Connect with us

ŞİRKETLER

‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projesi

Yayınlanma:

|

Baumit Türkiye, dünyamızın geleceği için geleceğin büyüklerini enerji verimliliği ve ısı yalıtımı konularında bilinçlendiriyor

‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projesi

2022 yılında da çocukların içini ısıttı

Sağlıklı yaşam alanları yaratma vizyonuyla inovatif ürünler geliştiren Baumit Türkiye, sosyal sorumluluk projesi ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ kapsamında geliştirdiği özel içeriklerle çocukları küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı konusunda bilinçlendirirken hediye ettiği montlarla da ihtiyaç sahibi çocukların hayatlarına dokunuyor. 2019 yılından bu yana devam eden proje kapsamında 25 bin çocuğun kışı çok daha sıcak geçirmesini sağlayan şirket, çocuklara aynı zamanda ilk sayfasında onların anlayabileceği bir dilde enerji verimliliği ve binalarda ısı yalıtımının öneminin anlatıldığı bir defter de hediye ediyor. Sürdürülebilir dünya için enerji tasarrufu bilincinin erken yaşta oluşması gerektiğine dikkat çeken Baumit Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erdil Dinçer, ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projesinin önümüzdeki dönemde farklı alt projelerle çok daha efektif bir biçimde büyüyerek devam edeceğinin ve çok daha fazla çocuğun hayatına dokunmayı hedeflediklerinin altını çizdi.

Binalarda dış cephe ısı yalıtımına 360 derece bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşan Baumit Türkiye, kurumsal sosyal sorumluluk projesini de ısı yalıtımı üzerinden şekillendiriyor. Dünyamızın geleceği için geleceğe yön verecek çocuklara dokunmayı hedefleyen ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projesi ile sürdürülebilir bir dünya için çocukları küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı konularında bilinçlendiriyor. Şirket, 2019 yılından bu yana yürüttüğü proje kapsamında zorlu kış şartlarında yaşayan ihtiyaç sahibi çocuklara mont hediye ediyor. Geçtiğimiz yıl daha çok çocuğa ulaşabilmek adına Ahbap Derneği ile iş birliği yapan Baumit Türkiye, 2022 yılında da projenin mont bağışı kısmını başarıyla tamamladı.

Proje kapsamında 25 bin çocuğa ulaşıldı

‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projesinin doğuş hikayesi ile ilgili detaylı bilgiler paylaşan Baumit Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erdil Dinçer; “Küresel iklim değişikliği ile mücadele artık tüm dünyanın öncelikli gündem maddesi haline geldi. Bu konuyu ertelemek ya da yalnızca karar vericilerin inisiyatifine bırakmak yerine artık hepimizin bireysel olarak bir adım atması gerekiyor. Enerji tasarrufu denince ısı yalıtımı hala en son akıllara gelen konulardan biri. Ancak bugün var olan enerjinin çok büyük bir kısmı konutlarda kullanılıyor ve konutlarda kullanılan bu enerjinin yüzde 40’ı duvarlardan kaybediliyor. Oysaki yazın soğutma, kışın ise ısıtma için kullanılan enerji miktarını azaltmanın yolu doğru ısı yalıtımından geçiyor. ‘Avrupa’nın mantolama devi’ olarak bu konuda bilinç ve farkındalığın artması adına çok büyük bir sorumluluk duyuyoruz. Yarının dünyası için çalışırken odağımıza da yarının dünyasında yaşayacak, yarının dünyasını yönetecek çocukları alıyoruz. Onların zihinlerine girebilirsek, onların kalplerine dokunarak hayallerine yön verirsek daha iyi bir gelecek için çok büyük bir aşama kaydedebileceğimize inanıyoruz. İşte bu yüzden 2019 yılında başlattığımız ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projesinin başrolünde çocuklarımız bulunuyor. Bir çocuğun bakış açısı değişirse birçok şeyin değişebileceğini düşünüyoruz. Ancak her şeyden önce daha iyi bir dünya için bir bilinç kazandırmayı hedeflediğimiz çocuklarımızın minik bedenlerinin de kalpleri kadar sıcak olması gerekiyor. Bu amaçla, bayilerimiz ile birlikte, Türkiye’nin dört bir yanında, ihtiyaç sahibi çocuklara her yıl mont bağışında bulunuyoruz. Yıllar içinde kapsamını genişleterek devam ettirdiğimiz projemizle 2022 yılı itibarıyla tam 25 bin çocuğa ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.

Çocuklara dokunarak geleceği iyileştirmeyi hedefliyor

Geleceği değiştirmenin ancak çocukların dünyasına girebilmekle mümkün olduğunu hatırlatan Erdil Dinçer; “Bugün yarattığımız çözümlerle yetişkinler dünyasında ‘Avrupa’nın mantolama devi’ olarak tanınıyoruz. Bu doğru bir tanım ama bizim için yeterli değil. Biz çocukların dünyasında da var olmak, yardımsever ve güçlü bir kahraman olarak tanınmak istiyoruz. Dünyamızın geleceğini tehdit eden etkenlerle savaşan, sürdürülebilir geleceği sağlam temeller üzerine inşa eden bir süper kahraman olmayı amaçlıyoruz. Bu anlamda bizim süper gücümüz ileri teknolojimiz ve inovasyonlarımız. Tüm bunları da çocukların geleceğini iyileştirmek için sonuna kadar kullanmaya hazırız. Ayrıca yarına yön verecek olan yeni neslin de bu farkındalığı kazanmasını sağlarsak çok büyük bir aşama kaydetmiş oluruz. Geleceğimizi tehdit eden hayati konuları onların anlayabileceği bir dille anlatabilirsek gerçekten geleceği değiştirme gücüne kavuşuruz. Projemizin çok önemli bir ayağı mont bağışları olsa da ana hedefimiz geleceği mantolamak, bu sebeple de geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın farkındalık kazanmasını sağlamak. Bu amaçla projemizin web sitesi üzerinden çocukların keyifle takip edeceği özel içerikler hazırlıyoruz. Bağışladığımız montların yanı sıra ilk sayfasında çocukların anlayabileceği bir dilde enerji verimliliği ve binalarda ısı yalıtımının önemini anlattığımız küçük bir defter de hediye ediyoruz. Önümüzdeki dönemde projemizi farklı alt projelerle çok daha efektif bir biçimde büyüterek devam ettirmeyi ve çok daha fazla çocuğun hayatına dokunabilmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Projeyle ilgili içeriklere ulaşmak için: www.gelecegimizimantoluyoruz.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Maddi Duran Varlıkların Muhasebeleştirilmesinde Maliyet ve Yeniden Değerleme Modelleri

Maddi duran varlıklar, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için sahip oldukları fiziksel varlıklar arasında yer alır. Bu varlıkların finansal tablolara doğru şekilde yansıtılması, hem yatırımcıların hem de finansal analiz yapanların sağlıklı kararlar alabilmesi açısından büyük önem taşır. Uluslararası Muhasebe Standartları çerçevesinde, maddi duran varlıkların finansal tablolarda gösterimi için iki temel model mevcuttur: maliyet modeli ve yeniden değerleme modeli.

1. Maliyet Modeli

Maliyet modeli, bir varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa değer düşüklüğü zararları düşülerek gösterilmesini esas alır. Bu yaklaşımda varlık, edinildiği tarihteki maliyet değerine sadık kalınarak bilançoda yer alır. Bu yöntem; basit, anlaşılır ve uygulaması görece kolaydır. Ancak ekonomik ortamda meydana gelen değişimlerin, özellikle enflasyonist etkilerin, varlığın gerçek değerini yansıtmasını engelleyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

2. Yeniden Değerleme Modeli

Yeniden değerleme modeli ise, maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değeri üzerinden muhasebeleştirilmesine olanak tanır. Bu modelde, varlıkların güncel piyasa değerleri düzenli olarak ölçülür ve finansal tablolarda bu güncel değerler üzerinden yer alır. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için gerçeğe uygun değerin güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması gerekir.

Yeniden değerleme sonucu oluşan tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerden, sonraki dönemlerdeki birikmiş amortisman ve değer düşüklüğü zararlarının çıkarılmasıyla belirlenir. Varlıkların değerleri önemli ölçüde değiştiğinde yeniden değerleme yılda bir kez yapılmalıdır. Eğer değer değişimi önemsiz düzeydeyse, bu işlem 3 ila 5 yılda bir gerçekleştirilebilir.

Bu yöntemle finansal tablolar daha gerçekçi bir varlık değerlemesi sunar; ancak değerleme işlemlerinin karmaşıklığı, maliyetleri ve değerleme sıklığının doğru belirlenmesi gibi uygulama zorlukları içerir.

3. Uygulamada Önemli Hususlar

  • Bir varlık sınıfındaki tüm kalemler eş zamanlı olarak yeniden değerlemeye tabi tutulmalıdır. Bu, aynı varlık grubunda farklı tarihlerde yapılan değerlemelerin finansal tabloları yanıltıcı olmasının önüne geçmek içindir.

  • Alternatif olarak, kısa sürede tamamlanacak ve güncelliğini koruyacak şekilde dönüşümlü yeniden değerleme de yapılabilir.

  • İlk kayıt ve ölçüm aşamasında tüm duran varlıklar maliyet bedeliyle kayda alınır. Ancak sonraki ölçümlerde işletme tercihini maliyet modeli veya yeniden değerleme modelinden yana kullanabilir.

4. Değer Düşüklüğü Testi

Maddi duran varlığın finansal tablolarda gösterilen defter değeri ile geri kazanılabilir tutarı karşılaştırılır. Geri kazanılabilir tutar, kullanım değeri ile net gerçeğe uygun değer kıyaslanarak büyük olanı esas alınır. Eğer defter değeri, geri kazanılabilir tutardan yüksekse, bu fark kadar değer düşüklüğü zararı kaydedilir.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Yaşayan Ölüler Aramızda: Finansal Zombi Krizi

Yayınlanma:

|

Ekonomide görünmez ama hissedilen bir tehlike var: Zombi şirketler. Gelirleri borçlarının faizini bile karşılamayan, piyasada sadece dış desteklerle ayakta kalan bu firmalar, yalnızca kendi varlıklarını değil, tüm ekonomik yapının sağlığını tehdit ediyor.

Zombi Şirket Nedir?

Zombi şirketler, faaliyetlerinden elde ettikleri kazançla borçlarının faizini dahi ödeyemeyen, ancak çeşitli yollarla piyasada tutulan işletmelerdir. Bu yollar arasında:

  • Sürekli borç çevrimi

  • Siyasi baskılarla alınan krediler

  • İflas erteleme ya da konkordato kullanımı

  • Kamu bankaları veya fonları yoluyla yapılan kurtarmalar

bulunur. Bu firmalar aslında çoktan iflas etmişlerdir; ancak piyasa gerçekleri bunu henüz kayda geçmemiştir.

Ekonomiye Verdikleri Zararlar

1. Kaynakların İsrafı

Finansal sistemde sınırlı olan kaynaklar (kredi, iş gücü, teşvik vb.) verimli firmalara değil, aslında çoktan ölmüş bu “zombilere” aktarılır. Bu durum, ekonomik büyümenin kalitesini bozar.

2. Rekabetin Bozulması

Zombi firmalar, zarar etmelerine rağmen piyasada kalabildikleri için fiyatları baskılar, daha sağlıklı ve verimli firmaların piyasadan çıkmasına neden olur. Bu da yenilikçiliği ve teknolojik gelişmeyi engeller.

3. Banka Bilançolarında Risk

Bankalar zombi firmalara kredi verdikçe tahsil edilemeyen alacaklar artar. Sorunlu krediler (NPL) yükselir ve banka sistemine duyulan güven zedelenir.

4. Yatırımcı Güvensizliği

Piyasada “kimin sağlıklı kimin batık” olduğu belli olmaz. Şeffaflık kaybolur. Bu da doğrudan yatırımların ve risk iştahının düşmesine yol açar.

5. Verimlilik Kaybı

Zombi firmalar büyüme rakamlarını yapay olarak şişirebilir ama toplam faktör verimliliği düşer. Ekonomi görünürde büyürken, içeride çürümeye başlar.

Türkiye Örneği: Sessiz Kriz

Türkiye’de özellikle son yıllarda düşük faiz politikaları ve kredi genişlemesi, zombi firmaların sayısını artırdı.

  • KGF destekli krediler,

  • İflas erteleme/kurtarma kültürü,

  • Siyasi olarak ayakta tutulan kamu projeleri,

bu yapıyı besledi. Bu durum, verimli firmaları cezalandırırken, “ölü şirketlerin” yaşamaya devam ettiği bir ekonomik iklim yarattı.

Ekonomik Risk: Zincirleme Çöküş

Faizler yükseldiğinde veya destekler çekildiğinde bu zombi firmalar zincirleme şekilde batmaya başlar. Bu da domino etkisiyle:

  • Bankacılık krizine,

  • İşsizlik artışına,

  • Güvensizlik ortamına,

neden olabilir. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı konkordato patlaması bu riski açıkça göstermektedir.

Yaşayan Ölülerden Kurtulmak

Ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için kaynakların doğru yönlendirilmesi şarttır. Zombi şirketlerin desteklenmesi değil, piyasa içi doğal seleksiyonun işlemesi, güçlü firmaların güçlenmesi gerekir.

Zombi ortamı kısa vadede siyasi rahatlama getirse de uzun vadede büyümenin yapısını çürütür.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.