Connect with us

EKONOMİ

Ekonomist Prof. Dr. Kozanoğlu: “Önümüzdeki çeyreklerde büyüme hızı yavaşlayabilir”

Yayınlanma:

|

2024 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarının açıklanmasının ardından Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu önemli değerlendirmelerde bulundu. Kozanoğlu, “Önümüzdeki çeyreklerde büyüme hızının yavaşlamasını, yüksek faizler ve kredi büyümesini sınırlayan makro ihtiyati önlemlerle de ekonomik büyüme hızının düşmesini bekleyebiliriz” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin büyüme verisini açıkladı. Buna göre, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2024 yılı birinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,7 arttı. GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; inşaat sektörü toplam katma değeri yüzde 11,1, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 5, sanayi yüzde 4,9, tarım yüzde 4,6, hizmetler yüzde 4,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,3, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,5 ve finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 2 arttı.

Rakamların açıklanmasının ardından Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi, Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu konuyla ilgili detaylı değerlendirmelerde bulundu ve gelecek dönemle ilgili beklentilerini aktardı.

Öncelikle enflasyon beklentilerinin kırılmamasının tüketim talebinin öne çekilmesinden kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu açıklamalarında şöyle önemli noktalara değindi:

“Yüzde 5,7’lik ilk çeyrek büyüme, Türkiye’nin potansiyel 3,5-4 büyüme temposunun üzerinde büyük ölçüde enflasyon beklentilerinin kırılamaması, tüketim talebinin hem bireyler hem de firmalarca öne çekilmesinden kaynaklanıyor.”

“Parasal sıkılaşma sürmesine karşın yılın ilk çeyreğinde uygulanan faiz oranları hala beklenen enflasyonun üzerindeydi. Dolayısıyla borçlanarak harcamayı teşvik ediyordu. Kredi kartı aylık faiz oranları yüzde 3,66, 2023 sonunda ihtiyaç kredisi faiz oranları yüzde 62, ticari kredi faiz oranları yüzde 52 düzeyindeydi. Yılın ilk üç ayında bireysel kredi kartı borçları yüzde 19,2 artarak 1377 milyar liraya, tüketici kredileri borç bakiyesi ise 7,4 artışla 1624 milyar liraya yükseldi.” dedi.

“Yılın ilk çeyreğinde iş gücünün payı ücret zamlarıyla artıyor, yıl sonuna doğru her çeyrek kademeli geriliyor”

“Yıl başında asgari ücrete yapılan yüzde 49 zam ve emekliler ile kamu çalışanlarının ücretlerinin enflasyona paralel artışı işgücü ödemelerinin katma değer içindeki payını yüzde 42’ye yükseltti. Genel olarak yılın ilk çeyreğinde iş gücünün payı ücret zamlarıyla artıyor, yıl sonuna doğru her çeyrek kademeli geriliyor. Bu da yıl başında ücretlilerin satın alma gücünün daha yüksek olmasını sağlıyor, talebe olumlu yansıyor. Hem yüksek enflasyon beklentisi hem de 2024’te asgari ücrete tek tam yapılacağı açıklaması talebin çekilmesini getiriyor.”

“Covid salgını döneminde tüm dünyada çevrim içi çalışabilen profesyonel meslek sahipleri ücretlerini olabilirken, kısıtlamalar nedeniyle tüketimlerini kıstılar. Bu da tasarruflarının artışına, tüketimlerinin bastırılmasına neden oldu. Yaşam normalleşince turizm, dışarıda yeme-içme, kültür sanat benzeri faaliyetlere talep sıçradı.”

“Gelir ve servet dağılımı bozukluğu var”

“Türkiye’de çok ciddi bir gelir ve servet dağılımı bozukluğu var” diyerek servet algısının altını çizen Kozanoğlu, “Düşük faiz döneminde karlar sıçradı, emlak fiyatları arttı, borsa yükseldi. Bu dönem varlıklı sınıflara yönelik gelir transferi, ‘servet etkisi’ oluşturdu. Yani yakın dönemde daha da zenginleşen kesimler tüketimden kaçınmıyor, yüksek enflasyon harcama eğilimlerini azaltmıyor. Bu olguyu 2024’ün ilk dört ayında ithalat yüzde 9 gerilerken, tüketim malları talebinin yüzde 23,5 artışında da gözlemliyoruz” dedi.

“Önümüzdeki çeyreklerde büyüme hızı yavaşlayabilir”

Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Kozanoğlu, büyüme rakamlarının “Reel GSYH’nin hesaplandığı deflatör, üretici ve tüketici fiyatları göz önüne alınarak belirleniyor. Açıklanan enflasyon verilerinin de gerçekten düşük olması halinde, büyüme hızı yüksek çıkıyor” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Para politikaları sıkı tutulurken, yüksek bütçe açıklarının sürmesi haliyle mal ve hizmet talebini yüksek tutuyor, büyüme hızını yukarı çekiyor. Önümüzdeki çeyreklerde büyüme hızının yavaşlamasını, yüksek faizler ve kredi büyümesini sınırlayan makro ihtiyati önlemlerle ekonomik büyüme hızının düşmesini bekleriz. Hatta 2024’un son çeyreğinde ekonominin durma noktasına gelebileceğini düşünüyorum.”

Okumaya devam et

EKONOMİ

TCMB Başkanı Karahan, Uşak’ta iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Uşak’ta, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Karahan, kentteki temasları kapsamında Eskişehir’den sonra ikinci ziyaret ettiği İl Uşak oldu. Karahan, valiliği ziyaretten sonra Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen “TCMB Para Politikaları ve Makroekonomik Görünüm Toplantısı“na katıldı. Karahan iş insanlarına yaptığı sunumda Ekonomik hedefler ve TCMB’nin uyguladığı Politikaların sonuçları ve beklentileri hakkında bilgi paylaşımı yaptı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TCMB Başkanı Karahan, Uşak ve Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları kapsamında bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Karahan, 2025 yılında başlattığı söz konusu toplantıların ilkini 17 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştirmiş ve bu toplantılar kapsamında yıl boyunca birçok şehirde sanayi, ticaret ve esnaf odalarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi planladıklarını belirtmişti.

TCMB Başkanı Karahan, “Merkez Bankası bünyesinde reel sektörle düzenli olarak bire bir görüşmeler yapan bir ekibimiz var. Bu ekiplerimiz, Türkiye genelinde 3 bine yakın firmayla görüşmeler yaptılar. 2025 yılında bu iletişimi Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları’yla bir adım ileri taşımaya karar verdik. Yıl içinde birçok şehri ziyaret ederek sanayi, ticaret ve esnaf odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

YÜKSEK FAİZ DARALAN KREDİ PİYASASI ve DURAN YATIRIMLAR

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yüksek enflasyon oranının getirdiği yüksek faiz politikası haliyle başta ticari krediler olmak üzere tüm kredi türlerinde de faiz oranlarının artmasına neden oluyor. Şu an kredibilitesi yüksek ve ekonomik olarak büyük hacimlere sahip şirketler dahi piyasadan TL olarak % 45 faiz oranları ile borçlanabiliyor. KOBİ vb. gibi diğer işletmelerin kullanabildikleri kredilerin faiz oranları ise % 50 bandına ulaşmış durumda.

Peki kredi piyasası açısından tek kötü haber faiz oranlarının yükselmiş olması mı ?

Maalesef hayır, bankaların kredi verme imkanları da mecburen azalmış durumda ki en büyük nedeni TCMB’ nin döviz kredilerine koymuş olduğu % 1’lik büyüme sınırı..

Üstelik bu durum döviz kredilerini tabiri caiz ise karaborsaya düşürmekte ve şirketler arası rekabet yüzünden döviz kredisinin faizini de artırmakta.

Şirketler tarafında yeterince kredi bulunsa dahi mevcut faiz oranları düşünüldüğünde yatırımcının yatırım yapması da sanıldığı kadar kolay görünmemekte. Malumunuz yatırımcının işletmesine koyduğu sermayenin getirisi asgari olarak risksiz faiz oranı olan hazine kağıtlarının ya da banka mevduat getirisinden fazla olmalı ki yatırımcı risk alarak yatırım yapsın. Üstelik gelir kaybı nedeniyle tüketici talebinin azaldığı hem de yüksek işsizlik sebebiyle kişilerin gelecekte elde etmeyi umdukları gelirleri elde edip edemeyeceklerinden emin olmamaları da onları harcama bakımından daha da muhafazakar hale getirmişken bunu başarmak gerçekten daha da zorlaşıyor.

Daha İyi Bir 2025 İçin Ne Yapmalı ?

Hepimizin hatırlayacağı üzere şu an olduğu gibi 2002-2008 yılları arasında da hem enflasyon hem de faiz oranı oldukça yüksekti. O dönemle şu an içinde bulunduğumuz dönem arasındaki temel fark ise o dönemde enflasyonla mücadelenin bir numaralı ekonomik hedef oluşu idi. Şayet, hepimizin artık çok iyi bildiği ve detayına girmeye gerek olmadığını düşündüğümüz yapısal reform sürecine girerek atılması gereken adımları hızla atar ve enflasyonla gerçek anlamda mücadele eder isek gerek enflasyon gerekse faiz oranları düşerek daha dengeli bir patikaya oturacaktır. Unutmayalım ki yatırımcının yatırım eğilimini belirleyen tek unsur faiz oranı değildir, bir güven mesajı ve yeni bir heyecan mevcut havayı bir anda olumlu şekilde değiştirebilir.

Son söz : insanı yaşat ki ülke yaşasın..

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.