Finans ve muhasebe çalışanları tükenmişliğin eşiğinde
Finans ve muhasebe meslek kuruluşu ACCA, 148 ülkede 8.400’den fazla muhasebe meslek mensubuyla gerçekleştirdiği anket çalışmasında elde ettiği görüşlerden meydana gelen Global Talent Trends 2023 raporunu yayınladı. Finans ve muhasebe mesleği genelinde şimdiye kadarki en büyük çalışmalardan biri olan Global Talent Trends 2023, finans ve muhasebe alanlarında çalışan insanların iş yaşantıları hakkında nasıl hissettiklerine dair önemli verilere ışık tutuyor.
Ankete katılan profesyonellerin yüzde 44’ü önümüzdeki 12 ay içinde rollerini değiştirmeyi beklerken, global alanda yaşanan enflasyon ücret taleplerini artırıyor, tükenmişliğe ilişkin endişeler artıyor. Bununla beraber iş yaşamında hibrit dönüşümün benimsenmesi konusunda iş dünyasının biraz daha zamana ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor. Çalışan bağlılığı, refahı ve teknoloji benimsemeye yönelik tutumlar gibi temel işyeri sorunlarını da değerlendiren araştırma, büyük kariyer hareketliliği hedefleri olan ve bir sonraki rollerini düşünen personeli elde tutmakta zorlanan işverenler için de bir yetenek sıkıntısı olduğunu vurguluyor.
Stresin en büyük kaynağı enflasyon
Çalışanların en büyük endişesi ise enflasyonun maaşlara etkisi ve iş yeri stresi. Finans ve muhasebe profesyonellerinin iş dünyasına ilişkin en büyük 3 endişesi sırasıyla enflasyonun maaşlarına olan negatif etkisi (yüzde 38), ruh ve beden sağlığına ilişkin endişeler (yüzde 29) ve ekonomik kriz (yüzde 28) olarak görülüyor.
Enflasyonun daha şiddetli hissedildiği Türkiye’de ise çalışanların en büyük endişe kaynağının yüzde 54’le enflasyon olması şaşırtıcı değil. Enflasyonu yüzde 43’le global ekonomik kriz ve yüzde 27’yle ruh ve beden sağlığının korunması takip ediyor.
Uluslararası ruhsat, finans ve muhasebe kariyerini cazip kılıyor
Çalışanlara finans ve muhasebe alanındaki kariyerin onlara sağladığı avantajlar sorulduğunda globaldeki katılımcıların yüzde 39’u, Türkiye’deki profesyonellerin ise yüzde 36’sı uzun dönemli bir kariyer hayatı ve olanaklarını dile getirdi. Dünya genelinde katılımcıların yüzde 33’üne, Türkiye’deki katılımcıların yüzde 39’una göre ise finans ve muhasebe alanındaki kariyerde uluslararası geçerliliği olan bir ruhsata sahip olmak, bu alandaki kariyeri cazip kılıyor.
Finans ve muhasebedeki kariyeri çalışanlar için cazip kılan üçüncü faktör ise çalışanların kariyer hayatları boyunca sürekli yeni mesleki yetkinliklere sahip olması, sürekli mesleki öğrenim ve gelişim imkanları sunması. Dünya genelinde bu kanaatte olan profesyonellerin oranı yüzde 30 iken, Türkiye’de ise katılımcıların yarısı için bu, mesleği en cazip kılan faktör.
“Sıkıcılık” algısı olumsuz etkiliyor
Dünyadaki finans ve muhasebe profesyonellerinin yüzde 41’i bu alandaki rollerin stresli olmasını, yüzde 35’i uzun çalışma saatlerini, yüzde 30’u ise finans ve muhasebe alanının sıkıcı bir alan olarak algılanmasının finans ve muhasebe alanına olan tercihleri olumsuz yönde etkilediğini düşünüyor.
Türkiye’deki finans ve muhasebe profesyonellerinin de neredeyse yarısı (yüzde 48) stresli roller, finans ve muhasebe mesleğinin sıkıcı bir alan olduğuna dair algı (yüzde 37) ve başka alanlarda finansal açıdan daha kazançlı olan sektörlerin varlığının (yüzde 30) finans ve muhasebe alanına ilgi duyulmasını engellediğini düşünüyor.
Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği öne çıkıyor
Günümüz iş dünyasında sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ise acil gündem konularından biri olarak öne çıkıyor. Globalde profesyonellerin yüzde 69’u, Türkiye’deki profesyonellerin yüzde 60’ı gelecekte finans ve muhasebe profesyonellerinin, kurumların sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle alakalı konularda yürüteceği çalışmalara destek olmada daha büyük bir rol oynayacağını öngörüyor.
Hem dünya genelinde (yüzde 93) hem de Türkiye’de (yüzde 91) ezici bir çoğunluk teknolojinin kurumlarına ve hizmet verdikleri müşterilere daha fazla katma değer sağlamalarına izin verdiği konusunda hem fikir. Buna paralel olarak dünyada (yüzde 86) ve Türkiye’de (yüzde 91) çalışanların yine büyük bir çoğunluğu işverenlerinden teknolojiye dair daha fazla mesleki eğitim talep ediyor. Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de teknolojinin işlerinin bir kısmını veya hepsini üstleneceğinden dolayı endişe duyanların oranı neredeyse aynı (yüzde 44 ve yüzde 46).
Dünya genelindeki katılımcıların yüzde 42’si teknolojide yaşanan değişikliklerin hızının işlerine olan etkisinden dolayı bunalmış olduğunu itiraf ederken, Türkiye’deki katılımcıların sadece yüzde 29’u teknolojideki yaşanan değişikliklerin hızının işlerine olan etkisinden olumsuz etkilendiğini ifade etmiş.
Hibrit çalışma sistemine dair belirsizlikler sürüyor
Filiz Demiröz
ACCA Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Bölge Başkanı
Günümüz iş dünyasında finans ve muhasebe profesyonelleri ve onları istihdam eden işletmeleri etkileyen temel faktörlerin ortaya çıkmasının bu araştırmanın en büyük tespiti. Rapora göre enflasyon krizi ücret baskılarını artırmaya devam etdiyori, hibrit çalışma sistemine dair belirsizlikler ise hala sürüyor.
Değişen zamanlarda finans ve muhasebenin, kariyer esnekliği ve farklı kariyer olasılıkları için akıllı bir seçim olarak görülüyor. Mesleğin sağladığı güvenlik, ödül ve fırsatlar, finans alanında bir kariyerin bir numaralı avantajı olarak belirtilen uzun vadeli kariyer beklentileriyle birlikte oldukça cazip olmaya devam ediyor.
Günümüzde, işverenler, yeni çalışma yöntemlerini kendi çalışma düzenlerine ve ekiplerine adapte ediyorlar. Elbette biliyoruz ki, kariyer gelişimi ve ücretlendirme, bir kuruluşu çekici kılan en önemli iki faktör, ancak aynı zamanda da çalışanların ayrılma kararları üzerinde en fazla etkiye sahip olan iki alan olarak öne çıkıyor.Yeni nesil yetenekleri finans ve muhasebe mesleğine çekmek, sağlıklı ekonomiler için büyük öneme sahiptir. ACCA’in küresel yetenek trendleri araştırması, meslekte çalışanların sesinin duyulmasına ve geleceğin yeteneklerinin bir parçası olmak isteyecekleri çalışma ortamının yaratılmasına yardımcı oluyor.
Türkiye’nin hazır beton, çimento, alçı ve kireç üretiminde faaliyet gösteren önemli oyuncularından biri olan TEKNİK BETON TURİZM İNŞAAT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş., yaşadığı mali darboğaz nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 30 Haziran 2025 tarihli kararıyla şirkete 3 aylık geçici mühlet tanıdı.
Mahkeme Kararı ve Sürecin Özeti
Mahkeme: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2025/782
Karar Tarihi: 30/06/2025
Geçici Mühlet Süresi: 3 Ay
Konkordato Komiserleri:
Engin Dinçeli (mali konular uzmanı)
Deniz Çalışkan
Av. Şeyma Nur Kıhtır
Karar kapsamında, borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarının üçüncü kişilere devri yasaklandı. Mahkeme izni olmaksızın rehin tesis edilemeyecek, kefil olunamayacak ve ücretsiz tasarruf işlemleri yapılamayacak.
Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 288. maddesi gereğince, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu kapsamda:
6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takipler dahil olmak üzere tüm takip işlemleri durduruldu.
Yeni icra ve iflas takipleri başlatılamayacak.
Bu tedbirler, yalnızca rehinli ve İİK 206/1 kapsamındaki imtiyazlı alacakları kapsamaz.
Sektörün Genel Görünümü
İnşaat sektöründeki durgunluk, artan hammadde maliyetleri, yüksek faiz oranları ve kamu ihalelerinde yaşanan yavaşlama; özellikle hazır beton ve yapı malzemeleri üreten firmalar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Enerji maliyetlerindeki artışlar ve kur dalgalanmaları da finansal yükü artırmıştır. Bu nedenlerle Teknik Beton’un konkordato süreci, sektör geneline dair önemli bir işarettir.
Alacaklılara Duyuru
Şirketten alacaklı olduğunu iddia eden kişi ve kuruluşlar, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesiyle birlikte mahkemeye başvurabilir. Bu süre zarfında konkordato koşullarının oluşmadığı yönündeki deliller de sunulabilir.
Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe en çok bilinen firmalarından biri olan Tunahan Solar Enerji Tarım Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., 26 Haziran 2025 tarihinde konkordato başvurusunda bulundu. Firma, 500’den fazla GES projesi ile sektörde önemli bir paya sahipti. Mahkeme, şirkete 3 ay süreyle geçici mühlet verilmesine karar verdi.
Mahkeme Kararı ve Süreç
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2025/411 Esas numaralı dosya kapsamında, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 286. maddesi gereğince gerekli belgelerin eksiksiz sunulduğunu tespit ederek geçici mühlet kararını verdi. Karar, 26/06/2025 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 3 aylık mühlet süresi ile yürürlüğe girdi.
Konkordato Komiserleri Atandı
Mahkeme, şirketin mali yapısını ve ticari faaliyetlerini denetlemek üzere üç kişilik konkordato komiseri kurulu görevlendirdi:
Av. Sinan YAZICI (Hukukçu)
Yalçın KOTANOĞLU (Bağımsız denetçi)
Eda ÖZDEMİR (İşletmeci)
Komiserler, şirketin tüm ticari kararlarını ve işlemlerini denetleyecek; şirket yönetiminin yaptığı her işlem komiserlerin iznine tabi olacak.
Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları
Geçici mühlet süresi içinde:
Şirketin taşınmazlarını devretmesi, rehin vermesi, kefil olması yasaklandı.
Yönetim organının tüm kararları geçici konkordato komiserlerinin onayına bağlandı.
Rehinli alacaklılar, sözleşme tarafları ve borç ilişkisi içindeki tüm taraflar açısından İİK 294-297. maddeleri uyarınca özel düzenlemeler yürürlüğe girdi.
Alacaklılara Yasal Uyarı
Mahkeme ilanına göre, konkordato talebine karşı çıkmak isteyen alacaklıların, ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesi vermeleri gerekiyor. Aksi halde, konkordato süreci kaldığı yerden devam edecek.
Enerji Sektöründe Bir Alarm Daha
Tunahan Solar Enerji’nin konkordato ilanı, yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan finansal baskıların bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Artan kur maliyetleri, yüksek faizler, yatırım finansmanına erişim sıkıntısı ve tedarik zincirindeki belirsizlikler, son yıllarda sektördeki birçok firmayı benzer şekilde zor durumda bıraktı.
Sektör İçin Ne Anlama Geliyor?
GES yatırımları Türkiye’nin enerji dönüşüm politikaları açısından stratejik öneme sahip. Ancak bu konkordato, yalnızca bir şirketin mali sıkıntısı değil; genel sektör yapısındaki kırılganlıkların da bir göstergesi.
Tunahan Solar Enerji gibi büyük portföy sahibi bir firmanın konkordato ilan etmesi, diğer yatırımcı ve tedarikçileri de tedirgin edebilir.
📌 bankavitrini.com Yorumu:
“Tunahan Solar Enerji, Türkiye’de güneş enerjisi yatırımının öncülerindendi. Konkordato kararı, hem sektördeki finansal dalgalanmaların hem de regülasyonlara bağlı belirsizliklerin geldiği noktayı gösteriyor. Yenilenebilir enerji yatırımları desteklenmeye devam etmezse, sektörde daha fazla mali yapı bozulması yaşanabilir.”
Türkiye’nin önde gelen otomotiv yedek parça üreticilerinden biri olan GB Kauçuk, artan ekonomik baskılar ve finansal yükler nedeniyle konkordato talebinde bulundu. 5.000’den fazla ürün üreten ve 52 ülkeye ihracat gerçekleştiren firma, Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2025/783 Esas sayılı dosyası üzerinden 3 aylık geçici mühlet kararı aldı.
GB Kauçuk Kimdir?
GB Kauçuk, özellikle otomotiv sektörü için kauçuk, plastik ve metal kalıp komponentleri üreten, Türkiye merkezli ve yüksek ihracat kabiliyetine sahip bir firmadır. Yedek parça üretiminde 5.000’in üzerinde ürün gamı bulunan şirket; Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika başta olmak üzere toplamda 52 ülkeye ihracat yapmaktadır.
Konkordato Kararı Ne Anlama Geliyor?
Konkordato, borçlu şirketin mali darboğazdan çıkabilmek için alacaklılarıyla ödeme planı yapmak üzere mahkemeye başvurmasıdır. GB Kauçuk’un konkordato başvurusu, şirketin iflas etmeden yeniden yapılandırılmak istediğini gösteriyor.
Mahkeme kararıyla verilen geçici mühlet sayesinde:
Şirketin mal varlığı koruma altına alınır,
Her türlü icra ve haciz işlemi durdurulur,
Mahkemece atanacak komiser nezaretinde şirket, ödeme planı hazırlığına başlar.
Süreç Nasıl İlerleyecek?
Geçici Mühlet (3 Ay) Bu süre içinde şirket, borçları yapılandıracak planı oluşturur.
Konkordato Komiseri Atanacak Şirketin finansal durumu denetlenecek ve rapor hazırlanacaktır.
Kesin Mühlet Talebi Mahkeme, plan ve komiser raporuna göre 1 yıllık kesin mühlet verip vermemeye karar verecek.
Neden Konkordato?
GB Kauçuk’un konkordato ilan etmesine neden olan başlıca faktörler şunlar olabilir:
Yurt içi finansmana erişimin kısıtlanması, nakit akışında zorluk yarattı.
Küresel otomotiv sektöründe daralma, siparişleri ve kapasite kullanım oranlarını etkiledi.
Bu tür nedenler, özellikle üretim ve ihracata dayalı işletmeleri likidite krizine sürükleyebiliyor.
Sektörel Önemi ve Uyarılar
GB Kauçuk gibi büyük üreticilerin konkordato ilan etmesi, otomotiv yan sanayi ve ihracat zincirindeki diğer firmalar için de alarm sinyali olabilir. Özellikle:
Tedarik zincirinde yer alan KOBİ’ler,
Lojistik ve fason üretim yapan taşeronlar,
Banka ve finans kuruluşları
GB Kauçuk’un durumunu yakından izlemelidir.
Alacaklılar Ne Yapmalı?
Şirkete borç vermiş olan kurum veya kişiler:
Mahkeme sürecine müdahil olabilir,
Alacaklarını alacaklılar kuruluna bildirebilir,
Hazırlanacak konkordato planı üzerinde oy kullanabilirler.
Bu hakların kullanılabilmesi için mahkeme dosyasının ve sürecin titizlikle takip edilmesi büyük önem taşır.
GB Kauçuk’un konkordato ilanı, Türkiye’de üretim gücü yüksek ve ihracat odaklı şirketlerin bile ekonomik belirsizliklerden etkilenebileceğini bir kez daha göstermiştir. Bu süreç, doğru bir planlama ile yönetilirse şirketin yeniden ayağa kalkmasına olanak sağlayabilir. Ancak başarısız olması durumunda iflas süreci kaçınılmaz hale gelebilir.