Connect with us

GÜNCEL

Çin ve Belarus, Polonya sınırı yakınlarında ortak askeri tatbikatlara başladı

Yayınlanma:

|

Belarus ve Çin savunma bakanlıkları, Çin ve Belarus’un Pazartesi günü ortak askeri tatbikatlara başladığını, tatbikatların NATO üyesi Polonya sınırından sadece birkaç mil (km) uzakta yapıldığını ve ittifakın zirvesinin arifesinde başladığını söyledi.
Belarus özel harekat komutanlığı şefi Tümgeneral Vadim Denisenko, Belarus savunma bakanlığı tarafından Telegram mesajlaşma uygulamasında yaptığı açıklamada, “Dünyada meydana gelen olaylar endişe verici, durum huzursuz, bu nedenle taktik görevleri yerine getirmek için yeni biçimler ve yöntemler uygulayacağız” dedi.
 (Reuters)

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Deprem korkuttu. Yurt dışında kısmi iyimserlik hâkim…

Yayınlanma:

|

Yazan:

23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayarak bültenimize başlamak isterim. Dün öğle saatlerinde İstanbul Silivri açıklarında, Kuzey Marmara Fay Zonu’na yakın bir bölgede art arda iki deprem meydana geldi; en büyüğü 6,2 şiddetindeki sarsıntılar Marmara ve Kuzey Ege genelinde hissedildi. Kısa süren depremler ilk belirlemelere göre ciddi yapısal hasara yol açmazken, halkta büyük bir panik yarattı. İstanbul’da bir metruk bina çöktü, can kaybı çok şükür yaşanmadı. Bölge, uzmanların uzun süredir uyardığı enerji biriktiren bir fay hattı üzerinde yer alıyor. Bu nedenle, her ne kadar şu an için büyük bir felaket yaşanmamış olsa da deprem gerçeğine hazırlıklı olunması gerekiyor.

Dün her ne kadar 23 Nisan coşkusu ve günün ikinci yarısında deprem gündeme damgasını vursa da, yurt dışında oldukça iyimser sayılacak haber akışı ile piyasaların risk off modundan kurtulduğunu görüyoruz. İyimserlik kalıcı olacak mı? Bu soruya da hep birlikte cevap bulmaya çalışacağız. Trump, FED Başkanı Powell’ı kovma gibi bir niyetinin olmadığını açıkladı. Hatırlanacağı üzere, Trump, hafta başından, sosyal medya hesabından, faiz oranlarını indirmediği için FED Başkanı Powell’ı “Bay Çok Geç” diye ciddi bir şekilde azarlayarak görevden almanın yolları aramıştı. FED’in bağımsızlığının devam edeceğinin anlaşılması sonrasında ABD ile Çin arasındaki gergin ticaret savaşında yumuşama sinyallerinin gelmesi ile ABD hisse senedi endekslerinin son iki günde adeta coştuğunu gördük. Hazine Bakanı Scott Bessent, %145’e varan gümrük vergilerinin sürdürülemez olduğunu belirtirken, Trump yönetimi Çin’e yönelik tarifelerde indirime açık olduklarını ima etti. ABD’nin Japonya ve Hindistan ile sürdürdüğü müzakerelerinin de yolunda gittiğinin açıklanması iyimserliği pekiştirdi.

Ancak henüz müzakere masasına oturulmadığını, her ne kadar Beyaz Saray ciddi bir tarife indirimi sinyali verse de, bunu Çin’in eş zamanlı adımı olmadan yapmayacaklarını da unutmamak gerekiyor. Daha geniş bir açıdan bakarsak, Trump’ın Çin mallarına uyguladığı %145’lik ek vergi ve Pekin’in buna karşılık %125’lik karşı tarifeleri, iki taraf için de ekonomik anlamda uzun vadede sürdürülebilir olmadığını görüyoruz. Lâkin, meselenin sadece ticari dengesizlikten ibaret olmadığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Çin’in teknolojik yükselişi ve stratejik sektörlerdeki hakimiyet arayışı, Washington’un giderek sertleşen politikalarıyla karşılık bulurken, ABD, Çin’in yapay zekâ, yarı iletken ve elektrikli araç gibi alanlardaki ilerlemesini ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. Trump’ın tarifeleri, artık sadece ekonomi değil, küresel güç rekabetinin bir parçası hâline geldiğini, bu zor denklemde, taraflar anlaşmaya varsalar bile, güven eksikliği ve politik belirsizlik, küresel ekonominin üzerinde sürekli bir risk unsuru olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

IMF-Dünya Bankası, bahar toplantıları kapsamında yaptıkları güncellemelerde 2025 küresel büyüme tahminini 0,5 puan düşürerek %2,8’e; 2026 tahminini ise 0,3 puan düşürerek %3,0’e getirdi. ABD’de üretim hızının yavaşladı, fiyatların ise yükseldiğini not edelim. ABD’de on iki eyalet tarifelerin yasadışı olduğunu savunarak Trump yönetimine dava açarken, ekonomik kaygılara paralel, Trump’ın ekonomi yönetimine halk desteğinin de zayıfladığını görüyoruz.

Beyaz Saray’ın piyasa tepkisinden çekinerek Powell konusunda geri adım attığını, tarife savaşlarında ise pazarlık kartını açmaları ile son iki günde en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi %4’den fazla değer kazandı. İyimserlik dün küresel mali piyasaların geneline yansıdığını da gördük. Avrupa’da Stoxx 600 endeksi günü %2’ye varan yükselişle tamamlarken, piyasaların korku endeksi VIX %7 oranında geriledi. Hâliyle, risk on modunda şahlanan altının ons fiyatı, Salı günü 3,500 dolar seviyesine kadar yükselmesi ardından dün sert bir şekilde gerileyerek 3,330 dolar seviyesine kadar gevşedi. Salı günü kaleme aldığımız raporumuzda, altını Braveheart filminden esinlenerek cesur yüreğe benzetmiş, lâkin tüm dünyanın geminin bir yanına yaslanark önüne arkasına bakmadan dolar satarak altın almasının da bizi rahatsız ettiğinin altını çizmiştik.

Risk algısının iyileşmeye başladığı Salı öğleden sonra teknik mâdâda yorgunluk emareleri gördüğümüz kraliyet aslanı Sterlin’i hem dolara hem de Türk Lirasına göre satarak kısa pozisyon aldık. Neredeyse, dolar zayıflığına paralel on gün kesintisiz bir şekilde yükselen GBPUSD paritesinde 1,3410 seviyesinden kısa pozisyona girerken, benzer bir şekilde TL’nin faiz getirisinden de faydalanmak adına (carry trade) 51,17 seviyesinden TL’ye döndük. Dün haber akışının iyimser tarafta oluşmasına paralel 1,1570 seviyesine kadar yükselen EURUSD paritesi 1,1330 seviyesine gevşerken, kraliyet aslanı da 1,3250 seviyesine kadar gevşedi.

Havanın iyimsere dönmesi ile altın karşısında son beş yılın en düşük seviyesini gören ve 107 seviyesine kadar zayıflayan gümüş, yeniden alımlara sahne olmak suretiyle 98 seviyesine kadar toparladı. Dolar karşısında 33,50 seviyelerine kadar yükselen gümüşte var olan uzun pozisyonlarımızı 35 dolar seviyesinin geçilmesi ile güçlendirmeye başlayacağız. Bir diğer değer saklama aracı olarak takip ettiğimiz bitcoin ise 74bin dolar seviyesini test ettiği üç hafta öncesine göre yükseliş isteğinin dikkat çektiği konusunda okurlarmızı Salı günü uyararak teknik mânâda yukarıda 91,500 ve devamında 95bin dolar seviyelerinin radar menzilinde olduğunu savunmuştuk. Nitekim dün bitcoin 95 bin dolar seviyesine kadar dayandı.

Doların önde gelen büyük para birimlerine karşı sepet bazında değerini gösteren endeks (DXY) 98 seviyesinin altını test ederek son üç yılın en zayıf seviyesinden kurtulurken, ABD 10 yıllık tahvil faizi de %4,35 seviyesine hafif de olsa toparladı. Türk mali piyasalarına geçmeden, Tesla CEO Elon Musk, artan eleştiriler ve düşen satışlar sonrası, Mayıs’tan itibaren Trump yönetimiyle yürüttüğü kamu verimliliği projelerine ayırdığı zamanı azaltarak Tesla’ya daha fazla odaklanacağını açıkladı. Şirketin ilk çeyrek otomotiv gelirleri %20 düşerken net kârı %71 geriledi. Uygun fiyatlı modellerin üretimi beklenenden yavaş ilerlerken, Musk’ın hükümet işlerinden çekilme kararı yatırımcıların Tesla’daki liderlik endişelerine yanıt olarak görülüyor. Açıklamalara paralel Tesla’nın son iki günde %10 yükseldiğini not edelim.

Dün Türk mali piyasalarının kapalı olduğu günde, elektronik işlemlerde USDTRY turu 38,30 seviyesinin hemen altında sakin bir seyir izlerken, Kapalıçarşı’da ise kotasyonların deprem etkisi ile olsa gerek bir miktar arttığını gördük. TCMB’nin rezerv pozisyonunda ise faiz artırım hamlesi ardından arzu ettiğimiz iyileşmenin bir türlü istenilen düzeyde ilerlemediğini görüyoruz. 19 Mart tarihinden bu yana rezervlerde 44 milyar doların aşkın yaşanan erime ancak dursa da, TCMB’nin henüz rezerv birikimi noktasında olmadığını gözlemliyoruz. Şöyle ki, 21 Nisan valörlü işlemler sonucunda TCMB’nin swap hâriç net döviz pozisyonu sadece 0,3 milyar dolar iyileşirken, parite ve altın fiyatlarının da etkisi düşünülürse, iyileşmenin de anlamlı olmadığını sadece erimenin durduğunun altını çizmemiz gerekiyor.

Mart ayında siyasi iklimin değişmesi, rezervlerde yaşanan erime ve piyasa faiz oranlarının artması ardından, TÜİK-TCMB işbirliği ile hazırlanan tüketici güven endeksinin Nisan ayı sonuçlarını yakından takip ettik. Buna göre, ana endeks bir önceki aya göre 85,9 değerini alması ardından %2,3 azalış kaydederek 83,9 seviyesine gevşedi. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir. Endeksin alt kategorilerinde enflasyon hakkında bilgi veren kalemlerde de bozulma olduğunu gördük.

Dün yaşanan iyimserlik sonrasında bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hafif de olsa kırmızı rengin ön plana çıktığını görüyoruz. Pasifiğin diğer tarafında ise parçalı bulutlu bir havanın hâkim olduğunu not edelim. Hong Kong ve Kore borsaları gerilerken, Şangay borsası ise yatay bir seyir izliyor.  Gösterge endeks Tokyo borsası ise, ABD’nin Çin’le ticaret savaşında yumuşama sinyalleri vermesi ve Wall Street’teki teknoloji hisseleri öncülüğünde %1’e yakın yükseliş kaydetti. Doların YEN karşısında toparlanmasının yanı sıra, Trump’ın otomotiv sektörüne yönelik bazı tarifeleri muaf tutabileceği haberleri de özellikle otomotiv hisselerini destekleyerek yükselişe katkı sağladı. Mali piyasaların gündeminde Türkiye’de kapasite kullanım oranı ve tüketici güven endeksi, dışarıda ise ABD yeni konut satışları, Almanya IFO endeksi, ABD dayanıklı mal siparişleri ve ABD işsizlik maaş başvuruları takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

Gülbeyaz Gergün

İtalya’da Göç Alarmı: Devlet OHAL’de!

Yayınlanma:

|

İtalya göçmen krizi nedeniyle olağanüstü hâl (OHAL) ilan etti. Nisan 2023’te İtalya hükümeti, Akdeniz üzerinden artan düzensiz göçmen akınına karşı ülke genelinde altı aylık bir OHAL kararı aldı. Bu karar, özellikle Lampedusa Adası’na kısa sürede binlerce göçmenin ulaşmasıyla yaşanan kriz üzerine alındı. OHAL kapsamında, göçmen kabul merkezlerinin kapasitelerinin artırılması, sığınma başvurularının hızlandırılması ve iltica koşullarını karşılamayan kişilerin ülkelerine geri gönderilmesi gibi acil önlemler uygulanmaya başlandı.

Ekim 2023’te ise bu OHAL süresi altı ay daha uzatıldı. Ayrıca, İtalya hükümeti Arnavutluk ile bir anlaşma yaparak, bazı sığınmacıların başvurularının değerlendirilmesi sürecinde Arnavutluk’ta barındırılmasını öngören bir düzenlemeye gitti. Bu uygulama, Avrupa Birliği içinde tartışmalara yol açtı ve insan hakları örgütleri tarafından eleştirildi.

Sonuç olarak, İtalya’nın OHAL ilanı ve uygulamaları, göçmen krizine karşı alınan sert önlemler kapsamında değerlendiriliyor. Bu durum, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi.

İTALYA’NIN GÖÇMEN POLİTİKASI NEDİR?

İtalya’nın göçmen politikası, Avrupa Birliği’nin genel göç ve iltica çerçevesi içinde şekillense de, ülkenin coğrafi konumu nedeniyle özellikle Akdeniz üzerinden gelen düzensiz göç konusunda kendine özgü ve zaman zaman sertleşen uygulamalara sahiptir. İşte İtalya’nın göçmen politikalarının ana hatları:

1. Sınırlarda Güvenlik ve Akdeniz Geçişleri

  • İtalya, Afrika’dan gelen göçmenler için Avrupa’ya açılan ana kapılardan biridir. Libya, Tunus gibi ülkelerden gelen tekneler sıklıkla Lampedusa gibi İtalyan adalarına ulaşır.

  • Denizden kurtarma operasyonları uzun süredir tartışmalı bir konu. Özellikle son yıllarda bazı sağ hükümetler, STK’ların kurtarma gemilerine limanlara giriş izni vermemekte veya ciddi kısıtlamalar getirmekte.

  • 2022’den itibaren Meloni hükümeti, düzensiz göçmen akışını sınırlamak adına Libya ve Tunus’la ikili anlaşmalar yaparak, geri göndermeler ve insan kaçakçılığıyla mücadeleye odaklandı.

2. İltica ve Sığınma Politikası

  • AB kuralları gereği, sığınmacılar geldikleri ilk AB ülkesinde başvuru yapmak zorundadır. Bu da İtalya’yı, yüksek sığınma başvuru oranlarıyla baş başa bırakır.

  • İtalya’da sığınma süreci karmaşık ve uzun olabilir. Bazı başvurular aylarca veya yıllarca sürebilir.

  • Kabul oranı değişkenlik gösterse de, ekonomik göçmenler çoğunlukla reddedilir.

3. Göçmen Karşıtı Politikalar ve Yasa Değişiklikleri

  • Özellikle Matteo Salvini’nin İçişleri Bakanlığı döneminde (2018-2019) göç karşıtı yasalar yürürlüğe girdi. Örneğin:

    • Göçmenlik için insani oturma izinleri kısıtlandı.

    • STK gemilerine ağır para cezaları getirildi.

    • Geri gönderme prosedürleri hızlandırıldı.

  • Meloni hükümeti, Salvini’nin çizgisini devam ettirerek “İtalya’ya sadece nitelikli ve yasal yollarla gelen göçmenler lazım” vurgusunu yapıyor.

4. AB ile Dayanışma ve Dağıtım Krizi

  • İtalya, yıllardır AB’den yük paylaşımı talep ediyor. Ancak Orta Avrupa ülkelerinin (Macaristan, Polonya gibi) bu konuda isteksiz olması nedeniyle İtalya, tek başına göç yükünü taşıdığını savunuyor.

  • AB düzeyinde zorunlu göçmen dağıtım sistemi kurulması fikrini destekliyor ama bu konuda Avrupa içinde anlaşmazlıklar sürüyor.

5. Ekonomik Entegrasyon ve Çalışma İzinleri

  • Tarım ve yaşlı bakımı gibi sektörlerde göçmen emeğine yoğun ihtiyaç duyuluyor.

  • Zaman zaman “sanatoria” adı verilen af yasaları ile düzensiz göçmenlere yasal statü veriliyor.

  • Ancak sosyal uyum ve entegrasyon politikaları genellikle yetersiz ve bölgesel farklılıklar içeriyor.

İtalya’nın göçmen politikası; sert güvenlikçi önlemler, AB ile dayanışma arayışları, insani ve ekonomik ihtiyaçlar arasında sıkışmış durumda. Göç, İtalyan iç siyasetinde de çok tartışmalı bir konu olduğu için uygulamalar sıkça değişebiliyor.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNDE BANKALAR NE YAPTI?

Yayınlanma:

|

Deprem dönemlerinde Türk bankalarının davranışı, hem insani sorumlulukları hem de ekonomik sistemin sürekliliği açısından önem taşır. Özellikle 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Türk bankalarının tutumları aşağıdaki başlıklarda özetlenebilir:

 1. Acil Yardım ve Bağış Kampanyaları

  • Türkiye Bankalar Birliği (TBB) koordinasyonunda bankalar, AFAD başta olmak üzere resmi kurumlara toplamda milyarlarca TL’lik bağış yaptı.

  • Örnekler:

    • Ziraat Bankası, VakıfBank ve Halkbank gibi kamu bankaları, ilk etapta toplam 1 milyar TL’nin üzerinde bağış açıkladı.

    • Özel bankalar (İş Bankası, Garanti BBVA, Akbank, Yapı Kredi vs.) da yüz milyonlarca TL düzeyinde katkı sağladı.

    • Bazı bankalar bölgeye mobil şube, konteyner ATM, jeneratör desteği sağladı.

2. Kredi ve Borç Ertelemeleri

  • Depremden doğrudan etkilenen bölgelerde:

    • Konut, taşıt, ihtiyaç ve ticari krediler için ödeme erteleme seçenekleri sunuldu.

    • Kredi kartı borçları ertelendi veya taksitlendirildi.

    • Faizsiz dönemler ve esnek ödeme planları devreye alındı.

    • KOBİ’lere yönelik özel kredi yapılandırma destekleri sağlandı.

3. Sigorta ve Tazminat Süreçleri

  • Bankaların iştiraki olan sigorta şirketleri, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ile koordineli çalıştı.

  • Hasar tespit süreçlerinin hızlandırılması ve tazminat ödemelerinin önceliklendirilmesi için personel ve sistem desteği sağlandı.

4. Dijital Bankacılık ve Erişim Desteği

  • Bölgede şube yıkımı veya erişim sorunu yaşayan kullanıcılar için:

    • Mobil uygulamalar ve internet şubeleri üzerinden işlem sınırları geçici olarak gevşetildi.

    • Bazı bankalar, mobil şube araçları göndererek fiziksel hizmet sağladı.

5. Çalışanlar ve Müşteriler İçin Psikolojik ve Sosyal Destek

  • Deprem bölgesindeki banka çalışanları için barınma, gıda ve sağlık destekleri sağlandı.

  • Psikolojik destek hatları, hem çalışanlar hem de müşteriler için devreye alındı.

Eleştiriler

Bazı eleştiriler de gündeme geldi:

  • Borç ertelemelerinin tüm kesimleri kapsamaması, özellikle bireysel müşterilerin mağduriyeti.

  • Tazminat süreçlerinde yavaşlık veya evrak yoğunluğu nedeniyle gecikmeler.

  • Şube kapatma kararı alan bazı bankalar bölgeden çekiliyor algısı yarattı.

Genel Değerlendirme

Deprem sonrası Türk bankaları:

  • İlk refleks olarak insani yardımlara öncelik verdi.

  • Ekonomik çarkların durmaması için kredi esneklikleri sağladı.

  • Ancak, daha kapsayıcı ve uzun vadeli planlama ihtiyacı da gündeme geldi.

HANGİ BANKA NE KADAR YARDIM VAAT ETTİ?

2022 Kahramanmaraş Depreminde bankalar milyarlarca lira destek sözü açıkladılar. Fakat bu vaatlerinin bugüne kadar ne kadarlık kısmının yerine getirildiği henüz netleşmiş değiş. Zira, bu vaatlere rağmen bankaların bu yöndeki bağış ve destekleri yıllık Faaliyet Raporlarında yer almadı. Kurumsal Etik açısından bu destek yardım vaatlerinin ne kadarının ne şekilde yerine getirildiğinin açıklanması kurumların marka değerini de yakından ilgilendiriyor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.