Connect with us

GÜNCEL

Prof. Dr. BORATAV: Brezilya’da bir işgal eylemi ve uzantıları

Lula’nın ABD-karşıtı bir dış politikaya yönelmesini önlemek Biden yönetiminin de bir hedefi olacaktır. Bu tür ‘tehlikeli eğilimleri’ frenleyecek etkili araçları da var.

Yayınlanma:

|

Inacio Lula da Silva, Başkanlık makamına Brezilya başkentinde 1 Ocak 2023’te bir törenle geçti. “Başkanlığı devraldı” diyemiyoruz; zira önceki başkan Jairo Bolsonaro törene katılmadı. Seçim yenilgisini kabul etmemişti ve bir gün önce Florida’ya uçmuştu.

Bolsonaro taraftarları günler önce başkent Brasilia’ya yığılmaya başlamış; “ordu müdahale…” çağrısı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı yakınlarında kamp kurmuştu.

1 Ocak’ta bekledikleri müdahale gerçekleşmedi. 8 Ocak’ta 5000 kişi, federal yürütme, yargı, yasama binalarının yer aldığı Plaza’yı işgal etti. Kalabalıklar Başkanlık Sarayı’na, Yüksek Mahkeme ve Parlamento’ya girdi; kırıp döktü.

Lula başkent dışındaydı; sert tepki gösterdi. Güvenlik güçleri bir süre sonra müdahale etti. Asayiş sağlandı. 1200 civarında işgalci tutuklandı.

Bu olaylar Türkiye medyasında da aktarıldı. Bazı boşluklar kalıyor. İşgalin amacı?  Nasıl önlendi? Sorumlular kimdir?

Bazı ayrıntıları paylaşarak tartışalım.

Bir “sivil darbe” tekrarı mı?

Emekçi sınıfların “lümpen” katmanlarını kullanarak burjuva iktidarlarını güvenceye almak… Bu strateji, 19 ve 20’nci yüzyıl Avrupası’ndan günümüze de aktarıldı. “Aykırı” veya solcu iktidarların bertaraf edilmesinde sınıflarından kopmuş kalabalıklar, iç savaşlarda veya sivil darbelerde işe yarıyor.

Emperyalizm Orta Doğu’da iç savaşı, eski Sovyet coğrafyasında ve (yerli burjuvazilerin katılımıyla) Latin Amerika’da sivil darbeleri yeğliyor.

Brezilya’da Başkanlık Sarayı’nın 8 Ocak 2023’te işgali, son yıllarda Latin Amerika’da uygulanan yöntemlerden esinlenmiş görünüyor. Kalabalık sokak eylemleri ve şiddet, meşru iktidarları sürdürülemez hale getirir; Başkan istifaya zorlanır veya düzmece belgeler kullanılarak görevden alınır; engellenir. Askerî bir rejim söz konusu değildir; ama ABD’nin ve askerlerin aktif katkısı, en azından onayı gerekir.

Brezilya’da bu sivil darbe İşçi Partisi’nden başkan Dilma Rousseff’in görevden uzaklaştırılmasında başarıyla uygulanmış; Lula’nın 2016 seçimlerinde adaylığını da önlemişti.

Niçin tutmadı?

Brezilya’da Bolsonaro, ısrarla, hatta peşinen seçim hilelerinden yakınmıştı. Gerici, ırkçı söylemlerinin sürüklediği kalabalık taraftarları da iktidarın Lula’ya devredilmesini önlemek için başkentte toplanmışlardı.

Bir hafta gecikmeyle Başkanlık Sarayı’nı da işgal ettiler; ama eylem bu sefer  tutmadı. Üç şey eksikti: Bir kere işgal başkanlık töreni öncesinde yapılmalıydı; ama Bolsonaro bir gün önce Florida’ya uçmuş; üstelik 8 Ocak işgal eylemini onaylamadığını da açıklamıştı. İkincisi, ordu kışlasından çıkmamıştı. Üçüncü olarak ABD desteği yoktu.

Pepe Escobar, Amerikan istihbaratı kaynaklarını kullanarak Brasilia’daki işgal eyleminin “bir CIA operasyonu” olduğunu ileri sürüyor. Amaç, “Lula yönetimindeki Brezilya’nın BRICS’i güçlendirerek Rusya-Çin stratejik ortaklığına tam katılımını önlemektir (MR Online, 13 Ocak).

Brasilia’daki işgal eyleminin bir “ABD operasyonu” olması bence düşünülemez. En azından 8 Ocak 2023’teki Plaza işgalinin iki yıl önce Trump taraftarlarının Kongre binalarını işgaline fazlasıyla benzerliği nedeniyle… Trump-hayranı Bolsonaro’nun ırkçı, eril, açıkça faşizan söylemlerinin Demokrat Parti’nin liberal kanadında nefretle karşılandığı biliniyor.

Lula’nın ABD-karşıtı bir dış politikaya yönelmesini önlemek Biden yönetiminin de bir hedefi olacaktır. Bu tür “tehlikeli eğilimleri” frenleyecek etkili araçları da var. Lula’nın “ılımlı sağ” siyasetten gelen başkan yardımcısı Alckmin  gibi…

Lula’nın başkanlığı ilan edildikten sonra Bolsonaro “hileli seçim” iddiasından herhalde ABD desteği olmadığı için vazgeçmiş; Brasilia kamplarında toplanan taraftarlarına ihanet etmiştir. Latin Amerika’daki tüm “sivil darbe”lerin ABD tarafından desteklendiğini, o sayede başarılı olduğunu bildiği için…

Bu destek 8 Ocak Plaza işgalinde yoktu; askerler de o yüzden kışlalarından çıkmadı. İşgal fiyaskoyla sonuçlandı.

Lula’nın ve Yüksek Mahkeme’nin kararlı tutumları

8 Ocak işgal eyleminin ilk aşaması kolay gerçekleşti. Plaza’da çekilen videolar polislerin işgalcilerle sohbet ettiğini, engellemek bir yana, onlara adeta rehberlik ettiğini göstermekteymiş.

Bu tuhaf durumu açıklarken Brezilya’nın federal bir devlet olduğunu hatırlamak gerekir. Başkent Brasilia da federe eyaletlerden biridir ve Bolsonaro’nun partisi (Liberal Parti) tarafından yönetilmektedir. Lula, merkezî iktidarı bir hafta önce devralmış; kabinesini ilan etmiştir. 8 Ocak’ta da başkent dışındadır.

Başkentteki kamplarda toplanan binlerce Bolsonaro taraftarının 8 Ocak’ta bir eylem hazırlığında olduğu bilinmekteydi. Eyalet Emniyet Müdürü, Bolsonaro’nun bir önceki Adalet bakanı Anderson Torres’tir. (JACOBIN, 12 Ocak).

Torres, Plaza’daki emniyet görevlilerine 8 Ocak için izin vermiş; kendisi de yurt dışına çıkmıştır. Bu bilgileri aktaran şimdiki Emniyet Müdürü’ne göre “açık bir sabotaj eylemi” söz konusudur (BBC News, 11 Ocak).

Lula’nın işgal eylemi sonrasındaki ilk tepkileri sert ve ödünsüzdür: “Brasilia’da kamu malına zarar veren darbecilerin hepsi cezalandırılacaktır. Yarın da Başkanlık Sarayı’nda çalışmaya devam edeceğiz.” İlk kararnamesi ile başkentin güvenliğini Eyalet’ten Federal yönetime devrediyor. İşgalcilerin gözaltına alınması Federal Polis’in devreye girmesi ile mümkün oluyor.

8 Ocak’ın ilk kritik anlarında Brezilya Yüksek Mahkemesi üyesi, aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu başkanı olan  Alexandre de Moraes de devreye giriyor. Aldığı acil kararları Yüksek Mahkeme’de onaylatarak yürürlüğe sokabiliyor.
Moraes öncelikle Brasilia eyaleti valisi Liberal Parti üyesi Ibaneis Rocha’yı doksan günlüğüne görevden alıyor. Bolsonaro taraftarlarının toplandığı kampların dağıtılmasını kararlaştırıyor. Emniyet Müdürü Torres için gıyabında bir tutuklama kararı da alınacaktır. 14 Kasım’da hava alanında tutuklanan Torres’in konutunda yapılan aramada Bolsonaro’nun imzasına hazır olan ve başkanlık seçimini geçersiz kılan bir kararname metni bulunmuştur (Reuters, 12 Ocak).

Brezilya Yüksek Mahkemesi, 8 Ocak’taki  işgal eylemlerindeki sorumluluğu nedeniyle Jair Bolsonaro aleyhine soruşturma açılmasını da kararlaştırıyor. Faşist kalkışmanın hızla etkisiz kılınmasında Yüksek Mahkeme’nin kararlı, ilkeli tutumu belirleyici oluyor.

Sermaye çevrelerinin tutumu

İşgal girişiminin finansmanını kimler üstlendi? Sosyal medyada “8 Ocak’ta çocukların ve yaşlıların katılmayacağı büyük bir şenliğe davet” mesajları yaygınlaşmıştı (AP, 12 Ocak). Çok büyük bir ülke olan Brezilya’nın dört bir yanından binlerce Bolsonaro taraftarı başkente taşındı, yerleştirildi, kumanyaları sağlandı.

Lula yönetimi sermaye çevrelerinden sorumluları izlemektedir. Federal yargı şimdilik 52 kişiye ve yedi şirkete ait banka hesaplarının dondurulmasını, varlıklarının bloke edilmesini kararlaştırdı. Bu liste Güney eyaletlerinden küçük boyutlu şirketlerden, otobüs firmalarından oluşuyormuş.

Soruşturma genişletiliyor. Adalet Bakanı Flavio Dino ve Lula, ülkenin güçlü tarım-gıda sektöründe, madencilikte, silah ve orman sanayiinde odaklanan, Bolsonaro ile içli-dışlı ilişkileri olan sermaye çevrelerinin katkılarını vurguluyorlar (BBC NewsWashington Post, 12 Ocak).

Brezilya ekonomisinde önemli rol oynayan dev ABD şirketleri bu darbe girişimine şimdilik mesafeli durmaktadır. 2016’da “Lula tehdidi”nin bertaraf edilmesinde işlevsel olan Bolsonaro’nun “son kullanım süresinin geçtiği” anlaşılıyor.

Bolsonaro da durumun farkına vardığı için 1 Ocak töreninden önce Florida’ya kaçmış olmalıdır. Bugünlerde “ABD’den sınır dışı edilmesi” dahi tartışılmaktadır. Emperyalizmin işbirlikçileri için ciddi bir uyarı…

Öte yandan Brezilya’daki gelişmeler, faşist bir siyasetçinin, emperyalizmin ve yerli sermayenin desteğiyle iktidara geldikten sonra halk sınıfları saflarından da önemli destek sağlayabileceğini gösteriyor. Brezilya toplumunun bu “tortudan arındırılması” sancılı bir mücadeleyi gerektiriyor.

Türkiye için de geçerli olan çapraşık sorunlar gündemdedir. Lula iktidarının bilançosunu bu yüzden de yakından izlemeliyiz.

Prof.Dr. Korkut BORATAV – sol.org.tr

Okumaya devam et

GÜNCEL

Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Maddi Duran Varlıkların Muhasebeleştirilmesinde Maliyet ve Yeniden Değerleme Modelleri

Maddi duran varlıklar, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için sahip oldukları fiziksel varlıklar arasında yer alır. Bu varlıkların finansal tablolara doğru şekilde yansıtılması, hem yatırımcıların hem de finansal analiz yapanların sağlıklı kararlar alabilmesi açısından büyük önem taşır. Uluslararası Muhasebe Standartları çerçevesinde, maddi duran varlıkların finansal tablolarda gösterimi için iki temel model mevcuttur: maliyet modeli ve yeniden değerleme modeli.

1. Maliyet Modeli

Maliyet modeli, bir varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa değer düşüklüğü zararları düşülerek gösterilmesini esas alır. Bu yaklaşımda varlık, edinildiği tarihteki maliyet değerine sadık kalınarak bilançoda yer alır. Bu yöntem; basit, anlaşılır ve uygulaması görece kolaydır. Ancak ekonomik ortamda meydana gelen değişimlerin, özellikle enflasyonist etkilerin, varlığın gerçek değerini yansıtmasını engelleyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

2. Yeniden Değerleme Modeli

Yeniden değerleme modeli ise, maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değeri üzerinden muhasebeleştirilmesine olanak tanır. Bu modelde, varlıkların güncel piyasa değerleri düzenli olarak ölçülür ve finansal tablolarda bu güncel değerler üzerinden yer alır. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için gerçeğe uygun değerin güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması gerekir.

Yeniden değerleme sonucu oluşan tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerden, sonraki dönemlerdeki birikmiş amortisman ve değer düşüklüğü zararlarının çıkarılmasıyla belirlenir. Varlıkların değerleri önemli ölçüde değiştiğinde yeniden değerleme yılda bir kez yapılmalıdır. Eğer değer değişimi önemsiz düzeydeyse, bu işlem 3 ila 5 yılda bir gerçekleştirilebilir.

Bu yöntemle finansal tablolar daha gerçekçi bir varlık değerlemesi sunar; ancak değerleme işlemlerinin karmaşıklığı, maliyetleri ve değerleme sıklığının doğru belirlenmesi gibi uygulama zorlukları içerir.

3. Uygulamada Önemli Hususlar

  • Bir varlık sınıfındaki tüm kalemler eş zamanlı olarak yeniden değerlemeye tabi tutulmalıdır. Bu, aynı varlık grubunda farklı tarihlerde yapılan değerlemelerin finansal tabloları yanıltıcı olmasının önüne geçmek içindir.

  • Alternatif olarak, kısa sürede tamamlanacak ve güncelliğini koruyacak şekilde dönüşümlü yeniden değerleme de yapılabilir.

  • İlk kayıt ve ölçüm aşamasında tüm duran varlıklar maliyet bedeliyle kayda alınır. Ancak sonraki ölçümlerde işletme tercihini maliyet modeli veya yeniden değerleme modelinden yana kullanabilir.

4. Değer Düşüklüğü Testi

Maddi duran varlığın finansal tablolarda gösterilen defter değeri ile geri kazanılabilir tutarı karşılaştırılır. Geri kazanılabilir tutar, kullanım değeri ile net gerçeğe uygun değer kıyaslanarak büyük olanı esas alınır. Eğer defter değeri, geri kazanılabilir tutardan yüksekse, bu fark kadar değer düşüklüğü zararı kaydedilir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı

İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.

“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.

Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:

“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”

IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:

“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ING üst düzey yöneticileri işten çıkarıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bloomberg’in haberine göre ING yöneticilerini işten çıkaracak.

ING, Bloomberg’e gönderdiği e-posta ile piyasa koşulları ve gelecekteki şirket büyümesini değerlediğini, işgücünü tekrar dengelemek amacıyla işten yöneticiler çıkaracağını duyurdu.

Banka, küresel olarak bankada yaklaşık 230 yöneticinin işten çıkarılacağını belirtirken, yöneticilerin arasında lokasyonların orantılı olarak ayrılacağını ekledi. Bu üst düzey yöneticilerin müdür, genel müdür, ortak, analist, gibi rollerde olacağı bilgisini de verdi.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.