Connect with us

GÜNCEL

TÜM KOŞULLAR ENFLASYONUN ARATACAĞI YÖNÜNDE İKEN ENFLASYON DÜŞECEK Mİ?

Yayınlanma:

|

İktisat literatüründe büyüme ve enflasyon-fiyat istikrarı konusunda öncelik, çoğu zaman enflasyonun düşürülmesi ve fiyat istikrarı yönündedir. Ülkemizde, bu konuda siyasetçiler, önceliği çoğu kez büyüme yönünde kullanmışlardır. Elbette büyüme iyi bir şeydir. Siyasiler de büyümeyi önceleyerek kendilerine rant devşirebilmektedir. Oysa enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide büyümek hem sürdürülebilir değildir, hem de gelir dağılımını bozarak büyük toplumsal sorunlara yol açmakta ve aynı zamanda kurumsal firmaların orta ve uzun vadeli planlamalar yapmasını da zorlaştırmaktadır

Fiyatları genel olarak arz ve talep dengesi belirlemektedir. Arz ve talebi belirleyen de birçok faktör bulunmaktadır. Arz ve talep dışında üretim maliyeti kalemlerindeki fiyat değişiklikleri de enflasyonu artırarak maliyet enflasyonuna yol açmaktadır.

Yakın geçmişte enflasyonun artış nedenlerinden olan bu kalemlerin, 2024 yılında da devam edeceği görülmektedir. Bu artışlar da kaçınılmaz olarak enflasyonu yükseltecek ve muhtemelen TCMB tarafından beklenen %36-40 bandının üzerinde asgari %50 olarak gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Enflasyon oranlarının gerçekte ne olduğu da maalesef ülkemizde ciddi bir tartışma konusudur. Enflasyon sepetinin içeriği TÜİK’in enflasyon metodolojisi ve açıklanan enflasyon oranlarıyla piyasa gerçekleri arasındaki neredeyse 2 katına yakın farklar da, oranların güvenilirliğini ciddi ölçüde zedelemektedir.

2024 yılında enflasyon artışına neden olacak en önemli maliyet kalemleri şu şekildedir.

A- Ücret artışları; Asgari ücret  %49 artmış olup muhtemelen memur, emekli maaşlarının da bu civarda artması beklenmektedir. Bu durumda özel sektör de, çalışanların motivasyonunu düşünmek adına, asgari ücret üzeri olan maaşlarda  %50’nin altına düşmesi mümkün olmayacaktır. Öte yandan özellikle emek yoğun sektörlerde başta hizmet sektörü, hazır giyim, lojistik ve mobilya sektöründe ücret artışlarının enflasyona geçişi yüksek olacaktır.

B- Finansman maliyetleri; 2022 ve 2023 yılında, faiz oranları yıl ortalaması, enflasyona göre son derece düşük iken 2024’te, artan kredi faizleri, şirketlerin finansal maliyetlerini çok artacağından bunları maliyetlere yedirmemesi mümkün değil. Özellikle özkaynağı zayıf kredi ağırlıklı çalışan firmaların artan kredi maliyetlerini enflasyon artışında önemli bir faktör olacaktır.

C- Ham madde ve enerji maliyetleri; global piyasalarda her ne kadar ham madde ve enerji maliyetleri 2022 yılına göre 2023 yılında düşmüş olsa da, dünyadaki merkez bankalarının faiz indirimine başlamalarıyla birlikte ekonomilerdeki canlanma, talep artış ve jeopolitik risklerin devamı ile  birlikte birçok hammadde ve enerji maliyetlerinin artışı kaçınılmazdır.

D- Kur artışı; döviz her ne kadar 2 yıldır baskı altında tutulup TL’nin değerlenmesi sağlanmaya çalışılsa da,  kurlarda asgari seviyedeki artışlar,  kaçınılmaz olarak ithal hammadde, ara malı ve tüketim mallarında fiyatları arttırıcı etki yapmaya devam edecektir. Burada kurlar baskı altında tutularak enflasyon etkisi azaltılmaya çalışılsa da, sonuçta değerli TL ithalatın artmasına ve ihracatın azalmasına sebep olacak ekonomik dengeleri daha olumsuza çevirme riski taşımaktadır.  İhracatı özendirici bir takım teşviklerle ithalata caydırıcı kararlar çok etkili olamamaktadır.

E- ÖTV, harçlar, vergiler ve ceza artışları;  yeni yılla birlikte gerek ÖTV, harç ve cezalarda,  gerekse diğer vergilerdeki artışlar, maliyetleri arttıracağından enflasyonu arttırıcı etkisi görülecektir.

F- Öne çekilmiş talepler; yüksek enflasyon beklentisiyle öne çekilmiş talepler ve yılın ilk aylarında  maaş artışları sonucu artan gelir etkisinin tüketimi artırması sonucu özellikle yılın ilk aylarında yüksek enflasyon etkisi yaratacaktır. Bu nedenle son günlerde ‘mal ve hizmet fiyatları artacak’ diye sosyal medyada tüketim yapın çılgınlığı görülmektedir.

Marketlere baskı yaparak, kur artışını enflasyonun altında tutup TL değerli kılarak, TÜİK verilerinin güvenirliliği konusunda tereddütler oluşturarak, ücretleri arttırıp sonra kısa sürede daha fazlasını geri alarak, vergileri- harçları arttırarak, yüksek enflasyon yaratıp 1990’lı  yıllarda olduğu gibi kısır bir döngüye girilen enflasyonu indirmek mümkün görülmemektedir.

Öncelikle fiyat istikrarının büyümenin önünde tutup, kalıcı fiyat istikrarı için enflasyonun düşürülmesi konusunda ‘toplumun tüm kesimlerinin adil bir şekilde faturayı ödemesi’ sağlanmalı. Enflasyonun düşürüleceğine toplumsal bir güven oluşturulması, her zaman söylendiği gibi yapısal reformların bir an önce yapılması, kamuda önemli tasarruf tedbirlerinin alınmasının sağlanması, orta ve uzun vadeli üretim ve yatırım planlaması için gerekli kurumları daha aktif hale getirerek, eşgüdüm içinde hareket etmelerinin sağlanmalıdır.

Oysaki ülkemizde son yıllarda enflasyonun artmasının en önemli nedenlerinden biri de sürekli kısa vadeli kararlar alınmasıdır. Belirlenen politika  ve alınan kararlar kısa sürede değiştirilmekte, enflasyonla mücadele edecek kurumların başındaki sorumlular kısa sürede  görevden alınmakta, değişen karar ve politikaların, (mesela faizlerin kesinlikle artmayacağı ısrarla söylenirken faizler artmaya başladığında)   tamamen farklı yön değişikliğinin nedeninin ilgililerce  topluma  anlatılmamaktadır.

Hemen hemen tüm koşulların, enflasyonun artışı yönünde olduğu bir zeminde, enflasyonu gerçekten düşürebilmek çok büyük başarı olacaktır, zor ama umarız hep beraber yaşayıp görürüz.

Murat ŞENOL – Ekonomist

Okumaya devam et

GÜNCEL

e-Devlet’ten kira sözleşmesi hizmeti emlakçıların da kullanımına açıldı

Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, kira sözleşmelerinin e-Devlet Kapısı üzerinden hazırlanmasına ilişkin hizmetin bugün itibarıyla emlakçıların da kullanımına açıldığını belirtti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hazine ve Maliye Bakanlığı, kira sözleşmelerinin e-Devlet Kapısı üzerinden yapılmasına yönelik çalışmaların ilk aşamasını Kasım 2024’te tamamlamıştı.

Mevcut uygulamada taşınmaz sahibi gerçek kişilerce e-Devlet Kapısı’ndaki “Kira Sözleşmesi İşlemleri” bölümünden hazırlanan sözleşme kiracı tarafından onaylanabiliyor. Hizmet üzerinden oluşturulan kira sözleşmeleri için zaman damgalı “barkodlu belge” oluşturularak, e-Devlet Kapısı üzerinden belge doğrulama işlemi de yapılabiliyor.

“Emlak danışmanları mesleğini resmi olarak icra edecek”

Çalışmanın ikinci aşamasında ise sona gelinirken, e-Devlet’ten kira sözleşmesi hizmeti bugün emlakçılar için de açıldı.

TEDB Başkanı Hakan Akçam, AA muhabirine, kiracı ile ev sahibinin e-Devlet ortamında buluşarak kira kontratını imzalayabildiğini ancak bu sürece emlak danışmanlarının dahil olmadığını söyledi.


Fotoğraf: Fatih Kurt/AA

Bugün itibarıyla uygulamanın emlakçılar için de hayata geçirildiğini dile getiren Akçam, “Gayrimenkul sahipleri, emlak danışmanına Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün sisteminden yetki verebilecek. Emlak danışmanı da aldığı yetkiyle, kontratı kiracı adayına elektronik ortamda ulaştırabilecek. Kira kontratı oluşturan emlak danışmanı, barkodlu belge çıkarabilecek. Dolayısıyla, emlak danışmanları mülk sahipleri ile kiracıları bir araya getirerek mesleğini resmi olarak icra edecek.” dedi.

“Kira kontratlarının e-Devlet üzerinden yapılma zorunluluğu getirilmeli”

Akçam, sistemin elektronik ortama taşınacağını ifade ederek, kira artış oranı, kiracının güvenirliği ve meskende kaç yıldır oturduğu gibi bilgilerin Bakanlık tarafından tespit edilebileceğini anlattı.

Sistemle ilgili güncelleme ve düzenlemelerin devam ettiğini belirten Akçam, Borçlar Kanunu’na göre kira kontratında kefilin ıslak imzasının bulunması gerektiğini, bununla ilgili çalışmaların da sürdüğünü bildirdi.

Kira kontratlarının e-Devlet üzerinden yapılması zorunluluğunun uygulamaya alınması durumunda ev sahibi ile kiracı arasındaki problemlerin birçoğunun çözüleceğine işaret eden Akçam, böylece dolandırıcılık olaylarının önüne geçileceğini sözlerine ekledi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

SPK’den kripto varlık platformlarına yönelik “rezerv kanıtı” düzenlemesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), kripto varlık platformlarının yapması gereken rezerv kanıtı denetimi sürecinde uygulanacak ilke ve esasları açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

SPK, kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından yapılacak faaliyet izni başvuruları öncesinde platformların yaptırması zorunlu olan rezerv kanıtı denetimi süreçlerinde uygulanması amacıyla bazı ilke ve esaslar belirlediğini duyurdu.

Haftalık bültende yer alan duyuruya göre, kripto varlık hizmet sağlayıcılar ile bilgi sistemleri bağımsız denetim kuruluşları arasında denetime tabi her 3 aylık dönemin en geç ilk ayı içerisinde rezerv kanıtı denetiminin yürütülmesine ilişkin sözleşme imzalanacak. Sözleşme, yılın diğer denetim dönemlerini de kapsayacak şekilde topluca da imzalanabilecek.

Bir kripto varlık hizmet sağlayıcı, arka arkaya en fazla 12 dönem rezerv kanıt denetimini aynı şirkete yaptırabilecek. Bir sorumlu bilgi sistemleri başdenetçisi ise aynı kripto varlık hizmet sağlayıcı için arka arkaya en fazla 4 dönem rezerv kanıt denetim raporu imzalayabilecek.

İmzalanan sözleşme kapsamında kripto varlık hizmet sağlayıcılar, denetime konu olan her türlü kayıt, bilgi ve belge ile denetimin yapılacağı sistemleri hazır hale getirmekle yükümlü olacak.

Denetim raporlarında yer alması gereken bilgiler

Sözleşme imzalandıktan sonra belirlenen süre içerisinde kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından bazı bilgilerin bilgi sistemleri denetçisine sunulması ve denetim raporunda yer alması gerekecek.

Bu bilgiler arasında “kripto varlıkların listesi”, “müşterilere ait kripto varlıkların cari değeri”, “kripto varlıkların hangi ağlarda bulunduğu”, “saklama modeli ve erişim kontrol mekanizmalarına ilişkin bilgiler” ile “kripto varlıkların saklandığı cüzdanların listesi ve adresleri” bulunacak.

Platformlar, “müşterilere ait nakit bakiye büyüklüklerini”, “platforma ait kripto varlıkların cari değeri ile nakit bakiye büyüklüklerini”, “platformun çalıştığı saklama kuruluşlarının listesini” ve “nakit bakiyelere ilişkin banka ve hesap bilgilerini” de bilgi sistemleri denetçisine sunacak ve denetim raporunda bu bilgilere yer verecek.

Kripto varlık platformunun likit rezervinde tutulan varlıkların tamamı denetim kapsamına alınacak ve söz konusu varlıklar bakımından denetim sonuçlarına raporda ayrı bir başlık altında yer verilecek.

Denetimde, denetim kapsamına alınan kripto varlıkların yüzde 100’ünün varlığının teyit edilmesi gerekecek.

Denetim tarihi bir gün öncesine kadar paylaşılmayacak

Bilgi sistemleri denetçisi, denetim dönemi içerisinde denetim yapılacak rastgele iki farklı tarih belirleyecek ve seçilen tarihlerde gün içinde kripto varlık hizmet sağlayıcı nezdindeki kayıtlarda izlenen müşteri varlık bilgilerini dağıtık defter ağındaki varlıklarla karşılaştırmak üzere alabilecek.

Seçilen tarihler, denetim tarihinin bir gün öncesine kadar kripto varlık platformu ile paylaşılmayacak.

Denetçi, kripto varlık hizmet sağlayıcının ilettiği cüzdan adreslerinin kripto varlık hizmet sağlayıcıya ait olduğunun teyidini yapacak ve teyit metoduna denetim raporunda yer verecek.

Denetim sonuçlarını kripto varlık hizmet sağlayıcı nezdindeki kayıtlarda yer alan veriler ile karşılaştırarak raporlayacak.

Cüzdan bakiyelerinin sorgulanması ile cüzdan doğrulama süreçlerinde kullanılacak araçlara raporda yer verilecek.

Denetim raporu, sorumlu bilgi sistemleri başdenetçisi tarafından imzalandığında kesinleşecek ve denetim döneminin bitişini takip eden ilk 10 iş günü içinde kripto varlık hizmet sağlayıcının yönetim kurulu başkanlığına teslim edilecek.

Denetim döneminin bitimini takip eden 15 iş günü içerisinde raporun kabulüne yönelik yönetim kurulu kararıyla birlikte SPK’ye gönderilecek.

Denetim raporu, kripto varlık platformunun yönetim kuruluna hitaben hazırlanacak, yönetim kurulu ve SPK dışında herhangi bir taraf ile paylaşılmayacak.

Raporun giriş bölümünde denetimin amacı ve kapsamına, denetim sırasında kullanılan araç ve tekniklere, denetimin gerçekleştirildiği tarihlere, görevli bilgi sistemleri denetçilerinin ad, soyad, unvan ve iletişim bilgilerine, denetimin söz konusu bağımsız denetim şirketi ve sorumlu bilgi sistemleri başdenetçisi tarafından arka arkaya kaçıncı defa gerçekleştirildiğine yer verilecek.

İlke ve esasların açıklandığı duyuruda, denetim raporunun giriş, değerlendirme ve sonuç bölümlerinde asgari bulunması gereken bilgi, görüş, beyan ve tablolar da yer aldı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, bitcoin kükredi, DXY toparladı!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Küresel mali piyasalar dün günü uzun bir aradan sonra iyimser bir seyir izleyerek tamamladı. ABD ve İngiltere arasında varılan yeni ticaret anlaşması, ABD borsalarının geceyi %1’in üzerinde yükselişle tamamlamasına neden oldu. Risk iştahı denince akla gelen teknoloji hisselerini şemsiyesi altında barındıran Nasdaq Bileşik endeksi son altı haftanın zirvesini test etti. İngiltere, ABD mallarına yönelik gümrük vergisini %5,1’den %1,8’e indirirken, Rolls-Royce’un uçak parçaları tarifelerden muaf tutuldu. Ayrıca İngiltere’nin Boeing’den 10 milyar dolarlık uçak alacağı haberiyle Boeing hisseleri geceyi sert yükselişle tamamladı.

ABD Başkanı Trump’ın İngiltere ile açıkladığı sınırlı ticaret anlaşması sonrası küresel hisse senetleri, ABD tahvil faizleri ve dolar yükseldi. Anlaşma, Trump’ın geçen ay başlattığı doksan günlük tarife ateşkesi sonrası duyurulan ilk resmî ticaret hamlesi oldu. Bu gelişmeyi, ABD-Çin arasında hafta sonu İsviçre’de yapılacak görüşmeler öncesi olumlu bir adım olarak karşılıyoruz. Kripto paralarda Bitcoin %6 artışla 104bin dolar seviyesine yükselirken, bir diğer büyük kripto para birimi olan Ethereum ise %20’den daha fazla yükselerek 2,250 dolar seviyesine dayandı. Petrol fiyatları Çin-ABD görüşmelerine yönelik iyimserlikle hafta başı test ettiği 58,50 dolar seviyesine nazaran neredeyse beş dolar yükselerek 63 dolar seviyesini aştı.

Para birimleri cephesinde ise, dün gözler FED ardından İngiltere Merkez Bankası’na (BoE) çevrilmişti. FED’in tarife kaynaklı belirsizliklere dikkat çekip faizleri düşürmekte hiç acele edilmeyeceğine vurgu yapması ardından BoE para politikası kurulu üyeleri, borçlanma maliyetlerini çeyrek puan indirerek %4,25 seviyesine çekme yönünde 5’e karşı 4 oyla karar aldı. Kararın büyük bir çoğunlukla alınmaması Haziran ayına yönelik faiz indirim beklentisini azaltırken, ilk nazardan değer kazanan kraliyet aslanı sterlin, tarife anlaşması ve doların tabana yaygın değerlenmesi ile gece saatlerinde 1,3200 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Dün bültenimizde GBPUSD paritesinin aşırı alım bölgesine gediğini paylaşarak aşağı yöne işaret etmiştik! Bir süredir kısa pozisyon taşıdığımız GBPUSD ve GBPTRY kurlarında kâr al noktasına geldik!

Trump’ın bilinçli hamleleri ile gözden düşen ve risk off modunda ezber bozarcasına değer kaybeden dolar, dün yerini önde gelen para birimleri karşısında toparlanmaya terk etti. Dolar endeksi (DXY) son bir ayın en yüksek seviyesine gelirken, ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,37 seviyesine yükseldi. Doların elinin güçlendiği günde, faiz getirisi olmayan altının ons fiyatı 3,300 dolar seviyesine geri çekildi. Tam 24 saat önce, sabahın erken saatlerinde aynı satırları yazarken, sarı metalin fiyatının 3,400 dolar seviyesinin hemen üzerinde olduğunu not edelim: volatilite gerçekten baş döndürüyor. Enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından TÜİK tarafından açıklanan finansal araçların söz konusu aya ilişkin reel getiri hesaplarında altının yatırımcısını mutlu ettiğini not etmemiz gerekiyor. Bu tablonun bir süre daha korunmasını bekliyoruz. Gram altın bu sabah 4,100 TL civarından işlem görürken, ons altının üç gündür yönünü aşağıya çevirdiğini, bitcoinin ise alımlara sahne olduğunu gözden kaçırmayalım! Sahne sırası eğer bitcoine geldiyse, yeni zirvelerin yolda olduğunu düşünüyoruz. Sırada 125-130 bin dolar hedefimizin radar menziline tekrar girmiş olabileceğini düşünüyoruz (bakınız grafik).

Dönelim Türk mali piyasalarına… Her hafta perşembe günü olduğu üzere, TCMB ve BDDK’nın haftalık bültenlerini enine boyun yine irdeledik. 2 Mayıs ile sona eren haftada, yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış seriye göre döviz mevduatları (DTH) 0,8 milyar dolar azalırken, bunun 0,7 milyar dolarlık kısmı tüzel kişilerde gerçekleşti. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 14 Şubat haftasında 173 milyar dolar seviyesini aşarak zirve seviyesine ulaşması ardından 138,5 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Günlük olarak takip ettiğimiz net döviz pozisyonu ise 7 Mayıs valörlü işlemlerde yaklaşık 1 milyar dolar artış kaydetti. Son günlerde net rezervlerde erimenin bir miktar da olsun duraksadığını ve ılımlı bir eğilimin hâkim olmaya başladığını görüyoruz (aman nazar değmesin). Manşet rakam yaklaşık +13milyar dolar.

TCMB verisine göre, yabancı yatırımcının menkul kıymet pozisyonu DİBS kesin alım ve eurobond olmak üzere toplam 1,3 milyar dolar azalırken, hisse senetlerine ise 173 milyon dolar giriş olduğunu gördük. BDDK verilerine göre ise bir nevi yabancı para enstrümanı olan KKM stoğu ilgili haftada 25,4 milyar TL azalırken, KKM’nin toplam mevduat stokundaki payı %3 seviyesinin dibine kadar geriledi. TCMB’nin 2025 yılında KKM stoğunu eritmekte kararlı olduğunu not edelim. Son bir not olarak, TL’nin toplam mevduat havuzundaki payı yaklaşık %58, dövizin ise %42 seviyesinde…

Son günlerde TCMB’nin net döviz pozisyonunun dengelenmesi ya da bir diğer deyişle ordunun cephanesinin güçlenmesi ile USDTRY kuru da dün gün boyu sakin bir seyir izleyerek 38,62 seviyelerine hafif de olsa gevşedi. Bu sabah pazartesi valörlü işlemlerin hafta sonu fonlama etkisi ile 38,70 seviyesinden eşleştiğini görüyoruz. CDS primi 337 baz puan seviyesine hafif de olsa geri çekilirken, TCMB’nin sıkı duruşuna paralel iş göre faiz (TL ref) %48,99 seviyesinde yer almaya devam etti. Hisse senetlerinde ise bir gün aşağı bir gün yukarıya derken dün ılımlı güne paralel BIST100 endeksi günü %2,3 yükselişle tamamladı.

Yeni güne, ABD-İngiltere tarife anlaşmasının getirdiği iyimserlikle başlıyoruz. Piyasa fiyatlamalarının da normalleşme sürecine girmesi ile EURUSD paritesi 1,12 seviyesinin hemen altını test edip son bir ayın en düşük seviyesini test etti. Gözler artık hafta sonu başlayacak ABD-Çin ticaret görüşmelerine çevrilirken, görüşmelerin -zor da olsa- tarife indirimi ile sonuçlanacağı beklentisinin fiyatlandığını görüyoruz. ABD borsalarının geceyi iyimser bir şekilde tamamlaması ardından bu sabah pasifiğin diğer ucunda da ılımlı tablonun korunduğunu görüyoruz. Doların güçlenip YEN’in değer kaybetmesi ile ihracat odaklı Tokyo borsası %1,5 yükselişle başı çekiyor. Şangay borsası ise hafif de olsa geriledi. Gözler her ne kadar hafta sonu Çin ile ABD arasında ‘bilek güreşine’ çevrilmiş olsa da, makro cephede bugün Türkiye cephesinde sanayi üretimi (ekonominin gidişatı hakkında önemli bir gösterge) takip edilebilir.

Bültenimizi Vatikan’da beyaz duman ile tamamlayalım. Chicago doğumlu Kardinal Robert Prevost, Katolik Kilisesi’nin 267. papası seçildi ve Leo XIV adını aldı. Böylece Katolik tarihinde ilk kez bir ABD vatandaşı papa görev başına geçmiş oldu. Peru’da uzun yıllar misyonerlik yapan ve sosyal adalet konularında öne çıkan Prevost, balkon konuşmasında selefi Francis’e teşekkür ederek onun modernleşme ve kapsayıcılık vizyonunu sürdüreceğini belirtti. Geleneksel kırmızı papalık cübbesiyle yaptığı ilk konuşmasında kalabalığa “Hepinize barış diliyorum” mesajı verdi. Prevost’un seçtiği “Leo” ismi, Katolik tarihinde güçlü bir simge taşıyor. Son olarak 1878-1903 yılları arasında görev yapan Papa Leo XIII, sosyal adalet odaklı yaklaşımlarıyla modern Katolik sosyal öğretilerinin temellerini atmıştı. Yeni Papa’nın bu isimle yoksullara, dışlanmışlara ve insan haklarına duyarlı bir misyon üstleneceği mesajı verdiği düşünülüyor. ABD Başkanı Trump gelişmeyi “ülkemiz için büyük bir onur” olarak değerlendirdi. Herkese güzel bir hafta sonu dilerim.

BTCUSD

17467639920de3a1daeb97ebea965506dc63363275_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.