Connect with us

BANKA HABERLERİ

YABANCI KAÇIŞI DEVAM EDİYOR

Yayınlanma:

|

✔ Doğrudan yatırımı zaten unuttuk da portföy yatırımları da geriliyor. Yabancı Türkiye’yi terk ediyor.

✔ Hisse senedi piyasası anlaşılabilir, fiyatlarla ilgili kaygı duyulabilir. İyi de sabit ve yüksek getirili DİBS niye ilgi görmüyor. Yanıt belli; döviz kurunun ne olacağı kestirilemiyor.

Yurtdışında yerleşikler ya da kısaca yabancılar Türkiye’deki varlıklarını her geçen gün azaltıyor. Varlık dedimse, tabii ki konutu kastetmiyorum.

“Bu kadar konut aldılar ve almaya devam ediyorlar, bu yatırım değil mi yani” diye itiraz yükselebilir.

Konut, kastettiğim anlamda yatırım değil! Yabancıların burada konut almaları döviz girdisi elde etmemizden başka işe yaramıyor. Kaldı ki bu alımlar yurtiçinde fiyatların yukarı gitmesi gibi bir sonuç da doğuruyor. Konut aldıkları için kaç kişiye vatandaşlık verdik, o da belli değil. Türkiye Cumhuriyeti kimliğinin, pasaportunun böylesine bir anlamda para karşılığı satılması da ayrı bir konu. Belli bir tutarın üstünde yatırıma hemen her ülke vatandaşlık veriyor ama bizdeki gibi herhalde 400 bin dolara değil! Kaldı ki o tutar bir ara 250 bin dolardı.

 

Benim gittiklerinden söz ettiğim yabancılar, Türkiye’de yatırım yapmış olanlar… Yani doğrudan yatırım ve portföy yatırımı yapanlar…

Doğrudan yatırımlar yatay

Doğrudan yatırımların tercih edileni tabii ki sıfırdan bir tesis yaratmak. Türkiye’ye gelip zaten yıllardır üretim yapmakta olan, istihdam yaratmış bir tesisi almak da tanım olarak doğrudan yatırım, sıfırdan bir tesis kurmak da… Tabii ki tercih edilen sıfırdan tesis kurulması. Yeni üretim, yeni istihdam, yeni vergi oluşumu, yeni ihracat, büyümeye katkı…

Bu son zamanlarda pek olmadı ve mevcut tesisler yabancılara satıldı.

Bir de kurulu yabancı sermayeli şirketlere sermaye artırımı için döviz getiriliyor. O da ödemeler dengesi açısından doğrudan yatırım kalemine giriyor. Ama ortada aslında yeni bir yatırım yok.

Son dönemde özellikle hizmetler sektöründeki doğrudan yatırımların hisse devri yoluyla Türkiye’den çıktıkları gözleniyor. Türkiye kar potansiyeli oldukça yüksek bir ülke olmasına rağmen yabancıların neden böylesine bir potansiyele sırtlarını döndüklerini iyi düşünmek gerekiyor. Oysa biz galiba bunu bırakın düşünmeyi, hiç irdelemiyoruz bile…

Portföy yatırımları geriliyor

Portföy yatırımları ise temel olarak hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedinden oluşuyor. Bugün bu iki kalemde geçen yılbaşından bu yana olan gelişmeyi aktarmak istiyorum.

Tabloda da hemen göreceğiniz gibi yabancının temel eğilimi Türkiye’den çıkma yönünde. Zaten Borsa İstanbul ile ilgili detaylı veriler hisse senedinde yabancı payının tarihi düşük düzeylere indiğini ortaya koyuyor.

Bir yabancı yatırımcı için Türkiye’den hem hisse senedi, hem devlet iç borçlanma senedi almak görünürde çok karlı. Hisse senedi fiyatlarının ucuz olduğu belirtiliyor.

Hisse bazlı değerlendirmelerle durum daha iyi ortaya konulabilir. Ama diyelim, hisse senedi fiyatlarında çeşitli nedenlerle gerileme olabilir ve yabancı bunun riskini almak istemiyor.

Ancak öte yanda getirisi başta belli olan devlet iç borçlanma senetleri var ve yabancı yatırımcı ona da ilgi göstermiyor.

Neden acaba? Bir risk mi görüyorlar ya da görüyorlarsa o risk nedir?

Ne olacak, bizim ekonomimizin belirsizliği…

Bugün getirilecek döviz karşılığı TL ile elde edilecek getiri, kur bu getiriyi silip süpürecek şekilde daha fazla artmayacaksa, tabii ki yatırım yapılır, döviz gelir. Ama ya aksi olursa!

Bugün 1.000 dolar getirildi, dolar 20 lira ve TL’ye dönüldü, ele geçen 20 bin lira yüzde 10 faizle iç borçlanma senedine yatırıldı ve bir yıl sonra bu para 22 bin lira oldu.

Kur yüzde 10’dan az artmışsa, örneğin yüzde 5 artmışsa, yabancı karda (22.000/21), yaklaşık 1.050 dolarla ülkesine döner.

Ama kur yüzde 15 artmışsa, bir yıl sonra ele geçecek döviz (22.000/23) 955 dolar civarına iner.

Hadi düşünelim; Türkiye’de kurun ne zaman ne olacağını söyleyebilecek kimse var mı?

Yürekler pır pır! Ne zaman ne olacak diye bekliyor herkes. Biz mecburuz da, yabancı bu kahrı niye çeksin ki!

Çekmiyor zaten, “Türkiye’de yatırımla çok kazanmak mümkün ama anaparadan da olmak var” diye düşünüp terk ediyor işte.

Ekimde de devam ediyor

Ekim ayının ilk hafta verileri de dün açıklandı ve gördük ki yabancı çıkışı devam ediyor.

Merkez Bankası’nın açıklamasına göre yurtdışı yerleşikler ya da yabancılar 7 Ekim’de biten hafta piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış hesaplamayla 136 milyon dolarlık hisse senedi ve 128 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi satmış.

Teselli yönü de var

Yabancı çıkıyor çıkmaya ama yaşananların bir teselli yönü de bulunuyor.

Yabancı artık istese de çıkamaz duruma gelmek üzere!

Yok yok, bir engel konulacağı için değil!

Çünkü yabancının elinde satabileceği iç borçlanma senedi kalmıyor da ondan.

Yabancıların elindeki iç borçlanma senetlerinin toplamı 7 Ekim itibarıyla 1 milyar 936 milyon dolara kadar indi.

Onu da götürseler de biz de tümden kurtulsak!

Alaattin AKTAŞ – DÜNYA

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

AKBANK’TA ŞOK AYRILIK, ING’YE GEÇİYOR

Yayınlanma:

|

Yazan:

AKBANK’ta şok ayrılık:

Banka “Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler İş Birimi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Burcu Civelek Yüce, bu görevinden, 04.07.2025 tarihinden geçerli olmak üzere ayrılacaktır” açıklaması yaptı.

Burcu Civelek YÜCE, bankanın Dijitalleşme sürecinde ekibi ile dizayn etmiş ana yönetici konumundaydı. Banka sistemlerinin sık sık çökmesinde eleştirilerin hedefinde olan isimlerin başında yer alıyordu.

ING BANK’a geçiyor

ING BANK Burcu Civelek Yüce’nin kendi bünyelerinde geçeceğini duyurdu. Uzun yıllar AKBANK’ta görev yapan ve mental olarak yıpranan Yüce bu şekilde kendini yeniden kanıtlama fırsatı da yakalamış olacak.

 

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MERKEZİ YÖNETİMİN 2025 MAYIS AYI GELİR GİDER ANALİZİ

Yayınlanma:

|

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bugün (15.06.2025) yayınladığı veriler baz alınarak Merkezi Yönetimin 2024 Mayıs ayı sonu (önceki dönem) ile 2025 Mayıs ayı sonu (cari dönem) kıyaslanarak değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan verilerden hazırladığımız tablo aşağıda sunulmuştur.

TESPİTLERİMİZ

1- Toplam gelirler içinde en yüksek tutarlı kalemler: Gelir Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’dir. Cari dönemde bu 4 vergi türünün toplamı, toplam vergi gelirlerinin %70,7’sini oluşturmaktadır.
2- Toplam vergi gelirlerinin önceki dönemde %17,’4’ü, cari dönemde ise %20,9’u faiz ödemelerine gitmiştir..
3- Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SGK) Görevlendirme Giderleri ile Hazine Yardımları adı altında yapılan ödemelerde önemli artış olmuştur. SGK’ya bir önceki dönemde 593,8 milyar TL aktarılırken, bu tutar cari dönemde 891,4 milyar TL olmuştur.
4- Bütçe açığı diğer kalemlere kıyasen daha düşük artış göstermiştir. Ancak yaptığımız araştırmalarda yılların son ayındaki bütçe açığı önceki aylara göre inanılmaz artmaktadır. Örneğin yılların ilk 11aylık bütçe açıkları toplamı (milyar TL); 2022’de 20,4; 2023’te 532,4; 2024’te 1.226,9 iken Aralık aylarındaki (tek aylık) bütçe açığı 2022’de 122,2; 2023’te 848, 2024’te ise 829,2 olmuştur. Sebebini bilmiyoruz. Ancak bu bağlamda yılın bütçe açığı sene sonunda netleşmektedir.


SONUÇ

Cari dönemde, personel giderleri+SGK’ya aktarılan tutar+faiz giderleri, toplam harcamaların %54,3’ünü oluşturmaktadır. Bu harcama kalemleri ve diğer harcama kalemleri dikkate alınınca gider tarafında harcamaları azaltacak tedbirlerin alınması zor görünmektedir. Sıklıkla gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin de bu büyüklükteki bütçede önemli bir sonuç sağlamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Merkezi Yönetimin gelirleri arttırıcı (vergi oranlarını arttırma, yeni vergiler koyma, muafiyetleri ve istisnaları kaldırma gibi) uygulamalara gideceği kanaatindeyiz.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Sıddık Kardeşler Haddecilik Konkordato Talebinde Bulundu

Yayınlanma:

|

Yazan:

İSO 500’de 304. sıradaydı, 6,8 milyar TL ciroya rağmen konkordatoya başvurdu!

1976 yılında kurulan ve Türkiye çelik sanayisinin köklü firmalarından biri olan Sıddık Kardeşler Haddecilik Sanayi Ticaret Ltd. Şti., konkordato başvurusunda bulundu. 2024 yılı itibarıyla 6,8 milyar TL ciroya ulaşan şirket, İSO 500 listesinde 304. sırada yer almasına rağmen mali darboğazdan kurtulamayarak mahkemeye başvurdu.

Sektörde Şok Etkisi Yarattı

Sıddık Kardeşler’in konkordato kararı, demir-çelik sektöründe yankı uyandırdı. Yüksek cirosuna ve sektördeki güçlü konumuna rağmen böyle bir adım atılması, finansal risklerin ne kadar derinleştiğini gözler önüne serdi. Şirketin konkordato talebiyle birlikte mahkemeden süre talep ettiği ve borç yapılandırması sürecine girmeyi hedeflediği öğrenildi.

Konkordato Nedir, Ne Sağlar?

Konkordato, borçlarını vadesinde ödeyemeyen firmaların, alacaklılarıyla uzlaşarak faaliyetlerine devam etmesini sağlayan yasal bir süreçtir. Bu süreçte şirketin mal varlıkları koruma altına alınır ve mahkemenin onayı ile borç ödeme planı devreye girer. Amaç, iflasın önüne geçerek şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesidir.

Ekonomik Dalgalanma ve Sektörel Zorluklar

Son yıllarda artan enerji maliyetleri, kur dalgalanmaları ve iç piyasada yaşanan tahsilat problemleri; birçok sanayi şirketi gibi Sıddık Kardeşler’i de zora soktu. Özellikle çelik sektöründe rekabetin giderek arttığı ve marjların daraldığı bir dönemde, finansal yönetim becerileri daha da kritik hâle geldi.

Gözler Mahkeme Sürecinde

Şirketin konkordato başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği ve geçici mühlet kararı verilip verilmeyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Sektör temsilcileri ise bu gelişmeyi sadece tekil bir iflas belirtisi değil, çelik sektörünün alarm veren yapısal sorunları olarak değerlendiriyor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.