Connect with us

ŞİRKETLER

İş Değiştirmek Pişmanlığa Dönmesin! Şirketlere Sorun: Çalışan Olarak Sizi Neden Seçmeliyim?

Yayınlanma:

|

Dünyada değişen teknoloji, iş ve eğitim şekilleri bir de pandemiyle birlikte birçok farklılıkla da yüzleştirirken, iş hayatında pişmanlık yaşamamak adına neler yapılmalı? Independent Türkçe’de Stratejik Yönetim Danışmanı Canan Duman bu konuda önerilerini sıralıyor. 

İş görüşmesi sırasında sunulanlara kanarak, şirketin algısına bakarak iş teklifini kabul eden, dört yeni işe alınandan üçü pişman olduğunu bildiriyor.

İşverenlerden refah, adalet ve esnek çalışma fırsatları gibi alanlarda beklentiler çoğaldı.
İşverenlerden refah, adalet ve esnek çalışma fırsatları gibi alanlarda beklentiler çoğaldı.
Uzaktan çalışma ile süren duygusal mesafe, beden dili ve yüz ifadelerinin azalması, birebir gündelik konuşmaların yerini sanal toplantıların almasıyla ilişkiler hızla zayıfladı ve bilişsel kopukluk arttı.Pek çok insan, öncelikleri, işverenleri ve pandemi sonrası hayatta gerçekten ne istediklerini gözden geçirdi. Dünyanın değiştiğini gördükçe değişme dürtüsü veya itici gücü gelişti.Ayrıca, pandemiyle birlikte adaylar, iş görüşmelerini genellikle online olarak gerçekleştirdi. Uzaktan çalışma çağında yapılan mülakatlar, başvuranların potansiyel bir işverene ilk elden yakından bakmalarını engelledi.

Mülakat için ofise gitmeyen adaylar, bir şirketin kültürünü ölçemedi. Çalışma arkadaşlarını görmeden işe başlamak birçok aday için zor bir deneyimdi.

Mülakat için ofise gitmeyen adaylar, bir şirketin kültürünü ölçemedi. Çalışma arkadaşlarını görmeden işe başlamak birçok aday için zor bir deneyimdi.
Oyunun kuralları öylesine değişti ki; adaylar istediklerini alamadıkları, sevmedikleri işten kısa sürede istifa etmeye yöneldi. İşe alım yetkilileri adaylarla görüşmelerde, bir işin ve şirketin reklamını doğru bir şekilde yaptıklarından emin olmaktan sorumludur.Boş olan pozisyonları doldurmak için doğru olmadığını bildikleri bilgilerle adayları yanıltmamalı, işyeri deneyiminin tam resmine dair bilgi sahibi olmalıdır.

Adayların kendilerini korumanın en iyi yollarından biri, doğru soruları sormaktır.

Adayların kendilerini korumanın en iyi yollarından biri, doğru soruları sormaktır.
Adaylara orada çalışmanın nasıl bir şey olduğu konusunda dürüst olmalı, şirket kültürü hakkında soru sormaları için yeterli zaman tanımalıdır.Hayal kırıklığına uğramış yeni işe alınanların ilk birkaç ayda işi bırakmaları hem kendilerine hem de şirketlere büyük masraflara neden olmaktadır.

Peki adaylar pişmanlık duymamak için hangi soruları sormalılar?

Peki adaylar pişmanlık duymamak için hangi soruları sormalılar?
İşin sorumlulukları gerçekten ilan edildiği gibi mi? Aranıza katılmadan önce bilmem gereken zorluklar veya hayal kırıklığı olabilecek bir veya iki şey söyleyebilir misiniz? Bu pozisyon neden açık?Buradaki kültürü ve iş deneyimini nasıl tanımlarsınız?Kariyer gelişimi için sağlanan destekler nelerdir?Mesleki gelişime yönelik programlar veya çalıştaylar var mı?Temel çalışma saatleri nelerdir?İş-yaşam dengesi var mı?Sağlıklı yaşam programları ve çocuk bakım desteği sağlanır mı?  İşten ayrılmalar sık olur mu?

Bu sorular işe alım yetkilisinin şirketin artıları ve eksileri hakkında iyi bir fikri var mı, yoksa her şey mükemmelmiş gibi mi davranmaktadır, tespit etmeye yardımcı olur.

Bu sorular işe alım yetkilisinin şirketin artıları ve eksileri hakkında iyi bir fikri var mı, yoksa her şey mükemmelmiş gibi mi davranmaktadır, tespit etmeye yardımcı olur.
Kendilerini şaşırtıcı derecede kötü bir durumda bulan çalışanlar, işten ayrılmaya karar vermeden önce yöneticileriyle konuşmalıdır.Örneğin; ‘İş teklifini kabul ettiğimde üzerinde anlaşmaya varılan çalışma saatlerine bağlı kalmakta zorlanıyorum. Bunu çözmek için birlikte çalışabilir miyiz?’ gibi… Hayallerindeki iş olduğunu düşünerek yeni bir işe başlayan ancak inandırılandan çok farklı olduğunu fark edenler, işi sürdürmek yerine bırakmayı tercih etmektedir.

Eskiden insanlar özgeçmişinde kara leke oluşmasını önlemek için sevmediği bir işte birkaç yıl kalırdı.

Eskiden insanlar özgeçmişinde kara leke oluşmasını önlemek için sevmediği bir işte birkaç yıl kalırdı.
Şimdi bu süre kısalmakta, The Muse araştırmasına göre Y ve Z Kuşağı çalışanlarının yaklaşık yüzde 80’i, iş ilan edildiği gibi değilse altı ay içinde işten ayrılmanın uygun olduğunu söylemektedir.Bu nedenle şirketlerin adaylara daha açık sözlü olması, şeffaf davranması gerekmektedir. Gerçekler önceden tartışılmazsa, mutsuzluğa ve hatta birkaç ay sonra pişmanlığa yol açmaktadır.Bu da hem işçi hem de işveren için maliyetli olmaktadır. İşveren-çalışan ilişkisinin iki yönlü bir yol olması gerektiğine inanma olasılığı daha yüksek olan Z ve Y kuşağı adayları tarafından yönlendirilen bu nesil değişimi dikkate alınmalıdır.

Qnedio

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Döngüsel Ekonomi: Geleceğin Sürdürülebilir Modeli

Yayınlanma:

|

İklim krizinin derinleştiği, doğal kaynakların hızla tükendiği bir çağda, geleneksel “kullan-at” yaklaşımı artık sürdürülebilirliğini kaybetti. Bu noktada, işletmelerin ve toplumların geleceğini şekillendirecek model: Döngüsel Ekonomi.

Nedir Bu Döngüsel Ekonomi?

Döngüsel ekonomi, kaynakların verimli kullanıldığı, atığın minimuma indirildiği ve ürünlerin ömrünün uzatıldığı bir sistemdir. Sadece geri dönüşümle sınırlı değildir; tasarımdan tüketime, kullanımdan yeniden üretime kadar bütünsel bir dönüşüm vizyonu sunar.

Döngüsel Ekonominin 10 Temel Aşaması

1. REDDET (Refuse):

Gereksiz veya işlevsiz ürünleri üretmeyi veya satın almayı reddet.

2. YENİDEN DÜŞÜN (Rethink):

Çok işlevli ürünler geliştir, paylaşım ve ortak kullanım modellerini benimse.

3. AZALT (Reduce):

Tasarımda ve kullanımda verimlilik sağla. Az ambalaj, az tüketimle kaynakları koru.

4. YENİDEN KULLAN (Reuse):

Başkaları tarafından hâlâ işlevsel olan ürünleri yeniden değerlendir.

5. ONAR (Repair):

Bozulan ürünleri çöpe atmadan önce onararak kullanım ömrünü uzat.

6. YENİLE (Refurbish):

Eski ürünleri yenileyerek günümüz standartlarına uygun hale getir.

7. YENİDEN ÜRET (Remanufacture):

Kullanılmış ürünlerin parçalarını al, yeni bir ürün oluştur.

8. YENİDEN AMAÇLANDIR (Repurpose):

Atık ürünleri farklı işlevlerde tekrar kullan.
Örnek: Cam kavanozdan masa lambası yapmak.

9. GERİ DÖNÜŞTÜR (Recycle):

Malzemeleri işleyip yeniden üretime kazandır.

10. ENERJİ GERİ KAZANIMI (Recover):

Artık kullanılamayacak atıkları enerjiye dönüştür.

Doğrusal Ekonomiden Farkı Nedir?

Doğrusal Model:
Kaynak çıkar ➝ Üret ➝ Kullan ➝ At
(Sadece geri dönüşüm ve enerji kazanımıyla sınırlıdır)

Döngüsel Model:
Atığı en baştan önlemeyi hedefler. Tüm süreçlerde tekrar kullanımı, onarımı ve dönüşümü merkeze alır. Böylece hem çevre korunur hem de ekonomik verim artar.

İşletmeler İçin Ne Anlama Geliyor?

  • Maliyet Avantajı: Atık azaltma ve kaynak verimliliğiyle operasyonel tasarruf

  • Risk Azaltma: Tedarik zincirinde esneklik

  • Rekabet Üstünlüğü: Yatırımcı ve tüketicinin sürdürülebilirlik odaklı tercihleri

  • Uyum: AB Yeşil Mutabakatı ve diğer küresel düzenlemelere entegrasyon

Gelecek Döngüde

Döngüsel ekonomi, sadece çevreci bir model değil; aynı zamanda ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için stratejik bir tercihtir. Bu modele geçiş karmaşık olabilir; ancak uzun vadeli değer ve istikrar için kaçınılmazdır.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Konkordato Alan Firmalar Reel Piyasayı Nasıl Bozuyor?

Yayınlanma:

|

Türkiye’de artan konkordato başvuruları ve kolay alınabilen kararlar, sadece borçlu firmaları değil, tüm ekonomik sistemi derinden olumsuz etkilemektedir. Konkordato sürecine giren bir firma, reel piyasada zincirleme etkiler yaratarak tedarik zincirini bozar, fiyat dengesini sarsar ve güven ortamını zedeler. Bu bozulmalar hem konkordato öncesi hem de sonrası süreçte farklı şekillerde ortaya çıkar.

Konkordato Öncesi: Gizli Kriz Dönemi

Konkordato başvurusundan önceki süreçte firmalar mali sıkıntılarını genellikle gizler. Ancak piyasada dikkatli gözlerden kaçmayan bazı davranışlar bu sıkıntının sinyallerini verir:

1. Ödemelerde Gecikmeler ve Yapılandırma Talepleri

Firma, tedarikçilerine olan ödemelerini geciktirmeye başlar. Çek ve senetlerini döndürür, vadeleri uzatmak ister, borçlarını yeniden yapılandırma teklifleri sunar.

➡️ Bu durum piyasada güveni sarsar ve ticaret yavaşlamaya başlar.

2. Dampingli Satışlar ve Fiyat Bozulması

Nakit ihtiyacıyla firma, elindeki malları normal piyasa değerinin çok altında satar. Bu agresif fiyatlama, sektördeki diğer oyuncuları zararına satışa zorlar ve rekabeti bozar.

➡️ Piyasa fiyat dengesi altüst olur.

3. Yoğun Mal Alımı – Ödeme Geleceğe Yayılır

Firma, riskini çevreye yaymak için piyasadan vadeli mal toplamaya çalışır. Ödemeler geleceğe yayılırken, alacaklılar bu durumu genellikle fark edemez.

➡️ Risk, domino etkisiyle başka firmalara taşınır.

Konkordato Sonrası: Yasal Koruma Dönemi

Firma konkordato ilan ettiğinde borçları dondurulur ve alacaklılar tahsilat yapamaz. Bu durum reel piyasada yeni kırılmalara neden olur.

1. Tahsilat Zinciri Kırılır

Alacaklı firmalar tahsilat yapamayınca kendi ödeme dengeleri bozulur. Bu durum tedarik zincirinde domino etkisi yaratır.

➡️ Sağlıklı firmalar bile bu zincirleme etkiyle darboğaza girer.

2. Bankacılık Riski Artar

Alacaklı firmaların bilançolarında tahsili geciken alacaklar artar. Bankalar bu firmaların kredi riskini artırır, kredi derecelendirme notları düşer.

➡️ Sadece borçlu firma değil, alacaklılar da finansal olarak cezalandırılır.

3. Mal Temini Zorlaşır

Konkordato ilan eden firma, piyasadan artık vadeli mal alamaz. Çoğu firma peşin çalışmak ister, bu da konkordato sürecindeki firmanın toparlanmasını daha da zorlaştırır.

➡️ Üretim ve ticaret hacmi daralır, istihdam riske girer.

Reel Piyasada Bozulma Nasıl Yayılıyor?

Etki Alanı Bozulma Şekli
Ticari Güven Şirketler arasında temkinli ve daralan ilişkiler
Nakit Akışı Tahsilatlar aksar, ödemeler gecikir
Fiyat Mekanizması Damping nedeniyle maliyetin altında satışlar
Bankacılık Sistemi Kredi riskleri yükselir, yeni kredi muslukları kapanır
Tedarik Zinciri Zincirleme iflas ve daralma etkisi

Konkordato, yalnızca batmakta olan bir firmayı kurtarma süreci değildir. Yanlış kullanıldığında, reel sektörde ciddi güven kayıplarına, fiyat bozulmalarına ve ödeme zinciri krizlerine yol açar. Konkordato sürecinin şeffaf, denetimli ve gerçekten “iyi niyetli borçlular” tarafından kullanılması, sistemin sürdürülebilirliği için hayati önemdedir.

Konkordato; sadece borçlu firmayı değil, doğrudan ve dolaylı olarak onlarca firmayı, yüzlerce çalışanı, bankacılık sistemini ve genel piyasa dengelerini sarsar. Özellikle öncesinde sessiz ilerleyen kriz, piyasada açık yara haline gelir. Her konkordato, aslında güven ekonomisinin kırılma noktasıdır.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Finansal tablolar, bir şirketin performansını değerlendirmenin temel yollarından biridir. Bu tabloların en önemlilerinden biri de bilançodur. Peki, bilanço nedir, neyi anlatır ve nasıl okunmalı?

Bilanço Nedir?

Bilanço, bir şirketin belirli bir tarihteki mali durumunu özetleyen mali tablodur. Şirketin neye sahip olduğunu (varlıklar), ne kadar borcu olduğunu (yükümlülükler) ve bu borçlar çıktıktan sonra ortaklara kalan kısmı (özkaynak) gösterir.

Bilanço denkliği şu temel formüle dayanır:

Varlıklar = Yükümlülükler + Özkaynaklar

Bu formül, bir şirketin tüm kaynaklarının nasıl finanse edildiğini gösterir: ya borç alınarak ya da özkaynaklarla.

Varlıkları Anlamak

Varlıklar, şirketin sahip olduğu her türlü ekonomik değeri ifade eder. İki ana gruba ayrılır:

  • Dönen Varlıklar: Nakit, alacaklar, stoklar gibi kısa sürede paraya çevrilebilen kalemler.

  • Duran Varlıklar: Makine, bina, taşıt gibi uzun vadeli ve işletmenin üretim kapasitesini artıran yatırımlar.

Varlıkların dağılımı, şirketin likidite durumu ve yatırım stratejileri hakkında fikir verir.

Ödenmemiş Yükümlülükler

Yükümlülükler, şirketin dış kaynaklardan sağladığı finansal yükümlülüklerdir.

  • Kısa Vadeli Yükümlülükler: 1 yıl içinde ödenmesi gereken borçlar (ticari borçlar, banka kredi taksitleri).

  • Uzun Vadeli Yükümlülükler: 1 yıldan uzun sürede ödenecek borçlar (tahviller, uzun vadeli krediler).

Şirketin borç yapısı, finansal risk düzeyi hakkında önemli ipuçları sunar.

Eşitliği Anlamak

Bilançodaki “eşitlik” ilkesi, şirketin varlıklarının tamamının bir kaynağı olduğunu ifade eder:

Varlıklar = Borçlar + Özkaynak

Bu, şirketin tüm mal varlığının ya dış borçlarla (yükümlülükler) ya da ortakların yatırımlarıyla (özkaynaklar) finanse edildiği anlamına gelir.

Anahtar Bilanço Oranları

Bilançoyu daha anlamlı kılmak için bazı finansal oranlara bakmak gerekir. İşte en çok kullanılanlar:

  • Cari Oran
    = Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar
    🔹 Şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme kapasitesini gösterir.

  • Borç / Özkaynak Oranı
    = Toplam Yükümlülükler / Özkaynak
    🔹 Şirketin borçla mı, özkaynakla mı finanse edildiğini gösterir. Risk düzeyini anlamak için önemlidir.

  • Aktif Karlılık Oranı
    = Net Kâr / Toplam Varlıklar
    🔹 Şirketin sahip olduğu varlıkları ne kadar verimli kullandığını gösterir.

Bilanço; yatırımcılar, yöneticiler ve kredi verenler için kritik bilgiler sunar. Şirketin sağlığını, borçlarını, likiditesini ve büyüme potansiyelini anlamanın en güçlü yoludur.

Bilançoyu sadece rakamlar yığını olarak değil; şirketin mali fotoğrafı olarak görmek gerekir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.