Bankacılık sektörü Ocak ayı verileri BDDK tarafından yayınlandı. Veriler bankalar için tam anlamı ile şok içeriyor. Aktif ve Pasifte kan kaybı yetmezmiş gibi Karlılık da 2020’nin Ocak ayına göre %-45 erime olduğu ortaya çıktı. Bankaların Pandemi sürecinde apar topar mesaileri niçin 9:00’a çektikleri daha iyi anlaşılmış oldu.
Bilanço küçüldü
Bankacılık sektörü Toplam Varlıklarda 2020 sonunu 6 Trilyon 106 milyar TL büyüklük ile kapatırken 2021 Ocak ayında 62 milyar TL küçülme ile 6 Trilyon 44 milyar TL’ye hacme geriledi. Bankalar ortalama üzerinden performanslarını ölçtükleri için ilk çeyrekteki kayıpların geri konulması çok zor oluyor.
Krediler durdu, küçülme başladı
2020 sonunu 3 Trilyon 576 milyar TL Toplam Nakdi Krediler ile kapatan bankalar kredilerde 22 milyar TL küçülme yaşadı. Gayri Nakdi Kredilerde de 3 milyar TL küçülen bankaların kredi küçülmelerinin Şubat ayında da devam etti. Kredi vermeden nasıl karlılık yaratacakları ise bankaların ana sorunu oldu. Diğer taraftan sorunlu krediler 2021’de bankaların ana sorunu olmuş durumda. TBB Bankaların Ekim 2019 – Ocak 2021 Döneminde 34 milyar TL’den fazla krediyi yapılandırdığını açıkladı. Yapılandırmalar tüm hızı ile sürdüğü gibi yapılandırılan kredilerin yapılandırıldığı bir süreci yaşıyoruz.
Mevduat kaybı yaşadılar
2020 sonunu 3 Trilyon 455 milyar TL Mevduat ile kapatan bankalar 2021 Ocak ayında 37 milyar TL kayıp yaşadı. Bunun 10 milyar TL’Lık kısmı Türk Parasında olurken 27 milyar TL’lık kısmı Yabancı Para cinsinden kayıp oldu.
Net Faiz Geliri sert düştü
2020 Ocak ayında 17,6 milyar TL Net Faiz Geliri sağlayan Bankalar 2021 Ocak ayında %20,5 kayıp yaşayarak 14 milyar TL Net Faiz Geliri sağlayabildi; kayıp 4 milyar TL. Bu kaybı Faiz Dışı Gelir ile kapamaya çalışan bankaların bunu daha çok yapılandırma kredilerinden alınan peşin komisyon ve yapılan Sigortalardan sağladıklarını tahmin etmek zor değil. Ayrıca TCMB ücret ve Komisyonlarda enflasyon kadar % 14 gibi bir artışın yolunu 31.12.2020 tarihli Tebliğinde açmış, TBB’nin 18.01.2020 tarihinde yayınladığı yeni ücret komisyon tarifelerinde de bankaların % 14’lük bir ücret komisyon tarife değişikliği yaptığı anlaşılmıştı. Bu yetmemiş olacak ki TCMB’nin yeni Tebliği ile 01.03.2021 tarihi itibarıyla kullandırılacak yeni ticari kredilerde erken kapama ücret ve komisyonları artırdı. Bu sayede bankalar 2019-20 sürecinde kaybettikleri çoğu ücret komisyon imkanlarını tekrar kazanmaya başladı. Arka planda Bankaların kamu otoritesine ücret ve komisyon kayıplarının önündeki engelleri kaldırılması için baskı yaptığını tahmin temek zor değil.
Toplam Faiz Dışı gelir Gider zararı üç katına çıktı
Bankaların 2020 yılında Aktif büyüklüğünü ortalama % 36 büyümesine rağmen sadece Ocak 2021’de Toplam Faiz Dışı Gelir / Gider fark zararı -1,2 milyar TL’den -4,5 milyar TL’ye ulaşarak zarar 3 milyar TL artarak 3 kat artmış oldu.
Net Karlılıkta şok yaşadılar
Bankalar 2020 yılının ilk ayına inanılmaz hızlı başlarken 2021 Ocak ayında bunun tam tersi oldu. 2020 yılı Ocak ayında 7,9 milyar TL Net Karlılık sağlayan bankaların %-45,6 kar kaybı ile 2021 Ocak ayını 4,3 milyar TL Net Kar ile kapaması tam anlamı ile sektörde şok etkisi yaptı. Öyle ki Pandemi sürecinde mesai saatlerini kısan bankalar Ocak ortasında apar topar mesai saatlerini 10:00 -16:00’dan tekrar 9:00 -16:00’ya çekmişlerdi.
Karlılık niçin düştü
Banka karlılıklarının düşmesinde Pandemi süreci direkt etkili oldu. Özellikle hafta sonları ülke genelindeki hafta içi erken başlayan, hafta sonu tam uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması alış veriş hacmini düşürürken, bankaların da toplam piyasa paylarında ve hacminde düşmelere neden oldu. Çalışanların gelir kaybı, tasarruf eğilimleri de bu süreçle birleşince bankalar ciddi hacimsel kayıplar yaşadı. Vatandaşın hazırdan yemesi tasarruflara olumsuz etkisi oldu. Yasakların kademeli azalacağı Mart itibarıyla geçmiş iki aydaki kayıpları bankalar nasıl kapatacaklarını ise izleyecekleri yeni stratejiler belirleyecek.
Günümüzde birçok birey, şirket ve hatta ülke; sahip olduğundan çok daha fazla zenginmiş gibi davranıyor. Lüks arabalar, büyük evler, gösterişli tatiller ve sosyal medyada sergilenen “refah dolu” hayatlar… Ancak tüm bu görüntülerin arkasında çoğu zaman borçla finanse edilen bir tüketim yatıyor.
Bu duruma ekonomi literatüründe “Zenginlik İllüzyonu” adı veriliyor. Yani kişi ya da kurumlar gerçek zenginlik yerine, borçla veya geçici gelirlerle sürdürülen bir refah algısı içinde yaşıyorlar.
BİREYSEL DÜZEYDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU
Nasıl oluşur?
Kredi kartıyla yapılan lüks harcamalar
Taksitle alınan araba, ev, tatil vb.
Sosyal medyada sergilenen “lüks yaşam” gösterileri
Gerçek: Sahip olunan varlık değil, borçla finanse edilmiş bir tüketimdir.
Kredi kartıyla alınan pahalı telefonlar, taksitle gidilen lüks tatiller ve gösteriş için yapılan harcamalar… Tüm bu tüketim örnekleri, zenginlik illüzyonunun bireysel düzeydeki tezahürüdür. Kişi, aslında gelecek gelirini bugünden harcamakta, ama kendini “zengin” hissetmektedir.
ŞİRKETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU
Nasıl oluşur?
Sürekli borçlanarak yapılan yatırımlar
Gerçekleşmemiş kârlar üzerinden yapılan büyüme planları
Finansal tablolarda şişirilmiş varlıklar
Gerçek: Firmanın nakit akışı sorunlu olabilir, ancak dışarıdan “büyüyen ve zenginleşen şirket” algısı yaratılır.
Bazı firmalar; sürekli kredi kullanarak yatırım yapmakta, borçla büyümektedir. Finansal tablolarda görülen “kâr” çoğu zaman nakit akışıyla desteklenmeyen hayali bir kârdır. Böyle firmalar dışarıdan güçlü görünse de içeride ciddi risk taşır.
DEVLETLERDE ZENGİNLİK İLLÜZYONU
Nasıl oluşur?
Aşırı borçlanmayla finanse edilen büyük altyapı projeleri
Yapay şekilde düşük faizle genişleyen ekonomi
Kısa vadeli döviz girişleriyle büyüyen cari açık
Gerçek: Ekonominin temelleri zayıftır ama halk kendini refah içinde hisseder. Bu, genellikle krizle sonuçlanır (örneğin 2001 Türkiye krizi, 2008 ABD mortgage krizi).
Makroekonomik düzeyde, bazı devletler büyük projeler yaparak vatandaşlarına “refah” algısı yaratır. Ancak bu projelerin finansmanı borçla sağlanıyorsa ve üretim-tasarruf dengesi bozulmuşsa, bu durum sadece geçici bir illüzyondur. Ekonomik kriz kaçınılmaz hale gelir.
Zenginlik İllüzyonunun Nedenleri
Tüketim kültürü ve reklamlar
Sosyal medya ve gösteriş toplumu
Finansal okuryazarlık eksikliği
Yatırım yerine tüketimin teşvik edilmesi
Kısa vadeli politikalar
ZENGİNLİK İLLÜZYONUNUN SONUÇLARI VE ZARARLARI
Gerçek olmayan refah, tasarrufları azaltır.
Aşırı borçlanma ekonomiyi kırılgan hale getirir.
Kriz anlarında bu illüzyon bir anda dağılır.
Sosyal huzursuzluk ve gelir adaletsizliği artar.
GÖSTERİŞ DEĞİL GERÇEK ZENGİNLİK
Gerçek zenginlik; üretim, tasarruf ve sürdürülebilir gelir artışıyla mümkündür. Tüketim ve borçla sürdürülen bir yaşam tarzı, sadece zenginlik illüzyonu yaratır. Bu yanılsamadan kurtulmak için finansal bilinçlenme ve sadeleşme şarttır. Zenginlik illüzyonu, finansal gerçeklerden kopmuş bir algı oyunudur. Ekonomide sürdürülebilir refah; gerçek gelir artışı, üretim gücü ve tasarruf ile olur, borç ve gösterişle değil.
Geleneksel gelir modeli olan “aktif gelir”, çalıştığınız süre boyunca elde ettiğiniz kazancı ifade eder. Ancak modern finansal özgürlük arayışında en çok öne çıkan kavramlardan biri “pasif gelir”dir. Zaman karşılığı çalışmadan da gelir elde etmeyi mümkün kılan bu model, bireylere ekonomik güvenlik, esneklik ve uzun vadede bağımsızlık sağlar. Peki pasif gelir nedir, nasıl oluşturulur ve faydaları nelerdir?
Pasif Gelir Nedir?
Pasif gelir, bir kişinin aktif olarak çalışmadan, daha önce yaptığı yatırımlar, varlıklar ya da sistemler aracılığıyla düzenli olarak kazanç elde etmesidir. Bu gelir türü, genellikle ilk aşamada zaman, sermaye ya da bilgi yatırımı gerektirir; ancak bir kez kurulduğunda sistem kendini tekrar eder ve az çaba ile gelir üretmeye devam eder.
Pasif Gelir Nasıl Yaratılır?
Pasif gelir yaratmanın çeşitli yolları vardır. İşte en yaygın ve sürdürülebilir yöntemler:
1. Gayrimenkul Yatırımları
Kira geliri elde etmek pasif gelirin en klasik yollarındandır.
Konut, dükkan ya da arsa yatırımları düzenli nakit akışı sağlayabilir.
2. Finansal Yatırımlar
Temettü Hisseleri: Halka açık şirketlerin düzenli olarak dağıttığı kâr payları.
Tahviller ve Fonlar: Düşük riskli ama sabit getirili finansal araçlar.
Mevduat Faizi: Özellikle yüksek faiz dönemlerinde cazip hale gelir.
3. Dijital İçerik ve Telif Hakları
YouTube videoları, e-kitaplar, online eğitimler, bir kez üretildikten sonra sürekli kazanç sağlayabilir.
Fotoğraf veya müzik lisansları üzerinden gelir elde edilebilir.
4. Blog / Web Sitesi Gelirleri
Reklam gelirleri (Google AdSense vb.)
Affiliate (satış ortaklığı) ile komisyon geliri
5. Franchise ve Otomatik İş Modelleri
İyi yapılandırılmış bir franchise veya dijital ürün satışı, işin başında olmadan da kazanç sağlayabilir.
6. Kripto ve Web3 Gelirleri(Riskli olabilir)
Staking, yield farming, NFT telif gelirleri gibi modern yöntemler de pasif gelir alanına girmektedir.
Pasif Gelirin Faydaları
1. Zaman Özgürlüğü
Aktif çalışma zorunluluğu ortadan kalktıkça zamanınızı sevdiklerinize, seyahate veya başka projelere ayırabilirsiniz.
2. Finansal Güvenlik
Tek bir gelir kaynağına bağlı kalmadan riskleri dağıtmış olursunuz. Ekonomik kriz, işten çıkarılma gibi durumlarda destek sağlar.
3. Erken Emeklilik İmkanı
Düzenli ve güçlü bir pasif gelir akışı, geleneksel emeklilik yaşını beklemeden çalışmayı bırakmanızı mümkün kılar.
4. Yatırım Kapasitesini Artırma
Pasif gelir, birikimlerinizi artırarak yeni yatırımlar yapmanızı kolaylaştırır. Böylece gelir-üretim döngüsü büyür.
5. Psikolojik Rahatlık
Sürekli çalışmak zorunda olmadan gelir elde etmek, bireyin zihinsel sağlığını ve yaşam kalitesini olumlu etkiler.
Finansal Özgürlük İçin Pasif Gelir Şart
Günümüz ekonomik koşullarında sadece aktif gelire güvenmek, uzun vadede sürdürülebilir değildir. Pasif gelir, finansal istikrarı güçlendirmenin ve geleceğe güvenle bakmanın temel yollarından biridir. Elbette hiçbir sistem tamamen zahmetsiz değildir; ancak doğru strateji, sabır ve disiplinle oluşturulmuş bir pasif gelir modeli, hayatınız boyunca size çalışır.
Bankacılığı bırakan ya da bankadan emekli olan eski bankacılar, sahip oldukları bilgi, deneyim ve geniş iş ağı sayesinde farklı sektörlerde birçok alanda faaliyet gösterebilmektedir. Aşağıda bankayı bırakan ya da emekli olan bankacıların en çok yöneldiği işler başlıklar hâlinde sıraladık:
1. Finansal Danışmanlık ve Eğitim
Bireysel ve kurumsal danışmanlık: KOBİ’lere finans yönetimi, nakit akışı, kredi yönetimi gibi konularda danışmanlık verirler.
Eğitmenlik ve seminerler: Bankacılık tecrübelerini aktararak üniversitelerde ders verir veya özel eğitim kurumlarında eğitmenlik yaparlar.
2. Kendi İşini Kurma (Girişimcilik)
Finans ve sigorta acenteliği: Emeklilik, hayat sigortası, BES danışmanlığı gibi alanlarda sigorta acentesi açarlar.
Danışmanlık ofisi / mali müşavirlik işbirliği: Mevzuata hâkim kişiler muhasebe firmalarıyla ortak projeler yürütür.
Kafe, butik, e-ticaret gibi daha sosyal veya ilgi alanlarına dayalı girişimlerde bulunurlar.
3. Gayrimenkul Sektörü
Emlak danışmanı / yatırım uzmanı: Özellikle ticari gayrimenkulde banka kredisiyle alım-satım yapanlara danışmanlık verirler.
Gayrimenkul değerleme uzmanlığı: SPK lisansı alarak profesyonel değerleme işleri yaparlar.
Proje yönetimi, uyum (compliance) gibi alanlarda görev alırlar.
5. Kurumsal Şirketlerde Üst Düzey Yöneticilik
Finans veya risk yönetimi birimlerinde CFO, CRO veya danışman rollerinde çalışırlar.
Holdingler, leasing, faktoring, sigorta şirketleri gibi finansal yapıların yönetim kadrolarında görev alabilirler.
6. Aracı Kurumlar ve Portföy Yönetim Şirketleri
Yatırım danışmanlığı: Bireysel yatırımcılara portföy planlama ve piyasa analizi yaparlar.
Menkul kıymetler alım-satımı ve fon danışmanlığı alanında çalışırlar.
7. Denetim ve Uyum (Compliance)
Bağımsız denetim firmaları, özellikle bankacılık kökenli deneyimli kişileri iç kontrol, denetim ve risk yönetimi pozisyonlarında değerlendirir.
MASAK, BDDK, SPK gibi düzenleyici kurumlara danışmanlık hizmeti verirler.
8. Yazarlık, Köşe Yazarlığı, YouTube / Sosyal Medya
Tecrübelerini aktararak finansal okuryazarlık alanında içerik üretirler.
LinkedIn, YouTube, blog sayfaları gibi mecralarda ekonomi yorumculuğu yaparlar.
9. Siyasi / Sivil Toplum Görevleri
Yerel yönetimlerde veya sivil toplum kuruluşlarında görev alabilirler.
Bazıları siyasi danışmanlık, yerel meclis üyeliği gibi pozisyonlara da yönelir.
Örnekler:
Eski Pozisyonu
Yeni Yöneldiği İş
Şube Müdürü
Kredi danışmanlığı / Eğitimci
Portföy Yöneticisi
Gayrimenkul danışmanı / Bireysel emeklilik uzmanı
Teftiş Kurulu Üyesi
İç denetim danışmanı / Risk yönetimi uzmanı
Krediler Müdürü
KOBİ danışmanlığı / Müşavirlik işbirliği
Bankacı Emekliliğinin Avantajları
Tecrübe: Finansal piyasalar, mevzuat, kredi analizi gibi konularda yıllara dayalı deneyim.
İletişim Ağı: Kurumsal ve bireysel müşteri çevresi sayesinde kolay iş bağlantısı kurma avantajı.
Analitik Düşünme Yetisi: Riskleri değerlendirme ve çözüm geliştirme becerisi.
Yeni Nesil Bankacı Emeklileri Ne Yapıyor?
Günümüzde birçok eski bankacı YouTube kanalı açarak finansal okuryazarlık içerikleri üretiyor, sosyal medya üzerinden bireysel danışmanlık hizmeti veriyor. Bazıları ekonomi yazarına dönüşürken, bazıları da yerel siyasete veya sivil toplum kuruluşlarına yöneliyor.
Bankacılık kariyerini sonlandıranlar için hayat yeni başlıyor. Geniş bir bilgi birikimine sahip bu profesyoneller, ikinci kariyerlerinde sadece gelir üretmekle kalmıyor, aynı zamanda topluma fayda sağlayacak hizmetler de sunuyorlar. Özellikle girişimcilik ve danışmanlık alanında öne çıkan bu dönüşüm, bankacıların emeklilik sonrası üretken kalabileceğinin güçlü bir kanıtı.