Connect with us

BANKA HABERLERİ

BDDK, Bankaların Sürdürülebilirlik Faaliyetlerine İlişkin Bulguları Değerlendirdi

Yayınlanma:

|

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2023 yılında toplam 54 bankaya “Sürdürülebilirlik Bankacılık Soru Seti”ni göndermiş ve bankalardan bu soruları cevaplamasını istemişti. Kurum, bankaların bu sorulara verdiği cevapları analiz etti ve elde ettiği bulguları geçtiğimiz hafta yayımladı. Raporda gelecek yıllarda reel sektörü de etkileyecek çok önemli bulgular var. Özetleyecek olursak:

13 banka, kapsam 1 ve 2 emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunmuşken, kapsam 3 emisyonlarının raporlanmasında zorluklarla karşılaşılıyor. Bankaların, kapsam 3 emisyonlarını da raporlayabilmeleri için gerekli altyapıyı geliştirmeleri önemli bir adım olacaktır.

Türk bankacılık sektöründe cinsiyet eşitliği ile ilgili ciddi bir fark söz konusu. İstihdamın %50’sini kadınlar oluşturmasına rağmen, üst düzey kadın yönetici oranı yalnızca %20. Ayrıca, erkek çalışanların ortalama brüt ücreti, kadınlarınkinden %37 daha yüksek.

Toplam sektör payı %94 olan 28 bankanın sürdürülebilirliğe yönelik yazılı bir strateji ya da politika dokümanı bulunuyor.

Bankalar, sürdürülebilirlik performanslarını artırarak uluslararası fonlara daha kolay erişim sağlıyor. Bu bağlamda, 15 banka en az bir sürdürülebilirlik derecelendirme notuna sahip.

Sürdürülebilir projelere yönelik finansman artış gösteriyor. 2022 yılında, Türk bankaları 5,3 milyar ABD doları tutarında sürdürülebilirlik odaklı kredi kullandı. Bu kredilerin büyük bir kısmı, yenilenebilir enerji projelerine yönlendirildi.

Diğer yandan, kömürle doğrudan bağlantılı faaliyetlerin finansmanını azaltmaya ya da sonlandırmaya yönelik açık taahhütte bulunan banka sayısı 11 ve bunların toplam sektör payı %42.

22 banka, uluslararası sürdürülebilirlik raporlama standartlarına uyum sağlıyor ve CDP, GRI, IIRC ve TCFD gibi çerçeveler doğrultusunda kamuoyuna raporlama yapıyor.

8 banka, Net Sıfır Bankacılık Birliği (NZBA) üyesi olup, bu çerçevede karbon nötr hedeflerine ulaşmak için belirli taahhütlerde bulundu. Bu bankalar, sürdürülebilirlik konusunda küresel çapta daha iddialı hedeflere yönelmekteler ancak sayılarının çok az olduğunu değerlendiriyoruz.

%75’lik sektör payına sahip 19 bankanın yönetim kurullarında çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik konularında sürekli bir görev ve sorumluluk bulunuyor. Ayrıca, 21 banka (%91), yönetim kurullarında bu konulardan sorumlu en az bir üyeye sahip ve bu üyelerin toplam sayısı 38.

23 bankanın (%78) görev ve sorumlulukları sadece çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik ile sınırlıyken, tamamı yabancı sermayeli olan 6 bankanın görev kapsamına sürdürülebilirlik dışı konular da giriyor.

Sonuç olarak, Türk bankacılık sektörünün, sürdürülebilirlik konusunda ciddi adımlar attığı ve bu alandaki farkındalığını artırdı söylenebilir. Ancak, cinsiyet eşitliği, kapsam 3 emisyonlarının raporlanması ve uluslararası fonlara erişim gibi alanlarda hala gelişim kaydedilmesi gerekiyor. Ayrıca NZBA gibi girişimlere olan üye sayısının artması da, bankaların küresel sürdürülebilirlik standartlarına uyum sağlamasında önemli bir rol oynayacaktır.

kurumHakkinda_0018_0361

Rapora buradan erişebilirsiniz.

Okumaya devam et

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

GAREMDER BASIN AÇIKLAMASI

Yayınlanma:

|

Değerli emeklilerimiz ve geleceğin emekli çalışan arkadaşlarımız,

Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği / GAREMDER derneğimizin kuruluşundan Geçici Yönetim sonrası ilk Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizlerle iki buçuk yıl beraberdik. Bu kısa dönemde ilk Yönetim Kurulumuz ve Denetim Kurulumuz ve 100 aşkın Danışma Kurulları ile birlikte ortak akılla ve BİZ bilinci ile derneğimizi, Bankamızda, Vakfımızda, Emekli Bankacılar Derneği Platformunda ve kamuoyunda kurumsallık çalışmaları ile markalaştırdık. Sizlerle bir bütün olduk.

Bizlerin, Sosyal Güvenlik Sistemindeki 20 yıldır yaşanan mevzuata dayalı mağduriyeti için gerekli tüm adımlarda yolumuzu yarıladık. Bu süreçte mevcut mevzuata veya jeste dayalı sizlere tüm maddi olanakların da oluşmasında Vakfımızla birlikte çalıştık. Vakfımıza ve Bankamıza şahsen çok teşekkür ederim.

Derneğimizin kuruluşundan 8 Mart 2022 ile ilk Yönetim Kurulu dönemi bitiş tarihi olan 28 Şubat 2025 arasındaki tüm süreçlerdeki mali ve idari denetimimiz de öncelikle derneğimiz Denetleme Kurulu, İç İşleri Bakanlığı Sivil Toplum ve ilişkiler Müdürlüğü Dernekler Masası ve İstanbul Valiliği Kadıköy Kaymakamlığı denetimini başarılı olarak geçirdik. Olağan Genel Kurul sonrasında da yasal süresinde ilk Yönetim Kurulundan ikinci Yönetim Kuruluna olan devir teslim işlemi de 6 Mart 2025 de tamamlanmıştır.

Genel Kurulda ilk Yönetim ve Denetim Kurulumuz ibra edilip ve yeni Yönetim ve Denetim Kurulu onanmış olmasına rağmen ikinci dönem Yönetim Kurulu ilk toplantı anında, benim listemden seçilen iki Yönetim Kurulu üyesi başkanlığıma şerh koymuş olup, orantısız güç kullanmaları nedeniyle daha sonra etkilenen üç Yönetim Kurulu üyesi ile birlikte, Yönetim Kuruluna detaylı Konsolide Soru / Cevap Raporumu,
19 Nisan 2025 de iletmeme rağmen mesnetsiz polemiklerinin ve teknik yanlışlarının devamı ile derneğimiz maalesef çalışamaz hale gelmiştir. Bu yüzden Olağanüstü Seçimli Genel Kurul kararı alınmış olup ,Yönetim Kurulundan ayrıldığımı iletirim.

Ancak, derneğimizin kuruluşundan ilk Yönetim Kurulu dönemi bitişine kadar olan çalışmaların resmi kurumlarca da olan denetimlerle de başarılı olarak tamamlandığı göz ardı edilerek başta şahsıma ve dolayıyla İlk Yönetim ve Denetim Kurulumuza yapılan mesnetsiz eleştirileri kabul etmemiz mümkün değildir.

Olağanüstü Seçimli Genel Kurulda, derneğimize bu kadar büyük emek vermiş Kurucular Kurulu Geçici Yönetim ve İlk Yönetim ve Denetim Kurulunun çalışmaları ve başta derneğe üye olmaktan bile çekinen emeklilerin, mevcutta derneğe bu kadar kısa zamanda 1300 üye adetini geçen siz değerli üyelerimizle birlikte, özellikle emek veren 100’ün üzerindeki Danışma Kurullarının da emekleri ve camianın umutlarının korunması adına, derneğimizin daha da gelişmesi için sizlerin her zamanki BİZ bilincinin devamında da sağ duyulu, teknik ve diplomatik kurumsaldan gelmiş yapınıza ben şahsen inanıyorum, güveniyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,
Ayşe Muzaffer SUNGUROĞLU

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yapı Kredi’den beklenti üzerinde kâr

Yayınlanma:

|

Yazan:

Konsensüs beklentisi 9,4 milyar TL düzeyindeyken, açıklanan sonuç bu tahminin %21 üzerinde gerçekleşti. Net kar, çeyreklik bazda %73, yıllık bazda ise %11 oranında artış gösterdi. Böylece bankanın 1Ç25 dönemindeki özkaynak karlılığı %23,4 seviyesine ulaştı. Bu oran, 2024 yılındaki %15,8’lik özkaynak karlılığının oldukça üzerine çıkıldığını işaret ediyor. Yapı Kredi’nin maddi özkaynak kârlılığı (MoÖK) 4Ç24’te %14,0 iken, 1Ç25’te güçlü bir artışla %23,4’e yükseldi.

Faaliyet gelirleri tarafında, özellikle komisyon gelirleri güçlü bir katkı sağladı. Ödeme sistemleri, sigorta ve para transferlerinden gelen gelirlerin etkisiyle komisyon gelirlerinde yıllık bazda %46’lık bir artış kaydedildi. Bu performans, beklentilerin de üzerinde gerçekleşerek Yapı Kredi’nin ücret ve komisyon gelirlerinde güçlü büyümesini sürdürdüğünü gösterdi.

Net faiz marjı (NFM) tarafında da iyileşme dikkat çekici düzeydeydi. Çeyreklik bazda NFM, 60 baz puan artarak %2,09 seviyesine çıktı. Bu artışın arkasında özellikle TL kredi-mevduat makasındaki genişleme etkili oldu. Çeyrek bazda TL kredi getirileri sınırlı artış gösterirken, TL mevduat maliyetlerinde 3 puanlık bir gerileme yaşandı. Böylece TL kredi-mevduat makası 3,2 puan büyüyerek marjlara destek sağladı. 2024 yılı ortalamasına kıyasla net faiz marjında 136 baz puanlık bir artış kaydedildi. Banka, 2025 yıl sonuna kadar NFM’de toplamda 300 baz puanlık bir iyileşme hedefliyor.

Ticari işlemler tarafında ise riskler beklentiden daha sınırlı yansıdı. Başlangıçta 8 milyar TL üzerinde zarar beklenirken, güçlü türev gelirlerinin desteğiyle ticari zarar 6,94 milyar TL ile beklentilerin altında oluştu. Bu da toplam kârlılığın yukarı yönlü revize edilmesini destekledi.

Banka, maliyet yönetimi konusunda kontrollü bir çizgide kalmayı başardı. Enflasyon geçişkenliğine bağlı olarak personel giderleri ve büyümeye bağlı genel giderlerde artış görülse de, faaliyet giderleri yıllık %53 artışla 25 milyar TL seviyesinde oluştu ve bu sonuç kurum beklentileriyle tam uyumlu gerçekleşti.

Takipteki krediler (NPL) çeyreklik bazda 30 baz puan artarak %3,4 seviyesine çıktı. Özellikle tüketici kredileri ve kredi kartı segmentlerinden gelen bozulmaların takip oranını artırdığı görülüyor. Buna paralel olarak karşılık giderlerinde de artış kaydedildi ve tahsilat hariç karşılıklar 10,11 milyar TL’ye ulaştı.

Sermaye yeterliliği ve likidite tarafında ise güçlü pozisyon korunuyor. Swap dahil net faiz gelirlerinde yıllık bazda %110’luk artış ve iştirak gelirlerinde %23,8’lik büyüme ile finansal sağlamlık desteklendi.

Yapı Kredi, 2025 yılı karlılık beklentilerini de paylaştı Yabancı para kredi büyümesinde ise orta-onlu seviyelerde, yani %10-15 bandında bir artış hedefleniyor.

Gelir tarafında, net faiz marjında (NFM) 2024 yılına göre yaklaşık 300 baz puanlık bir iyileşme beklentisi korunuyor. Bu iyileşmenin temelinde özellikle TL kredi-mevduat makasındaki genişlemenin etkili olması bekleniyor. Ayrıca komisyon gelirlerinde de güçlü bir performans hedefleniyor; banka bu kalemde yıllık %25 ila %30 arasında bir büyüme öngörüyor.

Giderler tarafında, operasyonel maliyetlerde artışın %50’nin altında tutulması planlanıyor. Özellikle personel giderleri ve büyümeye ilişkin diğer harcamalarda kontrollü bir yaklaşım benimsenecek.

Banka, özkaynak kârlılığını (MoÖK) orta-yirmili seviyelerde (%20-25 bandında) tutmayı amaçlıyor.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TCMB Reeskont ve Döviz Kredisi kullanan İhracatçı firmalar çıkmaza girdi!

Yayınlanma:

|

Şubat 2025 itibarıyla, Türkiye’de finansal kesim dışındaki firmaların (özel sektör) toplam döviz yükümlülükleri 310,8 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. Bu yükümlülüklerin yaklaşık %38’i kısa vadeli, %62’si ise uzun vadede. Reel kesimin net döviz pozisyon açığı 155 milyar USD’yi aşmış durumda… Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 177 milyar dolar oldu.

1. TCMB Reeskont Kredisi ve Döviz Alım Kısıtı:

  • Şu anda TCMB reeskont kredisi kullanan firmalara, kredi vadesi boyunca piyasadan serbest şekilde döviz alımı yasaklandı.

  • Firma, reeskont kredisi kullanıyorsa döviz alıp da kendi finansal yönetimini dövizle destekleyemiyor. Sorun da tam bu noktada başlıyor!

2. İhracat Bedelinin Kullanımı ve Döviz Kredisi Ödeme:

  • Diyelim ki firmanın bir döviz kredisi var.

  • Firma gelen ihracat döviz gelirini kullanıp doğrudan döviz kredisine ödeme yapıyor.

  • Bu durumda, ihracat bedelini Türk Lirası’na çevirmediği için TCMB’nin %2 döviz teşvik kuru desteğinden yararlanamıyor.

3. İhracatçı firmalar %2 destek beklerken sonuç: sıfır!

  • Eğer firma 1 milyon USD tutarında bir ihracat bedelini, önce TL’ye çevirmeden doğrudan döviz kredisi ödemesinde kullanırsa:

    • %2’lik teşvikten mahrum kalıyor.

    • 1 milyon USD × 38 TL (örnek kur) = 38 milyon TL.

    • Bunun %2’si = 760 bin TL kayıp ( USD/TL kuru yükseldikçe zarar da otomatik artmakta).

4. Firmalar, Döviz kredisi ile yüksek faiz kıskacında kaldı

  • 1 milyon USD’lik bir ihracat gelirinde 760 bin TL kadar doğrudan teşvik kaybı söz konusu oluyor.

  • Buna ek olarak firma ayrıca döviz alım yasağının getirdiği likidite sıkışıklığı ve kur riski yönetimi zorluğuyla da karşı karşıya.

Çözüm ne olabilir?

Reeskont kredisi alan firmalar döviz alma kısıtı nedeniyle, döviz kredisi ödemelerini ihracat bedelinden doğrudan yaparlarsa, %2’lik döviz teşvikinden yararlanamıyorlar ve böylece ciddi bir kayba uğruyorlar. (Bu oranın rekabet için yetersiz olduğu ve yükseltilmesi gerektiği konusunda ihracatçılar hemfikir).

Çözüm ne olabilir: Bu kayıp firmalara maliyet dolayısı ile ÜFE’ye enflasyon katkısı olarak yansımaktadır. Bunun için bu tarz firmaların ihracat bedellerini bozdurarak döviz kredileri ödeme hakkı tanınması veya kredi kullanarak kredi kapama hakkı tanınması çözüm olabilir. Mevcut durumda firmaların gelir kaybı başka bir ifade ile maliyet artışı yaşamakta bu da üretilen mal ve hizmetler üzerinde ÜFE olarak enflasyona katkı sağlamaktadır.

Rasyonelleşme Stratejisi kapsamında firmaların Ticarette döviz ile ödemeleri serbest bırakılırken; Reeskont Kredilerde kreid vadesi boyunca (genelde 1 yıl) döviz almama yasağı devam etmişti…

Erol TAŞDELEN-Ekonomist       www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.