Connect with us

GÜNCEL

TCMB: Para Politikası Duruşu ve Hazine İhaleleri

TCMB blog sayfasında; Hazine ve Maliye Bakanlığı yeniden ihraç ihaleleri bağlamında, sıkı para politikası duruşunun borçlanma maliyetlerini azaltıcı etkisini incelendiği bir yazı paylaşıldı…

Yayınlanma:

|

Para politikası, kamu borçlanma maliyetlerini getiri eğrisinin şekli ve borçlanma ihalelerine yönelik talep üzerinden etkileyebiliyor. Sıkı para politikasının uygulandığı dönemlerde kısa vadeli faizler politika faiziyle birlikte yükselirken, enflasyonda düşüş beklentisi uzun vadeli faizleri düşürebiliyor. [1] Benzer şekilde enflasyon ile mücadele, öngörülebilirliği artırarak bankaların borçlanma araçlarına yönelik risk iştahını ve risk taşıma kapasitesini güçlendiriyor. Böylelikle, tahvilin yeniden ihraç edildiği ihalelerde talep eğrisinin esnekliği artıyor ve ikincil piyasadaki faiz değişimi sınırlı kalıyor. Bu yazıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı (Hazine) yeniden ihraç ihaleleri bağlamında, sıkı para politikası duruşunun borçlanma maliyetlerini azaltıcı etkisini inceliyoruz.

Hazine borçlanma ihalelerinde oluşan talep eğrisi, ihale kesim noktasına kadar gerçekleşen fiyat-miktar verileri kullanılarak hesaplanabiliyor (Grafik 1). [2] Talep eğrisi, Hazine ihalelerinde oluşan borçlanma miktarı ve maliyeti arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Talep eğrisinin daha yatay konuma gelmesinin fiyat esnekliğinin artması anlamına geldiğini not düşelim. Tahvil fiyatlarıyla faizleri arasındaki negatif ilişkiyi de göz önüne aldığımızda, daha esnek (yatay) bir eğri, aynı miktarda borçlanma için Hazine’nin maliyetini azaltıyor.

Talep eğrisinin esnekliğinin şekillenmesinde, para politikası duruşu destekleyici bir rol oynar. Nitekim Hazine borçlanma ihalelerinde oluşan miktar ve fiyat değerlerine dönemsel bakıldığında, sıkı para politikası uygulanan dönemlerde daha esnek bir talep eğrisi oluştuğunu görüyoruz (Grafik 2). [3] Buradaki temel husus, ihalelerde gözlenen talep eğrisinin yataylaşmasının bankaların risk taşıma kapasitesinin artmasıyla ilişkilendirilmesi. [4] Sıkı para politikasının olduğu ortamda, eğrinin uzak ucu yukarı yönlü kayıyor ve böylece miktarın fiyat üzerindeki etkisi azalıyor. Bir diğer deyişle, eğrideki yataylaşma ihalede gerçekleşen talep koşullarının iyileştiğini ve Hazine’nin daha düşük maliyetle borç alabildiğini gösteriyor.

Analiz sonuçları, sıkı para politikasının birincil piyasadaki söz konusu olumlu etkisine işaret ediyor. Borçlanma ihalelerinde oluşan esneklik değişiminin maliyetler üzerindeki etkisi Grafik 3’te gösteriliyor. Taralı alan, sıkı para politikası duruşu çerçevesinde esnekliklerdeki artış kanalıyla borçlanma maliyetindeki azalışı gösteriyor. TCMB’nin son parasal sıkılaşma döngüsüne odaklanıldığında, Hazine yeniden ihraç ihalelerinde borçlanma maliyetlerinin ortalamada 40 baz puan düştüğü görülüyor. Bunun ise, kamu maliyesine yaklaşık 6,8 milyar TL katkıda bulunduğunu hesaplıyoruz.

Sonuç olarak, sıkı para politikası parasal aktarım kanalı üzerinden tahvil piyasalarında getiri oranlarını artırırken, öngörülebilirlik ve beklentiler kanalı üzerinden yeniden ihraç ihalelerinde gerçekleşen talep esnekliğini destekliyor. Öngörülebilirlik ve kredibilite katkısıyla artan esneklik bankaların risk taşıma kapasitesinin yükselişine işaret ediyor. Böylece, TCMB’nin politika duruşu ile finansal sistemi desteklediğini ve Hazine ihaleleri üzerinden kamu maliyesine katkıda bulunduğunu değerlendiriyoruz.

****************

[1] Ters eğimli getiri eğrisi olarak bilinen bu durum genellikle sıkı para politikası uygulanan dönemlerde ortaya çıkmakta ve ilerleyen dönemde faizlerin düşük enflasyon ya da yavaşlayan iktisadi faaliyet nedeniyle gelecekte düşeceği beklentisini yansıtmaktadır.

[2] Talebin fiyat esnekliği, (𝜕𝑄/𝜕𝑃)*(𝑃/𝑄) formülüyle hesaplanmaktadır. Tüm esneklik ölçüleri için P ihale kesim noktasındaki fiyatı, Q ihale kesim miktarını temsil etmektedir.  Kesim noktası, ihale teklifleri ve esneklik görselleri oluşturmak amacıyla yapay olarak türetilmiştir. Analizlerde ise gerçekleşen ihale verileri kullanılmıştır.

[3] Talep esnekliği ihale öncesi ikincil piyasa fiyat değişimi, ikincil piyasa likiditesi, ihraç edilen kıymetin durasyonu, ikincil piyasa oynaklık seviyesi ve para politikası sıkılığı kukla değişkeni kullanılarak tahmin edilmiştir. Çalışmada, Ocak 2018- Aralık 2024 döneminde gerçekleşen sabit kuponlu kıymet ihalelerine (yeniden ihraç) ilişkin yatay kesit veri seti kullanılmıştır. TCMB faiz artışı döngüleri sıkı para politikası dönemi olarak kabul edilmiştir. Esneklik katsayısı, Hazine’nin aynı nominal miktar borçlanma durumu için hesaplanmıştır.

[4] Bkz. Albuquerque v.d. (2024) ile Çelebi v.d. (2025) çalışmaları.

Kaynakça

Albuquerque, R., Cardoso-Costa, J. M., & Faias, J. A. (2024). Price elasticity of demand and risk-bearing capacity in sovereign bond auctions. The Review of Financial Studies, 37(10), 3149-3187.

Çelebi, A. i., Demir, A. T., & Özbekler, A. G. (2025). Banks’ risk bearing capacity in the nexus of demand and supply driven bond auctions. Devam Eden Çalışma.

Kaynak: tcmbblog.org

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Bankalara Kara Para Cezası yağdı

Yayınlanma:

|

Singapur, küresel finans dünyasını sarsan tarihi bir kara para aklama soruşturmasını tamamladı. UBS Group, Citigroup, Julius Baer ve Credit Suisse gibi dünyanın önde gelen finans devlerinin de aralarında bulunduğu dokuz kuruluşa toplam 21,5 milyon dolar para cezası kesildi. En yüksek ceza 4,5 milyon dolarla Credit Suisse’e verildi.

Singapur Tarihinin En Büyük Mali Operasyonu

2023 yılında başlatılan soruşturma kapsamında; yaklaşık 2,3 milyar dolarlık yasa dışı varlık tespit edildi, 10 yabancı uyruklu kişi tutuklandı. Bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonlar, Singapur tarihindeki en büyük finansal suç dosyası olarak kayıtlara geçti.

Ceza Alan Kurumlar ve Gerekçeler

Singapur Para Otoritesi (MAS) tarafından yürütülen denetimlerde, aşağıdaki eksikliklerin tespit edildiği bildirildi:

  • Müşteri risk analizlerinin yetersiz yapılması

  • Servet kaynaklarının izlenmemesi

  • Şüpheli işlemlerin zamanında raporlanmaması

Cezaya çarptırılan finansal kurumlar ve ceza miktarları şöyle:

  • Credit Suisse: 4,5 milyon dolar

  • UOB Kay Hian: 2,85 milyon Singapur doları

  • Blue Ocean Invest: 2,4 milyon Singapur doları

  • Trident Trust Company Singapore: 1,8 milyon Singapur doları

  • UBS Group, Citigroup, Julius Baer, UOB ve LGT Bank: toplam 27,5 milyon Singapur doları (yaklaşık 20 milyon USD)

Sanıklara Hapis ve Sınır Dışı Kararı

Tutuklanan şüphelilere 13 ila 17 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Cezalarını tamamlayan bu kişiler kalıcı şekilde Singapur’dan sınır dışı edildi. Yetkililer, tekrar ülkeye girişlerinin yasaklandığını açıkladı.

Kara Paranın Kaynağı: Dolandırıcılık ve Bahis

Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre, suç gelirleri büyük ölçüde yurtdışı dolandırıcılık şebekeleri ve online yasa dışı bahis siteleri üzerinden elde edildi. Aklanan paraların bir kısmı Singapur bankalarında tutuldu, bir kısmı ise lüks gayrimenkul, spor otomobil ve mücevher gibi alanlara yatırıldı.

Denetim Süreci Sıkılaşıyor

Singapur Para Otoritesi (MAS), finans kuruluşlarının dahili denetim sistemlerini güçlendirdiğini ve sürecin yakın takibe alındığını açıkladı. Ayrıca şeffaflığın artırılması ve kara paranın önlenmesi amacıyla yeni yükümlülükler getirileceği bildirildi.

Küresel bankacılık sistemi açısından Singapur gibi düzenleme konusunda sert tutum sergileyen finans merkezlerinin etkisi büyüyor. Özellikle Asya-Pasifik bölgesinde kara para aklamaya karşı yürütülen bu tür operasyonlar, yalnızca yerel değil, uluslararası finansın denetim reflekslerini de yeniden şekillendiriyor.

Kaynak:
MAS (Monetary Authority of Singapore), Reuters, bankavitrini.com araştırma birimi

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Konkordato Alan Firmalar Reel Piyasayı Nasıl Bozuyor?

Yayınlanma:

|

Türkiye’de artan konkordato başvuruları ve kolay alınabilen kararlar, sadece borçlu firmaları değil, tüm ekonomik sistemi derinden olumsuz etkilemektedir. Konkordato sürecine giren bir firma, reel piyasada zincirleme etkiler yaratarak tedarik zincirini bozar, fiyat dengesini sarsar ve güven ortamını zedeler. Bu bozulmalar hem konkordato öncesi hem de sonrası süreçte farklı şekillerde ortaya çıkar.

Konkordato Öncesi: Gizli Kriz Dönemi

Konkordato başvurusundan önceki süreçte firmalar mali sıkıntılarını genellikle gizler. Ancak piyasada dikkatli gözlerden kaçmayan bazı davranışlar bu sıkıntının sinyallerini verir:

1. Ödemelerde Gecikmeler ve Yapılandırma Talepleri

Firma, tedarikçilerine olan ödemelerini geciktirmeye başlar. Çek ve senetlerini döndürür, vadeleri uzatmak ister, borçlarını yeniden yapılandırma teklifleri sunar.

➡️ Bu durum piyasada güveni sarsar ve ticaret yavaşlamaya başlar.

2. Dampingli Satışlar ve Fiyat Bozulması

Nakit ihtiyacıyla firma, elindeki malları normal piyasa değerinin çok altında satar. Bu agresif fiyatlama, sektördeki diğer oyuncuları zararına satışa zorlar ve rekabeti bozar.

➡️ Piyasa fiyat dengesi altüst olur.

3. Yoğun Mal Alımı – Ödeme Geleceğe Yayılır

Firma, riskini çevreye yaymak için piyasadan vadeli mal toplamaya çalışır. Ödemeler geleceğe yayılırken, alacaklılar bu durumu genellikle fark edemez.

➡️ Risk, domino etkisiyle başka firmalara taşınır.

Konkordato Sonrası: Yasal Koruma Dönemi

Firma konkordato ilan ettiğinde borçları dondurulur ve alacaklılar tahsilat yapamaz. Bu durum reel piyasada yeni kırılmalara neden olur.

1. Tahsilat Zinciri Kırılır

Alacaklı firmalar tahsilat yapamayınca kendi ödeme dengeleri bozulur. Bu durum tedarik zincirinde domino etkisi yaratır.

➡️ Sağlıklı firmalar bile bu zincirleme etkiyle darboğaza girer.

2. Bankacılık Riski Artar

Alacaklı firmaların bilançolarında tahsili geciken alacaklar artar. Bankalar bu firmaların kredi riskini artırır, kredi derecelendirme notları düşer.

➡️ Sadece borçlu firma değil, alacaklılar da finansal olarak cezalandırılır.

3. Mal Temini Zorlaşır

Konkordato ilan eden firma, piyasadan artık vadeli mal alamaz. Çoğu firma peşin çalışmak ister, bu da konkordato sürecindeki firmanın toparlanmasını daha da zorlaştırır.

➡️ Üretim ve ticaret hacmi daralır, istihdam riske girer.

Reel Piyasada Bozulma Nasıl Yayılıyor?

Etki Alanı Bozulma Şekli
Ticari Güven Şirketler arasında temkinli ve daralan ilişkiler
Nakit Akışı Tahsilatlar aksar, ödemeler gecikir
Fiyat Mekanizması Damping nedeniyle maliyetin altında satışlar
Bankacılık Sistemi Kredi riskleri yükselir, yeni kredi muslukları kapanır
Tedarik Zinciri Zincirleme iflas ve daralma etkisi

Konkordato, yalnızca batmakta olan bir firmayı kurtarma süreci değildir. Yanlış kullanıldığında, reel sektörde ciddi güven kayıplarına, fiyat bozulmalarına ve ödeme zinciri krizlerine yol açar. Konkordato sürecinin şeffaf, denetimli ve gerçekten “iyi niyetli borçlular” tarafından kullanılması, sistemin sürdürülebilirliği için hayati önemdedir.

Konkordato; sadece borçlu firmayı değil, doğrudan ve dolaylı olarak onlarca firmayı, yüzlerce çalışanı, bankacılık sistemini ve genel piyasa dengelerini sarsar. Özellikle öncesinde sessiz ilerleyen kriz, piyasada açık yara haline gelir. Her konkordato, aslında güven ekonomisinin kırılma noktasıdır.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Finansal tablolar, bir şirketin performansını değerlendirmenin temel yollarından biridir. Bu tabloların en önemlilerinden biri de bilançodur. Peki, bilanço nedir, neyi anlatır ve nasıl okunmalı?

Bilanço Nedir?

Bilanço, bir şirketin belirli bir tarihteki mali durumunu özetleyen mali tablodur. Şirketin neye sahip olduğunu (varlıklar), ne kadar borcu olduğunu (yükümlülükler) ve bu borçlar çıktıktan sonra ortaklara kalan kısmı (özkaynak) gösterir.

Bilanço denkliği şu temel formüle dayanır:

Varlıklar = Yükümlülükler + Özkaynaklar

Bu formül, bir şirketin tüm kaynaklarının nasıl finanse edildiğini gösterir: ya borç alınarak ya da özkaynaklarla.

Varlıkları Anlamak

Varlıklar, şirketin sahip olduğu her türlü ekonomik değeri ifade eder. İki ana gruba ayrılır:

  • Dönen Varlıklar: Nakit, alacaklar, stoklar gibi kısa sürede paraya çevrilebilen kalemler.

  • Duran Varlıklar: Makine, bina, taşıt gibi uzun vadeli ve işletmenin üretim kapasitesini artıran yatırımlar.

Varlıkların dağılımı, şirketin likidite durumu ve yatırım stratejileri hakkında fikir verir.

Ödenmemiş Yükümlülükler

Yükümlülükler, şirketin dış kaynaklardan sağladığı finansal yükümlülüklerdir.

  • Kısa Vadeli Yükümlülükler: 1 yıl içinde ödenmesi gereken borçlar (ticari borçlar, banka kredi taksitleri).

  • Uzun Vadeli Yükümlülükler: 1 yıldan uzun sürede ödenecek borçlar (tahviller, uzun vadeli krediler).

Şirketin borç yapısı, finansal risk düzeyi hakkında önemli ipuçları sunar.

Eşitliği Anlamak

Bilançodaki “eşitlik” ilkesi, şirketin varlıklarının tamamının bir kaynağı olduğunu ifade eder:

Varlıklar = Borçlar + Özkaynak

Bu, şirketin tüm mal varlığının ya dış borçlarla (yükümlülükler) ya da ortakların yatırımlarıyla (özkaynaklar) finanse edildiği anlamına gelir.

Anahtar Bilanço Oranları

Bilançoyu daha anlamlı kılmak için bazı finansal oranlara bakmak gerekir. İşte en çok kullanılanlar:

  • Cari Oran
    = Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar
    🔹 Şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme kapasitesini gösterir.

  • Borç / Özkaynak Oranı
    = Toplam Yükümlülükler / Özkaynak
    🔹 Şirketin borçla mı, özkaynakla mı finanse edildiğini gösterir. Risk düzeyini anlamak için önemlidir.

  • Aktif Karlılık Oranı
    = Net Kâr / Toplam Varlıklar
    🔹 Şirketin sahip olduğu varlıkları ne kadar verimli kullandığını gösterir.

Bilanço; yatırımcılar, yöneticiler ve kredi verenler için kritik bilgiler sunar. Şirketin sağlığını, borçlarını, likiditesini ve büyüme potansiyelini anlamanın en güçlü yoludur.

Bilançoyu sadece rakamlar yığını olarak değil; şirketin mali fotoğrafı olarak görmek gerekir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.