Connect with us

GÜNDEM

Facebook’tan 9 ayda 2 milyon lira alan “teyit.com“, T24 duvarına çarptı!

Yayınlanma:

|

teyit.org internette yayınlanan haberlerin doğruluğunu teyit etmek ana misyonu olan ve bu teyitler için facebook ile anlaşma yapıp 9 ayda 294,400.-USD olan teyit.org Boğaziçi Üniversitesi üzerine bir haberin doğru olmadığını bunu yayınlayanlardan birinin de T24 olduğunu yazıp habere engel getirmeye çalışıncatam anlamı ile T24 duvarına tosladı. teyit.org geri adım atıp “teyit bilgisinde düzeltme yapsa da T24 hışmından kurtulamadığı gibi güvenirliğini de ciddi şekilde zedeledi.

T24‘de Doğan Akın konu ile ilgili yazısı yaşananları özetledi. İşte o yazı :

Yalan size sadece ödeyemeyeceğiniz borçlar biriktirir ve gerçek er ya da geç süslemeye çalıştığınız hikâyeleri mahveder…

Bugün biraz dertleşelim. Birkaç gündür T24‘te teyit.org ile ilgili haber ve yorumlar görüyorsunuz.

İki meseleden biri şu; teyit.org, mali destek aldığını duyurduğu Facebook’a taahhüdü karşılığında medyaya / sosyal medyaya yansıyan bazı iddiaları / haberleri ücreti mukabilinde doğruluk incelemesine tabi tutuyor. Yanlış olduğu tespitine / kanısına vardığı haberleri / iddiaları raporluyor. Bu içerikleri paylaşanları sitesinde duyuruyor, ayrıca Facebook’a ‘yanlış haber’ bildiriminde bulunuyor. Bu raporlamanın / bildirimin ardından Facebook, ilgili haber sitesinin içeriklerinin Facebook’taki erişimini ve tanıtımını kısıtlıyor veya engelliyor, ‘yalan haber üreten site’ etiketlemesi yapıyor.

T24 Yazı İşleri müdürlerinden Candan Yıldız; bu raporlamaların zaman zaman hatalı ve/veya profesyonel eksiklik içerdiğine de işaret ederek, gazetecilik ve medyada özdenetime dair tartışma açmaya yönelik bir yazı yazdı.

Yazıda, örnek olarak verilen teyit.org raporlarından biri; T24’ün “Tiktok’ta tepki çeken nezarethane videosu: Boğaziçi misafirhanemiz sizi bekliyor” başlıklı haberine ilişkin olandı. Teyit.org’un T24’ü de yanlış haber vermekle işaretlediği inceleme raporunun konusu, başlıkta “Boğaziçi misafirhanemiz sizi bekliyor’ paylaşımını yapan kişinin polis olduğu iddiası” kelimelendirmesiyle duyuruluyor. Ancak T24’ün haberinde ‘paylaşımı yapan kişinin polis olduğu’nun iması bile yok.

Bu durumu teyit.org’a ilettik, ‘yanlışlıkla konmuş olabileceği‘ gibi bir yanıt da verildi, ancak günlerdir bu meseleden sonuç alabilmiş değiliz. İnceleme raporunun “Kimler Paylaştı” bölümünde hâlâ T24’ün adı duruyor.

Teyit.org raporlarına dayanarak Facebook’ta haber içeriklerinin kısıtlanması / engellenmesinin başka boyutta bir sansür ihtimaline işaret edilen Candan Yıldız’ın yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Teyit raporuna alınmayan iktidar medyaları

Diğer Teyit meselesi; Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Şeyma Altundal‘ın “gözaltına alındığı sırada ters kelepçe takıldığı, yerde sürüklendiği” yolunda avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamayı yalanlamaya çalışan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün paylaştığı videoya ilişkindi. Teyit.org, inceleme raporunda, bu videonun gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş, ancak Şeyma Altundal’a karşı hakarete varan ifadelerle kampanya başlatan Sabah, Yeni Şafak, Yeni Akit, Takvim, A Haber, TRT gibi gazetelerin, internet sitelerinin, televizyonların yayınlarına bir kelimeyle bile değinmemişti. Raporun, gerçeği yansıtmayan videoya ilişkin “Kimler Paylaştı” bölümünde de bu yayınların hiçbirinin adı yoktu.

T24, Teyit.org Şef Editörü Gülin Çavuş‘a başvurdu, bu durumu haberleştireceğini paylaşarak, iki temel soru yöneltti:

1- Şeyma Altundal’ı yalanlarla hedef alan medyanın yayınları neden teyit.org raporuna konu olmamış, neden bu yayınların adı “Kimler Paylaştı” bölümünde esirgenmişti?

2- Bu yayınlar hakkında Facebook’a ‘yanlış haber‘ bildirimi yapılmış mıydı?

İlk soruya, “daha viral yayınların dikkate alındığı, ayrıca elle yapılan o bölümde bazı şeylerin gözden kaçabildiği” yanıtı verildi, ki Teyit’in bu yanıtı T24 haberinde aynen paylaşıldı.

Diğer soru için ise, “e-mail ile başvurulması” istendi. Soru e-mail ile de Teyit’e iletildi. Ancak teyit.org bu soruya yanıt vermedi. Bu durum da habere kondu.

Benzer yayınların adının paylaşılmadığı teyit.org raporlarından başka örnekler de içeren, teyit.org’un açıklamalarını da yansıtan dikkatle yazılmış haberi buradan okuyabilirsiniz.

Hem ‘teşekkür’, hem ‘saldırı’ şaşkınlığı

Peki teyit.org ne yaptı?
Gönül isterdi ki, teyit.org, ardındaki sebeplerden hazzetmese de birkaç raporu için, gazeteciliğin yaptığı denetimle ortaya çıkan sonucu kabullenip kucaklayabilseydi.
Ancak öyle olmadı.
Öncelikle, T24’ün haberleştirdiği rapordaki iktidara yakın yayınlar için Facebook’a ‘yanlış haber‘ bildirimi yapılıp yapılmadığı sorusuna yanıt verilmedi.
Ancak teyit.org’u kuran ve yöneten Atakan Foça, ne yazık ki yalana da tenezzül ettiği tweetler atabildi. Örneğin, yukarıda özetlediğim haberin “teyit.org’a bir saldırı” olduğunu iddia edebildi. “Bu saldırının ardında ekonomik nedenler” olduğunu öne sürebildi.
Malum vesilelerle de alışık olduğumuz bu ruh halinden “teröristler, hainler” tweetleri de bekliyorduk ki, T24’ün haberini anons ettiği tweetin altına teyit.org’dan bir teşekkür tweeti geldi:
Merhaba , gözden kaçırdığımız veriyi ekledik, düzeltme notumuzu şeffaf şekilde okurlarımızla paylaştık. Sistemimizi de bu doğrultuda iyileştirdik. Katkıda bulunduğunuz için teşekkürler.

En hafif ifadesiyle bu ‘şaşkın’ tavrın arkasındaki ruh halini anlamak zor, bunun tartışmasına girmeyeceğim. Ülke gündemine oturmuş bir üniversite öğrencisini büyük bir yalan kampanyasıyla hedef alan ve milyonlara ulaşan takipçileri bulunan yayınların tamamının “gözden nasıl kaçmış” olabileceği bahanesi üzerinde de durmayacağım.

Teyit’e sorular: Facebook durumdan haberdar mı?

Ancak, birkaç temasımın tamamında açık sözlü davrandığımı vurguladığım teyit.org’u yönetenlere önce birkaç sorum, sonra bir çift lafım olacak.

– Facebook anlaşması da olsa, özünde bir denetim işine soyunan bir mecra, hakkında son derece dikkatle yazılmış bir haberle denetlendiği anda nasıl bu kadar öfke krizine tutulur? Raporlarınızı da böyle mi yazıyorsunuz?

– T24’ü Sabah’ın yanına koyup, “teyit.org’a saldırı yaptığını” iddia ederek hakkaniyetli davrandığınızı, doğru bir şey yaptığınızı düşünüyor musunuz?

– Son derece meşru iki soru içeren; teyit.org’un görüşünü de yansıtan T24’ün haberi neden ve nasıl bir saldırıdır?

– T24 haberi saldırı ise, teyit.org T24’e attığı tweetinde bu ‘saldırıya’ mı teşekkür ediyor?

– Facebook’tan aldığınız para karşılığında yaptığınız yalan/yanlış haber incelemelerinde, örneğin Şeyma Altundal’a saldıran iktidara yakın medyanın yayınlarının içeriklerini ve adlarını raporlarınıza koymadığınızdan Facebook haberdar mı? Misal, teyit.org’un Şeyma Altundal raporunda, T24 haberleştirene kadar iktidara yakın medyanın yayınlarının hiç yer almadığını Facebook’a bildirdiniz mi?

– Yine bazı iktidar yanlısı yayınlar hakkında ‘yanlış haber‘ bildirimi yapmadığınızdan hiç olmazsa Facebook haberdar mı? Bağımsız haber mecralarının haberlerinde Faceebook’a ‘yanlış haber’ bildirimi yaparken, bazı raporlarınızda iktidar medyasına yol verildiğini Facebook biliyor mu?

– Ve T24’ün ‘saldırı’ olarak nitelediğiniz haberinin arkasında nasıl bir ‘ekonomik neden’ olabilir? Bu iddiayı ispat edemezseniz özür dileyecek misiniz?

Mehmet Y. Yılmaz teyit.org’u yazdı: Bu ülkede her şey bozulmak zorunda mı?

T24’ün Facebook geliri

Teyit.org T24’e, raporundaki eksiği işaret ederek sağladığı katkı için teşekkür ederken, mecranın kurucusu ve tepe yöneticisinin T24’ün haberi üzerine ‘saldırı’, ‘ekonomik nedenler’, ‘Facebook’tan reklam geliri kaybı’ tweetleri atması sadece şaşkınlıktan değil elbette. Bu tavrın nedenlerini önümüzdeki günlerde daha iyi anlayacağız.

Ancak ben, bu ‘ekonomik kayıp, reklam geliri kaybı‘ tweetleri için, açık bir yalan olsa da Atakan Foça’ya teşekkür ederim. Gayet organize propaganda makinesi taşeronların yıllardır süren saldırıları nedeniyle şerbetli olduğumuz para kaynağı konusuna ilişkin olarak yeni bir açıklama yapmamıza vesile olduğu için. Önce yıllardır söylediğimizi, devletin inceleme ve soruşturma raporlarıyla da belgelenen gerçeği yineleyeyim. 1 Eylül 2009’dan beri yayında olan T24, bu gezegende hiçbir kişi, kurum, şirket, dernek, hareket, organizasyon, fon, şu bu v.s’den tek kuruş almadı. Yokluğun imkânlarıyla da gazetecilik yapmaya çalışıyor, bu tür yazıları da alnımızın akıyla yazabiliyoruz.

Madem para konuşmak istiyor -ki medyada her mecra için sorgulanması meşru ve elzemdir- şu açıklama da, T24’ün ‘ekonomik nedenlerle Teyit’e saldırdığı, reklam geliri kaybı yaşadığı‘ mesajı veren Atakan Foça’ya: Senin geçen yıl dokuz ayda 2 milyon lira (294 bin 400 ABD Doları) aldığını açıkladığın Facebook’tan T24 11 yıldır 1 kuruş para, 1 kuruş reklam geliri almadı! T24’ün toplam trafiği içinde Facebook kullanıcılarının payı da yüzde 5’i bile bulmuyor.

Evet, teyit.org Facebook’la anlaşmasına dayanarak Facebook için para karşılığında bir onaylama işi yapıyor. Gazetecilikte elbette patronlu bir teyitçilik tartışılır, ancak teyit.org’un sonuçta Facebook’la iş yapmasına da kimse bir şey diyemez. Nereden gelirse gelsin, haber düzeltme uyarısı gazetecilik için bir katkıdır. Ancak bunu, haber mecralarını ‘yalan haber üreten site‘ nitelenmesiyle sonuçlanacak bir yolla yapmak, bu sonuca neden olmak son derece tartışmalı, özellikle bağımsız mecralara zarar veren bir iş olur. Kaldı ki T24 bu görüşünü birkaç kez teyit.org’a iletti; Facebook’a bildirim yapmalarından önce mecraları haberdar etmelerinin, ‘yalan haber üreten site‘ gibi adil olmayan nitelemelerin önüne geçebileceği görüşünü paylaştı.
Elbette teyit.org’un iş tarzını tartışmak, önerilerde bulunmak, teyit.org’un hazırladığı raporları incelememeyi, varsa sorunlu boyutları tartışmamayı, sonuçları haber yapmamayı gerektirmiyor.

T24’te yapılan hatalar Teyit’in hatalarını siler mi?

Teyit’i yönetenlerin, sonunda düzelttiklerini açıkladıkları bir rapora ilişkin haber karşısında sergiledikleri öfke, T24 hakkında yalana başvurmaları, hatta ‘hangi haber sitesi kaç yanlış bilgi yayınladı, kim hatasını düzeltti, kim yanlışta ısrar etti‘ anonsuyla ‘internet medyasının yanlış bilgi karnesini yakında açıklayacaklarını‘ duyurmaları acıklı. 

T24’te elbette hayal ettiğimiz düzeyde gazetecilik yapamıyoruz. Daima söylediğimiz gibi, imkânlar nispetinde gazetecilik yapmaya çalışıyor, bütün doğruları temsil ettiğimizi öne sürmüyoruz. Ve elbette niyet edilmeden çok hata yapılıyor T24’te; yanlış haber de veriliyor, yetişilen yerden düzeltiliyor, özür de dileniyor. Acıklı olan, burada sergilenen zihniyet. T24’ün veya başka bir haber mecrasının yanlışları, teyit.org’un hatalarını giderir mi?

Neden bir üniversite öğrencisini hedef alan iktidar medyasının, o hedef almayı inceleyen teyit.org raporunda söz konusu edilmemesini içeren bir haber üzerine böyle bir duyuruya ihtiyaç duyuluyor?

Bakın; teyit.org’un eksikliğini giderdiğini duyurduğu o rapora; Sabah, Takvim, Yeni Şafak, Yeni Akit, A Haber ve TRT’nin linkleri T24 haberinin ardından eklendi ama hâlâ o yayınlarda Şeyma Altundal’ın nasıl linç edildiğine ilişkin bir kelime girmedi.
Teyit.org, bu yayınlar için Facebook’a ‘yalan/yanlış haber bildirimi yapılıp yapılmadığı‘ sorusunu hâlâ yanıtlamadı.
Teyit.org, raporundaki bu eksikler için kimseden özür dilemedi.
T24’ün yanlışa düştüğü haberler, teyit.org’un bütün bu yanlışlarını düzeltecek, yanıtsız bıraktığı soruları yanıtlayacak mı?

Tetikçi medya kaşarlarının izinden gitmek mi değişim?

Atakan Foça, T24’ü suçladığı tweetlerinde ‘değişim‘den, ‘değişime karşı direnç‘ten de söz ediyor. Bu mu değişim? Yönettiğin mecra ‘eksikliği giderdik ,T24’e teşekkür ederiz‘ açıklaması yayımlarken T24 ile propaganda makinelerini yan yana koyarak ‘Bize saldırıyorlar’ deme şaşkınlığı mı?

Hatanı söyleyene karşı yalana tenezzül etmek, arka cebinden sözüm ona bir ‘internet medyası karnesi‘ çıkarmak mı değişim?

T24 haberi doğru, düzelttik, özür dileriz” diyememek mi değişim? Değişim; eleştiriye karşı, bu ülkede ‘gazetecilik’ görüntüsü altında her iktidara müptela tetikçilik yapan medya kaşarlarının izinden gidip, onlarınkine benzer gürültüler çıkarmaya çalışmak mı? Hep başkalarının dersinden geçmeye çalışıp, asla kendine bakmamak mı değişim? Gerçek karşısında yalana sarılmak, gerçeği ayıklayıp porsiyonlara ayırmak mı?

Siz, geçmişin girizgâh olduğunu unutanlar kalabalığına girip ‘bugün olsa asla yapmazdım’ diyeceğiniz dünler inşa etmeye devam edin, biz bağımsız gazeteciliği kurumlaştırma çabamızı sürdüreceğiz. 
Ardımızda bırakmaya çalıştığımız karanlıkların önümüzde bir daha, bir daha doğurulmasına karşı çıkacağız.

Yalan size sadece ödeyemeyeceğiniz borçlar biriktirir ve gerçek er ya da geç süslemeye çalıştığınız uydurma hikâyeleri mahveder.
Ne iddia edersen et, sonuçta olabildiğin şeysindir. Teyit.org, T24 haberinde işaret edilen gerçekler karşısında gürültü yaparak, taahhüt ettiği şeyi değil, onun taklidini yapabilir ancak, bunu unutmasın.
Ve hiç kimse; iktidara yakın medyada Kavala‘lar, Demirtaş‘lar, Altan’lar, uydurulan delillerle tutuklanan gazeteciler, siyasetçiler, öğrenciler, hayatları mahvedilen, itibarları, özgürlükleri, aileleri yalan rüzgârlarıyla hedef alınan insanların maruz kaldığı linç kampanyalarının… İftira yağdıran leş yayınların, bir elin parmakları kadar bile ‘haber inceleme’ raporlarına konu edilemediğini aklından çıkarmasın!

Bağımsız gazetecilik, elbette ne patronlu bir teyitçiliğin, ne sözüm ona ‘internet medyasına karne’ verme  şaşkınlığının edilgen bir nesnesi olamaz, bunu göstereceğiz.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Tüzel Kişilerde Mutlak Butlan

Yayınlanma:

|

Yazan:

Tüzel Kişilerde Mutlak Butlan: Şirket, Dernek, Vakıf ve Siyasi Partiler Açısından Hukuki Geçersizlik

Hukuk düzeninde bazı işlemler, baştan itibaren geçersiz sayılır. Bu tür işlemler “mutlak butlan” (yokluk) kavramı ile açıklanır. Türk hukuk sisteminde; şirketler, dernekler, vakıflar ve siyasi partiler gibi tüzel kişiler açısından da bu geçersizlik ciddi sonuçlar doğurur.

Mutlak Butlan Nedir?

Mutlak butlan; hukuka, kamu düzenine, ahlaka veya emredici şekil kurallarına aykırı bir hukuki işlemin başlangıçtan itibaren hükümsüz olması halidir. Bu işlemler sanki hiç yapılmamış gibi değerlendirilir. Mutlak butlan hâlinde:

  • Herkes geçersizliği ileri sürebilir.

  • Mahkemeler re’sen (kendiliğinden) dikkate alır.

  • Zamanaşımı söz konusu değildir.

  • Hukuki sonuç doğurmaz.

1. Şirketlerde Mutlak Butlan

Ticaret hayatında şirketler üzerinden gerçekleştirilen bazı işlemler, hukuki şekil şartlarına ve kanuni kurallara aykırıysa mutlak butlan gündeme gelir.

Örnekler:

  • Geçersiz Kuruluş: Asgari sermaye şartını taşımayan bir anonim şirketin kurulması.

  • Kanuna Aykırı Amaç: Yasa dışı işler (örneğin kaçakçılık) için kurulan şirketler.

  • Şekil Eksikliği: Genel kurul toplantısı, zorunlu çağrı ve nisap şartları olmadan yapılırsa alınan kararlar geçersizdir.

2. Derneklerde Mutlak Butlan

Dernekler Kanunu’na göre, bir derneğin hem kuruluş hem de faaliyet süreçlerinde kamu düzeni ve yasalara uygunluk esastır. Aksi hâlde mutlak butlan söz konusu olur.

Örnekler:

  • Kanunsuz Kuruluş: Dernek tüzüğü, yürürlükteki yasalara aykırıysa (örneğin yasadışı örgüt propagandası içeriyorsa).

  • Geçersiz Genel Kurul: Üyelerin haberi olmadan yapılan toplantıda alınan kararlar hükümsüzdür.

  • Amaç Ahlaka Aykırı: Toplumda nefret, ayrımcılık, ırkçılık gibi ahlaka aykırı fikirleri yayan dernekler geçersiz sayılır.

3. Vakıflarda Mutlak Butlan

Vakıflar, kuruluşlarında sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlara uyulmaması hâlinde vakıf tüzel kişiliği oluşmaz.

Örnekler:

  • Resmî Senet Eksikliği: Noter huzurunda düzenlenmeyen vakıf senedi geçersizdir.

  • Mal Varlığı Devri Yoksa: Kurucu tarafından belirtilen taşınmazın vakfa devri yapılmamışsa kuruluş yok hükmündedir.

  • Kamu Düzenine Aykırı Amaç: Terör finansmanı veya ayrımcı amaç güden vakıflar geçersizdir.

4. Siyasi Partilerde Mutlak Butlan

Siyasi partiler, Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olarak faaliyet yürütmek zorundadır. Anayasa Mahkemesi, bu konuda nihai denetim merciidir.

Örnekler:

  • Anayasa’ya Aykırılık: Laiklik, insan hakları, devletin bütünlüğü gibi ilkelere aykırı partiler kapatılır ve işlemleri mutlak butlanla geçersiz sayılır.

  • Usulsüz Kurultay: Parti tüzüğüne aykırı yapılan seçimler geçersizdir.

  • Tüzük ve Program İhlalleri: Toplumsal barışa tehdit oluşturan ifadeler taşıyan programlar yok hükmündedir.

Tüzel Kişilerde Hukuki Ciddiyet Şart

Mutlak butlan, yalnızca bireysel sözleşmelerde değil; kurumların varlığını ve işlemlerini de doğrudan etkileyen bir hükümsüzlük türüdür. Şirketler, dernekler, vakıflar ve siyasi partiler; kuruluş ve faaliyet süreçlerinde şekil, içerik ve amaç yönünden hukuka uygun davranmadıklarında, yaptıkları işlemler geçersiz sayılır. Bu durum, hem kamu düzeninin korunması hem de hukuki güvenliğin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

ZENGİNLİK İLLÜZYONU: Gerçek Zenginlik mi, Borçla Alınmış Bir Hayal mi?

Yayınlanma:

|

Günümüzde birçok birey, şirket ve hatta ülke; sahip olduğundan çok daha fazla zenginmiş gibi davranıyor. Lüks arabalar, büyük evler, gösterişli tatiller ve sosyal medyada sergilenen “refah dolu” hayatlar… Ancak tüm bu görüntülerin arkasında çoğu zaman borçla finanse edilen bir tüketim yatıyor.

Bu duruma ekonomi literatüründe “Zenginlik İllüzyonu” adı veriliyor. Yani kişi ya da kurumlar gerçek zenginlik yerine, borçla veya geçici gelirlerle sürdürülen bir refah algısı içinde yaşıyorlar.

BİREYSEL DÜZEYDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Kredi kartıyla yapılan lüks harcamalar

  • Taksitle alınan araba, ev, tatil vb.

  • Sosyal medyada sergilenen “lüks yaşam” gösterileri

Gerçek: Sahip olunan varlık değil, borçla finanse edilmiş bir tüketimdir.

Kredi kartıyla alınan pahalı telefonlar, taksitle gidilen lüks tatiller ve gösteriş için yapılan harcamalar… Tüm bu tüketim örnekleri, zenginlik illüzyonunun bireysel düzeydeki tezahürüdür. Kişi, aslında gelecek gelirini bugünden harcamakta, ama kendini “zengin” hissetmektedir.

ŞİRKETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Sürekli borçlanarak yapılan yatırımlar

  • Gerçekleşmemiş kârlar üzerinden yapılan büyüme planları

  • Finansal tablolarda şişirilmiş varlıklar

Gerçek: Firmanın nakit akışı sorunlu olabilir, ancak dışarıdan “büyüyen ve zenginleşen şirket” algısı yaratılır.

Bazı firmalar; sürekli kredi kullanarak yatırım yapmakta, borçla büyümektedir. Finansal tablolarda görülen “kâr” çoğu zaman nakit akışıyla desteklenmeyen hayali bir kârdır. Böyle firmalar dışarıdan güçlü görünse de içeride ciddi risk taşır.

DEVLETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Aşırı borçlanmayla finanse edilen büyük altyapı projeleri

  • Yapay şekilde düşük faizle genişleyen ekonomi

  • Kısa vadeli döviz girişleriyle büyüyen cari açık

Gerçek: Ekonominin temelleri zayıftır ama halk kendini refah içinde hisseder. Bu, genellikle krizle sonuçlanır (örneğin 2001 Türkiye krizi, 2008 ABD mortgage krizi).

Makroekonomik düzeyde, bazı devletler büyük projeler yaparak vatandaşlarına “refah” algısı yaratır. Ancak bu projelerin finansmanı borçla sağlanıyorsa ve üretim-tasarruf dengesi bozulmuşsa, bu durum sadece geçici bir illüzyondur. Ekonomik kriz kaçınılmaz hale gelir.

Zenginlik İllüzyonunun Nedenleri

  • Tüketim kültürü ve reklamlar

  • Sosyal medya ve gösteriş toplumu

  • Finansal okuryazarlık eksikliği

  • Yatırım yerine tüketimin teşvik edilmesi

  • Kısa vadeli politikalar

ZENGİNLİK İLLÜZYONUNUN SONUÇLARI VE ZARARLARI

  • Gerçek olmayan refah, tasarrufları azaltır.

  • Aşırı borçlanma ekonomiyi kırılgan hale getirir.

  • Kriz anlarında bu illüzyon bir anda dağılır.

  • Sosyal huzursuzluk ve gelir adaletsizliği artar.

GÖSTERİŞ DEĞİL GERÇEK ZENGİNLİK

Gerçek zenginlik; üretim, tasarruf ve sürdürülebilir gelir artışıyla mümkündür. Tüketim ve borçla sürdürülen bir yaşam tarzı, sadece zenginlik illüzyonu yaratır. Bu yanılsamadan kurtulmak için finansal bilinçlenme ve sadeleşme şarttır. Zenginlik illüzyonu, finansal gerçeklerden kopmuş bir algı oyunudur. Ekonomide sürdürülebilir refah; gerçek gelir artışı, üretim gücü ve tasarruf ile olur, borç ve gösterişle değil.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.