Connect with us

BANKA HABERLERİ

Kurumsal Yönetici Körlüğü nedir?

Yayınlanma:

|

Kurumsal Yönetici Körlüğü, bir organizasyonda yöneticilerin belirli sorunları veya zayıf noktaları fark edememe, tanımlayamama ya da önemsememe durumudur. Bu körlük, yöneticilerin iş süreçlerini iyileştirme, rekabetçi avantajlarını koruma veya krizleri önceden görme yeteneklerini zayıflatır ve işletmenin uzun vadeli başarısını tehdit eder. Kurumsal Yönetici Körlüğü, hem bireysel yöneticilerin özelliklerinden kaynaklanabilir, hem de kurum kültürü gibi yapısal nedenlerle ortaya çıkabilir. İşte bu körlüğün daha detaylı açıklaması:

1. Psikolojik Faktörler

  • Başarıya Odaklanma ve Özgüven Aşırılığı: Yöneticiler, önceki başarılarına aşırı güven duyduklarında, yeni gelişen sorunları göz ardı etme eğiliminde olabilirler. Başarıya odaklanma, bu sorunları “küçük detaylar” olarak algılama yanılgısına yol açabilir.
  • Onaylama Yanlılığı: Yöneticiler, kendi inançlarını veya kararlarını destekleyen bilgileri daha çok dikkate alarak, karşıt fikirleri veya potansiyel sorunları görmezden gelebilir. Bu, yanılgılı kararların devam etmesine sebep olur.
  • Konfor Alanında Kalma Eğilimi: Bazı yöneticiler, var olan düzeni korumak için sorunlarla yüzleşmekten kaçınır. Yenilikçi ve zorlayıcı çözümler üretmek yerine, risk almadan mevcut işleyişe bağlı kalmayı tercih edebilirler.

2. Kurum Kültürü ve Yapısal Faktörler

  • Kurum İçi Eleştiri Kültürünün Olmaması: Bazı şirketlerde, eleştirisel düşünme teşvik edilmez, hatta cezalandırılır. Çalışanlar, yanlış anlaşılma veya işlerini kaybetme korkusuyla yöneticilere geri bildirim vermekten çekinebilir. Böyle bir ortamda yöneticiler, iş süreçlerindeki sorunları veya eksiklikleri fark edemez.
  • Geri Bildirim Mekanizmalarının Eksikliği: Yeterli geri bildirim mekanizmalarının bulunmaması, yöneticilerin çalışanlardan ve dış paydaşlardan alınan geri bildirimleri duymasını engeller. Bu eksiklik, körlüğü pekiştirir.
  • Hiyerarşik Engeller: Kurum içinde çok fazla hiyerarşi olduğunda, alttan gelen bilgi akışı kısıtlanır veya çarpıtılır. Orta kademe yöneticiler, üst yönetimin hoşuna gitmeyecek sorunları saklayabilir, bu da yöneticilerin şirketteki gerçek durumu görmesini zorlaştırır.

3. İş Süreçlerinde Yenilikçilik Eksikliği

  • Stratejik Körlük: Sektördeki değişiklikler veya yeni rekabet stratejileri fark edilmeyebilir. Örneğin, teknolojik yenilikleri uygulamak yerine mevcut düzenin sürdürülebilir olduğunu düşünmek, uzun vadede rekabet gücünü zayıflatır.
  • Müşteri Geri Bildirimlerini Değerlendirmeme: Müşteri geri bildirimlerini dikkate almamak, müşteri memnuniyetsizliği veya değişen taleplerin göz ardı edilmesine neden olur. Bu da şirketin müşteri odaklı bir yaklaşımdan uzaklaşmasına yol açar.
  • Veriye Dayalı Karar Alma Eksikliği: Bazı yöneticiler, geçmişte sezgisel kararlarla başarı sağlamış olabilir, ancak günümüzün rekabetçi ortamında veriye dayalı karar almak kritik bir gereklilik haline gelmiştir. Verileri analiz etmekten kaçınmak, doğru stratejiler geliştirmeyi engelleyebilir.

4. Dış Etkenlere Duyarsızlık

  • Pazar Dinamiklerini İzlememe: Pazarın sürekli değişen dinamikleri ve rakiplerin stratejilerindeki değişiklikler izlenmezse, işletme dış çevreye karşı duyarsız hale gelir. Özellikle küresel pazarlarda, bu tür körlük önemli riskler taşır.
  • Yatırımcı ve Paydaş Geri Bildirimlerini Göz Ardı Etme: Yatırımcılar veya diğer paydaşlar, yönetimle ilgili geri bildirimlerde bulunabilir. Bu geri bildirimler dikkate alınmazsa, yöneticiler işletmenin dışarıdan nasıl göründüğünü anlayamaz ve bu da itibar kaybına yol açabilir.
  • Toplumsal ve Yasal Değişiklikleri İzlememe: Çevresel, yasal ve etik standartlardaki değişikliklere uyum sağlamayan yöneticiler, kurumun itibarını riske atabilir ve hukuki sorunlarla karşılaşabilir.

5. Kurumsal Körlüğü Aşma Yöntemleri

Kurumsal Yönetici Körlüğü’nü aşmak için bazı temel yaklaşımlar geliştirilmiştir:

  • Düzenli ve Nesnel Geri Bildirim Alışkanlığı: Çalışanların ve müşterilerin geri bildirimlerini daha sık değerlendirme alışkanlığı edinmek önemlidir. Bu, sadece mevcut süreçleri geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda yöneticilerin dışarıdan bakabilme yeteneğini artırır.
  • Dış Danışmanlık veya Üçüncü Taraf Denetimi: Objektif değerlendirme sağlayacak bağımsız denetçiler veya danışmanlar, işletmenin zayıf noktalarını belirlemekte yardımcı olabilir. Dış gözle yapılan analizler, kör noktaları aydınlatabilir.
  • Veriye Dayalı Karar Alma Kültürü Oluşturmak: Günümüzün veri odaklı iş ortamında, kararları sağlam veriler üzerine inşa etmek önemlidir. Analitik raporlar, müşteri analizleri ve pazar araştırmaları, doğru karar alma süreçlerini destekler.
  • Açık İletişim ve Şeffaflık: Yöneticilerin, çalışanlardan gelen geri bildirimleri dikkate aldığını göstermesi ve hataları kabul edebilmesi güveni pekiştirir. Böyle bir ortam, kurumsal körlüğün azalmasına katkıda bulunur.

Bu adımlar, kurumsal yöneticilerin organizasyon içindeki gelişmeleri daha iyi analiz etmesine ve objektif bir bakış açısıyla kararlar almasına yardımcı olabilir. Yöneticilerin kendi yetkinliklerini geliştirmeleri ve iş süreçlerine yenilikçi yaklaşımlar katmaları, uzun vadede hem organizasyonel başarıyı artıracak hem de kurumsal körlüğü azaltacaktır. GPT

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

AKBANK’TA ŞOK AYRILIK, ING’YE GEÇİYOR

Yayınlanma:

|

Yazan:

AKBANK’ta şok ayrılık:

Banka “Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler İş Birimi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Burcu Civelek Yüce, bu görevinden, 04.07.2025 tarihinden geçerli olmak üzere ayrılacaktır” açıklaması yaptı.

Burcu Civelek YÜCE, bankanın Dijitalleşme sürecinde ekibi ile dizayn etmiş ana yönetici konumundaydı. Banka sistemlerinin sık sık çökmesinde eleştirilerin hedefinde olan isimlerin başında yer alıyordu.

ING BANK’a geçiyor

ING BANK Burcu Civelek Yüce’nin kendi bünyelerinde geçeceğini duyurdu. Uzun yıllar AKBANK’ta görev yapan ve mental olarak yıpranan Yüce bu şekilde kendini yeniden kanıtlama fırsatı da yakalamış olacak.

 

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MERKEZİ YÖNETİMİN 2025 MAYIS AYI GELİR GİDER ANALİZİ

Yayınlanma:

|

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bugün (15.06.2025) yayınladığı veriler baz alınarak Merkezi Yönetimin 2024 Mayıs ayı sonu (önceki dönem) ile 2025 Mayıs ayı sonu (cari dönem) kıyaslanarak değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan verilerden hazırladığımız tablo aşağıda sunulmuştur.

TESPİTLERİMİZ

1- Toplam gelirler içinde en yüksek tutarlı kalemler: Gelir Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’dir. Cari dönemde bu 4 vergi türünün toplamı, toplam vergi gelirlerinin %70,7’sini oluşturmaktadır.
2- Toplam vergi gelirlerinin önceki dönemde %17,’4’ü, cari dönemde ise %20,9’u faiz ödemelerine gitmiştir..
3- Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SGK) Görevlendirme Giderleri ile Hazine Yardımları adı altında yapılan ödemelerde önemli artış olmuştur. SGK’ya bir önceki dönemde 593,8 milyar TL aktarılırken, bu tutar cari dönemde 891,4 milyar TL olmuştur.
4- Bütçe açığı diğer kalemlere kıyasen daha düşük artış göstermiştir. Ancak yaptığımız araştırmalarda yılların son ayındaki bütçe açığı önceki aylara göre inanılmaz artmaktadır. Örneğin yılların ilk 11aylık bütçe açıkları toplamı (milyar TL); 2022’de 20,4; 2023’te 532,4; 2024’te 1.226,9 iken Aralık aylarındaki (tek aylık) bütçe açığı 2022’de 122,2; 2023’te 848, 2024’te ise 829,2 olmuştur. Sebebini bilmiyoruz. Ancak bu bağlamda yılın bütçe açığı sene sonunda netleşmektedir.


SONUÇ

Cari dönemde, personel giderleri+SGK’ya aktarılan tutar+faiz giderleri, toplam harcamaların %54,3’ünü oluşturmaktadır. Bu harcama kalemleri ve diğer harcama kalemleri dikkate alınınca gider tarafında harcamaları azaltacak tedbirlerin alınması zor görünmektedir. Sıklıkla gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin de bu büyüklükteki bütçede önemli bir sonuç sağlamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Merkezi Yönetimin gelirleri arttırıcı (vergi oranlarını arttırma, yeni vergiler koyma, muafiyetleri ve istisnaları kaldırma gibi) uygulamalara gideceği kanaatindeyiz.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Sıddık Kardeşler Haddecilik Konkordato Talebinde Bulundu

Yayınlanma:

|

Yazan:

İSO 500’de 304. sıradaydı, 6,8 milyar TL ciroya rağmen konkordatoya başvurdu!

1976 yılında kurulan ve Türkiye çelik sanayisinin köklü firmalarından biri olan Sıddık Kardeşler Haddecilik Sanayi Ticaret Ltd. Şti., konkordato başvurusunda bulundu. 2024 yılı itibarıyla 6,8 milyar TL ciroya ulaşan şirket, İSO 500 listesinde 304. sırada yer almasına rağmen mali darboğazdan kurtulamayarak mahkemeye başvurdu.

Sektörde Şok Etkisi Yarattı

Sıddık Kardeşler’in konkordato kararı, demir-çelik sektöründe yankı uyandırdı. Yüksek cirosuna ve sektördeki güçlü konumuna rağmen böyle bir adım atılması, finansal risklerin ne kadar derinleştiğini gözler önüne serdi. Şirketin konkordato talebiyle birlikte mahkemeden süre talep ettiği ve borç yapılandırması sürecine girmeyi hedeflediği öğrenildi.

Konkordato Nedir, Ne Sağlar?

Konkordato, borçlarını vadesinde ödeyemeyen firmaların, alacaklılarıyla uzlaşarak faaliyetlerine devam etmesini sağlayan yasal bir süreçtir. Bu süreçte şirketin mal varlıkları koruma altına alınır ve mahkemenin onayı ile borç ödeme planı devreye girer. Amaç, iflasın önüne geçerek şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesidir.

Ekonomik Dalgalanma ve Sektörel Zorluklar

Son yıllarda artan enerji maliyetleri, kur dalgalanmaları ve iç piyasada yaşanan tahsilat problemleri; birçok sanayi şirketi gibi Sıddık Kardeşler’i de zora soktu. Özellikle çelik sektöründe rekabetin giderek arttığı ve marjların daraldığı bir dönemde, finansal yönetim becerileri daha da kritik hâle geldi.

Gözler Mahkeme Sürecinde

Şirketin konkordato başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği ve geçici mühlet kararı verilip verilmeyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Sektör temsilcileri ise bu gelişmeyi sadece tekil bir iflas belirtisi değil, çelik sektörünün alarm veren yapısal sorunları olarak değerlendiriyor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.