Connect with us

BANKA HABERLERİ

Aktif Gündem

AKTİFBANK Analizleri ile fark yaratıyor. Gündeme dair sıcak bilgileri müşterileri ile paylaşan banka analizleri iel fark yaratıyor.

Yayınlanma:

|

Genel Gündem

Yurt içinde Merkez Bankası Başkanı değişimi sonrası varlık fiyatlarındaki oynaklık yüksek seyrederken ekonomik veri yoğunluğu zayıf seyretti. Şubat ayında ülkeye gelen yabancı turist sayısı 2020 yılının Şubat ayına göre %69 oranında düşük seyretti. Mart ayına dair öncü göstergelerden Tüketici güven endeksinde 84.5 seviyesinden 86.7 seviyesine bir yükseliş kaydedilirken reel sektör güven endeksi de 108.7 seviyesinden 110,2 seviyesine yükseldi. 19 Mart ile biten haftaya yabancılar net 60 milyon dolar değerinde hisse senedi ve 427 milyon dolar değerinde tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı hafta yurt içi döviz tevdiat hesaplarında 2.1 milyar dolar düzeyinde artış görülürken hafta başındaki yüksek oynaklıkta bu verinin 7 milyar dolar seviyesinde azalmış olabileceği düşünülüyor. Yurt içinde para politikası nezdinde artan belirsizlik TL varlık getirileri ve risk primi üzerinde negatif yönlü baskı yaratırken yurt dışı kısa vadeli TL faizinde de bozulma meydana geldi.

Küresel tarafta hafta içinde Markit tarafından yayınlanan PMI verileri takip edildi. Küresel tarafta Mart ayı PMI verileri genel olarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken ekonomik aktivitedeki toparlanma beklentilerini de doğrulamış oldu. Almanya’da Mart ayı imalat sanayi PMI verisi 60.7’den 60.5’e gerileme beklenirken 66.6 düzeyinde gerçekleşti. Benzer görünüm İngiltere’de de yaşanırken imalat sanayi PMI 49.5’ten 56.8’e yükseldi. ABD’de ise aynı veri 58.6’dan 59 seviyesine yükseldi. Hizmet PMI tarafında Almanya Mart ayı itibariyle 50.8 ile büyüme noktasını işaret ederken, İngiltere’de 56.8 ve ABD’de 60 seviyelerinde kaydedilen veri hizmet sektöründe de güçlü bir toparlanmanın geldiğine işaret ediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi %1.7’nin hemen altında fiyatlanırken enflasyon beklentilerindeki iyimserlik de devam ediyor.
Aktif Bank
Döviz Kurları:

Geçtiğimiz hafta gelişen ekonomi para birimleri içinde TL negatif ayrışırken genel olarak ABD dolarına karşı değer kaybı gözlendi. TL’nin %10 değer kaybı yaşadığı haftada Brezilya reali 3’ün üzerinde değer kaybı ile TL’yi takip etti. Türkiye 5 yıllık CDS primi 310’dan 460 seviyesine yükselirken uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükseliş ve gözlenen portföy akımları kur üzerinde baskı oluşturdu.

G10 para birimleri de hafta içinde ABD dolarına karşı negatif bir görünüm sergilerken EUR/GBP paritesindeki düşüş eğilimi geçtiğimiz hafta da devam etti. ABD’de hem ekonomik aktivite hem de istihdam tarafında görülen pozitif tablo ABD tahvil getirilerini yükseltirken dolar endeksini de destekliyor.
Aktif Bank
Faiz Enstrümanları:

TL OIS piyasasında getiriler geçtiğimiz hafta genel olarak yükselirken özellikle 1 yıldan uzun vadeli tenorlarda yükseliş kaydedildi. 10 yıllık tenorda yükseliş 285 baz puan olurken 5 yıllık tenorda da 236 baz puan yükseliş kaydedildi. 2 yıllık gösterge faiz %19.1 seviyesinde oluşurken 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise %18.6 oldu.

Küresel tarafta 10 yıllık gösterge tahvil getirileri 1 hafta öncesine göre gerilerken Avrupa’daki ekonomik aktivite fiyatlamaları tarafında izlediğimiz Almanya- İtalya tahvil farkı da yatay bir seyir izledi. ABD getiri eğrisi 1 yıldan uzun vadelerde faiz düşüşü kısa vadelerde ise faiz yükselişi kaydederek geçtiğimiz haftaya göre nispeten yataylaşan bir seyir gösterdi. ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüksek seyrini korurken ilave kaldıraç oranı (SLR) imkanı bitiminden önce yüksek oynaklık göstermedi.
Aktif Bank
Hisse Senetleri:

Hafta içinde yurt içi varlıklardaki risk görünümünün negatife dönmesi hisse senetleri üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu. Hafta başındaki sert satıcılı seyirde 200 günlük hareketli ortalamasının altını test eden BİST100 endeksi haftayı 100 ile 200 günlük hareketli ortalamalarının arasında kapattı. USD cinsinden bakıldığında 200 günlük hareketli ortalamanın altında gerçekleşen kapanış Temmuz ve Aralık ayı kuvvetli direnç bölgelerinin altında bir hafta kapanışı ile güçsüz sinyal verdi. Endeks TL cinsi fiyatlamalarında Aralık seviyesine doğru bir gerileme kaydedilirken haftanın son günlerinde oynaklık nispeten daha düşük seyretti.

Haftanın son işlem gününde küresel bazda hisse senetleri olumlu bir performans gösterseler de bir önceki haftaya göre değer kayıpları görüldü. S&P 500 endeksi daha yatay bir görünüm sergilerken Nikkei ve Hang Seng endeksleri %2’nin üstünde değer kaybetti. Hafta içinde risk iştahı düşük seyrederken işlem hacimlerinde de zayıflık gözlendi.
Aktif Bank
Emtia:

Dolar endeksindeki yükseliş ile paralel olarak değerli metaller de haftayı değer kaybı ile kapattılar. Gümüş diğer metallere göre negatif ayrışırken altın/gümüş rasyosunda da toparlanma eğilimi görülüyor. Petrol fiyatlarında oynaklığın yüksek olduğu haftada petrol talebi konusundaki kötümser beklentiler hafta arasında fiyatları aşağı yönlü baskılarken son işlem gününde yine 60 doların üzerinde fiyatlamalar görüldü. Bu noktada ekonomik aktivite öncü göstergeleri ve Mart ayı enflasyon verileri fiyatlamaları etkileyecektir.
Aktif Bank
Takip Edilecek Veriler

Bu hafta yurt içinde veri yoğunluğu zayıf seyrederken Mart ayı öncü göstergelerinden PMI verisi piyasaların takibinde olacak. Hafta içinde analistlerden gelecek olan enflasyon beklentileri piyasa fiyatlamalarına etki edebilir.

Küresel tarafta haftanın en önemli verisi ABD tarım dışı istihdam değişimi olarak takip ediliyor. Bu veri öncesinde açıklanacak olan ADP özel sektör istihdam değişimi ve ISM endeksleri ABD’deki ekonomik aktivitenin seyri için sinyal verecektir.
Aktif Bank
Aktif Bank Araştırma Birimi

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Konkordato Kader mi? Finansçı Eksikliğinin Bedeli mi?

Yayınlanma:

|

Finansı Yönetemezsen Batarsın: Konkordato Alan Firmalarda Ortak Eksiklik

2025 yılı, Türkiye reel sektörü için konkordato rekorlarının kırıldığı bir yıl olarak kayıtlara geçiyor. İSO 500 listesinde dahi yer alan birçok büyük firmanın konkordato ilan etmesi, artık sorunun yalnızca küçük ve zayıf firmalara özgü olmadığını gösteriyor. Ancak bu firmaları incelediğinizde gözden kaçmayan kritik bir ortak eksiklik dikkat çekiyor:

Çoğu firmanın bünyesinde profesyonel bir finans yönetimi yok. Özellikle banka kökenli ya da kurumsal finans tecrübesi olan profesyonellerin eksikliği çarpıcı.

Nakit Akışını Yönetemeyen Batıyor

Bir şirketin kar etmesi, onun yaşayacağı anlamına gelmez. Gerçek kriz genellikle nakit akışında başlar.
Banka kökenli profesyoneller, kâr/zarar yerine nakit akış tablolarına odaklanır. Oysa konkordato ilan eden birçok şirket:

  • Nakit planlamasını yapmamış,

  • Alacak-tahsilat dengesini kuramamış,

  • Kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamaz hale gelmiştir.

Bu durum, “mali müşavirle yürür” mantığının ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor.

Kredi Yönetimi Bilinmiyor

Konkordato ilan eden firmaların çoğu, bankalarla olan ilişkilerini stratejik değil, reaktif şekilde yürütüyor. Banka kökenli çalışanların yokluğunda:

  • Kredi limitleri doğru yapılandırılamıyor,

  • Yeni kredi olanakları değerlendiremiyor,

  • Bankaların nasıl karar verdiği bilinmiyor.

Oysa bir bankacının deneyimi, firmanın kredi profilini yükseltmede kilit rol oynar. Bankaların “takip riski” olarak gördüğü firma, aslında önlem alındığında krizden kurtulabilir.

Kriz Erken Uyarı Sinyalleri Göz Ardı Ediliyor

Profesyonel finansçılar, bilanço ve finansal oranlarda alarm zilleri çaldığında bunu okur ve müdahale eder. Ancak konkordato ilan eden firmaların çoğunda bu erken uyarı sistemleri ya hiç yok ya da kimse izlemiyor.

Kur riski, faiz riski, stok-finansman uyumsuzluğu gibi temel konular ya tamamen göz ardı ediliyor ya da “geç kalınarak” müdahale ediliyor.

Ders: Şirketin Kalbinde Finans Olmalı

Konkordato sadece hukuki bir çözüm değildir; aslında gecikmiş bir çöküşün ilanıdır. Finansı yönetemeyen firmaların er ya da geç bu noktaya gelmesi kaçınılmazdır.

Her şirketin – büyüklüğü ne olursa olsun –

  • Finans kökenli bir yöneticiye,

  • Banka ilişkilerini yönetecek deneyimli bir uzmana,

  • Nakit akışına hâkim bir planlamacıya
    ihtiyacı vardır.

Son Söz

“İyi muhasebeci” değil, iyi finansçı batışı engeller.
Konkordatoya sürüklenen her şirketin ardında, bir şekilde ihmal edilmiş bir finans bölümü yatar.
Unutmayın:

Finansı yönetemezsen, batarsın.

Erol Taşdelen – Ekonomist | bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ

Zincirleme Konkordatolar, Fabrika Kapanışları, İflaslar… 2025’in kalan aylarında Reel Sektör küllerinden doğabilcek mi, Ekonomide “Deprem Yılı” mı olacak…

Yayınlanma:

|

Ekonomi ayakta ama reel sektör yıkım yaşıyor!

2025 yılı, Türkiye’de reel sektörün “tarihi çöküş” yılı olarak kayıtlara geçmeye aday. Makro göstergeler büyümeye işaret etse de, mikro düzeyde reel sektör firmaları iflasın eşiğinde. Kredi takip tutarları rekor seviyelere ulaşırken, icra daireleri dosya yığını altında eziliyor. Ekonomik sistem içinde birer “yaşayan ölü” haline gelen zombi şirketler çoğalıyor. Konkordato ilan eden büyük firmaların listesi her geçen gün uzuyor. İşte çöküşün ayak sesleri:

1. Kredi Takip Tutarları Rekor Kırıyor

BDDK verilerine göre, 2025 Haziran ayı itibarıyla bankacılık sektöründe takibe düşen kredilerin toplamı 425 milyar TL’ye ulaştı. Çok değil 2024 sonu altı at önce bu tutar 287 milyar TL idi. Bu rakam son 5 yılın en yüksek seviyesi. Özellikle KOBİ ve ticari kredilerde tahsil edilemeyen borç 243  milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamların içinde Varlık yönetim şirketlerine devredilen 15 milyar TL’ye yakın takip dosyaları yok üstelik. Bu durum, şirketlerin nakit döngüsünde ciddi tıkanıklık yaşandığını ortaya koyuyor. Zombi krediler ( ön ve yakın izlemede olan, yapılandırılan ) toplan kredi hazminin %15’i seviyesine ulaşmış durumda. Bankalardaki kredi kanallarının kamu eli ile kapatılmasını da üzerine ekleyince Nakit Döngüsü sürecinde yıkım yaşanıyor.

2. İcra Daireleri Dosya Patlaması Yaşıyor

Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında icra dairelerdeki toplam icra dosyası 26 milyon adete yaklaştı. Bu rakam, pandemi yılı olan 2020’nin bile üzerinde. En çok icra takibi yapılan alanlar: Banka borçları, çek-senet ödemeleri ve kira alacakları. Özellikle ticari işletmelerin birbirine açtığı icra takipleri dikkat çekiyor.

3. Zombi Şirketler Çoğaldı

Zombi şirket; faaliyetlerinden elde ettiği gelirle yalnızca borcunun faizini ödeyebilen, ana parayı ise çeviremeyen firmalar için kullanılan bir kavram. TCMB ve sektörel raporlara göre, Türkiye’deki büyük ölçekli firmaların %18’i zombi şirket kategorisine girmiş durumda. Bu oran, üretim gücü olan ancak finansal olarak tükenmiş şirketlerin sistemde adeta “yaşayan ölü” gibi varlık gösterdiğini anlatıyor.

4. Konkordato Başvuruları Artışta

2025’in ilk yarısında mahkemelere yapılan konkordato başvurularında büyük bir sıçrama yaşandı. 2023’te yıllık 1.500 civarında olan başvuru sayısı, 2025 ilk yarısında şimdiden 2.776 adet oldu. Özellikle tekstil, inşaat, gıda ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren büyük şirketler, peş peşe konkordato ilan etti. İSO500 listesinde yer alan bazı dev firmalar da, BİST’de yer alan veya halka arz için onay alıp sırada bekleyen firmalar da geçici mühlet almaya başladı.

5. Reel Sektörün Altı Boşalıyor, Ekonomi Üstte Duruyor

Makro veriler TÜİK büyümeyi işaret ederken, reel sektörün dipten dibe sürüklendiği açıkça görülüyor. Bu çelişki, ölçüm yöntemlerinin ve açıklanan verilerin güvenirliğini de tartışmaya açıyor. Üretim yapan, istihdam sağlayan reel sektörün çökmesi, sosyal ve ekonomik dengeleri tehdit eden ciddi bir krizi tetikleyebilir. Kriz İSO500’de yer alan firmalara sıçradı. Büyümenin üretim artışından değil Tüketimden kaynaklandığını TCMB de tespit etmiş raporlarına yansımış durumda. Enerji, Akaryakıt gibi ana girdilere 100 milyar USD’den fazla kaynak harcarken; İthalatın içinde %10’u bile bulmayan tüketim mallara, yurtdışı internet alışverişe konulan ek vergiler ile övünüyoruz. Hatalar zincirine örnek mi: Sanayici “Enerji Maliyetlerimi nasıl düşürürüm” diye çırpınırken; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GES’lerdeki Teşvikleri sınırladı iyi mi? Yetmedi, Teşvikleri kaldırırken Güneş Panellerinde “yerli üretim hücre olacak” dedikleri hücreler etiketi değiştirilmiş çakma Çin mali çıktı iyi mi! Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı soruşturma açmasa onu bile öğrenemeyecektik. Sanayicinin Enerji Maliyetini düşürmeye çalışmasının ne zararı var. Enflasyon ile mücadeleye katkı mı sağlıyor maliyetin düşürme çabaları, engeller niye o zaman?

Sessiz Yıkım Sürüyor

Reel Sektördeki çöküşü görmek için yeterince Erken Uyarı Sinyalleri var! Finans dengeyi sağlayamayan, nakit akışını ayarlayamayan firmanın ayakta durması mümkün değildir. 2025, bankaların kârlı; devletin güçlü; ama reel sektörün sessiz sedasız çöktüğü bir yıl olarak tarihe geçebilir. Her gün kapanan dükkanlar, konkordato ilan eden holdingler, ödenemeyen çekler, batık krediler bu “sessiz yıkımın” göstergeleri. Türkiye, yapısal reformlar yapılmadığı sürece bu krizden çıkması zor.

Yanan sadece ormanlarımız değil büyük emek ile oluşturuğumuz Sanayide de ciddi yangın var, bu yangını öyle üç kuruşluk KGF Kredisi ile söndürüp NEFES olsun diye geçiştirip söndüremeyiz, biline!

Çözüm: Talebi bastırarak enflasyonu düşürme hayalini bırakıp,  Üretim Ekonomisini desteklemekte! Tüketimden gelen sanal büyüme ile avunursak elimizde kala kala firma çöplüğü kalır!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’den Kara Para trafiğindeki ülkelere sert mesaj: Türkiye’de var!

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, “ABD Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye merkezli yasa dışı bir İran finansal ağına yaptırım uyguluyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, ABD’nin Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye merkezli bir yaşa dışı İran finansal ağına yaptırım uyguladığını açıkladı. Bruce, X hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

“ABD Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye merkezli yasa dışı bir İran finansal ağına yaptırım uyguluyor. İran petrol ticaretinden elde edilen bu fonlar, on yıllardır İran’ın terörist vekillerini destekleyen İslam Devrim Muhafızları’na fayda sağlamakta.”

ANKA

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.