Connect with us

BANKA HABERLERİ

Şimdi de, E-ithalatta dolandırıcılığı başladı!

Pandemide dış ticaretin büyük kısmı dijitale kayınca, dolandırıcılar e-ithalat yapan Türk firmalarının başını daha çok ağrıtmaya başladı. En çok dolandırıcılık vakası Tayland, Hong Kong, Polonya ve Danimarka pazarında yaşandı. Dünya Gazetesinden Merve Yiğitcan Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz ile konuyu ele alan bir yazı yayınladı.

Yayınlanma:

|

Pandemi dış ticarette dijitalin payını artırırken, bu durum e-ithalatta dolandırıcılık vakalarının da artmasına neden oldu. 2020’nin başından bu yana Tayland, Hong Kong, Polonya ve Danimarka gibi ülkelerden ithalat yapmak isteyen birçok Türk firmasının dolandırıldığı öğrenildi. Dolandırıcılığa konu olan ürünlerin başında pandemide satışları patlayan kişisel koruyucu malzemeler ile son dönemde fiyatları önemli oranda artan kağıt geliyor. Dolandırıcılık haberlerinin geldiği son ülke ise Tayland oldu. Buradan ucuza nitril eldiven ithal etmek isteyen Türk firmaların yüksek meblağlara dolandırıldığı öğrenildi. Konuyla ilgili Ticaret Bakanlığı’nın yayınladığı uyarıda, dolandırıcıların profesyonel internet siteleri kurup, özellikle isim benzerliğini kullanarak sahte şirketler üzerinden piyasanın oldukça altında fiyattan nitril eldiven teklifl eri verdiği, ucuz nitril eldiven almaya çalışan birçok ithalatçı firmanın da yüksek meblağlarla Tayland’da dolandırıldığı belirtildi.

Parayı alıp ortadan kayboluyorlar

Son dönemde yaşanan vakalar incelendiğinde, dolandırıcı firmaların çoğunun piyasanın altında fiyat vererek şirketleri çektiği, sahte internet siteleri ve ürün görsel- bilgileriyle ithalatçı firmaları aldatıp, ödemenin bir kısmını aldıktan sonra ortadan kaybolduğu göze çarpıyor.

Nelere dikkat etmeli?

Peki e-ithalatta dolandırıcılık nasıl gerçekleştiriliyor? İthalatçı firmalar dolandırılmamak için nelere dikkat etmeli?

Konuyla ilgili DÜNYA’ya açıklamalarda bulunda Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, pandemiyle birlikte teknolojinin her alanda varlığını artırdığını, iş hayatının hızlı temposuna ayak uydurmak için firmaların teknolojiden büyük destek aldığını, ancak teknolojinin beraberinde getirdiği pek çok tehdidin firmaları açık şekilde zarara uğrattığını söyledi. Plastik sektörü bazında incelendiğinde sektörün ihtiyaç duyduğu hammadde ve ürünleri ithal ettiğini ve üretimini bu şekilde gerçekleştirdiğini ifade eden Karadeniz, “İthalatını, e-ithalat şeklinde teknoloji yoluyla daha hızlı ve makul fiyatla yapmak isteyen bazı şirketler maalesef dolandırıcıların tuzağına düşebiliyor. Dolandırıcıların yaptığı en büyük tuzak, ithalatçının ihtiyacı olduğu hammaddeyi ya da ürünü piyasa fiyatlarının bayağı altında satacakmış gibi online platformlar üzerinden cazip fiyatlarla sunması” diye konuştu.

Sözde ihracatçının en büyük vaadinin ise ‘ürünü daha yüksek fiyata iç pazarda satabilecekken, daha düşük fiyata ihraç etmek istemesi’ olduğunu söyleyen Karadeniz, bu tuzağa düşen ithalatçının da ürünü kaçırmamak adına koşulları göz ardı edip aceleci davranarak dolandırıcıların talep ettiği ön ödemeyi hemen yaptığını kaydetti. Karadeniz, “Ancak ön ödemeyi alan sözde ihracatçı firma yani dolandırıcılar, ithalatçıya hiçbir şekilde geri dönüş yapmayıp tüm iletişimi kesiyorlar ve maalesef iş işten geçmiş oluyor” dedi.

Ürün fiyatları takip edilmeli

PLASFED Başkanı, ithalatçının bu durumlarda detaycı, araştırmacı ve kuşkucu olması gerektiğinin altını çizerek, en ince ayrıntısına kadar araştırmaların yapılıp, bütün koşulların göz önünde bulundurulması gerektiğini savundu. Karadeniz, dolandırıcıların tuzağına düşmemesi için ithalatçı firmalara şu tavsiyelerde bulundu: “Söz konusu online platformun güvenirliği araştırılmalı. İhracatçı firmanın e-posta, web sitesi, telefon, adres, varsa birlikte iş yaptığı referans verebilecek firmalar iyi incelenmeli. Ürün fiyatları takip edilmeli. İthal edilecek ürünün hangi fiyatla ülkeye gireceğini araştırmak ve bilgi sahibi olmak burada çok önemli. Peşin ödemelerden kaçınmak ve akreditifl i ödemeleri yapmadan önce sağlam araştırmalar yapmak gerekli. Şirketler, İthalat Genel Müdürlüğü gibi devlet otoritesinin bünyesinde yer alan kurumlarla iletişim halinde olup, gerektiğinde bilgi almalı.”

Ani talep artışları etkili oldu

Ekreditif uzmanı Özgür Eker de, e-ithalatta yaşanan artışlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Eker, COVID-19 salgını neticesinde başlangıçta salgına karşı koruyucu ekipman olarak sınıfl andırılan cerrahi maske, nitril eldiven ve dezenfektan gibi ürünlerde başlayan çok büyük ve ani talep artışlarının zamanla ateş ölçer gibi salgın ile bağlantılı ürünlere sıçradığını kaydetti. Dolandırıcılık vakalarını anlamak için ekonomik seyri iyi analiz etmek gerektiğine dikkat çeken Eker, dolandırıcılara zemin hazırlayan uluslararası ticaretteki gelişmeleri ise şöyle sıraladı: “Konteynelerin ülkeler arasında sağlıklı döngüye girememesinden ötürü denizyolu navlun fiyatları astronomik boyutlara ulaştı. Dahası pek çok ihracatçı yüküne konteyner bulamıyor. Pek çok hammadde yoka düştü ve fiyatı aşırı arttı. Çip gibi kritik öneme haiz elektronik parçaların tedarikinde büyük sıkıntılar görülüyor.”

‘İthalatçı kendi hırsının kurbanı’

Tüm bu gelişmelerin sonucunda dış ticaret konusunda dolandırıcılık olaylarının artış görülmesinin şaşırtıcı olmadığına dikkat çeken Eker, “Pandemi nedeniyle uluslararası seyahatin de olabildiğince kısıtlanmış olması, bu tarz dolandırıcı firmaların ekmeğine adeta yağ sürüyor” dedi. Dış ticaret işlemlerinde dolandırıcılığın çok çeşitli şekillerde gerçekleşebileceğine değinen Eker, şöyle devam etti: “İthalat aşamasında en çok karşımıza çıkan dolandırıcılık ise en basit anlamda ithalatçıdan bir ödeme almak, ama bu ödemenin karşılığında ürün göndermemek veya düşük kaliteli ürün göndermek şeklinde oluyor. Dolandırıcılar ithalatçı firmaların piyasada görülen dalgalanmalardan kar elde etme hırslarını manipüle ediyor ve kendi bilgilerini art niyetli bir şekilde ithalatçılar aleyhine kullanıyorlar.”

Dolandırıcılık vakalarına karşı 5 önlem

Akreditif uzmanı Özgür Eker, ithalat aşamasında dolandırıcı firmalara yapılan ödemelerin geri tahsil edilebilmesinin çok düşük olasılık olduğuna dikkat çekerek, “Mümkün mertebe testi kırılmadan tedbir alınmalı” dedi. Eker, mevcut durumda ithalat aşamasında dolandırıcılık olaylarından uzak durabilmek için, şirketlere şu tavsiyelerde bulundu:

1- Bir ürün küresel anlamda yoka düşmüşse bunun mutlaka bir sebebi vardır. Bu sebep iyice anlaşılmadan, yoka düşmüş veya fiyatı çok artmış ürünlerin tedarikine girişilmemeli.

2- İthalatçılar pandemi öncesinde iş yapmadıkları alanlardan olabildiğince uzak durmaya çalışmalı.

3- İthalatçıların olabildiğince daha önceden çalışılmış oldukları, üretim ve finansal yapısını bildikleri tedarikçilerden ürün almasında fayda var.

4- Peşin ödemeler yapmaktan olabildiğince kaçınmak ve ürünlerin yükleme öncesinde uluslararası bir gözetim firması tarafından denetlenmesini sağlamak da dolandırıcılık karşısında alınabilecek önlemlerin başında geliyor.

5- İthalatçıyı daha çok koruyan ödeme yöntemleri tercih edilmeli. En makul ödeme yöntemi bu süreçte akreditif olmalı.

İthalatçılar hangi ülkede ne ile dolandırıldı?

Tayland: Bu ülkeden piyasanın altında fiyatlara nitril eldiven ithal etmek isteyen Türk firmaları yüksek meblağlarda dolandırıldı. Bunun üzerine Ticaret Bakanlığı, nitril eldiven ithalatı yapan firmaları başka alternatifl ere yönelmesi konusunda uyardı.

Hong Kong: Elektronik ithal etmek isteyen Türk firmaları, ön ödemeyi yaptıktan sonra sözde ihracatçı firmalardan haber alamayarak mağdur oldu.

Polonya: Özellikle A4 kağıt ithal etmeye çalışan birçok Türk firması, Polonya merkezli gerçek firmaların web-sitelerini taklit eden veya tamamen sahte ad ve ürün çeşitliliği ile kendini tanıtan sahte ihracatçılar tarafından dolandırıldı.

Danimarka: Gerçek firmaların adını kullanarak internet sitesi kuran dolandırıcıların, başta Polonya olmak üzere farklı ülkelerdeki banka hesaplarına para gönderilmesini talep ettiği ve sonrasında internet sitelerini kapatarak ortadan kayboldukları görüldü.

Hollanda: Pandeminin başlarında Hollanda’da maske dolandırıcılığı vakalarındaki artışlar nedeniyle Türk firmaları Ticaret Bakanlığı tarafından uyarıldı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

CITI: “Dolar sat, TL al” tavsiye etti

Yayınlanma:

|

Yazan:

İçinde Luis Costa’nın da yer aldığı Citi stratejistleri, “Seçimlerin artık ufukta görünmediği bir dönemde TCMB yurt içi parasal koşulların daha da sıkılaştırılması için mücadele ederek temkinli duruşunu sürdürmeye hazır” değerlendirmesinde bulundu.

Yetkililerin aynı zamanda yurt içi para akışını Döviz mevduatlarından uzaklaştırmak için kademeli bir çabaya da odaklandığı belirtilerek “Bu tavsiye önündeki riskler arasında TCMB’nin duruşunun daha güvercin bir duruşa doğru ani bir şekilde değiştirilmesi de yer alıyor. Hedef : +yüzde 5, zarar kes -yüzde 2,5” görüşüne yer verdi.

Resim

Citigroup Inc. ve JPMorgan Chase & Co., offshore ve onshore getirileri arasındaki fark genişledikçe Türk lirası satın alınmasını öneren bankalar arasında yer alıyor…

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA 2024 ilk çeyrek kar beklentiyi aştı

Aktif büyüklüğü 2 trilyon 462 milyar 474 milyon 815 bin TL seviyesinde gerçekleşen Türkiye Garanti Bankası A.Ş.’nin konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında, net kârı 22 milyar 479 milyon 583 bin TL oldu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Garanti Bankası A.Ş., 31 Mart 2024 tarihli finansal tablolarını açıkladı. Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında, net kârı 22 milyar 479 milyon 583 bin TL oldu. Aktif büyüklüğü 2 trilyon 462 milyar 474 milyon 815 bin TL seviyesinde gerçekleşirken, ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek ise 1 trilyon 853 milyar 956 milyon 245 bin TL oldu.

Fonlama bazını dinamik bir şekilde yöneten Garanti BBVA’nın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığı %71 ile müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti. Müşteri mevduat tabanı yılın ilk 3 ayında %9,3 büyümeyle 1 trilyon 750 milyar 964 milyon 135 bin TL oldu. Güçlü sermaye odağını koruyan Bankanın sermaye yeterlilik oranı %15.4*, özkaynak kârlılığı %36.0, aktif kârlılığı ise %3.9 seviyelerinde gerçekleşti.

Konuyla ilgili bilgi veren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “2024, ekonomide bir önceki yıl başlayan dengelenmenin devamı niteliğinde olurken, yılın ilk üç ayında parasal sıkılaştırma politikalarının doğal sonuçları bilançoyu etkiledi. Kredi büyümeleri regülasyonun belirlediği sınırlar içinde kalırken, fonlama maliyetleri üzerindeki baskı devam etti. Yılın geri kalanı enflasyonla mücadele ve sadeleşmelerin daha ön plana çıktığı bir dönem olacak. Enflasyonla mücadele ortamında yüksek faiz oranları devam etse de doğru ve sağlıklı politikaların sonuçlarının özellikle yılın ikinci yarısında görülmesini bekliyoruz. Enflasyonun, Merkez Bankası’nın hedeflediği seviyelere düşmesi durumunda mevcut sıkılaştırma adımlarının kontrollü şekilde gevşetilebileceğini düşünüyoruz. Ekonomide atılan doğru adımlar neticesinde artan öngörülebilirlik yabancı yatırımcı ilgisini de olumlu etkiliyor. Bilançolarımızda önemli bir ağırlığa sahip olan KKM’deki çözülmenin, TL mevduat faizlerindeki yüksek getiri ve kurdaki makul seviyeler sayesinde artarak devam edeceğini düşünüyoruz.” dedi.

Recep Baştuğ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şubat ayında uluslararası yatırımcılardan büyük ilgi gördüğümüz 500 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını gerçekleştirdik. Bu işlem; ABD tahvili + 409 bps (%8,375) seviyesine gelen fiyatlamasıyla son yıllarda bir bankanın gerçekleştirdiği en uygun maliyetli ‘sermaye benzeri borçlanma’ oldu. Türkiye’deki diğer bankaların da artan yurtdışı borçlanmalarını ve yabancıların taleplerini sektör açısından pozitif bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Banka olarak, sürdürülebilirlik konusuna odaklanıyoruz ve bu alanda iki ana başlık öne çıkıyor: iklim kriziyle mücadele ve kapsayıcı büyüme. Yeşil dönüşümü teşvik etmek ve bu alandaki farkındalığı artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığımız kümülatif finansman tutarı 6 milyar doları aşarken, bugün her 4 rüzgar enerji santralinden biri Garanti BBVA tarafından finanse ediliyor; bu da bizi bu alanda pazar lideri konumuna getirdi. 2006’dan bu yana kadın girişimcileri destekleme kararlılığımız, bankacılık sektöründe ve diğer endüstrilerde yeni programların ilham kaynağı oldu. Kadın girişimcilere yönelik programlar kapsamında sağladığımız finansman desteği son 5 yılda 200 milyar TL’yi aştı. Stratejik önceliklerimizden biri olan girişimcilik alanına büyük önem veriyoruz ve bu alan kadın girişimciliğinden teknoloji girişimciliğine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Sürdürülebilirlik stratejimizi, dijitalleşmenin desteğiyle toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Aktif dijital müşterilerimizin sayısı 15.5 milyona ulaşırken, ana işlem adetlerinde şube dışı kanalların payı %98’e kadar yükseldi. Gelecekte ise yapay zekânın sektörü müşteri odaklı ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunma noktasında daha güçlü bir konuma taşıyacağını öngörüyoruz. Güçlü sermaye yapımız ve sürdürülebilir büyüme stratejimizle, Garanti BBVA olarak Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bankamızın yılın ilk çeyreğinde ulaştığı sonuçlarda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, bize güvenen ve destekleyen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.”

Garanti BBVA’nın Seçilmiş Konsolide Finansal Göstergeleri – 31 Mart 2024

Hesap Dönemine Ait Faaliyet Sonuçlarına İlişkin Özet Finansal Bilgiler

Ortalama aktif kârlılığı %3.9 oldu.

Ortalama özkaynak kârlılığı %36.0 seviyesinde gerçekleşti.

Ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek 1 trilyon 853 milyar 956 milyon 245 bin TL oldu.

Toplam canlı krediler, TL krediler ve YP krediler pazar payları sırasıyla %10.8, %11.4 ve %9.6 seviyesinde gerçekleşti.

Yılbaşından bu yana toplam müşteri mevduatları %9.3 büyüdü ve pazar payı %10.8 seviyesine geldi.

Vadesiz mevduatların, toplam mevduatlar içindeki payı %43 olarak gerçekleşti.

Sermaye yeterlilik oranı %12.1 olan yasal limitlerin üzerinde %15.4* seviyesinde gerçekleşti.

Donuk alacak oranı %1.9 seviyesinde gerçekleşti.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB’nin yüzü gülüyor: Net rezervler Nisan’da $14 milyar iyileşti

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Geride bıraktığımız hafta, ABD’de açıklanan makroekonomik veriler ve şirket finansalları piyasaların sert bir şekilde dalgalanmasına neden oldu. Şöyle ki, Perşembe günü açıklanan birinci çeyrek gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) verisi daha önce düşünülenden daha fazla enflasyon artışına işaret ederek zayıflayan bir ekonomi ile birlikte ele alındığında, FED için en kötü sonuç olarak görülmek suretiyle yumuşak iniş beklentilerini iyice zayıflatırken, haftanın son iş günü yine ABD’de açıklanan FED’in favori enflasyon göstergesi olarak takip ettiği kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE) piyasa beklentilerinin (%2,6) hafif de olsa üzerinde (%2,7) sonuçlandı. Olumlu tarafta açıklanan ABD şirket finansallarının bardağın dolu tarafını temsil etmesinin de yardımı ile PCE verisi ikinci planda kaldı.
  • Perşembe günü %4,74 seviyesini test ederek son 6 ayın zirvesine yükselen ABD 10 yıllık hazine getirileri, beklentilere yakın ve uyumlu olarak görülen  PCE verisi ardından %4,6 seviyesine gerilerken, Microsoft ve Google gibi büyük şirketlerin güçlü finansal raporları, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksinin haftanın son iş gününde %1 yükselmesine neden oldu. Teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi ise %2 yükseldi. Amazon ve Apple gibi büyük şirketlerin bu hafta bilanço verilerini açıklaması beklenirken, piyasaların gözü, ABD Merkez Bankası FED’in Çarşamba günü sona erecek iki günlük olağan FOMC toplantısını ve akabinde FED Başkanı Powell’ın konuşmasını takip etmeye başladı.
  • Çok açık bir şekilde, hazır piyasalar son gelişmelerin gölgesinde faiz indirim konusunda çok daha azını beklerken, Powell’ın çok da ortalığı karıştırmadan, tonunu biraz sertleştirmesini ve “son veriler bize kesinlikle daha fazla güven vermedi ve bunun yerine, bu güvenin sağlanmasının beklenenden daha uzun süreceğini gösteriyor” açıklamasını tekrarlamasını bekliyoruz. Son gelişmeler ardından, piyasa tahmincileri, bu yıl için FED’den yaklaşık 30 baz puan faiz indirimi (yani bir kez 25 baz puandan biraz daha fazla) fiyatlandırırken, ilk kesintinin de Eylül ayında olacağı tahmin ediliyor.
  • FED’in içinde olduğu durumunun da oldukça ‘sıkıntılı’ olduğunu itiraf etmem gerekiyor. Şöyle ki, bir yanda yavaşlayan bir ekonominin işaretleri artarken, diğer yanda yüksek faizler kamunun borç yükünü daha da artırıyor! Gelinen noktada enflasyon büyük bir katılık gösterirken, FED’in kredibilitesinin sorgulanmaya başlanmasından endişe ediyoruz. ABD’nin borcu rekor seviyede ve 35 trilyon dolara yaklaşırken, Japon Yen’in de serbest düşüşe geçmesini endişe ile izliyoruz. Japonya’nın kamu borcunun yaklaşık 9,2 trilyon ABD Doları veya GSYİH’nın %263’ü olduğunu ve bunun da gelişmiş ülkeler arasında en yüksek borç olduğunu not edelim. Böylesi bir devasa borç nedeniyle faiz oranlarını artırmakta zorlanan Japonya, Yen’i desteklemek için elinde mevcut 1 trilyon dolar civarında ABD hazine tahvil portföyünü de satmakta zorluk yaşıyor. Eğer Yen’i desteklemek (dolar yaratıp YEN almak için) ABD tahvillerini satarsa, yüksek getirili hazine bonoları yeni alıcıları cezbederek yeniden USDJPY paritesi üzerinde yukarı yönlü baskı kurabileceğini
  • düşünüyoruz. Japonya’nın hem Yen’i istikrarlı bir hâle getirmesi hem de getiri eğrisi aynı anda kontrol etmesi mümkün olmadığından, USDJPY paritesinde de yukarıda pek de bir kırmızı çizgi olmadığını düşünüyoruz!
  • Küresel piyasalarda her geçen gün daha da ‘tatsız’ bir durumun egemen olduğunu ve bir piyasa anomalisi olsa da, Mayıs ayında sat ve git eğiliminin yeniden vücut bulabileceğinden de endişe ediyoruz. Özellikle, Haziran ayından bu yana ABD’nin borcu, her 100 günde 1 trilyon dolar artış gösterirken, mevcut 35 trilyon dolar borcun da bu süratte devam ederse üç yıl içinde 45 trilyon dolarlık bir rakama ulaşacağının altını çizelim. Bu noktada güvenli liman olarak altının neden son dönemlerde bir başka parladığını daha iyi anlayabiliyoruz değil mi?
  • Türk mali piyasalarında ise BIST100 endeksi JP Morgan’ın tahvil endeksindeki Türkiye ağırlığını arttırması haberinin yarattığı iyimserlikle haftanın son iş gününü %2,1 yukarıda tamamlarken, endeks psikolojik 10bin seviyesine dayandı (teknik bir bakış açısı ile yukarıda hedefimiz 11,500). Bankacılık endeksi ise Cuma günü %3,4 artış kaydederken, yılbaşına göre artış oranı %51 seviyesine ulaştı. USDTRY kuru TL’ye olan talebin yavaş da olsa artmaya başlaması ile hafifçe gerileyerek 32,50 seviyesinin altını test ederken, TCMB’nin de net yabancı para pozisyonu iyileşmeye devam ettiğini görüyoruz. 23 Nisan tatili nedeniyle, Cuma günü açıklanan haftalık verilere göre, TCMB’nin net yabancı para pozisyonu geçen hafta 2,4 milyar dolar artış (iyileşme) kaydederken, Nisan ayı genelinde ise artış 14,1 milyar dolar oldu! TCMB rezervlerinde iyileşmenin devam edeceğini, TCMB’nin (swap ve kamu dövizleri hârim) eksi 59,7 milyar dolar olan rezervlerini güçlendirmeye devam edeceğini not edelim. Bir diğer deyişle, kamunun döviz piyasasında alıcı konumda olmaya devam edeceğini, kurun ise bebek adımları ile sene sonu psikolojik 40 seviyesine doğru ilerlemeye devam etmesini bekliyoruz. Bu arada Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti her iki liderin de iş yoğunlukları nedeniyle ileri ve belirsiz bir tarihe ertelendi.
  • Yeni gün başlangıcında, Japonya’daki tatil nedeniyle likiditenin de düşük seyretmesi ve beraberinde zaten gergin ortamın da yardımı ile zararı durdur emirlerini test etme girişimleri sonucunda Japon Yen’i Nisan 1990’dan bu yana en zayıf seviyelerine ulaşarak 160 seviyesine yaklaştı. Sene başına göre bakılırsa %11 geriledi. Yukarıda da değindiğim üzere, Yen’in önlenemez değer kaybına rağmen bu sabah Asya piyasalarında yeşil rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Teknik mânâda iyi bir görünüm sergileyen Hong Kong borsası Hang Seng %2 yükselişte başı çekiyor. Petrol fiyatları, Kahire’de İsrail-Hamas barış görüşmelerinin Ortadoğu’da daha geniş bir çatışma korkusunu hafifletmesiyle birlikte 88,50 dolar seviyesine gerileyerek Cuma günkü kazanımlarını sildi. Altının ons fiyatı 2,330 dolar, gümüşün ise 27,25 dolar seviyelerinde ve hâlen daha karmaşık ortamı ‘tartmaya’ ve ‘gözlemlemeye’ devam ettiğini not edelim! Bitcoin ise 63bin dolar seviyelerinde salınmaya devam ederken, aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, teknik bir bakış açısı ile yukarıda 71bin aşağıda ise 58bin dolar seviyelerini oyun alanının çizgileri olarak görüyoruz. Geçildiği yöne doğru hareketin ivme kazanmasını bekliyoruz.
  • Bu haftanın veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. Çarşamba günü ABD’de açıklanacak açık iş ilanları (JOLTs) istihdam verisi, FED’in faiz kararı, Cuma günü ISM hizmetler dışı PMI verileri ve her ayın ilk Cuması olduğu üzere Nisan ayı istihdam raporu yakından takip edilecektir. ︎Türkiye ve KKTC cephesinde ise Cuma günü Nisan ayı enflasyon rakamları açıklanacak. Kur artışının durmasının da yardımı ile önümüzdeki aydan itibaren enflasyonda tepe seviyelerin artık görülmesini bekliyoruz.

BTC/USD

Bitcoin’in teknik olarak sergilediği bayrak formasyonunun 3-4 hafta içinde artık sonuçlanmasını bekliyoruz. Yukarıda 71 bin aşağıda ise 58 bin seviyesini takip ediyoruz.

171436661864a49901e8a19423941e6bfac809a640_1_1200.jpg

TCMB Net Döviz Rezervleri

TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 9 – 19 Nisan haftasında 2,1 milyar dolar gerilerken, bu gerilemenin yurtiçi bankalar ile olan swap işlemlerinin azalmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Öte yandan, söz konusu haftada, TCMB’nin günlük döviz pozisyonunda yaşanan değişim 2,4 milyar dolar iyileşme yönünde olurken, Nisan ayında ise net yabancı para pozisyonu iyileşerek 14,1 milyar dolar artış kaydetti. TCMB’nin yavaş da olsa döviz piyasasında dizginleri eline aldığını ve rezerv biriktirmeye devam ettiğini not edelim. TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri eksi 59,7 milyar dolar.

1714366619270feb5a0d87da2608bb746312f5bbbc_2_1200.jpg

Fiili Faiz Oranları

17143666193f4d58f4809b14f1ed87e2e90bfee7c3_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.