Connect with us

BANKA HABERLERİ

İSO ilk 500 firmaların Finansal Giderleri % 39 arttı

Yayınlanma:

|

İSO 500 firmaları açıklandı. Listede yer alan firmaların Finansal Giderlerinin 2019’e göre %39 arttığı ortaya çıktı. İSE 500 firmaları ile ilgili sunumda verilerde şu bilgiler yer aldı:

2020 yılında yaşanan salgın, dünyanın tüm ekonomileri üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Öyle ki 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,3 ile son on yılların en sert küçülmesini yaşamış ve daralma hemen hemen tüm bölge ve ülkelerde hissedildi.

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’deki küçülme yüzde 3,5, Euro Bölgesi’ndeki küçülme ise tarihi bir seviyede, yüzde 6,6 olarak gerçekleşmiştir. Japonya’dan Hindistan’a, Brezilya’dan Rusya’ya kadar hissedilen bu ekonomik küçülmeye karşın ülkemiz yüzde 1,8 ile dünyada pozitif büyüme performansı gösteren az sayıda ülkeden biri olmuştur.

Bu noktada Türkiye’nin büyümesi içinde sanayimizin yeri ve önemine değinmeden geçmek istemiyorum. Ekranda da gördüğünüz gibi, 2020 yılında ekonomimiz yüzde 1,8 büyürken, sanayi sektörümüz yüzde 2 ile daha güçlü bir performans ortaya koydu.
Bu performans için şunu söylemek istiyorum. Türkiye sanayisi, daha önce, farklı zamanlarda birçok sektörün sıkıntılar yaşadığı zorlu dönemlerde olduğu gibi; bu salgın döneminde de çok daha hassas ve sorumlu davranarak üretimini devam etti.

Şimdi merakla beklenen “İstanbul Sanayi Odası 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2020 Araştırması” sonuçları.


İSO 500’de üretimden satışlar 2020 yılında; 1 trilyon 22 milyar TL’den 1 trilyon 179 milyar TL’ye yükselerek, yüzde 15,3 oranında artmıştır. 2018’deki yüzde 34,5 ve 2019’daki yüzde 16,4’lük artışlar ile karşılaştırdığımızda üretimden satışlarda büyüme performansı yavaşlamıştır.

2020 yılında tüketici enflasyonu ile arındırıldığında üretimden satışlar reel olarak sadece binde 6 artış göstermiştir. Bu oran son dört yılın en düşük reel artışıdır.

2020 yılında görülen bu yavaşlamada Covid-19’a karşı uygulanan kısıtlamalar ve küresel pazarların bir süre kapalı kalması tabii ki etkili olmuştur. Yılın ikinci yarısında talep toparlanmaya başlasa da, finansal dalgalanma, yükselen faizler ve salgında yükselen ikinci dalga iç satışları sınırlamıştır.

İSO 500’ü oluşturan şirketler 50’lik gruplar halinde değerlendirildiğinde, ilk 10 kuruluş İSO 500’ün toplam üretimden satışlarının dörtte birini oluşturmayı sürdürse de bu payın geçtiğimiz yıllara göre düşüş eğilimi içinde olduğu görülüyor.

Sıralamanın ilk 50’sini oluşturan kuruluşların toplam üretimden satışlar içinden aldığı pay ise bir miktar azalmakla birlikte toplamda yüzde 50’ye yakın seviyelerini koruyor.

İSO 500 Büyük’ün en temel ve üzerinde en çok konuştuğumuz tablolarından biri de; satış ve karlılık performansını gösteren bu tablodur.

İSO 500’ün esas faaliyetlerinden elde ettiği karı gösteren faaliyet karı bir önceki yıla göre yüzde 55 oranında artarak 142,8 milyar TL olmuştur. Faaliyet karlılığı oranı da 2,7 puan artarak yüzde 10,8’e çıkmıştır.

Benzer şekilde ölçülmeye başlandığı 2013’ten bu yana 2019 yılı hariç sürekli artış gösteren FAVÖK büyüklüğü, 2020 yılında yüzde 43,1 artışla 184,4 milyar TL’ye çıkmıştır. FAVÖK karlılığı oranı da 2,6 puan artışla yüzde 13,9’a yükselmiştir.

Yine vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı da yüzde 50,1 artarak 92,5 milyar TL olmuştur. Görüldüğü üzere sanayi kuruluşlarının karları 2020 yılında artış eğilimi göstermiştir.

İSO 500’ün karlılık verilerine baktığımızda, faaliyet karlılığındaki iyileşmenin yanı sıra özellikle net kambiyo karlarının etkisiyle üretim faaliyeti dışı gelirlerdeki artış da karlılığa pozitif katkı yapmıştır.

2020 yılında İSO 500’ün diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karları 237,9 milyar lira iken, gider ve zararları 194,4 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Bu iki rakam arasındaki fark alındığında, İSO 500’ün 43,4 milyar liralık üretim faaliyeti dışı net gelir elde ettiği görülmektedir.
Finansman giderleri, İSO 500’ün karlılığında belirleyici olmayı sürdürmektedir. 2020 yılında Covid-19 salgını ile oluşan finansal koşullar içinde Türk lirasındaki değer kaybı, enflasyondaki artış ve faiz oranlarındaki dalgalanmalar sonucunda bir önceki yıla göre finansman yükü önemli ölçüde artmıştır.

2020 yılında İSO 500’ün finansman giderleri yüzde 39,2 artışla 88,8 milyar TL’ye yükselmiştir. Bununla birlikte, faaliyet karı yüzde 55’lik artışla 142,8 milyar TL’ye çıkmış ve bu sayede finansman giderlerinin faaliyet karına oranı yüzde 69,3’ten yüzde 62,2’ye gerilemiştir. Yaşanan bu göreli iyileşmeye rağmen, sanayi kuruluşlarımız ana faaliyetlerinden elde ettikleri karların halen oldukça önemli bir bölümünü finansman giderlerine ayırmaya devam etmiştir.

İSO 500’ün ana bilanço kalemleri ve son 3 yılda gösterdiği değişimler yer alıyor. Tabloya baktığımızda 2020 yılında İSO 500’ün toplam borçlarının yüzde 23 gibi yüksek bir oranda arttığını görüyoruz. Firmalarımız faaliyet karlılığındaki artışın desteğiyle özkaynaklarını da yüzde 23,2 gibi benzer bir oranda büyütebilmiştir.

Bu durum, borçların özkaynaklara göre çok daha hızlı arttığı geçmiş iki yılla kıyaslandığında umut verici görünüyor. Buna rağmen mevcut borç-özkaynak dağılımının sanayicilerimiz için mutlaka çözülmesi gereken kronik bir sorun.

Bborçlanma ile özkaynakların dağılımını yansıtmaktadır. İSO 500’de 2015 yılı ile birlikte ilk kez yüzde 60’ların üstüne çıkan toplam borçların payı takip eden yıllarda artış eğilimini sürdürmüştür. 2020 yılında ise toplam borçların payı yüzde 68,4 ve özkaynakların payı yüzde 31,6 ile aynı kalmıştır.
İSO 500’ün toplam mali borçları 2020 yılında yüzde 23 oranında artarak 406,3 milyar TL’den 499,6 milyara ulaşmıştır. Borçların vadelerine göre gelişiminde ise kısa vadeli mali borçlar yüzde 22,4’lük artışla 168,3 milyar TL’den 206 milyar TL’ye yükselmiştir. Uzun vadeli mali borçlar ise yüzde 23,3 oranında artarak 238 milyar TL’den 293,5 milyar TL’ye çıktı.

2020 yılında Türkiye’de yüzde 35’lerde seyreden oldukça güçlü bir kredi büyümesi yaşanırken, İSO 500’ün mali borçlarındaki artışın yüzde 23’le sınırlı kalması, kredilerin daha çok sanayi dışı sektörlere yöneldi.
Kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payına baktığımızda, 2017 ve 2018 yıllarında artış eğilimi gösteren bu oranın 2019’da yüzde 41,4’e, 2020’de ise yüzde 41,2’ye gerilediğini görüyoruz. Son iki yılda gerek borç yapılandırmaları gerekse farklı finansal enstrüman seçeneklerine rağmen kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı yatay seyretti.

İSO 500’de duran varlıkların toplam aktifler içindeki payı 2015 yılında yüzde 46,3’e kadar yükseldikten sonra ne yazık ki gerilemeye başlamış ve 2019 yılında yüzde 39,1 olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılında duran varlıkların payı 2,8 puan daha azalarak yüzde 36,3’e gerilemiştir. Olağan dışı koşullar firmaları likit varlıklara yöneltirken, duran varlık yatırımlarını sınırlamıştır.

Tabloda duran varlıklar son yıllarda düşüş eğiliminde olsa da buna yol açan bir faktör ise, en son enflasyon muhasebesi uygulaması 2004 yılında yapılmıştı. Sonrasında firmaların bilançolarında yeniden değerleme işlemi genellikle yapılamadı. Son 3 yılda yüksek enflasyonun hayatımıza yeniden girdiği göz önüne alındığında, sanayimizin duran varlığını yeniden değerleme ihtiyacı açıkça görülmektedir. Sanayicilerimizin son dönemlerde yeniden değerleme taleplerini giderek daha sık bir şekilde dile getirmeleri de bunu göstermektedir.

Değerli Basın Mensupları

Son yıllarda sürekli olarak gündeme getirdiğimiz konulardan biri de “Devreden KDV” miktarlarıdır. Rakamlara baktığımızda İSO 500’ün devreden KDV yükü, geçen seneki sınırlı artışın ardından yükselişini sürdürmüştür. İSO 500’ün üzerindeki devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 14,3 oranında artarak 12,4 milyar TL olmuştur. Bu rakamın İSO 500’ün toplam mali borçlarının yüzde 2,5’i düzeyinde oldu.

Sanayicilerimizin yüksek finansman ihtiyacı sürerken, kuruluşlarımız önemli bir kaynağı, sıfır faiz ile devlete borç vermeye devam etmektedir. Bu noktada, sürekli gündeme getirdiğimiz KDV reformunun hayata geçirilerek artık sanayici üzerindeki yükün kaldırılmalı.
İSO 500’ün her yıl paylaştığımız kar/zarar eden kuruluşlar tablosuna baktığımızda; 2020 yılında kar eden kuruluş sayısı 411’den 423’e yükselmiştir.
İSO 500’ün üretim yapısının niteliği konusunda önemli veriler ortaya koymaktadır. Teknoloji yoğunluğuna göre yaratılan katma değer dağılımına bakıldığında, son 3 yıldır özellikle orta-yüksek ve yüksek teknoloji gruplarında küçük adımlarla da olsa umut veren bir ilerleme görülmekte.

2018 yılında İSO 500’de yaratılan katma değer içerisinde orta yüksek ve yüksek teknoloji ile yaratılan katma değer toplamı yüzde 27,5 iken, bu oran 2019’da yüzde 30,4’e, 2020 yılında yüzde 31,2’ye çıkmıştır.

Hiç kuşkusuz sanayimizde teknoloji yoğunluğunun artırılmasının en önemli yollarından biri, şirketlerimizin AR-GE çalışmaları yapmasıdır.

İSO 500’ün bu anlamda ortaya koyduğu verilere baktığımızda AR-GE harcaması yapan kuruluş sayısının 2013 yılından itibaren kademeli olarak arttığı görülmektedir. Önceki yıl yaşanan duraksamanın ardından 2020 yılında İSO 500’de AR-GE yapan kuruluş sayısı 271 olarak tespit edilmiştir.
2020 yılında İSO 500’ün AR-GE harcamaları, anket verileri ile 6,2 milyar TL’dir ve 2019 yılına göre 4,9 oranında artış göstermiştir. 2019 yılında yüzde 0,58 olan AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranı, 2020’de hafif bir düşüşle yüzde 0,53’e gerilemiştir.
Her zaman söylediğimiz gibi sanayi sektörü, istihdam ve nitelikli insan kaynakları için önemli alanların başında gelmektedir. Bu çerçevede İSO 500’de çalışan sayısındaki gelişmeler ile çalışanlara ödenen maaş ve ücretlerdeki artışlar önemli bir gösterge olmaktadır.

2020 yılında bütün olumsuz gelişmelere rağmen İSO 500’ün istihdamı yüzde 2,9 oranında artmıştır. Yine ödenen maaş ve ücretlerdeki artış yüzde 14,4 olmuştur. Bu rakamlar sanayi sektörünün tüm zorlu koşullara rağmen istihdamını korumaya özen gösterdiğini ortaya koyması açısından önemli.
2020 yılında İSO 500 içinde yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 110’a inmiştir. 2009 yılından sonra İSO 500 içinde yer alan yabancı sermaye paylı kuruluş sayısında yaşanan kademeli gerileme devam etmekte.
Sermaye piyasaları, sanayi kuruluşlarının yeni finansman kaynaklarına ulaşmasında önemli bir faktördür. İSO 500 verilerine baktığımızda, sınırlı sayıda firmanın halka açık olduğunu görüyoruz. Her ne kadar son dönemde halka arzlara ilgi artsa da İSO 500’de halka açık kuruluşların sayısı 67 ile yatay seyrini korumakta.

Halka açık kuruluşların sayısının sınırlı olması, sanayi sektörü ve sermaye piyasaları arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi gereğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu noktada, sanayi şirketlerimizin sermaye piyasalarına açılma ve bu piyasalardan fon sağlama konusunda desteklenmesi oldukça önemli.
İSO 500’de yer alan kuruluşları bağlı olduğu oda bilgilerine göre sıraladığımızda; yavaş da olsa sanayideki Anadolu ağırlığının artmakta.

Son yıllarda sayısal olarak düşüş yaşanmasına karşın en büyük pay 161 şirket ile hala İstanbul Sanayi Odası’na ait. Bu sayının beş yıl önce 180 olduğunu görüyoruz. İstanbul’u Ege Bölgesi Sanayi Odası 44 şirket ile izlerken, Ankara 37, Kocaeli 36, Gaziantep 29, Bursa 19 şirket ile yer alıyor.
Bu tabloda ise İSO 500 kuruluşlarının, Odamız tarafından oluşturulmuş olan 10’lu sektör gruplandırmasına göre dağılımı görülüyor.

Verilere göre İSO 500 içerisinde yer alan firmalarımızın yarıdan fazlası üç sektör grubunda toplanıyor: Bunlar sırasıyla 118 firmayla “ana metaller ve makine imalat sanayii”, 85 firmayla “kara, deniz taşıtları ve yan sanayii” ve 65 firmayla “kimyasal, plastik ve kauçuk ürünler” sektörleri.

Söz konusu sektörler aynı zamanda 2020 yılı verilerine göre üretimden satışların da yarısını gerçekleştirmekte. Öte yandan üretimden satışlar içerisindeki paylarına baktığımızda en yüksek ağırlığın, firma sayısına göre ikinci olan “kara, deniz taşıtları ve yan sanayii” grubunda olduğunu görüyoruz.

5 yıl öncesiyle karşılaştırdığımızda sektörel dağılımdaki en çarpıcı değişimler, firma sayılarının ana metal ve makine imalat sanayii  grubunda 10 artmasına karşılık tekstil ürünleri sanayiinde 20 azalmış olması.
Değerli Basın Mensupları

Sıra araştırmamızın en çok merak edilen kısmı olan büyüklük sıralamasına geldi. Sizlerle paylaştığımız dosyalarda 500 Büyük şirketin üretimden satışlara göre sıralamasını daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz. İlk 10 şirket :

İSO 500 çalışmasında 2020 yılında üretimden satışlara göre en büyük kuruluş geçen yıl olduğu gibi 58 milyar 593 milyon TL ile “TÜPRAŞ-Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.” olmuştur. 45 milyar 223 milyon TL ile ikincilik sırasında “Ford Otomotiv Sanayi A.Ş.” yer almıştır.

31 milyar 242 milyon TL’lik üretimden satışlarıyla “Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş.” üçüncülüğe yerleşirken, “Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.” 30 milyar 812 milyon TL ile dördüncü olmuştur.

2020’de beşinci olan şirketimiz bilgilerinin açıklanmasını istememiştir. Altıncı sırada 24 milyar 30 milyon lira ile “Star Rafineri A.Ş.” yer almıştır. “Arçelik A.Ş.” 21 milyar 803 milyon lira ile yedinci olmuştur.

TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.” 20 milyar 719 milyon liralık üretimden satışlarıyla sekizinci sırada iken, “Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.” 16 milyar 976 milyon liralık üretimden satışlarıyla dokuzuncu olmuştur. “İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.” ise 16 milyar 910 milyon lira ile onuncu sırada bulunmaktadır.
Konuşmamın başında, Covid-19’un hayatın her alanında yarattığı negatif etkiyi İSO 500’ün de bazı verilerinde gördüğümüzü söylemiştim. İSO 500’ün ihracat performansını gösteren bu tabloda bunu en somut şekilde görmekteyiz.

2020 yılı küresel ticaret ve ihracat açısından zor bir yıl olmuştur. Bu zor yılda Türkiye’nin ihracatı yüzde 6,2’lik düşüşle 169,7 milyar dolara gerilemiştir. Sanayi sektörü ihracatı da yüzde 6,6’lık düşüşle 163,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İSO 500’ün ihracatı ise bunların da üstünde yüzde 12,8 oranında gerileyerek 64,1 milyar dolar olmuştur.
2020 yılında İSO 500’ün ihracat performansı Türkiye’nin genel ve sanayi ihracat performansından bir ölçüde olumsuz ayrışsa da yine de İSO 500, Türkiye ihracatı içinde oldukça önemli bir ağırlığa sahiptir. 2020 yılında İSO 500 Türkiye ihracatının 37,8’ini, sanayi sektörü ihracatının ise yüzde 39,2’sini gerçekleştirmiştir.
Bu tablomuzda da ihracat yapan firma sayısını görüyoruz. 2000’li yılların ortalarından itibaren 460 bandında seyreden ihracat yapan kuruluşların sayısı 2020 yılında da 465 oldu.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

QNB Finansbank’ın toplam aktifleri 1 trilyon 145 milyar 846 milyon TL’ye ulaştı

Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin lider finansal kuruluşu ve Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’ın Türkiye’deki iştiraki QNB Finansbank, 2024 yılının ilk çeyreğinde de Türkiye ekonomisine desteğini sürdürdü.

Yayınlanma:

|

Yazan:

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, yerel seçimlerin tamamlandığı ve yeni ekonomik politikalar çerçevesinde istikrarın sağlandığı bir ilk çeyreği geride bıraktıklarını belirterek, QNB Finansbank olarak yıla güçlü bir başlangıç yaptıklarını ve sürdürülebilir büyüme kaydettiklerini söyledi.

2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “Seçimler bitti. Artık uzun bir süre seçim gündeminin olmayacağı bir döneme girdik. Ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkılaştırıcı politikaları istikrarlı bir şekilde yürüttüğünü görüyoruz. Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi tarafından alınan kararların ve atılan adımların enflasyonla mücadele ve piyasalar üzerindeki olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha somut bir şekilde görebileceğiz. Ayrıca, maliye politikalarında da sıkılaştırıcı adımların etkilerini daha fazla hissedeceğimiz bir döneme giriyoruz. Küresel piyasalardaki belirsizliklere ve jeopolitik risklere rağmen, hem ülkemiz ekonomisinin hem de bankamızın 2024 yılına finansal açıdan güçlü bir başlangıç yaptığını düşünüyorum” dedi.

31 Mart 2024 itibarıyla, QNB Finansbank’ın toplam aktifleri, 2023 yıl sonuna kıyasla yüzde 16 artarak 1 trilyon 145 milyar 846 milyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde, net krediler yüzde 16 oranında artış kaydederek 660 milyar 297 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 12 büyüme ile 676 milyar 219 milyon TL’ye ulaştı. QNB Finansbank’ın 2024 yılı ilk çeyreğinde net dönem karı 9 milyar 863 milyon TL olarak gerçekleşti.

Tan, QNB Finansbank’ın ilk çeyrek performası için şunları da söyledi: “Yılın ilk çeyreğinde, CDP İklim Değişikliği Programı’nda ‘A’ derecesi alarak küresel bir başarıya imza atmamız, bankamızın çevresel ve sosyal sorumluluklarını uluslararası platformda da kanıtlar nitelikte. Bu başarılarımızı, sosyal sorumluluk projelerimiz ve sürdürülebilirlik vizyonumuzla da desteklemekteyiz. ‘Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’ etkinliğimiz, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüme geçişte işletmelere rehberlik etmek adına önemli bir platform. Bu tür etkinliklerle, Türkiye’nin dört bir yanında ekonomik büyümeye, dijital ve yeşil dönüşüme katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. ‘Dünyayla1’ vizyonumuz doğrultusunda, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümü merkeze alarak yeni iş stratejileri üzerinde yoğunlaşacağız. Hem finansal hizmetlerimizi çeşitlendirmek hem de sosyal ve çevresel anlamda pozitif değişimler yaratmak için çaba göstereceğiz.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Anadolubank’ta iki üst düzey atama

Anadolubank Ticari ve KOBİ Bankacılık Genel Müdür Yardımcılığı görevine Levent Burak Hakgüden, Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı görevine ise Remzi Süha Dede atandı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türk bankacılık sektörünün saygın ve güçlü kurumları arasında yer alan Anadolubank’ta iki üst düzey atama gerçekleşti.
Bankanın Ticari ve KOBİ Bankacılık Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna daha önce Anadolu Finansal Kiralama A.Ş.’de Genel Müdürlük görevini üstlenen Levent Burak Hakgüden, Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna ise bankacılık mevzuatının gelişimi için birçok önemli projeye imza atan Remzi Süha Dede atandı.

Levent Burak Hakgüden hakkında
Levent Burak Hakgüden, 1998 yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. İş hayatına 1998 yılında Aselsan’da başlayan Hakgüden, bankacılık kariyerine ilk adımını 2000 yılında Dışbank’ta attı. 2002-2017 yılları arasında sırasıyla Citibank, İş Finansal Kiralama, Citibank Finansal Kiralama ve TEB/BNP Paribas Finansal Kiralama’da çeşitli pozisyonlarda görev alan Hakgüden, 2017-2023 yılları arasında Anadolu Finansal Kiralama Genel Müdürlüğünü başarıyla yürüttü.

Remzi Süha Dede hakkında

1984 yılında Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Remzi Süha Dede, 1986 yılında aynı üniversiteden Yönetim Bilimleri alanında yüksek lisans derecesi aldı. Kariyerine 1988 yılında Akbank Teftiş Kurulu’nda Müfettiş Yardımcısı olarak başlayan Remzi Süha Dede, 1994-2015 yılları arasında bankanın Hazine ve Sermaye Piyasaları Operasyon biriminde Müdür yardımcısı, Müdür ve Bölüm Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2008-2013 yılları arasında Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda (VOB) Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelikleri yapan Dede, 2017-2023 yılları arasında uzmanlık alanlarıyla ilgili bilirkişilik ile Risk Yönetiminde Türev Araçlar ve SPL kapsamındaki Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 1 sınavları için eğitmenlik yaptı.
Kariyeri boyunca yenilikçi uygulamalar ile çok sayıda projenin uyarlama ve gelişmesine liderlik eden Dede, Türkiye Bankalar Birliği bünyesindeki çeşitli çalışma gruplarında aktif görev alarak mevzuatın gelişimine katkı sağladı. Remzi Süha Dede Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 3 ve Türev Araçlar lisanslarına sahiptir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

VakıfBank, 70. kuruluş yıl dönümünü bir dizi etkinlikle kutladı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla 1954 yılında 50 milyon liralık sermaye ile kurulan VakıfBank, bugün 2.8 trilyon lira aktif büyüklüğe ulaşarak Türkiye’nin halka açık en büyük bankası olma rolünü üstleniyor. Banka, milli ekonomiye yaklaşık 2 trilyon liralık katkısı ve sürdürülebilir kalkınmadaki anahtar rolü ile 70. yılını kutlamanın gururunu yaşıyor.

Sektörüne yön veren küresel vizyonu, geleceğin bankacılığını bugünden tasarlamaya odaklı ürün ve hizmetleriyle tüm paydaşları için değer oluşturmaya odaklanan VakıfBank, 70. kuruluş yıl dönümünü Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen bir dizi etkinlikle kutladı. Yıl dönümü kutlamaları kapsamında VakıfBank üst yönetimi, 16 Nisan 2024 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü manevi huzurunda ziyaret etti. VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’in anı defterini imzalamasının ardından, VakıfBanklılar akşam yemeğinde bir araya geldi.

18 Nisan’da ise bine yakın VakıfBanklı, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende bir araya geldi. 70. yıl kutlamasının yanı sıra VakıfBank’ta 15 ve 20 yılını doldurmuş çalışanlara da kıdem ödülleri takdim edildi.

Abdi Serdar Üstünsalih: “Hayatın içinde, ülkemizin ve milletimizin daima yanında…”

Bu sene kuruluş yıl dönümlerinin Ramazan Bayramı ile aynı zamana denk gelmesi sebebiyle iki sevinci bir arada yaşadıklarına vurgu yaparak sözlerine başlayan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, çalışanların Ramazan Bayramı’nı da tebrik etti.

Üstünsalih, 15 Ocak 1954 tarihinde kuruluş kanunu ilan edilen, 13 Nisan’da ise 50 Milyon liralık sermayesi, 2 şubesi ve Ulus’taki ilk genel müdürlük binasıyla hizmet vermeye başlayan VakıfBank’ın bugün, 20 milyonu aşan müşteri sayısı, bine yakın şubesi ve 23 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin iki büyük bankasından biri olduğunun altını çizdi. Üstünsalih, 70 yıl önce aldıkları sorumluluğu bugünlere taşıyan tüm çalışma arkadaşlarına da teşekkür etti.

70. yıllarında ülke nüfusunun dörtte birinin VakıfBank’ı tercih etmiş olmasının haklı gururunu yaşadıklarını da belirten Abdi Serdar Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece bankacılık alanında değil finans ve finans dışı pek çok alanda da ülkemiz ve milletimiz için emek vermeye devam ediyoruz. 1954 yılındaki ilk iştirakimiz olan Trakya Çimento Sanayii’nden son iştirakimiz olan Vakıf PayS’e kadar birçok paydaşımız ile ekonomik kalkınma serüveninde yol aldık. Yeterli mi? Elbette yetmez… Türkiye’nin uluslararası alanda en başarılı takımı olarak faaliyet gösteren VakıfBank Spor Kulübü’nü de kurduk ve yaşatıyoruz. 2018 yılında yayın hayatına başlayan VakıfBank Kültür Yayınları ile de kültür dünyasındaki büyük bir boşluğu dolduruyoruz. Hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleri, uygulamaya aldığımız pek çok sürdürülebilir ürün ve hizmetler ile her alanda varız diyoruz. Özetle hayatın içinde, ülkemizin ve milletimizin daima yanında yer alıyoruz.”

“Bugünden sonra da atacağımız her adım ile, ekonomik kalkınmaya destek olmaya devam edeceğiz”

70 yıl boyunca insanların ihtiyaç ve beklentilerinin değiştiğini, bu süre zarfında değişmeyen tek şeyin ise ekonomik ve toplumsal refaha katkı sağlama hedefleri olduğunu kaydeden Üstünsalih,

“Kurulduğumuz günden bu yana, büyük bir özveri ve emekle inşa ettiğimiz marka itibarımızı koruma ve ecdat yadigarı emaneti daha da büyütme düsturuyla çalıştık. Bugün aktif büyüklükte Türkiye’nin en büyük iki bankasından biri, hatta halka açık en büyük bankasıyız. Bu başarının temelinde, çağın dinamiklerini iyi okumak, yerinde karar almak, teknolojiyi izleyen değil ona yön veren stratejiler belirlemek ve şartlar ne kadar zor olursa olsun gayret etmek yatıyor.”

“Bu zamana kadar olduğu gibi bugünden sonra da atacağımız her adım, sadece VakıfBank’ın değil, aynı zamanda ülkemizin de geleceğini şekillendirmeye devam edecektir. Bu anlayış doğrultusunda çok çalışmalıyız” dedi.

VakıfBank 70. yılını “yetmez” mesajıyla kutladı VakıfBank, kuruluş yıl dönümü vesilesiyle “Yaşımız yetmiş ama yetmez” mesajıyla bir de reklam filmi yayınladı. Filmde bugüne kadar Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirdikleri çalışmaları paylaşan VakıfBank, bu ülke için yaptıklarının asla yeterli olmadığını ve gelecek için daha çok çalışma vizyonunu da ortaya koydu. Filmde ayrıca VakıfBank’ın hiçbir koşulda çalışmaktan, ilerlemekten, hayal kurmaktan vazgeçmeyen insanların yanında olacağının da altı çizildi.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.