Connect with us

BANKA HABERLERİ

BANKALARDA KOBİ DIŞI TİCARİ KREDİLER NİÇİN DURDU?

Erol TAŞDELEN, reel piyasalarda durma noktasına gelen “Ticari Kredi” sorununu, nedenleri ile birlikte mercek altına aldı. Bankalar aracılığı ile uygulanan “makro ihtiyati tedbirlerin” bu yapısı ile piyasaya zarar verdiğini ve sürdürülemez olduğunu ayrıntıları ile ele alınan yazıda, mevcut uygulamalardan Sanayi firmaları başta olmak üzeri reel kesimin ve Bankaların/Bankacıların da rahatsız olduğuna nedenleri ile birlikte açıklık getirdi

Yayınlanma:

|

Bazı Finans kavramların Resmi Kurumlar dahil ortak/benzer kullanılması kafaları karıştırıyor. Bunlardan biri de “Ticari Krediler” kavramı. Bir çok bankacılık raporunda büyüklüğüne bakılmaksızın “Şirketlere verilen krediler” Ticari Krediler diye adlandırılır. Karışıklık da buradan çıkıyor zaten. “Ticari Firmalara krediler durdu” dediğimizde “nasıl olur Ticari Krediler artıyor” denebiliyor. Öncelikle ayrımın net yapılması gerekiyor. “Ticari Krediler” diye geçmesine rağmen Kurumsal, Ticari, KOBİ, Mikro, Küçük ölçeli gibi alt kredilerde segment ayrımı var. Bankaların üç ayda bir yayınladıkları ve KAP’a bildirdikleri Faaliyet Raporlarında bu ayrımlar var. Banka bazında ben de oradan takip ediyorum. Yayınlanan; BDDK, TCMB, TBB, SPK gibi resmi Kurumların verileri ile sektörün durumunu analiz ediyoruz. Bizim bu yazıdaki konumuz da son bir yıldır başlarına gelmeyen kalmayan KOBİ Dışı Ticari / Kurumsal firmalar ve Bankacılık sektörü ilişkisi.

SEN KOBİSİN KOBİ KAL

Şirketlerin KOBİ – TİCARİ ayrımında genelde CİRO ve ÇALIŞAN SAYISINA göre ayrım yapılmakta. Her kurum ( BANKALAR, KOSGEB, TİM, TCMB, BDDK, TİCARET BAKANLIĞI, SPK … ) kendine göre bir tanımlama yaptığı için bu tarafta ciddi bir kaos var aslında. Bankacılık sektörünün genel kabul görmüş ayrım ise 250 çalışan ve 250 milyon TL ciro altında kalan firmalar KOBİ, bunun üzerine çalışan istihdam eden ve ciroyu geçen firmalar ise TİCARİ / KURUMSAL Firmalar olarak sınıflandırılmakta. KOBİ’ler Ticari segment firmaların yaşadıklarını öğrendikten sonra “biz KOBİ kalalım” diyeceklerine eminim😊 Sokağınızdaki bakkal KOBİ sınıfında yer alırken; Market Zincirleri Ticari/Kurumsal kapsamında, Küçük Sanayi Sitelerindeki firmaların çoğu KOBİ iken OSB’deki Sanayi firmaları genelde Ticari Segmentte yer alır.

KOBİ’leri 2021 yapısını özetlemek gerekirse : Toplam işletme sayısına göre firmaların %99,7’i KOBİ’lerden oluşuyor. Buna karşılık KOBİ’lerin istihdamdaki payları %71. Personel maliyetleri içindeki payları %48,3. Toplam ciro içindeki payları %44. Üretim değerleri ise %37,3. Faktör maliyeti ile katma değerleri ise %35,5 kadar.

KOBİLER KORUMA ALTINDA

Siyasi iktidar ve Ekonomi kurmayları küçük işletmeler olan KOBİ’leri oy deposu olarak görse gerek her zaman koruma altında tuttu. Örnek mi; İşletme kredilerinde Ticari / Kurumsal firmalara yapılan sınırlamalar ve fren sistemi KOBİ’leri Ticariler kadar olumsuz etkilemedi. Piyasaları özellikle son 3 yılda dizayn etmek Bankalar aracılığı ile Ticari / Kurumsal firmalar üzerinden yapıldı. O nedenle konumuz KOBİ’ler değil KOBİ dışı Ticari ve Kurumsal firmalar. Son 3 yılda “Ticari ve Kurumsal firmaların başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi” demek abartı olmaz.

KOBİ DIŞI TİCARİ FİRMALAR

KOBİ dışı büyük ölçekli firmalar ( 250 çalışandan fazla istihdam edenler ve ciroları 250 milyon TL’yi geçenler ) toplam firmalar içinde sayıları 2021’de %1 bile değil. Buna karşılık istihdamın %29’unu sağlıyor. Personel maliyetinin %51,7’sine katlanıyor. Firma cirolarının %56’sını bu grup yapıyor. Üretim değerinin %62,7’si bunlarda. Faktör maliyetiyle katma değerin %64,5’ini bu firmalar sağlıyor. Sayıları az ama ağırlıkları binlerce KOBİ’den fazla kısaca.

KOBİ firmaların çoğu Ticari / Kurumsal firmalara iş yaparlar. Ticari / Kurumsal firmalar öksürse KOBİ’ler nezle olur, o kadar iç içe. Ticari / Kurumsal firmaların sıkıntıya düşmesini en son isteyecek olan alt taşeron ya da bu firmalar iş yapan KOBİ kapsamındaki firmalardır.

BANKALAR TİCARİ KREDİLERİ NİÇİN DURDURDU?

TCMB ve BDDK bankalar üzerinden KOBİ dışı Ticari Firmaların kredi kullanmasına öyle kısıtlamalar getirdi ki bu koşulları yerine getiren firmalar parmakla gösterilir oldu. Bir defa TCMB bankaların KOBİ dışındaki firmalara TL kredi vermesi halinde “Tahvil alma” koşulu getirdi.  “Tahvil alsın ne var bunda” diyenler için kısaca özetleyeyim. Devletin 1 yıldan uzun vadeli borçlanma ihtiyaçlarını karşılaması için Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan borçlanma senetlerine devlet tahvili denir. Devlet iç borçlanma senedi (DİBS) adıyla da bilinirler. Şuan 5-10 yıllık Tahvil faizleri %10’larda. Tahvil faizleri kafamızdaki faize göre ters işler; Faiz yüksekken aldığınız Tahvillerden faiz düşmesi halinde ciddi karlar yaparsınız. Bankaların  2022’de kar rekoru sağlamasında geçmişte yüksek faiz ile aldıkları Tahvillerin etkisi büyük oldu. Fakat bugünlerdeki gibi faizi yapay düşürülen, düşük faizlerle Tahvil almanız halinde ileride Tahvil faizleri yükseldiğinde ciddi zararlar yazarsınız. Banka CEO’ları için Tahviller niçin kabus olduğunun ana gerekçesi de bu zaten. TCMB’nin düşük faiz politikasını sürdürülebilir olmadığını en iyi bilenler Banka yönetimleri. TL Krediye bağlı Tahvili almamak için kredilerde sert frene bastılar. Üstelik TCMB bankaları Ticari Kredilerde büyümemeleri, belli bir büyüklüğü geçmeleri halinde komisyon ödeyeceğini de Tebliğ haline getirdi. Bu da yetmedi TCMB dolarizasyonu önlemek için “Liralaşma Politikası” kapsamında bankaların mevduat tarafında TL mevduatta %50-60-70 gibi kademeler koyarak bunun altında kalınması halinde komisyon cezası tedbirleri yayınladı. Yabancı Mevduat bankaların daha önce de yazdığım gibi kabusu oldu, TCMB ile birlikte BDDK Kararları da bunu destekledi. Kısaca, Ticari Kredilere kredi vermemek bankaların değil Ekonomi Kurmayların tercihi. Siyasi bir karar yani. Bu yönden bakıldığında Ticari firmaların gözünde bankalar GÜNAH KEÇİSİ aslında. Yazılarımızı takip edenler bütün bu düzenlemeleri yazdığımızı, süreci yakından takip ettiğimizi hatırlar.

2023_Para+Politikasi_ve_Liralasma_Stratejisi (22) Copy

BANKALARIN TİCARİ KREDİ VERMEMESİ NİÇİN İSTENDİ?

Ticari firmalara kredi vermemek Bankaların değil tamamen TCMB’nin tercihi aslında. Somut, Resmi delilleri ile açıklanmamakla birlikte ana tez şu: “Ticari İşletmeler kullandıkları krediler ile gidip döviz alıyor”. Bu tez direkt Ekonomi kurmaylar tarafından da sık sık dillendirildi. Tabi bu tezi haklı çıkaran emareler de olsa tüm Ticari firmalara kredilerin durdurulması için tebliğler yayınlamaya gerekçe olamaz. Bir defa alına tedbirler Serbest Piyasa Ekonomisine aykırı olduğu gibi Kontrollü bir Ekonomi modeli oluşturuyor. Ana gerekçe bu yani. Kısaca, “memlekette döviz yok” bu direkt söylenmediği VARMIŞ gibi davranışlar sergilenmekle birlikte tüm kısıtlayıcı tedbirler gelip “Dövize talebi kısmaya” geliyor. İthalatın %80’ni Hammadde ve ara mamul olan bir ülkede dövize talebin kısılmasının mümkün olmadığı bir türlü kabullenip döviz artırıcı tedbirler yerine daraltıcı tedbirler tercih ediliyor ısrarla. İhracatçı hemen hemen her firmanın aynı zamanda ithalatçı olduğunun bilinmemesi mümkün değilken “Ticari firmalar niçin döviz alıyor” denmesi ülke gerçekleri ile örtüşmüyor.

TİCARİ KREDİ KULLANMAK İÇİN AĞIR KOŞULLAR NELER?

KOBİ dışı Ticari bir firma, kredi kullanmak istediğinde kredi kullanacağı bankaya aşağıdaki bilgi belge ve Taahhütleri vermek zorunda.

  1. Bağımsız Denetim Raporunuz olacak: Bu Tebliğ çıkmadan önce 20-30 bin TL olan Rapor Hazırlama ücretleri birden 150-350 TL arasında değişen tarifelere yükseldi. Yoğun talepten aylarca sıra bekleniyor. Bağımsız Denetim firmaları karlarına kar kattı.
  2. Kredi için İhracat Taahhüt vereceksiniz: İhracatınız yok ise Ticari kredi kullanmak nerede ise imkansız hale geldi. Üstelik bu krediyi kullandığınız her kredi için veriyorsunuz. Var sayalım 3 ay vadeli 1 milyon USD karşılığı 18,5 milyon TL kredi kullandınız yılda 4 defa çevirmeniz durumda 1 yıl borunda yaklaşık 1 milyon USD karşılığı TL kredi kullandınız ama 4 milyon USD kadar Taahhüt altına girdiniz iyi mi? Bir aylık sürelerde spor kredi kullandığınızı düşündüğünüzde 12 milyon USD taahhüt altına girmiş oluyorsunuz! Taahhüt verip yerine getiremeyen binlerce firma olacağına şimdiden iddiaya girerim!
  3. Net İhracatçı olmalısınız: Kredi kullanmak için İhracatçı olmanız yetmiyor. Net İhracatçı olmanız gerekiyor. TCMB Net ihracatçı tarifi de yaptı. “İhracatınız İthalatınızdan %10 fazla olması” gerekiyor. Bu oranın altında veya hiç ihracatınız yok ise zaten kredi kullanamıyorsunuz. “Ben pazar buldum hadi ihracat yapalım” derseniz özkaynaklar dışında kaynak zor.
  4. Fatura ibraz edeceksiniz: Tüm koşulları sağladınız yetmiyor. Ödeyeceğiniz yerin faturaları da ibraz edeceksiniz. Fatura kaosunu daha önce yazmıştım. Bu hafta öğrendim ki Katılım Bankaları Doğalgaz Faturalarını ödememe kararı almışlar. Neymiş, Firmalar Doğalgazı kullanıp sonra ödüyormuş. Abi iyi de bu nasıl izah. Doğalgazını peşin ödeyen kaç firma var. Doğalgaz ödemesi “İslama Uygun” değil demenin mantığı ne? Tamam İslami Bankacılık ama bu kadar mı Piyasalardan uzaksınız? Sanayici Elektrik / Doğalgaz kullanmadan nasıl imalat yapacak? Bu konuyu bir kez daha düşünün derim! Ne kadar titiz çalıştığınızı en iyi bilenlerdenim. Yabancı sermayeli Katılım Bankalarının birindeki TEVERRUK isimli kredi kullanan müşteriler tarafından nasıl devlete daha az vergi verildiğini; dolayısı ile Vergi Kaçırıldığını; bankanın müşterilerini gayrimenkul / konut kredilerinde nasıl yanlış yönlendirdiğini ve Vergi Kaçırmaya yardım ettiğini detaylı yazmıştım. Yediğiniz cezaları, ihbarı yapan dürüst personele devletin ödediği ödülleri resmi Gazeteden keyif ile takip ediyorum. Unuttum sanmayın!
  5. Yabancı Para Varlık Ciro/Aktiften büyük olanın %5’ini geçmeyecek: Kredi kullanırken firmanızdaki dövize kadar beyan ediyorsunuz. Yabancı Para varlıklarınız son dönem Aktif büyüklüğünüz ya da cironuzdan büyük olanın %5’ini geçemeyecek de ondan.  Çünkü bu yönde tebliğ çıkarıldı. ( Alıştıra alıştıra önce %10 dendi kısa süre sonra %5’e çekildi oran). Yabancı Para varlıklarınız %5’in üstünde ise yine kredi kullanamıyorsunuz!  Bunu yanında bankaların gönderdiği krediyi amacı dışında kullanmayacağım ( ticaret dışında en amaç olacak ise), döviz almayacağım gibi bir sürü taahhütname imzalıyorsunuz.

Var sayalım tüm koşulları sağlıyorsunuz, kredi yine hazır değil. Çelik gibi iradeniz/sabrınız olması gerekiyor. Şartları sağlamanız, Kredi limitinizin olması halinde de Kredi hesapta demek değil. Limitinizde boşluk olsa bile banka krediyi öyle şak diye geçmiyor. Şubeler bugünlerde çok gergin, süreçte arada kalanlar onlar oluyor zira. Arkadaşlar adına çok üzülüyorum, cephede olanlar onlar zira.  Önce bankanın limitleri açık olacak. Örneğin, “Rotatif/BCH/Taksitli kredi yok ama sadece 3 ay Spot kredi var”  diyebiliyorlar müşteriye. GARANTİ, YAPI KREDİ, AKBANK, QNB Finansbank, Şekerbank gibi bankalar son haftalarda “bu hafta üst segment Ticari kredi yok” cümlesini sık kullanır oldu. TL Kredilerde Tahvil  alma zorunluluğu gelince bankalar da “blokeli kredi sistemine” geçmişti. Merkez Bankası bu konuda Bankaları uyarınca çoğu banka blokeli kredi uygulamasından vaz geçti. Uyarmasına rağmen; örneğim, AKBANK hala “kredinin %30’luk kısmını kredi vadesi boyunca vadesizde bırakacaksınız” diyebiliyor. TCMB’nin uyarısına rağmen, restleşmeyi göze aldı demek ki! Sonucu takip edelim.

Kısaca; TCMB ve BDDK Bankalara, “KOBİ dışı Ticari kredileri kısın” demiş; Bankalar “Ticari kredileri” kısmış; Ticari firmalar da “hani bana kredi” demiş, durumun özeti bu!

Bankalarda bugünlerde plan, bütçe, hedef kalmadı varsa yoksa TCMB’den ceza yememek için yapılması gerekene odaklandı. Mevduat bulmak için çalmadıkları kapı kalmıyor. Mevduat faizinin kredi faizinin üzerinde olduğu bir dönem ben hatırlamıyorum. Mevduat faizleri %30’lara dayandı. Bankalardan kredi alamayan firmalar faiz oranları yüksek olmasına rağmen Faktoring firmalarına koşmuştu Ocak ayında Faktoring kredilerine de Tahvil alma zorunluluğu gelince Faktoring kredileri de durdu iyi mi!

TİCARİ FİRMALAR SARSILIRSA ÖNCE KOBİLER BATAR

Ekonomi kurmayların,  KOBİ Dışı Ticari firmaları “döviz içinde yüzen” olarak görmeleri ve “kredi kullanmasalar da olur” stratejisi ciddi hata olduğunu, yüzeysel bir tespit içerdiği kanaatindeyim. “Derin, çok yönlü analizler ve araştırmalar yapmalılar” diye düşünüyorum. Ayrıca, KOBİ firmaların çoğu TİCARİ / KURUMSAL firmaların alt taşeronu konumunda. Bir TİCARİ/KURUMSAL Firmanın yavaşlaması yüzlerce KOBİ’nin hızlıca kapanması demek. Bu senaryoyu iyi analiz edin bence. Uygulanan Ekonomi Politikanın sonunun,  Sanayide ani duruşa gittiğini bir yıl önce yazmıştım. Yaşananlara şaşırmıyorum. ÜFE’nin nerede ise TÜFE’nin iki katı olduğu bir dönemde firmaların finansal ihtiyacını olmadığını var saymak Piyasadan ne kadar kopulduğunun da belgesi aslında. Bu maliyet ile Sanayi firmaları nasıl dış kaynağa ihtiyaç duymaz. Özkaynaklar çoktan bitti.

Sonuç: Kapanan bir firmanın tekrar faaliyete başlaması, faaliyetini sürdürmekten daha fazla maliyet içeriyor bilmeniz gerekiyor! Gördüğüm bir şey varsa o da Piyasa gerçekleri ile örtüşmeyen,  uygulanan “makro ihtiyati tedbirlerin” sürdürülemez olduğudur! Piyasa kendi kendini boğan bir girdap içine girmiş durumda. KGF Kredi paketleri bu boğulmaya ilaç olmaz şimdiden söyleyeyim. Yaşananlar bankacılık sektörü için de normal zamanlara has değil.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist      www.bankavitrini.com

BANKA HABERLERİ

İsviçre bankası Pictet’e, vergi kaçırma cezası

İsviçre merkezli banka Pictet’in, Amerikalı vergi mükelleflerinin off-shore hesaplardaki varlık ve gelirlerini gizlemelerine yardımcı olduğu gerekçesiyle 123 milyon dolarlık ceza ödeyeceği bildirildi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsviçre bankası Pictet‘e, Amerikalıların vergi kaçırmasına yardım ettiği için 123 milyon dolar ceza verildi.

ABD Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, İsviçreli banka Pictet’in Amerikalı vergi mükellefleriyle off-shore hesaplardaki varlıkları ve gelirleri gizlemek için işbirliği yaptığını itiraf ettiği kaydedildi.

Açıklamada, bankanın İsviçre ve diğer yerlerdeki 1637 gizli banka hesabında 5,6 milyar doların üzerinde varlığı saklamak ve bu hesaplardan elde edilen geliri ABD Gelir İdaresinden (IRS) gizlemek için Amerikalı vergi mükellefleriyle işbirliği yaptığı aktarıldı.

İsviçre’de ve başka yerlerde söz konusu bankada hesabı olan Amerikalı vergi mükelleflerinin 2008 ile 2014 yılları arasında yaklaşık 50,6 milyon dolarlık vergi kaçırdığı belirtilen açıklamada, bankanın yapılan anlaşma doğrultusunda ABD Hazinesine yaklaşık 123 milyon dolar ödemeyi kabul ettiği belirtildi.

Açıklamada, bankanın anlaşma kapsamında hizmetlerinin gelecekte vergi kaçakçılığı amacıyla kullanılmasına karşı koruma sağlamak amacıyla önlemler uygulayacağı ve soruşturmada yetkililerle işbirliği yapacağı da kaydedildi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB net döviz pozisyonu son 1 ayda 10 milyar dolar iyileşme kaydetti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Küresel mali piyasalarda yılı tamamlamaya artık sayılı günler kala düşen hacmin de etkisi ile sert hareketler görülüyor. ABD’de her ayın ilk Cuması açıklanan resmî tarım dışı istihdam verisi öncesinde, dün açıklanan açık istihdam verisi (JOLTS raporu) Nisan 2021’den bu yana (son 2,5 yılın) en düşük düzeyinde sonuçlandı. FED’in öncelikli olarak ana görevi fiyat istikrarını sağlamak olsa da, istihdam ve büyüme cephesinden gelen verilere de pek âlâ dikkat ettiğini biliyoruz.

Bu minvalde, istihdam cephesinden gelen dünkü zayıf veriler ardından piyasaların amiral gemi olarak takip ettikleri risksiz faiz oranı olarak takip edilen Amerikan 10 yıllık devlet tahvil getirisi %4,16 seviyesine kadar gelerek son 3 ayın en düşük seviyesini test etti. Gözlerin bu bağlamda Cuma günü açıklanacak resmî istihdam verisini daha da dikkatli bir şekilde takip edeceğini düşünüyoruz. Eğer istihdam raporu da (tarım dışı sektörde manşet istihdam artışının 180bin kişi olmasını, işsizlik oranın ise %3,9 seviyesinde sabit kalması) beklentileri karşılayamazsa, 2024 yılına yönelik bu sabah itibariyle var olan 125 baz puan faiz indirim beklentisinin (ilk faiz indirimi %64 olasılıkla Mart’ta) iyice artacağını düşünüyoruz.

Faiz indirim beklentilerinin de değeri dolar ile ölçülen tüm enstrümanların değerini artıracağını not düşelim. Haftayı 2,070 dolar seviyesinde ve 3 kez test edilip kırılamayan önemli bir direnç seviyesinde kapatan altının ons fiyatı haftanın ilk iş günü özellikle sabah Asya seansında -sığ işlem saatlerinde- 2,135 dolar seviyesini test etmesi ardından büyük bir volatiliteye sahne olarak dün 2,010 dolar seviyesine kadar geriledi. Altında fiyatın konsolide olmasını bekleyerek tamam mı devam mı sorusunun da yakında cevap vereceğiz.

Daha geçen hafta 1,10 seviyesinin üzerine yükselen EURUSD paritesi, zayıf gelen enflasyon verileri ile yönünü aşağıya çevirmesi ardından dün 1,08 seviyesinin de altına geriledi. Siz değerli okurlarımız da bizim gibi neden altın ve EUR’nun ABD’den zayıf gelen veriler ve gerileyen dolar faizine rağmen yükselemediğini sorguladığınızı duyar gibiyim. Açıkcası, haber akışından bağımsız gelişen fiyat davranışını biz de tam olarak anlayamadık. Yılsonu ve düşün piyasa katılımının bir etkisi olabileceğini düşünmek istiyoruz. Öte yandan, uzun bir süredir dolar aleyhine gelişen rallide geride kalan direnişin parası bitcoin ise kulvar değiştirerek hafta başı 42,200 dolar seviyesindeki ilk hedefimize ulaşması ardından bu sabah da ikinci hedef seviyemiz olan 48,545 dolar seviyesine doğru hareketlenerek 44,500 dolar seviyesini test ettiğini görüyoruz.

Türkiye cephesinde ise göreceli sakin havanın egemen olduğunu söyleyebiliriz. Tahvil piyasasında son 2 günde Hazine’nin 3 ayrı başarılı geçen ihaleleri ardından 10 yıllık gösterge devlet tahvilinin bileşik faizi %27 seviyesinin altına geriledi. Yabancı alımının olduğu yönünde sinyallerin her geçen gün arttığını not edelim! USDTRY kuru kamu kontrollünde psikolojik 29 seviyesinin hemen altında işlem görürken, 4 Aralık verilerine göre, TCMB’nin kamu dövizleri ve swap yolu ile elde ettiği dövizler hariç bakılırsa net pozisyonunun eksi 55 milyar dolar ile son 9 ayın en iyi seviyesine geldiğini not edelim. Hatta son 1 ayda neredeyse 10 milyar dolar iyileşme görüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, net rezervlerin Haziran başı eksi 78 milyar ile en zayıf seviyeyi görülmüştü. Gelinen noktada gidilecek çok yer olsa da, TCMB’nin politikasını doğru yönde ilerlediğini görüyoruz. Bir noktada yabancı girişleri eğer artacaksa, işte o gelen dövizi TCMB’nin alacağını ve net rezervlerini güçlendireceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Bu nedenle de USDTRY kurunda düşüş bekleyenlere katılmıyoruz!

Dün ABD’de açıklanan açık iş pozisyonları verisinin beklentilerin altında kalması ancak güçlü hizmetler verisi ile birlikte FED’in para politikasını gevşetmeye başlasa bile ekonomide yumuşak iniş görüleceği beklentilerinin kuvvetlenmesi ile bu sabah Asya piyasalarında iyimser bir görünüm hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası, Japonya 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisinin %0,62 ile Ağustos ayından bu yana en düşük seviyeyi görmesine de paralel %2’ye yakın artış kaydetti. Çin cephesinde ise, dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Çin’in kredi notu görünümünün durağandan negatife çevrildiğini açıklaması yatırımcı iştahının zayıf kalmasına neden oldu. ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde bu sabah yükseliş eğilimli bir seyir var. Günün makro ekonomik veri takviminde, Euro bölgesi perakende satışlar ve  ABD’de açıklanacak ADP özel sektör istihdam verileri dikkatli bir şekilde takip edileceğiz.

TCMB Net Döviz Pozisyonu

4 Aralık verilerine göre, TCMB’nin kamu dövizleri ve swap yolu ile elde ettiği dövizler hariç bakılırsa net pozisyonunun eksi 55 milyar dolar ile son 9 ayın en iyi seviyesine geldiğini not edelim. Hatta son 1 ayda neredeyse 10 milyar dolar iyileşme görüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, net rezervlerin Haziran başı eksi 78 milyar ile en zayıf seviyeyi görülmüştü. Gelinen noktada gidilecek çok yer olsa da, TCMB’nin politikasını doğru yönde ilerlediğini görüyoruz.

17018411668d186e4c18457a2bdde37c25ab70e6dc_1_1200.jpg

İktisatbank

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank’tan “Uçtan Uca Dijital Teminat Mektubu” hizmeti

Akbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Çetin Düz, “Hedefimiz bu çalışmanın kapsamını daha da genişleterek iş dünyasına sunduğumuz kolaylık ve ayrıcalıkları daha da artırmak” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, mevcut gayrinakdi kredi limitine sahip olan müşterilerine yönelik dijital teminat mektubu hizmeti ile işlemlerinde hız ve kolaylık sağlıyor.

Akbank açıklamasına göre, bu yeni hizmet, Kamu İhale Kanunu (KİK) kapsamındaki elektronik teminat mektuplarını ve Gümrük Müdürlükleri ve Eximbank’a hitaben düzenlenen elektronik teminat mektuplarını Akbank Mobil uygulaması üzerinden uçtan uca dijital olarak oluşturmayı ve ilgili mercilere iletmeyi mümkün kılıyor.

Akbank Mobil uygulaması üzerinden sunulan bu özellik sayesinde müşteriler, şubeye gitmelerine gerek kalmadan işlemlerini her an, her yerden gerçekleştirebiliyor.

Bu yenilik, mevcut gayrinakdi kredi limitine sahip tüm Akbanklıların finansal işlemlerini daha verimli ve etkili bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor. Akbank Mobil uygulamasının kullanıcı dostu arayüzü sayesinde Akbanklılar, işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyorlar.

Akbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Çetin Düz, tüm hizmetlerinde müşteri ihtiyaçlarını önceliklendirdiklerini ifade ederek, ‘Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırma vizyonumuza uygun olarak uçtan uca dijital teminat mektubumuzu müşterilerimizin hizmetine sunmanın büyük mutluluğunu yaşıyoruz.’ açıklamasını yaptı.

Düz, ‘Yeni hizmetimiz kapsamında müşterilerimiz Exim, gümrük müdürlüğü ve kamu ihale kurumuna hitaben verilecek mektupları dakikalar içinde bulundukları yerden başvuru aşamasından, düzenlenme aşamasında kadar rahatlıkla tamamlayabilecekler. Hedefimiz bu çalışmanın kapsamını daha da genişleterek iş dünyasına sunduğumuz kolaylık ve ayrıcalıkları daha da artırmak. İş dünyasının pratik ve hızlı çözüm ihtiyaçlarına her alanda kolaylaştırıcı çözümler sunmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Elektronik teminat mektuplarında uçtan uca dijitalleşmenin müşterilerine hız, esneklik ve kolaylık avantajı sağladığını belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, şunları kaydetti:

‘KOBİ’lerimizi desteklemek ve onlara hız kazandırmak için ürün ve hizmetlerimizi genişletmeye devam ediyoruz. Bu amaçla Akbank Mobil’den alınabilecek ürünlere bir yenisini ekledik. Mevcut gayrinakdi kredi limiti bulunan müşterilerimiz Akbank Mobil’i kullanarak Kamu İhale Kurumu, Gümrük Müdürlüğü ve Eximbank’a hitaben elektronik teminat mektubu alabiliyorlar. Üstelik bu işlemi şubeye hiç gitmelerine gerek kalmadan dakikalar içerisinde uçtan uca dijital olarak tamamlayabiliyorlar. Yeniliklerimizle işine hız, gücüne güç katmak isteyen tüm KOBİ’lerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.’

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.