Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Güven duygusu bir kere kaybedilir ve sonrası hep şüphedir

Yayınlanma:

|

  • Türk mali piyasaları dün oldukça zor bir günü geride bıraktı. Gün içerisinde off-shore TL faiz oranının gerilemesi (Londra’da TL faizin normalleşmesi) USDTRY kuru üzerinde büyük bir baskı kurdu.
  • Azalan güven duygusu, artan piyasa tansiyonu haliyle ciddi bir kırılganlığı da beraberinde getiriyor.  Haliyle, Londra piyasalarında %1,400 seviyesini gören TL faizin %20 seviyesine gerilemesi ile – TL likidite artıkça – beraberinde döviz talebi de artıyor ve kur yukarıya gidiyor.
  • Dün gün içerisinde, 8,45 seviyesine kadar yükselen USDTRY kuru, 8,58 seviyesindeki tarihi zirvesinin kıyısına kadar gelmiş oldu. Hem de, TCMB’nin koruma kalkanının (fainin) %19 olduğu bi dönemde!
  • TL’nin değer kaybı, alternatif piyasalar üzerinde de baskı kurdu. Bu kapsamda BİST100 Bankacılık endeksi %1 daha düşerek son 8 günde kaybını %21 seviyesine taşırken, yabancı indinde Türkiye risk primi 5 yıllık CDS ise 480 baz puana yükseldi!
  • Dün havanın daha da ‘bozması’ ardından sessizliğini ‘bozan’ ve Banka Genel Kurulu’nda konuşan Başkanı Kavcıoğlu, paniği bir nebze de olsa dindirmeye çalıştı. Konuşmasında enflasyon görünümünde kayda değer bir iyileşme olana kadar mevcut sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğinin altı çizilirken, TÜFE’nin üzerinde bir politika faizi izleneceği de vurgulandı.
  • Sıkı para politikası ve reel getirden söz eden yeni Başkanın açıklamalarının, Ağbal’ın açıklamaları ile aynı paralelde olması, piyasaların kafasını daha da karıştırsa da, bir nebze de olsun kur üzerindeki baskıyı alarak USDTRY’yi 8,25 seviyesine kadar itti; ama gün kapanışı 8,35 seviyelerinden oldu. İnanılmaz bir oynalık! Nasıl önümüzü göreceğiz? (bakınız grafik)
  • Lakin, yatırımcı güveninin kaybolduğu ve bu tip ‘ağrı kesicilerin’ etkisinin uzun soluklu olmadığını artık çok iyi biliniyor. TCMB’nin kaybolan güveni yeniden tesis etmesi için en azından 15 Nisan olağan PPK toplantısının sonucunun beklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun sonucu olarak da kısa vadede piyasada var olan volatilitesinin devamı olası görünüyor.
  • Elbette, kur üzerinde yukarı yönlü baskıda içsel nedenler büyük bir rol oynasa da, ABD 10 yıllık tahvil faizinin %1,80’e dayanarak 14 ayın, beraberinde dolar endeksinin de (DXY) 4 ayın yeni zirvesi olan 93,4’e yükselmesi, yani kısaca doların dışarıda da değer kazanması, etkili oldu.
  • Doların küresel bazda değer kazanması ile kıymetli madenler de yılın en düşük seviyesine geriledi. Altında taşıdığımız 1,695 ve 1,745 seviyelerinden iki kademe uzun pozisyonumuz dün 1,695 seviyesinde zarar kes ile kapanmış oldu. Gümüş pozisyonlarımızı ise korumaya devam ediyoruz (bakınız grafik).
  • ABD’de 1,9 trilyon dolar teşvik paketi ardından 3-4 trilyon dolar büyüklüğünde yeni bir altyapı teşvik paketi üzerinde konuşulması, tahvil faizlerini yukarıya itmeye devam ediyor. Kısa vade, ABD faizlerinde sakinleme olmadan, büyük bir beklenti içinde değiliz (bakınız grafik).
  • Türkiye’de dün açıklanan yeni vaka sayısı 37,303 ile bugüne kadar açıklanan en yüksek rakam oldu. Breziya’da ise can kayıpları korkutucu seviyelere yükseldi.
  • Yatırım Bankası Goldman Sachs, Türkiye ile ilgili büyüme tahminini %5,5’ten %3,5’e güncellerken, ABD ve Çin önderliğinde, IMF, 2021 yılı dünya büyüme tahminini yukarı yönde revize etmeye hazırlandığını okuyoruz.
  • Yılın ilk çeyreğinin son iş günü. Kazanda pek çok kepçe bugün farklı yönde dönebilir; piyasalarda dalga boyu da artabilir. Asya’da kırmızıların hakim olduğu bir güne başlıyoruz. ABD borsalarında ise yatay bir seyir hakim.
  • Veri takviminde içeride ekonomik güven endeksi ve dış ticaret verileri, dışarıda ise Almanya işsizlik, Euro Bölgesi TÜFE, ABD özel sektör istihdamı ön plana çıkıyor. Piyasalarda ise, hedge fon Archegos’un yarattığı tahribatın boyutu konuşuluyor!

Ø  USDTRY

Meşhur grafiğimizi bir kez daha güncellemek zorunda kaldık. Grafiğin teması, bir önceki zirveler her geçildiğinde “inciniyoruz” üzerine kurulu.

161716566424eb98e6b793f3ec9cf165e99d5c4774_1_1200.jpg

Ø  ABD 10 yıllık faiz ve DXY

ABD dolarının piyasa faizi %1,80 seviyesine dün dayanması ile, paranın kendisi de rahat durmadı. Dolar endeksi DXY, 93,4 seviyesi ile son 4 ayın zirvesine yükselirken, 14 ayın zirvesinde olan ABD 10 yıllıkların %1,97 seviyesinden önce durmayacağını düşünüyoruz.

161716566418d23cd9d3fad5c55038fd5a104666b9_2_1200.jpg

Ø  EURUSD

DXY ve 10 yıllıkların değer kazanması ile EUR/USD paritesi de beklediğimiz üzere yönüne aşağıya çevirerek 1,16’lı seviyelerin diplerine doğru yolculuğa çıktı. Dün 1,1750 seviyesinden EUR kısa pozisyon açtık. Kar al seviyemiz 1,1620 ; zarar kes seviyemiz 1,1790.

16171656651f3cd470daac771b942dc8bf8c20b36f_3_1200.jpg

Ø  XAGUSD

Dolar fırtınasına yenik düşen kıymetli madenler… Artan ABD tahvil faizleri, getirisi olmayan kıymetli madenler üzerinde baskı kurarken, haliyle elde tutma maliyetinin de artırıyor. Bu bağlamda, ABD faizleri sakinlemeden, kıymeti madenlerin de yüzü gülmeyecek. Gümüş pozisyonlarımız korumaya devam ediyoruz. Kısa vadede, 23,50 – 24 bandında dikkat etmek gerekiyor. Gümüşün de aşırı satım bölgesine geldiğini de göz ardı etmiyoruz.

16171656652c192eb49b626f07a900c4f99ad5e8ec_4_1200.jpg

İKTİSATBANK – Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Ripple, sabit kripto parası için onay aldı: XRP hızlı toparlandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ripple, RLUSD adlı sabit kripto para birimi için New York Finansal Hizmetler Departmanı’ndan (NYDFS) nihai onayı alarak önemli bir dönüm noktasına ulaştı.

Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, X üzerinden yaptığı açıklamada, yakın zamanda RLUSD’nin borsalarda ve anlaşmalı platformlarda listelenmeye başlayacağını duyurdu. Garlinghouse, sabit kripto paranın resmi lansmanı hakkında güncel bilgilerin, Ripple’ın resmi kanalları aracılığıyla paylaşılacağını belirtti.

Bu onay, Ripple için önemli bir adım olup, RLUSD’yi büyüyen sabit kripto para pazarında anlamlı bir etki yaratacak hale getiriyor. sabit kripto paralar, genellikle fiat para birimlerine bağlı dijital varlıklar olarak ödeme sektöründe dönüşüm yaratıyor. Ripple ise RLUSD ile bu trendden yararlanarak işletmeler ve tüketiciler için güvenli, düzenlenmiş ve ölçeklenebilir bir çözüm sunmayı hedefliyor.

Ripple’ın RLUSD için planları piyasayı nasıl etkileyebilir?

Ripple’ın Başkanı Monica Long, CNBC ile yaptığı bir röportajda, RLUSD’nin potansiyelini vurguladı. Long, sabit kripto para pazarının yüksek büyüme potansiyeli taşıdığını ve bu alandaki büyümenin, ödemeler ve sınır ötesi işlemlere olan talebin artmasıyla ilişkili olduğunu belirtti. Long ayrıca, düzenleyici uyumun RLUSD’nin başarısı için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti.

NYDFS onayı, Ripple’ın kripto para birimi XRP’ye olan yatırımcı güvenini de artırdı. XRP, bu gelişmeyle birlikte günü %7 bandında yükselişle 2,37 dolardan kapattı. Kripto para, dünkü volatilitede 1,9 dolara kadar geriledikten sonra bu noktadan gelen hızlı alımlarla ise %20’nin üzerinde bir toparlanma kaydetmiş oldu. XRP, bugün daha sakin hareket ederken yarım puanlık kısmi düşüşle 2,35 dolar seviyesinde işlem görüyor.

XRP’nin değeri, Ripple’ın dijital ödeme alanındaki yenilikçi yaklaşımlarını desteklerken ürün portföyünü de genişletmesine olanak tanıyor. RLUSD’nin piyasaya sürülmesi, Ripple’ın diğer sabit kripto paralara karşı rekabet avantajını artırabilir.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Gözler FED’in faiz kararına ışık tutacak enflasyon verisinde

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son dönemlerde yaşanan iyimser havanın aksine Türk mali piyasaları dün keyifsiz bir günü geride bıraktı. Her ne kadar elle tutulur somut bir neden göremesek de, jeopolitik anlamda tırmanan risklerin ön planda olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, bir önceki gün Suriye’nin yeniden inşası veya yapılandırılmasını fiyatlayan borsa istanbul, özelinde de çimento, demir-çelik, taş toprak endeksi dün kazanımlarını geri vermek suretiyle günü düşüşle tamamladı. Ana endeks dokuz günlük kesintisiz yükseliş ardından %1,5 gerilerken, son dönemlerin lokomotif endeksi bankacılık hisseleri %2,7 düştü. USDTRY bebek adımları ile 34,85 seviyesine yükselirken, tahvil piyasası da benzer bir şekilde baskı altında kaldı.

Hazine’nin dün düzenlendiği iki tahvil ihracından dokuz ay vadeli olan kısa vadeli tahvilde ortalama yıllık bileşik faiz %45,25 seviyesine gerçekleşerek beklentilerin üzerinde yer aldı. SPK’nın geçen ay yatırım fonlarına ilişkin rehberliğini değiştirmesi ve Şubat 2025’ten itibaren Para Piyasası Fonları’na (toplam büyüklüğü 1 trilyon TL’den fazla) portföyün en az %10’unu devlet tahvillerine yatırma zorunluluğu getirmesi sonrasında dünkü ihaleye talep gelmesini bekliyorduk. Dün ihalede oluşan faizin beklentinin biraz üzerinde gelmesi ardından ikincil piyasada da faizleri yükseldiğini gördük. İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi dün tam bir puandan fazla yükselirken, SPK açıklamasının geldiği 22 Kasım tarihine göre bakılırsa, faiz neredeyse üç tam puan yükseldi!

Dün yaşanan olumsuz seyrin Suriye ekseninde artan jeopolitik risklere yönelik olduğunun düşünmekle birlikte, sene sonu nedeniyle kâr realizasyonu ihtimâlini de göz ardı etmiyoruz. Önümüzdeki günlerde gidişatı daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmeye çalışacağız. CDS risk primi neredeyse önemli bir değişim göstermeden 244 baz puandan ve pandemi döneminden bu yana en düşük seviyede salınırken, TCMB’nin olağan PPK toplantısının 26 Aralık tarihinde olduğunu not edelim. Görüşümüzde pek de bir değişiklik yok: TCMB’nin bebek adımları ile faiz indirimine başlayacağını daha doğrusu başlaması gerektiğini düşünüyoruz.

Görüşümüz hemen kuvvetlendirelim: Sanayi cephesinde çarkların durma noktasına doğru gittiğini gösteren verisi dün TÜİK tarafından açıklandı. Ekim ayında sanayi üretimi yıllık bazda %3,1 aylık bazda ise %0,9 azaldı. Daha geniş bir açıdan bakarsak, yıllık değişimin art arda beş aydır ekside olduğunu görüyoruz. Öte yandan dün yine TÜİK tarafından açıklanan Ekim ayı işsizlik oranı 0,1 puan artarak %8,8 seviyesinde gerçekleşmek suretiyle iyi bir noktada olsa da, atıl işsizlik oranının Haziran ayından bu yana zirvede olması kafaları karıştırdı. Türkiye’de asgari ücret maratonunun da başladığını hazır yeri gelmişken not edelim. Asgari ücret artışının işverene yük olacağına kesin gözüyle baksak da, ya da enflasyonla mücadele kapsamında etkisi olacağını göz ardı etmesek de, enflasyona ezilen kesimlerin kayıplarının da telafi edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yaşamak için zorlanan asgari ücretli kesime faturanın kesilmemesi gerektiğini peşinen not etmek isteriz. Neresinden bakarsak bakalım zor bir süreç!

Dönelim yurt dışına. Bugün ABD’de açıklanacak resmî enflasyon verisinin büyük bir önem arz edeceğini düşünüyoruz. KKTC saati ile 15:30’da açıklanacak enflasyon verisi FED’in 18 Aralık tarihinde sonuçlanacak olağan FOMC toplantısında ışık tutacaktır. Reuters anketine göre, Kasım ayında yıllık manşet artışın %2,7’ye yükselmesi; çekirdek artışın ise %3,3’te kalması bekleniyor. Beklenti dışında bir verinin piyasa yansımasına neden olacağını göz ardı etmemek gerekiyor. Bu sabah itibariyle, faiz vadeli kontratlar, 18 Aralık toplantısına yönelik  25 baz puan faiz indirimine %85 ihtimal tanıdığının altını çizelim.

On yıllık gösterge ABD tahvil faizi geride bıraktığımız hafta %4,15 seviyesine kadar gerilemesi ardından bu sabah %4,24 seviyesine yükselirken, doların bir dizi para birimine göre değerini gösteren sepet kur DXY’nin ise son üç gündür yükseliş kaydettiğini görüyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın yarın sonuçlanacak olağan toplantısından da 25 baz puan indirime %84 ihtimal tanınırken, EURUSD paritesinin 1,05 seviyesinin diplerine yakın işlem görüyor. EUR cephesinde, Kıta Avrupasında yaşanan yapısal ve siyasi risklerin de ötesinde Trump 2.0 dönemi politikaları ile aşağı yönlü seyrin devam etmesini bekliyoruz.

Altının ons fiyatı son günlerde artan jeopolitik risklere paralel yukarı yönlü bir seyir izliyor. Bu sabah erken saatlerde 2,704 dolar seviyesini test etmesi ardından 2,690 seviyelerinden günü karşıladığını görüyoruz. Kripto para cenahında da kâr satışlarının etkili olduğunu not edelim. Sert ve soluksuz bir yükseliş ardından bu yıl %140’dan fazla yükselen Bitcoin, bu sabah 98bin dolar seviyelerinde işlem görüyor. Teknik mânâda soluklanma isteğinin tamamlanması ardından 125-130bin dolar hedefimize doğru devam edeceğini düşünüyoruz. Bitcoin/Altın rasyosunun ise kritik bir direnç olan 37,50 seviyesinden zorlanarak 36,50 seviyesine geri çekildi not edelim.

Bugün açıklanacak kritik enflasyon verisi öncesinde ABD borsaları dün geceyi %0,25 civarında kayıplarla tamamladı. Yeni gün başlangıcında Asya cephesinde de Güney Kore borsası hâriç kırmızı rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Tayvan borsası %1 düşüşle başı çekiyor. ABD enflasyon verisine kadar sakin, devamında da verinin işaret ettiği yöne doğru bir seyir bekliyoruz.

ABD Enflasyon

173389434751953138610795d70465ed77098408eb_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Suriye’nin yeniden inşası: Türkiye’nin rolü ve beklentiler

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dün dünyanın gündeminde, altmış bir yıllık Baas rejiminin sona erdiği ve Beşar Esad’ın Moskova’ya sığındığı Suriye yer aldı. HTŞ liderliğindeki rejim karşıtı gruplar kontrolü ele geçirirken, bu değişim, Türkiye için önemli soru işaretlerini gündeme taşıdı: Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşü ve bu dönüşün ekonomik etkileri gün boyu tartışıldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriyelilerin güvenli dönüşü ve ülkenin yeniden imarı için çalışmaların sürdüğünü vurgularken, Hatay’daki sınır kapısında dönüş yoğunluğu yaşandığı bildiriliyor.

Doğum oranlarının düştüğü ve işgücü piyasasının sıkıntılı olduğu bir ekosistemde, Suriyelilerin ‘evlerine’ dönüşünün Türkiye’de işgücü ve kira piyasasında kuşkusuz etkiler yaratacağını düşünüyoruz. Şöyle ki, milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’de kiralık ev talebinin düşmesi, kira fiyatları üzerinde var olan baskının azalmasına, bunun da kiracılara ve dolayısı ile enflasyona olumlu etki yarayacağını düşünüyoruz. Öte yandan, göreceli olarak ucuz işgücü olarak görülen bir kesimin piyasadan çekilmesi ile işgücü maliyetlerini artması da beraberinde enflasyona olumsuz etki yaratacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin bu dönüşü doğru yönetmesi, hem ekonomik hem de diplomatik kazanımları beraberinde getirebileceğinden de kuşku duymuyoruz.

Dün Financial Times (FT) gazetesi de, yeni dönemin, Türkiye için yeni fırsatlar ve riskler doğurduğunu kaleme aldı. FT, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriye muhalefetini uzun yıllar desteklemesinin ardından, rejim değişikliği sonrası bölgede en etkili yabancı lider konumuna geldiğini, bu durumun, Türkiye’ye Suriyeli mültecilerin geri dönüşü, sınır ticaretinin canlanması ve inşaat sektörü için büyük bir ekonomik fırsat sunarken, aynı zamanda Kürt grupların gelecekteki rolü ve bölgesel istikrar konularında belirsizlikleri de beraberinde getirdiğini yazdı.

Türkiye’nin bu dönemi nasıl yöneteceği, hem ekonomik hem de diplomatik kazançları belirleyecek olsa da, Esad sonrası Türkiye’nin, yeniden yapılandırmada etkin bir rol oynayacağı beklentisiyle dün Borsa İstanbul cephesinde, özellikle de alt endekslerinde sert yükselişler yaşandı. Suriye’nin yeniden yapılandırma aşamasına Türk şirketlerinin önemli bir pay alacakları beklentisi ile inşaat ve çimento şirket hisselerinden tutun yapı malzemeleri ve demir-çelik üreticilerinin hisselerinde varana kadar kuvvetli artışlar görüldü. Ortada fol yok yumurta yok demeyelim. Piyasa, genellikle beklentileri önceden fiyatlamaktadır. Bu nedenle de alınan beklenti gerçekleşince satılır. BİST100 ana endeksi dün günü %1,75 yükselişle tamamladı. Son dönemlerin lokomotif endeksi bankacılık hisseleri %1,65 yükselirken, BIST İnşaat endeksi %3,36 yükselişle başı çekti. Çimento şirketlerinin hisseleri tavan yaptı.

Kur, faiz ve CDS cephesi ise yatay seyretti. CDS risk primi neredeyse son beş yılın en düşük seviyesinde kalırken, USDTRY kuru 34,80 seviyesinin hemen üzerinde gün boyu salındı. TCMB’nin her geçen gün daha da güçlenen döviz pozisyonunun da kurun sakinliğinin arkasında yatan en önemli faktör olduğunu düşünüyoruz. TCMB’nin swap ve hazine dövizleri hâriç net yabancı para pozisyonu son iki iş gününde 1,7 milyar dolar iyileşerek 37,4 milyar dolar seviyesine yükselirken, hazine dövizi dâhil rezervler ise neredeyse son dört yılın zirvesi olan 50 milyar dolar seviyesini aştı (bakınız grafik). Rezervlerin güçlenmeye devam etmesi, kurun da daha öngörülebilir bir patikada ilerlemesine neden olacaktır. Bu da hâliyle, yabancı yatırımcıların TL ve TL cinsi varlıklara olan talebini artıracak bir unsur olurken, reel anlamda güçlü TL’nin de enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Mayıs ayında açmış olduğumuz TL uzun pozisyonlarımızı korumaya 2025 yılında da gayret edeceğiz.

Küresel hisse senetleri, ABD enflasyon verileri öncesindeki belirsizlik ve çip sektöründeki gerileme nedeniyle düşüş yaşarken, Suriye’de Esad rejiminin çöküşüyle artan jeopolitik riskler petrol ve altın fiyatlarını yükseltti. Çin’in ekonomik teşvik vaatleri Avrupa ve Asya piyasalarında olumlu bir hava yaratsa da ABD hisse senetleri, Nvidia’nın rekabet soruşturması ile sarsıldı. Çin hisse senetleri ve tahvilleri, Çin’in önümüzdeki yıl “ihtiyatlı” bir para politikası yerine “uygun şekilde gevşek” bir para politikası uygulayacağını söylemesinin ardından yükseldi. Metinde yer alan politika değişikliğinin on dört yıl sonra bir ilk olduğunu not edelim.

Öte yandan, yapay zekânın ağır sikleti ve dünyanın en değerli şirketi olan çip üreticisi Nvidia, Çin piyasa düzenleyicisinin, ülkenin anti-tekel yasasını ihlal ettiği şüphesiyle şirket hakkında soruşturma başlattığını açıkladı. Bu hamle, ABD’nin Çin’in yarı iletken sektörüne yönelik son ihracat kısıtlamalarına karşı bir misilleme olarak görülüyor. Nvidia, özellikle yapay zekâ ve oyun çipleriyle Çin pazarında lider konumunda yer alırken, ABD’nin kısıtlamaları ve yerel rekabetin artması şirketin Çin gelirlerini azalttı. Çin, ayrıca Nvidia’nın 2020’de Mellanox Technologies’i satın alırken belirttiği şartlara uyup uymadığını da inceleme aldı. Nvidia hisseleri %2,5’in üzerinde düşerken, soruşturmanın kısa vadede Nvidia üzerinde büyük bir etki yaratmasını da beklemediğimizi hazır yeri gelmişken not edelim.

FED’in faiz indirimi beklentileri güçlenirken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yanı sıra, bu hafta İsviçre ve Kanada merkez bankalarının da faiz indirimine gitmesi öngörülüyor. Jeopolitik gerilimler ve Orta Doğu’daki belirsizliklere paralel altının ons fiyatı 2,675 doları aşarken, gümüş dün bir ara %4 yükselişle 32,20 dolar seviyesine kadar yükselerek son beş haftanın zirvesine yerleşti. Kambersiz düğün olmaz misali, brent cinsi ham petrolün de varil fiyatı %2’ye yakın yükselişle 72,50 dolar seviyesine kadar geldi. Büyük resimde altın ve gümüş için tonumuz pozitif olmaya devam ederken, petrol için ise herhangi bir iştahımızın olmadığını bir kez daha not edelim.

Yukarıda da değindiğimiz üzere, Çin’in on dört yıl ardından ilk kez parasal duruşunu değiştirerek daha güvercin bir noktaya ilerlemesi sonrası yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında oldukça iyimser bir seyir görüyoruz. Çin’den gelen duruş değişikliği, olası faiz indirimlerinin, mali genişlemenin ve varlık alımının devam ettiğinin sinyalini içeriyor. Amaç: yavaşlayan harcamaları artırmak ve ekonomik büyüme. Bu sabah Çin tahvil getirisi rekor düzeye inerken, Şangay borsası %1,5 yükselişe geçti. Dünyanın büyüme motorunda yaşanan bu gelişme ardından baz metal fiyatları da yükselişe geçti.

Mali piyasaları gündeminde bugün Türkiye’de sanayi üretimi ve işsizlik oranı takip edilebilir. Yurt dışında ise gözler yarın ABD TÜFE verisine çevrilse de, bugün Kıta Avrupası’nın bir zamanlar büyüme motoru olan Almanya’da açıklanacak enflasyon verilerini de ECB faiz kararı öncesinde takip edilebilir.

TCMB Net Döviz Pozisyonu

1733806376024bdf418cf9594c0a2327e61fb8dc0f_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.