Connect with us

GÜNCEL

KOBİ’lerin Risklere Karşı Sigorta Yaptırması Bir Gereklilik

Yayınlanma:

|

Değişken döviz kurları, artan maliyetler ve son yıllarda yaşanan farklı türlerdeki afetlerdeki artış, günümüzde yaşanan sıkıntılı süreç yeni riskleri ve zorlukları beraberinde getiriyor. Yeni risk alanlarının artış göstermesi özellikle de küçük ve orta boy işletmeleri zorlarken son dönemde KOBİ’lerin sigortaya bakış açısında da değişiklikler olamaya başladı. Küçük işletmelerin yalnızca malı üretip, müşteri bulup, satış yapmak değil, işletmenin yangın, su taşkını, sel, dolu, fırtına, deprem gibi risklere karşı güvence altına alınmasının da işletmeler için elzem olduğunu söyleyen Monopoli Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Bonofiyel, sigorta yaptırma oranları hala çok düşük olan KOBİ’lerin karşı karşıya olduğu riskleri ve ticari sürekliliği için kendilerini güvence altına alabilecekleri sigorta tipleri hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de sigortalı KOBİ oranı yüzde 31

KOBİ’lerin faaliyetlerini sürdürürken herhangi bir zarara uğrama ihtimallerine karşı çeşitli sigortaları yaptırması gerektiğini belirten, geçtiğimiz yıllara göre artış gösterse de Türkiye’de KOBİ’lerin sigorta yaptırma oranlarının Türkiye’de hala yüzde 31 civarında olduğunu vurgulayan Monopoli Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Bonofiyel: “Aslında sigorta KOBİ’ler için ihmal edilmemesi gereken bir husus. Çünkü işleri için çok önemli yatırımlar yapıyorlar ve başlarına gelebilecek bir olay ile tüm yatırımları yok olabiliyor. Her gün içerikleri zenginleşen paketlerde sadece deprem, yangın-yıldırım-infilak, sel-su baskını, dahili su, fırtına, kar ağırlığı, dolu, hırsızlık gibi riskler değil, çalışanlara yönelik acil sağlık teminatları, ferdi kaza, işveren sorumluluk, siber güvenlik gibi çok sayıda risk de güvence altına alınıyor. Bu gibi birçok farklı riske karşı KOBİ ve esnaflara önemli güvenceler sunuluyor. Ancak sigorta poliçesi almak kadar önlem almak da çok önemli… Çünkü yaşanan çok büyük hasarlar incelediğinde aslında bu boyutta olmaması gereken hasarlar olduğu görülüyor. Bu durumda hem onlar kaybediyor hem sigorta şirketleri. Bunun için önlem ve sigorta birlikte olmalı” dedi.

Siber saldırı KOBİ’ler için büyük tehlike

Dijitalleşen dünyada siber güvenlik konusunun büyük önem taşıdığını vurgulayan İzzet Bonofiyel, “Pandemi süreci ile birlikte uzaktan çalışmaya geçilmesi, alışverişlerin online yapılması, bireysel ve kurumsal görüşmelerin dijital ortamda yoğunlaşmasıyla siber saldırıların sayısını da arttı. Bu yüzden günümüzde yalnızca büyük ölçekli şirketlerin değil, KOBİ’lerin de kişisel verilerini koruma konusuna önem vermesi gerekiyor. Siber güvenlik şirketi ESET’in KOBİ Dijital Güvenlik Hassasiyeti Raporu’na göre KOBİ’lerin yüzde 69’u son 12 ay içinde bir ihlal bildirdi. Verizon Veri İhlali İncelemeleri Raporu’nun 2023 verilerine göre ise 16 bin 312 olayın 5 bin 199’u veri ihlali olarak tanımlandı. Araştırmalardan da anlaşılacağı gibi tüm bu veriler acil önlem alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle küçük işletmelerin veri korumaya önem vermediğini bilen siber saldırganların hedefinde oluyor. KOBİ’lerin karşılaşacakları en küçük siber saldırı bile çok büyük sıkıntılar yaratabilir. Herhangi bir veri koruma planına sahip olmayan KOBİ’ler güvenlik, mali kayıp, yasal sorunlar, operasyonel vakit kaybı gibi ciddi sıkıntılar yaşayabilirler. Bir siber saldırı hassas verilerin çalınmasıyla sonuçlandığı zaman hem kişisel veriler ve işletmeyle ilgili tüm bilgiler hem de müşterilerin bilgileri tehlikeye giriyor. Siber saldırganlar genellikle IP adresleri, iletişim bilgileri ve finansal bilgileri hedefliyor. Bu bilgileri elde eden saldırganlar KOBİ’leri para karşılığı tehdit edebiliyor, bazı verileri ifşa edebiliyor ve işletmelerin batmasına bile neden olabiliyor. Siber saldırılardaki artış, siber sigortaya olan talebi de artırdı ve KOBİ’lerden sigorta şirketlerine ciddi talep gelmeye başladı. Şirketler, siber saldırıların neden olacağı iş durması ve kişisel verilerin korunması için sigorta yaptırmak istiyor. Özellikle son bir yılda siber sigortaya olan talebin yüzde 50 arttığı, bu talebin de büyük çoğunluğunun küçük işletmelerden geldiği görülüyor” dedi.

KOBİ’lerin sigortayı bir masraf değil aslında onların iş sürdürülebilirliğini sağlayan bir koruma olduğunu anlamalarının önemli olduğunun altını çizen İzzet Bonofiyel, “Bu konuda acentelere büyük görev düşüyor. Yaşadığımız bu dönemde KOBİ’lere daha fazla risk yönetimi yapılması gerektiğini anlatmalı, faaliyet grupları özelinde belirlenen ürün içerikleriyle, ihtiyaçlarını maksimum şekilde karşılayacak poliçe seçimlerini yapmaları konularında yardımcı olunmalı” diye ekledi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Antalya OSB’de toplam 12 fabrika satışa çıkarıldı

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) 4 firma konkordato ilan ederken, 12 fabrikanın da satışa çıkarıldığı bildirildi. 327 firmanın faaliyet gösterdiği ve 20 bini aşkın kişinin istihdam edildiği bölgede üretim koşullarının daha da zorlaştığına işaret eden AOSB Başkanı Hasanali Gönen, “Sanayici yüzde 60 faizle kredi kullanıyor. Bu sürdürülebilir değil. Sanayicilik deli işi oldu. Sanayiciyi kurtarmak için çok hızlı hareket edilmeli, çünkü hareket kabiliyeti azalıyor’’ dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yaşanan ekonomik koşullar nedeniyle finansa erişemeyen ve maliyet baskısı altında kalan sanayici fabrikalarını satışa çıkarıyor. Sürekli büyüyen ve geçen ay 5. genişleme alanı altyapı işi ihaleye çıkarılan 327 firmanın üretim yaptığı, 20 binden fazla istihdam yaratan Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde 4 firma konkordato ilan ederken, 12 fabrika da satışa çıkarıldı. Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasanali Gönen, 200 milyar TL ticaret hacmine ve 1 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan OSB’de firmaların zor koşullarda üretimlerini sürdürdüğünü söyledi. AOSB’de son iki yıldır elektrik ve doğalgaz tüketiminin azaldığını ifade eden Gönen, ‘’Son iki yılda elektrik ve doğalgaz tüketiminde yüzde 7 düşüş var. Sanayici maliyet baskısı altında’’ dedi.

19 Mart’tan itibaren faizlerin yeniden yüzde 48’e çıkarıldığını anımsatan Gönen, şunları söyledi, ‘’Firmalarımız, fabrikalarımız şaşırdı kaldı. Bankalar kredi kullandırırken yüzde 4-5 komisyon talep ediyor. Sanayicinin dış kaynağa ihtiyacı var. Bankalar firma ve fabrikalardan öz sermayelerini güçlendirmesini istiyor, borçlarını ödemesi için de arsa ya da iki fabrikası olandan birini satmasını talep ediyor. Antalya OSB’de global firmalarımız da var. Gıda sektöründeki işletmelerimiz de maliyet baskısı altında.’’

Sanayiciye özel teşvik paketi hazırlanmalı

Sürdürülebilirlik, teknoloji, dijitalleşme ve karbon salınımı konularının sürekli konuşulduğunu anımsatan Hasanali Gönen, ‘’Biran önce finansal piyasalarda gevşeme sağlanmalı. Özellikle ihracat ayağı olan firmalarımız için işletme kredisi sağlanmalı. Sanayiciye özel Kredi Garanti Fonu (KGF) ve Eximbank kredilerine yönelik teşvik paketi hazırlanmalı. Hem de acilen bu açıklanmalı. Sanayicinin karlılık oranı yüzde 3-5 düzeyinde. Ama sanayici yüzde 60 faizle kredi kullanıyor. Bu sürdürülebilir değil. Sanayicilik deli işi oldu. Sanayiciyi kurtarmak için çok hızlı hareket edilmeli. Çünkü sanayicinin hareket kabiliyeti azalıyor.’’Parası olanın mevcut koşullarda yatırım yapmaktan kaçındığını ifade eden Hasanali Gönen, ‘’Bölgemizde 5. Genişleme alanı altyapısı için çalışmalar devam ediyor. Daha önce yatırım yapmak ve arsa almak isteyenler torpil yapılması için aracıları devreye koyardı. Şu anda yatırıma açılan 5. genişleme alanında ancak bir yatırımcıya arsa satabildik. Yatırım planı olan yatırımını askıya alıyor. İki fabrikası olan da birini satmaya çalışıyor’’ dedi. Önlem alınmaması halinde sanayicinin işçi çıkarmak zorunda kalacağını anlatan Gönen, bazı sanayicilerin maliyetleri azaltmak için Hindistan, Pakistan, Sri Lanka gibi Uzak Doğu ülkelerden işçi getirmeyi düşündüğünü sözlerine ekledi.

■ Satılık ilanları

Sahibinden.com internet sitesinin Antalya bölümünde yer alan ‘Satılık Fabrika’ ilanlarında 3 fabrika gayrimenkul danışmanlık firmaları tarafından satışa çıkarılarak müşterisini arıyor. Buna göre, AOSB 2. kısımda 14 bin 628 metrekare alanda kurulu bir fabrika 490 milyon liraya, 32 bin metrekare açık, 13 bin metrekare kapalı alanı bulunan 13 yıllık fabrika tesisi 800 milyon liraya satışa çıkarıldı. Yine AOSB 2. kısımda 4 bin 400 metrekare açık, 4 bin 100 metrekare kapalı alanı olan bir fabrika da 200 milyon liraya gayrimenkul firma aracılığı ile satışa çıkarıldı.

Fikri CİNOKUR-Ekonomim

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Borçlarını IMF’siz Atlatabilir mi?

Yayınlanma:

|

Küresel ekonomide borç stoku rekor seviyelere ulaşmışken, gelişmekte olan ülkeler için “borç yönetimi” artık yalnızca mali bir konu değil, doğrudan egemenlik meselesine dönüşmüştür. Türkiye de bu çerçevede, bir yandan borç baskısı altında kalırken, diğer yandan IMF’siz çözüm yolları aramaktadır.

Türkiye’nin Borç Yönetimi Stratejileri

➤ İç/Dış Borç Dengesi:

Türkiye’nin kamu borcunun yaklaşık %40’ı dış borçlardan oluşuyor. Bu durum kur riskini sürekli gündemde tutarken, iç borçlanmada faiz baskısı ciddi bütçe yükü yaratıyor.

➤ TCMB ve Maliye Politikaları:

  • Ortalama Vade Uzatma: Yeniden borçlanma riskini azaltmak için süre uzatımı hedefleniyor.

  • Kur Riski Azaltımı: Dış borç oranı düşürülmeye çalışılıyor.

  • KKM ve Liralaşma Stratejisi: TL’ye dönüş teşvik edilerek dolarizasyon azaltılmak isteniyor.

➤ Temel Riskler:

  • Yüksek faiz yükü → Borç servis maliyetleri artıyor.

  • Kısa vadeli dış borç oranı yüksek → Kur şoklarında kırılganlık artıyor.

  • Reform eksikliği → Yapısal dönüşüm yavaş kalıyor.

IMF’siz Borç Krizi Çıkışı Mümkün mü?

Alternatif Stratejiler:

Strateji Açıklama
Borç Yeniden Yapılandırması Vade uzatma, faiz indirimi veya swap anlaşmalarıyla borç servisi hafifletilebilir.
Gelir Artırıcı Reformlar Kayıt dışının azaltılması, etkin vergi toplama ve sadeleştirilmiş kamu harcamaları ile bütçe dengelenebilir.
Yatırıma Dayalı Kredi Politikası Tüketim yerine sanayi ve ihracat odaklı kredi genişlemesi sağlanmalı.
Döviz Harcamasını Azaltma Lüks ithalatın kısıtlanması, yerli üretimle ikame politikaları öne çıkarılmalı.
Güven ve Saydamlık Reformları Bağımsız kurumlar, öngörülebilir politika ve yolsuzlukla mücadeleye dayalı yapı kurulmalı.

IMF’ye muhtaç olmadan borç krizinden çıkmak mümkündür. Ancak bu, ciddi bir politika kararlılığı, şeffaflık, yapısal reform ve toplumsal güven gerektirir. Türkiye’nin potansiyeli bu yönde vardır; önemli olan “doğru yoldan sapmadan” stratejik ilerlemeyi sürdürebilmektir.

Türkiye Özelinde Borç Krizi Riski (2024 İtibarıyla)

Türkiye’nin Borç Görünümü:

Borç Türü 2023 Sonu Değeri GSYH’ye Oranı Not
Kamu Borcu ~5,5 trilyon TL %40 civarı AB kriterlerine göre düşük ama artış hızı yüksek
Özel Sektör Dış Borcu ~160 milyar USD Yüksek kur riski taşıyor Bankalar ve reel sektör etkileniyor
Hanehalkı Borcu GSYH’ye göre düşük Ama faiz artışlarıyla kırılganlaştı
Toplam Dış Borç ~475 milyar USD GSYH’nin %45-50’si Kırılganlık göstergesi

Türkiye özelinde ve tarihsel örneklerle Borç Krizleri

Risk Faktörleri:

  • Kur Riski: Dolar/TL arttıkça dış borç çevrim maliyeti ağırlaşıyor.

  • Faiz Riski: TCMB faiz artışları → kredi faizlerini yukarı çekti → hanehalkı ve reel sektör borç baskısı arttı.

  • Enflasyon: Gerçek borç yükünü artırıyor, şirketlerin nakit akışlarını bozuyor.

Türkiye’nin Kırılganlık Alanları:

  • Kısa vadeli dış borç oranı yüksek (çoğunlukla 1 yıl içinde çevrilmesi gereken borç).

  • Dış ticaret açığı kronikleşmiş durumda.

  • İhracatçı şirketler yüksek maliyet + düşük kur getirisi ile sıkışmış durumda.

  • Kamu maliyesi baskı altında: Artan faiz yükü ve bütçe açıkları (2024 bütçesi -2,6 trilyon TL açık).

Türkiye Özelinde Borç Krizi Riski (2024 İtibarıyla)

Türkiye’nin Borç Görünümü:

Borç Türü 2023 Sonu Değeri GSYH’ye Oranı Not
Kamu Borcu ~5,5 trilyon TL %40 civarı AB kriterlerine göre düşük ama artış hızı yüksek
Özel Sektör Dış Borcu ~160 milyar USD Yüksek kur riski taşıyor Bankalar ve reel sektör etkileniyor
Hanehalkı Borcu GSYH’ye göre düşük Ama faiz artışlarıyla kırılganlaştı
Toplam Dış Borç ~475 milyar USD GSYH’nin %45-50’si Kırılganlık göstergesi

📜 1980’ler Latin Amerika Borç Krizi:

  • ABD’nin faiz artırımları sonrası Meksika, Brezilya gibi ülkeler dış borçlarını çeviremedi.

  • IMF reçeteleri (kemer sıkma, özelleştirme) toplumsal krizlere yol açtı.

📜 1997 Asya Krizi:

  • Tayland, Güney Kore, Endonezya gibi ülkelerde özel sektör dövizle borçlanmıştı.

  • Kur şokları → borçlar ödenemedi → büyük iflaslar → IMF müdahalesi.

📜 2010 Yunanistan Krizi:

  • Kamu borcu/GSYH %180’e çıktı.

  • Euro Bölgesi’nin içindeydi ama kendi para politikası yoktu.

  • AB + IMF kurtarma paketi → ama sosyal harcamalar kısıldı → derin resesyon.

Küresel borç krizi; sadece ekonomik değil jeopolitik ve sosyal sonuçlar da doğurabilecek bir tehdit haline geldi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından yüksek dış borç + kur şoku + faiz baskısı birleşimi büyük bir risk. Eğer bu baskılar büyüme sağlayacak üretken yatırımlarla dengelenmezse, kriz kaçınılmaz hale gelebilir.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ING Türkiye’nin aktif büyüklüğü 228,3 milyar TL’ye ulaştı

Yayınlanma:

|

Yazan:

ING Türkiye, 2025 yılına ait birinci çeyrek konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. Yatırımlarını dijitalleşme odağında şekillendiren ING Türkiye’nin, 2025 yılı ilk çeyrek sonunda konsolide aktif büyüklüğü 228,3 milyar TL, özkaynak tutarı ise 20,9 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Bu dönemde ülke ekonomisine katkı sağlarken, aynı zamanda dijitalleşme yolculuğumuzu kesintisiz sürdürerek müşterilerimize değer yaratan çözümler sunduk. Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olma hedefimizde kararlılıkla ilerledik. Bu çeyrekte ülke ekonomisine sağladığımız kredi desteğini yüzde 13 oranında artırdık” dedi.

Finansal sonuçlar ile ilgili değerlendirmede bulunan ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, şunları söyledi: “Yılın ilk çeyreğinde küresel ekonomi, belirsizlikler ve değişen politik dengelerle şekillenirken, Türkiye ekonomisinde ise enflasyonla mücadele ve finansal istikrarı önceliklendiren adımlar ön planda oldu. Bu dönemde, biz de ekonomiye ve paydaşlarımıza katkı sağlamaya devam ettik, dijitalleşme yolculuğumuzu kesintisiz sürdürerek müşterilerimize değer yaratan çözümler sunduk. Bu çeyrekte finansal tablolarımızda sağlam bir performans sergileyerek, yıl sonuna göre mevduatta yüzde 18, aktif büyüklüğümüzde yüzde 15 oranında artış kaydettik, ayrıca ülke ekonomisine sağladığımız kredi desteğini yüzde 13 oranında artırdık.”

Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olma hedefiyle ilerliyoruz. 

Ülke ekonomisini destekleme kararlılığını sürdürürken, Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olma hedefinde ilerlediklerini aktaran Gökgöz “Üstün müşteri deneyimini önceliklendirmeye ve kazandıran dijital bankacılık anlayışımıza uygun çözümler sunmaya devam ettik. Günlük faiz kazanma imkânı sağlayan Turuncu Hesap’ta başlattığımız Bitmeyen Hoş Geldin Faizi ile müşterilerimize birikimlerini yüksek faizle değerlendirme olanağı sağlıyoruz. Tüzel müşterilerimize de yenilikçi dijital çözümler sunuyoruz. Şahıs işletmeleri ve limited şirketler, dijital kanallarımız üzerinden müşterimiz olabiliyor. Limited şirketlere dijitalden müşteri olma kolaylığı sağlayan uzaktan müşteri edinimi hizmetimiz, uluslararası alanda da takdir gördü. Bu yenilikçi uygulamamız, 2025 Ortadoğu ve Kuzey Afrika Stevie Ödülleri’nde “Ürün İnovasyonu Başarısı” kategorisinde Bronz Stevie Ödülü’ne layık görüldü” diye belirtti.

Toplumsal yatırımlarımızla değer yaratmaya devam ediyoruz. 

Üstün müşteri deneyimini önceliklendirirken, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında toplumsal yatırımlarıyla değer yaratmaya devam ettiklerine değinen Gökgöz şöyle devam etti: “Finansal sağlığı güçlendirmek için tasarrufu destekleyici inovatif dijital ürün ve hizmetlerimizle Türkiye’nin tasarruf bankası olma yolunda ilerliyoruz. Bu yaklaşımla, dijital ve yüksek kazanç sağlayan, inovatif Turuncu Hesap gibi yatırım araçlarımız ile müşterilerimizi desteklerken, aynı zamanda tasarruf konusunda kamuoyuna açık bir kaynak yaratmanın da önemli olduğuna inanıyoruz. Bu yaklaşımla, 2011 yılından beri yürüttüğümüz ve bir toplumsal yatırım projesi olarak konumladığımız Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nı, NielsenIQ iş birliği ile yeniledik. Yenilenen araştırmanın, finansal ekosistemin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Gökgöz, sürdürülebilirlik vizyonu ile uyumlu şekilde, sosyal sorumluluk projeleriyle topluma değer katma misyonu ile hareket ettiklerini aktararak “Toplumsal yatırımlarımızda eğitimde fırsat eşitliğine katkı sağlamayı önceliklendiriyoruz.  Bu doğrultuda, Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle eşit gelecek için Kahramanmaraş’ta inşa ettiğimiz ING Türkiye – Türk Eğitimi Vakfı Anaokulu’nu hizmete açtık. Bölgenin yeniden kalkınmasına katkı sunma hedefiyle hayata geçen yaklaşık 100 öğrenci kapasiteli anaokulunun aynı zamanda iş hayatında kadının güçlendirilmesine de katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.