Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Esad Moskova’ya sığındı: Suriye tarihi yeniden yazılıyor

Yayınlanma:

|

Geride bıraktığımız hafta hem Türkiye’de hem de KKTC’de enflasyon başlığı ön saflarda yer aldı. TCMB, enflasyon verisi ardından yayımladığı fiyat gelişmeleri raporunda, bizim de dikkat çektiğimiz üzere, işlenmemiş gıdaya bağlı olarak güçlü fiyat artışının aylık tüketici enflasyonunu yukarıya çektiğini, gıda hâriç aylık enflasyonun ise %1,34 ile görece olumlu bir görünüm arz ettiğini dile getirdi. Enflasyon verisi ardından TÜİK de Kasım ayı enflasyon rakamlarının mevsimsel etkilerden arındırılmış serisini yayımladı. Ekli grafikten de görüleceği üzere, son üç aylık verinin yıllıklandırılmış hâli hafif de olsa %37,55’ten %38,3’e yükselerek acaba enflasyonla savaşta zafer ilan etmek için çok mu erken sorularını da gündeme taşıdı. KKTC’de ise, Kasım enflasyonu aylık bazda %0,78 artış kaydederek Şubat 2021’den bu yana en az artış kaydederken, yıllık enflasyon da %59,88 seviyesine gerileyerek neredeyse son üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Aylık enflasyonun KKTC için de üç aylık verisini yıllıklandırırsak, enflasyonun %30 seviyesinin hemen altına geldiğini ve yönünü aşağıya çevirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Enflasyonla ilgili uzun bir giriş yaptıktan sonra, her ne kadar enflasyonist eğilimin katılık göstermeye devam ettiğini kabul etsek de, biz hâlâ TCMB’nin kendi kontrolünde olan enflasyon kalemlerinde başarı elde ettiğini, taze sebze ve meyve kalemi dışındaki tabloya bakarak 26 Aralık tarihinde faiz indirimine gideceğini düşünüyoruz. Faiz indirim montanının ise belki 250 baz puan olmayacağına rezerv koyarak daha küçük bir indirim ile ‘suyun sıcaklığını’ test etmek isteyeceğini de düşünüyoruz.

Piyasanın da bizim gibi düşündüğünü tahmin ediyoruz keza faiz indirim beklentisinin ‘yarayacağı’ iki sektör olan bankacılık ve emlak sektörüne ait BİST endeksleri geride bıraktığımız haftayı iyimser bir şekilde tamamladı. Şöyle ki, 14bin seviyesinin üzerinde temiz bir kapanış ile yükseliş isteğinin artacağını paylaştığımız BİST Banka endeksi haftayı 15bin seviyesinin dayanarak %6’ya yakın yükselişle tamamladı (ana endekste ise yükseliş %4,6 oldu). Bu yükselişte, faiz indirim beklentileri esas aktör olsa da, BİST50’de yer alan şirketler için açığa satış yasağının 2025 yılının ilk iş gününde kaldırılacağı, bankalara ise enflasyon muhasebesi uygulanmaması yönünde karar etkili oldu. Piyasa mekanizmasının daha sağlıklı işlemesine olanak sağlayacak açığa satış kararının da kaldırılması, yabancı girişlerinin artmasına neden olacağını düşünüyoruz.

USDTRY kuru 34,80 seviyesine gelirken, kamunun döviz kurunu tıpkı orkestra şefi gibi yönettiğini ve bebek adımları ile yükselişine izin verdiğini not edelim. 2025 yılında büyük resimde enflasyonla mücadelede maliye politikasının ön planda kalmasını beklerken, TCMB’nin de orkestra şefliğine devam ederek TL’yi reel anlamda güçlü tutmaya devam edeceğini ve bunu da etkin bir politika aracı olarak kullanacağını iddia edebiliriz. Faizlerin ineceği bir ortamda, kurun daha öngörülebilir bir patikada seyretmesi, yabancı girişlerini de destekleyecektir. ︎Bu minvalde, yabancının Türkiye algısını gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi 243 baz puana kadar gerileyerek neredeyse son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Bakan Şimşek, bu durumu uygulanan programa güven olarak nitelendirirken, dış finansmana da erişimi kolaylaştırdığını açıkladı.

Hadi gelin bu noktadan devam edelim. Birinci soru: TL değerli mi? Geride bıraktığımız hafta TCMB tarafından açıklanan reel efektif döviz kuru verilerine göre, Ekim ayından sonra Kasım ayında da sepet bazında TL’nin nominal olarak değerlendiği bir ayda, TL reel anlamda da değerlenmiş. TÜFE bazlı endekse göre aylık %3,4 yurtiçi ÜFE bazlı endekse göre ise aylık %2 değerlenmiş. Bu sonuçla birlikte, TÜFE bazlı endeks Şubat 2021’den, ÜFE bazlı endeks ise Eylül 2016’dan bu yana en yüksek düzeye geldi (bakınız grafik). TL’deki reel değerlenmenin cari dengeye şimdilik negatif bir yansıması olmasa da, bir noktada elbette etkisi olacağını düşünüyoruz (henüz o noktada değiliz). Hazır yeri gelmişken, 2025 sonu USDTRY bilanço çalışma kurumuzu psikolojik 40 seviyesini olarak yazdığımızı da not etmiş olalım.

İkinci nokta olarak da, her hafta perşembe günü açıklanan TCMB ve BDDK verilerine bakarak, yukarıdaki söylemlerimizi kuvvetlendireye çalışalım. TCMB verilerine göre, 29 Kasım ile biten haftada, yabancı yatırımcıların hisse senedi portföyü 280 milyon dolar, devlet tahvili portföyü ise 610 milyon dolar büyümüş. Bu sonuçlarla, hisse senetlerine 2024 yılı genelinde küskün olan yabancı yatırımcının portföyü yaklaşık 2,6 milyar dolar azalırken, devlet tahvili portföyü ise 16,5 milyar dolar büyümüş. 29 Kasım verisine göre ise yabancının Türk eurobondlarına ilişkin portföyü 2,5 milyar dolar artış kaydederken, Mayıs 2024’den bu yana en sert alımın yapıldığını da not edelim! 2025 yılında yabancının hisse senetlerine yönelik kırgınlığını da gidereceğini düşünüyoruz. TCMB’nin ise ABD başkanlık seçimleri döneminde artan volatilite ile kaybettiği rezervleri son haftalarda yeniden yerine koyduğunu görüyoruz. Swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervler +36,7 milyar dolar seviyesine yükselirken, swap hariç net rezervler ise 50 milyar dolar seviyesinin kıyısına kadar yükseldi. TCMB’nin güçlenen rezervleri, yeni senede de kuru istikrarlı bir patikada tutmaya devam edecektir. TL uzun pozisyonlarımız bizler de bu bağlamda korumaya devam edeceğiz.

Yurt dışı cephede ise geride bıraktığımız hafta jeopolitika ve siyasetin ön plana çıktığı enteresan bir hafta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gözler bir tarafta Trump 2.0 dönemine ilişkin politikaları takip ederken, Fransa’da 1962 yılından sonra ilk kez güvenoyu alamayan iktidar görevden alınırken, Cumhurbaşkanı Macron, kısa sürede yeni bir başbakan atayacağını ve onun da yeni bütçe hazırlayacağını açıkladı. 2025 yılı için planlanan 40 milyar euro tasarruf hedefli bütçe tasarısının Meclis’te yeterli desteği alamaması ardından, Le Pen, bütçe açığının daha kademeli azaltılacağı paketlere destek sözü verdiğini de not edelim. Güney Kore’de yaşanan alışılmadık olaylar da üzerine tuz biber olsa da, finansal ürün fiyatlarında anlamlı bir volatilite yaşanmadı.

Hafta sonu, Suriye’de muhaliflerin başkent Şam’ın da kontrolünü ele geçirmesi sonrasında Esad ülkeyi terk ederken bir dönemin de kapandığını görüyoruz. Hemen hemen herkesin ortak bir dille ifade ettiği üzere, Rusya’nın Ukrayna ile devam eden yıpratıcı ve uzun savaşına ilaveten İran’ın da gündeminde İsrail bulunması Suriye’de sürecin ivme kazanmasına neden oldu. Baba Hafız Esad, 1970 yılında gerçekleştirdiği darbe ile Baas Partisi’nin lideri olmuş ve Suriye’yi otoriter bir rejimle yönetmişti. 2000 yılında Hafız Esad’ın ölümünün ardından, oğul Beşar Esad görevi devralarak Baas Partisi’nin siyasi hâkimiyetini sürdürmüştür.

Esad rejiminin çöküşü, Suriye’nin yaklaşık 50 yıllık siyasi yapısında köklü bir dönüşüm anlamına gelirken, bölgesel ve ekonomik dengeleri de derinden etkileyebilir. Rusya, askeri üslerinin güvenliğini sağlamak için Esad ve ailesine sığınma hakkı verdiğini açıklarken, Ortadoğu’da oluşan yeni resmi değerlendirmeye devam eden büyük devletler Esad’ın otokratik rejiminin çöküşünü memnuniyetle karşıladı. Ülkenin bundan sonra nasıl bir dengeye oturacağı çok önemli. On yılı aşkın süredir Türkiye, Lübnan ve Ürdün’ün çeşitli yerlerindeki kamplara dağılmış olan milyonlarca mültecinin evlerine dönmesine de zemin hazırlayabilir. Türkiye açısından ise göçmen başlığının yanı sıra, PYD/YPG konularına hatta ekonomik ve ticari konularına varan geniş bir yelpazede yeni bir sayfa açılmış olabileceğini düşünüyoruz.

Geride bıraktığımız hafta, FED Başkanı Powell, ABD ekonomisinin oldukça iyi durumda olduğunu belirtmesi ardından gözler her ayın ilk Cuması ABD’de açıklanan istihdam raporuna çevrildi. Raporun genel hatları ile beklentilere paralel sonuçlandığını söyleyebiliriz. Dijital altın, namı diğer direnişin parası Bitcoin’in ise, Trump’ın ABD SPK’sının başına kripto paralarla barışık olan Atkins’i atayacağı haberi sonrası ilk kez 100bin dolar seviyesini aştı. Bitcoin/Altın rasyosunda (bir bitcoin kaç ons altın alır) teknik mânâda önemli bir seviye olarak gördüğümüz 37 seviyesinin etrafında dolaşmaya devam ettiğini görüyoruz. Teknik mânâda, BTCUSD cephesinde ise, 68,500 seviyesinin aşılması ile ilk etapta 91bin devamında 103-104 bin ara seviye olmak kaydı ile 125-130 bin dolar aralığının hedef sahasına girmesini beklediğimizi uzun bir süredir bültenlerimizde işliyoruz. Değer saklama araçlarında kıyasıya devam eden kavgada altının bitcoine göre geride kaldığını çok açık bir şekilde görülse de, ABD’nin 36 trilyona çıkan borcuna rağmen altının sakin seyrini biraz da şaşkınlıkla seyrediyorum!

En büyük 500 şirket şemsiyesi altında barındıran ABD’nin S&P500 endeksi haftayı tüm zamanların zirvesinde tamamlarken, yeni gün ve hafta başlangıcında pasifiğin diğer ucunda karmaşık bir seyir görülüyor. Fransa ve Güney Kore’deki siyasi çalkantılara, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejiminin çöküşü de eklendi. Bu gelişme, zaten karmaşık olan Orta Doğu’daki durumu daha da zorlaştırdı. Güney Kore Cumhurbaşkanı Yeol, geçen hafta ilan ettiği kısa süreli sıkıyönetim nedeniyle ciddi bir siyasi krizle karşı karşıya. Muhalefet liderliğindeki parlamentoda yapılan azil oylamasını atlatsa da, Yoon hakkında ceza soruşturması başlatıldı ve Savunma eski bakanı Kim Yong-hyun tutuklandı. Yoon’un partisinin lideri, cumhurbaşkanının yetkilerinden fiilen çekileceğini ve erken istifa edeceğini açıkladı. Kriz, ülkenin demokratik imajını zedelerlen, son bir yılın en düşük seviyesine gerileyen Güney Kore borsası bu sabah da %2,3 düşüşle Asya’da başı çekiyor. Çin’de hayal kırıklığı yaratan enflasyon verisi ile geriye kalan bölge borsaları ise artılar ve eksiler arasında karmaşık bir seyir izliyor.

Bu hafta Çarşamba günü gözler ABD’de açıklanacak enflasyon (TÜFE) verisini takip edecektir. Verinin, FED’in 18 Aralık tarihinde sonuçlanacak faiz kararına ışık tutacağını düşünüyoruz. Öte yandan, Almanya’da erken seçim, Fransa’da hükümet krizi ve Trump’ın tarife tehdidi arasında sıkışan Avrupa cephesinde ise ECB bu hafta faiz kararı vermek üzere toplanıyor. Piyasa tahminleri, her iki otoritenin de 25 baz puan faiz indirimine gideceğine %84 ihtimal tanıyor.

Reel Efektif Döviz Kuru (REDK)

100 seviyesi, bir ülkenin döviz kuru dinamiklerinde denge noktası olarak kabul edilir ve ekonomik analizlerde referans noktası olarak kullanılır. Bu nedenle, REDK endeksi analiz edilirken 100 seviyesinin altına veya üstüne çıkışlar, ekonomi ve politika yapıcılar için kritik bir gösterge olarak değerlendirilir.

1733721286a585f71e464712ccf48a1723df931c50_1_1200.jpg

Bitcoin

173372128694169dabdf1f6b1b36ed82105bec71eb_2_1200.jpg

Bitcoin/Altın

1733721286864b368e068f7ad755328e4434563dea_3_1200.jpg 

TCMB Rezervler

 1733721287e46c4774da398b538a2a3b4e894d6fe3_4_1200.jpg

*KKTC Enflasyon ve Yayılma Endeksi

 173372128776ac4ca7febb4c5dc0a93acdfc855c57_5_1200.jpg

Türkiye Enflasyon Yayılma Endeksi

1733721287d65bd63d4aba8416031f29bdd735f51a_6_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Dolara İhtiyaç Duyan İran Destekli Milisler Visa ve Mastercard’a Yöneliyor

Silahlı gruplar, bir bankacılık boşluğu kapatıldığında dolara erişimini kaybetti. Zirvede ayda 1,5 milyar dolar içeren kartları kullanarak bir döviz bozdurma planından yararlanmak için hızla döndüler. Merkez Resmi kur ile piyasa kur farkını fırsata çevirip milyonlarca dolar akladılar…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Irak, birkaç yıl önce Visa ve Mastercard için küçük bir pazardı ve 2023’ün başında sınır ötesi işlemlerde ayda yalnızca 50 milyon dolar veya daha az gelir elde ediyordu. Ardından, o yılın Nisan ayında neredeyse bir gecede %2900’lük bir artışla yaklaşık 1,5 milyar dolara patladı.

Ne değişti? ABD’li ve Iraklı yetkililere ve The Wall Street Journal tarafından incelenen belgelere göre, Iraklı milis grupları, Visa ve Mastercard’ın ödeme ağlarından kendileri ve İran’daki müttefikleri için endüstriyel ölçekte nasıl dolar çekeceklerini buldular.

Kartlara geçiş, ABD Hazinesi ve New York Federal Rezerv Bankası‘nın 2022’nin sonlarında dolandırıcılık için kullanılan büyük bir boşluğu (kara para aklama güvencelerinden yoksun Irak bankalarının uluslararası banka havalesi işlemleri) kapatmasının ardından geldi. Irak’ın işgali sırasında ABD tarafından yaratılan bu sistemdeki kusurlar, İran’ın ve desteklediği milis gruplarının on yıldan fazla bir süre içinde milyarlarca dolara erişmesine izin verdi.

ABD nihayet bu musluğu kapattıktan sonra, milisler hızla kart şemasından kar elde etmenin yollarını buldular.

ABD’li ödeme devleri, Mastercard ve Visa markalı nakit ve banka kartları çıkarmak için Iraklı ortaklarla anlaşarak patlamayı körüklemeye yardımcı oldu ve onlara işlem seviyelerini artırmak için finansal teşvikler sundu. Belgelere göre, bazı durumlarda, Iraklı ihraççıların milis bağları vardı ve yaygın yolsuzlukla bilinen bir ülkede yetersiz dolandırıcılık kontrolleri vardı.

Yine de, Hazine tarafından silahlı grupların katılımı hakkında bilgilendirildikten sonra, kart şirketlerinin işlemleri önemli ölçüde dizginlemesi aylar aldı – bu zirveden düştü, ancak yine de bu yılın başlarına kadar ayda yaklaşık 400 milyon dolar ile 1,1 milyar dolar arasında değişiyordu. Konuya aşina olan kişilere göre, kart ödemelerinin kontrolünü ele geçirmek amacıyla, Irak Merkez Bankası kısa süre önce ayda 300 milyon dolarlık bir üst sınır belirledi.

Irak’ın hem resmi bir dolar kuru hem de daha yüksek, gayri resmi bir kuru var. Bu, bir kişinin Irak’ta ön ödemeli nakit ve banka kartları satın alabileceği, parayı diğer Orta Doğu ülkelerinde Irak’ın resmi kuru üzerinden dolar olarak çekebileceği ve daha sonra resmi olmayan kur üzerinden dinara dönüştürmek için Irak’a iade edebileceği anlamına geliyor. Bu, %21’e kadar ulaşan kazançlar sağlar. Resmi Ku ri lepiyasa kuru arasındaki farkı fırsata çevirip milyonlarca dolar kazandılar.

Sonuç, yirmi yıl veya daha uzun bir süre önce İran’ın desteğiyle ortaya çıkan ve Irak ve Suriye’deki Amerikan güçlerine yönelik saldırılar nedeniyle ABD yaptırımları altında kalan Irak’ın güçlü milisleri için gelişen bir iş oldu. Mastercard ve Visa, bazı yüksek riskli pazarlarda sınır ötesi işlemlerde %1 ila %1,4 veya daha fazla ücret alarak da kâr elde etti.

WSJ-Davit S. Cloud

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Bankalara Kara Para Cezası yağdı

Yayınlanma:

|

Singapur, küresel finans dünyasını sarsan tarihi bir kara para aklama soruşturmasını tamamladı. UBS Group, Citigroup, Julius Baer ve Credit Suisse gibi dünyanın önde gelen finans devlerinin de aralarında bulunduğu dokuz kuruluşa toplam 21,5 milyon dolar para cezası kesildi. En yüksek ceza 4,5 milyon dolarla Credit Suisse’e verildi.

Singapur Tarihinin En Büyük Mali Operasyonu

2023 yılında başlatılan soruşturma kapsamında; yaklaşık 2,3 milyar dolarlık yasa dışı varlık tespit edildi, 10 yabancı uyruklu kişi tutuklandı. Bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonlar, Singapur tarihindeki en büyük finansal suç dosyası olarak kayıtlara geçti.

Ceza Alan Kurumlar ve Gerekçeler

Singapur Para Otoritesi (MAS) tarafından yürütülen denetimlerde, aşağıdaki eksikliklerin tespit edildiği bildirildi:

  • Müşteri risk analizlerinin yetersiz yapılması

  • Servet kaynaklarının izlenmemesi

  • Şüpheli işlemlerin zamanında raporlanmaması

Cezaya çarptırılan finansal kurumlar ve ceza miktarları şöyle:

  • Credit Suisse: 4,5 milyon dolar

  • UOB Kay Hian: 2,85 milyon Singapur doları

  • Blue Ocean Invest: 2,4 milyon Singapur doları

  • Trident Trust Company Singapore: 1,8 milyon Singapur doları

  • UBS Group, Citigroup, Julius Baer, UOB ve LGT Bank: toplam 27,5 milyon Singapur doları (yaklaşık 20 milyon USD)

Sanıklara Hapis ve Sınır Dışı Kararı

Tutuklanan şüphelilere 13 ila 17 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Cezalarını tamamlayan bu kişiler kalıcı şekilde Singapur’dan sınır dışı edildi. Yetkililer, tekrar ülkeye girişlerinin yasaklandığını açıkladı.

Kara Paranın Kaynağı: Dolandırıcılık ve Bahis

Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre, suç gelirleri büyük ölçüde yurtdışı dolandırıcılık şebekeleri ve online yasa dışı bahis siteleri üzerinden elde edildi. Aklanan paraların bir kısmı Singapur bankalarında tutuldu, bir kısmı ise lüks gayrimenkul, spor otomobil ve mücevher gibi alanlara yatırıldı.

Denetim Süreci Sıkılaşıyor

Singapur Para Otoritesi (MAS), finans kuruluşlarının dahili denetim sistemlerini güçlendirdiğini ve sürecin yakın takibe alındığını açıkladı. Ayrıca şeffaflığın artırılması ve kara paranın önlenmesi amacıyla yeni yükümlülükler getirileceği bildirildi.

Küresel bankacılık sistemi açısından Singapur gibi düzenleme konusunda sert tutum sergileyen finans merkezlerinin etkisi büyüyor. Özellikle Asya-Pasifik bölgesinde kara para aklamaya karşı yürütülen bu tür operasyonlar, yalnızca yerel değil, uluslararası finansın denetim reflekslerini de yeniden şekillendiriyor.

Kaynak:
MAS (Monetary Authority of Singapore), Reuters, bankavitrini.com araştırma birimi

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Tribünler TCMB’yi çağırıyor: Enflasyonda kırılmamın ilk işaretleri…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dün Türk mali piyasalarının gündeminde, TÜİK tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon verisi bulunuyordu. Buna göre, yıllık enflasyon %35,05 ile piyasa beklentilerinin altında gerçekleşirken, aylık artış da %1,4 oldu. Temel enflasyon göstergeleri Eylül 2021’den bu yana ilk defa ardarda %2’nin altında artış kaydederken, manşet enflasyon da son 3,5 yılın en düşük düzeyine geriledi. Verinin alt kalemlerinde, tıpkı geçen ay olduğu üzere, gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda aylık fiyat değişiminin eksi %0,27 olması belirleyici oldu. Daha önce de belirttiğimiz üzere, Türk-İş ve İTO’nun gıda kalemlerinde anlamlı artışlar görürken, TÜİK’in iki aydır negatif fiyat açıklamasını bir miktar da olsa garip karşılandı. Diğer alt kalemlerde ise, enflasyonun müsebbibi olarak gördüğümüz kira yani konut fiyatlarında yıllık enflasyonun %66 (aylık %2,62), eğitim yıllık %73 (aylık %4,51) ve sağlık yıllık %39 (aylık %0,66) artış kaydetti. Fiyatlama anlamında yapışkanlık yaratan unsurların devrede kalmayı sürdürdüğünü görüyoruz ki bu da tablonun olumsuz tarafını gösterdi!

Mevcut durumda politika faizinin %46, TÜFE’nin %35, sene sonu tahminimiz %28-30 olduğu hatta 12 ay sonrası ise de %25 olduğu düşünülürse, reel faizin oldukça yüksek olmasından hareketle, dışarıda jeopolitik riskler ve ticaret savaşına yönelik endişelerini de yumuşaması, içeride siyasi risklerin hafiflemesi gibi faktörlerin ışığında, TCMB’nin 24 Temmuz olağan PPK toplantısında 350 baz puan faiz indirimine gideceğini, böylelikle politika faizinin işlerin adeta altüst olduğu 19 Mart öncesine döneceğini, faiz koridorunun ise daha simetrik bir hâl alacağını düşünüyoruz. TCMB’nin, yılın geriye kalan üç toplantısının her birinde 250şer baz puan indirime gidip, sene sonu manşet faizini %35 seviyesine getirmesini baz senaryo olarak planlıyoruz.

Gelelim verinin piyasa yansımasına… İlk etapta olumlu seyreden piyasa tepkisi akabinde yerini bir miktar da olsa kâr satışlarına terk etti. Özellikle hafta başı CHP Kurultay kararının ertelenmesi ardından ortaya çıkan iyimserlik sonrası biraz soluklanma ihtiyacını da normal karşılamak gerekiyor. Son dört günde neredeyse %15 yükselen Borsa İstanbul bankacılık endeksi dün günü %0,7 düşüşle tamamladı. Borsa İstanbul ana endeksinde ise fiyat boyu kısalarak gün sadece %0,4 artışla tamamlandı. Faiz indiriminin yarayacağı sanayi hisselerinde ise (BİST-Sinai endeksi) %1 artış gördük. Tahvil cephesinde iki yıl vadeli gösterge tahvil sınırlı yükselirken, Türkiye’nin yabancı indinden risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 280 baz puan ile neredeyse 19 Mart sonrası dönemin en düşük düzeyine geriledi. USDTRY kuru oldukça sakin ve yatay bir seyir izleyerek 39,80 seviyesinin etrafında dar bir bantta salınmaya devam etti.

Her hafta perşembe günü olduğu üzere TCMB ve BDDK’nın haftalık bültenlerini yine enine boyuna irdeledik. Ne demiştik, ölçemezsen bilemezsin, bilemezsen de yönetemezsin. Bu minvalde, 27 Haziran ile sona eren haftada, parite etkisinden arındırılmış seriye göre toplam DTH kurumsal cephede yaşanan artışın etkisi ile 0,68 milyar dolar artış kaydetti. BDDK verisine göre ise, KKM stoku azalmaya devam ederken (stok rakam 13,7 milyar dolar), toplam DTH içinde payı %2,35 seviyesine kadar geriledi. DTH ve KKM’nin toplamı %40,40, TL’nin payı ise %59,60 seviyesinde önemli bir değişim kaydetmedi. Menkul kıymet istatistiklerine göre ise, yabancıların menkul kıymet pozisyonu (hisse senedi 0,25 milyar dolar, DİBS 0,31 milyar dolar, eurobond 0,28 milyar dolar) olmak üzere net anlamda 0,8 milyar dolar artış kaydetti. TCMB’nin CHP Kurultay kararı sonrası net yabancı para pozisyonundaki iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz. Salı günü valörlü işlemlerde yaşanan 7,6 milyar dolar artış ardından Çarşamba valörlü işlemlerde de 1,1 milyar dolar artış ile manşet rakam 29,2 milyar dolar seviyesine yükselerek dikkat çekti (bakınız grafik). TCMB’nin döviz pozisyonunun iyileşmesi, TL’nin kırılganlığını azaltan önemli bir unsur olduğunun da altını peşinen çizmemiz gerekiyor.

Dönelim yurt dışına… Dün içeride enflasyon, dışarıda ise ABD istihdam raporu yakından takip edildi. Özel sektör istihdamının pandemiden sonra ilk kez azalış göstermesi ardından dün açıklanan verinin de bir miktar zayıf geleceği düşünülmüştü ama tam da öyle olmadı. Şöyle ki, Haziran ayında tarım dışı bordrolu çalışan sayısının 147 bin artış kaydederken (beklenti +110bin) işsizlik oranı da %4,3’ten %4,1’e geriledi. İstihdam raporunu beklentilere oranla güçlü gelmesi ardından FED’in Temmuz ayında faiz indirimine gidebileceğine yönelik zaten cılız olan beklentiler iyice azaldı. Vadeli kontratlara göre, sene sonuna kadar indirim beklentisinin boyu kısalarak 52 baz puan olurken, Eylül toplantısında 25 baz puan indirime ise %72 şans tanınıyor.

Verinin piyasa yansıması ise doların hafifçe güçlenmesine, hisse senetlerinin ise beklentileri aşan güçlü istihdam ile artış kaydetmesi ile sonuçlandı.  Hisse senetlerine olumlu yansıyan bir başka faktör ise her ne kadar bütçeye 3,4 trilyon dolar etki yapması, enflasyonu artırması ve ilave borçlanma gereksinimi yaratması beklense de, Trump’ın “büyük güzel yasası” meclisten de onay almayı başardı. ABD’de vergi paketinin büyümeye yardımcı olacağı görüşünden hareketle majör endeksler dün geceyi %1 civarında yükselişle tamamladı.

Güçlü ABD istihdam raporu ile 10 yıllık tahvil getirisi hafifçe yükselerek %4,34 seviyesine gelirken, altının ons fiyatı ise 3,340 dolar seviyesine hafif de olsa geriledi. Göz bebeğimiz gümüşse 37 dolar seviyesinin kıyısında haftayı kapatmaya aday görünüyor. Daha geniş bir açıdan bakarsak, altın gümüş rasyosunda (aşağıdaki grafikten de göreceğiniz üzere) kritik seviyelere geldik. Rasyonun 90 seviyesinin altına gelmesi durumunda gümüşün koşu temposunu artıracağını düşünüyoruz. Direnişin parası bitcoin ise 109bin dolar seviyesinin üzerine yerleşirken, asıl hareketin başlaması için önünde sadece 113bin dolar seviyesindeki direnci aşması kaldı (bakınız grafik).

Wall Street’teki yükseliş, Nvidia’nın 4 trilyon dolarlık değerlemeye yaklaşması ve güçlü gelen ABD istihdam verileri ile desteklenirken, piyasalarda bir süredir hâkim olan iyimserlik, 9 Temmuz tarihinde dolacak 90 günlük tarife uzatımının sonu nedeniyle yerini biraz daha temkinli bir seyre terk etti. Reuters haberlerinde Trump’ın tarifeler ile ilgili ülkelere mektuplar göndermeye başladığın okuyoruz. Asya’nın gösterge endeksi Nikkei bu sabah yatay bir seyir izlese de, haftalık bazda %0,8 kayıpla üç haftalık yükseliş serisini sonlandırmaya hazırlanıyor. Kore borsası Kospi ise %1,3 geriledi. Genel hatları ile haftanın son iş gününde, Asya piyasalarında hafif de olsa satıcılı bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa düşüşler görülüyor. ABD piyasalarının bugün Bağımsızlık Günü nedeniyle tatil konumunda olacağını not edelim. Mali piyasaların gündeminde bugün KKTC İstatistik Kurumunu enflasyon verileri, Türkiye’de ise Reel Efektif Döviz Kuru takip edilebilir. Herkese güzel bir hafta sonu dilerim.

TCMB net yabancı para pozisyonu, swap hâriç

 175160306712d21c11eba09878727be2da3439d76e_1_1200.jpg

Bitcoin

 17516030675eaeea01179bad275b6a4875d1f79e9c_2_1200.jpg

Altın Gümüş Rasyosu

17516030680f22ad6e2a27d7e1879234b609887954_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.