Connect with us

Erol Taşdelen

BANKALARIN SİGORTA SOYGUNU

Emekli müşterisine “İşsizlik Sigortası”. Aracı olmayana Kasko. Vurgun nasıl oluyor, suçlu kim ve en önemlisi bu soyguna kim dur diyecek.

Yayınlanma:

|

 Emekli müşterisine “İşsizlik Sigortası”. Aracı olmayana Kasko. Vurgun nasıl oluyor, suçlu kim ve en önemlisi bu soyguna kim dur diyecek.

Birileri çıkıp Bankaların sigorta soygununa dur ( ! ) demesinin vakti geldi. Birileri derken tabi bunu denetim yetkisi olan kurumlar yapmalı. Başta BDDK, SPK, TBB, İş Etik Kurulu, Rekabet Kurulu, Tüketici Mahkemeleri … olmak üzere Kamuoyu adına denetleme yetkisi olan kurumların pasif kalması kabul edilebilir bir durum değildir.
SİGORTA SOYGUNU NASIL OLUYOR !
Bir vatandaş gidip özgür iradesi ile Sağlık, Hayat, Konut, DASK, Kasko, İşyeri, Ferdi Kaza gibi sigorta yaptırması kendi lehinedir. Günümüz koşullarında Kaskosu olmayan bir araç,  Sigortasız bir ev düşünemiyorum. Normal uygulama bu şekilde “rızaya dayalı, gönüllülük esası” ile olmalıdır. Zaten sözleşmeler baskı altında kalmadan hür irade ile imzalanmalıdır, aksi halde hukuken de geçersiz sayılmaktadır. Hal böyle iken ve bu temel etik kurallar bilinirken nasıl oluyor da bir esnafa aynı banka bir yıl içinde 3-4 ferdi kaza poliçesi, kesebiliyor. Bunu banka müşterisini çok seviyor, müşterisini düşünmüş, müşterisinin başına bir şey gelir ise ailesi zor durumda kalmasın gibi sulandırıcı açıklamalar ile yapmaya kalkmayalım lütfen. 2018’de BES’de Devlet Katkısı kısmı bile % -20’lerde zarar etti, Devlet Tahvilleri % -15’lerden fazla zarar ettirdi. Kaç bilinçli müşteri bu ortamda BES yapar, MİY’ler bu ürünü müşteriye nasıl sunabilir ?. Müşterinin gönüllü rızası olmadan yapılan bu tür sigortalar, düpedüz kılıfına uydurulmuş, soygundur ! Bunu yapan ve asıl “yapın” baskısını yapanlar 1. Derecede sorumludur. Bankalardaki bu  yöndeki mailler suç delilidir.
BU SİGORTA BASKISI NEDEN OLUYOR
Bankalar 20-25 yıl önce bu sigorta işine pek sıcak bakmadılar. Dış Ticarette yapılması gereken zorunlu sigortalar hariç nerede ise hiç poliçe kesilmezdi. Müşterilerden bu yönde gelen talepler de sigorta şirketlerine yönlendirilerek halledilirdi. Her şey 1990’larda kredi faizlerin düşmesi, kredi kar makasının daralması sonucu “yeni karlı ürün” arama çalışmaları sonucu başladı. Bu arayış direkt “komisyon” gelirlerini artırmak yönünde kendini gösterdi ve Sigorta işlemleri de asıl gelir getirici öncelikli ürünler içine alındı. Başta sigortalardan temsilciler haftanın belli günleri şubelere gelir oldu, baktılar bu iş tuttu büyük şubelerde sigortacılara ayrı masa açıldı sürekli eleman bulunduruldu. Özellikle Bireysel Kredilerinin tavan yaptığı yılarda DASK, Konut, Taşıt poliçe sayılarının da tavan yaptığı yıllar oldu. Başta Bireysel MİY’ler olmak üzere SPK, BES ve SEGEM Sertifika alma zorunluluğu getirildi.
KRİZ YILLARI  BAŞA BELA
Kriz ve Durgunluk yılları bankacılar için kabus yıllarıdır ve bu yılların profesyonelce yönetilmesi gerekir. Böyle yıllarda kredi verme iştahı olmadığı için karlılıkta sürekliliği sağlamak isteyen bankalar “riski düşük, karlılığı yüksek” komisyon getirici ürünlere odaklanır ki Sigorta bu hedefler için idealidir. Sorun da bu noktada başalar. Bir anda mail, tele konferanslar, Performans Toplantıların ana konusu Sigorta olur. Netice Raporlarında Sigorta gelirlerin Performans Değerlendirmede puanlaması artırılır. Bir anda şube çalışanları Bankacı olduğunu unutur hale gelir.
SİGORTA ÇILGINLIĞINDA SUÇLU KİM
Banka Stratejisini dönem dönem Sigorta üzerine kurgulanmasına itirazımız yok. Bir şart ile “İş Etik kurallarına uymak” şartı ile. Genel Müdürlük Pazarlama ekibine “sigortadan şu kadar komisyon geliri yaratacaksınız” diye bir hedef verilir. Bu komisyon hedefi o kadar fazladır ki normal şartlar altında bunun tutturulması mümkün değildir. Önce pazarlaması yapılacak sigorta ürünler belirlenir. Bu ürünlerden kaç bin adet satılacağı hedeflenir. Bu hedef sigortalar bölgelere bölgeler de şubelere dağıtır. Tabi ucuna da ufak bir Tatil, Prim gibi rüşvet de eklenmesi ihmal edilmez. Şubede çalışanın vay haline. İlk 3’e gireceğiz de Bölge Müdürümüz Yurt Dışına tatile gidecek. Birinin cezası diğerinin ödülü oluverir !
BÖLGELER NASIL DAVRANIR ?
Hedefleri şubelere potansiyel olup olmamasına bakmadan, fizibilite yapmadan kendine yakın gördüğü kolladığı şubelere az, diğer şubelere fazla olarak bu ürünler dağıtılır. Dağıtmak yetmez sabah, öğle akşam mail raporları ile bunlar bütün şubelere bombardıman başlar, “ ……. Şubesinden 1 BEEES, ..…. Şubesinden 2 Hayaaat, ….. Şubesinden 1 Kaskooo….”  mail çöplüğüne hoş geldiniz. Maillere bakayım derseniz çalışamazsınız. Her saat başı MİY aranır mı arkadaş. MİY  telefona bakıp dakikalarca niçin satış olmadığını anlatmaktan kitlenir kalır. Böyle bir ortam içinde empati yapın lütfen. Günler geçtikçe verilen mesajlar da sertleşir : “Yapan şube yapıyor, oturduğun yerde tabi yapamazsın ne zaman arasam şubedesin, yapmazsan dışarda bu işi yapacak insan çok” cümleleri havada uçuşur.  Söylemler seviyesizleşir. Bana en komik geleni de akşam çıkmadan önce konuştuğun konu için sabah aynı kişi tarafından aranmak olmuştur. Arkadaş akşamdan sabaha ne değişti de tekrar arıyorsun” gece şubeyi discoya çevirdik de gelir mi soruyorsun” ( ! ) diyemiyorsun tabi …
ŞUBELER NASIL DAVRANIR ?
Bu mail, telekonferans, WhatsApp mesaj, telefon  çöplüğü içinde temiz kalınması mümkün mü ? Yarış başlamıştır artık önce eş dost, yakın gördüğünüz müşteriler rica minnet  mesajları içeren telefon trafiğine başlarsınız. İş duygu sömürüsüne kadar gider, “abi / abla hedefim var sigorta yapmam lazım yoksa işten atılacağım” konuşmalarını düşünebiliyor musunuz ? Çaresiz kalan insan ne yapar, ya o deveyi güdeceksin ya o diyardan gideceksin. Borçların, çocukların gelir aklına dişlerini sıkar çalışırsın. Çalışırsın çabalarsın henüz hedefin % 30’larındasındır. Zaman daralmakta, gelen satış tablolarında hele bir de yeşil, sarı, kırmızı gibi renkli ise kendinizi trafik kaosunun içinde bulursunuz ne yapıp edip kırmızıdan kurtulmanız lazım. İşte bütün sorun bu noktada başlar. Gönüllü, müşteri rızası ile yapılması gereken sigortalarda etik kurallarına uymaya gerek kalmaz. Bunun için kredili müşteriler ilk hedeftir. Öyle ya bankadan para istiyorsunuz vay halinize. Kasko, Konut  kredilerinde müşteriyi ikna etmek daha kolaydır zaten konut ipoteği, araç rehin alındığı için sigorta zorunlu. Müşterinin “dışarıda sigortalarda daha ucuz” deme şansı yok, “kredinin koşulu sigorta, yoksa iptal oluyor” gibi mesleki yalanlar havada uçuşur. Hoş bazen gerçekten kredi içine Tahsis de bunu yazar aslında yaptıklarının suç olduğunu da bilmeden.
İŞ ETİK KURALLARI NİÇİN VAR, NİÇİN DENETLENMİYOR ?
Bu kadar Sigortalarda dayatma var iken denetlenme niçin yapılmaz? Denetin nasıl olacak çok basit. Müşteri kredi raporlarını çıkarın, zorunlu olmadığı halde ( örneğin KGS Kredilerinde ) niçin sigorta yapıldı diye sorgulayın. Müşterilere sorun çoğunun bundan haberi bile yoktur. Hatta iş o kadar çığırından çıktı ki aynı müşteriye aynı banka şubesi her kredide ferdi kaza sigortası yapacak kadar gözü dönmüştür. Esnaf 3 kuruş kredi alacak yanına da 2-3 çeşit sigorta yapılacak daha eline kredi geçmeden önemli bir kısmı buhar olup gidecek. Müşteri geldi sigorta yaptırdı savunması yapılamaz o zaman çıkaralım raporları kredi tarihi ile poliçe tarihi ne tesadüf aynı gün oluyor.
BU SOYGUNA KİM DUR DİYECEK !
Bu yasak kılıf içinde yapılan soyguna birilerinin dur ( ! ) deme vakti gelmiştir. Bunu yapacak olan da Resmi kurumlardır. Burada akla müşterilerin “sigortada cayma hakkı” var  gibi bir şey gelebilir, fakat sürekli kredi ilişkisinde bulunduğunuz bir ortamda çalıştığınız banka ile kötü olma olasılığı var iken bu pratikte pek işlemiyor. Hiç olmaz ise kamu otoritesi krediye bağlı olarak yapılan kasko, konut, DASK gibi sigortalar hariç diğer sigortada örneğin ferdi kaza, BES sigortaları adetinde sınırlama getirebilir. Kredi koşullarında sigorta dayatmasının yasaklanması çözüm olabilir. Kural koymadan denetleyemezsiniz. Dolayısı ile sigorta alanında banka – sigorta şirketi – banka müşterisi üçgeninde sigorta ilişkisinin düzenlenmesinin ve sigorta aracılığı ile insanların mağdur edilmesinin önlemini alma vakti gelmiştir. Banka çalışanlarını da müşterilerin de bu baskıya dayanacak gücü kalmamıştır artık. Burada BDDK, SPK, TBB, İş Etik Kurulu, Rekabet Kurulu, Tüketici Mahkemeleri gibi kurumlara büyük tarihi sorumluluk düşmekte, varlıklarını hissettirme vakti gelmiştir.

Diye yazmıştık 30.09.2018’de. Kamu otoritesi bizi haklı bulmuş olacak ki 2019 sonunda Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu kuruldu da buradaki boşluk doldurulmuş gelen şikayetlerin artık bir muhatabı oluşturulmuş oldu.

Erol Taşdelen
[email protected]

Erol Taşdelen

ZENGİNLİK İLLÜZYONU: Gerçek Zenginlik mi, Borçla Alınmış Bir Hayal mi?

Yayınlanma:

|

Günümüzde birçok birey, şirket ve hatta ülke; sahip olduğundan çok daha fazla zenginmiş gibi davranıyor. Lüks arabalar, büyük evler, gösterişli tatiller ve sosyal medyada sergilenen “refah dolu” hayatlar… Ancak tüm bu görüntülerin arkasında çoğu zaman borçla finanse edilen bir tüketim yatıyor.

Bu duruma ekonomi literatüründe “Zenginlik İllüzyonu” adı veriliyor. Yani kişi ya da kurumlar gerçek zenginlik yerine, borçla veya geçici gelirlerle sürdürülen bir refah algısı içinde yaşıyorlar.

BİREYSEL DÜZEYDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Kredi kartıyla yapılan lüks harcamalar

  • Taksitle alınan araba, ev, tatil vb.

  • Sosyal medyada sergilenen “lüks yaşam” gösterileri

Gerçek: Sahip olunan varlık değil, borçla finanse edilmiş bir tüketimdir.

Kredi kartıyla alınan pahalı telefonlar, taksitle gidilen lüks tatiller ve gösteriş için yapılan harcamalar… Tüm bu tüketim örnekleri, zenginlik illüzyonunun bireysel düzeydeki tezahürüdür. Kişi, aslında gelecek gelirini bugünden harcamakta, ama kendini “zengin” hissetmektedir.

ŞİRKETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Sürekli borçlanarak yapılan yatırımlar

  • Gerçekleşmemiş kârlar üzerinden yapılan büyüme planları

  • Finansal tablolarda şişirilmiş varlıklar

Gerçek: Firmanın nakit akışı sorunlu olabilir, ancak dışarıdan “büyüyen ve zenginleşen şirket” algısı yaratılır.

Bazı firmalar; sürekli kredi kullanarak yatırım yapmakta, borçla büyümektedir. Finansal tablolarda görülen “kâr” çoğu zaman nakit akışıyla desteklenmeyen hayali bir kârdır. Böyle firmalar dışarıdan güçlü görünse de içeride ciddi risk taşır.

DEVLETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU

Nasıl oluşur?

  • Aşırı borçlanmayla finanse edilen büyük altyapı projeleri

  • Yapay şekilde düşük faizle genişleyen ekonomi

  • Kısa vadeli döviz girişleriyle büyüyen cari açık

Gerçek: Ekonominin temelleri zayıftır ama halk kendini refah içinde hisseder. Bu, genellikle krizle sonuçlanır (örneğin 2001 Türkiye krizi, 2008 ABD mortgage krizi).

Makroekonomik düzeyde, bazı devletler büyük projeler yaparak vatandaşlarına “refah” algısı yaratır. Ancak bu projelerin finansmanı borçla sağlanıyorsa ve üretim-tasarruf dengesi bozulmuşsa, bu durum sadece geçici bir illüzyondur. Ekonomik kriz kaçınılmaz hale gelir.

Zenginlik İllüzyonunun Nedenleri

  • Tüketim kültürü ve reklamlar

  • Sosyal medya ve gösteriş toplumu

  • Finansal okuryazarlık eksikliği

  • Yatırım yerine tüketimin teşvik edilmesi

  • Kısa vadeli politikalar

ZENGİNLİK İLLÜZYONUNUN SONUÇLARI VE ZARARLARI

  • Gerçek olmayan refah, tasarrufları azaltır.

  • Aşırı borçlanma ekonomiyi kırılgan hale getirir.

  • Kriz anlarında bu illüzyon bir anda dağılır.

  • Sosyal huzursuzluk ve gelir adaletsizliği artar.

GÖSTERİŞ DEĞİL GERÇEK ZENGİNLİK

Gerçek zenginlik; üretim, tasarruf ve sürdürülebilir gelir artışıyla mümkündür. Tüketim ve borçla sürdürülen bir yaşam tarzı, sadece zenginlik illüzyonu yaratır. Bu yanılsamadan kurtulmak için finansal bilinçlenme ve sadeleşme şarttır. Zenginlik illüzyonu, finansal gerçeklerden kopmuş bir algı oyunudur. Ekonomide sürdürülebilir refah; gerçek gelir artışı, üretim gücü ve tasarruf ile olur, borç ve gösterişle değil.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Pasif Gelir Nedir, Nasıl Yaratılır, Faydası Nedir?

Yayınlanma:

|

Geleneksel gelir modeli olan “aktif gelir”, çalıştığınız süre boyunca elde ettiğiniz kazancı ifade eder. Ancak modern finansal özgürlük arayışında en çok öne çıkan kavramlardan biri “pasif gelir”dir. Zaman karşılığı çalışmadan da gelir elde etmeyi mümkün kılan bu model, bireylere ekonomik güvenlik, esneklik ve uzun vadede bağımsızlık sağlar. Peki pasif gelir nedir, nasıl oluşturulur ve faydaları nelerdir?

Pasif Gelir Nedir?

Pasif gelir, bir kişinin aktif olarak çalışmadan, daha önce yaptığı yatırımlar, varlıklar ya da sistemler aracılığıyla düzenli olarak kazanç elde etmesidir. Bu gelir türü, genellikle ilk aşamada zaman, sermaye ya da bilgi yatırımı gerektirir; ancak bir kez kurulduğunda sistem kendini tekrar eder ve az çaba ile gelir üretmeye devam eder.

Pasif Gelir Nasıl Yaratılır?

Pasif gelir yaratmanın çeşitli yolları vardır. İşte en yaygın ve sürdürülebilir yöntemler:

1. Gayrimenkul Yatırımları

  • Kira geliri elde etmek pasif gelirin en klasik yollarındandır.

  • Konut, dükkan ya da arsa yatırımları düzenli nakit akışı sağlayabilir.

2. Finansal Yatırımlar

  • Temettü Hisseleri: Halka açık şirketlerin düzenli olarak dağıttığı kâr payları.

  • Tahviller ve Fonlar: Düşük riskli ama sabit getirili finansal araçlar.

  • Mevduat Faizi: Özellikle yüksek faiz dönemlerinde cazip hale gelir.

3. Dijital İçerik ve Telif Hakları

  • YouTube videoları, e-kitaplar, online eğitimler, bir kez üretildikten sonra sürekli kazanç sağlayabilir.

  • Fotoğraf veya müzik lisansları üzerinden gelir elde edilebilir.

4. Blog / Web Sitesi Gelirleri

  • Reklam gelirleri (Google AdSense vb.)

  • Affiliate (satış ortaklığı) ile komisyon geliri

5. Franchise ve Otomatik İş Modelleri

  • İyi yapılandırılmış bir franchise veya dijital ürün satışı, işin başında olmadan da kazanç sağlayabilir.

6. Kripto ve Web3 Gelirleri (Riskli olabilir)

  • Staking, yield farming, NFT telif gelirleri gibi modern yöntemler de pasif gelir alanına girmektedir.

Pasif Gelirin Faydaları

1. Zaman Özgürlüğü

Aktif çalışma zorunluluğu ortadan kalktıkça zamanınızı sevdiklerinize, seyahate veya başka projelere ayırabilirsiniz.

2. Finansal Güvenlik

Tek bir gelir kaynağına bağlı kalmadan riskleri dağıtmış olursunuz. Ekonomik kriz, işten çıkarılma gibi durumlarda destek sağlar.

3. Erken Emeklilik İmkanı

Düzenli ve güçlü bir pasif gelir akışı, geleneksel emeklilik yaşını beklemeden çalışmayı bırakmanızı mümkün kılar.

4. Yatırım Kapasitesini Artırma

Pasif gelir, birikimlerinizi artırarak yeni yatırımlar yapmanızı kolaylaştırır. Böylece gelir-üretim döngüsü büyür.

5. Psikolojik Rahatlık

Sürekli çalışmak zorunda olmadan gelir elde etmek, bireyin zihinsel sağlığını ve yaşam kalitesini olumlu etkiler.

Finansal Özgürlük İçin Pasif Gelir Şart

Günümüz ekonomik koşullarında sadece aktif gelire güvenmek, uzun vadede sürdürülebilir değildir. Pasif gelir, finansal istikrarı güçlendirmenin ve geleceğe güvenle bakmanın temel yollarından biridir. Elbette hiçbir sistem tamamen zahmetsiz değildir; ancak doğru strateji, sabır ve disiplinle oluşturulmuş bir pasif gelir modeli, hayatınız boyunca size çalışır.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Emekli Bankacı Ne Yapar? Sandığınızdan Çok Daha Fazlası…

Yayınlanma:

|

Bankacılığı bırakan ya da bankadan emekli olan eski bankacılar, sahip oldukları bilgi, deneyim ve geniş iş ağı sayesinde farklı sektörlerde birçok alanda faaliyet gösterebilmektedir. Aşağıda bankayı bırakan ya da emekli olan bankacıların en çok yöneldiği işler başlıklar hâlinde sıraladık:

1. Finansal Danışmanlık ve Eğitim

  • Bireysel ve kurumsal danışmanlık: KOBİ’lere finans yönetimi, nakit akışı, kredi yönetimi gibi konularda danışmanlık verirler.

  • Eğitmenlik ve seminerler: Bankacılık tecrübelerini aktararak üniversitelerde ders verir veya özel eğitim kurumlarında eğitmenlik yaparlar.

2. Kendi İşini Kurma (Girişimcilik)

  • Finans ve sigorta acenteliği: Emeklilik, hayat sigortası, BES danışmanlığı gibi alanlarda sigorta acentesi açarlar.

  • Danışmanlık ofisi / mali müşavirlik işbirliği: Mevzuata hâkim kişiler muhasebe firmalarıyla ortak projeler yürütür.

  • Kafe, butik, e-ticaret gibi daha sosyal veya ilgi alanlarına dayalı girişimlerde bulunurlar.

3. Gayrimenkul Sektörü

  • Emlak danışmanı / yatırım uzmanı: Özellikle ticari gayrimenkulde banka kredisiyle alım-satım yapanlara danışmanlık verirler.

  • Gayrimenkul değerleme uzmanlığı: SPK lisansı alarak profesyonel değerleme işleri yaparlar.

4. Fintek / Dijital Finans Sektörü

  • Start-up danışmanlığı: Fintek girişimlerine tecrübe aktarımı sağlarlar.

  • Proje yönetimi, uyum (compliance) gibi alanlarda görev alırlar.

5. Kurumsal Şirketlerde Üst Düzey Yöneticilik

  • Finans veya risk yönetimi birimlerinde CFO, CRO veya danışman rollerinde çalışırlar.

  • Holdingler, leasing, faktoring, sigorta şirketleri gibi finansal yapıların yönetim kadrolarında görev alabilirler.

6. Aracı Kurumlar ve Portföy Yönetim Şirketleri

  • Yatırım danışmanlığı: Bireysel yatırımcılara portföy planlama ve piyasa analizi yaparlar.

  • Menkul kıymetler alım-satımı ve fon danışmanlığı alanında çalışırlar.

7. Denetim ve Uyum (Compliance)

  • Bağımsız denetim firmaları, özellikle bankacılık kökenli deneyimli kişileri iç kontrol, denetim ve risk yönetimi pozisyonlarında değerlendirir.

  • MASAK, BDDK, SPK gibi düzenleyici kurumlara danışmanlık hizmeti verirler.

8. Yazarlık, Köşe Yazarlığı, YouTube / Sosyal Medya

  • Tecrübelerini aktararak finansal okuryazarlık alanında içerik üretirler.

  • LinkedIn, YouTube, blog sayfaları gibi mecralarda ekonomi yorumculuğu yaparlar.

 9. Siyasi / Sivil Toplum Görevleri

  • Yerel yönetimlerde veya sivil toplum kuruluşlarında görev alabilirler.

  • Bazıları siyasi danışmanlık, yerel meclis üyeliği gibi pozisyonlara da yönelir.

Örnekler:

Eski Pozisyonu Yeni Yöneldiği İş
Şube Müdürü Kredi danışmanlığı / Eğitimci
Portföy Yöneticisi Gayrimenkul danışmanı / Bireysel emeklilik uzmanı
Teftiş Kurulu Üyesi İç denetim danışmanı / Risk yönetimi uzmanı
Krediler Müdürü KOBİ danışmanlığı / Müşavirlik işbirliği

Bankacı Emekliliğinin Avantajları

  • Tecrübe: Finansal piyasalar, mevzuat, kredi analizi gibi konularda yıllara dayalı deneyim.

  • İletişim Ağı: Kurumsal ve bireysel müşteri çevresi sayesinde kolay iş bağlantısı kurma avantajı.

  • Analitik Düşünme Yetisi: Riskleri değerlendirme ve çözüm geliştirme becerisi.

Yeni Nesil Bankacı Emeklileri Ne Yapıyor?

Günümüzde birçok eski bankacı YouTube kanalı açarak finansal okuryazarlık içerikleri üretiyor, sosyal medya üzerinden bireysel danışmanlık hizmeti veriyor. Bazıları ekonomi yazarına dönüşürken, bazıları da yerel siyasete veya sivil toplum kuruluşlarına yöneliyor.

Bankacılık kariyerini sonlandıranlar için hayat yeni başlıyor. Geniş bir bilgi birikimine sahip bu profesyoneller, ikinci kariyerlerinde sadece gelir üretmekle kalmıyor, aynı zamanda topluma fayda sağlayacak hizmetler de sunuyorlar. Özellikle girişimcilik ve danışmanlık alanında öne çıkan bu dönüşüm, bankacıların emeklilik sonrası üretken kalabileceğinin güçlü bir kanıtı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.