Connect with us

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

ÖZEL BANKA SANDIKLARI SOSYAL GÜVENLİK RAPORU / 2024

Balka çalışan ve emeklilerin Sosyal Güvenlikteki EMEKLİLİK HAKLARI sorunun ele alan 4 rapor hazırladı. İlk Rapor olan ÖZEL BANKA SANDIKLARI SOSYAL GÜVENLİK RAPORU / 2024 kamuoyu açıklandı:

Yayınlanma:

|

2024 itibariyle 12 si Banka olan mevcut 16 Özel Sandık Vakıf üyelerinden topluluğunun yaklaşık yüzde 70 olan  bankacı emeklilerini temsil eden EMEKLİ BANKACILAR PLATFORMU üyesi olarak;

Amacımız yaklaşık 500 bin emekli/ çalışan bankacı vakıf üyesinin etkilenen aileleri ile en az 2/3 milyon kişinin müktesep haklarının geri alınması ve korunması ile gerekli yeni yasal düzenlemelerin yapılması ve banka vakıflarının mali ve idari yapısının hazinenin kefaletiyle, garantör kurumlarla sürdürülebililirliğinin sürekliliği sağlanmasıdır.

1) Bankacılık Kanunu/ Bankacıların İşalan Niteliği 

Bankaları banka yapan çalışanlardır ve ülke endüstrisine yön veren banka çalışanlarıdır.

Aldığımız yetki sorumluluk yıpranma payı ve en önemlisi aldığımız risk, kanunlar önünde banka çalışanlarını sorumlu tutarak ülkenin tüm sektörlerinde en üst finansal koordinatörü olarak yetkilendirmiştir.Bankacılar, ağırlaştırılmış özen yükümlülüğü dahil olağanüstü sorumluluk içeren karma hukuğa tabidir.

TCBM işalan / emekli kriteri A.Ş. olmasına rağmen yüzde 51 hazine olmasından kaynaklı devlet memuru olmuşlardır.

Bankacıların görev ve yetki sorumluluğunun TCMB gibi, A.Ş çalışanı olmasına rağmen ve bankacılık kanunu ile kanunla belirlenmiş çalışanlar bazındaki tek kanun olması ve bizlerin sistemde esasen kamu görevi yaptığımızın gözardı edilerek niteliği farklı ve farklı göstergeler gerektiren bir işe dayalı haklarımızdaki mağduriyetidir.

Vakıf tüzüklerinde de görüleceği üzere maaşlar ve aylık bağlama kriteri aslında ve özünde SSK Çalışanı değil Memur’olarak belirlenmiştir.Yani aslında işin niteliği SSK Çalışanı değil Memur kriteridir. Aldığımız yetki ve sorumluluk ve eğitim bazlı göstergeler ile çalışırken olduğumuz gibi emeklilikte de göstergeler ile sosyal güvenlik uygulaması gerekmektedir.
Dolayısıyla öncelikle tüzüklerimizdeki çalışan niteliğimizin “memur“ olmasına rağmen SSK işçi statüsüne evrilmemiz kabul edilemez.
Bankacılar için ayrı bir sosyal güvenlik kanunu ile ‘’Özelikli İşci’’ olarak güvenceye alınmalıyız.

2) SGK Kanunu/Vakıflar Mevzuatı 

Ülkemizde, SSK, BağKur, Emekli Sandığı ve Vakıflara bağlı Özel Sandıklar ile 4 tip Sosyal Güvenlik Sistemi bulunmaktadır. Her ne kadar diğer sistemler, SGK olarak tek çatıda olsalar da her biri kendi kanunlarına bağlı çalışmaktadır. Garantörleri Hazinedir. Özel Sandıkların tabi olduğu mevzuat ise tüm maddi ve sosyal haklar SGK dan az olamaz şartı ile Vakıflar Mevzuatı olmuştur. Özel Sandıkların sosyal güvenlik kanunu yoktur. Kefaleti Hazine olmak üzere,garantörleri ilgili bankalar ve kuruluşlardır. Çalışan primleri ilgili sandıklarda toplanmaktadır.

Ancak 17.04.2008 yılında çıkan 5510 sayılı SGK Kanunun geçici maddesi 20’ye göre, vakıfların senetlerini maaşlar ve aylık bağlama oranları bağlamında kısıtlamıştır. Bir diğer anlamda SGK devri olmadığı halde  Vakıf tüzüklerini çalıştıramaz duruma getirerek devrolmadığımız halde devrolmuş uygulamaya neden olmuştur.

SSK, BağKur ve Emekli Sandığı dışında, niteliği farklı ayrı 4. kol Özel Sandıklar Sosyal Güvenlik Sisteminde olduğumuz göz önüne alınmalı hangi koşullarla SSK sistemine geçirildiği sorgulanmalıdır.

Halen geçerli olan 17.07.1964 tarihli 506 sayılı kanunun 20.maddesi ile 17.04.2008 kanununun geçici maddesi birbiri ile ötüşmemekte ilgili geçerli kanunların maddelerinden, maaş dışı özel ödeneklerin devrolduktan sonra vakıflar ödemeye devam edeceği bir diğerinde ise kanunda vakıflar aktifleri ve pasifleri ile SGK ya devrolur olarak belirtildiği için, tasfiye edilecek vakıfların özel ödenekleri nasıl ödeyecekleri de belli değildir.

Fazla ve yüksek ödediğimiz primlere dayalı emekli maaşlarımızda da bu kanun nedeniyle hak kaybı oluşmuştur.

Promosyon ve bayram ikramiyeleri konusu çoğu özel sandık vakıf emeklilerinde halen farklı uygulamada olsa da hukuk mücadeleri ile uygulamaya geçirilmiştir.

Sağlık koşulları da tüm vakıflarda geçmişte olmayan SGK bazlı normlar ile hemen hemen aynı uygulamaya geçmiştir. Vakıf senetlerine dayalı olması gereken emeklilere pozitif uygulamalar 2008 yasası ile korunmuş olmasına rağmen yasal olmayan tüzük değişikleri ve yönetmelikleri ile asgariye indirilmiştir.
Tasfiye protokolü gibi çalışan ve anayasal ve müktesep haklara aykırı ayrıca birbiri ile çelişen bu kanunların görüşmeye açılması beklenmektedir

3) Vakıflar/Aktüeryal Durum

Vakıflardaki çalışan/emekli dengeleri de bozmuş olup,vakıflar bünyelerini yaşatmak için yalnız bırakılmış, garantörlerin garantörlüğü belirsiz bir duruma getirilmiştir. Garantörün bilançosunda bulunan sandıkların vakıflarının sürdürülebilir bilançoya sahip olması başta çalışan/emekli dengesinin bozulması nedeniyle zor görünmekte ve belirsiz bir gelecek söz konusudur.
Vakıfların gerçek aktüeryalarının tespiti ile garantör kurumlarla sürdürülebilirliğin sürekliliği sağlanmalıdır.

SONUÇ /TALEPLER

1) Özel Sandıkların sosyal güvenlik kanununda geçici maddelerle olması
2) Mevcut mevzuatta bankacıların işalan niteliğinin değerlendirilmemiş olması,
3) 2008 yılı 5510 geçici 20 devir yasasında ilgili vakıf tüzükleri gereği müktesep maaşların ve abo nun devir gerçekleşmemiş olmasına ragman ssk zam oranları ile bağlayıcı hükmü nedeniyle yaşanan mağduriyet.
4) Fazla ödenmiş primler karşılığı emekli maaşlarının gerçek rakkamlarda olmaması,
5) SGK kapsamında uygulanan maaş promosyonu ve bayram ikramiyeleri,doğum borçlanması,intibaklar gibi haklar ile ilgili yoğun talep ve şikayetlerle hukuki yollarla mücadele etmek zorunda kalınması,
6) Mevcut 17.04.2008 tarihli 5510 sayılı kanuna göre ilgili tarihten öncesi ve sonrası çalışan ve emeklilerin müktesep haklarını gözardı etmiş olması
7) Fiili devir yapılmamış olmasına ragmen devir olmuş gibi uygulamalarda bulunulan bir kanunla uygulama yapılması, sosyal devlet,müksetep haklar ve eşitlik ilkesinin gözardı edilmesi
8) Sandıklardaki temel sorunlardan biri olan gerçek aktüeryal mali veriler bazında bilgi eksikliği,tamamlanarak garantör kurumlarla sürdürülebilir olmasınının sürekliliği net olmaması.
9) 1964 yılı 506/20 min yürürlükte olan maddesi ile iflas etmiş vakıfların SGK’ya devrinde vakıfların garantörününün kefilli hainenin müktesep haklarda devre dışı olması
10) Sağlıkta vakıf tüzükleri geçerli olmasına ve 2008 yılı 5510/20 yasası ile tüzük tadili olmaması gerektiği halde vakıf tüzüklerinde ve yönetmeliklerinde tadil yapılması

Bu bağlamda TBB nezdinde değerlendirme komisyonu kurulması ile aşağıdaki başlıklar bazında değerlendirme yapılması beklenmektedir.

1) Bankacıların Bankacılık Kanunu ile olan yetki ve sorumlukları bazlı işalan niteliğinin farklılığının tespiti ile mevcut yasal düzenlemelerin güncellenmesi
2) Sandıkların ilk kuruluş özelliklerinin emekli ve çalışanlarının müktesep haklarının tespiti ile başta maaşlar, ikramiyeler, sağlık ve sosyal olası hak kayıplarının güncellenmesi
3) Vakıfların gerçek teknik bilançolarının ve vakıflardaki vakıf üyelerinin haklarının değerlendirilmesii ile hazinenin kefaleti ile garantör kurumların vakıfların sürdürülebilir olmasının sürekliliği bazında gerekli yeni yasal düzenlemelerin yapılması

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu
Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

GAREMDER- GARANTİ BANKASI EMEKLİLERİ DERNEĞİ | Facebook

GAREMDER – Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği (@garemder) 

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

GAREMDER ilk Yönetim Kurulu Başkanı’ndan Kamuoyuna Açıklama

Yayınlanma:

|

Değerli emeklilerimiz ve geleceğin emekli çalışan arkadaşlarımız,

Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği / GAREMDER derneğimizin kuruluşundan Geçici Yönetim sonrası ilk Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizlerle iki buçuk yıl beraberdik. Bu kısa dönemde ilk Yönetim Kurulumuz ve Denetim Kurulumuz ve 100 aşkın Danışma Kurulları ile birlikte ortak akılla ve BİZ bilinci ile derneğimizi, Bankamızda, Vakfımızda, Emekli Bankacılar Derneği Platformunda ve kamuoyunda kurumsallık çalışmaları ile markalaştırdık. Sizlerle bir bütün olduk.

Bizlerin, Sosyal Güvenlik Sistemindeki 20 yıldır yaşanan mevzuata dayalı mağduriyeti için gerekli tüm adımlarda yolumuzu yarıladık. Bu süreçte mevcut mevzuata veya jeste dayalı sizlere tüm maddi olanakların da oluşmasında Vakfımızla birlikte çalıştık. Vakfımıza ve Bankamıza şahsen çok teşekkür ederim.

Derneğimizin kuruluşundan 8 Mart 2022 ile ilk Yönetim Kurulu dönemi bitiş tarihi olan 28 Şubat 2025 arasındaki tüm süreçlerdeki mali ve idari denetimimiz de öncelikle derneğimiz Denetleme Kurulu, İç İşleri Bakanlığı Sivil Toplum ve ilişkiler Müdürlüğü Dernekler Masası ve İstanbul Valiliği Kadıköy Kaymakamlığı denetimini başarılı olarak geçirdik. Olağan Genel Kurul sonrasında da yasal süresinde ilk Yönetim Kurulundan ikinci Yönetim Kuruluna olan devir teslim işlemi de 6 Mart 2025 de tamamlanmıştır.

Genel Kurulda ilk Yönetim ve Denetim Kurulumuz ibra edilip ve yeni Yönetim ve Denetim Kurulu onanmış olmasına rağmen ikinci dönem Yönetim Kurulu ilk toplantı anında, benim listemden seçilen iki Yönetim Kurulu üyesi başkanlığıma şerh koymuş olup, orantısız güç kullanmaları nedeniyle daha sonra etkilenen üç Yönetim Kurulu üyesi ile birlikte, Yönetim Kuruluna detaylı Konsolide Soru / Cevap Raporumu,
19 Nisan 2025 de iletmeme rağmen mesnetsiz polemiklerinin ve teknik yanlışlarının devamı ile derneğimiz maalesef çalışamaz hale gelmiştir. Bu yüzden Olağanüstü Seçimli Genel Kurul kararı alınmış olup ,Yönetim Kurulundan ayrıldığımı iletirim.

Ancak, derneğimizin kuruluşundan ilk Yönetim Kurulu dönemi bitişine kadar olan çalışmaların resmi kurumlarca da olan denetimlerle de başarılı olarak tamamlandığı göz ardı edilerek başta şahsıma ve dolayıyla İlk Yönetim ve Denetim Kurulumuza yapılan mesnetsiz eleştirileri kabul etmemiz mümkün değildir.

Olağanüstü Seçimli Genel Kurulda, derneğimize bu kadar büyük emek vermiş Kurucular Kurulu Geçici Yönetim ve İlk Yönetim ve Denetim Kurulunun çalışmaları ve başta derneğe üye olmaktan bile çekinen emeklilerin, mevcutta derneğe bu kadar kısa zamanda 1300 üye adetini geçen siz değerli üyelerimizle birlikte, özellikle emek veren 100’ün üzerindeki Danışma Kurullarının da emekleri ve camianın umutlarının korunması adına, derneğimizin daha da gelişmesi için sizlerin her zamanki BİZ bilincinin devamında da sağ duyulu, teknik ve diplomatik kurumsaldan gelmiş yapınıza ben şahsen inanıyorum, güveniyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,
Ayşe Muzaffer SUNGUROĞLU

Okumaya devam et

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

BANKA EMEKLİLERİ: Maaşlarımız açlık sınırının altındadır

Yayınlanma:

|

GARANTİ BANKASI EMEKLİLERİ DAYANIŞMA DERNEĞİ – GAREMDER
BASIN DUYURUSU

Bizler bankacılar olarak öncelikli talebimiz yaklaşık 500 bin emekli/ çalışan Bankacı Vakıf üyesinin etkilenen aileleri ile en az 2/3 milyon kişinin 2008 yasası kaynaklı mağdur olduğumuz müktesep haklarımızın geri alınması ve korunması ile gerekli yeni yasal düzenlemelerin yapılması ve banka vakıflarının mali ve idari yapısının garantör kurumlarla sürdürülebililirliğinin sürekliliği sağlanmasıdır.

Bizler SGK sisteminin dışında primlerini Özel Sandıklara ödemiş bankacılar olarak, tüzüklerimizdeki maaş zamları ve aylık bağlama oranlarını 2008’de çıkmış olan yasa nedeniyle uygulayamıyoruz.

Dolayısıyla mevcut 2024 emekli maaş zamları;

1) SGK da, SSK, Bağkur ve Memur Emekli maaş zamlarının oransal farklılığının eşitlik ilkesine aykırı olması,

2) Biz bankacıların SGK dışı Özel Sosyal Güvenlik sisteminde prim ödemiş olmamız ve mevcut yasadan kaynaklı mağduriyetimiz nedeniyle kabul edilemez.

Enflasyona yenik düşmüş maaşlarımız çoğunluğu açlık sınırının altındadır.

Mağduriyetimizin giderilmesi için biz bankacılar için sosyal güvenlik sisteminde gerekli yasal düzenlemeler yapılana kadar 2025 SSK emekli zamlarının en az Asgari Ücret olarak Memur zamları ile aynı olmasını talep ediyoruz

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Garanti Bankası Emeklileri Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu

Okumaya devam et

Ayşe Muzaffer Sunguroğlu

BANKACILAR ‘BANKA MEMURU’ STATÜSÜ İSTİYOR

Bankacılar 3 ana talepleri ile gündem yaratmaya devam ediyor:
1- Tüm Bankacıların Özlükteki Hukuki Kimliği “Banka Memuru” olarak Kanunlaşmalı
2- SGK, BAĞKUR, EMEKLİ SANDIĞI dışında 4. kol olarak kuurlmuş Banka Özel Sandık Vakıfları tasfiye protokolünden çıkarılmalı,
3- Bankalar kurdukları ve yönetiminde yer aldıkları Özel Sandık Vakıflarını ve Tüzükleri bazında emekli Maaş ve Sağlık haklarını korumaya almalıdır…

Yayınlanma:

|

Küresel ekonominin temel taşı olan ve sosyal güvenlikte pirimlerini SGK dışı özel sandık vakıflarına yatırmış bağlı bankacılar olarak öncelikli talebimiz; Yaklaşık 500 bin emekli/çalışan bankacı vakıf üyesi etkilenen aileleri ile birlikte en az 2 milyon kişi mevcut mevzuattan kaynaklı mağdur olmaktadır. Anayasal kazanılmış haklarımızın geri alınması ve korunması kaydıyla, banka sosyal güvenlik özel sandık vakıflarının güncel gerçek aktüerya tespiti ile mali ve idari yapısının sürdürülebilirliğinin sorumlu garantör bankalarca, bankaların iflası halinde doğal kefaleti hazine tarafından sağlanmasıdır.

Ülkemizde 2001 banka krizinin yarattığı ve bu konuda tüm özveriyi veren biz bankacıların ve pirim ödediğimiz banka özel sandık vakıflarının 20 yıldır mağdur olduğu ve sosyal güvenlik vakıflarını tasfiye protokolünde gibi çalıştıran, sosyal güvenlik vakıflarını ve üyelerini belirsiz bir gelecekte bırakan aşağıdaki üç kanuna dayalı mevcut mevzuat nedeniyle çoğumuzun maaşları açlık sınırının altındadır.

Önerimiz;

1) Bankaların kurdukları sosyal güvenlik vakıflarına fon aktarmasını yasaklayan 2005 yılı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 58.maddesi,
2) Son imza ile yürürlülüğe girmemiş olması nedeniyle hükmü esastan tartışmalı özel sandıkların toplu devrini öngören ve bu kanun yürürlülüğe girmediği halde emekli maaş zamlarını anayasanın kazanılmış haklarına aykırı olarak SSK oranlarına bağlayan 2008 yılı 5510 sayılı kanun geçici 20 maddesi,
3) 2008 yılı 5510 /yasası geçici 20 maddesinin son imza ile yürülükte olmadığı güncel dönemde, 2005 yılı 5411 yasası 58 maddesi ile korumasız kalmış banka özel sandık vakıflarının ifllası halinde aktifi ve pasifi ile devrolacağı ve bu durumda tüm kazanılmış haklarda mağduriyet yaşatacak 1964 yılı 506 sayılı kanun geçici 20 maddesi ek 36 maddesi,

Birlikte yeniden değerlendirilerek,

1) Öncelikle, hangi sosyal güvenlik sisteminde olduklarına bakılmaksızın tüm bankacıların, banka özel sandık vakıf tüzüklerinde de olan emekli krtiteri, TCMB ile eş değerli ‘banka memuru’ işalan niteliğine dayalı emekli olma kriterini belirleyen sosyal güvenlik kanununun olması,

2) Sosyal güvenlik sisteminde özel banka sandık vakıflarının sosyal güvenlik vakıfları olması nedeniyle SGK sisteminde 4.kol olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına idari olarak bağlı kanunu olması ve ilgili vakıf tüzüklerinin bu kanuna göre uygulanması

3) Bankaların, kurdukları sosyal güvenlik vakıfları için ayırdıkları karşılığının, bankacıların tespit edilecek kazanılmış haklarının tespiti ile yeniden revize edilmesi ve mevcut vakıfların gerçek aktüeryalarının tespiti kaydıyla; Bankaların kurdukları özel sandık vakıflarının gerçek aktüeryalarının tespiti ile İlgili, vakıflara kazanılmış haklarla yeniden değerlendirilmiş karşılık tablosu ile fon aktarımı yapılarak banka özel sandık vakıflarının sürdürülebilirliğinin sağlanması Bankası olmayan banka özel sandık vakıflarının bankacıların kazanılmış haklarının tespiti ve hazinenin doğal kefaletinde korunmasının sağlanması.

4) Sağlıkta anayasal haklara göre yeknesak uygulamalar sağlanması

5) Vakıf Genel Kurul temsilinde anayasal hak olarak emeklilerin temsil hakkını kullanmasının sağlanması

Konularında ilgili taraflarla TBB de gerekli komisyonun kurularak, yeni yasa taslaklarının TBMM ye sunulması ile tüm mağduriyetimizin giderilmesini talep ediyoruz.

“BANKA MEMURİ STATÜSÜ NEDEN GEREKLİ?”

GAREMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Sunguroğlu konu ile ilgili dört konunun önemini belirterek açıklamalarda bulundu:

Sunguroğlu’ya göre birincisi, tüm bankacıların TCMB gibi eşdeğer hukuki kimliğinin olması gerekmektedir.

Bilindiği gibi Bankacılar, olağanüstü sorumluluk içeren, kamusal ağırlaştırılmış yükümlülük taşıyan ve karma hukuka tabi çalışanlardır. Banka sermaye grubu bankanın ticari bilançosundan, bankacılar da icrasından sorumludur.
Bankaları banka yapan bankacılardır, aldığı yetki ve sorumluluk ile tüm ülke ekonomisine hatta endüstrisine yön vermektedir. Bu nedenle Türkiye Bankalar Birliği  çatısı altındadır ve sadece bankacılara özel mesleğin icrasında Bankacılık Kanunu ile kanunu olan da tek meslek grubudur.  Ancak sosyal güvenlik sisteminde bankacıların işalan/emekli hukuki kimliği ve hakları konusunda yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bizler SGK sistemi içinde ve dışında primlerini özel sandıklara ödemiş karma hukuka tabi kamusal iş yapan bankacılarız. TCMB A.Ş. olmasına rağmen, çalışanı da emekli olma kriteri ile birlikte 1211 sayılı özel bir kanun ile sosyal güvenlikte yer almıştır. Primlerini Emekli Sandığına ödemektedirler ancak hukuki kimlikleri devlet memuru değildir.
Primlere esas emekli maaşlarını Emekli Sandığı normları ile almakla birlikte kendi içlerindeki yetki bazlı skalalarına dayalı ek ödemeler ile emekli olmakta ve buna bağlı da doğal olarak yeşil pasaport hakları bulunmaktadır.
TCMB çalışanının hukuki kimliği ‘Banka Memuru’ dur. Banka özel sandık vakıflarının tüzüklerinde çalışanın kimliği ‘Memur’ dur.
Hangi sosyal güvenlik sistemine pirim ödemiş olduklarına bakılmaksızın tüm bankacıların TCMB eşdeğerli, işalan/emekli kimliği ’Banka Memuru ‘olmalıdır.

Sunguroğlu’ya göre ikincisi, Sosyal güvenlikteki banka özel sandık vakıflarının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına idari olarak bağlı temel haklardan oluşan ayrı bir kanununun olması gerekmektedir.

SGK sistemi içindeki SSK, Bağkur, Emekli Sandığı dışında Yargıtay kararı ile 4.kol sosyal güvenlik sisteminde olan bankacıların, bağlı olduğu banka özel sandık vakıfları ile ilgili ayrı bir sosyal güvenlik kanunu bulunmamaktadır. Bu nedenle e-devlettte de emekli kimliğimiz bulunmamaktadır.
SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı (SGK) idari olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlıdır.
Özel banka sandıkları vakıfları idari olarak sosyal güvenlikte uzmanlık alanı olmayan Kültür ve Turizm Bankanlığına bağlıdır.
Devletin SGK’lılara kanunla uyguladığı bayram ikramiyeleri, promosyonlar gibi kazanımlardan, özel banka sandık vakıfları mensupları olarak hukuken SGK’lı sayılmadığımız için ancak uzun süren mücadeleler ve hatta mahkemeler yoluyla bu haklara ulaşabiliyoruz. Ayrıca tüm vakıflarda temsil sorunu yaşıyoruz.

Sunguroğlu’ya göre üçüncüsü, Anayasaya ve kazanılmış haklara aykırı olan ve son imza atılmadığı için yürürlülüğü esastan tartışmalı 2008 yılı 5510 kanunu geçici 20 maddesi ve bağlı maddelerin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Son imza ile yürürlülükte olmadığı halde,2008 yılında çıkan, tüm banka özel sandık vakıflarının SGK’ya devrini öngören 5510 sayılı geçici 20 maddesi nin çalışan tek maddesi ile maaşlar ve aylık bağlama oranı SSK işci oranlarına bağlanmıştır. Özel banka sandık vakıf tüzükleri gereği, çalışana dayalı emekli kriteri, maaş zamları ve aylık bağlama oranları mevcut mevzuat nedeniyle uygulanamıyor.
2005 yılında çıkan SGK’ya devir kanunun Anayasa Mahkemesinnce iptal gerekçesi olan ‘fazla olan hakların aza indirilemiyeceği‘ kararına rağman ayrıca, bu yasanın çıkış tarihinden bir gün önce işe başlamış olan vakıf üyelerinin kazanılmış hakları gözönüne alınmamış olup bu maddesi ile de anayasaya ve kazanılmış haklara aykırıdır.
Ayrıca, maaşlar dışı korunmuş olması gereken vakıf tüzüklerinin ve buna bağlı yönetmeliklerinin bazı vakıflarca değiştirilmesi nedeniyle başta sağlık uygulamalarında mağduriyet yaşamaktayız.

Sunguroğlu’ya göre dördüncüsü, Mevcut sandıkların güncel gerçek aktüeryalarının tespiti gerekmektedir.

Mevcut sandıkların güncel aktüeryalerı bilinmemektedir.2005 den itibaren tasfiye protokünde gibi çalıştırılan banka özel sandık vakıfları ve vakıf üyeleri bilinmez bir gelecektedir.Mevcut durumda bir vakfın iflas etmesi halinde1964 yılı 506 geçici 20 36 maddesi le aktifi ve pasifi ile SGK’ya kazanılmış haklar korunmadan devrolma riski bulunmaktadır.

Mevcut Banka Özel Sandık Vakıflar
Akbank, Yapı Kredi Bankası, İş Bankası,Garanti Bankası, Vakıflar Bankası, Şekerbank,Esbank, Ziraat Bankası (Halk, Anadolu, Emlak, Pamukbank) Sınai Kalkınma Bankası, Fortis Bank

GAREMDER
Derneğimiz, mevcut tüm banka özel sandık vakfı bazındaki derneklerinin oluşturduğu Resmi Emekli Bankacı Dernekleri Platform üyesi olarak çalışmaktadır.
info@garemder.org   0216 347 94 14

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.