Connect with us

Erol Taşdelen

Google’de Bankacılar ile ilgili en çok merak edilenler

Google’de bankacılar ile ilgili en çok sorulan ve arama yapılan sorulara yakından baktık. “Bankacı dövmek suç mu?” gibi ilginç sorular var.

Yayınlanma:

|

Google’de bankacılar ile ilgili en çok sorulan ve arama yapılan sorulara yakından baktık. “Bankacı dövmek suç mu?” gibi ilginç sorular var.

-Banka masrafları iade alınabilir mi?
Okuyucuların sorunları sorunumuz olmaya devam ediyor. Sık sık da sorular geliyor. Benzer sorular olduğu için toplu cevap verme zamanı geldi. “Bir başlangıç olsun” diye bazı sorulara kısa cevaplar verdim, bazı bankaları çok rahatsız etse de gerçeği sadece gerçeği yazmaya, emeğin ve emekçinin yanında durmaya devam edeceğim ve şatafatlı isimler ile soygunları da teşhir edeceğim. Başlayalım; 
Kredim Kapandı Sigortamı iptal ettirebilir miyim?
Evet iptal ettirebilirsiniz. Sigorta vergileri önceden yattığı için bankalar vergi kısmını iade etmiyor ama kalan gün üzerinden ödediğiniz prim oranı kadar kısmını iade alabilirsiniz.
-Konut Kredim bitti ipotek nasıl kalkacak masraf var mı?
Konut Kredisi için genelde aldığınız konut ipotek ediliyor. Kredilerde imzaladığınız her evrakı “sözleşmenin bir nüshasını elden teslim aldım” diye el yazısı ile yazmanıza rağmen bankalar genelde istemeden bir örneğini vermez, mutlaka isteyin. Bu sözleşmede “ipotek fek ücreti” yazmalı. O ücretin üzerinde bir ödeme talep ediliyor ise vermeyin veya fazla kısmını geri alabilirsiniz. Bazı bankalar kredi kullandırırken ipotek fek ücretini peşin alıyor kredi kapandığında tekrar ücret ödememelisiniz. Bunun için de bir dosya oluşturup ödediğiniz veya imzaladığınız her evrakı saklayınız. Zira sonra evrak istediğinizde her evrak için ayrı ücret ödeme durumda kalabilirsiniz.
-Konut ve DAKS yenilemeleri aynı bankanın sigortasından yenilemek zorunda mıyım ?
Hayır değilsiniz. DASK Poliçe Primleri genelde her yerde aynı, fakat Konut Sigorta poliçeleri farklılık gösterir. Bu nedenle “aynı teminatta” olmak koşulu ile farklı yerlerden fiyat almak ödemenizi düşürebilir. “Aynı koşullar” diye belirme nedenim dışarıdan alacağınız sigorta örneğin su basmayı veya doğal afeti çıkarır teminattan size düşük prim verebilir o nedenle tüm riskleri kapsadığına dikkat etmenizde fayda var. Zira taşıtı ne su basacak diye teminattan çıkartırsınız bir gün hemzemin geçit altında suyun içinde bulursunuz kendinizi sigortadan herhangi bir ödeme alamazsınız.
-Krediden önce masraf / komisyon isteniyor vereyim mi?
Krediden önce limit oluşturmak / kredi teklifi yapmak için bazı bankalar peşim komisyon ücret talep etmeye başladı. Konu BDDK’ya yansımız durumda. Bankacılığı yabancılar buldu ama inanılmaz/insafsız  masraf / komisyon almayı Türkiye’deki bankalar icat eden McKinseyci kafalar maalesef. Yerli ve milli yani. Bankalar uluslararası ama bazı masraflar sadece bizim ülkeye has, bu istenen para da bunlardan biri. Kredi limiti oluşturmadan kredi veremeyeceğine göre bu bankanın sizin ile kredili çalışma gereği zaten önceden ek ücret ödemenize gerek yok. Bu tip taleplere itibar etmeyin. Emniyetin bu tip uyarı mesajları yayınlamaya az kaldı. Yakında cep telefonunuza : “kredi limiti oluşturacağız diye peşin masraf komisyon talep eden bankalara itibar etmeyin – Emniyet Genel Müdürlüğü” diye mesaj gelir ise şaşırmayalım. Bu yönde şikayetler artmaya başladı zira, kredi onaylanmadığında verdiğiniz peşin para üzerine bir soğuk su içiyorsunuz. Dolaylı yoldan dolandırıyorsunuz çünkü, bunun başka açıklaması yok.
-Bankayı aramak ücretli mi?
Telefon ile bankaları aramak aradığınız telefonun operatörü ile ilgili. Banka ile ilgisi yok. Bak burada bankalar masum. Bazı bankalar 0850’lü ücretsiz hat kullanıyor. 444’lü telefonların çoğundan operatörler ücret alıyor. Kamu bankalarından Vakıfbank gibi bazı bankalar “zamanınınız yok ise size aradığınız telefondan geri dönelim” diyor. Çok güzel ve tebrik edilecek bir uygulama. Normalde Çağrı Merkezlerinde belli bir sürede cevap verme zorunluluğu var ama çoğu banka bu bekletme süresine hala uymuyor maalesef. Bazı bankalarda canlı telefon bağlantısı nerde ise hiç yok.
-Bankacıyı dövmek suç mu?
ILO yasalarına göre Banka çalışanları asker, polis, gazetesi, kimyasal fabrikalarda çalışan işçi, madenciler gibi “emeklilikte yıpranma payı” grubuna dahil ama seslerini çıkaramadıkları için bu gruba dahil olmayan tek çalışan emekçi grup. Banka sendikaları çok yoğun ( ! ) iş gündemin içinde oldukları için bu konuya sıra gelmedi uyumaya devam ediyorlar. Çalışma Bakanlığı da Banka emekçileri banak sahipleri gibi görüyor olmalılar ki bu konu hiç gündemlerinde değil. Bu nedenle vatandaş olarak siz de Banka emekçileri Banka patronları gibi görmeyiniz lütfen. Şubelerde yüz yüze geldiğiniz insanlar orada geçimini sağlamak için ter döken emekçiler. O insanlara kaba davranmak, küfür etmek, kaba güce başvurmak kendi sizi ve orada çalışan emekçiyi üzer sadece. O nedenle o emekçilere kızmayınız size ters gelen her işlem için BDDK, Çalışma Bakanlığı gibi resmi kurumlarda hakkınızı sonuna kadar arayınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız “BankaVitrini’ne içinizi dökünüz”. Sosyal medyanın güç olduğunu fark edelim lütfen.
-Bankacılar randevusuz ziyaretimize gelip vaktimizi alıyor, bunun için görüşme ücreti hesabıma yatar mı?
Vatandaş o kadar banka ücret / komisyon / masraflardan korktu ki. Nerede ise bankacıyı görünce yolunu değiştirecek hale geldi. Sizin vaktinizi aldık diye bir ücret yatmaz ama size mesai harcadık diye masraf almaları an meselesi.
-Kredim onaylanmış limiti kullanıma açmak için komisyon istiyorlar bu ne ki?
Evet 2018 kriz koşullarında bulunan uyduruk bir masraflardan biri. Banu talep eden bankalara diyorum BDDK’ya bildirdiğiniz masraf / komisyon listesinde; girişte duvara astığınız masraf listesinde bu yok nereden çıktı bu? Cevap da hazır: Yeni uygulama o nedenle yok! Bazı banaklar müşterilerin dediği gibi limitin müşteriye tanımlanması için belli oranda komisyon talep ediyor, bunu vermeden limiti açmıyorlar. Ayak bastı parası gibi bir şey! Ayağı alışsın bu kadar saçma bir ücreti ödeyen biri diğer ücret ve  komisyonları zaten sorgulamaz deniyor her halde.
-“Kredi Limit Sigortası” geldi eyy BDDK haberiniz var mı?
Bazı banaklar kredi limit sigortası yapmadan kredi limitini müşteriye açmıyor. Zorunlu yanı işin kötü tarafı kredi poliçesinin ismi de bu şekilde: Kredi Limit Sigortası. “Ne işe yarıyor, krediyi ödemez isem sigorta ödeyecek ise ödemiyorum alın oradan” diyorsun. Hayır, olmaz! Ne olacakmış şahıs kredilerde borçlu, Ticari kredilerde şirket kefili ölecekmiş o zaman kullanılacakmış.
-Geçmişe yönelik 3 yıllık POS Düşük ciro ücreti alındı iade alabilir miyim?
Üye İşyeri ( POS ) sözleşmenizde bu yönde bir madde ve ne kadar alınacağı açık açık yazmıyor ise alamaz. Başvuru yaptığınızda veya dava açtığınızda bu ücreti faizi ile birlikte geri alırsınız. Ticari işletmelerde olduğu gibi Bankacılıkta da dönemsellik söz konusudur. McKinseyci zihniyetin çakallığı ile yaptığı bir uygulamalardan biri bu oldu maalesef. Bilançon kapanmış yayınlayıp yılları bitirmişsin ama geriye yönelik komisyon çakıyorsun resmen. Davaya gerek kalmadan BDDK bu tip alınan ücret ve komisyonu aynı yöntem ile iade ettirmeli. Kazanılmış emsal davalar var çünkü. Bu açıkça Temiz Bankacılığa uymayan, etik kurallarını bir kenara bırakıyorum göz önünde yapılmış açık hırsızlıktan başka bir şey değildir.
-TCMB Faiz indirince bankalar da indirdi ama komisyon aldılar, iade alabilir miyim?
Burada bahsi geçen Taksitli ya da Spot krediler değil. Rotatif / BCH hesap çalışan günlük faiz işleyen krediler. Zaten bu kredilerin özelliği kredi maliyetlerine göre kredi faiz oranlarının düşmesi yada yükseltilmesi şeklinde işler. Çıkarken yani faiz yükseltirken banka faiz gideriniz artacak o nedenle size peşin para ödüyorum dediği görülmediği için düşürürken de “faiz oranı düşürüyorum peşin komisyon vereceksiniz” dememeli / diyemez. Dedi mi! Dedi maalesef. Tam bir soygun ve ahlaksızlık örneği. Bunu yapan bankalardan birinin Kamu bankası olması daha da acı tabi. Bu konuda İş Bankasının hakkını yememek ve taktir etmek gerekir. Taksitli kredileri bile yeniden yapılandırarak faiz oranlarını çok kabul edilebilir makul düzeyde komisyon alarak yeniden düzenledi. Alkışlanacak bir hareket. Bu tür işlemlerde müşteri 90 kazanmış ise kendine sadece 10 aldı. Müşterinin karlı çıktığı kesin, “Türkiye’nin Bankası” olduğunu Sanayicinin, Esnafın yanında olduğunu kanıtlıyor ve alkışı hak ediyor. O nedenle çalıştığınız bankanın ismi çok önemli. Kriz dönemlerinde ne yaptığı da! Diğer bankalarda bu yönde hala hareket yok. Bazıları da faiz düzeltme için fırsatçılık yaparak utanmadan  % 10-15 gibi yüksek komisyon talep ediyor. Kısaca, bankanızı kriz dönemlerinde tanıyın ki işler düzelince siz de ona göre yolunuza devam edin.
-Döviz Kredini TL Krediye çevirdiler, iyi bir şey mi yaptım?
2019 Eylül ayında Bankalar 38 milyar TL ( yaklaşık 6 milyar USD ) karşılığı krediyi Yabancı Paradan Türk Lirasına çevirdi. Bu sizin kaşınıza gözünüze olmadı. Bu kadar kısa sürede bu dönüşüm Türk Bankacılık tarihinde yok. TCMB %10-20 Türk Parası kredilerde artış yapan bankalarda karşılıkları serbest bırakınca bu dilime girmek için böyle bir strateji uyguladılar. Hazır TL Kredi faiz oranları da düşmüşken dönüşüm firma için uygun zamanlama bence. İlk defa kendilerini düşündükleri için yapılan bir kredi stratejisi müşterinin işine yarayacak gibi.
-İptal ettiğim Kredi Kartın ücreti alındı aide alabilir miyim?
Kesinlikle alırsınız. Başıma da geldi. Ayrıldığım banka ayrılır ayrılmaz masraflar almaya başladı. Bir yıl kartımızı kullanın ücret almayacağız dedi. Zaten kullanmamaya da başlamıştım. Bir yıl sonra kart ücreti alındı. Kartı anında iptal edip kart ücret iadesi istedim. İade edilmedi. BDDK’ya şikayet ederek iade alabildim. O nedenle hakkınızı aramadan izde çok zor. Arayınca da alıyorsunuz. Bankaları mahkemeye verip hakkınızı aramaktan korkmayın zira kazandığınızda mahkeme masrafları da karşı tarafa ait. Hakkınızı arayın. Susmayın. Zira özellikle McKinsey  zihniyetindeki kafalar şu kadar toplu masraf alalım % 10’ü itiraz edip geri alsa % 90 bize kalır mantığı ile hareket ediyor. Bu zihniyete dur diyecek de Kamu kurumları vatandaş çaresiz kalıyor zira.  Çalıştığı banka ile mahkemelik olmak çalışmayı sonlandırmak demek zira. Kriz ortamında da yeni banka ile aynı koşullarda çalışma ortamı sağlamak zaman alıyor çünkü.
-Kredi kartıma otomatik ödeme faturalarım bağlanmıştı, önce hiç masraf ücret almıyorlardı ( öyle de reklamlar yapmışlardı ) şimdi fark ettim ki 1-2 TL gibi ufakta olsa ek masraflar alınmış bunları iade alabilir miyim?
Bu yönde verdiğiniz talimatta açıkça yazmıyor ya da banka bu yönde bilgilendirici bir mesaj, mail, yazı iletmemiş ise iade alabilirsiniz. 1-2 TL demeyin para kolay kazanılmıyor. Karta bağlı olmaktan çıkarıp hesabınıza bağlayın faturaları o zaman masraf da ödemezsiniz ( tabi yazdık diye onun için de ek masraf uygulamasına geçmezler ise ).
Sorunları ve sorunlar bitmez. Yazıyı uzatmadan diğer konuları başka yazılara bırakarak sonlandıralım. Para kazanmak kolay değil. Alın teri ile kazandığınız paraları açıkgöz, modern görünümlü, üç kağıtçıların okus pokus numaraları ile elinizden almasına izin vermeyin.

Erol TAŞDELEN
Siyaset Bilimci, Ekonomist
( 25 yıllık banka emekçisi )
[email protected]

Erol Taşdelen

Finansçılar ne işe yarar?

Yayınlanma:

|

Finansçılar, bir bireyin, bir şirketin veya bir kurumun parayı doğru şekilde yönetmesini sağlar.

Biraz açarsak;

  • Kaynak yaratırlar: Şirketin ya da kurumun ihtiyaç duyduğu parayı bulurlar (kredi, yatırımcı, halka arz, vs.).

  • Kaynak kullanımı planlarlar: Elde edilen parayı en verimli şekilde nerede, nasıl kullanacaklarına karar verirler.

  • Riskleri yönetirler: Kur dalgalanmaları, faiz artışları, ekonomik krizler gibi tehditlere karşı hazırlıklı olurlar.

  • Raporlama ve şeffaflık sağlarlar: Bilanço, gelir tablosu gibi mali raporları hazırlarlar, böylece yatırımcılar ve yöneticiler şirketin durumunu net görür.

  • Yatırımları yönlendirirler: Şirketin büyümesi için doğru yatırım alanlarını belirler ve yönetirler.

  • Maliyet kontrolü yaparlar: Harcamaların gereksiz şekilde artmasını engeller, verimlilik sağlarlar.

  • Stratejik kararları desteklerler: Yönetimin büyük kararlar (satın alma, birleşme, yeni pazar açılımı gibi) alırken doğru finansal verilerle hareket etmesini sağlarlar.

Kısaca; finansçılar olmazsa, şirketler sadece para kazanmakla kalır ama parayı doğru kullanamaz, büyüyemez ve krizlere dayanamaz.

İyi kötü finansçı nasıl anlaşılır, nasıl çalışırlar:

İyi bir finansçı, şirketin adeta “kan dolaşım sistemini” sağlıklı tutan kişidir.

İyi ve kötü finansçı nasıl anlaşılır? diye soruyorsun. Hemen özetliyorum:

İyi Finansçı:

  • Veriye dayanır: Kararlarını hislere değil, veriye ve analize dayandırır.

  • Şeffaftır: Bilgiyi saklamaz, yönetime ve ekibe açık ve net raporlar sunar.

  • Riskleri iyi yönetir: Yatırımın, kredi almanın veya harcamanın risklerini önceden hesaplar.

  • Kaynak yaratmada yaratıcıdır: Sadece bankadan kredi almakla yetinmez, farklı finansman yolları üretir (yatırımcı, leasing, factoring, vs.).

  • Geleceği görür: Sadece bugünü değil, 6 ay-1 yıl sonrası için de nakit akışını, ihtiyaçları ve riskleri öngörür.

  • Etik kurallara uyar: Manipülasyon yapmaz, bilerek yanlış veya eksik bilgi sunmaz.

  • İş birliğine açıktır: Finansı şirketin diğer bölümleriyle birlikte çalışarak yönetir, kapalı kutu olmaz.

  • Harcama değil değer yaratır: Kaynakları verimli kullanır, şirkete değer katmaya odaklanır.

Kötü Finansçı:

  • Kısa vadeci düşünür: Sadece günü kurtarmaya çalışır, geleceği planlamaz.

  • Verisiz karar verir: İçgüdüleriyle veya yöneticinin baskısıyla anlık kararlar alır.

  • Riskleri görmezden gelir: Kriz anında şaşırır ve şirketi koruyamaz.

  • Bilgiyi saklar: Şeffaflık yoktur; eksik, süslenmiş veya yanlış rapor verir.

  • Sadece borç almayı bilir: Yaratıcı finansman çözümleri üretemez.

  • Etik dışı davranır: Verileri manipüle edebilir, hatalarını örtbas etmeye çalışır.

  • Departmanlar arasında duvar örer: Satış, üretim, insan kaynakları gibi bölümlerle işbirliği yapmaz.

  • Masrafı büyütür: Kaynakları doğru kullanamaz, kontrolsüz harcama yapar.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Gösterişten Deneyime: Eğitimle Değişen Lüks Anlayışı…

Yayınlanma:

|

Lüks yaşam, temel ihtiyaçların çok ötesine geçen, yüksek kalite, konfor ve ayrıcalıklarla donatılmış bir yaşam tarzını ifade eder. Maddi açıdan güçlü bireylerin veya ailelerin, hayatlarının her alanında — barınmadan ulaşıma, yeme içmeden tatile, modadan eğlenceye kadar — en iyiyi, en özel olanı seçmesi şeklinde özetlenebilir.

Biraz daha detaylandırırsak:

  • Konfor ve kalite: Eşyaların, araçların, evlerin, giysilerin, tatillerin mümkün olan en yüksek kalite standartlarında olması.

  • Zamandan ve zahmetten tasarruf: Özel şoförler, aşçılar, kişisel asistanlar gibi hizmetlerle hayatı kolaylaştırmak.

  • Özgünlük ve nadirlik: Sınırlı üretim ürünler (örneğin özel tasarım saatler veya otomobiller), kişiye özel tasarım evler ya da sanat eserleri gibi herkesin erişemeyeceği şeylere sahip olmak.

  • Prestij ve statü: Sosyal çevrede bir ayrıcalık ve saygınlık sembolü haline gelmek.

  • Deneyimlere yatırım: Dünyanın en iyi restoranlarında yemek yemek, egzotik ülkelere seyahat etmek, özel davetlere veya VIP etkinliklere katılmak gibi standart dışı deneyimler yaşamak.

Yani lüks yaşam, sadece zenginlik değil, aynı zamanda seçicilik, estetik anlayışı ve yaşam kalitesine yapılan bilinçli bir yatırım anlamına da gelir.

“Herkesin Lüksü Kendine: Eğitim ve Hayat Standartları”

Aslında lüks kavramı oldukça görecelidir; kişisel beklentilere, yaşam tarzına, kültüre ve hatta yaşanılan döneme göre farklılık gösterir.

Mesela:

  • Birine göre lüks; Boğaz manzaralı bir villada yaşamak olabilirken,

  • Başka birine göre sessiz bir köy evinde huzurlu yaşamak lükstür.

  • Kimine göre Michelin yıldızlı restoranlarda yemek yemek lüks sayılırken,

  • Bir başkası için doğal, katkısız ürünlerle kendi bahçesinde yemek pişirmek lükstür.

Çünkü lüksün temelinde aslında şu vardır:

“Benim için özel, zor ulaşılır ve değerli olan şey.”

Bu yüzden lüks, sadece maddi değil, aynı zamanda kişisel değerler, arzular ve yaşam hedefleriyle de çok yakından ilişkilidir.

EĞİTİM İLE LÜKS YAŞAM ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDİR?

Eğitim ile lüks yaşam arasında güçlü ve çok katmanlı bir ilişki var.

Şöyle açıklayabilir:

  1. Gelir ve Eğitim Bağlantısı:
    Genellikle yüksek eğitim seviyesine sahip kişiler (özellikle üniversite, yüksek lisans, doktora gibi) iş hayatında daha yüksek pozisyonlara gelir, daha fazla kazanır. Bu da lüks tüketime erişimlerini kolaylaştırır.

  2. Lüksü Anlama ve Tercih Etme Biçimi:
    Eğitim düzeyi arttıkça, lüks tüketim daha gösterişten ziyade kalite, özgünlük, estetik ve deneyim odaklı bir hale gelir. Yani eğitimli bir birey için lüks sadece pahalı olanı almak değil, “doğru ve anlamlı seçimler yapmaktır.”

  3. Lüks Yaşamın Bilinçli Tüketimi:
    Eğitim, bireye sadece daha çok kazandırmaz; aynı zamanda lüksü seçerken bilinçli bir yaklaşım da kazandırır. Örneğin çevre dostu markaları tercih etmek, yerel sanatçılardan özgün eserler almak, etik üretim yapan modacıları desteklemek gibi…

  4. Sosyal Statü ve Eğitim:
    Bazı çevrelerde lüks yaşam, sadece maddi güçle değil, entelektüel sermaye ile de tamamlanır. Yani sadece marka çantaya sahip olmak değil, sanattan, edebiyattan, kültürden anlayarak bir hayat sürmek, o yaşamı zenginleştirir.

Eğitim, lüks yaşamın hem maddi altyapısını hem de kültürel ve estetik boyutunu şekillendirir.
Lüksü sadece “sahip olmak” değil, “doğru şeylere değer vermek” haline getirir.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Türkiye’de enflasyon niçin düşmüyor?

Yayınlanma:

|

Yazan:


Türkiye’de Enflasyonun Düşmemesinin Temel Nedenleri:

  1. Para Politikası Geçişkenliği Gecikiyor

    • 2021-2023 arasında çok gevşek para politikası uygulandı.

    • Faizler aşırı düşük tutuldu.

    • O dönem verilen aşırı kredi genişlemesi ve bütçe harcamaları hâlâ enflasyonu yukarı itiyor.

    • 2024’te faizler artırılsa da etkisi gecikmeli görülüyor (en az 12-18 ay sürer).

  2. Maliyet Enflasyonu Çok Yüksek

    • Döviz kuru arttıkça ithalat maliyetleri artıyor.

    • Enerji (doğalgaz, petrol), gıda (buğday, yağ) ve ara mal fiyatları zaten çok yükseldi.

    • Üretim maliyetleri patlayınca fiyatlara yansıyor.

  3. Enflasyon Beklentileri Bozulmuş

    • Şirketler, vatandaşlar ve piyasalar “zaten fiyatlar artacak” diye düşünüyor.

    • Bu da otomatik zam davranışı oluşturuyor (ücretlere, ürünlere, kiralara).

  4. Kamu Zamları ve Vergi Artışları

    • Elektrik, doğalgaz, akaryakıt gibi temel ürünlerde devlet zam yapıyor.

    • Dolaylı vergiler (KDV, ÖTV) artırılıyor.

    • Bu da direkt mal ve hizmet fiyatlarını artırıyor.

  5. Ücret-Fiyat Sarmalı

    • Asgari ücret, memur maaşı artışları çok yüksek yapıldı.

    • İşverenler bu artışı fiyatlara yansıttı.

    • Bu da yeni bir enflasyon dalgası yarattı.

  6. Kur Korumalı Mevduatın Yan Etkileri

    • KKM sistemi için devlet sürekli bütçeden kaynak aktardı.

    • Bu da piyasaya fazla TL sürülmesine yol açtı, talep canlı kaldı.

  7. Talep Hâlâ Canlı

    • İnsanlar ileride fiyatların daha da artacağını düşündüğü için erken alım yapıyor.

    • Ev, araba, beyaz eşya gibi harcamalar öne çekiliyor.

    • Talep canlı kalınca fiyatlar da düşmüyor.

  8. Güven Sorunu ve Dolarizasyon

    • İnsanlar TL’ye güvenmediği için tasarruflarını döviz, altın ve arsa gibi araçlara kaydırıyor.

    • TL kullanım oranı düştükçe fiyat istikrarı da zorlaşıyor.

Kısaca:

Enflasyon Türkiye’de hem geçmiş politikaların etkisiyle hem de şu anki yapısal kırılganlıklar yüzünden bir türlü düşmüyor.
Para politikasının etkisi çok gecikmeli olduğu için en az 2025 ortalarına kadar ciddi bir düşüş beklenmesi zor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.