Connect with us

GÜNCEL

DİJİTAL DÜNYADA DeepSeek FIRTINASI ESİYOR

Çinli DeepSeek, yapay zeka alanındaki büyük atılımıyla ChatGPT’yi geride bırakıp, Apple App Store’da 1 numara oldu. DeepSeek’in düşük maliyetle büyük başarıya ulaşması, ABD’nin yapay zeka liderliğini tehdit edebilir. ABD teknolojisinin geride kalacağı endişesi ile Nvidia yüzde 5 civarında değer kaybetti. DeepSeek çıktığı ilk hafta Dijital dünyada deprem etkisi yaptı…

Yayınlanma:

|

Nvidia’dan tarihi kayıp: Piyasa değeri 600 milyar dolar düştü

ChatGPT’nin eğitim verilerini işlemek için 10.000 Nvidia GPU’ya ihtiyaç duyduğu düşünülüyor. DeepSeek mühendisleri sadece 2.000 GPU ile benzer sonuçlara ulaştıklarını söylüyor.

Çinli yapay zeka laboratuvarı DeepSeek’in kendi adını taşıyan büyük dil modeli (LLM), ABD’li OpenAI firmasının ChatGPT’sinin en büyük rakiplerinden biri haline gelirken, Silikon Vadisi’ni şaşkınlığa uğrattı.

Bu ay yayınlanan DeepSeek hem son derece hızlı hem de az maliyetle geliştirildi.

OpenAI ve Google gibi önemli oyuncuların yapay zeka modellerine eğitim verileri sağlayan ScaleAI firmasının CEO’su Alexandr Wang, perşembe günü İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) yaptığı konuşmada DeepSeek’in ürününü “dünyayı sarsacak bir model” diye niteledi.

Çinli teknoloji laboratuvarı, ilk modelinin ardından güçlü muhakeme yeteneğine odaklanan DeepSeek-R1 adlı diğer modelini de yayınladı. Bu model de OpenAI’ın yakın zamanda piyasaya sürdüğü o1 ile rekabet halinde.

Üstelik bu denli güçlü bir araç olmasına rağmen DeepSeek-R1 büyük ölçüde açık kaynaklı olarak yayınlandı. Yani isteyen herkes aracın kodlarına erişebiliyor ve bu kodları kullanarak LLM’i kişiselleştirebiliyor. Eğitim verileri ise patentli.

Öte yandan OpenAI, o1 modelini kapalı olarak piyasaya sürmüştü ve halihazırda sadece kullanıcılara bile aylık 200 dolarlık paketle satıyor.

Bu arada uzmanlar, Çin’in ABD ihracat kontrollerine çip satışı yasaklarına rağmen nasıl kısa sürede böyle güçlü bir model geliştirebildiğini tartışıyor.

Hangi hisse ne kadar kaybetti?

Bu gelişme Wall Street’te dengeleri altüst etti. Nvidia’nın hisseleri yüzde 17 düşerek Ekim ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Çip üreticileri Broadcom ve Micron Technology’nin hisseleri yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. S&P 500 teknoloji sektörü yüzde 5,6 düşerek son dört yılın en büyük günlük kaybını yaşadı. Dow Jones Market Data’ya göre, Pazartesi günü yaşanan bu sert düşüş, toplamda yaklaşık 1 trilyon dolarlık piyasa değerinin silinmesine neden oldu.

DeepSeek’in başarısı, Çinli yapay zeka şirketlerinin ABD’nin son teknoloji çipler üzerindeki artan ihracat kontrolleri yüzünden karşı karşıya olduğu kısıtlamalar göz önüne alındığında daha da dikkat çekici.

R1’in ve son Huawei 5G telefon modellerinin piyasaya sürülmesi, ABD’nin ihracat kontrollerinin amaçlandığı gibi çalışmadığını düşündürüyor. Zira yaptırımlar, Çin’in yeteneklerini zayıflatmaktan ziyade verimliliğe, kaynak havuzunu ve iş birliğini geliştirmeye odaklanarak DeepSeek gibi laboratuvarlar kurmasını sağlamış olabilir.

Nvidia'dan tarihi kayıp: Piyasa değeri 600 milyar dolar düştü

Yenilikçi yöntemlere başvurdu

MIT Technology Review’a konuşan DeepSeek çalışanı ve Northwestern Üniversitesi’nde bilgisayar bilimi alanında doktora öğrencisi Zihan Wang, Çin’in yaptırımlara karşı yenilikçi yollara başvurmak zorunda kaldığını söylüyor.

Buna göre DeepSeek, R1 modelini oluşturmak için eğitim sürecini yeniden düzenlemek zorunda kaldı. Çünkü çip firması Nvidia’nın Çin pazarı için satmaya izinli olduğu çiplerin performansı, şirketin en iyi ürünlerinin hızının yarısı kadar ediyor. Bu yüzden Çin, Nvidia’dan satın aldığı grafik işlem birimleri (GPU) üzerindeki yükü azaltmak için eğitim sürecini düzenledi.

Diğer bir deyişle, ABD ihracat kontrolleri, R1 geliştiricilerini hesaplama gücü eksikliklerini telafi etmek için daha akıllı, daha enerji verimli algoritmalar oluşturmaya zorladı. ChatGPT’nin eğitim verilerini işlemek için 10.000 Nvidia GPU’ya ihtiyaç duyduğu düşünülüyor. DeepSeek mühendisleri sadece 2.000 GPU ile benzer sonuçlara ulaştıklarını söylüyor.

DeepSeek R1, araştırmacılar tarafından özellikle matematik ve kodlamada karmaşık muhakeme görevlerini yerine getirme becerisiyle övülüyor. Model, o1 tarafından kullanılana benzer bir “düşünce zinciri” yaklaşımı kullanıyor ve bu da sorguları adım adım işleyerek sorunları çözmesine olanak tanıyor.

Microsoft’un AI Frontiers araştırma laboratuvarının baş araştırmacısı Dimitris Papailiopoulos, R1’de kendisini en çok şaşırtan şeyin “mühendislikteki basitlik” olduğunu söylüyor.

“DeepSeek, her mantıksal adımı ayrıntılandırmak yerine doğru yanıtları hedefledi ve yüksek düzeyde etkinliği korurken hesaplama süresini önemli ölçüde azalttı.”

Diğer yapay zeka araçlarını gerçekten geçti mi?

Bağımsız araştırmacıların kıyaslama testlerinde, ilk modellerden biri olan DeepSeek-V3, OpenAI’nin GPT-4o ve Anthropic’in Claude Sonnet 3.5’inin yetenekleriyle eşleşmiş, Meta’nın Llama 3.1 ve Alibaba’nın Qwen2.5 gibi diğer modellerini problem çözme, kodlama ve matematik içeren görevlerde geride bırakmıştı.

Livescience’a göre 20 Ocak’ta yayınlanan R1 ise aynı testlerin çoğunda ChatGPT’nin en son modeli o1’i de geçti. Diğer modellerin maliyetinin çok daha az bir kısmıyla başarılan bu etkileyici performans, modelin yarı açık kaynaklı yapısı ve önemli ölçüde daha az GPU üzerinde eğitilmiş olmasıyla birlikte yapay zeka uzmanlarını hayrete düşürüyor.

OpenAI’nin stratejik ortağı Microsoft’un CEO’su Satya Nadella, 22 Ocak’ta Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı açıklamada, “Çin’deki gelişmeleri çok ama çok ciddiye almalıyız,” dedi.

Öte yandan bu yeni modelin ne kadarının yararlı bilimsel ve teknik uygulamalara dönüşeceği veya DeepSeek’in modelini kıyaslama testlerinde başarılı olacak şekilde kasten eğitip eğitmediği henüz belli değil.

Bilim insanları ve yapay zeka yatırımcıları gelişmeleri yakından izliyor.

euronews/cnbce

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNCEL

Yeni şirketlere ve AŞ’lere elektronik defter zorunluluğu

Yayınlanma:

|

Ticaret ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, mevcut AŞ ve 2026’dan itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketlere, işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerini elektronik ortamda tutma zorunluluğu getirildiğini duyurdu.

Resmi Gazete’de yayımlanan işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hakkında tebliğe göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketler ile AŞ ve limited şirketlerin sermayelerini yeni asgari tutarlara yükseltmelerine ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi AŞ’lerin belirlenmesine ilişkin tebliğde sayılan mevcut AŞ’ler bu yükümlülük kapsamında bulunuyor.

Şirketler ihtiyari olarak bu tebliğ kapsamındaki defterlerini elektronik ortamda tutabilecekler. Bu durumda defterlerin tamamı elektronik ortamda tutulacak. Defterlerini elektronik ortamda tutmaya başlayan şirketler, her ne sebeple olursa olsun yeniden fiziki ortamda defter tutamayacak. Şirketlerin, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tuttukları defterler geçerli kanuni defterler olarak kabul edilecek. Elektronik ortamda tutulan defterler için açılış ve kapanış onayı aranmayacak.

Sistem üzerinde oluşturulan defterler şirketlerin kullanımına hazır halde elektronik defter dosyası formatında Ticaret Bakanlığı’nın bilgi sisteminde muhafaza edilecek. Bakanlık elektronik defter dosyalarının güvenli bir şekilde saklanmasını, gizliliğini, değişmezliğini, erişilebilirliğini ve bütünlüğünü sağlamakla yükümlü olacak. Uygulama 1 Temmuz’da başlayacak.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BDDK: TÜKETİCİ KREDİLERİNDE DÜZENLEMEYE GİTTİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

BDDK yaptığı duyuru ile Tüketici Kredilerinin 50 ve 100 bin TL olan vade sınırları (12-24-36 ay) artırılarak 125 ve 250 bin TL yapıldı.

BDDK duyurusunda aşağıdaki ifadeler yer aldı:

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı

• Kredi tutarı 125.000 Türk Lirası ve altında olan krediler için otuz altı ay,
• Kredi tutarı 125.000 Türk Lirasının üzerinde olup 250.000 Türk Lirasının üzerinde olmayan krediler için yirmi dört ay,
• Kredi tutarı 250.000 Türk Lirasının üzerinde olan krediler için on iki ay olarak belirlenmesine,

Bu Karar kapsamındaki kredilerin yeniden yapılandırılmasında da aynı vade sınırlarının uygulanmasına,

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Perakendede yeniden dengelenme: Perakendeciler için 2025 yılındaki 5 öncelik

Türkiye perakende sektörü büyüklüğünün 2025’te yüzde 35-40 büyüyerek 13 trilyon lirayı aşması bekleniyor

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı.
Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Bain & Company Türkiye’nin analizine göre, enflasyonun düşüşüyle tüketici harcamaları dengelenirken, perakende pazarının 13 trilyon TL’yi aşması ve mağaza satışlarının yaklaşık yüzde 35, e-ticaretin ise yüzde 50 oranında büyümesi öngörülüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı. Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarının hazırladığı analize göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyonla paralel olarak geçen yıla göre nominal olarak yüzde 35-40 oranında büyümesini öngörüyor. Bu büyüme ile perakende pazarının büyüklüğünün yaklaşık 13 trilyon TL’yi aşması bekleniyor.

Güçlü veri stratejisine sahip olanlar karlılığını 4 kat artırdı

Analizde, güçlü veri stratejilerine sahip perakendecilerin, rakiplerini geride bırakarak geçtiğimiz üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde ettiği vurgulanırken, 2025 yılı perakendeciler için kritik önem taşıyan bir yıl olacağı belirtiliyor. Analizde; makroekonomik volatilite, değişen müşteri davranışları ve ticaretteki endişelerden dolayı oluşan zorlukların devam edeceği ifade ediliyor.

Perakende sektöründeki oyun değişikliği sürecinde oyuncuların da dönüşmesi gerektiği belirtilen analizde, başarılı olabilmek için şirketlerin alışılagelenin ötesinde hareket etmeleri, son teknolojik gelişmelere uyum sağlamaları, sadakat programlarını yeniden yapılandırmaları, global ve yerel belirsizliklerden etkilenen tedarik zincirlerini çeşitlendirerek kuvvetlendirmeleri gerektiği ifade ediliyor.

E-ticaret kanalında satışlar yüzde 50 büyüyecek

Enflasyon beklentilerine de yer verilen analizde, geçtiğimiz yıllara göre azalan ve 2025’te de daralan harcanabilir gelir ile tüketicilerin harcama alışkanlıklarında daha da temkinli olmaları bekleniyor. Ekonomik koşullar ile dönüşen perakende sektöründe rekabetin yapısının değişmesi olasılığına da dikkat çekilen analizde, perakendecilerin koşullara ayak uydurması, cüzdan payını artırması ve dönüşen rekabet içerisinde oyunda kalabilmesi için mücadele etmeleri gerektiği ifade ediliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyon ile paralel olacak şekilde mağaza kanalı satışlarının yüzde 35 büyümesi beklenirken, e-ticaret kanalında satışların yüzde 50 büyümesi öngörülüyor.

Analizde, büyümeden görece pay almayı başaracak perakendecilerin, konjonktürel zorluklara sadece tepki vermek yerine, fırsatları proaktif bir şekilde değerlendirenler olacağı belirtiliyor. Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre bu yıl perakendeciler için stratejik önceliklerini gözden geçirerek yeni bir yol haritası çizmek için önemli bir sene olacak.

Gıda sektöründe arz talep dengesizliği

Gıda sektörünün örnek verildiği analizde şu görüşler paylaşıldı: “Türkiye’ye bakıldığında, gıda sektöründe mevcut tedarikçi ağının çoğunlukla birçok küçük üreticiden oluştuğu görülebilir. Bu durumun temel sebebi oyuncuların kendini ölçekleyecek finansman kaynağını yaratamamasıdır. Büyük boyutlu oyuncu sayısının azlığı, tedarikçi bulunmasında sıkıntılara yol açmakta ve hem kalite hem de maliyet kontrol hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırmaktadır. Mevcut arz talep dengelerinde, arz talebi karşılayamamakta ve bu durum gıda fiyatlarında artışlara sebep olmaktadır. Tedarik zincirinde büyük oyuncu eksikliklerinden kaynaklanan bu sıkıntıların önüne geçmek isteyen bazı lider perakendeciler dikey entegrasyona yönelerek tedarik zincirlerini kendileri yönetmeyi tercih ediyorlar. Sermayesini daha etkili bir şekilde kullanmak isteyen perakendeciler, kritik kategorilerde küçük oyuncuların finansman, uzmanlık ve teknik birikim sağlanarak ölçeklendirilmesini sağlayarak hedeflerine ulaşabilir. Büyük tedarikçilerin oluşması ile pazardaki talebi karşılayacak arzı oluşturacak ve perakendeciler daha yüksek kalitedeki ürünleri daha uygun bir fiyata sunabilecektir.”

Enflasyonun düşüş trendiyle birlikte harcama alışkanlıklarının yeniden dengeleneceği 2025 yılında kârlılık için yeni stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtilen analizde, Bain & Company Türkiye perakende uzmanları, perakende sektörünün odaklanması gereken 5 temel öncelik olarak; gelişmekte olan teknolojileri benimsemek, müşteri sadakatini yeniden tekrar tanımlamak, operasyonların modernize edilmesi ve hızla değişen makroekonomik ve piyasa koşullarına uyum sağlanması olarak sıraladı.

Başarı için gereken 5 stratejik öncelik

Bain & Company Türkiye’nin 2025 yılına yönelik perakende sektörü analizine göre, başarılı olmak isteyen şirketlerin odaklanması gereken beş temel stratejik öncelik:

  1. Değer Önerisinin Yeniden Tanımlanması: Müşterilerin değer algısını hedefleyen ve ölçekleyebilen perakendeciler, rekabette avantaj sağlayacak. Özgün markalar ve uygun fiyatlandırma stratejileri, finansal olarak daha iyi performans göstermelerine yardımcı olacaktır.
  2. Sadakatin Yeniden Şekillendirilmesi: Tüketici ile etkili sadakat programları ve finansal teşviklerin ötesine geçerek duygusal bağlar kurulmalı. Kişiselleştirilmiş deneyimler ve özel ayrıcalıklar, müşteri sadakatini artırabilir.
  3. Tedarik Zincirinizi Modernize Edin: Tedarik zincirinin dayanıklılığını artırmak için dikey entegrasyon, dijital ikizler ve akıllı envanter yönetimi gibi teknolojileri kullanarak operasyonel esnekliğinizi sağlayın.
  4. Teknoloji ve Yapay Zeka ile Maliyet Verimliliğini Artırın: Üretken yapay zeka ve diğer gelişen teknolojilerle operasyonel süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürün ve verimliliği artırın.
  5. Geleneksel Perakende Dışındaki Alanlarda Büyüyün: Perakende medya ve pazaryerleri gibi yeni iş modellerine yatırım yaparak gelir kaynaklarını çeşitlendirin ve müşteri tabanınızı genişletin.

Ortak nokta: Veri

Bu beş stratejik hedefin hepsinde ortak noktanın kaliteli verilere sahip olmak ve bu veriyi etkili bir şekilde kullanabilmek olduğu vurgulanan analizde şu bilgilere yer verildi: “Güçlü veri stratejilerine sahip uluslararası perakendeciler, rakiplerini geride bırakarak üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde etmiştir. Sadakati yeniden şekillendirmek, tedarik zincirlerini iyileştirmek, teknolojiyi geliştirmek ve ticaret dışı büyümeyi desteklemek için veriyi etkili kullanan, proaktif ve veri konusunda yetkin perakendeciler yalnızca hayatta kalmayacak, aynı zamanda bu değişen zamanlarda öne çıkacaklardır. Bu stratejik önceliklere odaklanarak, perakendeciler 2025 yılında karşılaşacakları zorlukları aşabilir ve uzun vadeli başarılarını güvence altına alabilirler. ”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.