Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB güçlü adımlar atarak piyasanın önüne geçti. Bundan sonra neler olacak?

Yayınlanma:

|

  • Belki de son yılların en önemli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, TCMB’den oldukça net, bir o kadar da kuvvetli bir adım geldi. Politika faizi, bizim 250 baz puan, piyasanın “pas geçer” dediği bir ortamda 500 baz puan arıtılarak %50 seviyesine yükseldi. TCMB politika yani 1 hafta vadeli repo faizini artırmakla yetinmeyip, faiz koridorunun üst bandını da %53 seviyesine getirerek daha fazla bir sıkılaştırma için de imkân yarattı.
  • Daha önce +/-150 baz puan olan faiz koridorununun +/-300 baz puana genişletilmesi son birkaç haftadır devam eden sıkılaştırma adımları da dikkate alınırsa, TCMB’nin piyasanın önüne geçerek enflasyonla mücadele konusunda da net ve kararlı bir duruş sergilediğini ve güven telkin ettiğini peşinen belirtmeliyiz. %50 seviyesine yükseltilen 1 haftalık vadeli repo faizi ile fonlama sağlamak istemediği durumlarda, likidite isteyen bankalara faiz koridorunu üstü bandı olan %53 seviyesinden fon sağlayarak “iş yapan” faizi de (son günlerde %46,50) %53’e kadar itebileceğinin altını çizmek gerekiyor. %53 seviyesinin de yıllık bileşiğinin nerdeyse %70 seviyesine geldiğini ve artık TCMB’nin para politikasının sıkı olup olmadığını da tartışmamak gerektiğini peşinen belirtmemiz gerekiyor!
  • Son iki haftada yapılan miktarsal sıkılaştırma adımları, dünkü güçlü karar, politika metninin şahin tonu, ya da para politikası çerçevesinin tümünü birlikte ele aldığımızda, enflasyonun belini bükmek ya da daha süslü bir kelime ile dezenflasyon sürecini temin etmek için gerekli adımların geç de olsa atıldığını itiraf etmek gerekiyor. Dünkü sert, yerinde ve olumlu kararı, faiz artırım döngüsünü Ocak ayında tamamlayan TCMB’nin ara bir kararı olarak görerek gerekmediği sürece devamının ise şimdilik gelmeyeceğini düşünüyoruz.
  • Asıl soru ise bundan sonra neler olacak? Sırası ile ele almaya çalışalım. Bir kere risksiz bir getiri sunan piyasa mevduat faizlerinin borsanın dostu olmadığını peşinen belirtelim. Krediye ulaşımın bu kadar zor olduğu, murad edilenin de talebin soğuması olduğu düşünülürse, faizin yukarıya gitmesi ne tüketicinin de üreticini (reel sektörün) işine gelmeyerek hisse senetlerini hırpalayabilir. Özellikle de sanayi hisselerini. Bu noktada temel karar vericinin -ikna olursa- yabancı yatırımcı olacağını ve borsanın kaderini tayin edeceğini düşünüyoruz. Yabancının gelmesi, döviz bozarak TL ve TL cinsi varlıklara talep göstermesi durumunda, TCMB’nin son dönemlerde hızla eriyen döviz rezervlerinin de toparlanmasına destek sağlayacaktır.
  • TCMB’nin ne yönden bakılırsa bakılsın attığı güçlü adım sonrasında enflasyonla mücadelede ne kadar ciddi olduğunu da anladık. Enflasyonun hedeflere doğru yaklaşabilmesi için en büyük kriterlerden biri TL’nin reel anlamda değerlenmesi yani kur artışının enflasyondan daha az olması gerektiğini belirtelim. Bunun için de kademeli bir şekilde de olsa beklenti yönetiminin iyileşmesi ve bunun da yılbaşından sonra ivme kaybeden yabancı girişlerini yeniden başlatması gerekiyor. Kanaatimce, Fitch’in not artırımının heyecanını yaşayamayan piyasalar, seçim sonrasında başlayacak yabancı girişlerini de tetiklemesi ile karamsar havadan kurtulacaktır.
  • Döviz kuru tarafında otoritenin kararlı adımı sonrasında spekülatif nitelikte alımların iyice azalacağını, tartışmasız bir şekilde kurun kuzeye ilerlemeye devam edeceğimi, lâkin yükseliş hızının yeniden öngörülebilir şekilde bebek adımları ile ya da taksimetre misali sene sonunda 40-41 seviyelerini hedefleyici şekilde olacağı yönünde görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Çizdiğimiz tabloda kur tarafında keskin bir düşüş ihtimali olmadığını, bunun sebebinin de cari işlemler penceresinden bakılırsa Türkiye’nin ihracat performansına darbe vuracağı şeklinde özetlemek isteriz. Yavaş yavaş faiz demetinde bulunan her enstrümanın %50 seviyesinin üzerinde kendisine bir yer bulacağını, TCMB’nin piyasanın önüne geçmesi ile uzun vadeli tahvillere de alım gelebileceğini düşünüyoruz. Enflasyonun yılın ikinci yarısında yönünü aşağıya çevireceğini, TCMB’nin ise üçüncü çeyrekten itibaren para politikasını gevşetmeye başlayacağını düşünmeye başladığımızı da not edelim.
  • Dönelim dün karar sonrası piyasa reaksiyonuna. Uzun zaman sonra dezenflasyonist sürecinin temini için atılan bu kadar güçlü bir adım sonrası USDTRY kurunun günü yeşil değil de kırmızı bir renk ile yani düşüşle bitirdiğini gördük! Borsa cephesinde karara alkış tutan bankacılık endeksi (gün içinde %7 yükseldi) günü %5 yükselişle tamamlarken, Türkiye’nin yabancı indinden riskleri gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi 313 baz puana geriledi. Öte yandan, yukarıda da belirttiğim üzere, TCMB’nin piyasanın önüne geçmesi sonrası 10 yıl vadeli Türkiye Devlet tahvili getirisi günü 75 baz puan düşüşle %26,26 seviyesinde tamamladı.
  • Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB verileri, 15 Mart ile biten haftaya ilişkin önemli ipuçları verdi. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 2,6 milyar dolar daha azalarak 127,9 milyar dolar seviyesine gerilerken, emanet dövizler (swap) ve kamu dövizleri dışarı tutulursa, TCMB’nin net döviz pozisyonu eski 69,5 milyar dolar (20 Mart verilerine göre ise eksi 74,1 milyar dolar) ile Mayıs-Haziran 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi seviyelere geri döndü! Yabancının hisse senedi ve tahvil piyasasından çıkışı söz konusu haftada da devam ederken, son 1 aylık zaman diliminde toplam çıkış yaklaşık 1 milyar dolar oldu. Yurtiçi yerleşiklerin (DTH) döviz hesapları son iki haftada 7,4 milyar dolar artması ve hâliyle TCMB rezervlerdeki erimenin ciddi düzeye ulaşması sonrası gelen miktarsal sıkılaştırma adımı sonrasında ihtiyaç kredisi faizi 13 puan artışla %76’ya ulaşarak 22 yılın zirvesine yükseldi (bakınız grafikler).
  • Dönelim biraz da yurtdışı piyasalara… FED’in bir önceki akşam 2024 yılı için öngördüğü 3 faiz indirim planına sadık kalması ardında oluşan iyimser hava korunmakla birlikte hafif çaplı da olsa kâr realizasyonlarının da etkili olduğunu görüyoruz. Artan risk iştahına paralel ABD borsaları dün geceyi de yükselişle tamamlarken, DXY (Dolar Endeksi) FED gecesi kaydettiği kayıplarını telafi etti. EURUSD paritesi 1,0830 seviyesine geri dönerken, 10 yıllık ABD faizin yerinde saymasına rağmen kâr satışları ile 2,220 dolar seviyesine yükselen altın 2,175 dolara geri çekilirken, direnişin parası Bitcoin 66bin dolar seviyelerinde salınmaya devam etti. Yükselişte güçlü bir performans sergileyemeyen gümüş hafta başına göre %2,5 geriledi. Son yıllarda çok defa gümüş cephesinde pozisyon denesek de aradığımızı pek de bulamadığımızı itiraf edelim. 26 dolar seviyesi üzerinde gecelik kapanış görmeden de alım yönünde hamle yapmayacağız. Altın için 2,550 dolar hedef seviyemizde ise herhangi bir değişiklik bulunuyor.
  • Dün kalabalık gündemin arasında İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz oranını sabit tutarken (faiz indirimi için sürecin planladığı gibi gittiğini belirtti), İsviçre Merkez Bankası (SNB) sürpriz bir şekilde 25 baz puan faiz indirimiyle ilk faiz indirimine soyunan para otoritesi oldu! SNB’nin faiz indirimine gitmesinin ardından Avrupa ve İngiltere Merkez Bankalarının da Haziran’da faiz indirimi gerçekleştireceği yönünde fiyatlamalar da arttı.
  • Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında satıcılı bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Hong Kong borsası %3 düşüşle başı çekerken, Şangay cephesinde de %1,5 düşüş görüyoruz. Japonya Merkez Bankası’nın Salı günü negatif faiz oranlarını sonlandırma kararı almasından bu yana YEN dolar karşısında %1,5 geriledi. USDTRY kuru dün interbankta 31,75 seviyesine kadar gerilemesi ardından bu sabah ilk işlemlerde 32,15 seviyesinden eşleşiyor. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye’de kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi; yurtdışında ise İngiltere’de perakende satışlar ve Almanya IFO endeksi takip edilebilir.

>TCMB Brüt Döviz ve Altın Rezervleri

171108636563cc0814bb314f372d261c4fd002cfc5_1_1200.jpg

 >TCMB Net Döviz Rezervleri

171108636664b08c479648536e3d3f4860aaa2f509_2_1200.jpg

>KKM

17110863668c76efb197d056236a9409820e4c2e9d_3_1200.jpg

>DTH

1711086367264c24eb6556745a86ed18f56e2a30cb_4_1200.jpg

>Fiili Faiz Oranları

17110863672d5acd4af70bf68547e74c9312be477c_5_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Petrol üç yılın dibinde, FED kararına günler kala gözler TÜFE verisinde

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de enflasyon dinamikler ve para politikası ön planda kalmaya devam ederken, bilançoların yüksek seyreden faiz oranları nedeniyle zorlandığı bir ortamda, hisse senetlerinin yönelik yatırımcı ilgisizliği de kendisini çok açık bir şekilde hissettirmeye başladı. Otoritenin hemen hemen her platformda, enflasyon makul düzeye gerileyene kadar uygulamaya kararlı göründüğü sıkı para politikasının şifa etkisi kadar yan etkisinin de hisse senetlerini baskı altına aldığını çok net bir şekilde gözlemliyoruz. Bu bağlamda, Fitch’in haftanın son iş günü Türkiye’nin kredi notunu bir basamak daha atırmasına adeta omuz silken hisse senetleri, haftanın ilk günü olduğu üzere dün de satış baskısına boyun eğerek günü %0,8 oranında düşüş ile son iki haftanın en düşük seviyesinde tamamladı. Borsanın lokomotifi konumunda bankacılık endeksi ise dün %1,7 oranında ve daha da kötü bir performans kaydederken, son dört günde %7 kayıpla negatif ayrıştı.

Döviz kuru Ağustos ayında süratli bir seyir izlemesi ardından son haftalarda psikolojik 34 seviyesinin etrafında sakin bir seyir izlemeye başladığını görüyoruz. Şöyle ki, TCMB’nin analitik bilançosuna göre, 3 Eylül günü 4,8 milyar dolar kötüleşen ve +7,8 milyar dolar seviyesine gerileyen swap ve kamu dövizleri hâriç net pozisyon, müteakip günlerde TCMB’nin net alımları ile 5,3 milyar dolar artış göstererek yeniden +13,1 milyar dolar seviyesine yükseldi. Böylelikle, TCMB’nin kaybettiği rezervlerin önemli bir kısmını yerine koymasına paralel, artan döviz girişlerinin de yardımı ile kurun daha sakin bir patikada yol aldığının görüyoruz. En azından, birkaç ay daha, otoritenin faiz oranlarını sabit tutacağını, enflasyonun da baz etkisi ile gerilemeye devam edeceği bir ortamda, TL’nin sunduğu %6 civarında reel faizin azımsanmayacak düzeyde olduğunu, bunun da TL’yi bir müddet daha desteklemeye devam edeceğini düşünüyoruz. Lâkin, reel faizin uzun süre yüksek devam etmesinin yarattığı tahribatı da göz ardı etmeden, senenin son demlerinde TCMB’nin faiz indirimini gözden geçireceğini düşünmeye devam ediyoruz. Dün açıklanan sevimsiz sanayi üretim rakamlarını da bu perspektifte ele alıyoruz.

Döviz piyasasında egemen olan sakinliğe paralel yabancı indinde Türkiye’nin risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi 270 baz puan civarında kalmaya devam ederken, dün Hazine ihalelerinin sorunsuz bir şekilde tamamlandığını gördük. 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %42,20 seviyesinde yatay bir seyir izlemeye devam ettiğini not edelim.

Dünyada ise gözler 18 Eylül tarihinde sonuçlanacak kritik FED faiz kararı öncesi bugün açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi. Reuters anketine göre, ABD’de manşet TÜFE enflasyonun yıllık %2,9 seviyesinden %2,6’ya gerileyerek son 3,5 yılın en düşük seviyesini test etmesi beklenirken, çekirdek enflasyonun ise yıllık bazda %3,2 seviyesinde kalması bekleniyor. Fiyat istikrarı kadar, tam enflasyon görevi de olan FED, işgücüne yönelik son dönemlerde açıklanan verilerin beklenenden daha fazla yavaşlama göstermesi sonrası rahatsızlığını dile getirirken, piyasalar ise, FED’in yumuşak iniş senaryosunu tehlikeye attığına yönelik olumsuz bir hissiyat içinde 25 ile 50 baz puan faiz indirimi arasında kararsızlık sergilemeye devam ediyorlar. ABD enflasyon verisinin, haftaya sonuçlanacak olağan toplantıdan çıkacak karara ışık tutacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Bu sabah itibariyle 18 Eylül toplantısına yönelik 25 baz puan indirime %70, 50 baz puan indirime ise %30 ihtimal tanınıyor. Bizler de FED’in herhangi bir panik havasına imkân vermemek adına 25 baz puan indirime gideceğini düşünüyoruz.

Haftanın ilk iş gününü alıcılı geçiren ABD’nin en büyük 500 şirketini kapsayan S&P500 endeksi, dün geceyi de, kapanışa doğru gelen alımların yardımı ile artıda tamamlamayı başardı. FED kararına ve ABD seçimlerine kadar piyasaların yön tayin etmekte zorlanacağını kanaatindeyiz. Wall Street, Kasım ayında Demokrat başkan adayı Harris’in kazanması ve vaat ettiği vergi artışlarını uygulaması durumunda, şirket kazançları ve hisse senedi piyasasının olumsuz etkilenmesinden endişe ediyor. Hatırlatma yapmak gerekirse, Trump, başkanlığı sırasında şirketlerin vergi oranını %35’ten %21’e indirmiş ve geçen hafta ABD’de üretim yapan şirketler için bu oranı %15’e düşürmeyi desteklediğini söylemişti. Harris ise geçen ay büyük şirketlerin adil bir şekilde vergi ödemesi gerektiğini belirterek bu oranı %28’e çıkarmayı planladığını açıkladı.

Ekonomik büyümenin yavaşlamasına dair endişeler ve bankaların cari çeyrek için zayıf performans uyarıları nedeniyle Dow Jones endeksi, bankacılık hisselerindeki düşüşle dün akşam geriledi. Enerji sektörü hisseleri, OPEC+’ın 2024 ve 2025 için talep tahminlerini düşürmesiyle birlikte en çok değer kaybeden sektör oldu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 70 dolar seviyesinin de altına sarkarak son üç yılın dibini test etti. Teknoloji hisselerinde aşırı değerlemelere yapay zekânın ağır siklet şirketi Nvidia, geniş çaplı bir piyasa satışından nasibini alarak son iki haftada %20’nin üzerinde düşüş kaydetmesi sonrasında haftanın ilk iki gününde yara sararak %5 yükseldi. Son dönemlerde 2,530 seviyesindeki zirvesini dördüncü kez deneyerek geçemeyen ons altın, gerilediği seviyelerden toparlanarak yeniden 2,520 dolar seviyesine dayanırken, EUR’nun bu sabah dolar karşısında hafif de olsa yükselişle 1,1040 seviyesine geldiğini not edelim. Kalabalık laflardan kurtulursak, genel hatları ile dolar zayıflığının devam edeceğini düşünüyoruz.

Dün akşam düzenlenen Trump – Harris canlı yayın münazarasının da oldukça çekişmeli geçtiğini görüyoruz. İki aday ilk defa yüze yüze gelirken, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, kürtaj, yasal sorunlar ve Trump’ın göreve uygunluğu üzerinden yaptığı sert eleştirilerle Trump’ı adeta savunmaya çekti. Harris, aynı zamanda ekonomik ve göç politikalarına yönelik saldırılarıyla Trump’ın zayıf noktalarını öne çıkararak onu tartışmalı ve çoğunlukla yanlış iddialar yapmaya zorladı. Harris’in ön plana çıktığı gecede, Trump’ın agresif tavrı bir miktar tepki çekti. Politik detaylardan ziyade, iki adayın keskin ideolojik farklarını gözler önüne seren münazara, seçimlere haftalar kala kararsız seçmenler üzerinde belirleyici bir etki yaratabilecek önemli bir fırsat sundu. Harris’in münazaranın galibi geldiği algısı ile kripto paralar dün akşam değer kaybetti.

Piyasa dostu olarak nitelendirilen politikalara Trump’ın daha yakın olduğunu, lâkin Harris’in dün akşamın galibi olduğu görüşünden hareketle, yeni gün başlangıcında Asya borsalarında ve ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hâkim rengin kırmızı olduğunu görüyoruz. Japonya Merkez Bankası (BoJ) Yönetim Kurulu Üyesi Nakagawa, enflasyonun beklentiler doğrultusunda ilerlemesi hâlinde faiz artışlarına devam edeceklerini belirtti. Geçtiğimiz Mart ayında negatif faiz uygulamasına son veren BoJ, Temmuz ayında kısa vadeli politika faizini %0,25 seviyesine yükselterek on yıllık genişlemeci para politikasından uzaklaşma sinyali vermişti. Ancak bu politika değişikliği küresel hisse senetlerinde sert gerilemeye ve YEN’in dolar karşı değer kazanmasına yol açarak carry trade olarak adlandırılan ucuz faizli parayı borçlan ve yüksek faizli paralara yatırım yap stratejisini ‘baltalayarak’ risk iştahını kesin bir şekilde azalmasına neden olmuştu. BoJ cephesinden gelen açıklamalara paralel, bu sabah YEN dolar başına 141,50 seviyesine gelerek yılın en düşük seviyesini (YEN değerlendi) test etti. Hatırlanacağı üzere, YEN dolar başına Temmuz ayı başında 162 seviyesini test etmişti. İki tarih arasında YEN %12,50 değer kazandı.

YEN’in değer kazanması, FED toplantısına kalan sayılı günler ve nihayetinde ABD seçimlerine kalan sekiz haftadan kısa bir süre öncesinde piyasalar cephesinde volatilitenin devam ettiğini ve etmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası Nikkei225 bu sabah %1’e yakın gerilerken, teknoloji odaklı Hong Kong borsasında düşüş %1,5 oldu. Mali piyasaların gündeminde bugün KKTC saati ile 15:30’da açıklanacak ABD enflasyon rakamlarının önem arz edeceğini bir kez daha hatırlatalım. Sabah saatlerinde ise İngiltere’de sanayi üretimi takip edilebilir.

ABD Enflasyon

1726028203ae2f51675b25fcc71e35fb0436b45331_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Morgan Stanley: Euro yüzde 7 değer kaybetmesini öngördü

Yayınlanma:

|

Yazan:

Morgan Stanley’nin euro ile ilgili yaptığı bu tahmin, küresel ekonomik koşulların ve merkez bankası politikalarının etkileriyle yakından ilişkili olabilir. Euro’nun ABD doları karşısında değer kaybetme beklentisi, genellikle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararları, ekonomik büyüme hızındaki yavaşlama, enflasyon verileri ya da jeopolitik risklerle bağlantılıdır.

Morgan Stanley’nin yüzde 7‘lik bir değer kaybı öngörüsü, özellikle ABD’nin faiz oranlarını artırmaya devam etmesi durumunda doların güçlenebileceğini ve euronun bu ortamda baskı altında kalacağını ima ediyor olabilir. Aynı zamanda, euro bölgesindeki ekonomik belirsizlikler veya resesyon riski gibi faktörler de bu tahminin arkasında yer alabilir.

Bu tahminin gerçek olup olmayacağı, küresel ekonomideki gelişmelere, özellikle de ECB’nin ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) alacağı kararlara bağlı olarak şekillenecektir.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ALMANYA’DA VOLKSWAGEN FIRTINASI

Alman iş modeli şu temellere dayanıyordu:
1. Rusya’dan ucuz enerji
2. Doğu Avrupa’daki ucuz alt yükleniciler
3. Çin’e ihracatın istikrarlı bir şekilde artması

Pandemi üzerine Rusya-Ukrayna Savaşı bu modeli çökeltti.
Alman siyasetçiler ve sendikalar yeni model oluşturamadı ve tıkandı! Volkswagen’den gelen küçülme haberi durumun vahametini de ortaya koyuyor

Yayınlanma:

|

Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tasarruf ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında tarihinde ilk kez Almanya’daki fabrikalarını kapatmayı değerlendirmesi ve 30 yıllık istihdam koruma anlaşmasını erken sonlandırması Alman otomotiv sektöründe “deprem” etkisi oluşturdu.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Volkswagen’in son kararları bu tartışmaları artırdı.

Alman otomobil üreticileri, enflasyonist baskılar, yüksek enerji maliyetleri, Avrupa’daki yavaş ekonomik büyüme, yükselen aşırı sağ ve Çinli otomobil üreticilerinin yanı sıra Tesla’nın rekabetiyle karşı karşıya kaldı.

Elektrikli araçlara geçiş, Almanya’nın otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu olmayı sürdürüyor. Sektör, batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Volkswagen, geçen hafta yaklaşık 10 milyar Euro tasarruf ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında 87 yıllık tarihinde ilk kez, yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağladığı Almanya’daki bazı fabrikalarını kapatmayı değerlendirdiğini açıkladı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.