Connect with us

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İzmir ve Manisa suyu tehlikede!

Manisa’nın Akhisar ilçesinde hayata geçmesi planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İDK tarafından incelenerek son şekli verilip, askıya çıkarıldı. Söz konusu tesisin hayata geçmesi halinde İzmir ve Manisa’nın suyu için büyük tehlike oluşturacağını ifade eden ÇMO İzmir Şube Başkanı Kınay, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma:

|

Manisa’nın Akhisar ilçesinde Zorlu Grubu’na ait Meta Nikel Kobalt Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verilip, halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlıkta ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10 takvim günü görüşe açıldı. Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir ve Manisa’nın mevcutta ve gelecekte içme suyu kaynağı olarak görülen su havzalarının yer aldığı bölgede planlanan yıllık 1 milyon ton kapasiteli Sülfürik Asit Üretim Tesisi Projesi’nin hayata geçtiği takdirde oluşturacağı risklere dikkat çekti. Kınay, söz konusu tesis hayata geçtiği takdirde İzmir ve Manisa’nın suyu için büyük tehlike oluşturacağını vurguladı.

Helil İnay Kınay,

‘RİSKİ BÜYÜTECEK’

Manisa’nın Gördes ilçesinde faaliyet gösteren Zorlu Grubu’na ait Meta Nikel Kobalt Madencilik Şirketi’nin Nikel Madeni için sülfürik asit ihtiyacını karşılamak adına Akhisar’da hayata geçirmeyi planladığı yıllık 1 milyon ton kapasiteli Sülfürik Asit Üretim Tesisi’nin ÇED Raporu’nun askıya çıkması tepki çekti. Söz konusu şirketin işletme faaliyetlerinin halihazırda bölgeye zarar verdiğini, çevresel ve sağlık açısından risk oluşturduğunu ifade eden ÇMO İzmir Şube Başkanı Kınay, Sülfürik Asit Üretim Fabrikası’nın hayata geçmesi durumunda da İzmir ve Manisa’nın mevcutta ve gelecekte içme suyu kaynağı olarak su havzalarındaki riski büyüteceğini ifade etti.

‘HAVZALARI ETKİLEYECEK’

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kınay, “Gördes havzasında faaliyetine devam eden Maden işletmesi ile ilgili geçmiş süreçte verilen ÇED Raporlarına istinaden verilen ÇED Olumlu kararlarına ilişkin çevre örgütleri ve meslek odaları olarak itirazlarımız var, bu noktada mücadelelerimiz sürüyor. Bu maden işletmesinin bölgede yarattığı sıkıntıları geçmişten bugüne dile getiriyoruz. Halihazırda işletmeye sülfürik asit taşıyan tankerlerin yarattığı kazalar ve etkileri ile işletmenin atık sahasından kaynaklanan kirlilik gibi etkiler zaten mevcut koşullarda faaliyetlerin kirlilik yarattığını gösteriyor. Yaşanan süreç, bizim bütün endişelerimizi, paylaştığımız gerekçeleri destekliyor. Bu bölge, İzmir ve Manisa’nın mevcut ve gelecekte su kaynağı olarak kullanmayı planladığı havzalarda yer alıyor. Gördes Barajı, İzmir’in su almaya çalıştığı bir baraj, Başlamış Barajı İzmir’in su kaynağı olarak kullanılması ve yapımı planlanan Gürdük Barajı, Manisa’nın İçme suyu kaynağı olarak planlanan ve yapımı devam eden bir baraj. Maden sahasının atık depolama sahası Gördes Havzası’nda yer alıyor. Sülfürik Asit Fabrikası’nın kurulacağı alan ise Başlamış Barajı’nın havzasında yer alıyor. Söz konusu tesis, İzmir ve Manisa’nın mevcut ve gelecek kullanılacak olan Gördes, Başlamış ve Gürdük Barajı havzalarını kapsıyor. Dolayısıyla bu tesisin yaratacağı riskler de bu su kaynaklarını etkileyecek. Sülfürik asit son derece tehlikeli bir kimyasal… Yani İzmir ve Manisa’nın içme suyu kaynağı olarak görülen su havzaların yer aldığı bölgede planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi Projesi hayata geçtiği takdirde İzmir ve Manisa’nın içme suyu için tehlike çanları çalıyor demektir” diye konuştu.

‘GERİYE DÖNÜŞÜ YOK’

Yıllardır faaliyetini sürdüren söz konusu işletme için yer seçiminin zaten yanlış olduğunu belirten Kınay, “Bu yanlışın etkilerini yaşadık. Bu yanlışlık da kapasite artışı ve planlanan yıllık 1 milyon ton üretim kapasiteli Sülfürik Asit Fabrikası ile devam ediyor. İşletmenin kapasitesinin artırılmasına yönelik de ÇED olumlu kararı çıktı. Cevher Zenginleştirme-Kapasite artışı hakkında verilen ÇED olumlu raporu da bu yıl yeni geçti. Yıllık 1 milyon ton üretim kapasitesi demek, Türkiye’deki mevcut sülfürik asit üretim kapasitesinin toplam kapasitesinden çok daha fazla bir üretimi bu tesis tek başına gerçekleştirecek demektir. Son derece tehlikeli bir kimyasal olan sülfürik asit dolayısıyla, işletme koşullarında yaşanacak herhangi bir kaza sırasında oluşturacağı çevresel riskler; bölgedeki toprak ve su kalitesine yönelik bölgede geri dönüşü olmayan sonuçlar yaratacak. Bölge, tarım arazisi, orman arazisi ve İzmir ile Manisa’nın tek su kaynağı…. Bu kirlendiği anda bunun geriye dönüşü ya da alternatifi yok. Dolayısıyla yer seçimi ile ilgili zaten yanlışlık var. ÇED raporlarında risklerin minimize edileceği ve tedbirlerin alınacağı yönünde taahhütler veriliyor ancak tesisin karnesine baktığımız zaman faaliyetleriyle ortaya çıkan kirlilik ve kazalara baktığımızda bu risklerin yönetilemediğini ve kirliliğe neden olduğunu gördük. İzmir’in ve Manisa’nın su kaynağında madencilik faaliyeti mi yapacaksınız, son derece tehlikeli olan sülfürik asit mi üreteceksiniz yoksa su kaynağını mı koruyacaksınız? Bu alanda ikisi aynı anda olmaz, bir tercih yapılması gerekir. Su kaynağını koruyacaksınız bu alanı her türlü kirlilikten korumanız gerekiyor, madencilik faaliyeti yapacaksanız alternatif bir su kaynağı bulmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR’

ÇMO Başkanı Kınay, işletme ile ilgili yaşanan süreci ve faaliyetlerden kaynaklanan olumsuz etkileri de özetledi. Kınay, “İşletmenin 2009 yılı içerisinde tamamlanan ÇED süreci, yöre halkının ve meslek odalarının önemli itirazlarına karşın, gerekli ve yeterli önlemlerin alındığı belirtilerek ÇED Olumlu Belgesi verilmesi ile sonuçlandırılmıştır. 2017 yılı içerisinde Manisa’nın Gördes ilçesinde Zorlu Grubu tarafından işletilen Gördes Nikel Madeni işletmesine sülfürik asit taşıyan tankerlerin Akhisar Gördes Karayolunda devrilmesi ile yaşanan kazalar sonucunda tonlarca sülfürik asit toprağa dökülmüştü. Yaşanan kazalarda acil müdahale süreçlerinde yaşanan eksiklikler tesisin yarattığı çevresel riskleri ortaya koymuştur. Bölgede yaşayanlar tarım ürünlerinin zarar gördüğü, hayvan ölümlerinin arttığı, sularının kesildiği yönündeki şikayetlerini dile getirmiştir. İşletmenin çalışma süreci içerisinde 4 kademe halinde yapımı planlanan Atık Depolama Tesisinin 2’nci kademe imalat çalışmaları sırasında gövde yakınında heyelanlar gerçekleştiği bilinmektedir. Nikel Madeni İşletmesinin bölgede yarattığı çevresel sorunlar devam ederken; Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından Gördes Nikel Madeni İşletmesinde kapasite artışı ile bölgede maden işletmesine kullanılan sülfürik asit ihtiyacının karşılanması amacı ile yıllık üretim kapasitesi 1 milyon ton olan Sülfürik Asit Fabrikası kurulması ile ilgili ÇED sürecinin başladığı ve 09.10.2018 tarihinde Kalemoğlu Köyünde Halkın Bilgilendirme Toplantısı yapılacağı duyuruldu. Bölge Halkı tarafından gösterilen tepki ile toplantı gerçekleştirilemedi. Ancak gelinen süreçte; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı web sitesinde 10.08.2021 tarihli duyuru ile Manisa’nın Akhisar ilçesinde Meta Nikel Kobalt Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Sülfürik Asit Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İDK tarafından incelenerek son şekli verilmiş olup, söz konusu rapor halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlıkta ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10 takvim günü görüşe açıldığı ilan edildi. Riskler ve yaşanan süreçler ortadayken bölgeye 1 milyon kapasiteli bir sülfürik asit fabrikası kurulmasının yaratacağı çevresel riskler çok daha hayati önem taşımaktadır. Çevresel Riski çok yüksek olan bu tesislerin planlama, işletilmesi ve denetim süreçlerinde yaşanan aksaklıklar geri dönülemez sonuçlar doğuracaktır” açıklamalarında bulundu.

Gizem TABAN/İZGAZETE

Okumaya devam et

GÜNCEL

Mehmet Şimşek: Yeşil dönüşüm Türkiye için gereklilik

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin yeşil ekonomi ve enerji dönüşümünde attığı adımlara değinerek, yenilenebilir enerjiye yatırımın bir gereklilik olduğunu vurguladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İslam Kalkınma Bankasının (İKB) 50. yıl dönümü dolayısıyla Riyad’da düzenlenen İKB Yıllık Toplantıları kapsamında “Guvernörler Diyaloğu-Türkiye” oturumu düzenlendi.

Toplantıda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de enflasyonla mücadeleyi desteklemek için güvenilir bir mali çerçeve oluşturduklarını ve depremin etkilerine rağmen kamu maliyesinin iyiye gittiğini söyledi.

Türkiye’nin kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 29,5 ile gelişmekte olan piyasaların ortalamasının yarısından daha az olduğunu dile getiren Şimşek, mali disiplinin de Türkiye’nin Orta Vadeli Programı’nın temel bileşenlerinden olduğunu vurguladı.

Şimşek, Türkiye’nin çok kapsamlı bir yapısal reform gündemi de olduğunu kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Para politikası ve maliye politikası arzu ettiğiniz sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olabilir ancak bunları sürdürülebilir kılmak yapısal uyum gerektirir. Dolayısıyla yapısal reform programımız verimliliği arttırmayı, rekabetçiliği geliştirmeyi ve dolayısıyla potansiyel büyümeyi artırmayı amaçlıyor. Gördüğünüz gibi program oldukça sağlam, kendi içinde tutarlı ve güvenilir. Programı açıkladığımızdan bu yana güçlü bir yatırımcı ilgisi var. Yurt içi ve yurt dışından gelen tepkiler oldukça güçlü oldu. Bu, 2 yıllık bir program. Dolayısıyla tam sonuçlarını görmemiz için zamana ihtiyacımız var. İlk göstergeler programın işe yaradığı ve Türkiye’yi yeniden sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına oturtmak için gerekenlere sahip olduğu yönünde.”

“YEŞİL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE İÇİN GEREKLİLİK” 

Bakan Şimşek, Türkiye’nin yeşil ekonomi ve enerji dönüşümünde attığı adımlara değinerek, yenilenebilir enerjiye yatırımın bir gereklilik olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin 2022’de petrol ve doğal gaz ithalatına 97 milyar dolar ödediğini anımsatan Şimşek, bu rakamın 2023’te 70 milyar doların üzerinde olduğunu ve bu yıl da 80 milyar dolara yakın olacağını söyledi.

Şimşek, Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltabildiği ölçüde makro finansal istikrarsızlığın ana kaynağı olan cari açığı da düşürebileceğini belirterek, “Dolayısıyla, bizim için cari açığın sürdürülebilirliği söz konusu olduğunda, yenilenebilir enerji kilit öneme sahip. Tek başına yenilenebilir enerji de değil, ekonominin yeşil dönüşümü konusunda büyük bir potansiyelimiz var.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin geçen yıl dünyadaki en büyük 4’üncü turizm destinasyonu olduğuna değinen Şimşek, “Bu yıl 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz. Yılın ilk 3,5 aylık dönemindeki rezervasyonlara ve seyahatlere baktığımızda, hedeflerimizle uyumlu bir ilerleme olduğunu görüyoruz ki bu Ukrayna ve Gazze’deki gelişmelere rağmen.” diye konuştu.

“EKONOMİLER İÇİN İTİCİ RÜZGAR” 

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Şimşek, küresel merkez bankalarının faiz politikaları ve gelişmekte olan piyasalara ilişkin bir soru üzerine, şu anda iyi bir hikayesi olan çok az gelişmekte olan ülke bulunduğunu söyledi.

Türkiye’nin harika bir hikayesinin olduğunu dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hikaye, ülkemizin yapısal olarak dönüşümüdür. Türkiye’nin programı fiyat istikrarını sağlamaya yönelik ancak sadece bununla sınırlı değil. Kapsamlı bir yapısal reform programı da var. İnsan kaynağına yatırım yapmaya, yatırım ortamını iyileştirmeye, kamu maliyesi reformu yapmaya kararlıyız. Yeşil dönüşüm kadar dijital dönüşüm de önemli ve biz bu ikiz dönüşüm konusunda da gerekli adımları atacağız.”

Şimşek, ABD Merkez Bankası (Fed) veya Avrupa Merkez Bankası gibi bankaların ileriye dönük politikalarını gevşetmesinin finansal koşulları iyileştirme potansiyeli olduğunu vurgulayarak, finansal koşullar gevşediğinde getiri arayışının da güçleneceğini söyledi.

Türkiye gibi ülkelerin daha fazla yatırım çekmek istediğini ve risk iştahının arttığını kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Küresel finansal genişleme aynı zamanda küresel büyüme için potansiyel destekleyici bir ortam anlamına ve güçlü küresel büyüme daha yüksek risk iştahı anlamına geliyor. Dolayısıyla, yüksek risk iştahı, gelişmekte olan piyasalara açıkça fayda sağlıyor ve Türkiye de bunlardan biri. Biz harika bir hikayeye sahibiz ancak aynı zamanda küresel koşulların gevşemesi biz ve diğer gelişmekte olan ekonomiler için itici bir rüzgar olacak.”

Okumaya devam et

GÜNCEL

İŞ STRESİNİ AZALTACAK 10 ETKİLİ YÖNTEM

Yayınlanma:

|

Yazan:

İş stresi; bir bireyin çalışma ortamında karşılaştığı baskılar, talepler veya zorluklarla baş etme sürecinde yaşadığı olumsuz duygusal ve fiziksel tepkiler olarak tanımlanıyor. İş stresi, işle ilgili beklentilerin, görevlerin veya çalışma koşullarının bireyin kaynakları üzerinde baskı yaratması sonucu oluşuyor.

Bireyin performansını, sağlığını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen iş stresiyle başa çıkma becerileri geliştirmek ve iş ortamındaki olumsuz etkenleri azaltmak büyük önem taşıyor.

LifeClub Sağlık Hizmetleri Uzm. Klinik Psikoloğu Cansu Karaman, iş yerinde stresi azaltmak için etkili 10 tekniği şöyle sıraladı:

Derin Nefes Almak: Stresle başa çıkmak için derin nefes alma teknikleri oldukça etkilidir. Yavaş ve derin nefes alarak, vücudu rahatlatmak ve zihinsel odaklanmayı artırmak mümkündür.
Zaman Yönetimi: İşleri düzenlemek ve önceliklendirmek, zaman yönetimi becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Bu, işleri daha etkili bir şekilde tamamlamanıza ve stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Mola Vermek: Düzenli aralıklarla kısa molalar vermek, zihinsel tazelik sağlar. Fiziksel olarak uzaklaşıp, birkaç dakika boyunca dinlenmek stresi azaltabilir.
Fiziksel Aktivite: Fiziksel egzersiz, stres hormonlarını azaltabilir ve endorfin salgılayarak ruh halinizi iyileştirebilir. İş gününüzde kısa bir yürüyüş yapmak veya egzersiz yapmak faydalı olabilir.
Problem Çözme Yeteneklerini Geliştirmek: Stresle başa çıkmanın bir yolu da problem çözme yeteneklerinizi geliştirmektir. Sorunlarla yüzleşmek yerine, çözümler bulmak ve olumlu bir yaklaşım benimsemek stresi azaltabilir.
Sosyal Destek: İş yerinde sosyal bir destek ağı kurmak önemlidir. İş arkadaşlarıyla iletişim kurmak, duygusal destek sağlamak ve problemleri paylaşmak, stresle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Gelişmiş İletişim: Açık iletişim, anlaşmazlıkları önlemeye ve işyerindeki stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Duygularınızı ifade etmek ve iş arkadaşlarıyla etkili iletişim kurmak önemlidir.
Mindfulness ve Meditasyon: Meditasyon ve mindfulness teknikleri, zihinsel odaklanmayı artırabilir, stresi azaltabilir ve duygusal dengeyi destekleyebilir.
Çalışma Ortamını Düzenleme: Rahat bir çalışma ortamı stresi azaltabilir. Düzenli ve temiz bir çalışma alanı, verimliliği artırır stresle başa çıkmaya yardımcı olur.
Esneklik ve Kabul: Bazı durumları değiştiremeyeceğinizi kabul etmek ve esnek olmak, stresle baş etmenin önemli bir yönüdür. Kontrol edilemeyen faktörlere odaklanmak yerine, üzerinde kontrol sahibi olduğunuz şeylere odaklanmak önemlidir.

Okumaya devam et

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İSTANBULLULAR, KADIKÖY’DE ATALIK TOHUMLARLA BULUŞUYOR

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kadıköy Belediyesi’nin atalık tohum üretimini korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla bu yıl 3.’sünü düzenlediği Kadıköy Tohum Takas Şenliği, 28 Nisan Pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirilecek. Ziyaretçilere atalık tohumların hediye edileceği şenlikte, 30’dan fazla üretici ve kooperatif de stant açacak.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı gıdaya erişimin önündeki en büyük tehditlerden biri hibrit ya da tek tip tohumlar. Laboratuarlarda hazırlanan tek seferlik tohumlardan üretilen meyve ve sebzeler, hem insan sağlığını riske atıyor hem de bu gıdaların geleceğini tehdit ediyor. Kadıköy Belediyesi de çiftçilerin yüz yıllardır ambarlarında saklayıp ertesi yıl yeniden toprakla buluşturduğu atalık tohumların korunması, çoğaltılması ve yaygınlaştırılması için her yıl tohum takas şenlikleri düzenliyor. Sağlıklı, temiz gıda üretimini teşvik etmek için Kadıköy Bostanları projesini hayata geçiren Kadıköy Belediyesi, tohum takas şenlikleriyle de doğal tarımı desteklemeye devam ediyor.

Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Tohum Takas Şenliği’nin açılış konuşmasını Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı yapacak. Açılışın ardından etkinlik, Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi’nin gerçekleştireceği müzik dinletisiyle devam edecek. 3. Kadıköy Tohum Takas Şenliği’nde 6 farklı başlıkta atölyeler ile Tohumun Önemi başlıklı bir panel de düzenlenecek. Ziraat Yüksek Mühendisi Gökhan Turan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilecek panele Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran, Çiftçi Berin Ertürk, Tarım Yazarı Abdullah Aysu konuşmacı olarak katılacak. 30’dan fazla üretici ve kooperatifin stant açacağı şenlikte ziyaretçiler arasında tohum takası yapılacak.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.