Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BANKALAR SERMAYE ARTIRMALI, SORUNLU KREDİLER ÖZKAYNAKLARIN YÜZDE 88 SEVİYESİNE GELDİ

Yayınlanma:

|

TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ – TBB Bankacılık Sektörü 2021- Haziran ayı verilerini açıkladı.  TBB verilerine göre 2021 Haziran sonunda bankaların Toplan Nakdi Kredileri 3.904 milyar TL düzeyinde. Bu kredilerin 3.345 milyar TL’lık kısmı yani % 85,6’lık kısmı “ödemeleri  zamanında yapılan, 30 günden fazla gecikmesi olmayan, gelecekte ödeme sorunu olmayacağı var sayılan; teminat olarak alınan ( ipotek, çek, rehinli taşıt … vb ) değerlere başvurmadan sorunsuz kapanacağı var sayılan krediler” statüsünde, teknik olarak 1. Grup krediler.

Sorunsuz denilen krediler içinde de sorunlu krediler olabilir

TBB kayıtlarına rastlanmıyor ama bankaların 1. Grup kredilerde gösterdiği; dolaylı krediler ile canlı gösterilip yüzdürülen krediler; kapa/aç yapıp canlı kredi gösterdikleri krediler; yeni krediler ile eski kredi taksitlerini ödeyip canlı sorunsuz statüsünde taşıdıkları krediler yok. Aslında sorunlu kredi statüsünde olması gerekirken sorunsuz ödeneceği var sayılıp bu grupta gösterilen kredileri CEO’lar dahi tam bilemiyor. Bizim bankacılık sisteminde böyle şeyler olmaz diyenler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nın 2021 Temmuz ayında yaptığı ve “Bankalara sadece Donuk Alacaklarının değil Canlı Alacaklarının da Varlık Yönetim Şirketlerine (VYŞ) satabilmesinin önünü açtığı” düzenlemenin ne anlama geldiğini açıklasın bir zahmet. Tam da bu krediler kast ediliyor aslında ve sektör adına acı itiraf aynı zamanda. Demek ki tahmin edip sık sık yazdığımız gibi sektörde Canlı ve Sorunsuz Kredilerde gösterilip sorunlu olabilecek krediler ciddi boyuta ulaştı. BDDK bu yöndeki tespitlerinin en azından tutar boyutunu da açıklar ise iyi olur. Yoksa halı altına sorunlu kredileri süpüren bankaların sorunlu kredileri rakamsal olarak düşük göstermesi ilerde daha büyük boyutlarda oluşabilecek kredi batıklarını önlemez, sadece geciktirir, üstelik artan hacim ile karşımıza çıkar, önlemler geç alındığı için tahsilat kabiliyetleri de düşmüş olur bu tür kredilerde biline.

Açıklanan Resmi Sorunlu krediler 557 milyar TL oldu

Yine TBB’nin Ağustos ayında açıklamış olduğu “2021 Haziran Kredi Gruplama Raporu” verilerine göre Bankaların 417 milyar TL’lık kredisi 2. Grup kredilerde takip ediliyor. Bu grupta takip edilen krediler Makroekonomik şartlarda veya firmaya özgü ödeme güçlüğü içinde olabilecek; nakit akışında olumsuz gözlemler yapılmış; sorunlu hale gelebilecek ve YAKIN İZLEMEDE takip edilen kredi grubu. Genelde yapılandırılarak ek ödemesiz süreler verilen veya teminat açığına düşmüş ( teminattaki çeklerin yerine yeni çekler verememiş; teminattaki ipoteğin değer kaybetmesine rağmen yeni ipotek verememiş… vb ) kredili müşteriler bu grupta takip ediliyor. Bu grup krediler CANLI KREDİ grubunda yer almalarına rağmen Sorunlu Kredi potansiyeli oluşturan sektörde yüzdürülen kredilerin de yer aldığı krediler.

Bankacılık Sektöründe  Takipteki Krediler dahil tahsil kabiliyeti düşük krediler 3.-4. ve 5. Grup kredilerde gösteriliyor. Bu grup kredilerin toplam tutarı 140 milyar TL düzeyinde. Bu kredilerin içinde geçmiş yıllarda Varlık Yönetim Şirketlerine genelde % 5 değerine satılan krediler yok. Örneğin 2020 yılında bankalar yaklaşık 8 milyar TL; 2021’de de 745 milyon TL Varlık Yönetim Şirketlerine takibe gitmiş Donuk Kredi statüsünde kredilerini ortalama %5 değerinde satışları bu 140 milyar TL içinde yer almıyor. Tabi takip aşamasına geçmiş bankaların faiz veya ana paradan fedakarlık yaparak bu gruptan tahsil ettikleri krediler de bu tutarın içinde değil.

Kısaca 2. Grupta takip edilen YAKIN İZLEMEDEKİ 417 milyar TL ile Bankaların Donuk Alacak Statüsünde takip ettiği 140 milyar TL toplamı 557 milyar TL Sorunlu Kredi statüsünde. Bankaların Toplam Kredisi 3.904 milyar TL olduğu dikkate alındığında %14,3’lük kısmı Sorunlu Kredi Statüsünde. Bunun % 3,6’lık kısmı Takipteki Alacaklarda oluşurken; % 10,7’lik kısmı Yakın ve Ön İzlemede sorunlu krediler olarak takip ediliyor. Bankalar aynı zamanda 2021 Haziran itibarıyla Sorunlu Krediler için 194 milyar TL Karşılık ayırmış durumda.  

Bankalar 246 milyar TL’lık Sorunlu Krediyi Yapılandırdı

TBB verilerine göre bankalar 557 milyar TL’lık kredilen 226 milyar TL’sı 2. Grup; 19 milyar TL’lık kısmı 3.4. ve 5. Grup olmak üzere toplam 246 milyar TL’lık  %44’lük kısmını “Yeniden Yapılandırarak” yeni ödeme planına bağladı. Bu kredilerin çoğuna 1-2 yılık ödemesiz dönem konduğu için gerçek ödeme performansı için bu sürenin dolması gerekiyor. BDDK yapılandırılan kredilerde bankalara aynı kredi için yapılandırma adet sınırı koymadığı için bu yapılandırılan kredilerin 2.-3. defa ne kadarının yapılandırıldığı da bilinmiyor. Başka bir ifade ile; ne kadarlık kısmının gerçek anlamda ödenme niyeti ile yapılandırıldığı, ne kadarının zaman kazanmak için yüzdürülmek amacı ile yapılandırıldığı bilinmiyor. Bu tür sorulara genelde “Müşteri Sırrı” denilerek cevap verilmiyor.

Bazı Bankaların Sermaye artırmaları zorunlu hale geldi           

Yukarıdaki açıklamalardan sonra asıl can alıcı noktaya gelelim. Hiç kuşkusuz TBB, BDDK, TCMB, SKP, REKABET KURUMU gibi sektörü yakından takip eden kurumlar yukarıda bahsettiğim verileri de yakından takip ediyor. Sonuçta bu bilgiler şeffaf kaynaklardan elde edilen kurumların yayınladığı veriler. Dikkat çekmek istediğim bir konu ise daha önemli. Bankacılık Sektörünün 2021 Haziran itibarıyla toplam özkaynakları  631 milyar TL, yukarıda da özetlediğim gibi Sorunlu Kredilerin toplamı 557 milyar TL düzeyine ulaştı. Kısaca Sorunlu krediler Bankacılık Sektörünün özkaynaklarının %88,27 seviyesine gelmiş durumda. Bu ortalama; hiç kuşkusuz banka özelinde daha iyi ve daha kötü durumda olan bankalar vardır. Hatta özkaynaklarından daha fazla Sorunlu Kredi taşıyan bankalar olabilir. Sektörün gelmiş olduğu bu noktada başta “sermaye artırımı” ek tedbirlerin acilen alınması gerektiğini gösteriyor. Bankaların Aktif Karlılıkları ( ROA ) ve Özkaynak Karlılıkların ( ROE ) da düşme eğiliminde olduğunu dikkate alındığında Sermaye Artışı bazı bankalar için zorunlu hale geldi. BDDK bu yönde uyardığı veya görüştüğü bankalar var mı bilinmiyor ama bazı bankaların acil Aksiyon Planları yapması gerektiğini veriler yüksek sesle söylüyor. 

Erol TAŞDELEN – Ekonomist   www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

HSBC TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

• Türkiye hisse senetleri, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan iç siyasi belirsizlik nedeniyle önemli bir oynaklık yaşamıştır.
• Ekonomik reformlara olan bağlılığa dair son güvenceler, uzun vadeli tezi desteklemektedir.
• HSBC, Türkiye’ye yönelik “ağırlığını artır” tavsiyesini koruyor ve altı “en iyi fikir” hisseyi vurgulamaktadır: Türk Hava Yolları, Akbank, BİM, Turkcell, Migros ve Torunlar.
• Yakın vadeli zorluklara rağmen, Türkiye hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün, geleneksel ekonomik politikaya olan güçlü bağlılık olduğuna inanılmaktadır.
• Türkiye hisse senetleri için en büyük risk, döviz çıkışlarından kaynaklanan sürekli baskılardır.
• TCMB’nin temel öncelikleri, dolar talebini kontrol altına almak ve döviz istikrarını korumaktır.
• Yabancı yatırımcı pozisyonları yılbaşından bu yana artsa da, nispeten küçüktür ve bu da daha fazla çıkışın sınırlı olabileceğini göstermektedir.
• 14 Mart’a kadar, yılbaşından bugüne Türkiye hisse senetlerine 860 milyon USD giriş olmuştur, ancak 2024 boyunca 2,6 milyar USD çıkış yaşanmıştır.
• Türkiye’nin öz sermaye piyasasındaki yabancı sahipliği, 2020 öncesindeki %65 seviyesinden %37’ye düşmüştür.
• Türk bankaları, makroekonomik gelişmelerle yakından ilişkili oldukları ve yüksek yabancı pozisyonlarına sahip oldukları için, devam eden gelişmelerden en çok etkilenen sektör olarak görülmektedir.
• Bununla birlikte, bankaların yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gerçekleşmesiyle olumlu etkileneceği düşünülmektedir.
• Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve 2025’in başındaki veriler, kurumsal kazançlara önemli bir destek sağlayacak şekilde ekonominin dirençli olduğunu göstermektedir.
• Yüksek enflasyon ortamında, Türk tüketicileri fiyat konusunda daha hassas hale geldikçe, temel tüketim malları ve indirimli perakendeciler iyi performans göstermektedir.
• Türkiye’de havacılık sektörü, güçlü büyüme görünümüyle öne çıkmaktadır.
• Ülke, 2024’teki 62,3 milyon ziyaretçiye kıyasla bu yıl 65 milyon ziyaretçi ağırlamayı beklemektedir.
• Türkiye, Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki potansiyel yeniden yapılanma çabalarından faydalanabilecek stratejik bir konuma sahiptir.
• Savunma sektörü, AB’nin savunma bütçelerini artırma yönündeki önemli çabasından yararlanmaya hazırlanmaktadır. Aselsan tavsiye edilmektedir.
• Türk savunma ve havacılık ihracatı 2024’te %29 artarak 7,1 milyar USD’ye ulaşmıştır.

RAPORUN TAMAMI: 1743143694653

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.