Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

VATANDAŞ ENFLASYONDA EZİLİRKEN, BANKALAR KARLILIĞI BEŞE KATLADI

Temmuz ayı için TÜİK’nin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık  %79,6; Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %144,6 olarak; ENAG’ın yıllık %176 olarak enflasyonu açıkladığı gün; BDDK’da banka rasyolarını açıkladı. Vatandaş Enflasyon karşısında ezilirken Bankacılık sektörünün karlılıkta Altın yılını yaşadığı ortaya çıktı.

Yayınlanma:

|

Bankacılık tarihinde görülmemiş kar artışı yakalayan Bankacılık sektörü 2021 ilk yarısındaki 33,8 milyar TL’lik Net karlılığını beş kat artırarak 169,1 milyar TL’ye taşıdığı görüldü. Sektörün, Karlılık yüzde artışı ise % 400,3 oldu. 2021 yıllık 92,9 milyar TL olan karlılığını da aşan sektör kar üzerine kar rekoru sağladı. Üstelik bunu kriz ortamında gerçekleştirdi. O zaman soru şu : Bu değirmenin suyu nereden geldi?

BANKALAR NEREDEN KAR YAPTI?

Bankacılık sektörünün Kar / Zarar Tablosuna bakıldığında 2021 ilk yarısındaki 270,4 milyar TL’lik Faiz Geliri % 99,1 artarak 538,4 milyar TL’ye çıktığı görülmekte. Başka bir ifade ile bankaların faiz geliri ikiye katlamış durumda. Buna karşılık Faiz Giderleri 176,7 milyar TL’den % 43,4 artarak 253,5 milyar TL’ye yükseldi. Dolayısı ile Faiz Giderleri gelirlere göre daha az artınca Net Faiz Giderleri de hali ile anormal artış oldu. 2021 ilk yarısında 93,7 milyar TL olan Net Faiz Gelirleri % 204 artarak 284,9 milyar TL seviyesine yükselmiş durumda. Bunda hiç kuşkusuz KKM hesapların en fazla faiz oranı olarak %17 olarak sabitlenmesinin katkısı büyük oldu. Zira faiz giderlerinin ana kalemi olan vadeli Mevduatların üçte birinin KKM olduğu düşünüldüğünde bankalar için ciddi avantaj sağlanmış durumda. Temmuz sonunda KKM’lerin hacmi 1,1 trilyon seviyesine gelmiş durumda. KKM faiz oranları %17’lerde sabitlenmesi bugün mevduat faiz oranları en iyi tahminle %27’lerde hatta daha üstünde olacaktı ki bu da Bankalara bu kısım mevduat için %10 ek faiz yükü getirecek bu da aylık 9 milyar TL faiz gideri anlamına gelmektedir. Başka bir ifade ile bugünkü KKM rakamları ile Bankalara ek 9 milyar TL dolaylı kaynak aktarılmaktadır ki bu para da Hazine ve Merkez Bankasından çıkmaktadır. Ciddi transfer! Zira, Ekonomi kurmaylar KKM – Mevduat faizlerini sabitlerken Kredi faiz oranlarında herhangi bir fren sistemi kurmadı. Ağustos başında örneğin Ticari Krediler Kamu dışı bankalarda %50’lere dayanmış durumda. Bir taraftan mevduat faizlerini bastırırken diğer taraftan kredileri serbest bırakılması ister istemez banka Net Faiz Gelirlerini de üç kat ve %204 artırmış durumda. Ayrıca; Sektörde 2021 ilk yarısında 93,7 milyar TL olan Faiz Dışı Gelir ise %204 artarak 2022 ilk yarısında 294,9 milyar TL seviyesine yükseldi. Bunda geçen yıl aynı dönemde 21 milyar TL olan Kambiyo zararının 53 milyar TL karlılığa dönmesinin etkisi büyük olduğu görülüyor.

BİLANÇO BÜYÜDÜ

Diğer Taraftan bankaların 2021 sonundaki 9,2 trilyon TL olan Toplam Aktifleri yılın ilk yarısında %27 büyüyerek 11,7 trilyon TL’ye çıkmış durumda. 4,9 trilyon TL olan Nakdi Kredileri de % 28 artarak 6,2 trilyon TL seviyesine yükselirken; 160 milyar TL’lik Takipteki krediler 161 milyar TL seviyesine çıktığı görüldü. Söz konusu kredi takip tutarları hukuki sürecin başladığı krediler olup içinde öz izleme, yakın izleme, yapılandırılan ve yüzdürülen krediler dahil değil. Sektörde sorunlu kredi grubuna giren kredilerin oranı TBB’nin yayınladığı raporlardan %15’ler gibi yüksek seviyesinde olduğu biliniyor.

2021 sonunda 5,3 trilyon TL olan Mevduat hacmi ise %28,2 artarak 6,8 trilyon TL seviyesine yükselmiş durumda. Toplam Kredilerin %37’lik kısmını oluşturan 2,5 trilyon TL vadesiz mevduatlarda bulunuyor, ki bu  oran enflasyonist ortamda tasarruf sahiplerinin aleyhine bir durum oluşturuyor. Bazı bankalar otomatik günlük fon alım alt limitlerini yükselterek kendi lehlerine avantaj sağlamış durumda ki bu alana henüz BDDK müdahale etmiş değil. Bankaların insafına kalmış. Bazı bankalar 50 bin USD altına vadeli hesap bile açmıyor.

Sektörün özkaynakları ise 2021 sonunda 714 milyar TL iken %43 artarak 2022 ilk yarısında 1 trilyon lirayı geçmiş durumda.

YERLİ SERMAYELİ BANKALAR NE YAPTI?

Yılın ilk yarısında Yerli Sermayeli Bankalar 2021 sonunda 2,8 trilyon TL olan Aktif Büyüklüğünü %26,6 büyüterek 3,6 trilyon seviyesine yükseltti. 1,4 trilyon TL olan Nakdi Krediler %28 büyüyerek 1,8 trilyon TL seviyesine yükselirken; 59,3 milyar TL’lik Kredi Takip Alacaklar 57,4 milyar TL seviyesine geriledi. Bunda bazı bankaların alacak dosyalarının Varlık Şirketlerine satmasının etkisi oldu. 1,6 trilyon TL’lik Mevduat hacmi de %27,2 artarak 2 trilyon TL’yi aşmış durumda. Yerli Bankalarda mevduatın %41,1’i vadesiz mevduatta yer alırken bu oran sektör ortalamasının da ( %37 ) üzerinde olduğu görüldü. Yerli özel bankaların 261 milyar TL olan özkaynakları ise % 41,4 artarak 369 milyar TL seviyesine ulaştı.

2021 ilk yarısında 36,7 milyar TL Net Faiz Geliri yaratan yerli Özel bankalar 2022 ilk yarısında % 179,8’lik bir artış ile 102,7 milyar TL Net Faiz geliri sağladı. 2021 ilk yarısında 13,7 milyar TL olan Net Karlılık da %  438 artarak 73,7 milyar TL seviyesine, sektör ortalamasının üzerinde net kar yapmış durumda.

YABANCI SERMAYELİ BANKALAR NE YAPTI?

Yılın ilk yarısında Yabancı Sermayeli Bankalar 2021 sonunda 2,3 trilyon TL olan Aktif Büyüklüğünü %28,2 büyüterek 3 trilyon seviyesine yükseltti. 1,1 trilyon TL olan Nakdi Krediler %30,5 büyüyerek 1,5 trilyon TL seviyesine yükselirken; 52,1 milyar TL’lik Kredi Takip Alacaklar 52,4 milyar TL seviyesine yükseldi. 1,5 trilyon TL’lik Mevduat hacmi de %28,5 artarak 1,9 trilyon TL’yi aşmış durumda. Yabancı Bankalarda mevduatın %43’ü vadesiz mevduatta yer alırken bu oran sektör ortalamasının da (%37 )  oldukça üzerinde olduğu görüldü. Yabancı sermayeli bankaların 194 milyar TL olan özkaynakları ise %39,7 artarak 271 milyar TL seviyesine ulaştı.

2021 ilk yarısında 32,9 milyar TL Net Faiz Geliri yaratan Yabancı Sermayeli bankalar 2022 ilk yarısında % 136’lık bir artış ile 77,7 milyar TL Net Faiz geliri sağladı. 2021 ilk yarısında 12,7 milyar TL olan Net Karlılık da %321 artarak 53,5 milyar TL seviyesine net kar artışı sağladı.

KAMU BANKALARI NE YAPTI?

Yılın ilk yarısında Kamu Bankaları 2021 sonunda 4 trilyon TL olan Aktif Büyüklüğünü %26,8 büyüterek 5 trilyon seviyesine yükseltti. 2,3 trilyon TL olan Nakdi Krediler %27 büyüyerek 2,9 trilyon TL seviyesine yükselirken; 48,7 milyar TL’lik Kredi Takip Alacaklar 51,1 milyar TL seviyesine yükseldi. 2,2 trilyon TL’lik Mevduat hacmi de %28,6 artarak 2,8 trilyon TL’yi aşmış durumda. Kamu Bankaları mevduatın %30’ü vadesiz mevduatta yer alırken bu oran sektör ortalamasının da (%37 )  oldukça altında olduğu görüldü. Kamu bankaların 258 milyar TL olan özkaynakları ise %50 artarak 387 milyar TL seviyesine ulaştı.

2021 ilk yarısında 24 milyar TL Net Faiz Geliri yaratan Kamu Bankalar 2022 ilk yarısında % 335’lık bir artış ile 104,5 milyar TL Net Faiz geliri sağladı. 2021 ilk yarısında 7,4 milyar TL olan Net Karlılık da %466 artarak 41,9 milyar TL seviyesine net kar artışı sağladı.

Bu arada bankalar için USD/TL döviz seviyesinin ne olacağı; Enflasyon oranlarının artarak devam etmesi; yaklaşan seçim süreci ve uluslararası arena riskli bölge sayısının artması, devam eden Ukrayna – Rusya savaşı; Kredi Risk Primi – CDS oranının Türkiye aleyhine artış ve bankaların çevirmesi gereken sendikasyon kredilerdeki maliye baskısı; Kamu otoritesinin sektörü direkt etkileyen ani yasal düzenlemeler; COVİD-19 belirsizliği önümüzdeki dönemde bilançoları için ciddi tehditler olarak kendini gösteriyor.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist     www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

KREDİ KART KISITLAMALARINA VATANDAŞ DA FİRMALAR DA TEPKİLİ

Bankalar kredi kartlarında bir dizi yeni düzenlemeyi hayata geçirdi. Seçim sonrasında ise yeni kısıtlamalar gelmesi bekleniyor. Ay sonunu kartla getiren vatandaş da ticarette kredi kartı kullanan şirketler de rahatsız. kredi kartları Tüketiciler kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirmenin mümkün olmayacağını söylüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de bir süredir konuşulan kredi kartlarına kısıtlama getirilmesine ilişkin ilk adım geçen hafta bankalardan geldi. 31 Mart seçimlerinden sonra ekonomi yönetiminin de enflasyonla mücadele kapsamında yeni kısıtlamaları yürürlüğe koyması bekleniyor. Ancak kart kullanımı konusundaki kısıtlamalara hem tüketiciler hem de şirket sahipleri tepkili.

DW Türkçe’ye konuşan tüketiciler kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirmenin mümkün olmayacağını söylerken, şirket sahipleri ise kredi kartlarının yalnızca alışverişlerde değil mal ticaretinde de kullanıldığına işaret ederek, iş hayatının ciddi zarar göreceğine dikkat çekiyor.

İlk adım bankalardan geldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Resmî Gazete’de dün yayımlanan kararına göre kredi kartlarından yapılan nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseldi.

Bankalar da 12 Mart’ta kredi kartı kullanımına ilişkin bir dizi kısıtlamayı yürürlüğe soktu. Bu kapsamda kredi kartına nakit avansta taksit sınırı 12’den 3’e indirilirken, nakit avansta limit oranları düşürüldü. İlk müşterilere verilen faizsiz kredilerin vadesi 6 aydan 3 aya indirilirken, ihtiyaç ve kredi faizlerinde yıllık faiz oranı da artırıldı. Bankaların düzenlemesi şimdilik kredi kartı ile taksitli alışverişleri kapsamıyor.

DW Türkçe’ye konuşan Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Fuat Engin, bankaların hükümetten herhangi resmi bir talimat olmaksızın kendilerini korumak için tüketici haklarını ihlal ettiğini savunuyor.

Fuat Engin: Tek çaremizi elimizden alıyorlar

Türkiye’deki tüketicilerin zaten dünyanın en yüksek dolaylı vergilerini ödediğine dikkat çeken Engin, “Çok kazanandan çok, az kazanandan az alınması gereken vergiler tamamen tüketicinin sırtına yüklenmiş durumda. Akaryakıta her gün zam geliyor ve bu da dolaylı olarak bütün ürünlere zam olarak yansıyor. Bu konuda vatandaşın tek çaresi kredi kartıyla geleceğe borçlanarak ihtiyaçlarını karşılaması. Şimdi bunu da elimizden alıyorlar” diye konuşuyor.

Seçimden sonra getirilmesi beklenen yeni düzenlemelerle hem kredi kartı kullanımının daha da zorlaşacağını hem de yeni bir zam dalgası yaşanacağını dile getiren TÖK Başkanı, “Bunca yükü tüketicilerin nasıl kaldıracağını açıkçası bilemiyorum. Bu bizim için artık bir zulme dönüştü” diyor.

Kart borcundan takibe düşen kişi sayısı 1,4 milyonu aştı

Ülke çapında 11 dernek ve 3 federasyonun çatı örgütü olan Tüketici Örgütleri Konfederasyonunun (TÖK) hazırladığı “Tüketicinin Korunması Alanında Finansal Tüketici İşlemleri Raporu”na göre, 2023 yılında krediler ve kredi kartlarından kaynaklı icra takipleri önceki yıllara göre ciddi bir artış gösterdi.

Raporda, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi tarafından açıklanan verilere göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınmış kişi sayısının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 artışla 1,4 milyonu bulduğuna dikkat çekildi.

Türkiye’de kredi kartsız yaşam mümkün mü?

Takibe düşme oranının 2006 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktığına işaret eden TÖK Başkanı Fuat Engin, “Bu nedenle sosyal patlamaların artan oranda yaşandığı gerçeği yanında, konut satış ve kiralardaki orantısız artışların yarattığı sorunlardan dolayı tüketicinin yaşamı alt üst oldu” diye konuşuyor.

Şirketler de kaygılı

Kredi kartı düzenlemeleri yalnızca tüketicilerin değil, şirket sahiplerinin de tepkisine neden oluyor.

Türkiye’nin en büyük yaklaşık 200 markasını temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, enflasyonu düşürmek için yalnızca tüketimi kısmanın yeterli olmadığını, fiyatların düşmesi için üretimin teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor.

Sinan Öncel: Üretime radikal teşvikler verilmeli

Üretici şirketlerin ham madde maliyetlerinde çok büyük artışlar yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini dile getiren Sinan Öncel, “Biz dünyanın belki en yüksek ham madde koruma duvarlarıyla çevrilmiş vaziyetteyiz. Referans fiyat ve gümrük vergileriyle beraber ara mal ve ham maddede çok yüksek vergiler ödüyoruz. Bu yüzden hükümetten ham madde fabrika yatırımlarını daha fazla teşvik etmesini bekliyoruz” şeklinde konuşuyor.

Öncel, üreticilere radikal teşvikler verilmeden hammadde maliyetlerinin düşürülemeyeceğini, dolayısıyla ürün fiyatlarının da yüksek kalmaya devam edeceğini kaydediyor.

“Şirketler de artık çek yerine kredi kartı kullanıyor”

Kredi kartı kısıtlamalarının özellikle perakende sektörünü çok olumsuz etkileyeceğini, ancak sorunun daha derin olduğunu ifade eden Sinan Öncel, şöyle konuşuyor:

“Kredi kartını sadece mağazadan ceket alırken kullanmıyorsunuz. Ticari işletmeler, özellikle KOBİ düzeyindeki ticari işletmeler artık çek yerine kredi kartı kullanıyorlar. Yani sadece 3-5 bin liralık alışverişler değil, milyon liralık mal ticaretleri kredi kartıyla yapılıyor. Çünkü kredi kartı ödeme garantisi getiriyor. İşletmeler artık toptan satışlarını kredi kartıyla yapıyor. Bu yüzden kredi kartlarındaki kısıtlamalar sadece alışverişi değil, ticari hayatı da olumsuz etkileyecek.”

Tüketici kredileri ve kart harcamaları artıyor

Öte yandan hükümetin ve bankaların kredi kullanımını azaltma amacı taşıyan adımlarına rağmen, tüketici kredilerine talep her geçen gün artmaya devam ediyor.

Merkez Bankası verilerine göre, kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık yıllıklandırılmış kredi büyümesi 16 Şubat haftası itibarıyla yüzde 28’e ulaştı. Tüketici kredilerindeki büyüme ise yüzde 24,74 ile Ağustos ayından bu yana en hızlı büyüme oldu.

Ticari kredi büyümesi de aynı dönemde yüzde 16,43 olarak kaydedildi. Sektörün kredi hacmi 16 Şubat itibarıyla 43 milyar 179 milyon lira artış gösterdi. Aynı dönemde, toplam kredi hacmi 12 trilyon 8 milyar 987 milyon TL’den 12 trilyon 52 milyar 166 milyon TL’ye çıktı.

Aynı şekilde, bireysel kredi kartı harcamalarında da artış devam ediyor. Merkez Bankası verilerine göre, banka kartı ve kredi kartı işlemleri tutarı 1 Mart ile biten haftada önceki haftaya göre yüzde 15 artışla 262,6 milyar TL seviyesine yükselerek rekor kırdı. Bu işlemlerden ayrı olarak açıklanan internet üzerinden kredi kartı ile yapılan alışverişler de haftalık 15,6 milyar TL artış ile 83,4 milyar TL’ye yükselerek rekor kaydetti.

Peki seçim sonrası dönemde, kredi kartı kullanımına ilişkin yeni kısıtlamalar gelecek mi?

Evren Bolgün: Mutlaka yeni kısıtlamalar gelecek

DW Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Evren Bolgün, bu soruya “Bu kısıtlamalar burada bitmeyecek, mutlaka devam edecek” yanıtını veriyor.

Merkez Bankası’nın son birkaç aydır faiz artışlarını kredi kart faizlerine yansıtmadığına işaret eden Prof. Bolgün, “Böyle olunca bankalar da Şubat ve Mart döneminde kredi kartı limitlerinde bonkörce artışlar yaptılar. Aslında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) resmi yönetmeliğine göre, bir kişi kartını aldığı ilk yıl aylık gelirinin iki katından, sonraki yıllarda ise dört katından fazla kredi kartı limitine sahip olamaz. Ancak uzun süredir bunun çok üstünde limitler var. Çünkü hükümet büyümek için tüketime göz yumdu” diye konuşuyor.

“Taksit sayısı düşürülür, temel gıdada KDV artırılır”

Seçim sonrasında başta elektronik ürünler olmak üzere ithal ürünlerde kredi kartı kullanımının tamamen kaldırılabileceğini ya da taksit imkanına son verilebileceğini ifade eden Evren Bolgün, şu görüşleri dile getiriyor:

“Mobilya ve beyaz eşyada da taksit sınırını üçe çekebilirler. En kritik düzenleme ise bahsettiğim kart limitlerinin aşağıya çekilmesi olur. Kredi kartlarına bu tür yeni sınırlar getirilirse, şirketlerin cirosu da vatandaşların harcaması da yarı yarıya düşer. Ayrıca KDV oranlarında, örneğin temel gıda maddelerinde Şubat 2022’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla yüzde 1’e indirilen KDV oranı tekrar yüzde 8’e çıkarılabilir.”

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB adımları ile türbülans durdu; ilacın yan etkileri borsayı vurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Türk mali piyasaları dünkü günü de tatsız bir seyir izleyerek tamamladı. Aklınıza ilk etapta müteakip cümlenin döviz piyasası ile ilgili olabileceği gelebilir lâkin bu sefer mevzuu farklı. Hatırlanacağı üzere, geçen hafta TCMB’nin net döviz pozisyonunda görülen hızlı erime yurtiçi yerleşiklerin paniğe kapılmasına neden olmuş, seçimlere günler kala erkene çekilen döviz talebi ile USDTRY kurunun artış hızı ivme kazanınca, TCMB proaktif davranarak sert önlemler almıştı.
  • Döviz kurunun enflasyondan daha sürati bir yükseliş kaydetmesinin dezenflasyonist süreci sekteye uğratacağı beklentisi ile otorite almış olduğu proaktif ve sert önlemler döviz piyasasında son günlerde suların durulmasına ya da türbülansın ciddi mânâda azalmasına neden olurken, bu sefer de ilacı yan etkileri baş göstermeye başladı. TCMB aslında, faiz artırmadan piyasa faizlerini yukarı itecek düzeyde almış olduğu miktarsal sıkılaştırma önlemleri ile kredi faizlerinin süratle yükselmesine neden olurken, hisse senetleri dün sert bir satış baskısı ile karşı karşıya kaldı.
  • Tıptan basit bir örnek vermek gerekirse, doktorun yazdığı reçete vücudun bir bölgesindeki hastalığı tedavi etmeye çalışırken, başka bir yerde sorun yaratması gibi… BİST100 ana endeksi dün günü %1,8 oranında düşüşle tamamlarken, TCMB, bankacılık sistemindeki TL likiditeyi sıkılaştıracak, mevduat faizlerinde yukarı etki yaratacak yeni zorunlu karşılık adımları açıklaması ardından BIST Bankacılık endeksi de %4’e yakın geriledi. Interbank ile Kapalıçarşı arasında açılan makas geçen haftaya oranla azalan tansiyonla daralırken, dün interbank piyasasında USDTRY kuru gün boyu 32,10 seviyesinden işlem gördü; Çarşı’da da ise satış kuru 32,5 seviyelerine geldiğini, vadede TL uzlaşmalı NFD hacminin ise düştüğünü not edelim.
  • Öte yandan, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch, Türkiye’nin notunu yükseltmesinin ardından dün telekonferans düzenledi. Fitch, politika faizinin Mart ayından sonra %50 seviyesine çıkacağını ve yılı %45 seviyesine inerek tamamlayacağını öngördü. USDTRY yıl sonu kur beklentisi ise bizim öngörümüz olan 40 seviyesine yakın, 38 seviyesinde ve otoritenin reel değerlenme söylemi ile örtüşüyor. Dış finansman zorlukları ve yüksek enflasyon, Türkiye’nin not artırımını engelleyen temel faktörler arasında görülüyor. TCMB rezervlerinin düzeyi ve bileşimi (swaplara olan bağımlılık) gelecekte önemli olacağı not edilmiş. Türkiye 2024’te %57,7 enflasyonla %2,8 büyüyeceği tahmin ediliyor. Seçim sonrası ekonomi politikalarında temel senaryolarda önemli bir değişiklik beklenmiyor.
  • Dün haber akışında, Hazine’nin 6 yıl vadeli EUR tahvil için bankaları yetkilendirdiğini gördük. Kuvvetle muhtemel, Fitch’in not artırımının getirdiği iyimser havanın ve CDS risk priminin 300 baz puanın hemen üzerinde salınmasının getirdiği olumlu piyasa koşullarından faydalanılmak isteniyor. İhracın bugün sonuçlanması bekleniyor.
  • Dönmeli biraz da yurtdışı piyasalara. Avrupa ve ABD merkez bankalarının Haziran ayında faiz indirimine başlayacağı yönünde yeşeren beklentilerin üzerine FED’in de bilanço daraltmasını sonlandıracağı beklentisi ile Bitcoin 74bin dolar seviyesinin eteğine kadar gelerek tüm zamanları zirvesinde işlem görmeye devam ediyor. Kasım 2021’de 69bin dolar seviyesini test eden ve pandemi döneminde spekülatif bir yükseliş kaydeden Bitcoin’in, bu sefer ETF yardımı ile arkasına kurumsal yatırımcıları da alarak dolu dizgin yükselişine devam ettiğini görüyoruz. 42bin seviyesini ilk hedef seviye olarak gösterip yükselişin işaret fişeğini çok önce yaktığımız Bitcoin cephesinde yakın hedef olarak 75bin seviyesini takip ediyoruz. Bir diğer önemle takip ettiğimiz enstrüman olan altında ise, teknik bir bakış açısıyla, geçen hafta kaydettiği tarihi haftalık kapanış ardından ciddi bir yükseliş potansiyeli barındırdığının altını bir kez daha çizelim. Yukarıda 2,550 dolar/ons seviyesini hedeflemeye devam edeceğiz.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya borsaları, yedi ayın zirvesine yakın yatay seyrederken, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) gelecek hafta itibariyle negatif faizi sonlandırabileceği beklentileri YEN’in değer kazanmasını ve Japon devlet tahvil getirilerinin yükselmesine neden oldu. Gözler bugün ABD’de açıklanacak perakende satış istatistikleri ve üretici enflasyonunda olacak. Veriler, FED’in gelecek hafta gerçekleştireceği para politikası toplantısında faiz indirimlerine ne kadar erken başlayabileceğine yönelik ipuçları sağlayacak. Türkiye cephesinde ise konut satış verileri ile her hafta Perşembe günü takip ettiğimiz haftalık TCMB ve BDDK bültenleri de önem arz edecek. USDTRY kuru günü interbankta 32,13 seviyesinden başlarken genel hatları ile ‘tatsız’ havanın korunmasını bekliyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

Sakarya’da banka ATM’lerine saldırdılar

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde iki bankaya ait bankamatiklerin ekranları, kimliği belirsiz kişiler tarafından parçalandı.

Olay, Adapazarı ilçesi Gar Meydanı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişiler, meydan üzerinde bulunan ve aralarında yaklaşık 15 metre mesafe olan iki farklı bankaya ait bankamatiklerin ekranlarına saldırdı. Zarar gören bankamatikler hizmet veremez hale gelirken, polis konuya ilişkin çalışma başlattı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.