Connect with us

GÜNCEL

Zenginlerin Vergiden Kaçmak İçin Yaptıkları Türlü Türlü Kurnazlıklar: Biz de Hâlâ İçtiğimiz Suya Bile Vergi Verelim!

Zenginlerin vergi ödeme konusundaki yaratıcılığı, vergi uzmanlarını bile şaşırtacak kadar ileri boyutlara ulaştı. Vergi cennetlerinde hesap açmak, şirketler üzerinden vergi ödememek, offshore hesaplarla parayı yurt dışına çıkarmak sadece başlangıç. Peki ya sanal para birimleri veya sanal dünya üzerinden gerçekleştirilen alışverişler?

Yayınlanma:

|

Bizler vergilerimizi “seve seve” öderken, bizlerin hayal bile edemeyeceği gelirlere sahip olan zenginlerin, vergi ödememek için bin takla attığı ve bu konuda başarılı oldukları ne yazık ki bir tokat gibi yüzümüze vuruyor.

Gelirlerinin bir kısmından vazgeçmeye kıyamayan masum zenginlerimiz, türlü kurnazlıklarla hepimizin sırtında birer kambur olan bu vergilerden kaçmanın birçok yolunu bulmuş ve adeta bu işi bir sanat gibi görmeye başlamış.

Zenginlerin gözlerini parlatan vergi cenneti ülkeler ile listeye başlayalım!

Zenginler vergi cennetlerindeki ülkelerdeki düşük veya sıfır vergi oranlarına göz kırparak bu ülkelerde açtıkları hesaplarla vergi yükünü minimuma indirmeyi amaçlıyorlar.

‘Vergi Cenneti’ olarak adlandırılan ülkelerin de bu konuda belirli şartları yerine getirmesi gerekiyor. Tabii bu şartlar ülkeden ülkeye değişiyor. Vergi cenneti olarak adlandırılan ülkeler arasında İsviçre, Kıbrıs, Singapur, Bahamalar, Cayman Adaları, Lüksemburg ve BVI gibi ülkeler yer alıyor.

Bu ülkelerdeki finansal kuruluşlar, offshore hesaplar ve diğer vergi kaçırma yöntemleri konusunda adeta uzmanlaşmışlar ve zengin müşterilerine vergi kaçırma konusunda yardımcı oluyorlar.

Hep adını duyduğumuz offshore hesaplar ve offshore şirketler genellikle vergi cennetlerinde kuruluyor.

Net bir çeviri yaparsak “kıyıdan uzak” anlamına gelen “offshore”, finans sektöründe kabaca “vergiden uzak” anlamında kullanılmaktadır.

Offshore hesaplar, kişinin ülkesi dışındaki bir finansal kuruluşta açtığı banka hesaplarıdır. Bu hesaplar, varlıkların gizliliğini korumak, vergi avantajlarından faydalanmak veya çeşitli yatırım fırsatlarına ulaşmak gibi amaçlarla kullanılır. Zenginlerin vergi kaçırmak için kullandıkları bir yöntem olduğu için bazı ülkeler offshore hesapları yasaklamış veya sınırlamıştır.

Offshore şirketlerse, offshore hesaplara benzer olarak bir şirketin faaliyet gösterdiği ülkenin dışında, genellikle düşük veya avantajlı vergiler sunan bir ülkede kurulan şirketlerdir. Yine benzer bir şekilde, gizlilik sağlama, varlık koruma veya uluslararası iş faaliyetlerini kolaylaştırma gibi avantajları sebebiyle tercih edilmektedir.

Yani zenginler paralarını bu şirketler ve hesaplar üzerinden yönlendirerek vergi avantajı elde etmeyi başarıyorlar…

Offshore hesapları olan ünlüler arasında “yok artık” diyeceğiniz çok sayıda isim bulunuyor.

messi

Lionel Messi, Madonna, Wesley Snipes, Eduardo Saverin gibi isimlerin vergi kaçırmakla suçlandığı biliniyor.

Örneğin, Futbolcu Lionel Messi, 2016 yılında İspanya’da vergi kaçırmakla suçlanmış ve 21 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Buna ek olarak Messi’nin offshore hesaplarına ve vergi cenneti ülkelerdeki işlemlerine dair iddialar da ortaya atılmıştı.

Şirketin etinden sütünden faydalanmayı atlamayan zenginlerimiz şirketleri üzerinden de vergi kaçırabiliyor.

İşi biraz daha karmaşık bir hale getirmek isteyen kurnazlarımız ise transfer fiyatlandırmasına başvuruyor.

Bu taktik ile, gelirlerini farklı ülkeler arasında transfer ederek ödeyecekleri vergi miktarını azaltmaya çalışıyorlar. Bu şekilde maliyetleri şişirip vergi matrahını aşağı çekiyorlar. Başka bir deyişle, şirketin kârını düşük göstererek vergi yükünden kaçınıyorlar.

Vergi idaresini kandırmaya çalışanlar da cabası…

Adeta bir taklacı güvecin gibi bin bir takla atan bazı zenginlerimizse yasa dışı bir yol izleyerek, yanıltıcı beyanlar ile varlıklarını gizleyip vergi ödemekten kaçmaya çalışıyor.

Yurt dışındaki banka hesaplarında veya sahte şirketlerde varlıklarını saklayabiliyorlar.

Masrafları olduğundan yüksek göstermek için hayır işi yapıyorlar!

Vergi kaçırma sanatının bir diğer ayağı ise masraf şişirmek. Zenginlerimiz, kişisel harcamalarını şirket harcaması gibi göstererek, bilançoya sahte masraflar ekleyerek, hayır kurumlarına sahte bağışlar yaparak vergi matrahını aşağı çekiyorlar.

Hayır işi konusundaki etik ve ahlaki eksikliğe dikkat çekmek için şu eklemeyi de yapalım. Şirketler yaptıkları sahte bağışlar ile sağladıkları vergi indirimine ek olarak, bir de topluma yardım ediyor gibi görünerek halkın gözünde sosyal sorumluluk konusunda bilinçli imajı çizmeyi sağlıyor ve bir kazanç daha elde etmiş oluyor. Yorum sizin…

Son olarak, kripto varlıklar da zenginlerin ekmeğine yağ sürüyor.

Sanal para birimleri, merkezi bir otoriteye bağlı olmayan ve sadece dijital ortamda kullanılabilen para birimleri ve bu para birimleri üzerinden gerçekleştirilen işlemler, vergi otoriteleri tarafından izlenemeyebiliyor, bu sebepten de vergi kaçırmak için kullanılabiliyor.

Benzer şekilde, sanal dünyalar üzerinden gerçekleştirilen alışverişler de vergi kaçırma amacıyla kullanılabiliyor. Sanal dünyada, gerçek para birimi yerine sanal para birimleri kullanılarak alışveriş yapılabiliyor ve bu işlemler de vergi otoritelerince izlenemiyor.

Bu saydıklarımız sadece buz dağının görünen kısmı olsa da ne yazık ki vergi kaçırmak zengin ve ünlü kişiler arasında hala yaygın bir davranış. Bu davranışın, toplumda bir adaletsizlik duygusu yarattığı çok açık.

O halde Amerikalı bir iş kadını olan Leona Helmsley’in şu sözü ile içeriğimizi noktalayalım ve ardından bir bardak soğuk su içelim: “Sadece küçük insanlar vergi öder.”

webtekno – Deniz SERBEST

Okumaya devam et

EKONOMİ

Türkiye’nin yüzde 56’sı hayat pahalılığına çözüm arıyor

BAREM’in global ortağı WIN Grubu, dünya genelinde artan yaşam maliyetleriyle birlikte toplumun finansal anlamda nasıl etkilendiğine dair detaylı bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre; İsveç’te nüfusun yüzde 56’sı rahatça yaşadığını söylerken Türkiye’nin yüzde 56’sı ay sonunu getirmekte zorlandığını belirtiyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

BAREM’in global ortağı WIN International, dünya çapında 39 ülkeden 33.866 katılımcının görüş ve düşüncelerine dayanarak yaşam maliyetini merkezine alan kapsamlı bir araştırma yayınladı. Türkiye bacağının BAREM tarafından gerçekleştirildiği araştırmada; Türkiye’de, nüfusun yalnızca %21’i “rahat” bir yaşam sürdüğünü belirtiyor.

Türkiye’nin normali; “yaşam pahalılığı”

Araştırma; yaşam pahalılığının artmasına rağmen, dünya genelinde “rahat yaşadığını” belirten bireylerin oranında geçen yıla kıyasla yüzde 3’lük bir yükseliş yaşandığını gösteriyor. Ankette, %56’sının mali açıdan rahat olduğunu belirtmesiyle ilk sırada yer alan İsveç’i, Hollanda (%54), Paraguay (%53) ve Almanya (%50) takip ediyor. Arjantin (%78), Şili (%64) ve Laos (%64) da geçinmekte zorlananların en yoğunlukta olduğu ülkeler. Türkiye’de ise; katılımcıların %56’sı geçinmekte zorlanıp ay sonunu getirmekte güçlük çektiğini söylerken sadece %21’i konforlu bir hayat sürdüğünü ve %22’si de ne rahat olduğunu ne de zorlandığını belirtiyor.

Daha geniş bir perspektiften bakıp bölgesel olarak incelendiğinde ise; Avrupalılar ve Asya-Pasifik bölgesindeki bireyler, Orta Doğu (%15), Amerika (%23) ve Afrika (%25) kıtalarına kıyasla sırasıyla %32 ve %29 oranında “rahat yaşadıklarını” bildiriyor.

Krizle mücadele için dünya genelinde harcamalar azaltılıyor

Mali koşullarını iyileştirmek amacıyla pek çok kişi yakın zamanda maliyet düşürücü önlemler aldığını belirtiyor; küresel ortalamanın %42’si geçen ay giderlerini kıstığını söylerken %30’u da artan yaşam maliyetine yanıt olarak gelecek aylarda harcamaları aktif olarak azaltma niyeti olduğunu ifade ediyor. Geçmiş aylarda bazı harcamalarını kestiğini belirtenlerin en yoğunlukta olduğu ülkelerin başında Arjantin (%62), Yunanistan (%61) ve İrlanda (%60) gelirken, harcamalarını azaltma planı olmayanların en çok olduğu ülkeler Nijerya (%39), Hong Kong (%36) ve Finlandiya (%35).

Araştırmanın Türkiye ayağına bakıldığında; ülkenin %34’ü geçmiş aylarda harcamalarını kestiğini, bir diğer %34’lük kısmı da gelecek aylarda harcamalarını azaltmayı düşündüğünü söylüyor. Yani %68’lik bir kitle harcama kesintisi içinde. %24’lük bir kesim ise gelecek harcamalarında herhangi bir değişiklik yapmayı planlamadığını bildiriyor.

Araştırma künyesi: Çalışmada 39 ülkede 33,866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de 26 – 30 Ocak 2024 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle Türkiye temsili bir örneklemde 523 kişi arasında gerçekleştirildi.

Okumaya devam et

BORSA

SASA’da bedelli sermaye artırımı primli fiyattan yapılacak

Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, “Yaptığımız sermaye artırımıyla SASA’nın dev yatırımları daha güvenle ilerleyecek” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Erdemoğlu Holding, hakim ortağı olduğu SASA Polyester‘in sermaye artırımı için ihraç edeceği borsada işlem görebilir nitelikteki yeni payların tamamını satın alacak.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, SPK tarafından yeni payları satın alması için tanınan limitler dahilinde mümkün olan en yüksek pay fiyatını tercih eden holding, aralık ayında nitelikli kurumsal yatırımcılara sattığı payları da daha yüksek bir fiyattan geri almış olacak.

SASA Yönetim Kurulu, sermaye artırımı kararını 8 Şubat’ta yaptığı toplantıda alarak, 5 milyar 321 milyon 653 bin 794,10 lira olan çıkarılmış sermayenin toplam 4 milyar 365 milyon lira satış hasılatı elde edilecek şekilde artırılmasına ve çıkarılacak borsada işlem görebilir nitelikteki yeni payların tamamının halka arz edilmeksizin tahsisli satış yöntemiyle SASA hakim ortağı Erdemoğlu Holding AŞ’ye satılmasına karar verdi. Artırım için 14 Şubat’ta yapılan başvuru, SPK tarafından 16 Mayıs’ta onaylandı.

SASA’dan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, ‘Sermaye artırımı nedeniyle ihraç edilecek payların tahsisli satışında işlem fiyatı, Borsa İstanbul AŞ’nin Toptan Alış Satış İşlemlerine İlişkin Prosedürü çerçevesinde belirlenen baz fiyat ve Erdemoğlu Holding AŞ’nin son 6 ay içinde gerçekleştirdiği satış işlemlerindeki en yüksek satış fiyatı dikkate alınarak 1 lira nominal değerli beher pay için 49,40 lira olarak belirlenmiştir.’ ifadeleri kullanıldı.

Erdemoğlu Holding’in 12 Aralık 2023’te nitelikli kurumsal yatırımcılara yaptığı satıştaki fiyat olan 43,10 liranın o günkü TL/USD kuruyla karşılığı 1,48 dolara tekabül ederken, 17 Mayıs gün sonu kapanış rakamı olan 49,40 lira ise 17 Mayıs tarihi itibarıyla 1,53 dolara tekabül ediyor.

Sermaye artırımıyla ihraç edilecek 88 milyon 360 bin 324 lira nominal değerli payların tahsisli satış işlemi, SPK’nın ihraç belgesi onayını takiben TEB Yatırım Menkul Değerler AŞ aracılığıyla gerçekleştirilecek. Sermaye artırımı sonucunda şirketin çıkarılmış sermayesi 5 milyar 321 milyon 653 bin 794,10 liradan 5 milyar 410 milyon 014 bin 118,10 liraya yükselecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, SASA’nın sermaye artırım sürecinde Erdemoğlu Holding’in şirkete ve yatırımcılarına olan taahhüdünü bir kez daha teyit ettiğini belirtti.

Erdemoğlu, ‘SASA’nın alanında dünyanın en önde gelen şirketlerinden bir tanesi olması için yatırımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Yaptığımız sermaye artırımıyla SASA’nın dev yatırımları daha güvenle ilerleyecek. Sermaye artırımı için ihraç edilen yeni payları, en son Aralık 2023’te yaptığımız satıştaki rakamdan hem lira hem de dolar bazında daha yüksek bir fiyattan geri almamız ise, şirketimize ve yatırımcılarımıza olan taahhüdümüzü bir kez daha teyit etmiştir.’ değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Denetçi firmalar sınıfta kaldı: Şirketlerin %75’ine çökmeden önce alarm veremediler

Düşünce kuruluşunun bulgularına göre, dört denetim raporundan üçü şirketlerin iflas etme riskiyle karşı karşıya olduğuna dair uyarılar sağlamadı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Araştırmaya göre, denetim firmaları, 2010’dan bu yana İngiltere’deki büyük kurumsal çöküşlerin dörtte üçünden önce alarm vermedi ve denetçilerin temel işlevlerinden birini yerine getiremediğine dair endişeleri artırdı.

Sheffield Üniversitesi‘ndeki bir düşünce kuruluşu olan Audit Reform Lab tarafından Pazartesi günü yayınlanan bir rapora göre, dört denetim raporundan üçü, nihayetinde başarısız olan şirketlerin, çöküşten önceki yıl “devam eden endişeyle ilgili önemli bir belirsizlik” sağlayarak iflas etme riskiyle karşı karşıya olduğuna dair uyarılar sağlayamadı.

Denetçilerin, şirketin iflas edeceğine dair bir tahminde bulunmak yerine, şirketin iflas etme riski olduğuna inanıyorlarsa, devam eden bir endişe uyarısı eklemeleri gerekmektedir.

2010 ve 2022 yılları arasında iflas eden halka açık en büyük 250 şirketin denetim raporlarını analiz eden araştırma, EY‘nin başarısız olmadan önceki yıl denetlediği her beş şirketten sadece biri için devam eden endişe uyarıları verdiğini ortaya koydu. PwC, Deloitte ve KPMG vakalarının sırasıyla yüzde 23, yüzde 36 ve yüzde 38’inde uyarı verdi.

Büyük Dörtlü dışındaki denetçiler daha da kötü performans gösterdi ve çöken grupların sadece yüzde 17’si için uyarılarda bulundu.

Bu arada, rapora göre, Büyük Dörtlü‘deki ortalama ortak ücreti 2020 ile 2022 arasında yaklaşık üçte bir oranında artarak 872.500 sterline yükseldi.

Raporda, “Denetçilerin yeterince zorlayıcı olmadığına dair ciddi endişeler var” denildi. “Tasfiye edilen 250 şirketten 38’i son hesaplarında temettü beyan etti. Bunlardan on tanesi zarar etmesine rağmen bunu yaptı ve ikisi . . . Bunu, bir zarar bildirmesine ve iflas riskinin güçlü bir göstergesi olan negatif bir net varlık bakiyesine sahip olmasına rağmen yaptı.”

Rapor, İngiltere’deki muhasebe gözlemcisinin, son yılların en büyük perakende tasarruf skandallarından birinin merkezinde yer alan feshedilmiş yatırım grubu London Capital & Finance’in denetimlerindeki başarısızlıkları nedeniyle PwC ve EY’ye milyonlarca sterlin para cezası vermesinden günler sonra yayınlandı.

Perakendeci BHS, taşeron Carillion ve seyahat grubu Thomas Cook gibi bir dizi yüksek profilli kurumsal başarısızlık, hükümeti denetim sektörü için daha katı kurallar planlamaya sevk etti, ancak bunlar gecikmelere saplandı.

Yeni, daha güçlü bir muhasebe ve yönetim kurulu düzenleyicisi olan Denetim, Raporlama ve Yönetişim Otoritesi’nin (Arga) kurulması da aksiliklerle karşı karşıya kaldı.

Finansal Raporlama Konseyi CEO’su Richard Moriarty, Mart ayında “ilçenin sadece yarısının şerifi” olduğu ve daha güçlü bir denetim düzenleyicisi oluşturmak için uzun süredir ertelenen mevzuat olmadan finansman için “yalvarmak” zorunda kaldığı konusunda uyardı.

Önerilen Helen Tomas Carillion‘dan altı yıl sonra, Birleşik Krallık denetim reformu hala boşa gidiyor İngiltere’nin denetim gözlemcisi FRC, son yıllarda firmalara karşı uyguladığı toplam para cezalarını önemli ölçüde artırmış olsa da, Denetim Reformu Laboratuvarı raporu, cezaların “ortak maaşını önemli ölçüde etkilemek için çok küçük olduğunu – yetersiz bir caydırıcılık sağladığını ve firmaların başarısızlık için ödüllendirilmeye devam etmesini sağladığını” söyledi.

FT haberine göre; Raporda, “Denetim kültürü reforme edilene ve yeni ve daha etkili bir düzenleyici kurulana kadar, denetim firmalarındaki ortaklar, iş güvenine ve ekonomimize daha geniş çapta zarar veren devam eden denetim başarısızlıklarına rağmen büyük finansal ödüller kazanmaya devam edecek” denildi.

EY, PwC, Deloitte ve KPMG yorum yapmaktan kaçındı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.