Connect with us

BANKA HABERLERİ

BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KRİTERLERİ NELER?

Son günlerde bazı banka CEO ve GMY’lerin tartışmaların ana ögesi haline gelmesi, BDDK’nın banka CEO ve GMY onaylarında nelere dikkat ettiği atanan CEO ve GMY’leri hangi kriterlere göre denetlediği ve görevden alabildiğini yakından inceleme gereğini ortaya çıkardı. BDDK onaylama ve görevden alma kriterleri bazı yazarların yaptığı gibi iş akışının o kadar da basit olmadığı, BDDK’nın mevzuat gereği ne kadar titiz çalışması yaptığını da ortaya koymaktadır..

Yayınlanma:

|

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye’de bankaların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan yetkili kurumdur. Bankalarda CEO (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) görevlerine yapılacak atamalarda BDDK’nın ayrılması gerekmektedir. Bu, BDDK’nın bankacılık sisteminin güvenilirliğini ve istikrarını sağlamak amacıyla bankaların yönetim kadrosunun uygunluğunu arıza yetkisini ifade eder.

CEO ve GMY Atamalarında BDDK’nın Rolü

  1. Onay Gerekliliği : Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve GMY görevlerine yapılacak atamalar, BDDK tarafından incelenmekte ve onaylanmaktadır.
  2. Onay talebi :
    • Banka yönetimi, CEO veya GMY pozisyonlarına atama yapılması planlanıyor, ilgili adayın toplanması ve geçmişini içeren ayrıntılı bir dosya BDDK’ya sunuluyor.
    • Bu dosya, günün tarihsel geçmişi, eğitim durumu, mesleki yeterliliği ve finansal sektördeki itibarı gibi kriterleri içermelidir.
  3. İnceleme ve Değerlendirme :
    • BDDK, günün bankacılık sisteminin güvenliği ve istikrarı açısından uygun olup olmadığını değerlendiriyor.
    • BDDK’nın, adayın pozisyonuna uygun olmadığını düşünmesi durumunda, banka yönetimine geri karar bildirilebilir.
  4. Sonuç : BDDK’nın onay vermesi durumunda, adayın atanması resmiyet kazanır ve süresiz görev alınabilir.

BDDK’nın bu yetkisi, Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenini ve güvenilirliğini koruma amacı taşır. Bankaların yönetim kadrolarında çalıştırılabilir, finansal istikrar ve sistemin düzgün işleyişi üzerinde olumsuz bir etki olmamasını sağlamak için BDDK bu onayı yetkisini kullanır.

BDDK BANKA CEO VE GMY ATARKEN NELERE DİKKAT EDİYOR?

BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) atamalarında dikkat edilmesi gereken bir dizi kritere sahiptir. Bu maliyetler, Türkiye’de bankacılık sisteminin güvenliği, istikrarı ve düzeni açısından büyük önem taşıyor. İşte BDDK’nın CEO’su ve GMY atamalarında dikkate alınan kapsamlı unsurlar:

1. Mesleki Yeterlilik ve Deneyim

  • Adayların finansal sektör ve bankacılık alanında geniş bir deneyime sahip olması sağlanır.
  • CEO ve GMY adaylarının daha önce yönetim pozisyonlarında bulunması, bankacılık ve finans sektöründe liderlik stratejisini kazanmaları gerekmektedir.
  • BDDK, adayların bankacılık sektörü ve finansal piyasalarda yeterli performansa sahip olup olmadıklarını görmek için geçmiş iş deneyimlerini ve başarılarını inceler.

2. Eğitim ve Profesyonel Nitelikler

  • Adayların finans, ekonomi, işletme, mühendislik gibi ilgili alanlarda akademik eğitim almış olması önemlidir.
  • Lisans ve yüksek lisans veya doktora derecelerine sahip olmaları bir avantaj olarak kabul edilir.
  • Adayların profesyonel özellikleri, katılımları, eğitimleri ve katılımları sertifika programları gibi unsurlar da tamamlanır.

3. Kişisel ve Ahlaki Özellikler

  • BDDK, adayların dürüstlüğü, yayımı ve etik değerlerine bağlılığı gibi kişisel özellikleri dikkate alınır.
  • Adayların tarihsel etik veya hukuki sorunlar yaşamamış olması, mali suçlara karışmamış olması önemlidir.
  • BDDK, adayların mali sonuçlarının güvenilir bir itibara sahip olup olmadığını görmek için geçmiş sicillerini inceleyebilir.

4. Mevzuat ve Yasal Uyumluluk

  • Adayların Türkiye’nin bankacılık mevzuatına ve BDDK düzenlemelerine uyumlu olup olmadığı.
  • Adayın, ilgili pozisyonlar için gerekli olan yasal gereklilikleri karşılayıp karşılamadığı kontrol edilir.
  • BDDK, adayların yasal ve düzenli kurallar konusunda bilgi sahibi olmasını ve bu kurallara uyum sağlamanın mümkün olmasını bekliyor.

5. Finansal Sağlık ve İstikrar

  • Adayların, yönetim pozisyonlarında finansal istikrarı sağlayacak bilgi ve becerilere sahip olup olmadıklarına bakılır.
  • BDDK, adayların risk yönetimi, iç denetim, bankacılık operasyonları ve finansal analizlerin bilgi sahibi olup olmadığını değerlendiriyor.
  • Özellikle CEO adaylarının, bankanın yeniden yapılandırılması, geliştirilmesi ve finansal risklerin en aza indirilmesi için bir liderlik sergileyebilmeleri önemlidir.

6. Geçmiş Performans ve Referanslar

  • Adayların daha önce çalıştıkları kurumlarda gösterdikleri performans, başarı ve görevlendirme programları.
  • Adayların geçmişte üstlendikleri projeler, yönetimleri ekipleri ve sorumlulukları göz önünde bulundurulur.
  • BDDK, adayın daha önce harcadığı iş yerlerinden alınan referansları ve profesyonel çevreden gelen geri bildirimleri dikkate alabilir.

7. İç Denetim ve Risk Yönetimi Yetkinlikleri

  • Adayların, bankanın iç denetim mekanizmalarını yönetebilecek ve etkili bir risk yönetimini sürdürebileceklere sahip olup olmadıklarına bakılır.
  • BDDK, adayların, bankanın faaliyetlerini etkili bir şekilde denetleyip denetleyemeyeceğini ve olası riskleri zamanında tespit edebilme potansiyelini değerlendirir.

8. İyi Hal ve Mali Sicil

  • BDDK, günlerin geçmişteki mali sicilini inceler; bu, özellikle iflas, dolandırıcılık veya diğer mali suçlar gibi olumsuz kayıtların olup olmadığı anlamına gelir.
  • Adayların, bankacılık sektöründe veya diğer sektörlerde kötü büyümeye sahip olup kullanabileceği.

Bu, bankaların yönetim kadrosunda yer alacak kişinin, finansal sistemlerin ve istikrarın bir yönetim anlayışını sergilemelerini sağlamaya yöneliktir. BDDK, uygun adayların yönetimi ile bankacılık sektöründe güvenin korunmasını amaçlamaktadır.

BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ GÖREVDEN NE ZAMAN ALIR?

BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcılarını (GMY) belirli görevden alma yetkisine sahiptir. Bu yetki, Türkiye’deki bankacılık sisteminin bilgilerini, istikrarını ve kamu yararını koruma amacına dayanmaktadır. İşte BDDK’nın banka CEO’su ve GMY’lerini görevden almasına neden olabilecek farklı durumlar:

1. Mevzuat ve Düzenlemelere Aykırılık

  • Bankanın üst düzey desteğinin, BDDK’nın değişikliklerinin yasal düzenlemeleri veya bankacılık mevzuatına aykırı bir eylemde bulunması durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin, bankacılık kanunlarına, BDDK düzenlemelerine veya diğer kurallara uymaması, ciddi bir ihlal olarak kullanılması ve görevden alma süreci başlatılabilir.

2. Görevini Kötüye Kullanmak veya Etik İhlal

  • CEO veya GMY’lerin dağılımlarını kullanmamaları, bankanın çıkarlarına aykırı hareket izinleri veya etik kuralların ihlali durumunda.
  • Banka hesabının, çıkar çatışması, yolsuzluk, dolandırıcılık veya hile gibi etik olmayan davranışlarda bulunabilir, görevden alınma gerekçesi olabilir.

3. Finansal İstikrarı Tehlikeye Atma

  • Bankanın finansal istikrarını tehlikeye sokan yanlış veya dikkatsiz yönetim kararları alınması durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin bankanın sermaye yeterliliği, likidite durumu veya finansal sağlık üzerinde olumsuz etki yaratacak kırılmaların alınması, görevden alınmalarına neden olabilir.

4. Görevlerinde Yetersizlik veya Başarısızlık

  • Bankanın ödenmesinin, başarısızlıklarının yerine getirmede yetersiz veya başarısız olmaları, bankanın istikrarı ve istikrarını olumsuz koşullar durumları.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın idaresinde yeterince etkili olamamaları, biriktirmeyi başaramamaları veya bankayı zarara sokacak hatalı yönetim kararları almaları durumunda gö

5. Risk Yönetimi ve İç Denetim İhlalleri

  • Bankanın risk yönetimi veya iç denetim faaliyetlerinin etkili bir şekilde uygulanmadığı tespit edilirse.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın iç kontrol mekanizmalarının gücünü anlayıp kararlarını alması, potansiyel riskleri göz ardı etmesi veya riskleri zamanında yönetmemesi durumunda görevden alınmaması

6. Güven ve İtibar Kaybı

  • CEO veya GMY’lerin, bankacılık sektöründeki yayınlarını kaybetmeleri, itibara zarar verecek davranışlarda bulunmaları.
  • BDDK, kamuoyunda veya finansal piyasalar üzerinde olumsuz bir etki yaratan bankacılık yöneticilerini görevden alabilir, çünkü bankaların itibarının korunması, sistem bütünlüğü için kritik bir yapıya sahiptir.

7. Yolsuzluk ve Finansal Suçlar

  • CEO veya GMY’lerin, mali suçlara (dolandırıcılık, kara para aklama vb.) karıştıkları veya bu tür faaliyetleri destekledikleri
  • BDDK, bankacılık sektöründeki finansal suçları ciddi bir tehdit olarak değerlendirme ve suç şüphesi olan yöneticilerle ilgili müdahale müdahalesini edeb

8. Denetim ve Uyum Eksiklikleri

  • Bankanın, BDDK denetimleri sırasında kaydedilen eksikliklerin giderilememesi veya belirli yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın BDDK denetimlerine uyumlu hale getirilmesinde yetersiz kalmaları, görevden alınma sürecini tetikleyebilir.

9. Sermaye Yeterliliği ve Finansal Güçlükler

  • Bankanın sermaye yeterliliği standartlarının karşılanamaması veya ciddi finansal sıkıntı
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın sermayesinin korunması konusunda başarısız olması, BDDK tarafından görevden alınması

10. Halka ve Kamu Yararına Aykırı Eylemler

  • CEO veya GMY’lerin, kamuya aykırı hareketlerin, toplumsal güvenini zedeleyecek davranışlarda bulunmaları veya kamuya zarar verecek kararların alınması
  • Bu tür durumlarda, BDDK’nın gözden geçirilmesine ve yönetim kadrosunun değişmesine neden olabilir.

11. Denetim Bulguları ve Raporlar

  • BDDK, bankalarda gerçekleştirdiği düzenli denetimler sonuç bulgularını ve değerlendirmelerini raporlar. Bu raporlar, bankanın yönetim performansı, iç denetim geniş ve finansal durum hakkında bilgi
  • Eğer denetim raporlarında bankanın yönetim kadrosuyla ilgili ciddi sorunlar tespit edilirse, BDDK bu bulgulara dayanılarak ödemen görevden başlatma süreci başlatılabilir.

12. Ön Uyarılar ve Düzenleyici Talepler

  • BDDK, genellikle görevden alma sürecinden önce bankadaki uyarılarda bulunur veya eksikliklerin giderilmesi için belirli bir süre tanır.
  • Bankanın, BDDK tarafından kaydedilen sorunların çözülmesi veya eksikliklerin giderilmesi durumunda, doğrudan müdahale etme ve yönetimi değiştirme parasını kullanabilirsiniz.

13. İdari ve Hukuki İşlemler

  • BDDK, görevden alma süresinde, bu hukuki karar ve idari sistemleri uygular.
  • Bankanın idaresindeki sorumlu kişinin görevinden alınabilmesi, hukuki bir çerçeveye oturtularak kurallara uygun bir şekilde devam etmesi. İçerik, diğer ve düzenleyici kurumlarla işbirliği yapılabilir.

14. Geçici Yönetim ve Atama Süreci

  • BDDK, görevden alma sonrasında bankanın aksamaması ve finansal sistemin güvenliğinin korunması için geçici yönetim atayabilir.
  • Yeni bir CEO veya GMY atanana kadar, bankanın sürdürülenin sürdürülebilmesi için geçici yöneticiler görevlendirilebilir.

15. Görevden Alınan Yöneticilere Yönelik Soruşturmalar

  • Görevden alınan CEO veya GMY’ler hakkında, görevlendirilebilirlik yapılan işlemler ve soruşturmalarla ilgili soruşturmalar başlatılabilir.
  • BDDK, görevden alınma süreci sonrasında, ilgili bankanın finansal durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek, genişletilebilir, esnek olarak başlatılabilir.

16. Bankanın Sermaye Yapısını ve Likiditesini Koruma Önlemleri

  • Görevden alma kararları, genellikle bankanın sermayesinin korunması veya mali durumunun yeniden sağlanması amacıyla alınır.
  • BDDK, bankanın sermaye yeterliliği ve likidite belirtileri için ek önlemler alınabilir veya yönetimin bozulması önerilebilir.

17. Piyasa ve Kamuoyuna Bilgilendirme

  • BDDK, bankacılık sektöründe güvenin korunması amacıyla görevden alma kararları hakkında kamuoyunu bilgilendirebilir.
  • Ancak, bu tür koşullar genellikle bankanın itibarı üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirmek amacıyla ele alınır ve kamuoyunun bilgilendirmesi bir şekilde yapılır.

18. Diğer Düzenleyici Kurumlarla İşbirliği

  • BDDK, bazılarının, görevden alma parçalarındaki diğer dağıtıcı kurumlar veya denetleyicilerle işbirliği yapabilir.
  • Özellikle bankanın uluslararası faaliyetleri varsa veya yurt dışındaki finansal kuruluşlarla işbirliği yapılıyorsa, diğer uluslararası düzeydekilerden destek alınıyor.

19. Bankanın İtibarını ve Müşteri Güvenini Koruma

  • BDDK, banka ödemesinin görevden alınmasının bankanın itibarını zedelememesi ve müşteri güvenini olumsuz etkilememesi için dikkatli davranılması.
  • Bu amaçla, bankanın müşterileriyle uyumlu ve piyasadaki itibarını korumak için adımlar atılabilir.

20. Bankacılık Sistemi Üzerindeki Geniş Etkiler

  • Bir CEO veya GMY’nin görevden alınması, yalnızca ilgili banka için değil, tüm bankacılık sistemi için önemli sonuçlar doğurabilir.
  • BDDK, görevden alma kararının bankacılık sektörü üzerindeki geniş değerlendirmeleri ve piyasa istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri alır.

BDDK, bu tür bankanın yönetimini ve güvenilirliğini korumak amacıyla, ilgili payların görevden alınması için gerekli adımları atar. Bu süreçte öncelikle bankanın ve genel kamunun korunması amaçlanır. Görevden alma kararı, bankanın iç yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.

BANKA HABERLERİ

VakıfBank’tan 2025’in ilk çeyreğinde 20 milyar lira net kar

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Reel sektörün en güçlü finansal destekçilerinden biri olma konumumuzu sürdürüyoruz.” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, yılın ilk 3 ayında 20 milyar lira net kar elde etti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, VakıfBank, 31 Mart 2025 tarihli yılın ilk finansal sonuçlarını paylaştı.

Aktif büyüklüğünü yıllık bazda yüzde 38 artırarak 4,2 trilyon lira seviyesine çıkaran banka, nakdi ve gayri nakdi kredilerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40 artırarak 3 trilyon lira sınırına yaklaştırdı.

Toplam mevduatlarını yıllık yüzde 31 artışla 2,6 trilyon liranın üzerinde artıran VakıfBank, 20 milyar lira net kara ulaştı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, küresel düzeyde artan belirsizliklere ve ekonomik risklere rağmen, Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelede kararlılıkla ilerlediğini ve dengelenme sürecini başarıyla sürdürdüğünü belirtti.

Toplumun her kesiminin yanında yer alarak Türkiye ekonomisinin istikrarına ve büyümesine kesintisiz destek vermeye devam ettiklerini aktaran Üstünsalih, “Türkiye’nin ikinci büyük bankası olarak, selektif kredi politikamızla ihracatı, üretimi, yatırımı ve istihdamı önceliklendiriyoruz. Nakdi kredi portföyümüz yıllık yüzde 39 artışla 2 trilyon 241 milyar liraya ulaşırken, reel sektörün en güçlü finansal destekçilerinden biri olma konumumuzu sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

VakıfBank’ın bu yıl gerçekleştirdiği ilk uluslararası fonlama işlemine değinen Üstünsalih, şunları kaydetti:

“Gerçekleştirdiğimiz 700 milyon dolarlık DPR seküritizasyon işlemiyle uluslararası piyasalardaki öncü konumumuzu bir kez daha güçlendirdik. İlk 4 yılı anapara ödemesiz ve toplam 10 yıl vadeli bu işlem, kurumsal nitelikli yatırımcılarla yapılan en büyük ve en uzun vadeli DPR işlemi oldu. Bu da bankamızın uluslararası piyasalardaki güçlü duruşunu bir kez daha kanıtladı. Kaynak yapımızı çeşitlendirme ve uluslararası piyasalardan uzun vadeli, uygun maliyetli fonlama sağlama stratejimiz doğrultusunda, ülkemize yeni kaynaklar kazandırmaya istikrarlı bir şekilde devam edeceğiz.”

“Çevre dostu tüketimi teşvik ettik”

Üstünsalih, 2024’te sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdikleri organizasyonel yapılanmayla, sürdürülebilir bankacılık tarafında yıla güçlü bir başlangıç yaptıklarını, bu vizyonları doğrultusunda geri dönüştürülmüş plastikten üretilen “Recycle Kredi Kartı” ile çevre dostu tüketimi teşvik ettiklerini aktardı.

“Dijital slip” özelliği sayesinde kağıt tüketimini azalttıklarını, mobil ve temassız ödeme çözümleriyle dijital bankacılıkta hız ve güvenliği ön planda tuttuklarını aktaran Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sürdürülebilirliğe yönelik kararlılığımızı yalnızca ürün ve hizmetlerimizle değil, çevresel performansımızla da ortaya koyuyoruz. Bu doğrultuda, dünyanın en saygın çevresel raporlama platformu Karbon Saydamlık Projesi 2024 değerlendirmelerinde, ‘İklim Değişikliği’ programındaki ‘A’ notumuzu korurken, ‘Su Güvenliği’ programındaki notumuzu bir basamak yükselterek ‘A’ seviyesine taşıdık. Böylece, her iki alanda da ‘Global A Listesi’nde yer alma başarısını gösterdik. Sürdürülebilirlik yaklaşımımız doğrultusunda çevresel ve sosyal sorumluluklarımızı yerine getiriyor, müşterilerimiz ve ülkemiz için uzun vadeli
değer yaratmayı sürdürüyoruz.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Antalya OSB’de toplam 12 fabrika satışa çıkarıldı

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) 4 firma konkordato ilan ederken, 12 fabrikanın da satışa çıkarıldığı bildirildi. 327 firmanın faaliyet gösterdiği ve 20 bini aşkın kişinin istihdam edildiği bölgede üretim koşullarının daha da zorlaştığına işaret eden AOSB Başkanı Hasanali Gönen, “Sanayici yüzde 60 faizle kredi kullanıyor. Bu sürdürülebilir değil. Sanayicilik deli işi oldu. Sanayiciyi kurtarmak için çok hızlı hareket edilmeli, çünkü hareket kabiliyeti azalıyor’’ dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yaşanan ekonomik koşullar nedeniyle finansa erişemeyen ve maliyet baskısı altında kalan sanayici fabrikalarını satışa çıkarıyor. Sürekli büyüyen ve geçen ay 5. genişleme alanı altyapı işi ihaleye çıkarılan 327 firmanın üretim yaptığı, 20 binden fazla istihdam yaratan Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde 4 firma konkordato ilan ederken, 12 fabrika da satışa çıkarıldı. Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasanali Gönen, 200 milyar TL ticaret hacmine ve 1 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan OSB’de firmaların zor koşullarda üretimlerini sürdürdüğünü söyledi. AOSB’de son iki yıldır elektrik ve doğalgaz tüketiminin azaldığını ifade eden Gönen, ‘’Son iki yılda elektrik ve doğalgaz tüketiminde yüzde 7 düşüş var. Sanayici maliyet baskısı altında’’ dedi.

19 Mart’tan itibaren faizlerin yeniden yüzde 48’e çıkarıldığını anımsatan Gönen, şunları söyledi, ‘’Firmalarımız, fabrikalarımız şaşırdı kaldı. Bankalar kredi kullandırırken yüzde 4-5 komisyon talep ediyor. Sanayicinin dış kaynağa ihtiyacı var. Bankalar firma ve fabrikalardan öz sermayelerini güçlendirmesini istiyor, borçlarını ödemesi için de arsa ya da iki fabrikası olandan birini satmasını talep ediyor. Antalya OSB’de global firmalarımız da var. Gıda sektöründeki işletmelerimiz de maliyet baskısı altında.’’

Sanayiciye özel teşvik paketi hazırlanmalı

Sürdürülebilirlik, teknoloji, dijitalleşme ve karbon salınımı konularının sürekli konuşulduğunu anımsatan Hasanali Gönen, ‘’Biran önce finansal piyasalarda gevşeme sağlanmalı. Özellikle ihracat ayağı olan firmalarımız için işletme kredisi sağlanmalı. Sanayiciye özel Kredi Garanti Fonu (KGF) ve Eximbank kredilerine yönelik teşvik paketi hazırlanmalı. Hem de acilen bu açıklanmalı. Sanayicinin karlılık oranı yüzde 3-5 düzeyinde. Ama sanayici yüzde 60 faizle kredi kullanıyor. Bu sürdürülebilir değil. Sanayicilik deli işi oldu. Sanayiciyi kurtarmak için çok hızlı hareket edilmeli. Çünkü sanayicinin hareket kabiliyeti azalıyor.’’Parası olanın mevcut koşullarda yatırım yapmaktan kaçındığını ifade eden Hasanali Gönen, ‘’Bölgemizde 5. Genişleme alanı altyapısı için çalışmalar devam ediyor. Daha önce yatırım yapmak ve arsa almak isteyenler torpil yapılması için aracıları devreye koyardı. Şu anda yatırıma açılan 5. genişleme alanında ancak bir yatırımcıya arsa satabildik. Yatırım planı olan yatırımını askıya alıyor. İki fabrikası olan da birini satmaya çalışıyor’’ dedi. Önlem alınmaması halinde sanayicinin işçi çıkarmak zorunda kalacağını anlatan Gönen, bazı sanayicilerin maliyetleri azaltmak için Hindistan, Pakistan, Sri Lanka gibi Uzak Doğu ülkelerden işçi getirmeyi düşündüğünü sözlerine ekledi.

■ Satılık ilanları

Sahibinden.com internet sitesinin Antalya bölümünde yer alan ‘Satılık Fabrika’ ilanlarında 3 fabrika gayrimenkul danışmanlık firmaları tarafından satışa çıkarılarak müşterisini arıyor. Buna göre, AOSB 2. kısımda 14 bin 628 metrekare alanda kurulu bir fabrika 490 milyon liraya, 32 bin metrekare açık, 13 bin metrekare kapalı alanı bulunan 13 yıllık fabrika tesisi 800 milyon liraya satışa çıkarıldı. Yine AOSB 2. kısımda 4 bin 400 metrekare açık, 4 bin 100 metrekare kapalı alanı olan bir fabrika da 200 milyon liraya gayrimenkul firma aracılığı ile satışa çıkarıldı.

Fikri CİNOKUR-Ekonomim

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Borçlarını IMF’siz Atlatabilir mi?

Yayınlanma:

|

Küresel ekonomide borç stoku rekor seviyelere ulaşmışken, gelişmekte olan ülkeler için “borç yönetimi” artık yalnızca mali bir konu değil, doğrudan egemenlik meselesine dönüşmüştür. Türkiye de bu çerçevede, bir yandan borç baskısı altında kalırken, diğer yandan IMF’siz çözüm yolları aramaktadır.

Türkiye’nin Borç Yönetimi Stratejileri

➤ İç/Dış Borç Dengesi:

Türkiye’nin kamu borcunun yaklaşık %40’ı dış borçlardan oluşuyor. Bu durum kur riskini sürekli gündemde tutarken, iç borçlanmada faiz baskısı ciddi bütçe yükü yaratıyor.

➤ TCMB ve Maliye Politikaları:

  • Ortalama Vade Uzatma: Yeniden borçlanma riskini azaltmak için süre uzatımı hedefleniyor.

  • Kur Riski Azaltımı: Dış borç oranı düşürülmeye çalışılıyor.

  • KKM ve Liralaşma Stratejisi: TL’ye dönüş teşvik edilerek dolarizasyon azaltılmak isteniyor.

➤ Temel Riskler:

  • Yüksek faiz yükü → Borç servis maliyetleri artıyor.

  • Kısa vadeli dış borç oranı yüksek → Kur şoklarında kırılganlık artıyor.

  • Reform eksikliği → Yapısal dönüşüm yavaş kalıyor.

IMF’siz Borç Krizi Çıkışı Mümkün mü?

Alternatif Stratejiler:

Strateji Açıklama
Borç Yeniden Yapılandırması Vade uzatma, faiz indirimi veya swap anlaşmalarıyla borç servisi hafifletilebilir.
Gelir Artırıcı Reformlar Kayıt dışının azaltılması, etkin vergi toplama ve sadeleştirilmiş kamu harcamaları ile bütçe dengelenebilir.
Yatırıma Dayalı Kredi Politikası Tüketim yerine sanayi ve ihracat odaklı kredi genişlemesi sağlanmalı.
Döviz Harcamasını Azaltma Lüks ithalatın kısıtlanması, yerli üretimle ikame politikaları öne çıkarılmalı.
Güven ve Saydamlık Reformları Bağımsız kurumlar, öngörülebilir politika ve yolsuzlukla mücadeleye dayalı yapı kurulmalı.

IMF’ye muhtaç olmadan borç krizinden çıkmak mümkündür. Ancak bu, ciddi bir politika kararlılığı, şeffaflık, yapısal reform ve toplumsal güven gerektirir. Türkiye’nin potansiyeli bu yönde vardır; önemli olan “doğru yoldan sapmadan” stratejik ilerlemeyi sürdürebilmektir.

Türkiye Özelinde Borç Krizi Riski (2024 İtibarıyla)

Türkiye’nin Borç Görünümü:

Borç Türü 2023 Sonu Değeri GSYH’ye Oranı Not
Kamu Borcu ~5,5 trilyon TL %40 civarı AB kriterlerine göre düşük ama artış hızı yüksek
Özel Sektör Dış Borcu ~160 milyar USD Yüksek kur riski taşıyor Bankalar ve reel sektör etkileniyor
Hanehalkı Borcu GSYH’ye göre düşük Ama faiz artışlarıyla kırılganlaştı
Toplam Dış Borç ~475 milyar USD GSYH’nin %45-50’si Kırılganlık göstergesi

Türkiye özelinde ve tarihsel örneklerle Borç Krizleri

Risk Faktörleri:

  • Kur Riski: Dolar/TL arttıkça dış borç çevrim maliyeti ağırlaşıyor.

  • Faiz Riski: TCMB faiz artışları → kredi faizlerini yukarı çekti → hanehalkı ve reel sektör borç baskısı arttı.

  • Enflasyon: Gerçek borç yükünü artırıyor, şirketlerin nakit akışlarını bozuyor.

Türkiye’nin Kırılganlık Alanları:

  • Kısa vadeli dış borç oranı yüksek (çoğunlukla 1 yıl içinde çevrilmesi gereken borç).

  • Dış ticaret açığı kronikleşmiş durumda.

  • İhracatçı şirketler yüksek maliyet + düşük kur getirisi ile sıkışmış durumda.

  • Kamu maliyesi baskı altında: Artan faiz yükü ve bütçe açıkları (2024 bütçesi -2,6 trilyon TL açık).

Türkiye Özelinde Borç Krizi Riski (2024 İtibarıyla)

Türkiye’nin Borç Görünümü:

Borç Türü 2023 Sonu Değeri GSYH’ye Oranı Not
Kamu Borcu ~5,5 trilyon TL %40 civarı AB kriterlerine göre düşük ama artış hızı yüksek
Özel Sektör Dış Borcu ~160 milyar USD Yüksek kur riski taşıyor Bankalar ve reel sektör etkileniyor
Hanehalkı Borcu GSYH’ye göre düşük Ama faiz artışlarıyla kırılganlaştı
Toplam Dış Borç ~475 milyar USD GSYH’nin %45-50’si Kırılganlık göstergesi

📜 1980’ler Latin Amerika Borç Krizi:

  • ABD’nin faiz artırımları sonrası Meksika, Brezilya gibi ülkeler dış borçlarını çeviremedi.

  • IMF reçeteleri (kemer sıkma, özelleştirme) toplumsal krizlere yol açtı.

📜 1997 Asya Krizi:

  • Tayland, Güney Kore, Endonezya gibi ülkelerde özel sektör dövizle borçlanmıştı.

  • Kur şokları → borçlar ödenemedi → büyük iflaslar → IMF müdahalesi.

📜 2010 Yunanistan Krizi:

  • Kamu borcu/GSYH %180’e çıktı.

  • Euro Bölgesi’nin içindeydi ama kendi para politikası yoktu.

  • AB + IMF kurtarma paketi → ama sosyal harcamalar kısıldı → derin resesyon.

Küresel borç krizi; sadece ekonomik değil jeopolitik ve sosyal sonuçlar da doğurabilecek bir tehdit haline geldi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından yüksek dış borç + kur şoku + faiz baskısı birleşimi büyük bir risk. Eğer bu baskılar büyüme sağlayacak üretken yatırımlarla dengelenmezse, kriz kaçınılmaz hale gelebilir.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.