Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YILIN İLK YARISINI NASIL GEÇİRDİ?

Yayınlanma:

|

BDDK 2021 ilk yarı Bankacılık Sektör verilerini yayınladı; Bankalar da kendi özellerinde Bilanço Dipnotlarını ve Faaliyet Raporlarını KAP’a bildirmeye başladı. Yılın ilk yarı verilerine bakıldığında Sektördeki bankaların çoğunun Toplam Aktiflerini artırdığı görüldü. Bankacılık Sektörü genelde Krediler ve Mevduat artışı yaşarken; ortalamanın üzerinde Kar artışı yapan Yabancı ve Yerli Sermayeli özel Bankalara göre Kamu Bankaların karlılıkta aynı başarıyı gösteremediği, kar erozyonu yaşadıkları görüldü. Kamunun “her şey kar demek değildir” mantığı 2021 ilk yarısında kendini gösterirken, geçmiş yıllardaki piyasanın altında düşük faizli kredilerin maliyeti karlılığın düşmesi ile kendini gösterir halde somutlaşmış oldu.

Genel olarak bankacılık sektörü ne yaptı?

2020 sonunu 6,1 trilyon Toplam Aktif hacmine sahip olan Bankacılık Sektörü 2021 ilk yarısında %10,2 büyüme ile 6,7 trilyon hacme ulaşmış durumda. Krediler ise 3,6 trilyon TL’den %9,5 büyüme ile 3,9 trilyon TL seviyesine yükseldi. Buna karşılık Takipteki Alacak Kredileri 152 milyar TL’den 149 milyar TL’ye gerilerken; bu durumda düşmesi gereken Sorunlu Krediler Karşılıkları ise arttı; zira, Beklenen Zarar Karşılıkları 197 milyar TL’den altı ayda 208 milyar TL’ye yükselmiş durumda. Bu durum bankaların Takipteki Kredi tutarı düşmesine rağmen; Sorunlu Kredilerin arttığı anlama geliyor.

2020 sonunu 3,4 trilyon TL Mevduat ile kapatan bankalar yılın ilk yarısında %12’lik büyüme ile 3,8 trilyon TL hacme ulaştı. Bankacılık Sektörü Vadesiz Mevduat oranını da artırarak 2020 sonunda %32,6 olan Mevduat içindeki Vadesiz Mevduat ortalamasını 2021 ilk yarısında % 33,1’e çıkarmış durumda. Sektör Özkaynakları da 599 milyar TL’den 631 milyar TL düzeyine çıkardı.

Bankacılık Sektörünün dikkat çeken bir veri de Faiz oranlarındaki sert değişim nedeni ile Net Faiz Gelirlerinin düşmesi oldu. Sektör 2020 ilk yarısında 107,7 milyar TL Net Faiz Geliri yaratırken 2021 ilk yarısında bilanço büyümesine rağmen 93,7 milyar TL düzeyine gerilemiş durumda. Sektör Farkı Net Ücret ve Komisyon Gelirleri ile kapamaya çalışmasına rağmen bu yeterli düzeyde olmadığı görüldü.

2020 ilk ayrısında Bankacılık Sektörü 30,7 milyar TL Net Kar açıklarken 2021 ilk yarısında % 10,1 artış ile 33,8 milyar TL’ye net karlılığını taşımış durumda. Karlılık Artışında Yabancı Bankalar ( %51,2 ) Yerli özel Sermayeli Bankalar ( %35,6 ) artış sağlarken; Kamu Bankalarındaki ( %-38,8 ) düşüş nedeni ile sektör ortalama net kar artışının % 10,1’de kaldı.

Yabancı Bankalar Net Kar artış rekoru gerçekleştirdi

Yabancı Sermayeli Bankalar 2020 ilk yarısında 8,4 milyar TL Net Karlılık sağlarken; 2021 ilk yarısında 12,7 milyar TL Net Karlılık ile %51,2’lik artış sağlamış durumda. Bu artış oranı aynı zamanda son yıllardaki en yüksek kar artışını ifade ediyor. Sektör Net Faiz Gelirlerinde %13’lük düşüşe rağmen; Yabancı Sermayeli bankaların Net Faiz Geliri de 28,9 milyar TL’den 32,9 milyar TL’ye %13,8 artmış durumda. 2020 sonunu Yabancı Sermayeli Bankalar 1,5 trilyon TL’lık Toplam  Aktiflerini sektör ortalaması üzerinde %12,2’lik artış ile 1,7 trilyon TL düzeyine taşıdı.

Nakdi Krediler ise 858 milyar TL’den %10,7’lik artış ile 950 milyar TL düzeyine çıkmış durumda. Sektörde Takipteki Alacaklar düşmesine rağmen Yabancı Sermayeli Bankaların arttığı görüldü. 47 milyar TL’lık Takipteki Alacaklar 47,9 milyar TL’ye yükseldi; 63 milyar TL olan Beklenen Zarar Karşılıkları 70,7 milyar TL seviyesine yükseldi. 2020 sonunda 940 milyar TL olan Toplam Mevduat %15,6 artarak 1 trilyon 87 milyar TL seviyesine ulaştı. Yabancı Bankaların mevduat içinde Vadesiz Mevduatın oranı ise %40 seviyelerinde sektör ortalamasının ( %33 ) oldukça üzerinde seyrediyor. Özkaynaklar ise 157 milyar TL’den 170 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda.

Yerli Özeller temkinli büyüdü

2020 sonunu 1,8 trilyon TL Aktif Büyüklüğü ile kapatan Yerli Özel Sermayeli Bankalar %10,9 bir büyüme ilk 2 trilyon TL’lık büyüklüğü geçmiş durumda. 1 trilyon 21 milyar TL’lık Kredi hacmi de %9,5’luk büyüme ile 1 trilyon 118 milyar TL hacme ulaştı. Takipteki Kredi Hacmi 59 milyar TL’den 55,5 milyar TL’ye gerilemesine rağmen Sorunlu Kredilerin artması sonucu Beklenen Zarar Karşılıkları ise 74,5 milyar TL’den 77,6 milyar TL’ye yükselmiş durumda. 1 trilyon 18 milyar TL’lık Mevduat ise %11,5 artış ile sektör ortalama artışın altında kalarak 1 trilyon 135 milyar TL hacmine ulaşmış durumda. Yerli Özel sermeyeli bankalarda Toplam Mevduat içinde vadesiz mevduatın oranı ise %37 seviyesinde.

Yerli Sermayeli Özel Bankalar Net Faiz Gelirini 36 milyar TL seviyesinde korurken; 2020 ilk yarısındaki Net Karlılığını 10,1 milyar TL’den %35,6 artırarak 13,7 milyar TL seviyesine yükselmiş durumda.

Kamu Bankaları Bilançoyu büyütmelerine rağmen Kar artışı yapamadılar

Kamu Bankaları 2020 sonundaki 2,7 trilyon TL’lık Toplam Bilanço büyüklüğünü %8,7 büyütüp 3 trilyon TL hacmini aşmalarına; 1,7 trilyon TL’lık Kredi Hacmini 1,8 trilyon TL seviyesine yükselmesine rağmen 2020 aynı döneme göre karlılıkta ciddi  erozyon yaşadılar. 2020 ilk yarısında 42,3 milyar TL Net Faiz Geliri sağlayan Kamu Bankaları 2021 ilk yarısında %-43,3’lük kayıp ile 24 milyar TL düzeyine gerilerken; Net Karlılıkta da ciddi kayıp yaşadı. 2020 ilk yarısında 12,1 milyar TL Net Karlılık açıklayan Kamu Bankaları %-38,8’lik kayıp ile 2021 ilk yarısında 7,4 milyar TL kar yapabildiler.

Kamu bankaları 1 trilyon 496 milyar TL olan Toplam Mevduatını 2021 ilk yarısında 1 trilyon 647 milyar TL seviyesine %10,1 yükseltmesine rağmen; toplam mevduatın içinde vadesiz mevduat %26,1 seviyesinde sektör ortalamasının  (%33 ) altında kaldı. Kamu Bankalarının Özkaynakları ise 235 milyar TL’den 240 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist   www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

HSBC TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

• Türkiye hisse senetleri, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan iç siyasi belirsizlik nedeniyle önemli bir oynaklık yaşamıştır.
• Ekonomik reformlara olan bağlılığa dair son güvenceler, uzun vadeli tezi desteklemektedir.
• HSBC, Türkiye’ye yönelik “ağırlığını artır” tavsiyesini koruyor ve altı “en iyi fikir” hisseyi vurgulamaktadır: Türk Hava Yolları, Akbank, BİM, Turkcell, Migros ve Torunlar.
• Yakın vadeli zorluklara rağmen, Türkiye hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün, geleneksel ekonomik politikaya olan güçlü bağlılık olduğuna inanılmaktadır.
• Türkiye hisse senetleri için en büyük risk, döviz çıkışlarından kaynaklanan sürekli baskılardır.
• TCMB’nin temel öncelikleri, dolar talebini kontrol altına almak ve döviz istikrarını korumaktır.
• Yabancı yatırımcı pozisyonları yılbaşından bu yana artsa da, nispeten küçüktür ve bu da daha fazla çıkışın sınırlı olabileceğini göstermektedir.
• 14 Mart’a kadar, yılbaşından bugüne Türkiye hisse senetlerine 860 milyon USD giriş olmuştur, ancak 2024 boyunca 2,6 milyar USD çıkış yaşanmıştır.
• Türkiye’nin öz sermaye piyasasındaki yabancı sahipliği, 2020 öncesindeki %65 seviyesinden %37’ye düşmüştür.
• Türk bankaları, makroekonomik gelişmelerle yakından ilişkili oldukları ve yüksek yabancı pozisyonlarına sahip oldukları için, devam eden gelişmelerden en çok etkilenen sektör olarak görülmektedir.
• Bununla birlikte, bankaların yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gerçekleşmesiyle olumlu etkileneceği düşünülmektedir.
• Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve 2025’in başındaki veriler, kurumsal kazançlara önemli bir destek sağlayacak şekilde ekonominin dirençli olduğunu göstermektedir.
• Yüksek enflasyon ortamında, Türk tüketicileri fiyat konusunda daha hassas hale geldikçe, temel tüketim malları ve indirimli perakendeciler iyi performans göstermektedir.
• Türkiye’de havacılık sektörü, güçlü büyüme görünümüyle öne çıkmaktadır.
• Ülke, 2024’teki 62,3 milyon ziyaretçiye kıyasla bu yıl 65 milyon ziyaretçi ağırlamayı beklemektedir.
• Türkiye, Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki potansiyel yeniden yapılanma çabalarından faydalanabilecek stratejik bir konuma sahiptir.
• Savunma sektörü, AB’nin savunma bütçelerini artırma yönündeki önemli çabasından yararlanmaya hazırlanmaktadır. Aselsan tavsiye edilmektedir.
• Türk savunma ve havacılık ihracatı 2024’te %29 artarak 7,1 milyar USD’ye ulaşmıştır.

RAPORUN TAMAMI: 1743143694653

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.