Connect with us

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İzmir ve Manisa suyu tehlikede!

Manisa’nın Akhisar ilçesinde hayata geçmesi planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İDK tarafından incelenerek son şekli verilip, askıya çıkarıldı. Söz konusu tesisin hayata geçmesi halinde İzmir ve Manisa’nın suyu için büyük tehlike oluşturacağını ifade eden ÇMO İzmir Şube Başkanı Kınay, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma:

|

Manisa’nın Akhisar ilçesinde Zorlu Grubu’na ait Meta Nikel Kobalt Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verilip, halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlıkta ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10 takvim günü görüşe açıldı. Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir ve Manisa’nın mevcutta ve gelecekte içme suyu kaynağı olarak görülen su havzalarının yer aldığı bölgede planlanan yıllık 1 milyon ton kapasiteli Sülfürik Asit Üretim Tesisi Projesi’nin hayata geçtiği takdirde oluşturacağı risklere dikkat çekti. Kınay, söz konusu tesis hayata geçtiği takdirde İzmir ve Manisa’nın suyu için büyük tehlike oluşturacağını vurguladı.

Helil İnay Kınay,

‘RİSKİ BÜYÜTECEK’

Manisa’nın Gördes ilçesinde faaliyet gösteren Zorlu Grubu’na ait Meta Nikel Kobalt Madencilik Şirketi’nin Nikel Madeni için sülfürik asit ihtiyacını karşılamak adına Akhisar’da hayata geçirmeyi planladığı yıllık 1 milyon ton kapasiteli Sülfürik Asit Üretim Tesisi’nin ÇED Raporu’nun askıya çıkması tepki çekti. Söz konusu şirketin işletme faaliyetlerinin halihazırda bölgeye zarar verdiğini, çevresel ve sağlık açısından risk oluşturduğunu ifade eden ÇMO İzmir Şube Başkanı Kınay, Sülfürik Asit Üretim Fabrikası’nın hayata geçmesi durumunda da İzmir ve Manisa’nın mevcutta ve gelecekte içme suyu kaynağı olarak su havzalarındaki riski büyüteceğini ifade etti.

‘HAVZALARI ETKİLEYECEK’

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kınay, “Gördes havzasında faaliyetine devam eden Maden işletmesi ile ilgili geçmiş süreçte verilen ÇED Raporlarına istinaden verilen ÇED Olumlu kararlarına ilişkin çevre örgütleri ve meslek odaları olarak itirazlarımız var, bu noktada mücadelelerimiz sürüyor. Bu maden işletmesinin bölgede yarattığı sıkıntıları geçmişten bugüne dile getiriyoruz. Halihazırda işletmeye sülfürik asit taşıyan tankerlerin yarattığı kazalar ve etkileri ile işletmenin atık sahasından kaynaklanan kirlilik gibi etkiler zaten mevcut koşullarda faaliyetlerin kirlilik yarattığını gösteriyor. Yaşanan süreç, bizim bütün endişelerimizi, paylaştığımız gerekçeleri destekliyor. Bu bölge, İzmir ve Manisa’nın mevcut ve gelecekte su kaynağı olarak kullanmayı planladığı havzalarda yer alıyor. Gördes Barajı, İzmir’in su almaya çalıştığı bir baraj, Başlamış Barajı İzmir’in su kaynağı olarak kullanılması ve yapımı planlanan Gürdük Barajı, Manisa’nın İçme suyu kaynağı olarak planlanan ve yapımı devam eden bir baraj. Maden sahasının atık depolama sahası Gördes Havzası’nda yer alıyor. Sülfürik Asit Fabrikası’nın kurulacağı alan ise Başlamış Barajı’nın havzasında yer alıyor. Söz konusu tesis, İzmir ve Manisa’nın mevcut ve gelecek kullanılacak olan Gördes, Başlamış ve Gürdük Barajı havzalarını kapsıyor. Dolayısıyla bu tesisin yaratacağı riskler de bu su kaynaklarını etkileyecek. Sülfürik asit son derece tehlikeli bir kimyasal… Yani İzmir ve Manisa’nın içme suyu kaynağı olarak görülen su havzaların yer aldığı bölgede planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi Projesi hayata geçtiği takdirde İzmir ve Manisa’nın içme suyu için tehlike çanları çalıyor demektir” diye konuştu.

‘GERİYE DÖNÜŞÜ YOK’

Yıllardır faaliyetini sürdüren söz konusu işletme için yer seçiminin zaten yanlış olduğunu belirten Kınay, “Bu yanlışın etkilerini yaşadık. Bu yanlışlık da kapasite artışı ve planlanan yıllık 1 milyon ton üretim kapasiteli Sülfürik Asit Fabrikası ile devam ediyor. İşletmenin kapasitesinin artırılmasına yönelik de ÇED olumlu kararı çıktı. Cevher Zenginleştirme-Kapasite artışı hakkında verilen ÇED olumlu raporu da bu yıl yeni geçti. Yıllık 1 milyon ton üretim kapasitesi demek, Türkiye’deki mevcut sülfürik asit üretim kapasitesinin toplam kapasitesinden çok daha fazla bir üretimi bu tesis tek başına gerçekleştirecek demektir. Son derece tehlikeli bir kimyasal olan sülfürik asit dolayısıyla, işletme koşullarında yaşanacak herhangi bir kaza sırasında oluşturacağı çevresel riskler; bölgedeki toprak ve su kalitesine yönelik bölgede geri dönüşü olmayan sonuçlar yaratacak. Bölge, tarım arazisi, orman arazisi ve İzmir ile Manisa’nın tek su kaynağı…. Bu kirlendiği anda bunun geriye dönüşü ya da alternatifi yok. Dolayısıyla yer seçimi ile ilgili zaten yanlışlık var. ÇED raporlarında risklerin minimize edileceği ve tedbirlerin alınacağı yönünde taahhütler veriliyor ancak tesisin karnesine baktığımız zaman faaliyetleriyle ortaya çıkan kirlilik ve kazalara baktığımızda bu risklerin yönetilemediğini ve kirliliğe neden olduğunu gördük. İzmir’in ve Manisa’nın su kaynağında madencilik faaliyeti mi yapacaksınız, son derece tehlikeli olan sülfürik asit mi üreteceksiniz yoksa su kaynağını mı koruyacaksınız? Bu alanda ikisi aynı anda olmaz, bir tercih yapılması gerekir. Su kaynağını koruyacaksınız bu alanı her türlü kirlilikten korumanız gerekiyor, madencilik faaliyeti yapacaksanız alternatif bir su kaynağı bulmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR’

ÇMO Başkanı Kınay, işletme ile ilgili yaşanan süreci ve faaliyetlerden kaynaklanan olumsuz etkileri de özetledi. Kınay, “İşletmenin 2009 yılı içerisinde tamamlanan ÇED süreci, yöre halkının ve meslek odalarının önemli itirazlarına karşın, gerekli ve yeterli önlemlerin alındığı belirtilerek ÇED Olumlu Belgesi verilmesi ile sonuçlandırılmıştır. 2017 yılı içerisinde Manisa’nın Gördes ilçesinde Zorlu Grubu tarafından işletilen Gördes Nikel Madeni işletmesine sülfürik asit taşıyan tankerlerin Akhisar Gördes Karayolunda devrilmesi ile yaşanan kazalar sonucunda tonlarca sülfürik asit toprağa dökülmüştü. Yaşanan kazalarda acil müdahale süreçlerinde yaşanan eksiklikler tesisin yarattığı çevresel riskleri ortaya koymuştur. Bölgede yaşayanlar tarım ürünlerinin zarar gördüğü, hayvan ölümlerinin arttığı, sularının kesildiği yönündeki şikayetlerini dile getirmiştir. İşletmenin çalışma süreci içerisinde 4 kademe halinde yapımı planlanan Atık Depolama Tesisinin 2’nci kademe imalat çalışmaları sırasında gövde yakınında heyelanlar gerçekleştiği bilinmektedir. Nikel Madeni İşletmesinin bölgede yarattığı çevresel sorunlar devam ederken; Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından Gördes Nikel Madeni İşletmesinde kapasite artışı ile bölgede maden işletmesine kullanılan sülfürik asit ihtiyacının karşılanması amacı ile yıllık üretim kapasitesi 1 milyon ton olan Sülfürik Asit Fabrikası kurulması ile ilgili ÇED sürecinin başladığı ve 09.10.2018 tarihinde Kalemoğlu Köyünde Halkın Bilgilendirme Toplantısı yapılacağı duyuruldu. Bölge Halkı tarafından gösterilen tepki ile toplantı gerçekleştirilemedi. Ancak gelinen süreçte; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı web sitesinde 10.08.2021 tarihli duyuru ile Manisa’nın Akhisar ilçesinde Meta Nikel Kobalt Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İDK tarafından incelenerek son şekli verilmiş olup, söz konusu rapor halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlıkta ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10 takvim günü görüşe açıldığı ilan edildi. Riskler ve yaşanan süreçler ortadayken bölgeye 1 milyon kapasiteli bir sülfürik asit fabrikası kurulmasının yaratacağı çevresel riskler çok daha hayati önem taşımaktadır. Çevresel Riski çok yüksek olan bu tesislerin planlama, işletilmesi ve denetim süreçlerinde yaşanan aksaklıklar geri dönülemez sonuçlar doğuracaktır” açıklamalarında bulundu.

Gizem TABAN/İZGAZETE

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank’tan Sorumlu Yapay Zeka Manifestosu

Manifesto, toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, şeffaflık, hesap verilebilirlik, dayanıklılık ve veri gizliliği olmak üzere altı temel ilkeye dayalı…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, ‘Sorumlu Yapay Zeka Manifestosu‘nu duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, yenilikçi yapay zeka uygulamalarıyla dikkati çeken Akbank, ABD’de düzenlenen ve yapay zeka uzmanlarını bir araya getiren HumanX Konferansı’nda açıkladığı manifesto aracılığıyla teknolojiyi insan odaklı, etik ve sürdürülebilir bir çerçevede kullanma konusundaki kararlılığını paylaştı.

Uluslararası finans alanında öncü çerçeveler arasında yer alan manifesto, katılımcıların ilgisini çekti.

Manifesto, toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, şeffaflık, hesap verilebilirlik, dayanıklılık ve veri gizliliği olmak üzere altı temel ilkeye dayalı.

İlkeler çerçevesinde yapay zeka teknolojilerini sadece verimlilik ve yenilik için değil, etik ve sorumlu bir yaklaşım geliştirerek uyguladığını vurgulayan Akbank, inovasyon ve dijitalleşmenin gücünü ekonomik, toplumsal ve çevresel fayda yaratmak için kullanarak geleceğin finans ekosisteminde örnek alınacak bir model sunuyor.

Verilerin korunması ve müşteri mahremiyetinin önceliklendirilmesi, yapay zeka algoritmalarının kapsayıcı, şeffaf ve açıklanabilir olması, sürdürülebilir finansal çözümlerin geliştirilmesi, tüm modellerin operasyonel sağlamlık ve güvenlik esaslarına uygun şekilde uygulanması ve hesap verebilirlik mekanizmalarını içeren ilkelerle banka, çalışmalarını küresel standartlarda sürdürecek.

Akbank, manifestoyla duyurduğu sorumlu yapay zeka ilkelerini bir başlangıç noktası olarak konumluyor.

Hızla gelişen bu teknolojinin en iyi örneklerini sunmaya odaklanan banka, sorumlu ve etik yaklaşımını da geliştirmeye ve derinleştirmeye devam edecek. Böylece müşterilerine sunduğu yenilikçi hizmetlerle birlikte yapay zekanın etik ve sorumlu kullanımını gözeten çalışmalarıyla, bankacılığın geleceğini şekillendirmeyi sürdürüyor.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Çin’in yeni kuantum bilgisayarı, Google’ınkinden 1 milyon kat daha hızlı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Çin’in yeni kuantum hesaplama atılımı teknoloji dünyasında büyük ses getirdi.

Çin Bilimler Akademisi’nin parçası olan Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden (USTC) araştırmacılar, hesaplamaları en güçlü süper bilgisayarları bile gölgede bırakan bir hızda işleyen 105 kübitlik Zuchongzhi-3 cihazını tanıttı.

Hakemli bilimsel dergi Physical Review Letters’ta kapak makalesi olarak yayınlanan çalışmaya göre Zuchongzhi-3, mevcut en güçlü süper bilgisayardan 10 üssü 15 kat daha hızlı.

Makalede Zuchongzhi-3 cihazının Google’ın en son yayınlanan kuantum hesaplama sonuçlarından bir milyon kat daha hızlı hesaplamalar gerçekleştirdiği ifade ediliyor.

Kuantum üstünlüğüne giden yol

Kuantum üstünlüğü, bir kuantum bilgisayarının klasik bilgisayarların erişemeyeceği görevleri yerine getirme yeteneğine ulaşması anlamına geliyor. Kuantum üstünlüğüne ulaşmak, bu alandaki temel hedeflerden biriydi.

2019’da Google’ın 53-kübitlik Sycamore işlemcisi, 200 saniyede rastgele bir devre örnekleme görevini tamamlayarak kuantum üstünlüğüne ulaşmıştı. Bu işlemin tamamlanması, o zamanlar dünyanın en hızlı süper bilgisayarında 10.000 yıl sürerdi.

Ancak 2023’te USTC araştırmacıları, 1.400’den fazla A100 GPU (grafik işlem birimi) kullanarak aynı görevi 14 saniyede tamamlayabilen daha gelişmiş klasik algoritmalar üretti.

ABD’deki genişletilmiş bellekle donatılmış Frontier süper bilgisayarının gelişiyle, bu görev artık sadece 1,6 saniyede gerçekleştirilebiliyor. Bu da Google’ın daha önceki kuantum üstünlüğü iddiasına meydan okuyor.

Kuantum üstünlüğü Çin’e geçiyor

Daha sonra, USTC’deki aynı ekip, kıstas olarak optimal klasik algoritmayı kullanarak, 2020’de Jiuzhang fotonik kuantum hesaplama prototipiyle ilk kez kesin olarak kanıtlanmış kuantum üstünlüğünü elde etti.

Bunu 2021’de Zuchongzhi-2 işlemcisi kullanılarak yapılan bir süperiletken gösterisi izledi.

2023’te ise ekibin 255 fotonlu Jiuzhang-3’ü geliştirmesi, klasik süper bilgisayarları büyük ölçüde geride bırakan kuantum üstünlüğünü yakaldı.

Ancak Ekim 2024’te, Google’ın 67 kübit süper iletken kuantum işlemcisi Sycamore, klasik süper bilgisayarları geride bırakarak kuantum üstünlüğünü yeniden ele geçirdi.

Şimdi USTC’deki ekip yeniden el artırıyor ve Zuchongzhi-3 ile radikal bir sıçramayı gözler önüe seriyor.

Ekip Zuchongzhi-3’ün yeteneklerini değerlendirmek için, sistemde 83 kübitlik, 32 katmanlı rastgele devre örnekleme görevi gerçekleştirdi.

Sonuçlar, Zuchongzhi-3’ün dünyanın en güçlü süper bilgisayarını katbekat aşarken, Google’ın en sonki kuantum hesaplama sonuçlarını da bir milyon kat hızlandırıyor.

Yeni atılım bugüne kadar bir süperiletken sistemdeki en güçlü kuantum hesaplama avantajını oluşturuyor.

Okumaya devam et

ŞİRKETLER

Akrasia Etkisi: Ertelemenin Büyüsü

Yayınlanma:

|

Yazan:

1830 yazında, Victor Hugo imkansız bir son teslim tarihi ile karşı karşıyaydır. Bir yıl önce, yayıncısına yeni bir kitap sözü vermiştir ancak o yılı yazmak yerine başka projeler peşinde koşarak, misafirleri ağırlayarak ve işini erteleyerek geçirir.

Hugo, erteleme eğilimini yenmek için garip bir plan yapar: Tüm kıyafetlerini toplar ve yardımcısından onları büyük bir sandığa kilitlemesini ister, dışarı çıkmak için uygun bir kıyafeti olmadığı için çalışma odasında kalır, 1830 sonbahar ve kışı boyunca öfkeyle yazar. “Notre Dame’ın Kamburu” 14 Ocak 1831’de iki hafta erken yayınlanır.

Erteleme sorunu, yüzyıllardır insanoğlu ile. Bu sorun o kadar zamansızdır ki, Sokrates ve Aristoteles gibi eski Yunan filozofları bu tür davranışları tanımlamak için bir kelime geliştirmişlerdir: Akrasia.

Akrasia, iyi muhakemenize karşı hareket etme halidir. Bir şey yapmanız gerektiğini bildiğiniz halde, başka bir şey yaptığınız o zamandır. Yapmak için yola çıktığınız şeyi takip etmenizi engelleyen şey olarak da tanımlanabilecek olan Akrasia, erteleme veya özdenetim eksikliği ile doğrudan ilişkilidir.

Neden Plan Yapıyoruz Ama Harekete Geçmiyoruz?
Bu durum “zaman tutarsızlığı” adı verilen davranışsal bir ekonomi terimiyle ilgilidir. Zaman tutarsızlığı, insan beyninin anlık ödüller uzun vadeli getirilere tercih etme eğilimini ifade eder.

Kendiniz için planlar yaptığınızda aslında gelecekteki benliğiniz için planlar yaparsınız. Gelecek hakkında düşündüğünüzde, beyninizin uzun vadeli fayda sağlayacak eylemlerde bulunmanın değerini görmesi kolaylaşır.

Ancak karar verme zamanı geldiğinde, artık gelecekteki benliğiniz için bir seçim yapmazsınız, anın içindesinizdir. Hayatınızda bir değişiklik yapmak için motive olmuş hissederek yatağa gitmenizin ancak uyandığınızda kendinizi eski kalıpların içinde bulmanızın bir nedeni de budur.

Anlık hazzın çekimine nasıl direneceğinizi anlamak, sürekli olmasa da en ara sıra, bulunduğunuz yer ile olmak istediğiniz yer arasındaki uçurumu kapatmanıza yardımcı olabilir:

  • Gelecekteki eylemlerinizi tasarlayın: Victor Hugo, yazmaya odaklanabilmek için giysilerini kilitlediğinde, “bağlılık aracı” olarak adlandırılan şeyi yaratır. Bağlılık aracı, şu anda yaptığınız şeyin gelecekteki eylemleriniz üzerindeki etkisini kontrol etmeye ve eylemlerinizi tasarlamanıza yardımcıdır.
  • Başlama korkusunu azaltın: “Bir işi yapmanın ortasında olmak genellikle ertelemenin ortasında olmaktan daha az acı vericidir.”

Çoğu zaman zor olan işin içinde olmak değil, işe başlamaktır. Harekete geçmemizi engelleyen sürtüşme, genellikle davranışı başlatmanın etrafında toplanır. Bir kez başladığınızda, işi yapmak genellikle daha az acı verecektir.

  • Uygulama niyetleri: Bir uygulama niyeti, gelecekte belirli bir zamanda belirli bir davranışı uygulama niyetinizi belirttiğiniz zamandır.

Beynimiz, anlık ödülleri uzun vadeli getirilere tercih eder. Bu sadece zihnimizin nasıl çalıştığının bir sonucudur, değiştirilebilir.

Tomorrow

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.