Connect with us

Erol Taşdelen

İşletmelerde gizli tehdit: Fare Çuvalı Teorisi

Yayınlanma:

|

Fare Çuvalı Teorisi“, iş dünyasında ve kurumsal ortamlarda, aşırı rekabetin bireyler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini anlatan bir metafor olarak kullanılır. Bu teori, özellikle dar bir alanda çok sayıda bireyin bir araya geldiği, yoğun rekabetin ve sınırlı kaynakların olduğu ortamlarda gözlenen davranışları açıklamaya çalışır. Teoriye göre, sınırlı bir çuvalın içine konulan fareler, hayatta kalmak ve kaynakları elde etmek için birbirleriyle mücadele etmeye başlar. Bu durum, stres, düşmanlık ve nihayetinde tükenmişlik gibi olumsuz sonuçlara yol açar.

Fare Çuvalı Teorisi’nin Anahtar Noktaları:

  1. Yoğun Rekabet ve Sınırlı Kaynaklar: Kaynakların sınırlı olduğu bir ortamda bireyler, hayatta kalabilmek ya da başarıya ulaşmak için agresif bir rekabete girer. Bu durum, kaynakların zaten sınırlı olduğu bir ortamda daha da zorlayıcı hale gelir.
  2. Bireyler Arası Çatışmalar: Rekabetin yoğun olduğu bu tür ortamlarda bireyler arasında çatışmalar artar. Bu, bireylerin iş birliği yapmaktansa birbirlerini rakip olarak görmelerine ve birbirlerinin başarısını tehdit olarak algılamalarına yol açabilir.
  3. Stres ve Tükenmişlik: Sürekli rekabet içinde olmak bireylerde stres seviyelerini artırır ve zamanla tükenmişlik sendromuna yol açabilir. Bu durum, verimliliğin düşmesine ve bireylerin işlerinden veya görevlerinden tatmin olmamaya başlamalarına neden olabilir.
  4. Kurumsal Kültür Üzerindeki Etkiler: Fare Çuvalı Teorisi’nin etkileri, yalnızca bireyleri değil, aynı zamanda kurumun genel yapısını ve kültürünü de olumsuz etkiler. Agresif rekabet, güven ve iş birliği eksikliğine yol açarak, sağlıklı bir iş kültürünün oluşmasını zorlaştırır.

Bu teori, rekabetin kontrollü ve dengeli bir şekilde yönetilmesi gerektiğine dikkat çeker. Özellikle kurumsal ortamlarda, çalışanlar arasında aşırı rekabeti teşvik etmek yerine, iş birliğini destekleyen bir ortam yaratmanın hem bireyler hem de kurumun genel başarısı için daha faydalı olacağı savunulmaktadır.

Fare Çuvali Teorisi işyeri verimliliği için nasıl kullanılır?

Fare Çuvalı Teorisi, iş yerinde aşırı rekabet ve sınırlı kaynakların yaratabileceği olumsuz etkileri anlamaya yardımcı olan bir metafordur. Bu teori, çalışanların verimliliğini ve motivasyonunu olumsuz etkileyen koşulları azaltarak iş yerinde daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir ortam yaratmaya yönelik stratejiler geliştirmekte kullanılabilir. Teori, rekabetin ve sınırlı kaynakların yarattığı stres ve çatışma ortamını hafifletmek için önleyici adımlar atmayı teşvik eder.

İşte Fare Çuvalı Teorisi’nin işyeri verimliliğini artırmak için nasıl kullanılabileceğine dair bazı yaklaşımlar:

1. Rekabeti Yönetmek

  • Aşırı Rekabetten Kaçınma: Teori, aşırı rekabetin çalışanlar arasında güvensizlik yaratabileceğini gösterir. Bu nedenle, iş yerinde sağlıklı rekabeti teşvik etmek, ancak çalışanları birbirine rakip olarak değil, iş birliği içinde çalışan bireyler olarak konumlandırmak önemlidir.
  • Takım Bazlı Hedefler: Rekabeti bireyler arasında değil, takımlar arasında yapılandırmak, iş birliğini teşvik eder ve her bireyin katkısının önemli olduğu bir kültür yaratır. Bu, bireylerin performans hedeflerine ulaşmak için birlikte çalışmasını sağlar.

2. Kaynakları ve İş Yükünü Adil Paylaşmak

  • Kaynak Erişimini Kolaylaştırma: Sınırlı kaynaklara erişim için yapılan yoğun mücadele, stres ve çatışmalara yol açabilir. Bu nedenle, her çalışan veya ekibin ihtiyacı olan kaynaklara adil ve kolay erişimini sağlamak, bu tür olumsuz durumları azaltacaktır.
  • İş Yükü Dağılımı: Çalışanlara adil bir iş yükü dağıtmak, onları tükenmişlikten korur. İş yükünü yönetilir kılmak, verimliliği artırırken çalışanların kendilerini değerli ve desteklenmiş hissetmesini sağlar.

3. Sağlıklı Çalışma Ortamı Oluşturmak

  • İş Birliğini Teşvik Etme: Bireysel performansın yanı sıra ekip çalışmasını teşvik eden ödül sistemleri ve iş birliği kültürleri, çalışanların stres düzeyini düşürerek iş yerine aidiyet hislerini artırır.
  • Açık İletişim: Çalışanlar arasında güven ortamı oluşturmak, olası çatışmaları azaltır. Açık ve şeffaf iletişim kanalları kurmak, çalışanların kendi aralarındaki veya yöneticileriyle olan sorunlarını kolayca çözmelerine yardımcı olur.

4. Stresi Azaltan Destek Programları Sunmak

  • Rahatlatıcı Alanlar ve Molalar: Çalışanların yoğun iş temposunda kısa molalar vermesi, verimliliklerini artırabilir. Dinlenme alanları, meditasyon veya egzersiz olanakları gibi destek programları, çalışanların streslerini azaltmalarına yardımcı olur.
  • Mentörlük ve Destek Programları: Çalışanların birbirlerinden öğrenmesini ve iş birliğini geliştiren mentörlük programları, iş yerinde verimliliği artırabilir. Bu, çalışanların yalnızca bireysel başarıya odaklanmak yerine birbirlerinin başarısını da desteklemelerini sağlar.

5. Performans Ölçütlerini Dengelemek

  • Bireysel ve Takım Başarılarını Ödüllendirme: Aşırı bireysel performans odaklı ödüller yerine, ekip başarısını da ödüllendiren bir sistem kurmak, çalışanlar arasında rekabet yerine iş birliğini destekler.
  • Geri Bildirim Kültürü: Çalışanların bireysel katkılarını ve ekip içindeki rollerini düzenli geri bildirimlerle geliştirmelerine yardımcı olmak, verimliliklerini artırır.

6. Esneklik ve Güven Sağlamak

  • Karar Süreçlerine Katılım: Çalışanların önemli karar alma süreçlerine katılımı, onları değerli hissettirir ve iş yerindeki aidiyetlerini artırır. Bu, onların iş yükünü daha bilinçli ve motivasyonlu bir şekilde üstlenmelerini sağlar.
  • Esnek Çalışma Şartları: Uzaktan çalışma veya esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar, çalışanların stresini azaltarak verimliliklerini artırabilir.

Özetle

Fare Çuvalı Teorisi, iş yerinde aşırı rekabet, sınırlı kaynak erişimi ve yoğun stresin yol açabileceği verimlilik kayıplarını önlemeye yönelik bir uyarıdır. İş birliğini teşvik eden, adil kaynak dağılımını sağlayan ve çalışanları değerli hissettiren bir ortam yaratarak, iş yerinde hem bireysel hem de kurumsal başarı elde etmek mümkündür.

FARE ÇUVALI TEORİSİ yönetilemez ise işyerinde ne zaralar oluşur?

Fare Çuvalı Teorisi iş yerinde etkin bir şekilde yönetilemezse, iş ortamında çeşitli olumsuz etkiler ortaya çıkabilir ve bunlar uzun vadede işletmenin verimliliğini, çalışanların motivasyonunu ve genel kurumsal sağlığı ciddi şekilde etkileyebilir. İşte Fare Çuvalı Teorisi’nin yönetilememesi durumunda iş yerinde oluşabilecek zararlar:

1. Stres ve Tükenmişlik Sendromu

  • Yüksek Stres Seviyeleri: Aşırı rekabet ve sürekli baskı altında çalışmak, çalışanlarda yüksek stres seviyelerine yol açar. Bu stres, çalışanların iş yerindeki motivasyonlarını düşürür ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
  • Tükenmişlik (Burnout) Riski: Yoğun rekabet ortamında sürekli kaynak ve başarı için mücadele eden çalışanlar, tükenmişlik sendromuna yakalanabilir. Bu durum, işten soğumalarına, daha fazla hata yapmalarına ve iş tatminsizliğine yol açar.

2. Çatışma ve Güvensizlik Ortamı

  • İş Yeri Çatışmaları: Fare Çuvalı Teorisi’nin temel özelliklerinden biri olan sınırlı kaynaklar üzerindeki rekabet, çalışanlar arasında çatışmalara yol açar. Çalışanlar arasındaki çatışmalar, iş birliğini engeller ve ekip çalışmasını zorlaştırır.
  • Güvensizlik ve Kötü İletişim: Çalışanlar, aşırı rekabet nedeniyle birbirine güvenmemeye başlayabilir. Bu güvensizlik, iş yerinde kötü iletişime ve bilgi paylaşımının azalmasına neden olur, bu da genel verimliliği düşürür.

3. Düşük Moral ve İş Tatminsizliği

  • Motivasyon Kaybı: Sürekli olarak diğer çalışanlarla rekabet etmek zorunda kalan bireyler, iş yerindeki motivasyonlarını yitirebilir. Kendilerini yalnız veya yetersiz hisseden çalışanlar, işlerine olan bağlılıklarını ve verimliliklerini kaybeder.
  • İş Tatminsizliği ve İşten Ayrılma: Yoğun rekabet ve stres altında olan çalışanlar iş yerinde tatmin bulmakta zorlanır. Bu da, yüksek çalışan devir oranına (turnover) yol açar; çalışanların sık sık iş değiştirmesi ise işletme için maliyetli ve zaman alıcı bir sorundur.

4. Düşük Verimlilik

  • İş Birliğinin Azalması: Aşırı rekabet, çalışanların iş birliğinden çok bireysel hedeflere odaklanmasına yol açar. Bu, bilgi paylaşımının azalmasına ve ekip içindeki sinerjinin kaybolmasına neden olur. Sonuç olarak, iş süreçleri daha yavaş ilerler ve hedeflere ulaşmak zorlaşır.
  • Daha Fazla Hata Yapma Eğilimi: Yoğun stres ve sürekli rekabet, çalışanların hata yapma riskini artırır. Hatalar, projelerin gecikmesine ve kalitesiz iş çıktılarının oluşmasına neden olabilir.

5. Kurumsal Kültürün Zedelenmesi

  • Negatif İş Yeri Kültürü: Fare Çuvalı Teorisi’nden kaynaklanan aşırı rekabet, iş yerinde olumsuz bir kültür yaratır. Çalışanlar, iş yerine aidiyet hissetmek yerine orayı bir “mücadele alanı” olarak görmeye başlar. Bu durum, kurumun değerlerine ve itibarına da zarar verebilir.
  • Çalışanların Sadakatinin Azalması: İş yerinde sürekli rekabet ve baskı ortamı, çalışanların iş yerine olan bağlılık ve sadakatini zayıflatır. Çalışanlar, bu tür bir ortamda uzun süre kalmak istemez ve başka iş fırsatlarını değerlendirmeye başlar.

6. Yaratıcılığın ve Yenilikçiliğin Azalması

  • Yaratıcılığın Baskılanması: Aşırı rekabet, çalışanların risk almaktan çekinmelerine ve yaratıcı fikirlerini ifade etmekte tereddüt etmelerine yol açar. Bu durum, özellikle yenilikçi fikirlerin ve yaratıcı çözümlerin azalmasına neden olur.
  • Problem Çözme Yeteneğinin Zayıflaması: Çalışanlar, iş birliği yapmak yerine kendi çıkarlarını ön planda tutmaya başladığında, karmaşık sorunları çözmek için gereken ekip çalışması ve çok yönlü düşünme becerileri azalır.

7. Kurumsal Hedeflere Ulaşmada Zorluk

  • Uzun Vadeli Hedeflere Odaklanamama: Çalışanların sadece kısa vadeli bireysel hedeflere odaklanmaları, işletmenin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasını zorlaştırır. İş yeri, sürekli çatışma ve kısa vadeli başarılar peşinde koşarken büyük resmi gözden kaçırabilir.
  • Planlama ve Stratejik Kararlarda Zorluk: Çalışanlar arasındaki rekabet, şirket içinde sağlıklı bir bilgi akışını ve iş birliğini engelleyebilir. Bu da, stratejik kararların alınmasını ve planlamanın etkinliğini azaltır.

Sonuç Olarak

Fare Çuvalı Teorisi yönetilemediğinde, iş yerinde stres, çatışma, düşük moral, düşük verimlilik ve çalışan devir oranının artması gibi birçok olumsuz etki ortaya çıkar. Kurumsal kültür zedelenir, çalışanların iş yerinde kendilerini güvende ve mutlu hissetmeleri zorlaşır. İşletmenin başarısı ve sürdürülebilir büyümesi için bu tür olumsuzlukları önlemek adına sağlıklı rekabetin teşvik edilmesi, adil kaynak dağılımının sağlanması ve iş birliğini destekleyen bir kültür oluşturulması gerekmektedir.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Verimliliğin Anahtarı: Yalın Düşünce Sistemi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yalın Düşünme (Lean Thinking), israfı ortadan kaldırarak maksimum değer üretmeyi hedefleyen bir yönetim ve düşünce sistemidir. İlk olarak Toyota Üretim Sistemi ile tanınmış, daha sonra üretim dışındaki sektörlere (hizmet, sağlık, yazılım, finans vs.) de uygulanmıştır.

Yalın Düşünmenin Tanımı:

Yalın düşünme;

  • Değeri müşterinin gözünden tanımlamak,

  • Değer yaratmayan tüm faaliyetleri (israfı) belirleyip ortadan kaldırmak,

  • Süreçleri sürekli geliştirmek,

  • Kaynakları, zamanı ve emeği en verimli şekilde kullanmak demektir.

İş Hayatında Yalın Düşünmenin Sağladığı Faydalar:

Fayda Açıklama
Zaman Kazancı Gereksiz işlemler azaltılır, süreçler hızlanır.
Maliyet Azalması İsraf ortadan kalktığı için üretim ve hizmet maliyetleri düşer.
Müşteri Memnuniyeti Daha kaliteli ve zamanında hizmet sunulur.
Çalışan Katılımı Süreç iyileştirmeye çalışanlar da dahil edilir, motivasyon artar.
Esneklik ve Adaptasyon Değişen koşullara daha hızlı uyum sağlanır.
Süreç Şeffaflığı ve Ölçülebilirlik Hatalar görünür hale gelir, sürekli iyileştirme sağlanır.

İş Hayatından Örnekler:

  • Bir çağrı merkezinde her aramanın sonunda yapılan tekrar soruları kaldırarak işlem süresi %30 azaltılabilir.

  • Bir üretim firmasında taşıma süreleri ölçülerek gereksiz ürün hareketleri kaldırılır ve zamandan tasarruf edilir.

  • Banka şubesinde müşterinin bekleme süresi azaltılarak hem memnuniyet hem verim artar.

Yalın Düşünmenin 5 Temel Prensibi:

  1. Değeri belirle (Müşteri için ne önemli?)

  2. Değer akışını haritalandır (Süreçteki adımlar nelerdir?)

  3. Değersiz adımları kaldır (İsrafı yok et)

  4. Sürekli akış sağla (Kesintisiz ilerleyen süreç)

  5. Çekme sistemi uygula (Talep geldikçe üretim/hizmet ver)

  6. Mükemmelik peşinde koş (Sürekli iyileştir)

BİLMENİZ GEREKEN 21 JAPON YALIN KAVRAM

Japonca / İngilizce Türkçe Açıklama
5S (Seiri, Seiton, Seiso, Seiketsu, Shitsuke) Ayıklama, Düzenleme, Temizlik, Standartlaştırma, Disiplin
Heijunka Üretim ve iş yükünü dengeleme
Takt Time Müşteri talebine göre belirlenen üretim ritmi
Kaizen Sürekli iyileştirme
Andon Problemler için görsel uyarı sistemi
Hoshin Kanri (1) İyileştirmelerin yatay paylaşımı
Hansei Öğrenmek için öz değerlendirme
Shojinka Esnek iş gücü
Shigoto Shiji İş talimatları
Jidoka Dahili kalite kontrolü, problemi fark edip durdurma
Poka-Yoke Hata önleme
Kanban Görsel çekme sistemi
Gemba Gerçek yer – gidip yerinde görme
Hoshin Kanri (2) Stratejik hedef yayılımı
Nemawashi Karar öncesi fikir birliği oluşturma
Muda, Mura, Muri İsraf, dengesizlik, aşırı yük
Yamazumi İş yükü dengeleme grafiği
Jishu Hozen Otonom bakım (çalışanlar tarafından)

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

KURUMSALLAŞMA HER FİRMA İÇİN AVANTAJ MIDIR?

Yayınlanma:

|

Kurumsallaşma, her firma için mutlak bir avantaj mıdır sorusu; firmanın büyüklüğüne, sektörüne, vizyonuna ve faaliyet yapısına göre değişkenlik gösterir. Ancak genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde kurumsallaşma çoğu firma için ciddi avantajlar sağlar. Ama bazı durumlarda dezavantajlar da doğurabilir.

KURUMSALLAŞMANIN AVANTAJLARI

1. Süreklilik ve Sürdürülebilirlik Sağlar

Kurumsallaşan firmalar, kişi odaklı değil sistem odaklı yönetilir. Bu da şirketin, kurucusundan ya da yöneticilerinden bağımsız olarak varlığını sürdürebilmesini sağlar.

2. Karar Alma Süreçleri Şeffaflaşır

Yönetim kurulu, iç denetim ve prosedürlerle kararlar daha objektif alınır. Keyfi uygulamaların önüne geçilir.

3. Profesyonel Yönetim Anlayışı Gelişir

Aile bireyleri yerine liyakate dayalı kadrolar oluşturulur. Bu da verimliliği ve performansı artırır.

4. Yatırımcı ve Finans Kurumları İçin Cazip Hale Gelir

Kurumsal firmalar, düzenli finansal raporlamaları ve şeffaf yönetimiyle yatırımcı ve kredi kuruluşlarının güvenini kazanır.

5. Marka Değeri ve Rekabet Gücü Artar

Kurumsal kimlik, müşteri güvenini pekiştirir. Pazar payı büyür.

KURUMSALLAŞMANIN POTANSİYEL DEZAVANTAJLARI

1. Esneklik Kaybı

Aşırı prosedürler ve bürokrasi, hızlı karar almayı zorlaştırabilir. Özellikle KOBİ’ler için bu durum fırsatları kaçırmaya neden olabilir.

2. Aile Şirketlerinde Gerilimler Oluşturabilir

Kurumsallaşma süreci, aile fertleri arasında yetki çatışmalarına ve içsel gerilimlere yol açabilir.

3. Maliyet Artışı

Profesyonel danışmanlıklar, ERP sistemleri, iç denetim mekanizmaları gibi giderler kısa vadede yük getirebilir.

4. İnisiyatif Kısıtlanabilir

Alt kademe yöneticilerin karar alma inisiyatifleri sınırlanabilir, bu da motivasyon kaybı yaratabilir.

Kurumsallaşma özellikle büyümek isteyen, yatırım almak isteyen veya nesiller boyu devam etmesi hedeflenen firmalar için büyük avantaj sağlar.
Ancak küçük çaplı, hızlı karar alması gereken, esnek yapıya ihtiyaç duyan bazı firmalar için kurumsallaşma süreci iyi planlanmazsa verimsiz ve pahalı hale gelebilir.

Okumaya devam et

ChatGPT

ÇİN’E YAPTIRIMLARIN ABD FİRMALARINA ETKİSİ NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD’nin Çin’e uyguladığı yaptırımların ters etkisi olarak, bazı ABD merkezli firmalar da ciddi şekilde etkilenmektedir. Bu etkiler genellikle ihracat kaybı, pazar payı düşüşü, tedarik zinciri aksaklıkları ve küresel rekabet gücünde azalma şeklinde ortaya çıkar.

ABD Yaptırımlarının ABD’li Firmalara Etkileri

1. Çin Pazarından Dışlanma

ABD yaptırımları sonucu Çin, Amerikalı firmaları kendi iç pazarından çıkarıyor veya yerli alternatifleri teşvik ediyor.

Etkileri:

  • Satış ve gelir kaybı

  • Çin’de üretim tesislerini kaybetme

  • Markaya yönelik itibar zedelenmesi

2. Çip ve Teknoloji Sektöründe Gelir Kaybı

Çin, bu sektörlerde ABD’nin en büyük müşterilerinden biridir. Yaptırımlar, ihracat gelirlerini doğrudan azaltır.

Etkileri:

  • Lisans gelirlerinin kesilmesi

  • Tedarik zincirinde duraklamalar

  • Hisse senedi değerlerinde dalgalanma

3. Global Rekabette Geri Düşme

ABD firmaları Çin’in hızla büyüyen yapay zekâ, yarı iletken ve 5G altyapısında söz sahibi olma şansını kaybediyor.

Etkileri:

  • Çinli rakiplere kaptırılan pazarlar

  • Uzun vadeli büyüme fırsatlarının kaçırılması

En Fazla Etkilenen ABD’li Firmalar

Firma Adı Sektör Etkilenme Nedeni Etki Seviyesi
Qualcomm Yarı iletken Çin’e çip satışı yasağı (Huawei yasağı sonrası) 🔴🔴🔴🔴
Intel İşlemci / Donanım Çin’e ileri çip ihracatının yasaklanması 🔴🔴🔴
Nvidia Grafik kartları / AI AI çiplerinin Çin’e satışına sınırlama 🔴🔴🔴🔴
Apple Tüketici elektroniği Çin’in yerli markaları öne çıkarma politikası 🔴🔴🔴
Tesla Otomotiv / EV Çin’de politik baskı ve yerli üreticilerin desteklenmesi 🔴🔴
Micron Hafıza çipi Çin’in ürünlerine yaptırım uygulaması (karşı hamle) 🔴🔴🔴
Google / Alphabet Yazılım / Android Huawei’ye Android lisansının iptali sonrası gelir kaybı 🔴🔴

ABD’nin Çin’e yönelik yaptırımları, kısa vadede stratejik üstünlük sağlasa da, uzun vadede Amerikan şirketlerinin pazar kayıpları yaşamasına neden oluyor. Çin’in yerli üretimi teşvik etmesiyle birlikte:

  • ABD firmalarının ihracat gelirleri düşüyor

  • Çin’e olan bağımlılıkları azalıyor ama rekabet şiddetleniyor

  • Küresel tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.