Connect with us

GÜNCEL

Türkiye risk primi son 2 yılın dibinde. BIST100’de rekorlar kırılıyor

Yayınlanma:

|

TCMB Başkanı Erkan’ın genel hatları ile başarılı geçen enflasyon sunumu ardından TCMB Başkan yardımcılıklarına yapılan atamalar, geçen hafta Türk mali piyasalarının çehresini olumlu yönde değiştirdi. Genel kabul görmüş para politika uygulamalarına (ortodox) yeniden direksiyon kıran TCMB’nin yola güçlendirilmiş ve liyakat sahibi bir ekip ile devam edeceğinin anlaşılması yatırımcı güveninin tesis edilmesi ve kredibilite noktalarında çıtayı bir miktar yukarıya taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Para politikasının çok büyük bir kısmının iletişim, küçük bir kısmının ise eylem olduğu düşünülürse iletişim anlamında olumlu adımların atılması ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yabancı yatırımcının Türkiye ilgisine ilişkin olarak sosyal medya hesabından açıklama yaparak önümüzdeki üç yıl içinde artması beklenen Körfez ülkelerinden doğrudan yatırımlara dikkat çekti. Söz konusu doğrudan yatırımların (soğuk para) Türkiye’nin uygulamaya aldığı sıkı para politikası uygulamasının (faiz artırımı ve miktarsal sıkılaştırma) büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini de yavaşlatacağını savundu. Hatırlanacağı üzere, geride bıraktığımız hafta, büyük bir yabancı ilgisi gören Koç Grubunun Yapı Kredi hisselerindeki kurumsal yatırımcılara 250 mio dolar tutarında arzı, MNG Kargo’nun DHL tarafından satın alınması ve Rönesans Enerji ile TotalEnergies arasındaki ortaklık Borsa İstanbul tarafında alımları desteklemişti.

Eylem anlamında ise, piyasalar, Sn. Ağbal döneminde yaşanan ‘yol kazasını’ hatırladıkları için, yerel seçimlere sınırlı bir süre kala, enflasyon hedefinin  (%58) çok altında seyreden politika faiz oranının (%17,50) ne kadar daha artırabileceğini merak ediyor. Bu minvalde, Türk hisse senetlerine son 6 haftada 1,6 milyar dolar giriş yapan yabancı yatırımcının da desteği ile Borsa İstanbul ana endeksi 6 haftadır devam eden kesintisiz yükselişini korumaya devam ederken, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS primi geride bıraktığımız hafta 400 baz puan seviyesinin altına sarkarak neredeyse son 2 yılın en düşük seviyesini test etti.

CDS risk priminin gerilemesinde Mali Eylem Görev Gücü (FATF) kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için Türkiye’nin daha sıkı izlenmesini gerektiren ‘gri listeden’ çıkarılabileceği iyimserliği de etkili oldu. Risklerin gerilemesi Türkiye’nin eurobondlarına alım getirirken, USDTRY kurunun iyimser havaya eşlik edemeyerek psikolojik 27,00 seviyesinin hemen altında kalmaya devam etmesini geçmiş dönem elde edilen ‘kötü tecrübelere’ bağlıyoruz.

Bu arada cuma günü TÜİK Haziran ayı resmi dış ticaret verilerini yayımladı. Buna göre dış ticaret açığı aylık 5,2 milyar dolar olurken, ihracat 20,9 milyar dolar, ithalat ise 26,1 milyar dolar oldu. Bu sonuçla yılın ilk yarısında dış ticaret açığı 61,2 milyar dolar ile geçen yılın aynı döneminin %19 oranında üzerinde gerçekleşti. Lâkin, bu veriler artık geçmiş dönemi (seçim öncesini) yansıtıyor. TCMB’nin kulvar değiştirmesi, kurun yükselişine artık izin verilmesi, ekonominin miktarsal sıkılaştırma ile kredi kanalları üzerinden göreceli daha yüksek faizler ile soğutulmaya başlanması, dış ticaret açığının da önümüzdeki dönemde azalmaya başlayacağı kanaatindeyiz.

Yurtdışı cephede ise cuma günü ABD’de açıklanan çekirdek tüketim ve harcamalar (PCE) verisi (FED’in yakında takip ettiği enflasyon verisi) yıllık bazda %4,1’e gerileyerek neredeyse son 2 yılın en düşük seviyesine indi. ABD’de geride bıraktığımız hafta açıklanan kuvvetli büyüme verisi ve enflasyonun soğumaya başladığına dair göstergeler, FED’in ekonomiyi çok da soğutmadan enflasyonla mücadelesinde görevini yerine getirdiğine işaret ediyor. Bu bağlamda, risk iştahı denince akla gelen teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi haftayı yaklaşık %2 oranında yükselişle son 15 ayın zirvesinde tamamladı.

Bu hafta mali piyasaların gündemi oldukça yoğun görünüyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile nerede görüşeceklerinin Çarşamba yapılacak telefon görüşmesinde belirleneceğini iletti. Hafta sonu, Polonya ile Rusya arasında gerginliğin de büyüdüğünü görüyoruz. Polonya, Wagner askerlerinin sınırda konuşlandığını belirtip karşı pozisyon alırken Rusya ise Polonya’nın müdahalesini savaş nedeni göreceğini duyurdu!

ABD borsalarının haftayı iyimser tamamlaması ardından bu sabah Çin’de açıklanan imalat sanayi PMI endeksi piyasa beklentisinin üzerinde sonuçlandı. Diğer taraftan da ekonomiyi desteklemek için Çin’den beklenen teşvik paketi de morallerin yüksek tutulmasına yardımcı oldu. Asya genelinde hâkim renk yeşil. Japonya Merkez Bankası’nın getiri eğrisi kontrolü kapsamında uzun vadeli tahvillerin %1’e kadar yükselmesine izin veren cuma günkü kararı ardından JPY ilk etaptaki kazanımlarını geri vererek bu sabah yeniden dolar karşısında 142 seviyesine yaklaştı. Teknik mânâda 138 seviyesinin önemini cuma günü bültenimizde ele almıştık.

Bu haftanın veri takviminde ABD’de JOLTS ve her ayın ilk cuması istihdam raporu önem arz ediyor. İngiltere Merkez Bankası’nın 25 baz puan faiz artırması beklenirken, Avrupa’da TÜFE enflasyonu takip edilecek. Perşembe günü Türkiye’de Temmuz enflasyon rakamları açıklanacak. Enerji zamları sonrasında aylık TÜFE’nin %10’a yakın bir artış kaydetmesi, yıllık manşet enflasyonu da %47 seviyesinin üzerine taşıması bekleniyor. Nasdaq endeksinde yer alan devasa teknoloji şirketlerinin finansallar açıklanıyor: Gözler Apple, Amazon’da.

Türkiye 5 Yıl Vadeli CDS Risk primi

TCMB’de başkan yardımcısı atamaları ve Enflasyon Raporu sonrasında risk iştahında ciddi bir iyileşme yaşandı. CDS risk primi 390 baz puan ile Eylül 2021’den bu yana en düşük düzeye indi.

1690777331d72fc6254430a269feea1d3e82425d6c_1_1200.jpg

Borsa İstanbul ($ bazlı)

Olumlu havanın yardımı ile BİST100 ana endeksi ve bankacılık endeksi TL bazında rekor kırarken, dolar bazlı ana endekste ise 260 cent seviyesinin üzerini yükseliş isteği olarak okuyoruz.

1690777332327c3932e4886c8a0dbeccc26bb19d87_2_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

GÜNCEL

Çevre Devi Konkordato Talep Etti: BARKA Atık Yönetimi Finansal Sıkıntıda

Yayınlanma:

|

Yazan:

Belediyelere ve kamu kurumlarına temizlik ve atık toplama hizmeti sunan sektörün önde gelen firmalarından BARKA Atık Yönetimi Taşımacılık Mühendislik Mimarlık ve Proje Danışmanlık Ltd. Şti., konkordato başvurusunda bulundu.

Türkiye genelinde 5000’den fazla çalışanı bulunan ve Beşiktaş, Elazığ, Adıyaman, Aydın, Esenyurt, Sarıyer, Tekirdağ, Kütahya gibi birçok belediyeye hizmet sunan BARKA, KGM (Karayolları Genel Müdürlüğü) başta olmak üzere kamuya verdiği hizmetlerle tanınıyordu.

Şirketin sunduğu hizmetler arasında özellikle;

  • Kentsel temizlik

  • Evsel atıkların toplanması

  • Katı atık yönetimi

  • Çevre mühendisliği çözümleri

  • Belediye altyapısına yönelik proje danışmanlığı

gibi faaliyetler yer alıyor.

Konkordato Ne Anlama Geliyor?

Konkordato, mali zorluk yaşayan şirketlerin borçlarını yapılandırarak faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan bir hukuki koruma sürecidir. Bu kapsamda BARKA’nın iflastan korunmak ve yeniden yapılandırma yoluna gitmek istediği görülüyor.

Sektör Etkilenir mi?

Kamu temizlik hizmetleri alanında bu denli büyük bir oyuncunun konkordato ilan etmesi, hem belediyeler hem de taşeron firmalar açısından riskli bir süreç başlatabilir. Özellikle yerel yönetimlerin, bu tür firmalara olan ödemelerinde yaşanan gecikmelerin sektördeki diğer aktörleri de domino etkisiyle etkileyebileceği değerlendiriliyor.

Bundan Sonraki Süreç Ne Olacak?

Mahkeme tarafından geçici mühlet verilmesi durumunda, şirketin varlıklarını koruma altına alarak faaliyetlerini belirli bir süre sürdürebilmesi mümkün olacak. Bu süreçte alacaklılar için konkordato komiseri tarafından bir rapor hazırlanacak.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

İklim Değişikliği Kanunu Meclis’ten Geçti: Hayatımız Nasıl Değişecek?

Yayınlanma:

|

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen İklim Değişikliği Kanunu, çevre politikalarında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Kanun; sanayiden tarıma, enerji üretiminden günlük yaşama kadar çok geniş bir etki alanına sahip. Peki, bu yasa yürürlüğe girdikten sonra hayatımızda neler değişecek?

1. Karbon Yönetimi ve Emisyon Ticaret Sistemi Geliyor

Yeni kanun ile birlikte artık sanayi ve enerji gibi yüksek emisyon üreten sektörler için karbon emisyonu izni alma zorunluluğu getirildi. İzin almadan faaliyet gösteren işletmelere ağır para cezaları uygulanacak.

Ayrıca Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak. Bu sistem sayesinde işletmeler karbon salım haklarını alıp satabilecek, “karbon piyasası” resmen doğmuş olacak. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile uyumlu bu sistem, ihracat yapan firmaların rekabet gücünü koruması açısından da kritik.

2. Yeni Kurumsal Yapılar ve Yetkiler

Kanunla birlikte İklim Değişikliği Başkanlığı daha güçlü bir yapıya kavuştu. Başkanlık artık doğrudan veri toplayacak, denetim yapacak, raporlama zorunluluğu getirebilecek. Her yıl güncellenen Ulusal İklim Eylem Planı, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine yönelik yol haritasını oluşturacak.

Yerel düzeyde ise valilerin başkanlığında kurulacak İl İklim Koordinasyon Kurulları, iklim değişikliğiyle mücadeleyi sahaya indirecek.

3. Yeni Bir Fon Kaynağı: Karbon Gelirleri

Emisyon izinlerinden, cezai yaptırımlardan ve karbon ticaretinden elde edilecek gelirler, doğrudan “iklim projeleri” için kullanılacak. Bu amaçla döner sermaye işletmesi kurulacak ve yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği gibi projeler desteklenecek.

Bu sayede devlet, çevresel politikalarını sadece bütçeden değil, aynı zamanda karbon piyasasından fonlayabilecek.

4. Tüm Sektörlerde Dönüşüm Zorunluluğu

İklim Kanunu yalnızca çevre politikalarını değil; enerji, tarım, sanayi, ulaştırma, ormancılık ve atık yönetimi gibi tüm sektörleri etkiliyor. Örneğin:

  • Tarımda: İklime dirençli ürün desenleri ve kuraklık riskine göre planlama yapılacak.

  • Sanayide: Temiz teknolojiye geçmeyen işletmeler hem cezai hem ticari kayıplarla karşılaşacak.

  • Ulaştırmada: Emisyonsuz araçlar, elektrikli ulaşım sistemleri teşvik edilecek.

5. İşletmelere Yeni Yükümlülükler

Tüm firmalar, emisyon verilerini kayıt altına almak, raporlamak ve belirli eylem planlarına uymak zorunda olacak. Bu yükümlülüklere uymayanlara idari para cezaları, faaliyet izni iptali gibi yaptırımlar uygulanabilecek.

Bu durum, özellikle ihracat yapan firmalar için hayati önemde. Zira Avrupa Birliği, karbon vergilendirmesi uygulayan firmaları “düşük riskli” kabul edecek.

6. Sosyal Etki ve “Adil Geçiş” Politikası

Yasa kapsamında “adil geçiş” kavramı da hukuk sistemine girdi. Fosil yakıtlardan vazgeçerken, bu sektörlerde çalışan işçilerin mağdur olmaması, istihdam kaybı yaşanmaması için sosyal destek ve eğitim politikaları uygulanacak.

Hayatımızda Neler Değişecek?

  • Enerji ve ulaşım maliyetleri artabilir, çünkü karbon fiyatlaması ürünlere yansıtılacak.

  • Yeni iş kolları doğacak: karbon denetçiliği, iklim danışmanlığı, yeşil enerji üretimi gibi alanlarda istihdam artacak.

  • Tüketiciler, daha çevreci ürünlere yönelmek zorunda kalacak.

  • Belediyeler, yerel iklim uyum projeleri yürütmekle sorumlu olacak.

  • Firmalar, çevreye duyarlı üretim modellerine geçmek zorunda kalacak.

İklim Değişikliği Kanunu, Türkiye’nin çevre ve enerji politikasında bir dönüm noktasıdır. Bu yasa ile birlikte hem kamu hem özel sektör, çevresel sorumluluklarını daha sistematik ve yasal çerçevede yerine getirmek zorunda kalacak. Bu süreç ilk etapta maliyetli ve zorlayıcı gibi görünse de, uzun vadede Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme vizyonuna katkı sunacak köklü bir değişimi beraberinde getirecektir.

Resim

Okumaya devam et

Dr. Abbas Karakaya

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ İÇİN KİTAPLAR-3

Yayınlanma:

|

Cemal Süreya’nın Aritmetik İyi, Kuşlar Pekiyi adlı bir çocuk kitabı var. 1980’lerde Çocukça adlı dergide yayımlanmış 12 yazının bir araya getirilmiş hali. Necati Güngör’ün Süreya ile yaptığı bir söyleşiyle günlüklerinden çocuk edebiyatına değindiği bölümleri de içeren kitabı resimleyen Mustafa Delioğlu.  Çocukça dergisindeki yazılarda ‘‘yedi sekiz yaş grubunu’’ hedeflediğini ve bu yaştaki çocukların ‘‘öğrenci olmayan yanlarına’’ seslendiğini belirtiyor günlüklerinde.

Kitaptaki 12 yazı birbirinden bağımsız. Süreya’nın şairliğiyle genel kültürünü birleştirdiği ama bir şairin elinden çıktığı çok belli olan metinler. Yedi sekiz yaş olmasa da ilkokulu bitirmiş çocukların ve de yetişkinlerin zevk alacağı, çocukların gözünden başarıyla kotarılmış uzun olmayan parçalar.

On iki yazının birincisinde Gözlüklü adında hayali bir kahraman nasıl yazacağı konusunda Süreya’ya öğütlerde bulunur. ‘Gözlüklü’ Süreya’ya çocukların her şeyi anlayacağını, her şeyden söz edebileceğini söyler önce. Ancak bilgiçlik taslama diye uyarırken ‘‘serüvenlerden, düşlerden de söz etmesini’’ salık verir. Süreya’ya bilgi de verebileceğini söyleyen ‘Gözlüklü’ nihai amacının ‘’çocuklarda okuma tadı yaratmak’’ olduğunu da ekler. Gülmek adlı sekizinci yazıda ‘Gözlüklü’ tekrar söz alır ve Süreya’ya ‘’küçük şeyleri işle, küçük şeyler önemlidir ama hepsi de gerçeğe dayanmalıdır’’ öğüdünde bulunur. Hemen devamında, ‘‘Sözgelimi, Atatürk’ün kuru fasulyeyi çok sevdiğini biliyor muydun?’’ diye öğüdünü örnekler.

Şair Süreya’nın aslında kendi kendine verdiği bu öğütleri yazılarında etkileyici bir biçimde pratiğe döktüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. On iki yazı içinde benim içimi en çok ısıtan Renkler Ölmüyordu, Issız Ada ve Yılbaşı Gecesinde İller adlı parçalar. YGİ adlı son yazıda 1984’in son gecesi illerin bazılarında neler olduğuna kısa kısa değinir Süreya. Erzurum’daki şakacı bir otobüsle yazı şöyle biter:

İşte daha birçok şey oldu.

Erzurum kar altındaydı.

Bir kadın üşüyordu.

Bir otobüs bir yokuşu tırmanırken birdenbire durdu. ‘‘Buraya kadar arkadaşlar!’ diye bağırdı yolculara. ‘‘Ben geri dönüyorum.’’

Döndü. Hızla aşağı doğru ilerlemeye başladı. Yolcular önce şaşırmış, sonra da korkmuşlardı. Hepsi buz kesilmişti sanki. Ama biraz sonra otobüs yeniden göründü. Bu kez çok neşeliydi! ‘‘Şaka!’’ dedi, ‘’şaka yaptım yahu! 1 Nisan şakası olur da 1 Ocak şakası olmaz mı?’’

**********

Evet, bu haftalık bu kadar. Kitap okunan yerde sevgi ve umut vardır. Sevgi ve umutlu bir hafta…

Dr. Abbas KARAKAYA

 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.