının yanı sıra bankamızın ana misyonu ile uyumlu olarak sürdürülebilir tarımın finansmanını da amaçlıyoruz.
Önümüzdeki dönemde sorumlu bankacılık yaklaşımımızı koruyacak ve dış ticarette payımızı artırma
ve dış finansmanda derinleşmeyi ve çeşitlendirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.