Connect with us

GÜNDEM

‘Fiber hızında internet’ diye SUPERBOX satan TURKCELL vatandaşı mağdur ediyor

TURKCELL, “Fiber hızında internet hizmeti” reklamı ile pazarladığı Mobil İnternet olan SUPERBOX’ın bağlantıda ve hızında sürekli bağlantı kopma sorunları yaşayan müşterilerde memnuniyetsizlik yaratıp vaat edilen hizmeti alamadıkları için iptal işlemi başlatanlar fahiş fatura sürprizi şoku ile karşılaştı. TURKCELL vaat ettiği hizmeti verememesinin faturasını da müşterilerine keserek VAZGEÇME BEDELİ gibi ek ödemler ile müşterilere ek faturalar çıkarmaya başladı. Ödemeleri yapan müşterilerin yargı yolu ile ödemeleri geri almak için harekete geçmeye başladığı bilgileri gelmeye başladı.

Yayınlanma:

|

Pandemi sürecinde vatandaş nereye kaçacağını şaşırdı. Başta İstanbul olmak üzere özellikle yaz aylarında boşaldı. Yazlığına, köyüne giden vatandaşın da İnternet sorunu ortaya çıktı. Bu boşluğu ve fırsatı fark eden Telefon operatör şirketleri özellikle MOBİL İNTERNET ürünlerini pazarlamaya başladı.

SUPERBOX adı ile en fazla Mobil İnternet ürünü satan TURKCELL vaat ettiği hızda hizmet verememesi şikayetlerin başında geldi. Bu nedenle müşterilerin iptal taleplerinde suçu da vatandaşa yükleyerek VAZGEÇME BEDELİ adı altında ek maliyet çıkarmaya başladı.

TURKCELL Pazarlama yaparken Fiber Hızında internet vaat eden operatör firmaları bu hızda internet hizmeti almayıp hattını iptal eden müşterilere de akıl almayacak faturalar çıkardı. 100 GB internet için 24 ay Taahhüt veren biri 2 ay sonra yeterli hizmeti alamayacağını anlayıp iptal ettirmek istediğinde aylık 183,30 TL ödemeler hariç ( ki bu hatlar 169,90 TL diye pazarlanması ayrı bir müşteri yanıltma hikayesi ) ödemeleri dışında 322,00TL CAYMA BEDELİ; 130,00 TL iki ay kullanmanıza rağmen 12 aylık Sim Kart Vergisi  başta olmak üzere ciddi bir maliyet çıkarılıyor.

Fotoğraf açıklaması yok.

Vaat edilen hızda ve kesintisiz hizmet alamayan Vatandaş İsyan etti

Turkcell’in açıklamasına göre, şirket, fiber altyapısının olmadığı yerlerde 4.5G üzerinden fiber hızı sunduğu Superbox ürünüyle bir yılda müşteri sayısını yaklaşık yüzde 350 artırdı. Böylece Superbox’ın müşteri sayısı iki yıl gibi kısa sürede 500 bini aştı. Buna rağmen Turkcell Kaç Müşterinin Superbox ürününü iptal ettiği ve ne kadar müşterilerden haksız kazanç elde ettiğini açıklamıyor. Vatandaş verilemeyen hizmete karşılık cayma hakkının hukuki olduğunu fakat Turkcell’in aldığı cayma bedeline haksız kazan olarak değerlendiriyor zira ortada verilemeyen hızda bir internet hizmeti var, daha doğrusu vaat edilen şekilde sunulan bir hizmet yok. Verilemeyen hizmet için suçu kullanıcıya / vatandaşa yükleyip ceza kesilmesine ise başta REKABET KURUMU; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Ticaret Bakanlığı‘nın bu mağduriyete nasıl sessiz kaldığı ise sorgulanır hale geldi. Hukukçular Turkcell’in bu davranışının BASİRETLİ ve DÜRÜST Tüccar davranışına girmediği yönünde fikir bildiriyor. Gelen şikayetlerin “münferit şikayet” gibi algılanamayacak kadar vatandaşın ortada bir mağduriyeti söz konusu. Şikayetler benzer ürün pazarlayan operatörlerde de yaşanmasına rağmen en fazla şikayetin Superbox üzerinde olduğu iddia ediliyor.

Facebook gibi sosyal Medya üzerinden TURKCELL SUPERBOX MAĞDURLARI gibi gruplar oluşmuş durumda. Denetim görevini yerine getiren kurumların ise gelen şikayetleri dikkate alıp TURKCELL’e ne gibi yaptırımlar uygulayacağı ise önümüzdeki günlerde netleşmiş olacak.

Kısaca SUPERBOX gezici araçlarda kullanımda sık hat kopmaları göze almalısınız; evde, işyerinde kullanacaksanız kullanacağınız yer vericilere yakın değil ise hat yavaşlama ve kopmalara razı olacaksınız demektir. Bunlar sizin için sorun değil ise deneyim yaşayarak işe yarayıp yaramadığını deneyimlemeniz gerekir. Tabi iptaller için de ödeyeceğiniz cezaları unutmamanızda fayda var. Çünkü verim alamayıp iptal ettiğinizde Turkcell kendi hatasını kabul etmiyor ama sonuçta yeterli bağlantı ve hızı sağlamama gibi bir durumda “ayıplı mal” olarak müşterisine sunduğu halde müşterisinin maddi manevi cezalandırmış oluyor.

GÜNCEL

Tüketimin ivme kaybetmesinin nedeni: Para bitti!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Tüketimde 1Ç döneminde ivme kaybı olduğu net. Ancak, bu, tüketici tasarruf etmeye geçti diye anlaşılmasın. Ne rakamlar ne de gözlemler tüketicinin tüketme eğiliminde azalmaya işaret ediyor. Tüketimin ivme kaybetmesinin nedeni para bitti!

Neden bu kadar çok tüketim meyilli olduk:

(a) Pandeminin de pekiştirdiği şekilde YOLO anlayışı ile “an”da kalma, “an”da mutlu olma eğilimi çok kuvvetli. Bunu da tüketerek sağlıyoruz. (b) Özellikle genç nesilde umutsuzluk var, çalışmakla bir şey sahibi olabileceklerine inançları kalmadı! Bu da harca ve mutlu ol eğilimine neden oluyor. Etik anlamda sorunlu olan bireylerde bu inançsızlık ahlaki yozlaşmanın her türünü ne yazık ki beraberinde getiriyor!
(c) Enflasyonist ortamda bugün tüketmek, gelecekte tüketmekten her zaman daha kârlıdır… Bu liste uzatılabilir ama ana güdüleri bu 3 etmenle açıklayabiliriz.

Bir de olayın gelir dağılımındaki keskin bozulma kısmı var. Sadece bize özgü değil, dünyada da tablo böyle. Zaten, liberal ve kapitalist sistem bu nedenle zorlanıyor… Türkiye’de bundan birkaç sene öncesine kadar gelir gruplarını üst, orta ve alt diye 3’e ayırabilirdik. Şimdi ise çok zenginler ve zengin olmayanlar diye 2 grup tanımlamak daha doğru olacaktır.

Şirketler açısından burada büyük bir zorluk ortaya çıkıyor. Eskiden orta gelir grubu, tüketimin belkemiğini teşkil ederdi. Şimdi bu segment ciddi zorluk çekiyor. Hele ki, bu grupta yer alanlar dünün güneşiyle bugünün çamaşırını kurutmayı deniyorlarsa… Farklı düşünmek gerek! File markası çok doğru bir açılım olarak tanımlanabilir.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

Orta gelir grubunda yer alan şirketlerin ne kadar zorlandığına yönelik bir örneği binek otomobil satışlarından vermek istiyoruz. Tabii ki, Çinli araçların etkisi de bir o kadar etkili. Ekteki grafikte, Fiat marka binek araç satışlarını, aylık bazda, üst segmenti temsil eden Mercedes, Audi ve BMW satış toplamına oranladık. 3 sene öncesine kadar 2.5x olan oran şu an 0.8x seviyesine kadar gerilemiş. Bu tablo bize diyor ki, üst gelir grubuna ürün ve hizmet sunanlarda bir sorun yokken orta gelir grubundakiler var oluşsal bir ortamla karşı karşıya… Bu örnekte tabii ki, Çin faktörünü ve bizde otoritenin neden yerli üreticileri korumadığını da konuşmak gerekir.

M. Fatih KERESTECİ

Okumaya devam et

GÜNCEL

Trump ilk 100’de ne yaptı, ne yapamadı!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Donald Trump, 2025’teki ikinci başkanlık döneminin ilk 100 gününde, kapsamlı ve tartışmalı politikalarla dikkat çekti. Bu dönemdeki icraatları ve karşılaştığı zorluklar, hem destekçileri hem de eleştirmenleri tarafından yoğun şekilde tartışıldı.

Başarılar ve Uygulamalar

1. Göçmenlik Politikaları

Trump, yasa dışı sınır geçişlerini %96 oranında azaltarak göçmenlik konusunda sert önlemler aldı. Bu, sınır güvenliği ve kitlesel sınır dışı işlemleriyle sağlandı.

2. Yürütme Emirleri ve Reformlar

Göreve başladığı ilk gün 26 olmak üzere toplamda 143 yürütme emri imzalayarak rekor kırdı. Bu emirler arasında federal kurumlarda çeşitlilik ve kapsayıcılık programlarının kaldırılması, elektrikli araç teşviklerinin iptali ve “Amerika’da Üret” politikalarının teşviki yer aldı.

3. Enerji Politikaları

Doğal gaz ihracatındaki kısıtlamaları kaldırarak ve elektrikli araç zorunluluklarını iptal ederek enerji sektörünü canlandırmayı hedefledi. Bu adımlar, enerji bağımsızlığına yönelik olarak değerlendirildi.

4. Uluslararası Politikalar

Trump, Paris İklim Anlaşması ve Dünya Sağlık Örgütü’nden çekilerek uluslararası taahhütlerden uzaklaştı. Ayrıca, Ukrayna ile nadir toprak elementleri konusunda ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı.

Eleştiriler ve Başarısızlıklar

1. Ekonomik Zorluklar

Uyguladığı yüksek ve tutarsız tarifeler, piyasalarda istikrarsızlığa yol açtı. S&P 500 endeksi %8 düşerek, son 50 yılın en kötü performansını sergiledi. Ayrıca, enflasyon düşse de gıda fiyatları artmaya devam etti.

2. Yasama Başarısızlıkları

İlk 100 günde sadece beş yasa tasarısını yasalaştırarak, modern başkanlık tarihindeki en düşük performanslardan birini gösterdi. Bu durum, yürütme gücünü artırma çabalarıyla birlikte yasama süreçlerinin zayıfladığı eleştirilerine neden oldu.

3. Yargı ve Hukukun Üstünlüğü

Bazı yürütme emirleri, federal yargıçlar tarafından anayasaya aykırı bulunarak engellendi. Trump’ın yargıya yönelik eleştirileri ve federal yargıçların görevden alınması çağrıları, hukukun üstünlüğü konusunda endişelere yol açtı.

4. Toplumsal Politikalar

LGBTQ+ haklarına yönelik politikaları ve federal kurumlarda çeşitlilik programlarının kaldırılması, insan hakları savunucuları tarafından sert şekilde eleştirildi. Bu adımlar, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılık açısından geri adım olarak değerlendirildi.

Genel Değerlendirme

Trump, ilk 100 gününde “Amerika Önce” gündemini hızla uygulamaya koyarak, destekçileri tarafından güçlü liderlik olarak övüldü. Ancak, ekonomik dalgalanmalar, yargı ile çatışmalar ve toplumsal politikalar konusundaki tartışmalar, yönetiminin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yarattı. Bu dönemdeki icraatlar, hem iç politikada hem de uluslararası arenada geniş yankı buldu.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ölmenin yasak olduğu meslek…

Kıymetli okurlarım bugün bir mesleğin mensuplarının ülkemizde meslek icrası sırasında yaşadıklarını dillendirmeye gayret göstereceğim izninizle…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Özetle muhasebecilerden söz edeceğim. Muhasebeciler denilince öncelikli olarak ülkemizde Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak mesleki faaliyetlerini yürütenleri konuşacağız…

Öyle bir meslek ki beyanname tarihlerinde kadın meslek mensuplarının zamanında doğum yapmalarının yasaklandığı, bir adım daha ileri gideceğim izninizle… Beyanname ve bildirim dönemlerinde neredeyse ölmenin yasak olduğu bir meslek… İşte o muhasebe mesleği…

Gerek onurla ve özgürce yazabildiğim, Gazeteciler Cemiyetimizin yayın organı 24saat gazetemdeki yazılarımda, gerekse akademik dergilerde ve diğer ortamlarda yayımlanan çalışmalarımda muhasebe meslek mensupları ile bağlantılı bilgileri dillendirmekteyim.

Dillendirdim dillendirmesine de çoğunlukla ben söyledim ben dinledim misali oldu ne yazık ki…

Bu defa neden yazıyorum benzer konuyu…

Bugün 28 Nisan 2025… Bu tarih oldukça kıymetli zira 30 Nisan 2025 şirketlerin yıllık kazançlarını beyan etmeleri bir başka anlatımla Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmesinin ve hesaplanan vergilerin ödenmesinin son günü…

Muhasebe meslek mensubu tatil yapar mı?

Elbette ki yapar…

Mali tatil bile ihdas edilmiştir…

Mali tatil vardır var olmasına da beyanname verme süresi yalnızca bir gün etkilenen bir mali tatil… Anımsıyor olmalısınız “Evlere şenlik tatil” olarak isimlendirmiştim…

Dini bayramlar, resmi tatiller, idari izinler… Hiçbiri muhasebe meslek mensubunu kapsamına almaz…

Kim bilir belki de muhasebe meslek mensubu tatil yaparsa, kitap okursa, sinemaya ve tiyatroya gitme fırsatı bulursa, bir adım daha ötesi bir de spor yapmaya vakit bulursa aman daha üretken bir birey haline gelebilir…

Oldukça komik gelmiş olabilir, ancak gerçek, muhasebe meslek mensubunun hiçbir şekilde kendisine ve ailesine yeterince vakit ayıramadığı ya da zorlandığıdır…

Kıymetli okurlarım, 28 Nisan 2025 tarihinde saat 16:52 de Gelir İdaresi Başkanlığının resmi internet sitesinden bir açıklama yapılıyor…

Açıklamada Kurumlar Vergisi Beyanname verilme ve ödeme süresinin uzatılmayacağı bilgisine yer veriliyor…

Öncelikle bu açıklamaya neden ihtiyaç duyulmuştur?

Bu açıklamaya ihtiyaç duyulduğuna göre muhasebe meslek mensupları nezdinde bir beklenti mi oluşturulmuştur?

Beyanname verme ve ödeme sürelerinin uzatılacağı yönünde bir beklenti oluşmuş ise bunun nedenleri nelerdir?

Beyanname verme ve ödeme süreleri ile bağlantılı bilgiler vergi mevzuatında belirlenmiş değil midir?

Şimdi diyeceksiniz ki;

Hocam bunların sizinle ne ilgisi var…

Evet doğrudan ilgisi bulunmamakla birlikte, konuya hem meslek hem de kamu yararı yönünden bakıldığında, bir başka anlatımla muhasebe işlemlerinin bir defada doğru neticelendirilmesi, finansal tablolarla raporlanması ve nihai olarak vergi beyannamesinin oluşması oldukça kıymetli bulunmaktadır…

Vergi idaresi tarafından meslek mensuplarının kurumlar vergisi beyannamesinin süresinde verilmesi ile bağlantılı bir problem yaşamamış olması beklenmektedir. Beyanname verilme süresi içerisinde dini, resmi ve idari tatillerin olmadığı durumlarda bir aksaklık yaşanmayacağı değerlendirilebilir…

O halde bir konu ortaya çıkmaktadır…  Hem de bir defada doğru çözüm adına…

Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatında değişiklik ihtiyacı bulunmaktadır, beyanname/bildirim ve ödeme süreleri ile bağlantılı olarak…

Ne mi bunlar;

–              Mali tatil uygulanabilir hale getirilmelidir…

–              Beyanname ve bildirim dönemlerindeki tatiller (dini, resmi ve idari) beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerine eklenmelidir…

Peki tek sorumlu idare mi kıymetli okurlarım…

Bence öyle değil…

Tüm paydaşların sorumluklarına adil bakılmalıdır…,

Başta etik eğitimleri olmak üzere farklı ortamlarda dillendirdiğim bir hususu yinelemek isterim, bir mesleğin toplum nezdinde kabul edilebilirliği esasen mesleğin mensupları ile meslek kuruluşlarının sorumluluğundadır….

Elbette ki mesleğin ve meslektaşın kabul edilebilirlik seviyesinin sürekliliğinin sağlanmasında kamu otoritesi ile kanun koyucunun etkisi göz ardı edilemez durumdadır…

O halde kıymetli okurlarım,

Bu yazımda oldukça spesifik olarak paylaştığım konuya zaman zaman yaptığım gibi bir eserle ara vermek arzusundayım…

İşte o eserden kısa bir alıntı…

Nazım Hikmet’in kaleme aldığı bir şiir de şöyle diyordu…

Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

kabahat senin,

 — demeğe de dilim varmıyor ama —

kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

Nihai olarak muhasebe meslek mensuplarına önerilerim…

Beyanname ve bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeden ölmeyin lütfen… Yoksa gözleriniz açık kalabilir…

Kalın sağlıcakla kıymetli okurlarım…

Prof. Dr. Mehmet Ali AKTAŞ

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.