Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Dolar neden düşüyor, değer kaybı sürecek mi?

Yayınlanma:

|

Dolar, Covid-19 salgınının ABD’yi etkisi altına aldığı Mart 2020’den bu yana küresel piyasalarda sürekli düşme eğiliminde.

ABD’nin ticari ortaklarının para birimlerine göre yüzde 10-12 aralığında değer kaybeden dolar, 2018’den bu yana en düşük seviyeleri gördü.

Dolar/TL kuru da bu düşüşten etkilendi. Dolar/TL kuru son 3 gündür gerileme kaydederken, Ağustos’tan bu yana en düşük seviyeyi test ediyor. Bugün 7,05 seviyesinde işlem gören Dolar/TL kuru, Kasım 2020’de 8,58’i görmüştü.

Doların seyrine ilişkin Bloomberg’deki analizinde ekonomist Stephen Roach, Haziran ayında yaptığı tahmini hatırlatarak, 2021 sonu itibarıyla doların küresel piyasalardaki düşüşünün yüzde 35 seviyesinde olacağı öngörüsünü yineliyor.

“Dokuz vuruşluk bir beyzbol oyununun henüz üçüncü vuruşundayız” diyen Roach, eğer bu tahmini doğru çıkarsa, dolardaki düşüşün 46. ABD Başkanı Joe Biden’ın ilk yılına damga vuracak önemli bir uyarı olacağı görüşünde.

Roach’a göre küresel piyasalarda doların düşüşünde üç etken öne çıkıyor:

  • ABD’nin cari açığındaki artış
  • Euro’nun yükselişi
  • Dolardaki zayıflığa karşı ABD Merkez Bankası’nın atabileceği adımların sınırlı olması

Bu etkenlerin ışığında Roach, doların düşüşünün süreceğine yönelik tahminleri konusunda “daha emin” olduğunu belirtiyor.

Cari açık, yatırım gelirlerini de kapsadığı için ticaretin en geniş kapsamlı değerlendirmesini sunuyor. ABD’de cari açığın gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı, 2020’nin ikinci çeyreğinde 1,2 puan artarak yüzde 3,3 olarak kaydedilmişti. Bu oran üçüncü çeyrekte yüzde 3,4 olarak hesaplandı.

Ülkenin cari işlemler açığı, 2020’nin üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 10,6 artarak 178,5 milyar dolar oldu.

İkinci çeyrekteki artış şimdiye kadarki en büyük oran olarak kayıtlara geçerken, cari açığın mevcut pozisyonu 2008’den bu yana en kötü seviyeyi temsil ediyor.

Covid’le ilişkili olarak bütçe açığının artması, yurtiçi tasarruflardaki kötüleşmenin de başlıca nedeni.

2020’de cari açıktaki genişleme, Covid kısıtlamaları sırasında mali destek sağlamayı hedefleyen 2,2 trilyon dolarlık CARES yasasının doğal sonucuydu. CARES, koronavirüs yardım, destek ve ekonomik güvenlik yasasının kısaltması olarak kullanılıyor ve 27 Mart 2020’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi.

Salgın ve yarattığı etki devam ederken, 2,8 trilyon dolarlık bir mali destek paketi de buna eklenecek. Bunun 900 milyar doları Aralık’ta devreye girdi, 1,9 trilyon dolarlık kısmı ise Biden tarafından teklif edilmiş durumda.

Covid destek paketleri toplamda 5 trilyon doları bulacak. Bu da 2020’nin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 24’üne tekabül ediyor. Cari açıktaki genişleme de bundan etkilenerek şimdiye kadarki düzeyinin de üzerine çıkabilir.

Ekonomist Stephen Roach, dolarla ilgili olumsuz öngörüsüne gelen tepkilerin “başka bir alternatif olmadığına” odaklandığını aktarıyor ve buna itiraz ediyor. Bunun için Çin’in ulusal para birimi Yuan ve euroyu, hatta kıymetli madenleri ve kripto paraları örnek veriyor.

  • Dolar ve euro, TL karşısında yeniden rekor kırdı: 8,57 ve 10,20
  • Dolar/TL kuru neden yükselişe geçti?
  • Berat Albayrak’ın istifası sonrası Dolar/TL kuru 8’e, Euro/TL kuru 9,50’ye geriledi

Haziran 2020’den bu yana Çin dünya genelinde Covid sonrası toparlanmanın öncülüğünü yaparak para birimine değer kattı. 2020’de Şubat ile Mayıs ayları arasında euro da yüzde 7’lik bir artış yaşadı.

Temmuz 2020’de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 750 milyar euroluk kurtarma fonunda anlaşmaya varması önemli bir etkendi.

Öte yandan altın fiyatları da 2020 yaz aylarında, ABD ve AB’deki kurtarma paketleriyle ilişkili olarak yükseldi. Artan likidite, altın fiyatlarının yükselmesinde etkili oldu.

ABD Merkez Bankası faiz artırmakta acele etmiyor

ABD Merkez Bankası cephesindeki gelişmeler de doların seyrinde önemli bir rol oynadı.

Cari açık basıncı altında merkez bankaları genellikle sıkı para politikası uygulayarak yardıma yetişir. Stephen Roach ise bugün ABD Merkez Bankası Fed için bunun geçerli olmadığını hatırlatıyor.

Fed’in Ağustos ayında benimsediği yeni enflasyon yaklaşımı, “ortalama” yüzde 2 enflasyon hedefini içeriyor ve daha gevşek bir duruşa işaret ediyor. Bu durum Fed’in faiz artırma konusunda aceleci olmayacağının da göstergesiydi.

ABD’nin cari açık genişlemesini ve Fed’in yaklaşımını dengelemek için yabancı sermayeye gittikçe daha çok bağımlı hale gelmesi, doların zayıflamasını daha muhtemel hale getiriyor.

Salgının hala sürmesi ve ekonominin çift dipli resesyonun eşiğinde olması, Biden yönetimini bir başka mali destek paketini benimsemeye zorluyor. Bunun ekonomi için sonuçları olacak. Doların düşüşü de bu sonuçlardan biri.

bbc

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB’den duruş değişikliği: Kur ait olduğu yere doğru ilerliyor. Sıra faizde!

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • USDTRY kuru, salı gecesini çarşambaya bağlayan sessiz vakitlerde sert bir yükseliş kaydetti. Seçimden sonra kur üzerinde kamu otoritesinin var olan ‘görünmez elinin’ bir miktar da olsa gevşediğine şahit olup, kurun her gün %1 civarında kontrollü yükselişine hep birlikte tanıklık etmiştik. Akabinde, çarşamba sabahına USDTRY kurunun yaklaşık olarak %8 civarında yükselişle başlaması ve 23,30 seviyelerine yaklaşması ile piyasada bir miktar panik havası oluşurken, hareketi anlatma hatta açıklama isteğinin de arttığını görüyoruz.
  • Öncelikle, USDTRY kurunda yaşanan sert yükselişi “Japon ev hanımı” olarak adlandırılan Uridashi (yüksek faize yatırım yapan Japon yatırımcılar) tarafından zarar kes çalıştırarak tetiklediği konusunda irrasyonel yorumlara katılmadığımı belirtmek isteriz. Sayıların dili ile konuşursak, yurtdışı yerleşiklerin Türkiye varlıklarında pozisyonlanması çok cılız: Türk hisse senetlerinde son veriler ile 21,5 milyar ; tahvilde ise 22,6 milyar TL pozisyonları var. Yani her ikisini toplasan 2 milyar dolar bile etmiyor!
  • Bu minvalde, yaşanan sert harekete anlam katmaktansa, bunun bir ‘gereklilik’ olduğunu biz bültenlerimizde her gün usanmadan siz değeri okurlarımıza izah etmeye çalıştık. Bir kez daha ifade etmemiz gerekirse, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ekonomide, hem kur hem de faiz birlikte kontrol edilmez! Eğer Türkiye kararını faizden yana kullandıysa, kurun da artık ait olduğu yere hareketlenme zamanı çoktan gelmiştir. Neden şimdi diye sorarsanız, seçim kazanılmış, maksat hasıl olmuştur şeklinde kıssadan hisse olarak yorumlayabiliriz.
  • Özelinde ise, kamunun kuru baskılayacak gücünün artık kalmadığını her geçen hafta açıklanan analitik bilanço verileri ile siz değerli okurlarımız dikkatine getiriyoruz. Dönelim düne. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama yaşanan sert hareket Kabine’nin ilk toplantısından sonra gerçekleşti! Uzun bir süredir baskılanan kur ve faizin ekonomide yarattığı dengesizlikleri düzeltmek adında, ekonomide dengelenme sürecinin filizlerinin atıldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ekonominin bir an önce soğuması gerekiyor ki, dış ticaret açığı kapansın, dövize olan talep de hızlı bir şekilde azalasın. Keza, TL’nin oldukça güçlü bir seyir izlemesi, beraberinde hem Türk sanayiciyi hem de turizmciyi çok zorlamaya başladı. Öyle ki içerde üretmek, ithal etmekten daha pahalı hâle geldiğini işitiyoruz. Bu şekilde, yılın ilk 5 ayında da dış ticaret açığının 56,1 milyar dolar ile rekor kırmasına da şaşırmamak gerekiyor!
  • Dengelenme sürecinde kurun çok da süratli bir rol üstleneceğini daha önce sizlerle paylaşmıştık. Mart 2024 yerel seçimlere gitmeden ekonomide var olan dengesizliklerin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Elbette sürecin yumuşak bir iniş tarzında olmayacağını da peşinen not düşelim. En basit yorum ile anomali (kural dışı) dönemde hastaya verilen bir avuç ilacın bir çırpıda kesilmesi kolay bir süreç olmasa da, uzaması da iyileşme sürecini sekteye uğratacaktır.
  • USDTRY kuru için “Bu âşk fazla sana” başlıklı analizimizde de dile getirdiğimiz üzere, enflasyonun doğru ölçülemedi görüşünden hareketle, kurun tam olarak denge noktasına nerede ulaşacağını bilemediğimiz gibi, 24-25 aralığını makul bir seviye olarak öngörüyoruz. Bu seviyelere yaklaşıldığı zaman, TCMB’nin de 22 Haziran’da düzenleyeceği olağan PPK toplantısını ile devreye gireceğini, faiz silahını çekerek dengelenme sürecine dâhil olacağını düşünüyoruz. Politika faizinde bir artış ihtimalini tamamen devre dışı bırakmasam da, eksi tecrübelerimden hareketle, geç likidite penceresi (ceza faizi) veya faiz koridorunun üst bandı (borç verme) faiz oranlarını piyasada iş gören faiz oranlarının seviyesine çekileceğini düşünüyorum. Böylelikle, ekonomiye yol göstermekte geride kalan TCMB, kaybettiği kredibilitesini de yavaş da olsa geri kazanacaktır.
  • Kurun ve faizin beraber yükselmesi, dış ticaret açığında her ay manşetleri süsleyen rekor söylemlerini otomatikman ortadan kaldıracağı gibi, TCMB’nin  faizleri yükseltmesi de tıkalı kredi kanallarının açılmasına (belki biraz daha yüksek bir faiz ile) olanak sağlayacaktır. Bu denkleme yurtiçi yerleşikler ne zaman döviz satarak dâhil olur ya da Londra piyasasının için ne zaman döviz sat TL varlıklara gir yönünde ‘gıdıklanır’ bunu biraz da izlenecek yol haritası ve tesis edilecek güven ortamı sağlayacaktır. Bu noktada Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetimine büyük bir rol düştüğünü düşünüyoruz. Şimşek dün yaptığı açıklamada, “kurallara dayalı politika oluşturma sözümüzü teyit ediyoruz” diyerek kurun piyasa şartları altında belirleneceğinin altını çizerken,  ekibini güçlendirilip güvenilir bir program yazılacağı vurgulandı.
  • Dün yaşanan sert kur hareketi ardından TCMB’nin duruş değişikliği analitik bilançosuna da hemen yansıdı. Aşağıdaki grafikte görülebileceği üzere, 2, 5 ve 6 Haziran tarihini kapsayan rakamlara göre, TCMB’nin swap hariç net pozisyonu toplamda 3,1 milyar dolar artış kaydetti. Bunu elbette TCMB döviz alıyor şeklinde okumamak gerekiyor: ihracattan gelen dövizler rezervleri yukarı itti.
  • Türk insanının barometresi mâlum döviz kuru. Döviz kurunun sağlıklı bir zeminde ilerleyerek olması gereken yere doğru gitmesine paralel, alternatif piyasalar da dün hareketli bir seyir izledi. Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS risk primi 477 baz puan seviyesine gelirken, Türkiye’nin dolar cinsi eurobondlarının getirileri dün günü dinlenerek geçirdi. Öte yandan, normalleşmeyi kutlayan hisse senedi piyasalarında ise ana endeks %3,2 ; bankacılık endeksi ise %2,4 yükseldi. Her ne kadar yükselecek olan faizler hisse senetleri için iyi bir haber olmasa da, kur artışı döviz bazında gelirleri olan ve ucuzlayan hisse senetlerine alım getirdiğini düşünüyoruz. Momentum şimdilik güçlü, biz de arıza çıkarmayarak takip edelim.
  • Yurtdışı cephede ise hava bir gün iyi bir gün tatsız. Önemli bir veri yokluğunda yaz sakinliğinin yaşanmasını beklerken, Rus-Ukrayna savaşında, Rusya güçlerinin Kherson yakınlarında bulunan ve Zaporijya nükleer santralini besleyen Kakhovka Hidroelektrik Santrali’ni vurduğunu ve barajın çöktüğü haberi gözlerin yeniden bölgeye çevrilmesine neden oldu. Tarımsal arazilerin su altında kalabileceği korkusu ile buğday fiyatının bu hafta oldukça dalgalı bir seyir izlediğini de not edelim.
  • ABD’nin sermaye piyasaları düzenleme kurumu SEC, Binance ve CEO’su Changpeng Zhao’ya “yalanlar ağı” işlettiği iddiasıyla dava açması ardından, bir diğer önemli kripto para borsası olan Coinbase’e de dava açtı. Uzun süredir düzenleme kapsamında olmayan kripto piyasasının çarpıcı şekilde değişebileceğini okuyoruz. Direnişin parası bitcoin uzun bir süre 28bin dolar teknik seviyesinde bulunan direnci aşamaması ardından son gelişmeler sonrasında 26bin dolar seviyesine kadar geriledi. 28bin dolar üzerinde güçlü bir aylık kapanış görmeden, bitcoini bir müddet unutacağız.
  • FED’in 13-14 Haziran tarihindeki olağan toplantısında, bir yılı aşkın bir süredir ilk kez faiz oranlarını artırmayacağı ihtimaline vadeli işlemler %71 olasılık tanırken, ekonominin dirençli kalmaya devam etmesine paralel sene bitmeden bir kez daha faiz artırımı görebileceğimiz yönünde beklenti de keyifleri kaçırıyor. Hatta, Kanada Merkez Bankası’nın dün sürpriz nitelikteki 25 baz puanlık faiz artırımı da küresel risk iştahını olumsuz etkiledi!
  • Bu minvalde, dolar endeksi (DXY) önemli bir değişim göstermeyerek 104 seviyelerinde yatay bir seyir izlese de, doların piyasa faizi olan 10 yıllık tahvillerde son günlerde yaşanan 25 baz puan yükseliş, faiz getirisi olmayan altın üzerinde baskı kurdu. Dün gün içerisinde altının önemli bir teknik seviye olan 1,965 doları test etmesi ardından adeta kırmızı kart görerek 1,940 dolar seviyesine kadar sert gerilediğine şahit olduk. Teknik mânâda haftalık kapanışı görmek istesek de, 1,965 dolar seviyesinin altında olası bir kapanış durumunda daha da aşağıda 1,900 dolar seviyesine varan bir geri çekilme bizleri şaşırmayacaktır (bakınız grafik). Gram altın ise USDTRY kurunun amansız yükselişi ile 1,460 TL seviyelerine yükselerek rekorunu bir adım daha kuzeye taşıdı. Gram altın ile ilgili olumlu yorumumuzu bir müddet daha korumaya devam edeceğiz.
  • ABD borsaları teknoloji hisseleri önderliğinde geceyi düşüşle tamamlarken, yeni gün başlangıcında Asya borsalarında da hava tatsız görünüyor. Mali piyasaların gündeminde bugün her hafta Perşembe günü olduğu üzere TCMB ve BDDK verilerini irdeleyeceğiz. Dışarıda ise ABD’de açıklanacak haftalık işsizlik maaşı başvurularına bakacağız.

 
>TCMB Swap Hariç Net Rezervler

Sert kur hareketi ardından TCMB’nin duruş değişikliği analitik bilançosuna da hemen yansıdı. 2, 5 ve 6 Haziran tarihini kapsayan rakamlara göre, TCMB’nin swap hariç net pozisyonu toplamda 3,1 milyar dolar artış kaydetti. Bunu TCMB döviz alıyor şeklinde okumamak gerekiyor (ihracattan gelen dövizler rezervi yukarı itti).

16861970733be9b518eda088e85774dd64e0bc866f_1_1200.jpg

>XAUUSD

Dün gün içinde 1,965 doları bir kez daha test etmesi ardından adeta kırmızı kart görerek soluğu 1,940 dolar seviyesinde aldı. Teknik mânâda haftalık kapanışı görmek istesek de, 1,965 dolar seviyesinin altında olası bir kapanış durumunda daha da aşağıda 1,900 dolar seviyesi gündeme gelecektir.

168619707328cfd12b2c6546a40f7dba66a75971dc_2_1200.jpg

>Gram Altın

Slogan yıllardır hiç değişmedi: her çeyrek daha da yukarı…

168619707313345e52c126bf97f62b558b7aa2d631_3_1200.jpg
İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’de Binance’ten sonra Coinbase’e dava

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto para borsası Coinbase’e kural ihlalleri gerekçesiyle dava açtı. SEC’ten yapılan açıklamada, platformunu kayıtsız bir menkul kıymetler borsası, broker ve takas ajansı olarak işletmesi sebebiyle Coinbase’e dava açıldığı belirtildi.

Yapılan şikayete göre, Coinbase’in en az 2009’dan bu yana kripto varlık menkul kıymetlerinin alım satımını yasa dışı bir şekilde kolaylaştırarak milyarlarca dolar kazandığına işaret edilen açıklamada, SEC’in, Coinbase’in yasaların gerektirdiği şekilde Komisyona bu işlevlerin hiçbirini kaydetmeden bir borsa, broker ve takas ajansının geleneksel hizmetlerini iç içe geçirdiğini iddia ettiği aktarıldı.

BİNANCE’E DE DAVA AÇILMIŞTI

SEC, dün de diğer bir kripto para borsası Binance’in kuruluşları ile şirketin kurucusu Changpeng Zhao’ya 13 suçlamayla dava açtığını açıklamıştı.

Suçlamalar arasında kayıt dışı borsaların ve takas acentelerinin işletilmesi, Binance.US platformunda alım satım kontrolleri ve gözetiminin yanlış beyan edilmesi ile menkul kıymetlerin kayıt dışı arzı ve satışı gibi menkul kıymetler yasaları ihlallerinin yer aldığı kaydedilmişti.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

85 milyon TL ve 1 milyon Euro’luk ‘Forex’ vurgununda ikinci dalga operasyonu: 11 gözaltı

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce ‘Forex’ yatırımı adı altında müşterilerini toplam 85 milyon TL ve 1 milyon Euro dolandıran şüphelilere yönelik ikinci dalga operasyonu gerçekleştirildi. 5 ilde eş zamanlı yürütülen operasyonda 11 şüpheli gözaltına alındı. Ocak ayındaki ilk dalga operasyonunda ise yakalanan 6 kişiden 5’i tutuklandı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce Ankara, Aydın, İzmir, Antalya ve Muğla illerinde ‘Forex‘ yatırımı adı altında Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izinli faaliyet gösterdiklerini öne sürerek aylık yüzde 25-50 kar vaadiyle yatırımcılardan para topladıkları ve geri ödemedikleri belirlenen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Bu şekilde yatırımcılardan toplam 85 milyon TL ve 1 milyon Euro’luk vurgun yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik teknik ve fiziki takibin ardından ilk operasyon 25 Ocak’ta düzenlendi. Gözaltına alınan 6 şüpheliden 5’i tutuklandı.

Soruşturmada ikinci dalga operasyon ise bugün gerçekleştirildi. Adresleri belirlenen 11 şüpheli, eş zamanlı operasyonlarla yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürdürülüyor. Şüphelilere ait konut ve işyerlerinde yapılan aramalarda 1 yarı otomatik makinalı tabanca, 1 ruhsatsız tabanca, 2 pompalı tüfek ele geçirildi.

DOLANDIRICILIK PARASIYLA LÜKS BİNA İNŞA ETTİRİP DAİRELERİ PAYLAŞMIŞLAR

Şüphelilere ait şirketler hakkında yapılan incelemede; Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yatırım izinlerinin olmadığı, yatırımcılar tarafından şirket hesaplarına gönderilen paraların büyük kısmının şüphelilerin şahıs hesaplarına gönderildiği, elde ettikleri haksız kazanç ile Antalya’da deniz manzaralı lüks bina inşa ettirerek daireleri paylaştıkları, lüks araçlar edinerek haksız zenginleştikleri, sisteme katılan kişi sayısı doygunluğa ulaştıktan sonra kar payı vermeyi bırakarak açmış oldukları ofisleri kapattıkları, ikamet adreslerini ve telefon numaralı değiştirerek mağdurların kendilerine ulaşmasını önledikleri tespit edildi.

DHA

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

ABONELIK

Popüler

www paravitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.


Notice: date_default_timezone_set(): Timezone ID 'UTC+3' is invalid in /home/maviatlas/public_html/wp-content/plugins/notice-bar-old/inc/frontend/front-notice-bar.php on line 27